01-02-2006, 10:36 | #31 |
adige
|
Hayvan barınıpta kokmayan ahır olmaz. Yeterki ahır gibi ahır olsun. Ama öyle berbat ahırlar var ki anlatmak güç.Havalandırma ve penceresi olmayan herbir tarafı beton,hayvanlar balık istifi.Benim anlatmak istediğim ahırlar bunlardı.Bu ortamda bulunan hayvanlar zaten normal gelişemiyor,sık sık solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorlar,yeni doğan buzağıların büyük kısmı kısa sürede ölüyor,daha doğrusu büyük bir azaptan kurtuluyorlar.Bugün belki imkansız ama ileride bu tip ahırlar mutlaka kapatılacak, belirli standartlar getirilecek. Asıl konuya dönersek insan idrarı değil de benim eski müşterilerin(hayvanların) kinin kullanılmasından yanayım. |
22-03-2007, 12:36 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 275
|
Çok ilginç doğrusu acaba deneyen oldumu (idrarı) doğrusu merak ettim ?.. |
03-04-2007, 08:55 | #33 |
Ağaç Dostu
|
Bu yazıyı okuduktan sonra yazmadan duramam. Bitkilerle alakalı bir durum değil ama, idrarla ilgili... Bir yakınımızın annesinin çok ciddi bir dermatolojik sorunu vardı. Yaşlı kadıncağız, o kadar titizdi ki, her gün banyo yapıyordu ve bütün vücudunu egzema vb yaralar kaplamıştı. Bir çok doktora gidilmiş ve şifa bulamamıştı. İlaçlarını hazırlarken ona bir şeyi denemesini teklif ettim. Onun gibi titiz biri için iğrenç bir durumdu. Gazlı bezi kendisinin yaptığı taze idrara batırıp nemli olarak bacağına sarmasını ve gece onunla uyumasını önerdim. Bütün vücuduna doktorun verdiği ilaçları uygulayacaktı, ama tek o bacağına idrarını. Tamam dedi ama, ben uygulayacağını sanmadım. Bir ay sonra oğlu geldi, o da ilaç firmasında çalışıyor, ona sordum. Bariz bir biçimde, idrarlı bacağındaki yaralar daha çabuk iyileşmişlerdi. |
03-04-2007, 16:56 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Ben zaten öyle yapıyorum. |
03-04-2007, 19:19 | #35 | |
Kaybettik...
|
Alıntı:
Titiz bir insan demişsiniz... fobisini yenmiş... ergo... dermatozlar psychosomatique'miş |
|
25-11-2007, 03:56 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 585
|
Hatirlayan varmi bilmiyorum, bir filmde görmüstüm. Bir adam bahcesindeki limon agacini sadece işeme yöntemiyle suluyordu. Sonra bu adam hatirlamadigim bir sebeple evini bir süre terkediyordu, yan evdeki kücük cocugu ögütlüyordu işemesi icin. Minik bir faydasi dahi olucaksa bu yöntemi uygulama taraftariyim. |
15-06-2008, 00:58 | #37 | |
Bitkisever
Giriş Tarihi: 01-07-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 67
|
Alıntı:
|
|
08-07-2008, 21:16 | #38 |
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar; bir zamanlar "Çişteki Mucize" diye bir kitap okumuştum. Hayretler içerisinde kalarak bir nefeste okuduğum kitaptan aklımda kalanları sizlerle paylaşayım dedim. * İdrar antiseptik etkiliymiş... *İnsanın kendi idrarı sivilcelerine çok iyi geliyormuş *İdrar; pencere camlarını, çok güzel parlatırmış... *Saçlar için de oldukça iyiymiş... Arı sokmaları için birebirmiş(bir yakınım bizzat denedi ve doğruymuş...) En unutamadığım ise... Boğaz ağrıları için, idrar ile gargara yapmak... Daha birçok madde vardı ama şimdi hayal meyal hatırlıyorum...Hatta idrarın süresinin de bazı durumlar için önemli olduğunu hatırlıyorum. Örneğin akşamdan kalma sabah idrarı falan derlerdi veya erkek çocuk idrarı... |
09-07-2008, 00:41 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 585
|
Bu konuda benim gibi Sayın Malinanın açtıgı konuyla veya seyrettigi bir filmle ( worlds fastest indian-Anthony Hopkins- cocuga limon agacını teslim ediyor ve her gün idrarını yap diyor) gaza gelip bu işi yapmadan önce ilgili topigin 130 nolu mesajını okumanızı tavsiye ediyorum. http://www.agaclar.net/forum/showthr...?t=1399&page=5 |
11-07-2008, 03:03 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2008
Şehir: mugla-İstanbul
