View Single Post
Eski 31-03-2016, 20:44   #1425
Sûz-i Dilârâ
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Hepsinin güzelliği bir yana da ben en çok deli Ayten'i öğrendiğime sevindim. Demek herkesin kâbusu bir delisi varmış. Eight nine ten , deli Ayten bayıldım bu hikâyeye. Filmi mi çekilecekmiş ne öyle yazmışlar ekşi'ye? Çekilir de haberin olur da bu sayfada paylaşmazsan küserim bak

Bizim de bir deli Samimiz vardı. Onun taşı değil de elinde bir tesbihi vardı, bir şalvar, bir yeşil uzun mont, bir tuhaf öne doğru kaykılarak yürürdü. Mahallenin bütün çocukları gibi benim de kâbusumdu. Onun geldiğini duyar duymaz eve kapaklanır saatlerce çıkamazdım. Elindeki 33'lük tesbihini kendine özgü bir acaib sallaması geldi gözümün önüne. Sonra taşındık o mahalleden ona ne oldu bilmiyorum. "Delinin velisi Allah" derler bizde. Delinin bir nevi kutsiyeti olur, incitilmez deliler, aç bırakılmaz, cepleri de her zaman parayla doludur işlerine yaramayan, harcanmayan...

Ama son zamanlarda duyduğum iğrenç haberler yüzünden insan olmaktan utanır oldum. Engelliye, çocuğa, meczuplara, kimsesiz yaşlı kadınlara tecavüz haberleri yüzünden her şeyden tiksinmeye başladım. Nasıl bir ruh halidir bu nasıl bir canavarlık! Dünya eskiden de böyleydi de haberimiz mi olmuyordu yoksa bizim zamanımız mı böyle kirli anlamıyorum canım arkadaşım


Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 31-03-2016 saat 21:19
Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön