30-01-2006, 22:57 | #1 | |
agaclar.net
|
İdrar
Alıntı:
|
|
31-01-2006, 03:58 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Aslında çok mantıklı. Benimde olabilirliği konusunda aklıma gelmedi değil. İnsan dışkısı da bazı ülkelerde doğal gübre üretimi için çeşitli işlemlere sokuluyor. İdrarın içindeki maddelerin net olarak belirlenmesi gerekiyor. Herhangi bir kaza meydana gelmemesi bakımından idrarın bir kaç tohum üzerinde denemesi uygun olur. Mikrobik bir tehlike ve pis koku olmaması bakımından kapalı alanlarda idrarlı tohumlar çimlendirilmemeli. İdrarın kullanımı hakkındaki bir fikrimde şu: İdrar bildiğimizi gibi üre içeriyor. Ürenin donma seviyesi tuzdan çok daha düşük. Ve metallere daha az zarar verdiğinde köprülerin buz ve kardan korunmasında kullanılıyor. Ürenin donma derecesinin tuzdan daha düşük olmasından yola çıkarak, idrarımızı donlu zamanlarda dışarıdaki bitkilerimizin topraklarının donmaması için kullanabiliriz. Yinede işin uzmanından bilgi almadan ve bunu iyi araştırmadan yapraklı arkadaşlarımıza karşı bunu kullanmayalım. |
31-01-2006, 04:13 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Ana Brittanica 1994 baskısındaki ÜRE başlığında yazanlardan bir kaç ilgili cümle yazmak istiyorum. Parantez kendi yorumumdır. *Üre, KABRAMİT olarak da bilinir. *H2NCONH2 yapısında, karbonik asit diamiti. (Yani bitkiler için gerekli elementleri bünyesinde bulunduruyor) *Gübre ve hayvan yemi olarak önemli miktarlarda tüketildiği gibi plastik ve ilaç sanayilerininde önemli bir hammaddesidir. *Memeliler ile bazı balık türlerinde protein metabolizmasının son ürünü olarak ortaya çıkan başlıca azotlu bileşiktir. *Üre memelilerde yanlızca idrarda değil, kan, safra, süt gibi sıvılarla terinde de bulunur. *Üre, bileşimindeki azot miktarının çok yüksek olması ve toprakta kolayca amaonyağa dönüşebilmesi nedeniyle yoğunluğu en yüksek azotlu bileşiklerden biridir. *Ucuz bir bileşik olduğundan, bileşik gübrelerin üretiminde kullanılır.Ayrıca tek başına da toprağa atılarak ya da yapraklara püskürtülerek kullanılabilir. *Formaldehit ile tepkimesi sonucunda elde edilen metilenüre gübresi, azotlu toprakta yavaş yavaş serbestleştirilmesiyle bilinir. Bu nedenle de yılda bir kez atılır. |
31-01-2006, 04:19 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Yine Ana Brittanica 1994 baskısındaki İDRAR başlığından bizimle ilgili olanleri yazmak istiyorum. *İdrar, su, aminoasit metabolizmasından sonucunda oluşan üre, inorganik tuzlar, kreatinin, amonyak ve idrara tipik sarı rengini veren ürokrom adlı pigmentten oluşur. |
31-01-2006, 04:30 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Ansiklobedide "kreatinin" ile ilgili bir madde bulamadım. Ne olduğu hakkında buraya bilgi eklenirse çok iyi olacak. Genel sonuç olarak idrarımızın fidan yetiştirme ve büyütmede oldukça rahat biçimde kullanılabileceği görünmektedir. Bir örnek: Kerpe' deki yazlığımızda büyük bir söğüt var. Yaklaşık 15 yaşında ve 60-70 cm kadar gövde çapı var. Kerpe' de kanalizasyon hattının döşendiği ve fosseptik çukurlarının kaldırıldığı 2000lerin başına kadar çok hılzı büyüdü ve bir kaç senede çok yüksek bir kalınlığa ulaştı. Hemen yanında fosseptiğimiz vardı. Çabuk büyümesinde bu tip artıkların katkısı muhakkak var. Özellikle söğüt bonsaisi yapacak olan arkadaşların özel artıklarını gübre olarak kullanmasında hiç bir sakınca olmayacaktır. Hem zararı olmayacak, hemde söğütcüklerimiz bayram edecektir. Yinede idrarımızı su ile seyrelterek kullanmakta ve azotlu sübrelerin ne sıklıkla kullanıldığını önceden araştırmakta fayda var. |
