23-06-2014, 13:10 | #1951 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
|
|
23-06-2014, 13:32 | #1952 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Sayın Zeytinci, Bazen bu sorun aklıma gelmiyor değil ve ''bir yerden ateş kaçsa benim fidanlığa durum ne olur'' diye düşünmüyor değilim.. Özellikle bu konuda hiç endişe duymuyorum.. Çünkü etrafımda bitişik evi, damı olan insanlar var..Onlar buna izin vermezler.. Ayrıca kasaba kıyısında olduğu için anında itfaiye gelir, benim fidanlığa atlamadan ateşi söndürür.. Ha, minik bir ihtimal bile olsa ancak kasten yangın çıkabilir..Bu da cesaret ister..Çünkü benim fidanlık ayna gibi her taraftan görünür..İçine birinin girip çıkması bile cesaret ister..Anında gören olur. Ola ki, kasten biri yaktı diyelim..Yine de pek zarar olmaz..Çünkü otlar biçili ve yerde yatık..Alevler otları yalayıp hızla ilerler ve zeytinlere sıçramaz ateş.. Eğer otlar biçili olmasa o zaman zeytin dallarına sıçrama durumu olabilirdi. |
23-06-2014, 13:45 | #1953 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Alıntı:
Bu durum avantaj bu yıl. Son gidişimde zeytinleri gözlüğümü takarak çok iyi gözlemledim..Güve kelebeklerinin nerelerde kümelendiğini bildiğim için onları ürkütmeden ilaçladım..%90'ını imha etmişimdir.. Çok dikkat ettim, zeytin sineğine hiç rastlamadım desem yalan olmaz.. Dilerim bana oldukça uzak fidanlıklardan uçup bana misafir olmazlar.. Olsalar bile meyveler 15-20 günlük koruyucu ilaçla kaplı.. Aslında zeytincilik çok zor müşkülpesent bir iş sayın MeyveliTepe.. Köyde emekli bir öğretmenimiz var..Zeytinliğinden hiç çıkmaz..çocuk gibi bakar onlara..O, her yıl iyi kötü mahsül alırdı ama bu yıl sanırım bir hata yaptı; hiç zeytini yok.. Arasıra muhabbet ederiz onunla..''Var yılında zeytinden, yağdan aldığım paralar ancak masrafı karşılıyor'' diye yakınır..Çünkü, biraz yaşlıca olduğu için her işini parayla, yevmiyeyle yaptırıyor.. Zor iş bu zeytincilik.. Ben marketlerde görüyorum zeytini..10-15 lira arasında fiyatlar hep..Yani, üretici kazanmıyor; pazarlayıcılar götürüyor parayı.. Benim de fazla beklentim yok..Fidanlığım çok huzur verici, püfür püfür esen, deniz manzaralı bir konumda..Ben orada kafamı, gündelik sıkıntıları resetliyorum, hayata daha bir sıkıca bağlanıyorum,ayda bir 5-10 gün çok yoğun çalışarak bünyemi atıllıktan, miskinlikten koruyorum..Kısaca, hobim benim..Gücüm yettiğince de devam edeceğim..Beygir kazığı çakılamıyacak denli kistik yapıdaki bir yeri yemyeşil yaparak çevreme örnek oluyorum..Bunun da keyfi çabası.. İlaç, denizyosunu, Belediye şebeke suyu, benzin, fiğ tohumu gibi zaruri masraflarım çıksın ve evimin zeytini ile yağını alayım, bu yeter bana.. Ama, gerçekten zeytinciliği geçim kapısı olarak görenlerin durumu kritik ve üzücü.. Hele bu güve ve sineklerin elinden zeytini koparıp kurtarmak çok zor iş.. Herşeyin dengesi bozulmuş. Düzenleyen pria : 23-06-2014 saat 14:19 |
|
23-06-2014, 15:48 | #1954 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
İçe dönük pazarda, tarlada ki fiyat ile tezgahtaki fiyat arası fark bu kadar yüksek olmamalı. İşçilik ücreti, ürünün getirisini karşılamıyor. Binilen dalı kesme gibi birşey. Rekabetçi olunmayınca üretimin anlamı yok, ne yazık ki... Düzenleyen Zeytinci : 25-06-2014 saat 07:12 Neden: cümle düşüklüğü giderildi. |
