agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni542Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 09-07-2011, 23:47   #511
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Soilles

Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 23:58   #512
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!

Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak?

Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu.

Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor.

U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor.

Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler.

Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek?

Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni."

Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:11   #513
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
İlgili üyelerin yorumlarından Kanserojen konusunu halletmiştik sanıyordum. hala mı teredüt var Sn Acemi Usta?

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:19   #514
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Sn Soilles

Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar.
Sn Doğsever, bu ülkede bir tarihlere kadar üretinm yapan sonra ithalata yönelen yani bu işin ticaretinin tam anlamıyla içinde olan Sn Sabry daha dün aylık 5.000 ton talbe bu yatırım yapılır dedi. Siz de verdiğm sadece zeytin ağacı örneğini basit çarpma ve eşitleme yöntemi ile uygun buldunuz.

Bu konuda teredütünüz net ve maliyet kar hesabınız kesinse bunu konuşalım. bence daha yararlı olur. katma değer üretiminde çare tükenmez) yeter ki isteyelim.

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:36   #515
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Dediğiniz doğru ve siz yatırımı yaparsınız ve belirli bir satış fiyatı belirlersiniz ama enerjinin maliyetinin çok düşük olduğu ve hammaddenin de bol bulunduğu bir ülkeden bir ürün gelir ve sizin fiyatınızın çok altında piyasaya girerse ne olacak? Bu tür ürünlerde, bir firma genellikle tek bir ürün üretmez. Bakarsanız, kaolin üreten firmalar genellikle başka mineraller de üretmektedir. Siz bir tek kaolin üreterek onlarla baş edebilir misiniz? Çok zor... Gerekirse, kaolinden birkaç yıl zarar eder ve sizi batırabilirler. Acı ama maalesef böyle...

Benim nacizane düşüncem, eğer çok güçlü değilseniz, güçlü global rakiplerin olduğu bir piyasaya hiç girmeyin.


Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 00:39 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 10:38   #516
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
Halep orada ise arşın burada...

Dostumuz Acemi ye teşekkürler;

eğer ürününe bu kadar güvenmeseydi taa buralara kadar gelip canla başla
severek ve inanarak çalışmazdı.
Sadece bu küçük ayrıntıyı vurguladıktan sonra, fazla da uzatmayayım. Kaolin ile ilgili, tartışmalar artık benim için bitme noktasına geldi. Daha yeni emeklemeye başlayan bir çocuğa bu kadar tekme niyeydi? Anlayamıyorum. Bu süreci sadece Sarıcan anlayabildi. Çünkü aynısını enzim konusunda oda yaşamıştı. Ama ben artık anlamakta istemiyorum. Çünkü burada çok fazla gereksiz enerji kaybettik.

Oysa yapmak gerekiyor. Yollara düşüp çiftçilere anlatmak gerekiyor. Uygulama ile göstermek gerekiyor. Kısaca Halep ordaysa arşın burada.


Bundan sonra sadece teknik konularda zaman zaman yazarım. İşin ticari ve hukuksal boyutu ile ilgili yazışmalar Ensar tarafından götürülecek. Benim başından beri iddia ettiğim tezler aşağıdaydı. Kısa bir özet ve parçacık büyüklüğü ile ilgili yazım aşağıdadır.

1- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz.

2- Kaolin literatüre sadece Engelhard ile girmemiştir. Nitekim SUN-GUARD Chemical Company, 51 yıldır Kaliforniya'da kaolin üretiyor ve bu kaolin rüştünü ispatlamış bir ürün. Patent kurumu bile yanlış yaptığını anlamış ve daha sonra çıkan ürünlere izin vermiş. Ancak, hata yaptım diyemeyerek konuyu ortada bırakmıştır.

2- Sadece kalsine değil, her türlü kaolin kullanılabilir. Örneğin Cocoon. Hem de çakma değil, halis muhlis OMRI sertifikası var. Bu cümle yanlış anlaşılmasın. SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür. Bu vurgu sadece "kalsine olmak zorunda değil" üzerine.

3- Kaolin kanserojen değildir.

4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1.0 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir.

Parçacık boyutuyla ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır.

Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin

Israrla tarımda kullanılan kaolinin, parçacık boyutunun 2 µ’dan düşük olması gerektiği iddia ediliyor. Oysa büyük kaolin üreticileri farklı düşünüyor. Önce dünyanın en büyük kaolin üreticisi IMERYS’in tarımsal uygulamalarda kullanılan Polestar 200P ürününün özelliklerine bakalım.

Name:  imerys polestar 200P.jpg
Views: 1867
Size:  35.4 KB

Dikkat edilirse parçacık boyutunun 10 µ’dan fazla olduğu bölüm maksimum %12. Yani %88’i 10 µ’dan düşük. Bu demektir ki 10 µ’dan küçük olan ürünler kullanılabilir.

Şimdide dünyanın en büyük ölçüm firması, Agilent Technologies’in “Particle Sizing of Kaolin Clays” (Kaolin Killerinin Parçacık Büyüklüğü) adlı dökümanına bakalım. Bu dökümandan aşağıdaki slaytları olduğu gibi alıyorum.

Slayt 1:

Name:  organic farming.jpg
Views: 1199
Size:  32.7 KB

Bu slaytın çevirisi aşağıdaki gibidir.

Organik Yetiştiricilik

. Kaolin killeri insektisit gibi kullanılabilir:

- Onlar meyvenin yüzeyinde toz bir film sağlayarak böceklerin meyve yüzeyinde yaşamasını zorlaştırır. Kaolin organiktir ve meyve yenildiğinde insan için zehirli ve zararlı değildir.

- Meyve üzerinde oluşan koruyucu kaplama, meyveye yüksek ısı ve sıcaklıklara karşı esneklik (dayanıklılık) sağlar.

Slayt 2:

Name:  particle size grades of kaolin.jpg
Views: 1262
Size:  37.9 KB

Bu slaytın çevirisi ise aşağıdaki gibidir.

Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması:

Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir.

Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası.
100 nanometreden küçük.

İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar.
1 mikrondan küçük.

Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur.
10 mikrondan küçük.

İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir.
10 mikrondan büyük.

Slayt 3:

Name:  particle size plays a critical role.jpg
Views: 1598
Size:  40.5 KB

3. Slaytın çevirisi de aşağıdadır.

Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir.

Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur.

Kozmetik uygulamalarında, orta büyüklükteki parçacıklar tercih edilir. Büyük parçacıklı kümelenmeler, ürünün etkisi ve kaplamasında problemlere neden olur.

Not: Bir sonraki yazım, uygulama oranları ve uygulama aletlerinin performansı ile ilgili olacak. Çünkü bugüne kadar 1000 dönüm üzerinde alanın uygulamasında bulundum. Uygulama yapılan aletlerin ayarı parçacık boyutundan çok daha önemli. Üstelik işin birde ticari yönü var. %5 + %2.5 + %2.5'lik 3 kere uygulama mı Yoksa %3 + %3 2 kere uygulama mı yeterli? Bunun çiftçiye maliyeti nedir? Kaolin kimyasallara alternatif olabilir mi?


Düzenleyen acemi_caylak : 10-07-2011 saat 13:23
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 11:24   #517
Ağaç Dostu
 
Çamtepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir.
Merhaba Sayın acemi_caylak,

Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum.

Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz?

Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı?

Teşekkürler

Çamtepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 11:41   #518
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz.
Burada Sn Acemi Çaylak sanırım karışımlar üzerine vurgu yapmak istiyor. Bu şekilde bir saha çalışmasının son derece faydalı olacağı açıkça ortadadır. Sonuçta bu saha çalışmasında en iyi sonucu verecek "karışım" bir marka altında ticari boyuta taşınacaktır. Anladığım kadarıyla doğal olarak bu ticari boyuta taşınacak ürüne "kaolin" denmesi pek doğru olmayacaktır. (Belirli bir yüzdesi kaolin olsa bile....)

Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 12:36   #519
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Çamtepe Mesajı Göster
Merhaba Sayın acemi_caylak,

Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum.

Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz?

Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı?

Teşekkürler
Sayın Çamtepe,

Soruyu sorduğunuz için teşekkürler. Soru sayesinde, değerleri ters yazdığımı fark ettim.

Bu katsayı, daha çok fungusitlerin yapraklara tutunması veya yapışması ile ilgili kullanılıyor. Bende biyolojik fungusitleri araştırırken karşılaşmıştım. Buna yapışma ya da tutunma katsayısı deniyor. İlaç uygulandıktan sonra, çeşitli testler yapılıyor. Örneğin 10 mm yağışta ne kadarı yıkandı, şiddetli yağmurda ne kadarı yıkandı gibi ölçümler yapılıyor ve buradan hesaplanıyor.

Tıpkı sürtünme katsayısı gibi bir şey. Cam yüzeyde daha kolay kayarsınız, ama halı üzerinde daha zor kayarsınız. Yani ikisininde sürtünme katsayısı farklıdır.

Parça küçüldükçe tutunma katsayısı yükseliyor. Ancak sizinde belirttiğiniz gibi, bu doğru orantılı olarak değişmiyor.

Örneğin tam hesaplanmış bir değeri vereyim.

Parçacık boyutu: 5.55 mikron ise tutunma katsayısı 0.37'dir.
Parçacık boyut: 2.64 mikron ise tutunma katsayısı 0.45'dir.

Dikkat ederseniz, parçacık boyutu arasında 5.55/2.64=2.10 gibi fark var.
Ancak tutunma katsayısı arasında 0.45/0.37= 1.21 gibi fark var.

Yani parçacık boyutları arasında 2 katına yakın bir fark varken, tutunma katsayıları arasında sadece 0.21 birim fark var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 13:02   #520
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Ben de tamamlayıcı nitelikte bir şey söyleyeyim:

Bir parçacık bir yüzeye parçacığın dokunabildiği yüzey alanının, yine parçacığın toplam yüzey alanına oranı ne kadar büyükse o kadar iyi yapışır. (kendinizden düşünün, bir halıya üzerinde yatarken mi daha iyi yapışırsınız yoksa dikilirken mi?) Parçacıkların küresele yakın veya ovaloid şekilli olduklarını varsayarsak; parçacık boyutu küçüldükçe, bu iki değer de azalacaktır. Ancak, toplam yüzey alanındaki azalma, dokunan yüzey alanındaki azalmadan daha fazla olacağı için dokunan yüzey alanının toplam yüzey alanına oranında net bir artışa neden olacaktır. Simülasyon yaparsak, parçacık boyutu küçüldükçe bir insan dikilme pozisyonundan, yatar pozisyona daha fazla geçiyor olacaktır.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 13:04   #521
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Burada Sn Acemi Çaylak sanırım karışımlar üzerine vurgu yapmak istiyor. Bu şekilde bir saha çalışmasının son derece faydalı olacağı açıkça ortadadır. Sonuçta bu saha çalışmasında en iyi sonucu verecek "karışım" bir marka altında ticari boyuta taşınacaktır. Anladığım kadarıyla doğal olarak bu ticari boyuta taşınacak ürüne "kaolin" denmesi pek doğru olmayacaktır. (Belirli bir yüzdesi kaolin olsa bile....)

Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz.
Sn. Dogasever,

Aslında hep vurguladığım gibi tarımda kullanılabilecek evsafta kaolin piyasada var. (Hatta tartışmaların kaynağı bu doğruculuğumuzdu.) Basit bir üründü ve herkes tarafından ulaşılabilirdi. Ancak fiyatı çok yüksekti. Biz fiyatı düşürerek tekere çomak sokmuştuk.

Engelhard yeni bir şey keşfetmemiş. Zaten kendilerinin tarımla fazla ilgisi yok. Engelhard bir mineral firması. Sadece bütçeden organik tarıma ayrılan pastadan kapabilmek için deneylere girişmişler. Para bol oluncada bolca test yapmışlar. Hatta bir ara Mister Glenn işi abartıp, fungusit olduğunu bile iddia etmiş. Ancak daha sonra bunun kaolin olmadığı, içeriğine pH'ının alkali olması için çeşitli katkılar katıldığı tespit edilmiş. Yoksa aynı evsafta kaolin boya, kozmetik vb. sektörlerde bolca kullanılıyor. Al onlardan birini kullan. Böyle bir ürün Engelhard'ın elinin altında zaten hazırda vardı.

%95'i kaolin olan Surround'un %5'i ise çeşitli yayıcı ve yapıştırıcılardan oluşuyor.

Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.

