27-08-2008, 22:30 | #61 | |
agaclar.net
|
Benzer bir yazı daha Alıntı:
Hürriyet |
|
28-08-2008, 00:01 | #62 |
Ağaç Dostu
|
Yiğit Bulut bazı özelleştirmeleri yazmayı unutmuş Erdemir ( satılmaması için çok uğraş verilmişti) Petrol Ofisi Tüpraş Madenlerimiz...... Bir de yabancılara satılan topraklarımızı unutmayalım. Daha önce yabancılara yapılan toprak satışı konusunda alıntıladığım yazı için bazı arkadaşlar beni eleştirmişti. ''Yabancılara toprak satışı neden zorlaştırılıyor, yasaklanıyor anlamıyorum'' diyen arkadaşlar vardı. Umarım yukarıdaki uzun listeler onların konuyu anlamalarına biraz yardımcı olur. |
28-08-2008, 17:28 | #63 |
Ağaç Dostu
|
Özeleştiriye tahammülümüz var mı? EĞİTİM ŞART !
Merhaba, Ben ilkokulda okurken yerlimalı haftaları olurdu. Mümkün olduğunca yerlimalı kullanmaya gayret eder tasarruf sağlamayı öğrenirdik. Özeleştiriye tahammülümüz var mı? - Neden, yıllarca alınan dış yardımların, yararlı ve ülke menfaatini ilgilendiren konulara harcanmasını halk olarak denetleyemedik? - Neden, ülkemizin geleceğini olumlu yönde değiştirebilecek aydınlarımız yıllarca kazalar ve suikastlere kurban gitti ? - Okuma yazma bilmeyen insanlarımız neden pahalı ve çok fonksiyonlu cep telefonu kullanmayı tercih ediyorlar? - Üretim için kredi istediğinizde önümüze türlü engeller çıkaran bankalar, nasıl kaldırımlarda sorgusuz sualsiz kredi kartı dağıtabiliyorlar? - Neden asgari ücretli insanlarımızın cebinde maaşının 5-10 katı limitli kredi kartları var? - Bizi sömürmek isteyen emperyalist ülkelerden, neden daha fazla mal üretemiyoruz? - Kendi çıkarını ülkesinin çıkarından önde tutan kişiler masıl milletvekili seçilebiliyorlar? - Üretim fazlamızı dünya pazarlarına sunup elde ettiğimiz dövizi yatırıma ve insanımızın refahını sağlayacak yatırımlara dönüştürebildik mi? - Ülkemizdeki insanların hepsini okuryazar yapıp, ülkesini seven veya en azından ileride yetkili bir makama geldiğinde ülkemize zararı olabilecek anlaşmalar yapmaktan kaçınabilecek, gerçek vatansever ve Atatürkçü nesilleri neden yetiştiremedik? - Kurtuluş Savaşı sonrası aydını ve okumuşu yok denecek kadar az kaldığından, ülke insanını hem eğitecek hem geliştirip üretime yönlendirebileceği ve bu suretle ülkemize gelişim hamlesi yaptıracağı kesin olan Köy Enstitüleri hangi gücün etkisiyle kapatıldı? - Yazılı ve sözlü basınımız kime hizmet ediyor? - KİT'lerin yönetimleri nasıl siyasallaştırıldı? İktidar partilerine hizmet eder hale getirildi? Yıllarca milyarlarca lira zarar eden KİT'lerin yöneticilerinin görevde kalmasını kim sağladı? - Ülkeye kaynak sağlamak amacıyla kurulan KİT'lerin uzun yıllar zarar etmesine kim göz yumdu? - Eğitim içeren programlara ihtiyacımızın bu kadar çok lazım olduğu bir devirde, sahte mutluluk dağıtarak gençlerimizi uyuşturan eğlence programlarını kim tasarlıyor? - Neden her mahallede 3-5 yaşındaki çocukların rahatlıkla girebildiği atari salonları denetlenemiyor? - Uyuşturucu kullanma yaşı neden azalıp duruyor? - Dünyada aranan ve satılabilecek ne gibi bir mal üretebiliyoruz? - Şu an iktidarıyla, muhalefeti ile neden bütün partilerin programlarında özelleştirme en ön sırada? - Ülkemizde üretimde eksikliğini hissettiğimiz teknik kadroyu yetiştirebilecek meslek liseleri, imam hatip bahanesiyle neden ve hangi güç tarafından köreltildi. - Neden yıllarca ülke kaynaklarını hesapsızca harcayan, akıp gitmesine göz yuman, peşkeş çeken, kimselerden hesap soramıyoruz? - Lazım olan kaynağı başka nereden yaratabiliriz? - Özelleştirmeyip ne yapabiliriz? Yukarıdaki soruların cevaplarını bulduğumuzda oynattırılan oyunun farkına varacağız. İkinci farkına varacağımız şey ise kredi kartımızın ödemesi geldiğinde artık bazılarımızın gelirlerinin sadece asgari ödemeye yettiğidir. Yani biz şimdiki paramızı değil bir anlamda geleceğimizi yiyoruz. Kısaca sömürü düzenine yıllardır yanlış uygulanan politikalar ile teslim edilmişiz. Ve bize özelleştirme yapmaktan başka çıkar yol zaten bırakmamışlar. Şimdi biz yanıp tutuşup para arama telaşındayken tabi ki elimizdeki stratejik öneme sahip son birkaç kuruluşu da yok pahasına almaya çalışacaklar. Bu bu günün meselesi değildir. Lozandan beri biz uyutulurken sahnelenen bir oyunun belkide son perdesidir. Ülkemizin bu gün büyük potansiyeli olabileceğini 50 yıl önce gören ülkeler, Dünya kaynaklarını soyarken, ayaklarına dolaşmayalım diye, elimizi kolumuzu bağlamak için türlü oyunlar sergilemiş ve genelde de başarılı olmuşlardır. Ülkemizin önündeki 3o yılı nasıl yaşayacağı, Şu anda gerekli olan adımları atmakla mümkün olacaktır. Dikkatli adımlar atmamız gerekir. Uyumamalıyız. Saygılar. |
28-08-2008, 21:55 | #64 |
agaclar.net
|
Sorular cevaplardan önemlidir. Çünkü sorular, verilecek cevaplarla bir yol haritası çizmek için sorulur... Doğru soruları, doğru sıralamayla sormazsanız, bir işe yaramayan sorular yumağı oluşur sadece... Sizinki de öyle olmuş. |
29-08-2008, 00:12 | #65 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
Ben, sayın Karsanın metnini, bu siteye gönderilen alelade bir yazı gibi okumadım. Öncelikle, soruların içinde zaten cevapların bulunduğunu belirtip, duyarlılığıza ve akı(l)cı yazınıza şapka çıkartıyorum sayın Karsan. |
29-08-2008, 09:57 | #66 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
İki soru ve cevabı, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde eşit ağırlıkta mı? Halk, karnını doyurma aşamasını geçerse, başka konularda fikir üretebilir hale gelir. Eşit olmayan koşullar için eşit sorumluluk yüklerseniz; yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan noktasında takılı kalırız. Ya da genelleme yapar rahatlarız. "Biz Türkler, adam olmayız!" Eee, nerede sorulara vereceğimiz cevaplar aracılığıyla oluşturacağımız yol? |
|
29-08-2008, 16:03 | #67 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Özelleştirmeyi başlatan'ın kızının jaguar marka arabası konuşuluyordu, kaldığı yerden devam edenin de ,oğlunun gemiciği..... muhalefet iktidara gelirse,özelleştirmeye babalar gbi devam ederse, onu o zaman konuşuruz.. |
|
29-08-2008, 17:21 | #68 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Yazdıklarımı politika yapmak için yazmıyorum. Ancak ülke geleceği için ne planlamaya kalksak içinde politika oluşuveriyor. Ama parti gözetmiyorum çünkü başa hangisinin geldiğinin pek önemi yok. Hepsi aynı eylemleri yapmak zorunda bırakılıyorlar. Ben insanlardan çok olaylara dikkat ediyorum. Başımıza eskiden ne gelmiş? Şimdi ne geliyor, karşılaştırıyorum.O parti, bu parti yok. Pek bir değişiklik yok düşmanlar aynı, hainler çoğalmış, heryer ülkesini her an satabilecekler ile dolu. Peki biz ne yapıyoruz? Geçmişte olduğu gibi yine cambaza baktırılıyoruz. Hani ürettiğimiz uçaklar, gemiler. Nerede bilimadamlarımızın yaptığı buluşlar? Bir ülkeyi yok etmek için eğitimine saldıracaksın. Düşmanlarımız bizi top ve tüfekle yenemeyeceklerini anladılar. Öyle de yapıyorlar. Bizi öyle bir hale getirdiler ki kendiliğimizden geliişmemizi sırtlayacak o çok kıymetli teknik adamları yetiştirecek olan meslek liselerini irticayı engelleme bahanesiyle baltalıyoruz. Sonra ne oluyor? Elimizde binlerce mimar, mühendis var ama gemi inşa edemiyoruz. Neden? Çünkü kaynakçı, frezeci, elektrikçi, demirci vs. ci yok Başarılı olup dünya pazarlarında kendileriyle rekabet edebileceğimiz her sektörün önünü bir şekilde kesmeyi başarıyorlar. tarımımıza da el attılar. Önce kuş gribi, sonra zehirli keneler, verimli olacağını söyledikleri kısır tohumlar. Ama en önce insanımıza el attılar. Farkındaysanız artık insan yetişmiyor. Elimizdekiler ile yetineceğiz artık. Filan partinin başkanı başarısız ama yerine adam yok. Farkında mısınız? gençlerimiz siyasete girmek istemiyor. Görünmez bir güç, ülkeyi şu anda başımızdakilerden çok daha iyi yöneteceği kesin olan pırıl, pırıl gençlerimizi engelliyor. Bu olay bile dış kaynaklı. Başarısızların gitmemesinin tek nedeni oynanan oyunun belki de parçası olduklarından. Amaç yine aynı. Ülkeye zaman kaybettirip atılması gereken önemli adımları attırmamak. Her yer işsiz üniversiteliler ile dolu. Peki bu çocukların onca senesi onca emek yazık değil mi? Peki devlet planlama teşkilatı neyi planlar? Onca eğitim müsteşarı ne yapar? Hangi iş kolunda insana ihtiyacımız olduğuna kim karar verir? Peki niye işlerini yapmadılar? Kim hesap soracak? İşte Malina bizim hesap sormamız lazım ama biz öyle işlerle meşgul ediliyoruz ki hesap sormak aklımıza bile gelmiyor. Soracak halimiz kalmıyor. İşte oynanan oyun bu. Bir o parti geliyor onun adamları yanlış işler yapıyor. Bir bu parti geliyor bunun adamları aynı yanlışları yapıyor. Ama olay aynı. Yapılan yanlış aynı. Ne yapılan yanlışlardan ders çıkarabiliyoruz. Ne de yapılmasını önlemeye gücümüz yetiyor. Ulu Önder, Gençliğe Hitabeyi boşuna yazmamış. Bu günlere ve aynı yanılgılara tekrar düşürüleceğimizi çok iyi tahmin etmiş. Ama her okula, her öğrencimizin karşısına koyduğumuz halde, O çok kıymetli reçeteyi gerektiği gibi hazmettirememişiz gençliğimize. Yoksa gençlik eğlence yerleri yerine üretim yerlerinde olurdu. Öğle vakti milyonlarca insan boş boş sokaklarda gezmezdi Halbuki herşey belli. Düşmanlar eskiden de aynıydı. Şimdi de aynı. Sadece yöntemler biraz değişti. Dış düşmanlara kim yardım edecek? İç düşmanlar ne yapacaklar? Biz düşmanlarımıza ne şekilde cevap vereceğiz? Hepsi belli aslında. Bir düşünün bu gün hiç borcumuz olmasa ne olur? Yine birkaç yıl içinde borçlu hale getiriliriz. Çünkü geçmişi unutmuşuz. Gençlerimize eskiden neler yaşadığımızı anlatamamışız. Olaylar aynı, sadece insanlar farklı. Önce borcumuzu bitirmeli, yeni borçların oluşmasına izin vermemeli, tuzaklara düşmemeli ve üretim yapmalıyız. Ama ne olursa olsun birşeyler üretmeliyiz. Yoksa elimizdekileri seve, seve özelleştirirler. Yapılacak tek iş reçeteyi uygulamak. Yoksa elimizdeki, herşey gider. Önce ayağımızı yorganımızın altına çekmeliyiz. Sonra Kredi kartlarımızı kırmalıyız. Dış borcumuzu sıfırlamalıyız. Başka türlü bu ülke hamle yapamaz. Borçlu insan birşey yapamaz. Sömürülmeye devam eder dururuz. Saygılar Düzenleyen Oğuz Karsan : 18-09-2008 saat 09:55 |
12-09-2008, 01:31 | #69 |
Ağaç Dostu
|
Türkiyenin geleceği Bor Madenleri ABD ye satılacakmış. DSP-MHP-ANAP hükümeti zamanında da bor madenlerinin özelleştirilmesi konusunda büyük çaba sarfedilmiş, fakat Şükrü Sina Gürel'in büyük mücadelesi sonucunda özelleştirilmesi yapılamamıştı. Bu özelleştirme Türkiye'ye yapılabilecek en büyük ihanettir. Aşağıdaki yazı Erdal sarızeybek'in sitesinden alıntıdır. Bor madenlerinin satışına izin vermemeliyiz. BİR OKURDAN GELDİ, BEN DE SİZE YAZDIM. * Türk Telekom, Arap'ların * Telsim, İngiliz'in * Kuşadası Limanı, İsrail'linin * İzmir Limanı, Hong Kong'lunun * Araç Muayene işi, Alman'ların * Başak Sigorta, Fransız'ın * AdaBank, Kuveyt'linin * İETT Garajı, Dubai şeyhinin * AVEA, Lübnan'lının * PETKİM, Kazak dediler, kazağı çıkardık altından Ermeni çıktı. * Rakı Fab. Amerika'lının * FinansBank, Yunan'lının * Oyak Bank, Hollanda'lının * DenizBank, Belçika'lının * Türkiye Finans, Kuveyt'linin * T.E.B. Fransızın * C Bank, İsrail'linin * MNG Bank, Lübnan'lının * Alternatif Bank, Yunan'lının * Dış Bank, Hollanda!lının * ŞekerBank, Kazak'ların * Yapı Kredi Bankası (yarısı), İtalyan'ların * TürkCell, yarısı Rus'un, yarısı Fin'linin * Beymen'in yarısı ABD'linin * EnerjiSA, yarısı Avusturya'lının * Garanti Bank, yarısı ABD'linin * Eczacıbaşı İlaç, Çekoslavakya'lıların * İzocam, Fransız'ların * TGRT, ABD Fox * Demir Döküm, Alman'ların * Döktaş, Fransız'ların * Süper FM, Kanada'lının *İMKB BORSA, %70'i yabancıların, eloğlunun emekli maaşlarını ödüyoruz. * Madenler, Kapanın elinde kaldı * Petrol, ABD-İngiltere-İsrail üçgeninde * Topraklar, yine kapanın elinde * En güzel sahiller, Yağma Hasanın böreği, talan ediliyor. * MİGROS, yarısından bir fazlası İngiliz'lerin Say say bitmiyor değil mi ?... Bizler abuk sabuk şeylerle oyalanırken, ülkemiz birilerince PEŞKEŞ çekildi. Biz cambaza bakarken, altımızı oydular. Evet !.... Bu saydıklarımızın tamamı T Ü R K' tü…. Sadece 5 yıl önce……. Utanmadılar !.... BABALAR GİBİ sattılar !..... Daha da devam edecekler, utanmadan, sıkılmadan, Allah korkusu olmadan !... Şimdi sırada ne var dersiniz ?... **ETİBANK BOR İŞLETMELERİ ** Asıl değeri 9 Trilyon Dolar….Dikkat !... 9 milyar, 9 milyon Dolar değil…. Tam 9 TRİLYON DOLAR !......... ABD burayı 40 milyon dolara kapatacak... YAZIKLAR OLSUN !... Kaptırana da…. Verene de…Susup seyredene de….. YAZIKLAR OLSUN !............ Bu haberi olabildiğince herkese gönderin, Bir mail den ne olacak ki demeyin, Vatanını seven herkese gönderin. Çok yakında ETİBANK'ıda satacaklar !... Alıcısı hazır bekliyor…A B D BOR İŞLETMELERİ de beraberinde gidiyor…. Konulan fiyat 40 Milyon Dolar Asıl değeri 9 TRİLYON DOLAR !... Bu PEŞKEŞ'e de müsaade etmeyelim. Bu detay çok ama çok önemli !...................................... BOR ile çalışan araba üretildi. Arabayı BOR madeni ile çalıştıracak Patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı. TÜRKİYE Kıskaçta….. Türkiye, Dünya BOR rezervinin %70'ine sahip,,, Evet yanlış duymadınız BOR'un dörtte üçü bizim ülkemizde… İç ve dış borçlarımızın 40 katı değerinde bir zenginlik bu… ABD ve AB emperyalistleri, bizler uyanmadan, halkımız TÜRBAN'la, terörle, iç çekişmelerle, PopStar la, Aptal dizilerle, Sabah sabah dedikodu programlarıyla oyalanırken, bu önemli kaynağı da ele geçirmek için kolları sıvadılar bile….. Bu haberi çevrenizdekilere yollayın, MAİL atın, bilinçli toplum oluşturmaya katkınız olsun. KAYNAK: ERDAL SARIZEYBEK.COM |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|