Mesajlar: 112
|
Dalyan'da kiraz ve elma ağacı göremezsiniz sebebi toprak yapısı sanırım.Altı tamamiyle bataklıktır ve metan gazı oranı çok yüksektir,tabi sivrisinek çoktur.Yaşadığımız evin bahçesinde ki elma ağacı vardı ve o elma ağacı meyve veriyordu ,küçük de olsa... Ancak sonra öğrendim ki evin foseptik çukuru oradaymış sanırım yetişme nedeni bu... |
16-12-2008, 15:59 | #41 |
Ağaç Dostu
|
Ben sardunyalara veriyorum. Tabi sulandırarak. Yengem söylemişti. O bolca çiçek açtığını söyledi bu sayede. Ben de bu yaz denedim. Etkisi oldu. İdrarı kendi hacminin en az 2 misli suyla sulandırıyorum. Çiçekleri yakmasın diye. Saksı diplerine normal sulama gibi değil az miktarda döküyorum. Ne kadar, diye sorarsanız; saksı büyüklüğüne göre yarım- bir çay bardağı kadar diyebilirim. Deneyecekseniz. İlk etapta bolca sulandırın derim. Yavaş yavaş deneyerek konsantrasyonunu artırın. |
16-12-2008, 16:29 | #42 |
Ağaç Dostu
|
Bu konuda benimde deneyimim oldu ama bilmeden. İki yıl önce bahçemdeki Fosseptik çukuruna bir kaç metre mesafeye şekerpare diktim, çok cılız bir fidandı, ilk zamanlar yaşayıp yaşamamakta bile kararsızdı, tutmayacak dedim, ama tuttu. Bu sene bu ağaç öyle büyüdüki, sanki beş senelik ağaç gibi görünüyor, ve dalları meyveden kırıldı, hepimiz bu hızlı büyümeye şaşırmıştık, sebebi şimdi anlaşıldı, idrar. |
16-12-2008, 16:41 | #43 |
Ağaç Dostu
|
İki husus var, bu formda yorum yazacağım: Bir arkadaş yara üzerine idrar iyi gelir dedi. İdrarda üre varsa bu yaradan kana karışmıyor mu? Diğer bir ek yapmak istediğim de eskiden kent ve kasabaların atık sularında kimyasallar deterjan atıkları yoktu. Atık suların akıtıldığı alanlarda arıtma zaten yoktu halen de olan yerler azdır. Bu atıksu karışan derelerden sebze bahçeleri sulanırdı. Düzenleyen nariçi : 16-12-2008 saat 16:49 Neden: imla hatası |
12-08-2009, 13:18 | #45 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 45
|
Sayın selis, Konuyla yakından ilgili değilim fakat bildiklerimi aktarayım. idrar'ın içinde hemen çözülebilir formda NPK (azot/fosfor/potasyum) mevcuttur fakat değerler beslenmenize göre değişkendir. Aşağı yukarı bir değer vermek gerekirse 12-1-3 civarında rakamlar doğru sayılabilir. Ayrıca idrarın içinde gene beslenmenizle alakalı olarak yüksek konsantrasyonda sodyum klorür de (sofra tuzu) olur/olabilir. Bu toprakta pek istenen bir durum değildir çünkü çoraklığa sebebiyet verir. Az miktarlarda magnesium ve kalsiyum da vardır. İdrar su ile seyreltilip kullanılabilir; seyreltmeden kullanırsanız bitki köküne zarar verebilirsiniz. Bahçede kullanacağınız zaman toprağa mümkünse çok yakından uygulayın, mümkünse toprağın altına karışacak şekilde işleyin ve çok sıcak olmayan hatta bulutlu bir günü seçin çünkü idrardaki azot çok uçucu oluyor, yani gübrenizden kaybediyorsunuz. NPK doğadaki tüm bitkiler için besin kaynağıdır. İsveçliler tarımda idrar ve dışkı kullanımı hakkında ciddi çalışmalar yapıyorlar, ilgileniyorsanız mutlaka araştırın. Saygılarımla |
14-08-2009, 13:21 | #46 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Arkadaşlar idrar ve dışkıların solucanlarla kompost Yapımıyla değerlendirilebilir,idrar ve dışkı için açılacak çukura bütün bahçe ve mutfak atıkları boyutları küçültülerek atılırsa sonuçta çukurda çok değerli bir gübre olan solucan gübresini elde edebiliriz. Bu konunun ayrıntılarını solucanlarla kompost başlığında ilgilenen arkadaşlarla paylaşacağımız açısından konuya davet ediyorum.Saygılar . |
21-08-2009, 12:36 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Arkadaşlar İdrar ve insan kaynaklı dışkılar, organik atık olarak değerlendirmeyi bekliyor. Düşüncelerinizi belirterek katkılarınızı sağlayınız.Saygılar |
17-11-2009, 12:57 | #48 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
İdrar ve dışkıların kompost'a katılması.
