09-07-2015, 23:14 | #151 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Geçtiğimiz yıl bir tanıdıktan gelen topak biberlerin bir kısmını tohumluk bir kısmını da taze iken turşu olarak değerlendirmiştik. Onlar taze olarak tüketiyorlarmış. Acılık oranı ne bilmiyorum ancak çok acılı olmasa da acı yediğim halde tazesinden yapılan turşuyu ben bir iki tane dışında yiyemedim. Acılık oranı sizde de fazla mı ? Kırmızı halini düşünemiyorum. |
|
09-07-2015, 23:26 | #152 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bu cesitten bahsediyorsaniz evet, cok aci. Bu Afyon'da cok tuketilen bir cesit mi? Eger kulturel onemi yuksekse, acilik olcumu icin analizi yapilacaklar listesinde one alabilirim. Once tekrar uretmem gerekecek tabii. Alıntı:
|
|
09-07-2015, 23:49 | #153 |
Ağaç Dostu
|
Çok fazla tüketilmiyor sanırım. Ancak acı seven bir kısım kişiler tüketiyordur. Normal acı biberi yediğim halde bunun acısı sanki çok fazla. İnsanın ağzının içi kavruluyor. Bir kısım tohumluklar verdiğim tanıdıktan taze olarak ve tohumluk olarak ayrı ayrı geldi. Pazarda da zaman zaman görüyorum. Bir kısım bende ve sizde olan gibi küçük boyutlarda. Daha büyük olanlar aynı acılıkta mı bilmiyorum. Daha çok biberiye turşusu tükettiğim için fazla acı olan biberler rahatsızlık veriyor. |
10-07-2015, 00:36 | #154 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Pul Biberlik İsot (Kültivar Balkanlı)
İsot, oldukca kafa karisikligina neden olan cesitlerden biri oldu. Farkli kaynaklardan gelen tohumlari uzunca bir suredir degerlendirdikten sonra vardigim sonuc, yaygin olarak kullanilan kultivarlarinin yaninda bir koyden digerine degisecek sekilde pul biberlik yapiminda kullanilan birbirinden farkli kultivarlarin oldugu yonunde. Sanirim bu karisikligin bir nedeni de dilden kaynaklaniyor. İsot (daha once Kurtce oldugunu saniyordum ama degil), bizim algimiza gore baharatciya gittigimizde aldigimiz pul biber (pul biberin yapildigi biberi de İsot olarak adlandiriyoruz). Halbuki İsot, Nisanyan Sozluk'e gore, ki cok onemli bir kaynaktir, harli ot demek: isot. Buna gore bu sozcuk, ornegin Demre Biberi gibi tek bir cesidi degil, bir kategoriyi ifade ediyor (bir de sadece aci biberleri degil, Turp Otu veya Hindiba gibi baharli otlari da kapsiyor mu diye dusunmeden edemiyorum). Hal boyle olunca, benim mantigima gore, Urfa yoresine ait her turlu aci biberi İsot olarak adlandirmak mumkun. Butun bu karisikliklari biraz da olsa azaltmak icin asagida resmini yayinladigim ve pul biber icin kullanilan cesidi Pul Biberlik İsot olarak adlandiracagim. Cesidin tohumundaki butun karisiklari ortadan kaldiracak hamleyi de tohumun gelis kaynagini belirterek (Kültivar Balkanlı) yapmis olacagim. Kaynagim, arkadasimin uyesi oldugu ve Urfa'da yasayan Balkanlı ailesi. Yalniz burda bir not duseyim: Tohum, aileye ait degil. Ailenin kendi pul biber uretimi icin her sene duzenli olarak biber aldiklari esnaftan temin ettikleri tohum (pul biber yapimi sirasinda tohumu kendileri de cikarip bana gondermis olabilirler). Bana gelen tohumun onemli bir ozelligiyse, butun bitkilerin bir ornek meyve vermemis olmasi. Gordugum kadariyla, kabuk ozellikleri birbirine benzeyen uc farkli sekilde/yapida biber var. Bendeki orneklemi mumkun oldugunca temsil etmesi icin 20'nin ustunde fide dikmistim (fide sayisi yine de az ama cok iyi bir fikir vermeye yetti). Bunlarin icinde en baskin olani en sagdaki sekle sahip meyve. Onun disinda en soldaki ve ortadaki meyveler de farkli bitkilerden elde ettigim meyveler. Butun meyvelerden alinan tohumlar