25-06-2014, 21:42 | #1955 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
|
26-06-2014, 08:42 | #1956 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
|
Zeytin bahçelerini ''güneş enerjisi tarlaları'' haline bile çevirebilecekler. Bir yandan dikilmesi için teşvik et, bir yandan köstekle. Zeytin işi bizleri oldukça zorlamaya başladı. Diğer yağlı tohumlara verilen destekler, zeytin yağına verilen destekten daha yüksek. Diğerleri makine ile tarım yapılıyor, zeytin el emeği yoğun tarım yapılıyor. |
02-07-2014, 15:16 | #1958 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Kendisi küçük budama için henüz erken. Çalı aksamının gelişmesi lazım. Şimdi budarsanız gelişimi yavaşlar ve zamansız olur. Ayrıca budamayı şubat-mart 'da yapın. |
21-07-2014, 12:33 | #1959 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Zeytinlerim bu yıl 14 yıldan beri ilk defa daha bol zeytin yüklü..Bazı fidanlarımda 30 kilodan fazla zeytin var.. Fakat, şöyle ilginç bir durum var.. Köyde zeytinliği olan 8-10 kişi ile yaptığım görüşmelerde onların zeytinlerinde neredeyse hiç tane olmadığını tesbit ettim..Bahar aylarında , özellikle çiçeklenme döneminde sık sık yağan yağmurlara bağlıyorlar bu durumu.. Belki bu durumun da biraz meyve tutumuna etkisi olmuş olabilir ama aynı yağmurlar benim fidanlığa da yağdı..buna pek anlam veremiyorum.. Son üç yıldan beri yılda 5 kez yapraktan verdiğim denizyosununun etkili olabileceğini düşünüyorum.. Çünkü, hasatta 20 gün kadar erkencilik sağlayan bu denizyosunu, çiçeklenme ve meyve tutumunda da erkencilik sağlamış olabilir. Köyden dönerken Yalova'da bir Tarım dükkanı sahibiyle sohbet ettim..Benim bildiğim kadarıyla Bilecik taraflarında zeytin az olduğu gibi, Orhangazi yöresinde de zeytinlerde % 90 kayıp varmış..Onlar da baharda sık sık yağan yağmurlara yorumluyorlar bu durumu. |
30-07-2014, 11:00 | #1960 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, girdi maliyetleri ve mevsim şartları nedeniyle zor günler geçiren Bursalı zeytin üreticilerinin seslerini meclis kürsüsüne taşıdı. Demiröz, Gemlik, Orhangazi, Mudanya ve İznik Ziraat Odası başkanlarının mesajlarını ve çağrılarını Meclis Genel Kurul kürsüsünden okudu. Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik’in mesajından şunları aktardı: "2013 Kasım ayından 2014 Nisan ayına kadar bölgemizde yağış yağmaması, sıcakların mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi her ağacın ihtiyacı olan dinlenme süresi zeytin ağaçlarında olmamıştır. Ziraat odaları olarak biz, bu kuraklığın verimi düşüreceğini bekliyorduk, üreticinin bakım masraflarını karşılayabilir mi diye düşünürken zeytin çiçeklenmesi sırasında yağan yağmurlar çiçeklerin döllenmesine mani olduğundan bu 4 ilçemizde yüzde 75-85 civarında ürün kaybı meydana gelmiştir. Parasal olarak ifade edersek 225 milyon TL civarında kaybımız olmuştur. Bir sene borç ertelemesi borcun yığılmasından başka bir şeyi ifade etmediğini, gelecek sene bu borçların nasıl ödeneceğini bilmiyoruz. Çare, bu borçların beş seneden az olmamak kaydıyla taksitlendirilmesidir. Üretimin devam etmesi dünyanın en değerli zeytini için, mutlaka üreticinin yapılan 2014 bakım masrafları ile 2015 yılı bakım masraflarının karşılanması için dönüm başı devlet tarafından karşılıksız yardım yapılmasını bekliyoruz." Haberin tamamı: Zeytin için TBMM'ye acil çağrı Bu çiftçilik var ya bu çiftçilik; gerçekten zor zenaat.. Aynı durum bizim köyde de mevcut.. Emekli öğretmen Ziya Hocamız var köyde..13-14 yaşında 300'den fazla fidanı var..Zeytinliğinin içinden hiç çıkmaz..