20-05-2010, 08:00 | #61 |
Ağaç Dostu
|
Sn Kedi Tırnağı ,Aydın'ın cadde ve sokaklarında şimdiye kadar Turunç ağaçları dikilirdi,baharda çiçek açtığında her yer mis gibi turunç çiçeği kokar,birkaç yıldır nedense akasya dikiyorlar,baharda bu ağaçların yeni sürgünlerinde simsiyah basra oluyor ve belediye bu ağaçları ilaçlamıyor ,bu zararlılar da etraftaki bahçelerde bulunan(benimkiler de dahil) meyve ağaçlarının taze sürgünlerinin suyunu emip öldürüyor.Merak etmeyiniz ben de ağaçların çoğalması için herkes kadar tarafım bu yılın nisan ayında 200 e yakın fidan diktim daha da dikeceğim sezon geldiğinde , akasyaların bu kadar büyüme ve geniş bir görüş alanını kapatma özelliğinden dolayı sokaklara dikilmesine karşıyım,dikim alanları zaten dar olan kaldırımlar olmamalı daha geniş alanlar örneğin parklar ve mesire alanları olmalı diye düşünüyorum.(Sonraki mesajı daha politik yazayım bari, mesela" Sokak köpekleri her zaman bizim evin önündeki akasyaya çişlerini yaparlar bu nedenle o da çok büyür gelişir "gibi . Böylece linçten kurtulurum. :-) ) Düzenleyen yasarugur : 20-05-2010 saat 15:06 Neden: ekleme yaptım |
20-05-2010, 08:56 | #62 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Güldesteye ilave açıklamalarım.
Arkadaşlar idrarın içindeki üre azotu bitkiye fayda sağlıyacak besin maddeleri bulundurabilirsede fazla uygulamalardan bitki zarar görebilir, bitkiyi ve toprağın yapısını idrarın bozucu etkilerin den korumak için, kurutulmuş çay posalarını hatta tuzundan arındırılmış ayçiçek kabuklarını malç malzemesi olarak kullanırsak bitkiye çok yönlü faydalar sağlamış oluruz. |
21-05-2010, 14:49 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Sn yasarugur, açıklama için teşekkürler. Anlam verememiştim ağacı kurutma çabanıza. Belediyelerin yanlış uygulamalarıyla ilgili eleştirinize katılıyorum. Adana' da gözünü açmış birisi olarak, caddelerde turunç, portakal ağaçlarının varlığının ne hoş olduğunu biliyorum. Belediyeler genelde meyve ağacı dikmekten kaçınıyorlar sanırım. Bunda muhtemelen meyvelerin dökülüp sokakları kirletmesi( ki bence sentetik kirliliğe tercih ederim) ve sinek vs. yapması gibi sebepler etkili olabilir. Benim tahminim bu yönde yani yoksa somut bilgim yok. Yanlış bilmiyorsam akasya hızlı gelişen ağaçlardan birisi ama bir o kadar da zayıf gövdeli oluyor. Lord Kinros' un 50' li yıllarda Doğu Anadolu' ya yaptığı gezisini anlatan bir kitapta böyle bir eleştirisi vardı. Hızlı büyüsün diye, şehirlere yaygın olarak akasya dikildiğini ama çelimsiz ve kısa zamanda kurumaya meyilli ağaçlar olduğu için hatalı bir uygulama olduğunu yazıyordu. Benim bilgim de aslında buradan kaynağını alıyor. Bizde belediyeler, icraatlarından hızlı sonuç alıp göz boyamayı severler biliyorsunuz. Bu nedenle mi acaba bu tarz ağaçları tercih ediyorlar? Siz gene de bence en iyisi mahallenizdekileri de örgütleyip, belediyeye akasya ve benzeri sorun yaratan ağaç ekimiyle ilgili baskı uygulasanız ve Turunç ağaçlarınıza yeniden kavuşsanız daha güzel olmaz mı? Zavallı akasyaların günahı yokk,i belediyelerin suçu Umarım eleştirimden alınmamışsınızdır. Saygılar. |
22-05-2010, 19:54 | #64 |
Ağaç Dostu
|
Sn Kedi Tırnağı eleştirinizden alınmadım tabii ki çünkü eğer burada bir eleştiri yapıyorsanız dostçadır,bunun bilincindeyim.Akasyaları eskiden demiyrolu boyunca dikerlermiş çünkü kökleri epey uzağa gidebildiğinden zemini sağlamlaştırmak amacıyla uygulanırmış gerçi şimdi demir takviyeli traversler var oldukça sağlam.Bugün karşı parka yeni dikilen genç akasya fidanlarının biri daha yağmurdan yan yatmıştı,üzülüyor insan tabi.Fidanı dikenler de işlerini iyi yapmıyorlar.Belediye ile bir görüşme yapmak lazım . |
10-01-2011, 02:47 | #65 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2011
Şehir: denizli
Mesajlar: 223
|
harika bi konu ) bir yandan bilgilerimi tazeleyip bir yandan güldüm doğrusu ) denizlide arıkaltı diye bilinen biryer var ve hep derlerdiki "arıkaltına ne diksen adam olur" bende sağlıklı toprak ve bol su vardırda ondan sanıyordum. meğerse lağım sularıyla sulanırmış... şimdilerde olmuyor tabi çünkü kimyasallar daha yoğun. birde köydeki evimizin 2 farklı bölgesine hayvanlar için sudarısı ekmiştik kanalizasyon çukurunun olduğu yerdeki öyle bir gelişip gürleşiyorduki şaşmamak elde değildi dipnot:annem o bölgeye hiçbizaman sebze meyva dikmezdi. psikolojik sanırım salon bitkilerimde ve kaktüslerimde denemeyi düşünüyorum umarım ev kokmaz ) |
22-06-2011, 06:22 | #66 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Doğma ve tabular yıkılmadıkça ilerleme sağlanamaz.