ayri ayri arsivlenecek. Hepsini karistirip mi dagitmaliyim yoksa sekle gore ayirip oyle mi dagitmaliyim henuz karar vermedim ama her durumda tohum alinacak meyvelerin tulbentle sarilip korunmasinda fayda var cunku tohum kaynagi olabildigince otantik, onu korumamiz gerek (simdilik elimde pul biber yapimi icin hangi biberden ne oranda kullanildigi gibi bir bilgi yok ama o bilgiye ulasirsam bir guncelleme yapariz). Bununla beraber, her uc cesidin yorede ayri ayri degil karisik sekilde birarada dikildigine bahse girerim. Düzenleyen birnefestoprak : 10-07-2015 saat 07:01 |
14-07-2015, 04:03 | #155 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bunlar da bendeki yediveren çilekleri ile bir aradaki fotoğrafları. Yediverenler dolu ve yağmurlardan sonra ikinci çiçeklerini açıp yeni yeni çilek vermeye başladılar. |
|
14-07-2015, 04:09 | #156 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Geçtiğimiz yıl diktiğim ve bu yıl biraz daha gelişerek çiçek açan bilye kekikler. Çay yapmak için çiçeklerinin açılmadığı ilk fotoğraftaki hali ile toplanıyorlar. Ben biraz daha çoğaltabilmek için bu yıl da toplamadım. Aromasının daha iyi olması ve şifası için normalde pek sulamadan yetiştirmek gerekiyor. Bitki iki üç yıllık olduğu zaman sanırım fazla suya da ihtiyaç hissetmeyecek. Dağda yetiştiğine göre. Köklerini derinliklere gönderebiliyor muhtemelen. |
|
15-07-2015, 04:49 | #157 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sizdeki Osmanli Cilegi'nin cekirdekleri siyah (koyu renkli) mi? Alıntı:
|
|
16-07-2015, 00:55 | #158 |
Ağaç Dostu
|
Bendeki Osmanlı çileğinin çekirdeklerinin bir kısmı resimdeki şekilde koyu renkli. Kenardaki güneş alan yerde olanlar. Ancak iç kısımlarda olanlarda da aynı şekilde koyu renkli çekirdekli olanlar var. Bir yıl içinde her yeri kapladıkları için güneş görecek yerleri kalmadı. Aralarında çekirdek rengi daha açık olanlar var. Diğer resimlerde açık bir şekilde görülüyor. Ben sizdeki ve Güler hanımın çileklerinin resimlerini inceledikten sonra aralarında sanki fark olduğunu düşünerek yazma ihtiyacı duydum. Son derece dayanıksızlar. Çiçek açmadan önce kol atıyorlar. Daha sonra çiçek açıyorlar. Kollarının rengi kırmızımsı. Çok fazla kök yapmıyorlar. |
23-08-2015, 19:22 | #159 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Domates, patlican, enginar (bunun yaninda resimlerde gozukmeyen biber, lahana gibi diger sebzelerin) tohumlari dikildi. Tohum ekimini biraz daha erkene cekebildim; kismetse ve beklenmedik bir hava olayi olmazsa, Eylul ortasi-sonu arasinda bir zamanda cogu fideyi topraga alabilecegim. Bu sene cok yoruldugum icin, acilen cogaltilmasi gerekenler disinda tohumluk fide uretimini azaltip, biraz daha restoran ve pazar icin mahsul uretimine yuklenmeyi ve mahsulu biraz da kendi tuketimimiz icin hasat etmeyi planliyordum ki bir hafta kadar once hic beklenmedik sekilde olcegimizi yari yariya kucultecek sekilde, bize ayrilan alanin bir kisminin hayvanlarin otlamasi icin kullanilacagini ogrendim. Bunu tohum ekimini yapmadan cok once (yaz basi) bilmek isterdim cunku yaptigim is kapsamli bir planlama gerektiriyor. Simdi 1 donum gibi bir alana dustugumuz gibi hem tohumluk izolasyonu konusunda kisitlamalar artacak hem de yuzlerce fide acikta kalacak. Hafta ici bir tanidigin bufalo ciftligini (organik seker kamisi ve kucuk olcekte sebze de uretiyor) ziyarete gidecegim. Onun arazisinde drenaj sorunu var ama gorusecegiz bakalim; sonbaharda yagislar cok azaldigi icin en azindan Ekim-Nisan arasinda sorun olmaz diye dusunuyorum. Bir sekilde