16-03-2016, 21:54 | #1411 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bir an yitip giden onlarca kişinin tek tek hikayelerine dalmışken buluyorum kendimi. Paylaşacaklarım anlamsız gelmeye başlıyor. Bir an sonra kendi kendime ”ama hayat devam ediyor” diyorum. Sonra yine ”O peri kızının annesi için hayat devam ediyor mu sanki” diye düşünüyorum, kendime kızıyorum. Bir an sonra yine bakıyorum, yapacak bir şey yok. Sonuçta hayat öyle ya da böyle devam etmek zorunda... Biz de dünyayı elimizden geldiğince, bir nebze daha güzel hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Lalelerin de senin gibi çok güzeller sevgili loveforlife. Üstlerindeki su damlalarıyla tablo gibiler. Bizlerle de paylaştığın için sağ ol. Diğer fotoğraflarını da bekliyoruz. |
|
17-03-2016, 05:25 | #1412 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Beni en çok da ne kahrediyor biliyor musun? Çevreme baktığımda olan bitenin ne kadar vahim olduğunu algılayamayan çok fazla insanın olması! "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyeti nasıl bir şeydir? Ben çocuğun olmadığı halde yarınlarımız için bu kadar endişeleniyorken, çoluk çocuk sahibi insanlar vur patlasın çal oynasın duyarsızlığını nasıl yaşayabiliyorlar? Laleler gerçekten harika. Her gün yeni bir rengi açıyor. |
|
17-03-2016, 09:07 | #1413 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-12-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 54
|
Sevgili loveforlife, şu karamsar ortamda her birinizin evlerinden balkonlarından taşan güzellikler sanki birer ümit ışığı. Devam edin lütfen. Bana şu hayatta herşeyin o kadar da kötü olmadığını, onca zorluğa rağmen yaşama tutunmak gerektiğini, barışı, mutluluğu, kardeşliği, kısaca tüm güzel şeyleri hatırlatıyor. Lalelerinizin her biri muhteşem. Emeğinize ve ellerinize sağlık. |
21-03-2016, 06:13 | #1414 |
Ağaç Dostu
|
Sitede tohumdan yetiştirilmeye çalışıp telef olmuş bir dolu minik canı gördükçe çok üzülüyorum. Ben önce çiçek tohumlarımı ekerek başlamıştım işe. Hala ekmem gereken bir dolu tohumum var. Vaktim var mı? Tabii ki de yok. Bakın benim minik güzellerime... Bu arada hepsinin açık havada olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim... |
25-03-2016, 17:04 | #1418 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-07-2013
Şehir: BURSA
Mesajlar: 817
|
Maşallah renkleri çok güzel. Laleler gözlerimize bayram ettirdi. |
25-03-2016, 18:04 | #1419 |
Ağaç Dostu
|
Birkaç gündür süren lodos korkusuna hepsini indirdim yere. Adım atacak yerimiz kalmadı haliyle... Bursa'nın meşhur bir Deli Ayten'i vardır. Ben de rahmetliye benzedim galiba. Hiçbirine kıyamıyorum. İçiçe, üstüste... Rüzgardan açılıp saçılınca da ayrı güzel oldular... |
25-03-2016, 23:49 | #1420 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili loveforlife, saksıları aşşağı indirince çok daha güzel olmuşlar toplu halleri. Maşallah renklerine bayıldım lalelerinin, çiğdemlerin de başka bir güzeller... Emeklerine sağlık. |