Bu nedenle, SunShader'de farklı olmak zorunda. Yoksa kaolini doğrudan ithal eden firmalarla hiç bir rekabet şansı kalmaz. SunShader sayesinde en azından kaolinin ne olduğu daha fazla tartışılır oldu ve katıldığı fuar, broşür ve dağıttığı ücretsiz ürünlerle çiftçiye ucuz bir girdi olabileceğini göstermiş oldu. Bundan mutluyum.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 13:40   #522
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
sn Acemi Çaylak,

Alıntı:
Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.
Bence de Raynox'u örnek almanızda fayda var. Herkes bir ticari ürün yaratabilir ve ticari ürününe, kendine has ve özel bir ticari isim vermelidir. Kaolin gibi jenerik bir isim zaten vermemelidir. Siz de zaten ürünün karışım olduğunu söylüyorsunuz. Bu itibarla, eğer yaptığınız denemelerde elde edeceğiniz sonuçlar bu sezonda yararlı olursa ve karşılaştırılabilen fiyatı (diğer ürünlerin fiyatlarıyla birim ağırlık nötralize edilerek karşılaştırılmış fiyat) uygun ise, çiftçiler piyasadaki diğer ürünlerle karşılaştırarak, işlerine gelirse zaten tercih edeceklerdir. O yüzden, bence burada tüm özelliklerinin mercek altına alarak eleştirilmesi ürünün piyasadaki yerini belirlemede çok fazla etkili olmayacaktır. Ürünün sahadaki uygulamalarda sağladığı sonuçlara ve uygulamanın kolaylığına bakılacaktır. Sn MeyveliTepe'nin kaolinin özellikleri konusundaki eleştrileri bence haklıdır. İlk önce kendisi kullanmaya başladığı için kendisini bu konuda doğru yol göstermede sorumlu hissetmektedir. Bu da bence doğru bir harekettir. Sizin ürününüz saf kaolin olmayıp, tarımsal amaçlı geliştirilmiş bir organomineral (içeriğini bilmiyorum ama sizin söylediiklerinizden için de diatomlar belki vardır diye organomineral diyorum!) veya mineral bir karışım olduğu için farklı bir üründür ve saf kaolin ile karşılaştırılmamalıdır. Tekrar kutluyorum ve hayırlı olsun diyorum.


Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 13:41 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 13:55   #523
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 14:13   #524
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Acemi Çaylak
Bakın siz de ne güzel literatür araştırmaları yapıyorsunuz ve ne güzel denemeler kuruyorsunuz. Aynı şeyi Sn MeyveliTepe de yapıyor. Ve her şeyden öte, sizler bu çalışmaları yaparken insanlara çok değerli bilgiler de öğretiyorsunuz. Bunların hepsi takdire şayan şeylerdir.

Bu çalışmaları yaparken siz bir ürün ortaya çıkardınız ve çok da iyi yaptınız. Kimse size niye böyle yaptınız diyemez. Özgür ve piyasa koşullarının işlediği ülkelerde girişimcilik serbestisi vardır. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ve şu aralar geliştirmekte olduğunuz ürünle böyle bir girişimciliğe başlamak üzeresiniz.

Sizin nasıl böyle bir girişimcilik hakkınız varsa, herkesin de böyle bir hakkı vardır. Sn MeyveliTepe de buna dahildir. (Sn MeyveliTepe'nin herhangi bir girişimciliği olup olmadığını bilmiyorum) ama varsa da bunu yadırgamamak gerekir. İnsanlar, yaptıkları çalışmalar karşılığında maddi çıkarlar sağlayabilirler. Bunun fabrikada 8 saat çalışıp maaş alan bir işçinin yaptığından çok fazla farkı yoktur. Kısaca anlatmak istediğim herkes yaptığı işten maddi çıkar da sağlayabilir. Bu çok normaldir. Eğer Sn MeyveliTepe'nin de herhangi bir ürünle ilişkisi varsa (tekrar ediyorum bunu bilmiyorum) bunu kimse yadırgamamalıdır. Benim de bazı ürünlerle ilişkim var. Ama iyi ürüne iyi, kötü ürüne kötü demesini bilmeliyiz. Bazı ürünlerin yanlışlıkları veya eksiklikleri varsa, bunları rahatlıkla konuşabilmeliyiz. Bakın ben EM başlığını açtığımdan beri ne kadar fazla benzeri ürün ortaya çıktı. Yasal olan ve işe yarayan ürünlerin başımın üstünde yeri var. Ama yasal olmayanlarla da olabildiğince mücadele etmeliyiz. Anadoluda bazı kişilerin sulandırılmış melası bile EM etiketi yapıştırıp sattıklarını ve bizim belglerin fotokopilerini kullandıklarını tespit ettik. Maalesef durum böyle.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 22:38   #525
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Papa Newyork'a gider, büyük bir olay olduğu için bütün basın oradadır. Bir gazeteci "Newyork'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorar. Papa şaşırarak "Newyork'da genelevler var mı" diye sorar. Ertesi gün manşetlerde: "Şok!! Papa Newyork'a gelir gelmez genelevleri sordu" yazar.



Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Sn. meyvelitepe,
Alıntı:
orjinal mesaj sahibi meyvelitepe
aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
not: Bu yazının hazırlanmasında aşağıdaki yayınlardan yararlanılmıştır.

1. Encyclopedia of entomology, john l. Capinera
2. Horticultural reviews, john wiley & sons, ınc.
3. Journal of economic entomology

Bu sayfalardaki tartışma alıntı yaptığım 196 nolu mesajınızda özellikle "bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ( Sun Shader) ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur." cümleniz üzerine benim sizi ikaz etmemle başlamıştı.

Şimdi sizin Sunguard' ın sadece isim benzerliğinden ibaret olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim demeniz pek inandırıcı gelmiyor. Çünki bu kadar literatür karıştıran birinin bu ayrıntıyı atlaması mümkün değil. Hatta tüm ısrarlı sorularıma rağmen birde üstüne üstüne üstlük OMRI belgesi ısrarınız işin tuzu biberi olmuştur. Ne gerek vardı bunca tartışmaya? Değdi mi sizce?