çocuk gibi uğraşır onlarla..onda da hiç zeytin yok bu yıl..köyde benden başka kimsede zeytin yok..bu durumu bildiğim için soranlara ''bende zeytin çok bol '' diyemiyorum..Sıkılıyorum adeta.. Köyde aynı yağışlar benim fidanlığa da düştü..Benim fidanların 14 yılın en çok zeytin ürettiği bu yılı, kendimce düşünüyorum, düşünüyorum.. Mantıklı bir tek izah buluyorum.. Olsa olsa yılda 5 kez attığım denizyosununa yoruyorum bu durumu.. http://www.drt.com.tr/blog/labels/proton.html http://www.drt.com.tr/BitkiBesleme.aspx?sayfa=organik Hasatta ortalama 20 gün erkencilik sağlayan bu denizyosunu, çiçeklenme döneminde de çevre zeytinliklerden 15-20 gün önce erkencilik ve meyve tutumu sağlamış olabilir. Bu tür konularda 2-3 günün bile büyük önemi var.. Denizyosununun bulabileceğim en ideal ve harika bir gübre olduğu inancım iyice kuvvetlendi bu yıl. Vazgeçilmez bir ürün.. Beni topraktan, çuval çuval gübre atma derdinden kurtardı.. Ha, bu arada, bilemiyorum; ''no till'' uygulamalarımın, fidanlığıma her yıl acıbakla, 2-3 çeşit fiğ, yonca, tirfil gibi kökleri azot nodülü üreten bitkileri saçmamın da etkisi olabilir mi diye de düşünmeden edemiyorum: Toprak sürülmeden tarım yapılması (No till) Düzenleyen pria : 30-07-2014 saat 11:31 |
30-07-2014, 11:57 | #1961 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Oldum olası, hayatta en sevdiğim şey, okumak, araştırmak ve denemektir.. Sayın Meyvelitepe'nin blog yazıları da benim açımdan bu yüzden çok değerlidir.. Ara ara bir okurum, hatta tekrar okurum deneyimlerini.. Yalnız bir hususa kafam çok takılıyor.. Sayın Meyvelitepe diyor ki: ...Zeytine en çok zarar veren, geçen yıl Neemazal’a rağmen bizi de etkileyen esas zararlı zeytin sineği. Anlıyoruz ki, tüm dünyada zeytine en çok zarar, zeytin sineği tarafından veriliyor ve zehir kullanmadan baş etmesi de bir o kadar zor. Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor. Biz de öyle yapmıştık zaten. Yerde tek bir zeytin tanesi bile bırakmadık ve hasat sonrası bahçe en az 25 cm derinliğindeki pullukla sürüldü. http://blog.meyvelitepe.org/2009/04/...sil-yapmali-1/ Ben sayın Meyvelitepe'nin halâ zeytin bahçesini ''en az 20-25 santim derinlikte'' sürdürdüğüne devam edip etmediğini bilemiyorum ama ben 10-11 yıl fidanlığımı 15-20 santim derinlikte sürdürme hatasını yaptığımı, yüzeysel kökleri çatır çatır kesip yolduğumuzu ve zeytinlerin köklenmesini bozduğumu çok geç anladım ve 3 yıldan beri fidanlığa traktör sokmuyorum.. 3 yıldan beri de zeytinlerimde olağanüstü bir gelişim ve meyve artışı gözlemliyorum. Hani, belki, yeşil gübreleme, ot kontrolü için 5-10 santimlik diskaro veya çapa makinasıyla sürüm biraz daha mantıklı gelebilir bana ama 20-25 santim derinlikte sürümün yarardan ziyade fidanlığa zararı olur gibime geliyor.. Ne dersiniz sayın Meyvelitepe ? |