31-01-2006, 07:54 | #6 |
Ağaç Dostu
|
http://www.liquidgoldbook.com/ bunun için özel tuvaletler yaptırılıyormuş. ayrıca 21 Temmuz 2005'te "Pee On Earth Day-Dünyaya İşeme Günü " düzenlemişler ilginç bir geri dönüşüm yöntemi |
31-01-2006, 08:22 | #7 |
agaclar.net
|
Araştırmaların için teşekkür ederim Berk... Salondaki saksıya işeyen çocuklar eskisinden daha az ceza alacak sanırım |
31-01-2006, 08:50 | #8 |
ağaç dostu
|
Arkadaşlar konu başında anlatılan gebelik testi şeklinde asıl etken üre değil gebe kadının salgıladığı ve idrarına geçen hormonlar. Kısacası üreyle ilgili değil. (Ürenin hiçbir etkisi yok demiyorum, yanlış anlaşılmasın) Zaten büyümeye etken maddenin çimlenmeyi normalden daha hızlı gerçekleştirmesi gerekir. Yoksa gözle de anlaşılırdı di mi? Bu arada eminim sizin anneleriniz de çiçeklerinin çabuk ve güzel büyümesi için bir dönem doğum kontrol hapı kullanmıştır. |
31-01-2006, 10:18 | #9 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Yani önemli olan hormon mu? Ne olursa olsun? :) Konu cahili birinin sorusu umarım fahiş yanlışlar içermiyordur:) |
|
31-01-2006, 10:28 | #10 |
Ağaç Dostu
|
İdrarda amonyak var, üre var. Peki satılan suni gübre cinsleri ne ? Amonyaklı gübre, üre vs ) İşin zirai kısmını uzmanlarına bırakıp size idrar ile ilgili 2 uygulamadan söz edeyim. 1. Eliniz kesildi ve alkol yok. Hemen kesilen yere çiş yapın. Mikrop kapmayacak ve daha çabuk iyileşecektir. (Kendi idrar yollarınızın sağlıklı olduğunu kabul ediyorum) 2. Soğukta ayak parmaklarınız donmaya başladı, sığınak yok. Hemen ayak parmaklarınıza çiş yapın. Epey bir müddet sizi koruyacaktır. Malina, idrar kötü bir şey değil bence )) |
31-01-2006, 10:49 | #11 | |
ağaç dostu
|
Alıntı:
Bkz. kurbağa testi Bu arada gitted tabi ki de haklı sözkonusu maddeler gübre çeşitlerinde bolca bulunabilen maddeler ama buradaki faktör onlar değil. |
|
31-01-2006, 11:09 | #12 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ortalığın kokma ve mikroplanma ihtimaline karşı ev içindeki saksılara işememekte fayda var. Ortalık hele bir de yaz sıcaüı ile kavruluyorsa, sidik kokusu çekilmez. Birde, işeme ihtimalimizin olduğu bitki ya da bitki adaylarımızın tür olarak fazla azot ve üre isteyip istemediklerine dair bilgi edinmemiz gerekir. Neticede bu bir tür doğal gübre bile olsa bilinçsiz kullanılması faydadan çok zarar getirebilir. Mutlaka bilgi edinmekte fayda var. **** edinilen bilgilerle birlikte dileyenler kobay fidanlar seçerek deneme yanılma yöntemine başvurabilir. Özellikle suyu çok seven söğütlerin kanalizasyon artıklarına karşı dayanıklığını biliyorum. Söğüt yetiştirenler gönül rahatlığı içinde aşırıya kaçmamak kaydıyla söğütlerinin dibine rahatlayabilirler. |
|