Çünki buradaki anafikir Sun Shader isminin Sun Guard' a benzeşim sağlayarak bir pazarlama taktiği geliştirildiği yolundaydı. Hatta üstüne üstlük birde literatür olarakta hazır lop olarak bu literatürden faydalanacaktı. Bu hiçte etik değildi sizce. Ama gelin görün ki sizin favoriniz olan Sun Guard isim benzeştirmesi de yapmamış, nerede ise aynısını kullanmış, hecelere bölerek. Sun Shader ismi bu benzeşim yanında çok basit kalmış.

Umarım bu kadar hengameden herkes kendisi için gerekli dersi çıkarmıştır.
Neyin "aksi halde"si? Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.

Alıntı:
#196 nolu mesajdan anlam bütünlüğü bozulmamış halde:
...
Parçacık Film Teknolojisinde geliştirilen M97 formülasyonu ve M97+M3 olarak ticari ürün haline gelmiş formülasyon, Georgia'nın çökelti şeklinde oluşmuş kaliteli kaolin yataklarından elde edilen mineralin, yüksek seviyede rafine edilip tüm metal ve diğer serbest minerallerden arındırılıp 1100 derecede kalsine edildikten sonra %90 ölçüde 2 mikron altı (ortalama 1.4 mikron) boyuta getirilmiş malzemeden oluşmaktadır. Formülasyonda M3 olarak ifade edilen katkı ise bu ürüne özel yayıcı yapıştırıcı bir katkı olduğu, ve bunların da kabul edilen yiyecek katkıları listesinde olan malzemelerden olduğu bildirilmektedir.

Yapılan ve kayıt altına alınan bazı denemelerde, uygun boyutta, rafine edilmiş kaliteli kaolin ile uygun boyutta, rafine edilmiş, kaliteli ama aynı zamanda kalsine edilmiş kaolin arasında tarım uygulamaları bakımından büyük farklar belirlenmiştir. İlerleyen zamanda bunlardan söz edeceğim.

Kaolin uygulamaları şayet güneş yanıkları, fotosentez, zararlı engelleme vb. konularda bu güne kadar yapılmış saha deneyleri ve bilimsel makaleler baz alınarak yapılacaksa veya yapılması öneriliyorsa, ya da bu literatürü çağrıştırarak ürün öneriliyorsa , en azından M97 formülasyonunda belirtilen ağır metal, kanserojen olan olmayan tüm minerallerin ayrıldığı yüksek seviyede rafine edilmiş, kalsine, en az %90 oranında 2 mikrondan küçük tanecikli ve diğer saflık, beyazlık, parlaklık özelliklerine uygun formülasyona sahip malzeme olmalıdır. Formülasyonun buraya kadar olan kısmı gizli ve ticari sır değildir. Kaliteli hammadde, uygun üretim teknikleri, yeterli mühendislik bilgi ve yatırım ile herkes yapabilir.

Önerilen herhangi bir ürün bu özelliklerde değil ise, bu özelliklerdeki ürün için oluşmuş literatür ile bir bağlantısı kalmaz. Ne radyasyon tiplerine ait ölçüm değerleri, ne bitki ve zararlılarla ilgili yapılmış saha deneyleri ve bunlara ait bilimsel makaleler, hiç biri geçerli değildir. Gereken bilimsel deneyler ve raporların söz konusu yeni ürün için sıfırdan üretilmesi gerekir. Her türlü broşür, söylem ve yazı ile bu yeni ürüne atfedilen etkilerin hepsinin ürüne ve formülasyonuna özel, somut, ispat edilebilir dayanak ve belgeleri olmalıdır. Elbette, bunlardan da önce söz konusu yeni formülasyonların insan ve çevre sağlığı etkileri net ve tatmin edici derecede açık olmalıdır. Aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
Yazdığınız yine bir anafikir harikası mıydı? Yoksa, her ürüne ve herkese eşit mesafedeki forum üyesinin yerlerde sürünen algılama yeteneği mi? Yoksa başka bir şey mi? Yazılanı yukarıya çıkarttım, ilkokul öğrencisi bile anlar.

Burada bahsedilen M97+M3 formülasyonu ticari marka olarak Surround'dır. Sunguard isimli ürün ise analiz raporunda da görüldüğü üzere M97'yi birebir karşılayan bir malzemedir. Yani yazdığım üzere M97 formülasyonu için oluşmuş literatüre dayanmaya hakkı vardır. Bu formülasyonu tutturan her ürünün mevcut literatür ile ilişkilendirilmeye hakkı vardır. Alakasız olan ürünlerin yoktur. Onlar kendi literatürünü oluşturmalı. Yazılı olan budur.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 23:13   #526
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!

Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak?

Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu.

Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor.

U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor.

Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler.

Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek?

Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni."

Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim.
Merdümgiriz konusuna hiç girmeyelim. Hasbelkader tanıdığınız biri ve merdümgiriz değildi maalesef. Tek umudu da yeni nesil.

Ne burada, ne başka bir yerde hiç kimse kaolin kanserojendir demedi.

Alıntı:
"Mevcut parçacık film teknolojisinin temel alındığı kaolin, beyaz, gözeneksiz, şişip kabarmayan, aşındırıcı olmayan, ince taneli, tabak şekilli, su içinde kolaylıkla asılı kalarak suspansiyon oluşturan, geniş bir PH aralığında inert olan alimünyum silikat (Al4Si4O10(OH)8) mineralidir. Kaplanabilir sınıf kaolin %85'den daha parlak ve %90'dan daha saf kalitededir. Ham kaolinin içerdiği iki iz element olan Fe2O3 ve TiO2'nin ayrıştırılıp uzaklaştırılması çeşitli endüstriyel uygulamalar için de gerekli olan %85 beyaz parlaklık kalitesi için gereklidir. Buna ilaveten insan sağlığı için solunduğunda kanserojen olan serbest SiO2 silika kristallerinin insan sağlığı için mutlaka ayrıştırılıp uzaklaştırılması gerekir (Harben 1995). "
Bu lafı hatırlıyor musunuz? Kısmen, değil mi? Okuduğunuz google book'da rastladınız. Kaplanabilir sınıf kaolinden bahsediyor diye de alıp kullandınız. Oysa google book bir özetti ve Mister Glenn(!)'nin makalelerinden alınmıştı. Mister Glenn de bu lafı Peter Harben'in 250 sayfalık, 50 tane mineralden bahseden 1995 baskılı kitabından almıştı.

Yani sizin bilmeden büyük bir memnuniyetle alıntı yaptığınız P.Harben, ham kaolinden silika kristallerinin ayrıştırılmış olması gerektiğini söylüyor. Ben değil.