onumuzdeki birkac sene nasil bir strateji izlenecegini bilmem gerek; su anda uretim yaptigim ciftligin yakin bir zamanda satilma ihtimali de var. Seneye 4. yilina girecek bir isin ve ANATOHUM Projesi icin yapilan tohum uretiminin bu asamadan sonra kuculmeye gitmesi degil imkanlarini arttirarak belli bir doygunluk seviyesine ve benim kalite sinirlarini zorlamadigini dusundugum bir asamaya kadar buyumesi gerek. Bu tip gelismeler, onunuzu gormenizi saglayacak adimlari atmanizi sagliyor. O yuzden, yorucu ve stresli olsa da eger mantiginizi ve imkanlarinizi zorlarsaniz ve daha fazla calismayi goze aliyorsaniz, bunlardan mutlaka cozumler ya da "a aaa aslinda soyle de yapabiliriz" gibi secenekler cikar. |
24-08-2015, 22:27 | #160 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Ayrintilarini bu baslikta da paylastigim calismalar icin hazirladigim blogu sonunda bitirebildim. Ilgilenenler, bu blogu, Çiftlikten Sofraya | Benim bir hayalim var Olric… adresinden (ve ilgili diger gelismeleri/ek yazilari blogun Facebook adresinden) takip edebilirler. Blog sunucusuyla site ayarlari arasinda bir uyumsuzluk var (sanirim sunucu, bana gelmesi gereken duyuru emaillerini spam olarak gorup blokluyor; bunu cozmeye calisiyorum) ama yorum birakmak ve diger iletisim araclari bakimindan okuyucu acisindan sorun olmamasi lazim. |
18-09-2015, 18:50 | #161 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bunu eklemeyi unutmusum. Bu sene basindan Bafra Lahanası: Et yogunlugu, yaprak gevrekligi ve lezzeti muhtesem bir cesit bu. Resimdeki lahana 2.2 kg kadar geldi. Bununla ilgili ozel bir calisma yapmak gerekebilir. Bu sene erken uretime aldiktan sonra tohum kalitesinden memnun kalmazsam, tohum arttirimi yapmak icin Kuzey iklimlerinde bir uretici bulmak gerekecek. Bunun disinda (uzun gun soganlari da dahil) birkac cesit daha bu tip bir uygulama gerektirecek. |
19-09-2015, 20:38 | #162 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sirketimizin ve ANATOHUM Projesi'nini yeni uretim sahasi: Toplamda 14 donum kadar bir alani kiraladik. Bir hafta 10 gun icinde 10 donum kadarini acip bir ucundan uretime baslayacagiz (sahibi traktoruyle yardimci olacak). Bu benim icin onemli bir olcek sicramasi ama izolasyon acisindan cok onemli imkanlar sunuyor. Bana mutlaka hergun olmasa da duzenli sekilde yardim gerekecek. Butun alani zaten ayni anda uretim icin kullanmamiz en azindan simdilik mumkun degil. Ilk is olarak sera yapmamiz lazim. Arazi, daha once hayvanlar icin otlak olarak kullanilmis. Bu bakimdan, toprak da hala zengin olmali. Sahibinin esas isi ciftcilik degil ama daha once karpuz ekip satmayi denemisler (yol kenarinda satmayi denedikleri icin hem ilgilenmek zaman icine zorlasmis hem de sahibinin bel fitigi ortaya cikmis). Iki senedir birsey ekilmemis. Karpuz ve diger mahsul icin yol kenarina ustu kapali tezgah yapmislar. Burayi tohum hasadi ve temizlemesi ve mahsul depolamasi icin donusturecegim. Icerde bir de buyukce dolap var. Ilerde lazim olacaktir. Bu da kuyu. Sulama icin artik Klorsuz veya Kloraminsiz su kullanabilecegiz. Manifold/sulama icin kuyu baglantisi da hazir. Arazi yola cok yakin. Mevcut uretim alanimiza gidis gelis, trafige bagli olarak, 80-90 dakika kadar surebiliyor. Bu yeni yerse gidis gelis 40 dakikaya kadar inecek. |
19-09-2015, 21:49 | #163 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 26-11-2011
Şehir: Trakya bea :)
Mesajlar: 1,359
|