30-07-2014, 13:28 | #1962 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Tarım kütüphanesi Zeytin Yetiştiriciliği dökümanında zeytinliklerin kış aylarında 25 santim derinliğinde sürülmesi tavsiye ediliyor. Tagem Zeytin Entegre Mücadele Teknik Talimatında başta zeytin sineği olmak üzere bazı zararlıların toprataki pupalarının yok edilmesinde toprak işlemesini tavsiye ediyor. Alıntı yaptığınız yazımızda da; Zeytin sineği kışı toprakta bir kaç santim derinlikte pupa olarak geçirdiğinden, yere dökülmüş zeytin bırakılmaması ve hasat sonrası toprağın yeterli derinlikte sürülerek, varsa pupaların toprağın derinliğine gömülmesi mücadelenin en etkili yöntemi olarak öneriliyor. diyerek bu önerilerden söz ettik. Ancak 5 Nisan 2009 tarihli yazımızda esas olarak anlatılan, o gün için dünyada da çok yeni bir bilgi olan (yanlış hatırlamıyorsam final raporu 2010'da yayınlandı) ABD Sonoma bölgesinde yapılan üç yıllık saha deneyleri sonucunda zeytin sineği ile en etkin mücadelenin usulüne göre işlenmiş kaolin kaplaması ile yapıldığı bilgisini vermek idi. Şimdi yıl 2014, beş yıl geçmiş, ortadaki bilimsel raporlara ve bir çok deneyime rağmen Tagem'in dökümanlarında hala kaolin kaplamasının zeytin sineği mücadelesinde kullanılabilirliği ve etkinliği ile ilgili herhangi bir kayıt geçmiyor, ama zeytin sineği zararını engellemekte en başarılı yöntem kaolin kaplaması, üstelik de herhangi bir sentetik toksin kullanmadan. Zeytinlikte toprak işlemeye gelince, evet, önceki sene toprağı sürdürmemiştim. Yüzlerce fare deliği dolup, başka toprak zararlılarına ait belirtiler görünce geçtiğimiz kış yine 20-25 santim derinlikte sürdürdüm. Önceki yıl sürülmemiş olması sebebiyle bazı ağaçlarda köklerin yüzeye yaklaşmış olduğunu gördüm. Aynı durumu naşilerin dikili olduğu bölgede de görüyorum. Toprak işlenmediği takdirde kökler toprak yüzeyine çıkmaya çok meyilli oluyorlar. Herhalde kış ve bahar yağmurlarının üst tabakayı daha nemli tutması ve oksijen seviyesinin daha yüksek olmasının bir etkisi. Zeytinlikte toprak işleme yapılırken ağaç kütüklerinin dibine kütüğü merkez kabul ederseniz bir metre yarıçapın içine pek girilmemesi gerekir. Bizim buralardaki traktör sürücüleri bunu çok iyi biliyorlar ve pulluğu mükemmel idare ediyorlar. Tavsiye edilen önerilerdeki toprak işlemenin de kütüğün dibi olduğunu sanmam, daha çok zararlı larvası içeren tanelerin düştüğü tac altı ve sıra araları olsa gerek. |
30-07-2014, 13:47 | #1963 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Sayın MeyveliTepe, ''En az 20-25 santim derinlikte sürmek'' bence çok derin sürümdür. Bakınız; benim sık sık tecrübelerinden yararlandığım ve telefon ettiğim Erdek eski İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Kuddusi Taner bey bu konuda neler yazmış blogunda: ''...Zeytinlikte toprak işlemenin amaçları tüm meyve bahçelerinde olanlarla aynıdır.Yabancı otlarla müacadele,toprağın havalanması,yangın tehlikesi ve hayvan otlatmanın önlenmesi...vb.Zeytinliklerde yanlış yapılan "derin sürümdür".Zeytin ağacının köküne dokunmamalıdır. Derin sürelimde saçak kökler kesilsin ana kökler derinlere doğru gitsin,susuzluk çekilmesin yaygın görüşü çok hatalı ve yanlıştır.Zeytinin köklerini kestinmi;verimden düşer,tekrar mahsüle yatmasıda zordur.Zeytinin kök yapısıda yüzeyseldir.Bu yapıyı derin sürerek değiştiremezsin ki. Erdek gibi toprak yapısı kumlu olan yerlerde "sürmek" hele hele, meyilin fazla olduğu yerlerde intihar etmek demektir.Hafif bünyeli toprak yapısına sahip yerlerde ;bilakis teras yapılmalı,veya enazından yalak yapılmalıdır.Amaç herzaman toprak muhafaza olmalıdır. "BİR İNSANA DÜŞMANLIK MI YAPACAKSIN; BAYIRDAKİ ZEYTİNLİĞİNİ DERİNCE SÜR". Erdek Tarım: ZEYTİNLİKLERDE TOPRAK İŞLEME VE OT İLACI Kısacası, herkesin apayrı görüşleri olabiliyor..