Alıntı:
Kendimin beslenme alışkanlıklarında tuz alışkanlığım olmadığından bu konuda endişelerimde bulunmamaktadır, her canlının atığı başka bir canlıya beslenme kaynağı ilkesinden hareketle topladığım bu idarı sulama suyuna katarak bitkilerimin organik azot ihtiyacını karşılaraken ekonomi içinde organik azot arama derdinden de kurtularak idrarımın kanalizasyona bırakılarak atık olmasına gönlüm razı olmazdı. Arkadaşımızın annesinin piskolojisinin nedeni tabular ve doğmalar olsa gerek, ama bu doğmaların yıkılma zamanı gelmiştir, bu doğmalar değilmi toplumuzu gerileten, doğmaya değil bilime inanmak zorundayız, sevgilerimle |
|
22-06-2011, 12:54 | #67 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-06-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 21
|
Kendi aklımızdan bu tür düşünceleri çıkardığımız gibi halk için de çıkarmalarına yardım etmeliyiz. İdrarın gübre olarak nasıl kullanılacağına dair bilgiler topluyorum: http://www.liquidgoldbook.com/ http://www.howtodothings.com/home-ga...s-a-fertilizer http://ezinearticles.com/?Using-Huma...izer&id=392596 http://www.ehow.com/how_4701584_use-...ertilizer.html |
22-06-2011, 12:57 | #68 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-06-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 21
|
http://www.ecosanres.org/PDF%20files...ESR6lowres.pdf http://www.youtube.com/watch?v=FJvWh4NSDKs http://www.youtube.com/watch?v=VGBiF...eature=related http://www.youtube.com/watch?v=rbHCq...eature=related |
04-05-2012, 20:18 | #69 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-04-2012
Şehir: mersin
Mesajlar: 56
|
Yurtdışında bi çok toplum tarafından kullanılan alanın wclerine kurulan sistemle özellikte çinde biogaz elde edildiğini izlemiştim toprak tvde ama gübre olarak kullanıldığını bilmiyordum bu tür kimyasal içermeyen konularla ilgili araştırma ve uygulama ülkemizde çokaz ne yazık atılımlar başladı umarım birçoğu hayata geçer sayın GokTurco türkçe çevirimleriyle yayınlasaydınız keşke |
14-05-2012, 23:55 | #70 |
Ağaç Dostu
|
İdrarın vücuttan atılmasıyla gerçekleşen bir olay daha vardır: İnsanın veya genel olarak memeli canlıların diyelin, üreme organı ve idrar kanalında her zaman canlıya zarar verebilecek zararlı bakteriler birikir ve ürerler. İdrar, vücuttan atılırken bu zararlı bakterileri de kanaldan süpürerek beraberinde götürür. İdrar vücuttan atılırkan ilk çıkan kısmı belki zararlı organizmalar içerebilir. Ancak sonrasında gelen idrar, çok kısa bir süre tamamen sterildir. Hatta idrar içerek susuzluğunu giderme hikayeleri vardır, duymuşsunuzdur. Çünkü idrarın 95%'i sudur. Ancak taze idrar çok kısa bir zamanda zararlı bakteri birikimine neden olur. Buda gösteriyor ki, belki fermante edilerek, mesela EM ile, kullanılması daha faydalı olabilir. |
18-09-2012, 10:55 | #71 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-01-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 299
|
Merhaba,idrarın yaralanmalarda kullanıldığını biliyorum. Evde bakılan kedilerin, çiş yaptıkları saksılarda ki bitkilere zarar vermediklerine de şahit oldum. İdrarın bir başka faydasını da şöyle öğrendim: Sualtı dalgıçlığı kursunda hocalarımız, eğer su altında üşürsek çekinmeden dalgıç elbisesi içine idrar yapabileceğimizi bu sayede ısınacağımızı söylemişlerdi Önceleri bu durum bana çok itici gelmiş ve başkasının giydiği dalış elbisesini giymekten tiksinmiştim. Sonraları su altının güzelliği bunu unutturdu ve 2 yıldız dalgıç bile oldum |
13-11-2012, 21:04 | #72 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-01-2011
Şehir: denizli
Mesajlar: 6
|
arkadaşlar iyi günler.bu konuya biraz geç kaldım ama y,bede bir cevap veren olur herhalde.bebelerin bezlerini hem su tutucu hemde gübre niyeti ile ceviz ve armut fidanlarının dibine gömsem faydalı olmazmı . |