Çok güzel bir haber bu. Kendime araziyi ben arıyormuşum da bulmuşum gibi sevindim inanın. Evden 20 dakikalık mesafede olması da süper olmuş. Sanırım arazinin tek kusuru şu an için aradığınızdan biraz daha büyük olması ama yavaş yavaş her bir metrekaresini en güzel şekilde değerlendireceğinizden eminim. Yakın olsaydık ben gelirdim yardıma. Artık darısı benim başıma diyorum ve şimdiden bereketli hasatlar diliyorum. |
19-09-2015, 22:55 | #164 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,864
|
Hayırlı olsun yeni yeriniz, orada da klor kullanıyorlar mı? |
19-09-2015, 23:09 | #165 |
Ağaç Dostu
|
Gerçekten güzel bir haber. Arazi dümdüz. Suyu var. Küçük de olsa bir şeyler konabilecek yeri var. Birde etrafı tel ile çevrilmiş olsa çok iyi olacakmış. Arazinin düz olması toprak işleme için büyük kolaylık. Makine gücü olmadan toprağı işlemek çok zor. Herhalde ilk işlerden biri toprağın analizini yaptırırsınız.Yerin büyük olması her zaman için çok iyi bir şey. Zaman içerisinde ne kadar büyük yer olursa olsun yetmemeye başlayacak nasıl olsa. Umarım istediğiniz gibi üretim yapabilirsiniz. Tabi aynı dilekler tüm arkadaşlar için de geçerli. |
20-09-2015, 00:01 | #166 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Hayırlı olsun, çok güzel olmuş. |
20-09-2015, 01:51 | #167 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-03-2015
Şehir: Tokat - Niksar
Mesajlar: 1,610
|
Yeni yeriniz hayırlı uğurlu olsun efendim. İnşallah en kısa zamanda kafanızda tasarladıklarınızı bu yeni yerinizde gerçekleştirirsiniz. Bizlerde merakla bekliyoruz , sizden isteğimiz arazi üzerindeki yapmış olduğunuz her yeniliği ve tecrübelerinizi fotoğraflayıp forumda bir örnek teşkil etmesi açısından paylaşmanız. Hadi rast gele! |
20-09-2015, 03:06 | #168 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-01-2011
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 51
|
Hayırlı olsun Allah kolaylıklar versin |
20-09-2015, 16:19 | #169 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Eksik olmayin. Aslinda 20-40 donum arasi tohum+mahsul olarak belli bir kalite seviyesinde tutulacak bir is icin uygun. 4 donum de olsa simdilik 2-3 sene kadar daha bize yeterdi ama iste daha cok calismamiz gerekmis demek ki Haftada bir kere bile olsa yetisemedigim islerde birisinin gelip yardim etmesi gerekecek. Darisi basiniza evet. Sabirsizlikla bekliyorum guzel haberlerinizi. Alıntı:
|
|
20-09-2015, 16:27 | #170 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sehir suyunda Kloramin kullaniliyor (belediyeye gore de degisebiliyor). Bunun Klor'dan farki, bir tank/kova icinde bekletildiginde buharlasmamasi. Filtre kullanilarak bir miktar elenebilir ama cok etkisi olmayacaktir. Bahcede yararli mikroorganizma uygulamalarini cokca yapiyorum. Kloramin, bu uygulamalardaki verimi dusuruyor, mikroorganizma populasyonunu da kotu yonde etkiliyor. Bunlara ragmen sonuclar cok iyi oluyor ama artik tam performans gozlemi (onun yaninda kompost cayi denemeleri vs) de yapabilecegim. Elektrik de oldugu icin aerobik cay yapimi da mumkun artik. |
20-09-2015, 17:20 | #171 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Duz evet. Bir de uzaktan bakildiginda gorulebilen hafif de bir egimi var. 600 m kadar ilerde suyun drene oldugu dogal bir kanal var. Kanalin otesindeki alan da yine oraya drene oluyor. Bizim yaz ve erken sonbahar yagmurlarimiz tropik nitelikte. Bu yuzden birden bastiran cok etkili bir yagmurun getirdigi suyun hemen olmasa bile gorece kisa bir sure icinde araziyi terk etmesi gerek. Yagisin en etkili oldugu donemde domates ekmeyecegiz ama ornegin suyun beklemedigini dusunursek, bamya, yer elmasi, patlican gibi bitkileri yazin ekip hem mahsul hem tohum alabiliriz. Benim anlayisima gore, butun uygulamalar bitki davranislarini gozlemleyerek, zaman icinde ve bu konu basligina uyacak sekilde surdurulebilir bir mantik icinde yapilmali ama analiz konusunda haklisiniz cunku oldukca az kullanilmis olmasina ragmen, toprak bakir sayilmaz. Karpuz yetistirildigi zamanda pH'yi yukseltmek icin butun araziye kirec dokulmus (boyle yaygin uygulamalari ozellikle bizim uretimimizdeki bitki cesitliligi cok oldugu icin hic sevmem). 