Ülkemizde zaten yeterli tarımsal yerli kaynak olmadığı gibi hemen her konuda bir görüş birliği de yok maalesef.. Ben şahsen, hiç sürdürmemek, otları biçerek malçlama yapmanın yararına inanıyorum. Bu yöntemin en büyük sakıncası, yılan korkusu yaşayanlar için olabilir. 11 yıl en büyük hatam pullukla sürüm yaptırmak idi. Artık kabullenebileceğim tek şey, toprağı 5-10 santim karıştıracak şekilde diskaro veya çapa makinası kullanmaktır.Pulluk asla.. |
30-07-2014, 16:33 | #1964 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Toprağı işleyip işlememek farklı yöntemler, duruma,toprağın yapısına ve ihtiyaca göre de olumlu veya olumsuz olabilir. Toprağı hiç işlememek organik maddesi çok yüksek olmayan ve nisbeten killi yerlerde toprağın sıkışmasına, nisbeten derindeki köklerin oksijen alamamasına da sebep olur ve köklerin neredeyse toprak yüzeyine çıkmasının sebebi de büyük ihtimal budur. Pulluğun 40 santime kadar inebildiği düşünülürse 20-25 santim sıra araları ve köke çok yakın olmayan yerler için o kadar da derin sayılmaz, nitekim bu kış sürülürken tek bir ağaç dışında hiç köke rastlamadım. Üç yıl önce dekar başına 2,5 ton klinoptilolit, 1,5 ton leonardit verdiğimde bu malzemenin üst tabakaya olabildiğince homejen karışabilmesi için bir kaç yıl üst üste hem sürmek hem de çapalamak gerekiyor. Her sene ekilip biçilerek bahçede bırakılan örtü bitkilerinin organik maddeyi arttırması da nereden bakılırsa 5-6 senelik bir zaman gerektiriyor. Ne zaman ki organik madde %5-6 seviyesine gelir, o zaman toprak sıkışması ve havalanma problemi kendiliğinden çözülür. Her neyse, önceki mesajımda yazdığım gibi, alıntı yaptığınız yazıdaki mesele toprak işlemesi değil, yazıdan da anlaşılacağı üzere zeytin sineğine alternatif çare bulmaktı, gereken çare de bulundu. |
30-07-2014, 18:02 | #1965 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Bazen düşünmeden edemiyorum.. Nasıl ki günümüzde doktorların çoğunluğu ve hastalar ilaç şirketlerinin gönüllü köleleri haline geldiyse, sanki aynı olay tarımsal mevzularda da göze çarpıyor.. Binbir ilaç, binbir madde var ortalıkta..Onu mu atsam, bunu mu kullansam yarışı içindeyiz adeta.. Örnek vereyim; Eskiden Pendik İstanbul zenginlerinin sayfiye alanıymış..İstanbul'da benim evin altında 5 dekar kadar alanda (sanıyorum trilye) 30 adet kadar 80-100 yaşlarında zeytin var..Her yıl aynen benim yaptığım gibi belediye gelip motorlu tırpanla otunu biçiyor, o kadar..Ne gübre veren var, ne organik ne de kimyasal ilaç falan atılmadığı halde, hemen her yıl zeytin yapıyorlar ..Hem de oldukça iri oluyorlar..10 yıldan beri izlerim onları, ne zeytin sineği gördüm, ne de vuruk zeytin..Eğer bu zeytinler Anadolu'nun ıssız bir köyünde olsa, al sana bal gibi organik zeytin.. Acaba diyorum, doğanın dengesini biraz da bizim aşırı ilgimiz ve meraklı oluşumuz mu bozuyor ? Onu attım, bunu verdim derken bir bakıyorsunuz, bitki afallıyor belki de.. Bu durum şuna da benziyor..Roman mahallelerinde nasıl ki çocuklar yalınayak, toz toprak içinde, doğal hayatın içinde yaşadıkları halde daha dirençli oluyor bağışılık kazanıyorsa, zengin, varlıklı veya tek çocuk sahibi pirpirikli insanların çocukları ise her türlü ihtimam gösterildiği halde çok çabuk hastalanıp, dirençsiz birey olarak büyüyorlar.. Bundan binlerce yıl önce, Akdeniz ülkelerinin hepsinde zeytin yetiştiriciliği varmış.. İlaç mı kullanmış, gübre mi kullanmış bu insanlar ? Toprağı mı sürmüşler ? Herşeye müdahale etmeye bayılıyoruz bizler..