26-03-2016, 05:55 | #1421 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ben de hangisini seveceğimi şaşırıyorum bu kızların. Baksana şu çiğdem saksısına! Uyku çiçeğime ne demeli? |
|
26-03-2016, 13:54 | #1423 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-12-2015
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 393
|
Sevgili loveforlife, Siz bu çiçeklere napıyorsunuz alasen Maşallah diyeyim nazar değmesin. Benim lalelerde, çiğdemlerde tık yok. Lalelerinizi görünce Emirgan'a gidesim geldi ama aklımı orada bırakıp gelirim kesin |
31-03-2016, 06:29 | #1424 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Lale ve çiğdemlerin açmakta epey geç kalmış. Yeşerdiler mi? Bunlar gerçekten de insanın aklını başından alıyor. Yollarda hep gözüm peyzajlarda benim de. Bende olmayan bir renk gördüm mü epey takıyorum. Bu nasıl bir hastalıksa artık! Bu arada hiç nergis paylaşmadığım dikkatimi çekti. Üzülmesin kızlarım! |
|
31-03-2016, 20:44 | #1425 |
Ağaç Dostu
|
Hepsinin güzelliği bir yana da ben en çok deli Ayten'i öğrendiğime sevindim. Demek herkesin kâbusu bir delisi varmış. Eight nine ten , deli Ayten bayıldım bu hikâyeye. Filmi mi çekilecekmiş ne öyle yazmışlar ekşi'ye? Çekilir de haberin olur da bu sayfada paylaşmazsan küserim bak Bizim de bir deli Samimiz vardı. Onun taşı değil de elinde bir tesbihi vardı, bir şalvar, bir yeşil uzun mont, bir tuhaf öne doğru kaykılarak yürürdü. Mahallenin bütün çocukları gibi benim de kâbusumdu. Onun geldiğini duyar duymaz eve kapaklanır saatlerce çıkamazdım. Elindeki 33'lük tesbihini kendine özgü bir acaib sallaması geldi gözümün önüne. Sonra taşındık o mahalleden ona ne oldu bilmiyorum. "Delinin velisi Allah" derler bizde. Delinin bir nevi kutsiyeti olur, incitilmez deliler, aç bırakılmaz, cepleri de her zaman parayla doludur işlerine yaramayan, harcanmayan... Ama son zamanlarda duyduğum iğrenç haberler yüzünden insan olmaktan utanır oldum. Engelliye, çocuğa, meczuplara, kimsesiz yaşlı kadınlara tecavüz haberleri yüzünden her şeyden tiksinmeye başladım. Nasıl bir ruh halidir bu nasıl bir canavarlık! Dünya eskiden de böyleydi de haberimiz mi olmuyordu yoksa bizim zamanımız mı böyle kirli anlamıyorum canım arkadaşım Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 31-03-2016 saat 21:19 |
31-03-2016, 23:28 | #1426 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili loveforlife o çiğdem saksısı dikkatimden kaçtı mı sanıyorsun?.. O muhteşem güzellik gözden kaçar mı; harika olmuşlar harika... Nergislerin ona keza. Maşallah!.. Emeklerine sağlık... O çiğdemlerin nasıl çoğalmışlar öyle, benim de bir vakitler bir sürü çiğdemim vardı kala kala 2-3 tanecik kaldılar. O kalanlar da neden çoğalmıyorlar anlamıyorum... |
01-04-2016, 07:11 | #1427 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-09-2008
Şehir: İstanbul.