6.8 civarina ciktigini soylediler. Iki senedir kullanilmadigini dusunursek bu deger bir miktar dusmustur. Bircok sebze icin sorun yasayacagimizi sanmam. Otlak olarak kullanildigi icin besin seviyesi de iyidir ama bir analiz yaptirmak gerekecek tabii. Mevsimi tam ucundan yakalayacagimiz icin biraz hizli hareket edip bir yandan da dikim yapmaya baslamam gerek. Bircok masraf olacak, isleri zamana yaymali ama bazi isleri de bir an once yapmaliyiz. Sadece mahsul uretimi yapilacaksa ve bugday gibi bir urun yetistirilmeyecekse, isgucune de bagli olarak 20 donum benim yaptigim is icin yaklasik bir doygunluk seviyesi olarak kabul edilebilir. Bu, icgudusel ve genel gozleme dayali simdilik belirledigim bir seviye. Bu tip bir seviyede, bir mevsimde, balkabagi gibi agir ceken mahsul haric, biyodinamik tarim uygulamalari icinde kalarak, yuzlerce ton kaliteli mahsul almak mumkun. Olcek, taze yemeklik lezzet/meyve kalitesini belli bir duzeyde tutacak seviyede kalmali. Isin icine tohum uretimi ve bugday gibi genis alan bitkileri (veya salca, pul biber vb yapimina donuk uygulamalar) girdiginde, olcekte oynamalar olacaktir. Tel konusunda haklisiniz. Onu da ilerleyen zamanlarda yapmamiz gerek (butce bakimindan bu simdilik ilk sirada degil). Geyik cok az goruluyormus, o yuzden cok bir sorun olmayacak diye umuyorum; zaten cit de yapsak geyigi durduramayiz. Yola yakin oldugu icin belki insan faktoru sorun olabilir ama nadir bir cesidin meyvesine dokunulmadigi, bizi zarara sokacak bir kayip olmadigi surece sorun etmeyecegim. Zaten bu olcekte nerden kac meyve goturulmus anlayamayiz. Simdi uretim yaptigimiz yerde, bir kez seleksiyon yapacagim cok onemli bir kabagin meyvesi calinmisti. O tip telafisi olmayan bir durumda buyuk hayal kirikligi oluyor tabii. Bunlarin yaninda, keci gubresini mutlaka burda da kullanmaya devam etmek istiyorum. Kompostlanmis hali muthis bir besin kaynagi. Tavuk ya da buyukbas gubresi kullanmak istemiyorum. Gubreyi kompostlamak icin bu yeni alana getirmek biraz zor olacak ama yine yardimla senede 2-3 gun ve her gun icinde birkac tur yaparsak sanirim yeterli olacaktir. Alıntı:
|
|
30-09-2015, 16:00 | #172 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bugunlerde ciftlikle yeni "tarla" arasinda mekik dokuyorum. Yeni alan evimize doguya dogru 20 dakika, ciftlikse batiya dogru 40-45 dakika (is cikisina denk gelirsem 1 saatin ustune cikiyor). Dunku isler icin 3 saat 20 dakikayi trafikte gecirmisim. Neyse... Depolama, tohum isleme ve mahsul yikama/hazirlama icin kullanacagimiz yapinin icini gostereyim. Burasi hakikaten bircok is icin buyuk kolaylik saglayacak. Yer sahibi, icini yeniden duzenlemem icin izin de verdi. Ilk resimde solda gozuken ve daha once mahsulun sergilendigi tezgahin yuzeyini sokup tohum yikama ve kurutma icin tezgaha oturacak ama ayni zamanda portatif de olabilecek elekli cerceveler yapacagiz. Ic kisimdaki adaciklar. Bunlarda cokca depolama yeri var. Guney cepheye bakan taraf. Sera, bu cepheye yapilacak. Tarlanin uzun ekseni Kuzey-Guney dogrultusunda bulunuyor Icerdeki dolap. Bunu simdilik kullanmayacagiz ama icini temizledikten sonra kisa sureli depolama icin cok ise yarayacak. |