13-11-2012, 21:12 | #73 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Piyasada su tutucu özelliğinden faydalanabileceğiniz bir çok ürün var.. Daha hijyenik olacaktır.. |
|
06-10-2019, 12:23 | #74 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-03-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 3
|
bütün mesajlarınızı okudum ve bilgilendirmeler için teşekkürler. ancak; idrar, bitkilere verilmeden ne kadar bekletilmeli? idrar, bitkilere verilmeden hangi oranda seyreltilmeli? gibi sorulara cevap bulamadım. Bu konuda deneyimi-bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirse sevinirim. saygılarımla. Düzenleyen stranger70 : 06-10-2019 saat 12:24 Neden: imla |
07-10-2019, 23:55 | #75 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-11-2018
Şehir: BURSA
Mesajlar: 111
|
benim çocukluğumda köyümüzde karnı ağrıyan küçük çocuklara kendi idrarını içirirlerdi hatta vucuttan ilk akan değil ortasından alınan idrarın daha faydalı olduğu, denizanası ısırığında da idrarın tedavi edici olduğu söylenir. ve alternatif tedavide bu konuda çokca yazı var nette yabancı kaynaklarda bilmiyorum bana psikolojik etki gibi geliyor yine tarımda eskiden insan gübresi kullanılırdı benim köyümde yapılıyordu bi belgeselde görmüştüm şili ve çin abd den insan gübresi ithal ediyordu abd kendiside büyük şehirlerden özel kamyonlarla kendi üretim bölgelerine bu gübreleri dağıtıyordu şili üretimli kinoa ve chialar bolca abd gübresiyle dünya piyasasında. aslında göz görmeyince kendimizi rahatlatıyoruz munir dermanın bi yazısı vardı insan lağımdan tiksinir iğrenç bulur fakat doğanı onu buharla bulut yapar yamur olur insana içirir diye. yeryüzünün binlerce yıldır devam eden arıtma sürecini hızlandırılmış filmle izlesek yemeden içmeden kesiliriz. |
03-05-2020, 15:44 | #76 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-05-2019
Şehir: izmir
Mesajlar: 1
|
İdrar ve dışkı konusu bence oldukça önemli ve değerlendirilmeli diye düşünüyorum. Başladım ve sonucu size altı ay içinde bildireceğim. Bu bilgiyi Canberra'da yaşayan Gürkan Yeniçeri'nin blog sayfasından almıştım sanırım. "Tüm çişinizi bir varilde toplayın. Varilin kapağı sıkı olsun ve içine hava almasın. Üzerine ormandan toplayacağınız çürümüş yaprakları atın. Organik üretim kurallarında 6 ay olgunlaştırılması salık verilmiş. Kullanmak için 1:50-500 oranında su ile seyreltin. Yapraklara püskürtün. Aslında çiş içinde herhangi bir mikrop barındırmıyor ve hemen kullanılabilir. Eğer büyüme hızı yavaş ise 1:50-100 arası seyreltin. Diğer durumlarda 1:200-500 arası seyreltip kullanın. Her gübrede olduğu gibi bunun da fazlası zarar. Bol var diye sek kullanım akiferlerin ve nehirlerin kirlenmesine neden olabilir. Eğer bitkileriniz üzerinde yaprak bitleri (afidler) görüyorsanız fazla azotun göstergesidir. Çiş gübresini kesip normal sulayın. Topraktaki azot miktarı normale dönünce bitlerde kaybolacaktır. |
11-05-2020, 16:36 | #77 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-05-2020
Şehir: Konya
Mesajlar: 2
|
Herkese merhabalar, bu yaz balkonumu ve evimi olabildiğince yeşillendirmeye karar verdim.henüz şaşırtma yapmadığım karton bardaklarda büyüyen 7 adet minik biberim var (üçü annemin acı biberi,üçü sivri acı kıl biber,bir de Bhut jolokia) bunlara gübre olarak sulandırılmış "sabah idrarı" kullanmayı düşünüyorum. Tuzlu yemeklerden kaçınan biriyim biraz pre-diyabetim var ama sorun olmaz sanırım : ) Tavsiyeleriniz nedir , daha önce deneyen var mı ? |
11-05-2020, 18:08 | #78 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-05-2020
Şehir: Konya
Mesajlar: 2
|
bu arada 10 seneyi geçkin bir konu kimse ilgilenmemiş mi acaba , ben bir heyecanla üye oldum , nezamandır aklımda bir forumun parçası olmak , paylaşım olsun, fikirlerimizi paylaşalım bir dostluk ortamı falan ... dur bakalım |
|
|