Mesajlar: 5,388
|
Günaydın Loveforlife çiğdemlere bayıldım mor oxcaliste harika benim bir türlü yaşatamadıklarımdan biride o. Seninkiler çok güzel görünüyor |
05-04-2016, 06:58 | #1428 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Deli Ayten, çocukluğumun unutamadığım şahsiyetlerindendir. Garip bir duygu aslında. Çocuk aklımla neler düşünüyorduysam! Her an, her yerde karşıza çıkabilirdi Ayten. Kat kat giyinmiş, üst üste bir sürü boncuk takıp takıştırmış hali beni çok cezbederdi. Biraz da korkutucuydu elbette. Yine de Deli ayten'i görmek için can atardım. Sonra bir gün öldüğünü duyduk. Aslında ben çocukluğumdan beri delilerle pek bir iletişim halindeyimdir. Bir Deli Arif vardı, üst mahallede cami avlusunda yatıp kalkar. Kızdırıldığı zaman gelen geçene saldırır. Saç sakal birbirine girmiş... Hele ki kırmızı renk saldırganlığını iyice arttırır. Ben 3-4 yaşlarındayken bir gün annem kırmızı bir elbise dikmiş bana. Ogün bir yakınımıza gezmeye gidecekmişiz. Tutmuş elimi, yürüyerek çıkmışız yola. Caminin oradan geçerken gürüldeyen bir sesle arkadan saldırışını o kadar küçük olmama rağmen hiç unutamadım. Kahvehane vardı orada bir tane. Sokakta oturanlar koşup kurtarmıştı beni. Soranlara "gürgür dede saldırdı bana" diyormuşum. Uzun süre geceleri hep korkmuşum. Ama asıl korkuyu gök gürültüsü olduğunda yaşardım ve hala da yaşıyorum. Çocukken her gök gürlediğinde yorgan altına saklanıp "gürgür dede geldi" korkum bugün bile hala devam etmekte. Hep tedirginimdir gök gürlediğinde. Ortaokul yıllarımda da bir gün bir deli almış eline bir tahta gelmiş bizim sokağa. Ben de hiç görmemişim. Tam sokak kapısından gireceğim. Geldi patlattı bir tane sırtıma. Yandaki işyerindekiler kurtarmıştı. Şimdi de Deli Memet var bu çevrelerde dolaşan. Onun da aşktan böyle olduğu söylenir. Ama onu gördüğüm zaman kızdırmadan sevgiyle yaklaşmaya çalışıyorum. O da alır eline taşları dolaşır esnafı. Elinde onlarca poşet. "Vemicem işte, evlencem işteee, emineee!" ve anlayamadığımız bir şeyler söyler durur. Bir sürü şey verirler, yemez hiç. Çok zayıf, üzerinde göğüs altına kadar çekilmiş üstten bağlı bir eşofman ile... Bir gün sokak canları için evdeki yemek artıkları ile bir tabak hazırladım. Mama koyduğum yerlerden birine götürdüm bıraktım. O da uzaktan bakıyor. Ben tabağı bıraktım, arkamı döndüm. Koşarak geldi ve kaptı tabağı. "Memet dur, Memet bırak!" dedimse de parka doğru koşup bir avuç çakıl taşını bana fırlatınca, giden gitti diyerek eve döndüm. Allah verdiği aklı kimseden geri almasın. Deli Ayten filmi çekildi. Nette aradım ama sadece fragmanını bulabildim ne yazık ki. Deli Ayten “Bir Deli Aşk Hikayesi” Film Galası 15 Şubat’ta Tayyare Kültür Merkezi’nde | Bursa'da Sanat Bence dünya eskiden çok daha saf ve temizdi. Ben eski günleri çok özlüyorum. İnsanlık ne yazık ki öldü... Azınlık çırpınışlarımız var sadece... |
|
07-04-2016, 12:47 | #1429 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-12-2015
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 393
|
Sevgili loveforlife, Çiğdemlerim sonunda açtılar Saksı içerisinde üç renk çıktılar mor-beyaz-sarı Sanırım geç ektiğim için beni baya beklettiler. Muscari'ler de tomurcuk göstermeye başladı bekliyorum. Katlı olan nergisiniz kokulu mu? Ben de sevgili Pria'dan edinmek istiyorum eğer bana sıra gelirse |