İlaç ve gübre sanayii beynimizi esir almış adeta..Belki de doğallığı sağlasak, doğa belki belli bir süre sonunda kendi kendine her türlü zararlıyı, olumsuzluğu kendi içinde yokedebilme olanağını da yaratacak.. Ama, biz doğayı rahat bırakmıyoruz gibi.. Doğayı deneme tahtasına çevirmişiz. |
31-07-2014, 05:42 | #1966 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Bizdeki durum biraz farklı. Sekiz sene önce araziyi aldığımda üzerindeki zeytinler ölmek ile yaşamak arasındaki çizgide idiler. Benden önceki 20 yıl süresince aynı anlattığınız zeytinler gibiydi, fazladan otu da biçilmiyordu. 2-3 ağaç dışında hepsini sökmem tavsiye edildi. En az 150, muhtemelen de 200 yaşındaki hiç bir ağacı sökmedim, toprağı usulüne göre işledim, ağaçların düzeltme, yerine göre gençleştirme budamaları yapıldı. Sekiz sene içinde iki defa ahır gübresi verdim. Sonuncusu galiba dört yıl önceydi, araziyi horoz ibiği (kırmızı köklü tilki kuyruğu) basınca bir daha gübre de vermedim, ama genel olarak arazinin toprak yapısını iyileştirmek üzere bir program uyguluyorum. Arazi sadece zeytinlik değil, ağaçlar ve ekilenler bakımından dört farklı bahçe var denilebilir. Örtü bitkisini ihmal etmiyorum. Yine karabuğday kaplı ve yağmurlar sayesinde boyları yer yer bir metreye yükseldi. Biomass oranı karabuğdaya göre çok daha yüksek başka bir yaz örtüsü tohumu getirtiyorum, seneye onu ekeceğim. Organik madde oranını 5-6 seviyesine getirdiğimde toprak işlemesini sadece örtü bitkisi tohumu ekecek kadar azaltırım. Sonuç; yaşlı zeytin ağaçları kurtuldu, doğru düzgün zeytin ağacına benzediler, doğru düzgün zeytin de vermeye başladılar. Sofralık olarak değerlendirilmesi gereken kıymetli bir çeşit olduğu için kurtsuz zeytin alabilmek önemli, onun da yolunu bulduğumdan sorun yok. |
|
31-07-2014, 10:13 | #1967 | ||
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Alıntı:
Ama, elden ayaktan düşünce mecburen herşeyi bırakacağım.. Doğa neyi münasip görürse tabağımıza onu koyacak o zaman.. Belki de ''keşke daha önce uygulasaydım bunu'' diyeceğim..Bilemiyorum.. İnşallah ileriki yıllarda o gözlemlerimi de aktarırım bu sayfalara.. Ama, en azından hiçbirşey yapmasam dahi, şu denizyosununu eşantiyon olarak yine de vermeğe çabalarım onlara.. Sayın birnefestoprak'ın dediği gibi benim de vazgeçilmezim o: Alıntı:
|
||
31-07-2014, 11:23 | #1968 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Evet, yosun hücreleri bitkilerin vegetatif büyümelerinde çok yararlı oluyorlar. 2008 yılında chlorella içerikli bir yosun gübresini zeytinlere yapraktan vermiştim, ağaçlar o kadar çok sürgün verdi ki ertesi bahar dehşet bir budama işi çıktı. Geçen sene yosun gübresini kendim ürettim ama zeytinlere vermeye hiç yeltenmedim Sebzelerdeki etkisi müthiş olmuştu. |