30-09-2015, 16:17 | #173 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yeni alanda da keci gubresi kullanacagim. Dun gidip gelirken bir miktar getirdim. Bu gubre, bitmeye yakin. Kullanima hazir olan kompost ise tarlanin dogu tarafinda toparlanacak. Daha sonra bunlari tutabilecegimiz basit birer yapi da yapabiliriz. Vinil olmayan, kaliteli hortum bulmak bir mesele; hortumlarin tamamina yakini Uzakdogu'da yapilip buraya geliyor ve kaliteleri cok dusuk, surekli dolaniyor. En sonunda Amerikan yapimi ve kaliteli bir hortum buldum ama onu da malzeme dukkaninin internet sayfasindan istege gore getiriyorlar. Siparis verdim, Cumartesi gelecek. Simdi oncelik serada. Onun yapimi icin malzemeleri yavas yavas almam gerek. Sanirim Kasim ayinda onu tamamlayabiliriz. |
30-09-2015, 16:31 | #174 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yer sahibi (Steve), gectigimiz haftasonu '68 model 92 beygir John Deere traktoruyle geldi ve 4 saat kadar alani acmaya ugrasti. En son bundan 3 sene once benim hic istemedigim bir urun (kiminiz bunun ne oldugunu cok iyi biliyor) kullanarak otlari kurutup tarlayi oyle islemis. O urunu yasakladigim icin, 4 saat ugrasti Zaman alacak olsa da burasi organik/dogal yontemlerle islendikce, o inatci otlar da yerini daha uyumlu otlara birakacak. Islenme asamasi... 4 saat sonunda... Bu resmi de dun, gubre birakmaya gittigimde cektim. Bu sene yaz, mevsim normallerinin ustunde yagisli ve sicak gecti. Gectigimiz birkac gun hep saganak yagmur vardi. Toprak zaten doygundu, simi yer yer gollenme olmus ama henuz dikim yapmadigim icin sorun degil. Ilk seferde traktorle sokulan otlari, tarlayi iki sefer daha isleyip iyice oldurecegiz ve ilk asama icin gorece kucuk bir alani acip orda ekime baslayacagiz. |
13-10-2015, 07:51 | #175 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-03-2013
Şehir: Manisa
Mesajlar: 358
|
Sayın birnefestoprak; kiraladığınız yeri hele bir de yardımcı isteğinizi duyunca orada olmayı çok istedim.Heyecanlarınıza ve çalışma disiplininize uzaktan da olsa katılmak güzel.Hafta sonu Urla dan toprak sever bilinçli arkadaşlarla tanışma toplantısı yaptık.Inanın artık Türkiye de de yerli tohum ve ilaçsız tarım adına güzel çalışmalar yapılıyor.Toplantıda Ege Üniversitesinden hocalarımızın da olması benim için ayrıca güzeldi. Çalışmalarınız hayırlı olsun,başarılar... |
01-12-2015, 03:27 | #176 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Nerdeyse 2 aydir yazmaya firsatim olmadi. Bahcelerle tarla arasinda gidip gelmek, bir yandan isi ve proje alanini genisletmek, pazara gitmek, ekim/dikim derken kendime ve agaclar.net'e cok az vakit kaliyor. Bu arada capa makinesi de bozulunca, kurek ve ben basbasa kaldik. Yeni tarlada kurekle yer acmanin ne kadar zor ve zaman alici oldugunu tahmin edersiniz. Siralamada onumuzdeki sene ilk alinacaklar arasinda buyukce bir capa makinesi var. Ilerde butce ayirabilirsek bir de traktor almamiz gerekecek. Simdiyse oncelik, seranin yapilmasinda. Gelir acisindan yavas gecen yazdan kalma masraflari odemeyi bitirebilirsek, serayi da yakinlarda yapmaya baslayacagiz. Eylul ayindan yer elmasinin goz alici guzellikteki cicekleri: Hasat resmini de cekmistim fakat onu bulamiyorum. Tek bir 10-15 gr agirliginda yumru dikmistim. O tek yumrudan 3 kg civarinda hasat elde ettim (hepsi restorana gitti). Yer elmasi cok bereketli bir bitki. Onumuzdeki sene kismet olursa, iri yumrular yapan bir Fransiz kultivarindan dikmek istiyorum. Asagidakiler sonbahar basindan biber, domates ve patlican fideleri. Ne yazik ki bu sene yaz yagislari cok uzun surdu ve Ekim'in ilk haftasina kadar devam etti. Domatesleri sonbaharda ne kadar erken topraga almaya calissam hep bir aksilik cikiyor. Bircok fideyi yagislarda kaybettik. Bazilarini da danaburnu telef etti. Son 1-2 hafta domates kurtlariyla mucadele ettikten sonra da geri kalanlar hem restorana hem de bize yetecektir. Ne de olsa bu sonbaharda tohumluk domates cesidini azaltip uretime agirlik vermistim. Bazi cesitler olgunlasma asamasinda... |
01-12-2015, 03:35 | #177 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Su anda hasat asamasindaki uc cesit (iki biber, bir patlican), hersey yolunda giderse, yakin gelecekte ulke capinda oldukca populer hale gelecek. Asagidaki resimleri bu ayin sonlarina dogru cektim. Balik (Kultivar Erdinc) Mehmet'in Tatli Turk Biberi Halep Karasi Ucunu de yetistirirken kullandigim karisimin icinde granuler bir organik gubre, ogutulmus karides, cok az miktarda kaya tozu ve leonardit ile ana bilesen olarak kompostlanmis keci gubresi var. |
09-12-2015, 15:53 | #178 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Topragi organik besinle iyice islemenin, tavina getirmenin ve mevsimler boyunca ihtiyaci olan mineralleri vererek zenginlestirmenin faydalari asagidaki resimde acikca goruluyor. Soldaki uc meyve, yaklasik dort senedir (7 mevsim kadar) isledigimiz bahcelerde yetistirilen Balik (Kultivar Erdinc) cesidine ait. Sagdaki iki meyve ise yeni gectigimiz tarlada ayni cesitten hasat edilmis meyveler. Soldaki meyvelerin her biri 25-30 gr civarinda geliyor; sagdaki meyveler ise 10 gr kadar. Istatistiklere gore, sebze yetistirdiginiz topragin tam tavina gelerek verime gecmesi ve bitkiler icin saglikli bir buyume ortami olusturmasi ortalama yedi sene suruyor. Yeni yerde yapacak cok isimiz var |
16-12-2015, 17:24 | #179 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Erken sonbaharda ektigim biberlerden dun yaptigim hasat: Bu, 15-20 bitkiden bu yogunlukta aldigim dorduncu hasat oluyor ve butun meyveler, tohum olgunluguna ulastiktan sonra hasat edildiler. Bir diger cok sevdigim biber cesidi: Poblano. Meksika kokenli bu biberin tazesi Poblano olarak adlandirilirken, kurusuna Ancho deniyor. Kuresel isinmanin bir yalan oldugunu dusunenler icin dun resmini cektigim sune: Bizim iklimimiz her zaman bu mevsimde iliman geciyor ama bu seneki sonbahar/kis sicakliklari anormal derecede yuksek. Sunelerin normalde bu zamanda yerini baskalarina birakmis olmasi gerekiyordu. Nufuslari cok yogun olmasa da birer ikiser tane ve hasat asamasinda domateslere verdikleri zararla gozume carpiyor. Bir de daha onceki mesajlarda hardal otu ailesine ve benzerlerine verdigi zarardan bahsettigim zararlilar da Subat-Mart'tan once burda olmamaliydi ama simdiden mizunalarin belli bir kismini telef edecek kadar coklar. |
28-12-2015, 19:14 | #180 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Strepptomyces lydicus Turkiye'de yasakli etken maddeler arasina girmis 31.08.2009 tarihinde. Son kullanma tarihi de 31.08.2011 olarak ilan etmisler. Maalesef bunun nedeniyle ilgili bir bilgiye rastlayamadim. Turkiye'de Actinovate adli urunu satan bir yer de bulamadim internet uzerinde . Bu arada yasakli olan Streptomyces lydicus WYEL olarak yazilmis, farkli bir şuşu olabilir mi? Actinovate adli urunde streptomyces lydicus WYEC 108 şuşu kullaniliyor sanirim(?) Düzenleyen Taşlıbahçe : 28-12-2015 saat 19:16 Neden: ek |
|
|
|