Toprağı işleyip işlememek farklı yöntemler, duruma,toprağın yapısına ve ihtiyaca göre de olumlu veya olumsuz olabilir. Toprağı hiç işlememek organik maddesi çok yüksek olmayan ve nisbeten killi yerlerde toprağın sıkışmasına, nisbeten derindeki köklerin oksijen alamamasına da sebep olur ve köklerin neredeyse toprak yüzeyine çıkmasının sebebi de büyük ihtimal budur. Pulluğun 40 santime kadar inebildiği düşünülürse 20-25 santim sıra araları ve köke çok yakın olmayan yerler için o kadar da derin sayılmaz, nitekim bu kış sürülürken tek bir ağaç dışında hiç köke rastlamadım.
Üç yıl önce dekar başına 2,5 ton klinoptilolit, 1,5 ton leonardit verdiğimde bu malzemenin üst tabakaya olabildiğince homejen karışabilmesi için bir kaç yıl üst üste hem sürmek hem de çapalamak gerekiyor. Her sene ekilip biçilerek bahçede bırakılan örtü bitkilerinin organik maddeyi arttırması da nereden bakılırsa 5-6 senelik bir zaman gerektiriyor. Ne zaman ki organik madde %5-6 seviyesine gelir, o zaman toprak sıkışması ve havalanma problemi kendiliğinden çözülür.
Her neyse, önceki mesajımda yazdığım gibi, alıntı yaptığınız yazıdaki mesele toprak işlemesi değil, yazıdan da anlaşılacağı üzere zeytin sineğine alternatif çare bulmaktı, gereken çare de bulundu.
|