31-07-2014, 11:43 | #1969 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
DoktorTarsa'nın Kanada kökenli denizyosununu evimdeki saksılardaki kıl biber ve soğanlı bitkilerden, fidanlığımdaki zeytin ve diğer meyve ağaçlarına kadar güvenle ve memnuniyetle kullanan ve başka hiçbir bitki besleme ürününe ihtiyacı olmayan biri olarak, bu cesur projeleriniz için tebrikler sayın MeyveliTepe.. Kaolin konusunda olduğu gibi birçok alanda iddia sahibi bir insansınız.. Bu konularda size altyapı sağlayan bir eğitiminiz var mı bilemiyorum ama olmasa dahi, ben diplomaya falan pek inanmam: bilim tarihinde diploması olmayıp yaratıcı zekasıyla çok önemli ve değerli buluşlar yapan insanlar var.. Kolaylıklar ve başarılar diliyorum.Keşke TAGEM gibi kuruluşlar size el uzatıp kucak açabilse.. |
31-07-2014, 12:00 | #1970 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Tagem gibi devlet kurumları neye göre tavsiyede bulunurlar, bilgi ve yöntemleri neye göre geliştirirler bilmiyorum. Söyledikleri şeyler yanlış olmamakla beraber son yılların bilimsel çalışmalarını ısrarla göz ardı ediyorlar, sentetik toksinleri ön planda tutmak için çaba harcıyorlar. |
31-07-2014, 13:21 | #1971 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
|
Zeytin çok kalın ve çok uzun kök yapabilir. Bizlerin makinaları çok ağır olduğu için(traktör ağırlığı+2 tonluk ilaçlamanın dolu ağırlığı vs) belirli bir zaman sonra pulluk tabanı oluşur. Yağmur suları da bu tabakaya geldikten sonra toprak altında yatay akışa geçerek erozyona sebebiyet verebilirler, birde alt katmanda oksijensiz ortam oluşur. Sırf bu yüzden tarlalarımızı her sene bir yöne(d-b,k-g,b-d,g-k) bir sıra atlıyarak dört sene patlatma çekeriz ki derinlik 60 santimi bulur. Bazen kestiğimiz köklerin kalınlığını gördükçe hala şaşırırım. |
04-08-2014, 10:31 | #1972 |
Ağaç Dostu
|
Bu yıl zeytin yüzümü güldürecek gibi 2013 hasadında ancak yarım poşet toplayabilmiştim...Zeytinler temiz, şimdilik vuruk yok gibi. 2 yıldır malzemelerini alıp gerçekleştiremediğim sulama projemi bu yaz hayata geçirdim. 5 gün boyunca ağaç başı 60-70 LT. su verme şansım oldu. Zaman yeterli olsa idi sanırım 200 LT. ye ulaşabilirdim. |
20-09-2014, 10:36 | #1973 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
13-14 gün önce köye giderken zeytin toplama yaygısı almak için Yalova'ya uğradım..Bulamadım; Orhangazi'ye geçtim.. 6x4 ithal 2 adet yaygıyı 50 liraya aldım..Bir de tırmıklardan aldım birkaç tane..El tırmıklarını 2 sene önce tanesi 5 liradan almıştım Çanakkale'de..Orhangazi'de tanesi 1.5 lira.. Sohbet ettik işyeri sahibiyle.. Bu yıl dükkanın önüne ne yaygı ne tırmık çıkarmamışlar..Gidip depodan getirdi benim için.. Sebebi ise, Orhangazi yöresindeki zeytinlerde hemen hemen hiç zeytin olmamasıymış..İznik, Gemlik yörelerinde de öyleymiş.. Çiçek zamanı yağan sık yağmurlara yoruyorlar bu durumu.. |
24-09-2014, 13:34 | #1974 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