Size sordum, bu ayrıştırılma sizin ürünününüzde yapılmışmıdır diye, yanıt vermediniz, aksine zararı yoktur gibi bir şeyler söylediniz.

Kaolinin, kullanmak isteyen insanlar tarafından yanlış anlaşılması en istemediğim bir şey. Bu konuda bu kadar yazmamın, ısrar etmemin sebebi de bu. Yoksa bana ne. Şimdi bakalım, bu yanlış anlaşılmaya kim sebep oluyor? P.Harben mi, ben mi, siz mi?

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 01:36   #527
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
....
SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür.

.....
Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir.

Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur
Bilgi ve bize geldiğinde verdiğin hediye için Teşekkürler Sn.Acemi.

Name:  IMAG0005 [640x480].JPG
Views: 1114
Size:  45.2 KB

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 01:47   #528
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.
Ben de biraz duygusal, çokça da iç burukluğu ile yazayım.

İtiraf edeyim, şimdi anlıyorum bilmediğiniz bir işe giriştiğinizi.

Doğru bir sonuç da çıkabilirdi bu girişimden. Ama çıkmadı. İnanıyorum ki, eski acemi_caylak ne yapar eder, okur, sorar, doğrusunu öğrenirdi.

"Bilmek yetmiyor, yapmak gerekiyor" doğru bir laf. Fakat ön koşulu bilmekten geçiyor. Hele ki yapmaya soyunuyorsan herkeslerden çok bilmek zorundasın. Sonra mahçup olmak var. Yapayım derken, yapamayıp, pestisit kumpanyasından kurtulsun denilen çiftçiyi hepten bu kumpanyanın kucağına atmak, ucuz sandığın şeyi pahalı satar duruma düşmek de var.

Bunca yazışmadan sonra bile iki konuda yanıt yok.

1. Neden ürününüz o kadar ağır olduğu halde hafifmiş gibi gösterdiniz? Hata mıydı, gözden mi kaçmıştı? Baskı altında kalıp öyle söylemek mecburiyetinde mi kalmıştınız? Müşteriyi bilerek mi yanıltmak istediniz? Hangisi? Yok mu bir özürünüz, açıklamanız? Günlerdir yazılan şeyler hep bunun etrafında. Niye bu direnç?

Belki de önemsiz bir ayrıntı diye düşündünüz. Bu da yapmaya çalıştığınız şeyi bilmediğinizi gösteriyor ki yazık. Oysa kaliteden fiyatın yorumuna kadar bir çok şeyi belirliyor.

Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.

2. Neden, durup dururken olması gereken parçacık boyutu hakkında ARS bilim adamlarının söylemedikleri şeyi söylemiş gibi gösterdiniz? Hiç bir şekilde %50'si 2 mikron altında olsun yeter dememişlerdi. Ama sizin ürününüze öyle dediniz diye öyle aksettirdiniz. Bunun için de bir açıklamanız yok. Artık kaynaklar ortada, burada yazmayan bir sürü insan da okuyabiliyor o makaleleri. Beni geçelim, onlar nezdinde ne durumdasınız, farkında mısınız?

Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.

Şimdi biraz da;
Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin
başlığının altındakilere bakalım.



IMERYS'nin Polestar 200P ürününü örnek vererek, 10 µ ölçülü kaolinin tarımda kullanmak için yeterli olduğunu belirtmişsiniz. (Böylece ARS bilim adamlarının yanıldığını belirtmek istiyorsunuz).

Peki, neymiş bu Polestar 200p, biraz bakmadan önce, yukarıda alıntıladığınız tabloda bir noktaya dikkat çekelim.

Aerated Powder Density : 330kg/m3 deniyor. Yani 330gr/litre, 580 değil. Şayet bu ürün gerçekten tarımda kullanılan bir ürün olsaydı ilgilenmeden geçmezdim.

Şimdi ürüne bakalım;
Alıntı:
PoleStar 200P
Calcined kaolin giving high opacity, whiteness & scrub resistance
Key Benefits
Very high opacity, whiteness

Key Applications
Water based Decorative Paints, Solvent based Decorative Paints, Rubber Extrusions, Rubber Mouldings, Rubber Processing,Sealants, Plaster Board.
Bunu çevirmiyeyim ama ağaçlara atılır diye bir şey yazmamışlar. Bir sürü endüstriyel kaolinden biri. Kullanım amaçlarına göre farklı özelliklerde malzeme üretiyorlar. Kalsine kaolinin optik özellikleri sebebiyle de sera naylonunda kullanılmak üzere bir dizi ürünleri var.

Bir de buna bakalım;




In Agricultural applications employ a mixture of grades to
provide a complete coating that reduces voids. Large
aggregates can cause voids in the surface coating making it
less effective

Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.

Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.

Burada aynı sunumda atladığınız bir slide var.

Alıntı:
Kaolin Production Removal of LPCs
In the production of Kaolin products manufacturers employ
many different methods for LPC removal.
• Hydro Cyclones
• Filtration
• Flow Separation Methods
• Selected Separation
• Selected Selected Flocculation
Burada büyük parçacıkları ayıklamanın teknikleri listelenmiş.

Alıntı:
Aggregate Large Particle Counts
Large Particle Counts have a direct effect on the quality of
many products including Kaolin Clays products including Kaolin Clays.
Burada da özetle Büyük Parçacık Sayısının, kaolin dahil bir çok üründe kaliteye doğrudan etkisinin olduğunu yazıyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 07:43   #529
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.
Burada son zamanlarda yine çokça rastladığımız mesnedi olmayan bir iddia var.

Çokça blog yazmamızın da sebebi oymuş iddia sahiplerine göre.

Aklılları ve havsalaları alamadığı için anlam veremiyorlar, bu direnç niye diye. Olsa olsa böyledir demişler kendilerince. Fikir ve zikir meselesi.

Sonuncusuyla beraber önerdiğimiz üç ürün ürün var. Formülasyonu uygun dördüncü, beşinci gelirse onlar da hoşgelir. Alakasız bir şeye "he" demedik diye diğerlerini pazarlar olmuşuz nedense.

Kaolin kili, ülkenin pestisitlere mahkumiyetinin azaltılmasında bir mihenk taşı olabilir. Fazlasıyla stratejiktir. Esas saldırıyı zehir kumpanyalarından alacak.