Arkadaşlar kırsaldaki bahçeleriniz de oluşturacağınız tuveletlin poseptik çukurudan ve içindeki dışkılardan azami faydalanmak için bahçemizde oluşan bitki ve ot atıklarının kurutularak karbon malzeme olarak daha hızlı fermantasyonla çukurda kompost yaparsak kompost içeriği daha zengin gübre elde edebiliriz. Sonuç olarak her türlü atığın ve dışkının organik değer olduğunu israfının değil değerlendirilmesinin öneminin unutulmaması gereği olarak bu konudaki çalışmalardan geri kalmamalıyız. |
18-11-2009, 19:53 | #49 |
Ağaç Dostu
|
Ben insan kaynaklı dışkıyı sebzelerde kullanmayı çok sağlıklı bulmuyorum. İnsan dışkısı bir takım patojenik bakteriler içerir ve bunların sebzelere bulaşması bazı hastalıklara sebep olabilir diye düşünüyorum. |
18-11-2009, 20:18 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Arkadaşım endişelerinde bilgi eksikliğinden kaynaklan bir durum söz konusu,arkadaşım insan dışkılarındaki patojenlerin kompost oluşumuyla solucanların beslenme zincirinde yer alarak solucaların sindirimlerinde elimine olarak baskılanmaktadırlar. Arkadaşım bilim adamları solucanlara çevre savaşçısı ünvanını takarken ağır metal toksin oluşumunu sağlıyan bakterilerin baskılanması sürecinde solucanların enzimleriyle elimine etme özelliklerinden dolayı bu sıfatı yakıştırmasının herhalde haklı bir nedenleri vardır. |
18-11-2009, 20:54 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Sn. Epsody , Solucanlar dediğiniz gibi bu işe yarıyor mu , o konuda bilgi eksikliğim var. Ben de solucanlarla ilgili değil insan dışkısı konusunda fikir yürüttüm . Düşüncelerimizi belirtmemizi istemiştiniz değil mi? Solucanlar insan dışkısındaki patojenleri dediğiniz gibi zararsız hale getiriyorlar mı , bu konuda uzman bir arkadaş görüş bildirirse iyi olur.. Ya da siz bu bilgileri bilimsel hangi kaynaktan elde ettiğinizi bildirirseniz oradan da bakabiliriz.. |
19-11-2009, 06:21 | #52 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Çevre savaşçısı solucanlar İngiliz bilim adamları, toprak solucanlarının "21 yüzyılın çevre savaşçıları" olabileceğini düşünüyor Solucanların, kimyasal maddelerle kirlenmiş toprağı temizlemeye yardımcı olabileceği düşünülen "metal yeme" özelliklerinin nasıl işlediğini ortaya çıkaran Reading Üniversitesi'nden bilim adamları, solucanın toprağı "mideye indirip" dışarı çıkardıktan sonra metallerde bazı küçük değişiklikler olduğunu tespit etti Bu değişikliklerin, kimyasal maddelerle kirlenen topraktaki potansiyel toksik metallerin ortadan kaldırılmasında büyük yarar sağlayabileceğini düşünen İngiliz bilim adamları, Liverpool'daki Britanya Bilim Vakfı Festivali'nde yaptıkları sunumda, toprak solucanlarının "21 yüzyılın çevre savaşçıları" olabileceğinin altını çizdiler Solucanların ideal "toprak detektifleri" ve varlıklarının toprağın sağlığını en iyi göstergesi olduğunu vurgulayan Reading Üniversitesi'nden Mark Hodson, toprak solucanlarının, aralarında arsenik, kurşun, bakır ve çinko gibi ağır metallerle kirlenen toprakta yaşamalarını sağlayan bir mekanizma geliştirdiklerini belirtti Hodson, solucanların bazı özel metalleri "sarıp sarmalayan" ve kendilerini güvence altına almalarını sağlayan "metallotinein" adlı özel bir protein ürettiklerini belirterek, "Geniş anlamda, eğer bir toprak solucanı bir tip metalle baş edebiliyorsa, diğerleriyle de edebilir" dedi İngiliz bilim adamları, bu araştırmaları sırasında Oxfordshire'a yeni kurulan ve topraktaki bir tuz tanesinden bin kez daha küçük metal parçacıklarını inceleyebilen röntgen ışını teknolojisinden faydalandılar (CnnTürk) |
19-11-2009, 10:30 | #53 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 837
|
