30-03-2009, 08:12 | #93 |
Ağaç Dostu
|
Güler Hanım, Emeğinize sağlık adı gibi içide dopdolu harika bir başlık olmuş. Sayenizde devamlı yanımda bulundurabileceğim küçük bir kitapçık oluşturdum. Siz eklemeler yaptıkça bende kitabımı büyüteceğim. Teşekkürler. |
30-03-2009, 11:39 | #96 |
Moderatör
|
Kısa bir zaman için evden uzaklaştığınızda, bırakmış olduğunuz küçük saksı çiçeklerinizin kurumasını önlemek için; Su dolu bir kaba daldıracağınız, suyu iyi emen bir meteryalden kestiğiniz şeritlere saksılarınızı oturtun. Saksı toprağının kurumasını bir müddet için önleyecektir. Kılcal kökler suyu buradan alabilirler. Alıntı: The Conran Beginner's Guide To Gardening - Stefan Buczackı |
30-03-2009, 14:48 | #97 |
Ağaç Dostu
|
Bu nasıl bir sebze bahçesidir Güler Hanım Bu kadar düzen bizi bozar Fotoğrafların hepsi birbirinden güzel. Eski ve ucuz bank peşindeyim ben de Sarıya boyayacağım, bembeyaz minderler dikeceğim. (Hayal) |
30-03-2009, 20:59 | #99 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-04-2008
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 174
|
Sayın Güler Hanım, 98 nolu mesajınızdaki yöntem benim çok işime yarayacak. Yazlık sebzelerimi dikerken bu yöntemi kesinlikle uygulamak istiyorum. Daha düzenli bir sebze bahçem olacak sayenizde çok teşekkürler.. Ayırca bu gibi önerileriniz merakla bekliyorum Cennet bahçenizde içinize huzur dolsun. |
30-03-2009, 21:03 | #100 |
Moderatör
|
Clematislerin budanması. Üç sistem vardır. 1- Alpina, macropetala, montana gibi erken çiçeklenen cinsleri, çiçeklenmeden sonra. 2- Erken çiçeklenen Nelly Moser, Niobe and the President, Marie Boisselot and Duchess of Sutherland gibi iri çiçekliler, Şubat ayında zayıf sürgünlerle birlikte. 3- viticella ve tangutica gibi geç çiçeklenenler de Şubat ayında. Alıntı:The Conran Beginner's Guide To Gardening - Stefan Buczackı |
30-03-2009, 22:03 | #104 |
Ağaç Dostu
|
Güler Hanım, aynı bu şekilde armut ağaçlarını budayıp şekillendirdiklerini görmüştüm, bahçe sahibi çıkardığı güzel işten dolayı da ödüllendirilmişti, hep toplaması hem de görüntüsü harika. Bize gösterdiğiniz pratik yöntemleri devamlı takip ediyorum, balkonda uygulayabileceklerimi not alıyorum. İlham aldığım fikirler için teşekkür ederim. |
30-03-2009, 22:21 | #106 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Alıntı:
Size çeşme konusunda bir fikir vermesi açısından kendi uyguladığım yöntemin fotoğraflarını yolluyorum, beğenirseniz tarifini veririm Tabi siz hortum takacaksanız, hortum takılacak türden bir musluk kullanmanız gerekecek. Birde, en önemlisi, bayağı bir el beceriniz ve gerekli alet-ekipmanınız olması gerekecek Diğer düşünceleriniz hakkında şimdilik yardımcı olamıyorum |
|
02-04-2009, 09:37 | #108 |
agaclar.net
|
Gazebo, Kameriye, Pergolalar Konusuna uyan yazıları oraya taşıdım. Daha sonra bu bilgilere ihtiyacı olanlar, o başlık altında daha kolay bulabilirler... Siz de oradan devam eder misiniz? |
05-04-2009, 19:14 | #109 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 2,277
|
Güler hanım ,kitaplarınızdan aktarabileceğiniz bilgilerin sonuna mı geldik ?Birşey göremeyince boşluk hissediyorum |
06-04-2009, 16:43 | #111 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
BalıkcıSerdar çeşmeniz çok hoş olmuş. Kütükten borunun geçmesi için matkapla mı delik açtınız? |
07-04-2009, 11:10 | #112 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Aslan Bey; Çeşme yapımını anlatmak için fotoğraflarını çektim fakat, fotoğrafları evdeki bilgisayarda unuttum. Evden yapımını anlatmak için fırsat bulamadığımı için bekliyor, unuttum sanmayın en kısa sürede anlatacağım, aslında çok zor birşeyde değil, fakat "alet işler el övünür" diyenin hesabı en kolay yöntem olarak bir daire testere edinmek gerekiyor. Sizin merakınızı da anlattığım zaman gidereceğim Sn. Kaju ****** matkapla delme işlemi var ama "panç" gerekiyor. Eğer gerekli aletlerin fotoğraflarını da bulabilirsem detaylı olarak anlatacağım, tabi birde zaman bulabilirsem Ama muhakkak anlatacağım Selamlar, saygılar. |
07-04-2009, 23:45 | #113 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Merhabalar, ancak gecenin bu saatinde fırsat bulabildim Yukarıdaki mesajlarımdan birinde (109. mesaj) fotoğrafladığım çeşmenin yapım aşamalarını dilimin döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Öncelikle, yeterli kalınlıkta (en az 25-30 cm. çapında) ve yeterli uzunlukta (çeşmenin işlevi ve yeri açısından yüksekliğinin gerektirdiği uzunlukta, takriben 80-100 cm.) kütük bulmanız gerekiyor ki bence işin en zor kısmı bu Benim bulduğum kütük, yeni kesilmiş bir sedir çamı idi. İlk iş olarak kabuklarını soydum (yaşken soyulması hem çok kolay, hemde gövdeyi zedelemeden yapılıyor). Yaklaşık 4 ay gölgede kurumaya bıraktım, yinede yer yer çatlaklar oluşmasına mani olamadım. Yeterince kuruduğuna kanaat getirdikten sonra, ilk önce, tahta kurtu ve diğer zararlı böceklere karşı, teneke içerisine daldırma yöntemi ile ilaçladım. Daha sonra, vernikli ahşap koruyucu uyguladım (yine daldırma yöntemi ile) o da yaklaşık bir hafta kuruduktan sonra, kütük üzerinde çalışmaya başladım. İlk olarak, çeşmenin ön yüzü olacak kısmı ve ön yüzünden çeşmeyi çıkartmam gereken yeri belirledikten sonra, arka kısmın ortasına yaklaşık 4 cm. eninde bir yarık açmam gerekiyordu (kütüğün çeşme çıkartacağım yerinden tabana kadar). Yarık açacağım kısmı belirleyip işaretledikten sonra da, daire testere ile iki çizgi halinde ve 6 cm. derinlikte kesikler açtım. Alttaki ilk fotoğrafta, kesiklerden birinin ucu görünüyor, 3. fotoğraf ise kullandığım daire testereye örnek. |
08-04-2009, 00:10 | #114 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Fotoğraf aralarına yazı yazmayı beceremediğim için (şimdilik) yeni mesaja geçiyorum Daire testere ile 6 cm. derinliğinde çizgi halindeki kesiklerin arasını boşaltarak, su borusunun geçeceği yarığı (kanal diyeyim) oluşturmak için kesiklerin arasını keski yardımıyla boşaltarak, istediğim yaklaşık 4 cm. eninde 6 cm. derinliğindeki kanalı açtım. Yukarıdaki fotoğraflarda da görüldüğü üzere, çeşmenin çıkartılacağı yerin arka kısmından, kütüğün tabanına kadar bir kanal oluşturdum. Daha sonra terasın taban betonu atılmadan döşediğim temiz su borusuna (hemen önüne de pis su gideri için boru çıkarmıştım), oluşturduğum kanalın tavanına kadar aynı ebatta boru ile ek yaparak, en üste 90 derecelik bir dirsek koydum. Tabi burada birde plastik boru kaynak makinası gerekiyor, sadece makina da yetmiyor, onu kullanabilmenizde gerekiyor Sonra borunun ucuna koyduğum dirseğin devamı olacak şekilde kütüğü ön kısmına kadar (su borusunun sığacağı genişlikte) delmem gerekiyordu, bunu da aşağıda resmini koyduğum "punch" (ahşap delme testeresi) ile yaptım. Bana göre en zor kısmı bu oldu Deliği delmeyi başardıktan sonra, boru ve dirseği kanalın içine oturtup, ön kısma gelecek (musluğun takılacağı) iç dişli rekoru monte etme aşamasına gelince, ara verip kütükte açtığım kanalın ve deliğin ilaçlama + vernikli ahşap koruyucu aşamalarını yine daldırma yöntemi ile tamamladım. |
08-04-2009, 00:29 | #115 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Kuruma için bu sefer fazla beklemedim, ertesi gün, delikten boruyu geçirip, iç dişli rekoru (aslı sanırım "rakor" olması gerekiyor) olabildiğince kısa mesafeden boruya ve boruyu da, alttan gelen borunun ucundaki dirseğe kaynattım. Kanalı biraz derin açmamın burada faydası oldu, kaynak yaparken gereken mesafeden dolayı rekor önden, dirsek arkadan çıkıntı yapmadan kütüğün her iki yüzeyine sıfırlandı. Daha sonra kütüğü zemine sabitleme konusunda, yapıştırma gücüne çok güvendiğim (marangozların lamine yapımında kullandığı) "deniz tutkalı" imdadıma yetişti Kütüğün oturacağı tabanı zemin betonu üzerinde belirleyip, o alana deniz tutkalını resmen "boca" ettim. Deniz tutkalının özelliği, köpürerek boşlukları doldurması, gerekli basınç ve kuruma süresine dikkat edilerek uygulanması sonucunda, yapıştırılan nesnelerin başka yerden kırılıp, kesinlikle yapıştırılan yerden kırılmaması diyebilirim. Ayrıca kuruduktan sonra, sudan veya herhangi bir sıvıdan etkilenmiyor. Bu kadar kuvvetli yapıştırma özelliği yanında, eğer taşan kısım olursa (köpürme özelliğinden dolayı genelde oluyor) kolaylıkla bıçak veya kesici bir aletle taşan kısmı temizliyebiliyorsunuz. Bu yapıştırıcıyı kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri de çıplak elle temas etmemeniz veya giysilerinize vs. bulaştırmamanız, vallaha Allah muhafaza |
08-04-2009, 00:46 | #116 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Kütüğü zemine sabitlemeyi başardıktan sonra da zaten zeminde şap atılması ve üzerine seramik döşenmesi işlemleri ile, alt kısmın bir miktar gömülmesi yeterli mukavemeti kazandırdı. En sonunda iş, çeşmenin önüne konulacak lavaboya geldi. Bereket hemen her fırsatta yapı marketleri, hırdavatçıları vs. dolaşırım, diyebilirim millet parklarda kırlarda dolaşırken, ben ya balıktayımdır, ya da yapı marketlerin birinde Birara Koçtaş'ta gördüğüm lavabo aklıma geldi, ilk etapta hangi yapı markette gördüğümü hatırlayamasamda, biraz dolaşınca buldum Bu sefer de lavaboyu neyin üstüne oturtacaktım, hadi bakalım Onun içinde apartman boşluğunda duran saksı altlığı imdada yetişmesin mi? Şap ve seramik aşamasından önce onuda zemine sabitleyince o işte aradan çıktı. Pis su gider borusunu nasıl saklarız diye düşünürken, kendir halatın icadına da muvaffak olduk Gecenin bu saatinde de olsa tarifi tamamladımya daha gam yemem, umarım bir yerlerde saçmalamamışımdır, bir hatam varsa affola, sabah salim kafayla düzeltirim Atladığım-anlatamadığım veya sormak istediğiniz bir detay olursa zevkle cevaplarım. Selamlar, saygılar. |
08-04-2009, 11:23 | #117 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Bir eksiğim kalmış En sonunda her iş bitince, kütüğün arkasında boru geçen kanalın kapatılması işini de, kanalı montaj köpüğü ile doldurarak halletmeye çalıştım. pek özenli olmadı ama, nasıl olsa düzeltme imkanı her zaman mümkün olduğu için vakit ayırmadım. Kuruyan montaj köpüğünün üstünden de vernikli ahşap koruyucuyu, bir kaç kat olacak şekilde fırça ile uygulayınca renk olarak ahşaba uygun tonu elde etmek mümkün. |
08-04-2009, 12:52 | #119 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,160
|
Rica ederim, siz sağolun. Aslında Ankara'da olsanız ve birde kütüğü bulsanız, ben zevkle yapardım. Pek kolay sayılmaz ama, çok zevk alarak yaptığım için (birde gerekli alet-edevat bulunduğu için) bana zor gelmiyor doğrusu. Size kolay gelsin, selamlar, saygılar. |
|
|