Buna, sadece doğru ürünler, neyi niye yaptığını bilen çiftçiler ve tabii ki olabildiğince ucuz maliyetlerle karşı durulabilir. Ucuzmuş gibi görünüp pahalı olan alakasız ürünlerle değil. Bunlar olsa olsa zehir kumpanyasının işini kolaylaştırır.

Alçak Orfeteknik, ne daha önce ne de bunca şeyin üstüne bir torba bile bedava ürün göndermedi - hoş iki senedir bizim kooperatiften satın alıyorum Surround şirketinin haberi bile yok. Geçen sene Ensar bey iki torba bedava kendi imal ettiği malzemeden gönderdi. Bir kilo eksiği ile aynen duruyor. İade etmek boynumun borcu olsun. Bir sürü yer kaplıyor. Buralarda para verip Sunshader satın almış tek kişiyim sanırım. Bir de geçen ay gelen bir torba AT-80 ve RT-89 var. RT-89 bu iş için işe yaramaz. AT-80'in ilk 5 kilosunu test için harcadım. Ürün iyi, diğer 20 kiloyu bahçede kullanacağım. İlave istediğim ürünlerle beraber parası ödenecek. Zaten de yazsın Sabri bey, en baştan kendim için ne gibi şartlar koyduğumu. Biliyordum bu iftiranın da geleceğini, başka çarelerinin kalmayacağını.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 07:49   #530
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
517 nolu mesajımdaki orjinal cümleyi alalım.

"In Agricultural applications employ a mixture of grades to provide a complete coating that reduces voids. Large aggregates can cause voids in the surface coating making it less effective."

Bunu ben aşağıdaki şekilde çevirmişim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur.
Sizse şu şekilde çevirmişsiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.
Peki bu anlamnı nerden çıkardınız?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.
Parçacık boyutunun önemini vurgulayan diğer slaytı referans alıyorsunuz. Oysa aynı slaytın başlangıç cümlesi zaten "Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir." şeklinde var.

Üstelik bir önceki slaytta da parçacık boyutlarının derecelendirilmesinde zaten hangi sektörlerde kullanıldığı var.

İşte aynı mesajdan o bölüm.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması:

Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir.

Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası.
100 nanometreden küçük.

İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar.
1 mikrondan küçük.

Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur.
10 mikrondan küçük.

İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir.
10 mikrondan büyük.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 08:13   #531
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.


Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Inert tozlar ile ilgili bir yazı, The Grower (Yetiştiriciler) Dergisi'nin Mayıs 2010 sayısında da yayınlanmış. Yanmayın! başlığı ve "Üreticiler Diyor ki “Partikül Film Teknolojisi Meyve kalitesini Yükseltirken Güneş Yanığını ve Su Stresini Azaltır” alt başlıklı yazıda, 3 farklı ürün (Surround, Raynox ve Purshade) üretcilerinin kendi ağzından değerlendiriliyor.

Benim en dikkatimi çekense, Dr. Jim McFerson'un görüşleri. Bağımsız bir bilim insanı olmanın yanında, bu türden ürünlerin testlerinde görev almış birisi. Aşağıda onun görüşlerinin yer aldığı bölümün orjinal ingilizcesini ve benim çevirimi görüyorsunuz. İngilizcesi benden iyi olan arkadaşlar belki daha iyi çeviri yaparlar.

Karar Sizin

Wenatchee’deki Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu Yöneticisi Jim McFerson (Jim McFerson Bitki Besleme ve Genetik üzerine doktora yapmış birisi ve 1999’dan beri Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu’nda çalışıyor.), Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış ve başta elma olmak üzere çeşitli denemeler yapmış biri olarak diyor ki:

“Genellikle, mateyallerin tarla denemelerinde güneş yanıklığını önlemedeki etkileri esasen eşit durumda” deyip ekliyor, bu durum yıldan yıla, tarladan tarlaya da farklı uygulamalarda farklılık gösterebilir.

Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır.

Sonunda yetiştiriciler şanslılar, çünkü “çeşitli seçeneklere sahipler”.

Pazardaki diğer markalar, Eclipse, Sunhield ve Vapor Guard’tır.

McFerson diyor ki “Her bir ürün kendi bilgisine sahiptir.”

Bu bilgiyi değerlendirmek yetiştiricilere kalmış ve onlar kendi özgün koşullarını göz önüne alarak karar vereceklerdir, böylece onlar “kaliteli ürünleri kendi tükecilerine sunarak iyi bir iş yapmış olurlar.”

İşte resimdeki orjinal cümlede kırmızıyla işaretlenmiş.

Name:  it is your decision1.jpg
Views: 1030
Size:  53.4 KB

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 08:27   #532
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.
Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.

Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.


acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 09:52   #533
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.
Bende aynı şeyleri size soracaktım. Siz iyide İngilizce biliyorsunuz. İnsanların kafasını karıştırmak için sunduğunuz OMRI belgesinin öne çıkarmaya çalıştığınız Sunguard isimli ürüne ait olmadığını anlamayacak kadar algılama yeteneğine sahip değilseniz bana bu suçlamaları getirecek bir değilsiniz. Ben sizin daha tartışmaya başlarken birilerini kötülemek için adım attığınızı algılayacak kadar önseziye sahibim ve bugüne kadar da çok az yanıldım. Yanıldığım anda da özür dilemesini bildim. Size anafikir sorarken ne demek istediğimi herkes gayet açıklıkla anladı ama siz anlamamakta ısrar ettiniz.

Belki ilk okuduğunuzda anlayamamışsınızdır, Sn. Ensar' a gelen e-mail' i bir daha okuyun ve forumda İngilizce bilmeyen arkadaşlar için tercüme edin. Ya da algılaması düzgün bir arkadaş tercüme etsin.

Ben artık sizinle tartışmaktan sıkıldım. Kimin kötü niyetli olduğuna bırakalım forumdaki insanlar kara versin.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 10:59   #534
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Tartışma yanlış anlamalar üzerine devam edip gidiyor ve bence gereksiz. Çünkü aşağıdaki gibi yanlış anlamalar sizleri hep farklı noktalara götürecek.

Yalnış anlamaya örnek:

Sn Acemi'nin:
Alıntı:
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says"
tümcesini


Alıntı:
"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "
diye çevirmesi pek doğru değil.