08-04-2016, 08:36 | #1430 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-12-2015
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 393
|
Alıntı:
|
|
09-04-2016, 08:37 | #1433 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
|
09-04-2016, 08:55 | #1434 |
Ağaç Dostu
|
Az önce yukarıdan aşağıya bir daha bakarken sayfaya aynı şeyi ben de düşünüyordum Vakit azlığından şikayet ediyorsun arkadaşım, yakınlarda olsam senin yerine temizlik, saksı değişimi, şaşırtmacalar vs. hem işlerini halleder hem de şöyle fazlalıkları bir kenara ayırıverirdim |
11-04-2016, 05:57 | #1435 | |
Ağaç Dostu
|
Benimkiler senin güzeller karşısında çok sıradan kalıyor tatlım. Üstelik sen kocaman bir bahçeye sahip olma avantajını da kullanırsın ve kim bilir ne kadar güzel olur o laleler. Alıntı:
Mineler çiçeklenmeye başladı. Eskiden kalma kendileri. Hercai fideciklerini yer örtücü niyetine kullanıyoruz artık. Yine geçtiğimiz yıldan kalanlardan olan Bodrum papatyası da çiçeğe durdu. Sevgili SDurul'dan gelen papatyanın ilk tomurcuğu görüldü. İki tür papatya göndermişti bana. Bir saksısını fırtına götürmüş. Çok üzülmüştüm onu kaybettiğime. Şimdi bir de ondan gelen tohumdan büyüyen bir dolu papatya var. Ablacığım bu hangi türü, tohumdan yetişen aynısı mı bilemedim... Heuchera Plum Pudding galiba çiçek açacak. Açmasa da olur. Hosta yapraklarının bu canlı haline bayılıyorum. |
|
17-04-2016, 06:32 | #1436 |
Ağaç Dostu
|
Yer örtücü niyetine hercailerim her yerde. Bunlara bakınca iki yıl önce bir paket hercai tohumundan çimlendirip de hiçbirini yaşatmayı beceremediğim hercailer geliyor aklıma zaman zaman. Demek ki neymiş, sıfır ilgi gerekliymiş! Hasekiler açmayı başladı. Öyle rüzgarlıydı ki yukarısı bu fotoğrafları çekmeye çalışırken epey zorlandım. |
24-04-2016, 08:08 | #1437 |
Ağaç Dostu
|
Bursa toplantısını organize edeli iki yıl oluyor. O toplantı sonrasında öyle bir dost kazandım ki, sormayın... İyi ki tanımışım dediğim, gönlü zengin, özü sözü bir, paylaşmayı çok seven harika bir aile... Sevgili Alys (ki artık benim her zor zamanımda yetişeceğini bildiğim ağabeyim), eşi Sevgili Aysel Ablam ve vatana hayırlı birer evlat olsun diye canla başla uğraştıkları harika iki evlat... Bursa toplantı başlığına geleceklerini yazdıklarında amaryllis soğanı ve kasımpatı getireceklerini belirtmişlerdi. Tabii biz henüz tanışmıyoruz. Elleri kollarının o kadar dolu geleceğini tahmin bile etmezdik. Kendi üretimi olan çiçek soğanları ve kasımpatlarıyla herkesi sevindirmişlerdi o gün. Ben de organizatör olarak sadece onun bitkilerinin paylaşıldığını duydum. Sonrasında kendisiyle mesajlaştık. Ben bir şey alamadım diye çok üzülünce bir gün çıkıp bize geldi eşi ile beraber Sevgili Alys. Ama ne geliş! Elleri kolları dolu. Sonrasında ben onlara gittim. Evinin her yerini üretime ayırmış. Çok özel türlerin bile üretimini o kadar profesyonelce yapıyor ve bilinçli olduğunu belli ediyor olmasıyla hayran bıraktı beni. Biriyle seyahat edersen onu daha iyi tanırsın derler ya, defalarca Yalova'ya giderken beni de aldılar yanlarına, iyice tanıdım, yüreklerinin nasıl güzel olduğunu iyiden iyiye anladım. Onlar için paranın her şey demek