Ben de bir şeyler söylemek istiyorum bu konuda her ne kadar içerikle alakalı olmasa da. 6 yaşındayken hepatit-b hastalığına yakalanmışım. Hastaneye götürmüşler bir takım tedaviler uygulanmış. Çoook eskilerde ne hastane varmış ne de ilaç. Kocakarı ilaçları diye tabir ettiğimiz yöntemlerden birini annem bende denemiş. Bu yöntemi eskiler çok kullanmış. Benim idrarımdan birkaç damla meyvesuyuna damlatmış ve bana içirmiş. İyileşmeme ne kadar etkisi olduğunu bilmiyorum ama başka bir örnek doğru olabilir diye düşünmeme neden oldu. Annemlerin çalıştıkları fabrikadan ailecek görüştükleri bir arkadaşları da hepatit-b hastası olmuş. Bİr-iki hafta hastanede yatması gerektiği söylenmiş ancak burnunu tıkayıp idrar yöntemini kullanmış ve iki üç gün içerisinde kadın kendine gelip çıkmış hastaneden. Ne kadar doğrudur bilemem. |
19-11-2009, 10:44 | #54 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Bernacyhn ile çalışmak
Bernacyhn seni yazdığım başlıklarda görmek beni mutlu etti, senin oralarda yaşadığın yanlızlığını paylaşmak isterim. Ablanızdan bu konuda yardım bekliyorum Alıntı:
|
|
19-11-2009, 10:47 | #55 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-08-2009
Şehir: van
Mesajlar: 122
|
Sayın bernacyhn, İnşaat işçilerinin ayağına çivi battığında kanayan yerin üzerine idrarlarını yaptıklarına şahit oldum. İyleştirdiğini söylediler. |
19-11-2009, 11:09 | #56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Sağlıkçı arkadaş rabenek'ten yerinde açıklama.
Arkadaşım rabenek bu başlıktaka yorumlara ilgi gösterek katılımını takdirle karşılıyor, paylaşımların için seni tebrik ediyorum, bilgili olduğun konulardaki mesajlarını takip edeceğimi bilmeni isterim. Herne kadar sağlık konularında bilgi sahibi olsanda yazışmalarımızı ilgili başlıklarda sürdürmeliyiz, sevgiyle kal |
19-05-2010, 19:14 | #57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
Yani ne diyeceğimi bilemiyorum... '' Hayvan dışkıları gübre olarak kullanılabiliyorsa, insan dışkıları da steril bir şekilde kullanılamaz mı? '' diye düşünürdüm her zaman ve sitede bu konuyu nasıl sorsam da, '' sapık mı bu yahu? '' diye kınanmasam diye kendi kendime söylenirken bu başlık karşıma çıktı Yurtdışında yürütülen, özellikle tarımdaki uygulamalarla ilgili birkaç belgesel ve yazı görmüştüm. Kanalizasyon sularını arıtılıp kullanma veya tarımda sulama amaçlı kullanıldığını da biliyorum. İsrail' de arıtılmış kanalizasyon suyu bir akifere( yeraltındaki doğal su haznesi) gönderilip, arazinin başka bir yerinden kaynak olarak çıkarılıyor mesela. Tamamen arıtılmış olsa da sanırım dini ve psikolojik nedenlerden ötürü topraktan çıkan bir suyu kullanmak istiyorlar. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama, Bizans Dönemi' nde idrarlar havuzlarda biriktirilip temizlikte( içeriğindeki amonyak sayesinde galiba) kullanılırmış diye öğrenmiştim. Tıbbi alandaki kullanımına gelince de: '' yaralı parmağa bile işemez'' denilmesinin bir hikmeti varmış demekki. Babam köyde doğduğu için, kırsalda, sidiğin yara-berede kullanımıyla ilgili hikayeler dinlemiştim. Ben tuttum bu gübre işini) |
19-05-2010, 20:00 | #58 |
Ağaç Dostu
|
Köpeğimi evimin kaldırımında bulunan akasya ağacına çişini yapmağa alıştırmıştım ,diğer köpeklerde idrar kokusuna gelip oraya çişlerini yapacaklardı ,aklımca çişlerin tuzları yüzünden akasya ağacı da kuruyup gidecekti, ama tam tersi oldu , akasya ağacı devasa büyüdü , azman oldu ,şimdiden dallarının genişliğinden evimizin balkonundan bakınca yolu göremez olduk,kocaman ve kalın bir gövdesi var aynı anda dikilen diğer iki akranından çok daha fazla gelişti,demek ki ben yanlış düşünmüşüm,idrar ona çok faydalı gelmiş :-) |
20-05-2010, 01:44 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-05-2010
Şehir: İstanbul-Çekmeköy
Mesajlar: 427
|
yasarugur, zavallı akasyayı niye kurutmaya çalışıyorsunki? Sırf manzara için mi? Bu mesajı hangi sitede yazdığının farkında mısın? Vallahi linç edilirsin benden uyarması) |
|
|