Eğer "packout" sözcüğünü doğru algıladımsa, (mesela bir sinema salonu için "packed out" dendiğinde çok dolu iğne atsan yere düşmez, boşluk yok anlamındadır). Bu yüzden, bence

"Güneş yanığı kaynaklı kayıpların yarı yarıya azaltılması ve yüzey kaplamasının %10-15 oranında artırılması (daha iyi ve dolu dolu (%10-15 daha az boşluklu kaplama elde edilmesi anlamında), materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder."şeklinde çevrilmeliydi.

Sanırım, Sn MeyveliTepe de bu tümcenin yanlış çevrildiğini örnek olarak gösterip,


Alıntı:
"ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok."
diye [başka bir yerdeki bir metinde] aynı yukarda yanlış çevrilen tümcedeki gibi yanlış anlaşıldığını ifade ediyor.

Ama sanirim Sn Acemi Çaylak bunu yanlış anlıyor ve diyor ki:

Alıntı:
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor.
Görüldüğü gibi, konu zaten karmaşık. Bir de çeviri yanlışlığı ve yanlış anlamalar da işin içine girince hepten içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Aslında farklı ürünler tartışıldığı için bu tartışma gereksiz. İşin içine bir de kişisel bazı sataşmalar girince, daha da karmaşık hale geliyor. Kişisel sataşmaların olmamasını diliyorum.

DÜZELTME: Bu iletiyi yolladıktan sonra epey düşündüm ve aslında benim de yukardaki tümceyi tam doğru çevirmediğimi anladım. (Demek ki çevrilmesi oldukça zor bir tümceymiş!)

Doğrusu şöyle olmalı:"Güneş yanığı kaynaklı ürün kayıplarının yarı yarıya azaltılması ve meyve/ağaç sıklığının %10-15 oranında artırılması, materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder.".

Böyle düşünmemin nedeni: eğer güneş yanığı zaten film kaplama nedeniyle yarı yarıya indiriliyorsa, tümcenin ikinci kısmında kaplama sıklığının artırılmasından bahsedilmesi doğru olmayacaktır. O yüzden başka bir sıklıktan söz edilmiş olmalı diye düşündüm. Burada kimse unutmamalı ki orijinal metni yazan kişi sadece sıklığın (packout) artırılması diyor ve neyin sıklığı olduğu konuyu bilenlere bırakılıyor. (Amerikalıların tipik "fiilden isim üretme" alışkanlığı!)


Düzenleyen Dogasever : 11-07-2011 saat 12:45 Neden: EK düzeltme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 11:47   #535
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Konuya biraz ara verelim:
Bu sabah TV'leri izliyorum. Kanal adı veya program adı vermeye gerek yok: Türkiye 70 milyon, 23 milyon kişi çalışıyor. Gerisi sadece tüketiyor. Bu 23 milyonun yarısı yasadışı, %60’ının belirli bir mesleği yok. Üniversitede okuyan her 10 kişiden 9'u sosyal bilimler (yani konuşmaya, yazmaya dayalı bilimler) konusunda eğitim alıyor. Bir başka deyişle, bu kadar çok çalışmayan nüfusun olduğu bir ülkede, ilerde de her 10 kişiden 9’u laf üretecek!

Sanayimiz, daha çok otomobil, tekstil, harcı alem gıdalar gibi ederi fazla olmayan sektörlere dayalı. Katma değeri yüksek ürünler yok denecek kadar az.

Kısacası, "çok konuşuyoruz ama az üretiyoruz."

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 12:58   #536
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.
Tarih 30 Ekim 2009 Zeytin Hastalık ve zararlılarıyla Doğal mücadele başlığı #229
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster

...

Benim kaolin kiline ulaşmam ilginçtir. Geçen yıl bahçede sadece neemazal kullanmıştım. 5 litre neemazal'a rağmen kalamata (Karamürsel-su) çeşiti %25, Samanlı ise %5-7 gibi bir oranda kurtlu olmuştu. Buna rağmen baharda fiyat sorduğumda neemazal fiyatının daha da fahiş bir noktaya geldiğini gördüm ve bunun başka bir yolu olmalı diye 3-4 günlük bir araştırmaya giriştim. Türkiyede daha önce kaolin kilinin çeşitli kurumlar ve şahıslarca bu sebeple denendiğinden haberdar değildim. Nitekim Türkiye'den tek bir rapora dahi rastlamadım.

...

3-4 günlük araştırmada nelere ulaşmadım ki. Kaliforniya üniversitesinin üç yıllık pahalı ve karşılaştırmalı araştırmaları, bir sürü bilimsel makale, sempozyum bildirileri ve başka pek çok şey. Üstelik sadece zeytin için de değil. Meyve üzerine konup, kabuğu delerek kabuk altına yumurta bırakan her türlü meyve sineği ve bu tür zarara maruz kalan her meyve için.

Evet, bulduğum belgelerden anladığım kaolinin zararlı yönetiminde aktif kullanımı 2002-2003 yıllarından sonra. Aslında çok yıllar önce, 1920-1930 yıllarında denenmiş. Başarılı bulunmamış. Bunun da sebebi partiküllerin boyutu ile açıklanıyor. Büyük boyutlu partiküllerin arasına girebilen zararlı yumurta bırakmak suretiyle zarar vermeye devam etmiş. 2000'li yıllarda Engelhard isimli firmanın, uyguladığı bir teknikle partikül boyutlarını 2 mikronun altına indirebilmesi durumu tamamen değiştirmiş. Pek çok araştırma ve olumlu sonuçlardan sonra OMRI listesine girmiş.

Bu bilgilere ulaştığımda düşünmüştüm, bu kadar etkili bir şey ise neden ülkemizde bilinmiyor diye. Daha doğrusu iki ihtimal vardı. Ya bilinmiyordu, ya da açıklanmıyordu. Mine hanımın sözünü ettiği denemeler yapılmış olduğuna göre bilinmemesi imkansız. Burada da iki ihtimal var. Ya denemeler başarılı sonuç vermedi, ya da başarılı olmasına rağmen açıklamaya gerek görülmedi. Denemelerin başarısız bulunmuş olmasına ihtimal vermiyorum. Geriye kalan açıklanmasına gerek görülmemesi.

...