31-01-2006, 11:10 | #13 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu da benden.. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...rih=2005-11-01 Ayrıca, birkaç teori daha... - Sigara izmaritlerini saksı toprağına gömerseniz, toprakta kurt olmaz... - Saksı toprağına çay posası dökün.. - Bira şişelerinin dibinde kalan birkaç damlayı büyük yapraklı çiçeklerin dibine dökün, yapraklar daha parlak olacaktır.. - Büyük çiçeklerin gövdesine, taşıyabileceği büyüklükte bir hoparlör takın, müziğin sesini açın... - Tüm bunları yaparken, bol su vermeyi de unutmayın.. - Çiçeğe ailenin bir bireyi gibi davranın, yapraklarını okşayın, onunla konuşun.. Yıllarca uyguladığımız bu yöntemle büyüttüğümüz çiçek, sadece bir dalında 100 watt'lık büyük bir hoparlörü taşıyabilecek kadar gelişmişti.. Küçük bir ağaç büyüklüğüne ulaşan "Yaprak Güzeli" isimli çiçeğimi, bekar evindeki arkadaşlarıma bırakıp çıkmıştım.. Bilimsel yönü konusunda hiç iddiam olmadığı biline ! |
|
31-01-2006, 11:15 | #14 |
Ağaç Dostu
|
Aslında klasik müzik dinletsek daha iyi olur. Yinede "- Büyük çiçeklerin gövdesine, taşıyabileceği büyüklükte bir hoparlör takın, müziğin sesini açın... " deki mantığı anlayamadım. Hopörlör o arkadaşın daha güçlü ve kalın dallı olmasını mı sağlıyor? |
31-01-2006, 11:41 | #18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-08-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 124
|
Bitkiler konusunda birşey diyemeyeceğim ama bu gidişle kalan içkileri dökelim derken bitki ile birlikte sizde alkolik olacaksınız Bitkiye dökecek içki kalması için birilerinin içmesi lazım değil mi? |
31-01-2006, 12:59 | #20 |
Ağaç Dostu
|
votka rom falan bitkileri zararlılardan korumak için kullanılan bir karışımın hazırlanmasında kullanılıyormuş, tentürmüş sanırım adı bu karışımın alkolü de doğrudan toprağa dökmeyecekmişsiniz, çok isterseniz spreyleyin ama yahu güzelim su dururken niyetinizi bozmanın anlamı ne bırakın içkileri becerebilenler içsin |
31-01-2006, 13:33 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Bitkilerle konuşurken nefes yoluyla vermiş olduğumuz karbondioksit'in çok faydalı olduğunu duymuştum. Discovery de izlediğim bir deneyde Bitkinin aktivitesini (sinirlerini ) ölçen bir alete bağladılar. Oda da iki düzenek vardı bunlardan birincisinde içinde balıklar olan akvaryum bir süre sonra devirilecek şekilde ayarlanmıştı diğeri ise oda da yangın çıkarmak içindi. Deneyi yapanlar odadan ayrıldı bir süre sonra akvaryum devrildi ve içindeki balıklar yerde çırpınmaya başladı bitkinin o zamana kadar normal seviyelerde devam eden göstergeleri tepe noktalara ulaştı balıklar öldükten bir süre sonra yine normale döndü bu sefer oda da yangın çıktı bitki yine çıldırdı ve göstergeler tavana vurdu odanın yangın söndürme sistemi devreye giripte yangın söndükten sonra bitkinin göstergeleri yine normale döndü |
31-01-2006, 13:38 | #24 | |
ağaç dostu
|
Alıntı:
|
|
31-01-2006, 15:01 | #30 |
doğasever
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
|
kadınların aylık malum hikayeleri sırasındaki işemenin faydaları hakkında da bişiler duymuştum ama artık iyice cıvıttılar denmesin diye bu kadar yaziim.. okaliptüs asıl bayılır çişe,,, |
|
|