olmadığını, dostluğun ön planda olduğunu öyle iyi biliyorum ki! Ekmeklerini yedim, çaylarını içtim. Yeri geldi bir simidi paylaştık, yeri geldi en ala yemeği yedik. Ama hepsinde dostluk lezzeti eklenmişti, lezzeti ayrıydı bize. Kolumda serum hastanede yatarken başımda bekledi benim onlar. Ailemden bile kimse yoktu oysa... Benim aracılığımla benim başka dostlarımla da dostlukları başladı. Hep ticaretin önünde, dostluk, saygı, sevgi oldu onlar için. Biliyorum ki benim aracılığımla tanıştığı diğer tüm dostlarım da aynı benim gibi onun bu naif kişiliğini çok sevdi. Bitkilerimle ilgili ne zaman bir soru takılsa aklıma, bir telefon kadar yakındı bana. sahip olduğum bitkilere bakınca, neredeyse yarısının Sevgili Alys'den gelmiş olduğunu görüyorum. Çok da minnettarım kendisine. Ondan gelip de başarılı olamadığım bitki yok. Zaten her sattığı bitkinin de sonuna kadar ardında. Neden bu kadar iyi niyetli insanları çekemezler diye sormadan edemiyorum. Onun amaryllisbahçesi nde sağlamadığı avantajları sitemizde sağlıyor olması bile sitemize duyduğu vefa borcundan. Evlatlarının eğitimine katkı sağlamak amaçlı yaptığı bu satışlarda gösterdiği iyi niyeti farklı göstermeye çalışarak onu yıpratanları esefle kınıyorum. Nedir sizdeki bu para hırsı? O sizinle mücadele etmekten usanıp siteye girmezse siz mi kazanırsınız yoksa sitede onun yaptığı satışlardan ve verdiği bilgilerden faydalanan insanlar mı kaybeder? Sözün özü; ALYS dosttur, ağabeydir, çok zengindir yüreği, eli her daim açıktır, paylaşımcıdır... Satın aldım, hediye etti... Hepsi son derece sağlıklı!!! İlgililere ithaf olunur! Oxalis Adenophylla (Silver Shamrock) beni kendine hayran etti. Soğuklara dayanıklı bir tür olması da cabası. Hyacinthoides hispanica 'Miss World' ilginç bir soğanlı. Sümbüle benziyor ama sümbül değil. Güzel kokuyor... Amaryllisler çiçek sapı çıkarıyor... Hosta kocaman oldu bile. |
24-04-2016, 22:30 | #1438 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-10-2011
Şehir: samsun
Mesajlar: 1,021
|
Üstteki yazını dikkatlice okudum sevgili loveforlife ; Sevgili Alys'i bende senin sayende tanıyanlardanım, (Tanışmamıza vesile olduğun için ayrıca teşekkür ederim.) yaklaşık üç senedir alış veriş yapıyoruz kendisiyle, ne aldıysam yanında her zaman hediyeleri oldu ki başkası o hediyeleri asla parasız göndermez. Bir önceki kış dondan kaybettiklerim hariç tüm amaryllislerim açmakta ve ikinci üçüncü çiçek saplarını vermekte...Seninde belirttiğin gibi Alys tüm sattığı ürünlerin arkasında ve ''Olur da açmazsa ben telafi ederim''diye güvence veren biri. Hırs olmadan, ekmeğinin peşinde koşarken de insanları mutlu etmeyi benimsemiş, günümüzde az rastlanan insan örneğidir sevgili Alys . |
06-05-2016, 06:51 | #1439 |
Ağaç Dostu
|
Dolu vurdu geçti ama umudumuzu kaybetmek yok... Japon gülü hiç çiçeksiz bırakmıyor. Çiçeği eksik olmayanlardan biri daha, Clematis multi blue. Mor, çiçeğe ne güzel yakışan bir renktir! Siz hiç böyle güzel çiçek gördünüz mü? |
06-05-2016, 06:56 | #1440 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 07-11-2014
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 91
|
Geçmiş olsun. İnşallah bölgede çok zarar yoktur. |
Etiketler |
sardunya, soğanlı bitkiler, tohumla üretim |
|
|