Bir an için şöyle düşünelim. Diyelim ki, 2005 yılında kaolin kilinin zeytin sineği (veya diğer meyve sinekleri) zararını önlemede başarılı bulunduğu herkesin ulaşabileceği makalelerle yayınlansaydı, Tagem'in tavsiye veya talimatları içine girseydi, ziraat okullarında adı geçseydi, işlevi anlatılsaydı, çiftçi eğitimi adı altındaki muhtelif talimatlarda tavsiye edilseydi, ilçe ziraata gidip zeytin sineği ilacı için reçete istendiğinde zehir yerine "kaolin at muhterem çiftçimiz, ne gerek var zehire" denseydi ne olurdu? Bu çok mu zordu? Mevzuat mı uygun değildi? Bürokrasi mi bunu engelliyordu (hala engelliyor olmalı)?

Böyle şeyler yapılmış olsaydı muhtemelen son üç yıl içinde tonlarca daha az zehir kullanılmış olunurdu.

Bazen dehşete düşüyorum. Benim gibi, mesleği ziraat bile olmayan, küçücük bahçesinde gönül eğleyen birinin misyonu bu olamaz. Hasbelkader öyle bir sonuç çıkıyorsa, bir yerlerde büyük yanlışlar aramalı.
Bu bulgu ve denemelerden sonra internette indekslenmiş yerli bir yayın hala yoktu. Tek bulduğum bir sunumda geçen bir satırdı o da pestisit olmakla ilgili değildi.

Şimdilerde başta Kezban hocanın yayınları olmak üzere az sayıda da olsa makaleye rastlanabiliyor. Gönül ister ki sayıları artsın, devletin IPM programlarına da girsin.

Kaolinin güneş yanıklarına karşı önleyici olduğunu 2008 yılından buyana biliyorum. Fakat güneş yanığı konusu hiç önceliğim olmadı.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 12:59   #537
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Dogasever,

Aşağıdaki cümlelerde pack-out ile elmanın doluluğunu kastediyor. Tartışmaya konu olan cümlede ilacın kaplamasından söz ettiğini sanmıyorum. Bu cümlelere dikkat ederseniz daha iyi anlaşılacaktır. Yani artık iş inciği cinciğine döndü.

Name:  raynox pack-out.jpg
Views: 1784
Size:  43.5 KB

Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 13:06   #538
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.
Yanlış anlamışsınız;

"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Bu cümle size ait değil mi?

Bunu okuduğunuz yerde başka maksatla bile "50" geçmiyor. Nereden buldunuz ARS uzmanlarının %50'den fazlası 2 mikrondan düşük çapta öğütülmüş olmasını?

O uzmanlar sadece 2 mikrondan küçük diyorlar, %50'si daha büyük olsa olur demiyorlar.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 13:15   #539
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık
Sn Acemi Çaylak
Çeviri konusunda yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Pack-out konusundaki düzeltmemi siz mesajınızı yazmadan önce 11:45'de yapmışım zaten. Ana sizin çevirinizin cümle yapısının dahi yanlış olduğu açıkça ortada. Lütfen yanlış anlamayın, sizin İngilizcenize bir şey demiyorum. Bu cümleyi yeminli çevirmenler bile yanlış anlayabilirdi.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 13:37   #540
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.
Ben alt tarafı bir kullanıcıyım. Uygun alternatif arayıp bulmak gibi bir misyonum yok. Ona rağmen, konunun öneminden dolayı özellikle 2009 yılında alternatif aradım. Başkalarını da alternatif aramak konusunda teşvik ettim. O zaman ne ben ne başkası rastlamadık. Yine bu konunun verimli bir şekilde tartışıldığı Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele başlığında bununla ilgili bir sürü kayıt var.


Siz alternatif oluşturmak üzere soyundunuz, güzel. Bir çok araştırma yapmış olmalısınız. Hatta aylar önce avsmineral ile de görüştüğünüzü de sonradan duydum. Onlardaki AT-80 ürününü görmediniz mi? Bakın, çok az sapma ile gayet iyi bir ürün. Fiyatı da şimdi sattığınızdan çok çok iyi. Hatta, yine bu firmanın getirebileceği AT-90 ürününü de öğrenebilir, sıfır sapmalı ve fiyatı yine şimdi sattığınızdan daha ucuz olarak getirebilirdiniz. Bu tartışmaların hiç biri olmazdı. Herkes size müteşekkir olurdu.

Şimdi ne diye durup dururken AT-80'i buldun derseniz, sebebi basit. Çok az bir efor harcadım. Sabri bey zaten aylar önce foruma not bırakmıştı. Orada belirttiği ürün özellikleri uygun değildi ama belki başka vardır diye telefon ettim. Özellikleri uygun, kullanılabilir ve çok iyi fiyatla bir ürünleri varmış meğer. Dolayısıyla çiftçinin kaliteli bir ürünü çok ucuza kullanma şansı doğdu. Şayet çiftçi, tarım, maliyet vb. konularında samimi iseniz, alın size bir yol. Daha ileri götürün.

Alıntı:
Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.
İsteyen istediği tozu ağacına atar, nitekim sizinki gibi başka bir çok farklı farklı toz var. Kim ne karışır.

10 mikronluk kaolinin ya da doğru düzgün kalsine edilmemiş kaolinin ağaçlara atılması tavsiye edilecek ise, benim ve benim gibilerin yapacağı olsa olsa benzer denemelerin sonuçlarını yayınlamak olur. Sonunda herkesin aklı fikri var. Herkes bildiğini, inandığını yapar.

Bir ilave not: Sunshader çıkana kadar değil. Sunshader'in (bana göre) uygun olmadığını anlayana kadar. Bunu siz de biliyordunuz. Bu yüzden hiç bir soruma doğru dürüst yanıt vermediniz, serbest yoğunluk konusunda bilerek veya bilmeyerek yalan bilgi beyan ettiniz. Parasıyla örnek göndermediniz, başka türlü satın aldım. O zaman gördüm, görünceye kadar da söylediklerinizin doğru olduğunu var saydım.

25 Mayıs 2010 #5 nolu mesajınız;
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Kaolin kili Türkiye'de 2 firmada var.

Sunguard ürünü için,
http://www.orfeteknik.com.tr/

Surround WP için,
http://www.agro.basf.com.tr

adreslerinden bilgi alabilirsiniz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:45.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024