: Zeytinyağı üretiminde amaç; Kaliteli doğrudan tüketime uygun naturel zeytinyağı elde etmektir. Kaliteli zeytinyağı kaliteli zeytinden elde edilir. Zeytinyağı meyveden elde edilen bir yağdır. Bu nedenle meyve nitelikleri üzerine etki eden her türlü olumsuz faktör, yağ üzerinde aynı etkiyi göstermektedir. Meyve kalitesi üzerine ekolojik faktörler, çeşit, bakım, gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele ve hasat teknikleri gibi hususlar etki yapmaktadır. Bu hususlarda yapılacak işlemler çiftçilere çiftçi toplantılarında ve diğer yayım metotları ile anlatılmaktadır. Hasat edilen zeytinler mümkün olan en kısa yoldan ve en kısa zamanda derinliği 25 cm. yi geçmeyen, hava almaya imkan veren, bozulmalara neden olan kızışmaları önleyen, danelere zarar vermeyen delikli plastik kasalara konularak fabrikaya ulaştırılmalıdır. İlimizde hasat edilen zeytinlerin nakliyesinde genel olarak küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanılmaktadır. Küfeler, jüt veya naylon çuvallar kullanıldığında zeytin tanesi hırpalanmakta, ezilmekte, tanelerin kızışmasına neden olmakta ve mikrobiyal faaliyeti hızlandırmaktadır. Bu durum tat ve lezzet kusurlu, yüksek asitli zeytinyağlarının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Zeytin Toplama Kasası Dağıtıldı | Fethiye Haber |
29-09-2014, 19:43 | #1975 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-01-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 656
|
Hasbelkader bahcede yer bulmus bu fidanimin cinsi konusunda yardimci olabilir misiniz. Gecen yil renk alacayken dokuldu zeytinler. Yesilken mi alacayken mi toplamam lazim bilemiyorum. Nereden baksaniz 250-300 gr zeytin var uzerinde ) |
01-11-2014, 09:32 | #1976 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Bir analiz: Analiz: Türkiye?nin zeytinliklerle imtihanı - Bloomberg HT ..ve, bu analize yapılan yorum: ''....2004 yılında devlet zeytine büyük destek vermeden önce yaklaşık 70 dönüm araziye zeytin diktim. o zaman yağ 6-7 tl günlük işçi fiyatları 15 tl idi. bu yıl biraz düzelme oldu fakat geçen yıl yağ 6tl işçi 35-40 tl idi. türkiye ortalaması ağaç başı zeytin verimi 9-10 kğ, benim üretimim ağaç başı yıllık ortalama 20 kğ olsa bile, çok yanlış yatırım yaptığım ortaya çıkıyor. 10 yıl bekledikten sonra 1000 m2 yerden yılda 150 tl kazanmak sizce nasıl? arazimi başka türlü değerlendirmek istesem ağaçları yok edemiyorsunuz (kanunen). zeytini çok sevenler ticaretini yapanlar. üretici çoktan pişman.'' |
04-11-2014, 17:01 | #1977 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
|
04-11-2014, 21:15 | #1978 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2012
Şehir: TRABZON
Mesajlar: 242
|
Arkadaşlar Trabzon'da, sahilden 15 km içerde, 300 m rakımdaki bahçeme geçen yıl, sonbaharda internetten gemlik cinsi zeytin alıp diktim. Bol karlı geçen yılı sorunsuz atlattı. İlkbaharda bol miktarda çiçek açtı. Çiçeklerin çoğu meyveye dönmeden, kalan kısmı da meyveye döndükten sonra döküldü. Bitkinin gelişmesi güzel, yapraklarında sorun görünmüyor. Aldığımda üzerinde birkaç meyvesi vardı. Acaba bu yıl meyve vermemesinin sebebi ne olabilir? Yapabileceğim bir şey var mı? |
06-11-2014, 16:28 | #1979 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Fiyatlara bakar mısınız... |
07-11-2014, 01:16 | #1980 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-10-2014
Şehir: adana
Mesajlar: 2
|
merhaba arkadaşlar 35 dönüm yedi sekiz yaşında zeytin bahçem var.zeytine ek olarak koyun besiciliği yapmak istiyorum 50 baş.zeytin olan bahçeye tohum ekerek mera gibi kullana bilirmiyim sizce. |
Etiketler |
ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme |
|
|