18-08-2008, 00:14 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Çok uzun süredir yanına bile gitmediğimiz küçük bir arazimiz var(tarla), geçen sene orası boş duracağına bir sefer de olsa gidip fıstık çamı dikmeyi düşünmüştüm. Bakım da fazla istemez, büyüyen büyür, hem orman olur hem de ilerde fıstık alınır demiştim ama babamın "tarlayı orman haline getirirsen olmaz, yasak, devlet el koyar orman diye" sözüyle şaşkınlığa uğramıştım. Nedir şimdi bu.. |
18-08-2008, 13:07 | #32 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sn. Nariel ormanların özelleştirilmesi sizin tapulu arazinizi kapsamıyor. İstediğiniz kadar ağaç dikebilirsiniz. Bazılarımız inkar etsede, Tek dikkat etmeniz gereken konu ileride orman idaresinin işgüzar memurları dava açarsa ki Yargıtay kararları malesef böyle bir haksızlığa izin veriyor. Dikkatli olup şimdiden ağaç diktiğinizi kanıtlamak için faturalarını saklayınız. Adaletli bir hakime düşerseniz ispat edip hakkınızı alabilirsiiz. Malesef tapunuz da olsa orman idaresi yıllar önce burası ormanmış deyip tapu iptal davası açabiliyor. Ben bu kötü örneği yaşayanlardanım. İnşallah yakında bu gibi mantıksızlıklar ve haksızlıklar ortadan kalkar. Saygılar |
18-08-2008, 14:15 | #33 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Ormanlarımız ve Özelleştirme.
Alıntı:
Merhabalar ! Enigma_6643 arkadaşımızın yazdıklarını okuyunca ve bunu özelleştirmeye örnek gösteren arkadaşımızın yazdıklarını okuyunca nutkum tutuldu. Birisinde yöre halkının kalkınması ve geçimini sağlaması için adaletli bir dağıtım ve insanımızı işin içine katma var ve doğru olan bu bunun tersini savunmak bu ülke insanına ve yaşayanına saygısızlık. Diğerine gelince özelleştirmeyi yaşayan birisi olarak şunu söyleyebilirim. Bizler hala cicili bicili bir şey sanıyoruz özelleştirmeyi. Özelleşecek ve problemler bitecek mantığını bir türlü çözmüşte değilim doğrusu. Bakanımızdan sade vatandaş olarak bizlere kadar çoğumuz bir şeyin farkında değiliz bunlar bizim değilki bizden öncekilerin. Bize bırakmasalar ne yapacaktık merak ediyorum. (X ) şahıs veya şirketi işletmesini aldı ormanın diyelim. Koruyacağınınımı sanıyorsunuz. Diğer yapılan özelleştirmeleri bir incelersek ne demek istediğim açık açık görülebilir. Gazinin yaptığının mantığını anlamak o kadarda zor değil. Asıl sahibi işin içine katıp ona sahip çıkmasını sağlamaktan başka bir şey değil. Hala geçte değil diye düşünüyorum. Benim bunları yazmaktaki amacım kimseyi kötülemek veya birilerine yaranmak falanda değil. Çözümün bu olduğuna inanıyorum. Sizler farklı düşünebilirsiniz onada saygı duyarım. Saygıyla. Düzenleyen cemal.S : 18-08-2008 saat 16:58 Neden: Çok küçük bir ilave. Cümle düşüklüğü |
|
18-08-2008, 14:41 | #34 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Bir yolunu bulup orman arazisine el koyanların, zaman aşımı olmaksızın takip edilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Ama orman arazisi almış duruma düşmemek için uğraşmış kişilerin haksızlığa uğramaması için, bu araştırma sırasında yanlış bilgi verenlerin de cezalandırılması gerek. Bunu isteyeceğiniz yerde, çözümü başka yerde arıyorsunuz. "Tuzla'yı kapatalım" diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik gibi davranmanın gereği var mı? |
|
19-08-2008, 20:29 | #35 |
Ağaç Dostu
|
merhaba.bence kim ne derse desin bu bölge cevre ve ormanların korunması bakımından ciddi şekilde incelenip örnek alınmalı.ayrıca müjdeli bir haber verebilirim.250 haneli köyümde 80 kişi toplanıp 280 hektar özel agaçlandırma sahası projesi hazırladık nasipse kış mevsiminde fideler toprakla buluşacak |
19-08-2008, 20:40 | #36 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
19-08-2008, 21:07 | #37 |
agaclar.net
|
Niye aksini kanıtlamak isteyelim ki Kurtarılmış bir bölge oluşturmuşsunuz. Ama bu asla yangın olmaz demek değil. Biliyorsunuz yangın çok uzak bir yerde başlıyor, sonra alıp başını gidiyor. Sizin ne kadar koruyor olmanızın önemi kalmıyor... Asla bu durumla karşılaşmamanız dileğiyle... |
22-08-2008, 14:39 | #38 | |
agaclar.net
|
Orman özelleştirmelerine hep karşı tavır sergiliyorum ya... Aşağıdaki örneğin orman konusuyla ilintisiz olduğunu biliyorum. İlintisi "özelleştirme" Özelleştirmelerden sonra ormanların daha iyi korunuyor olacağına inanamıyorum. Alıntı:
Akşam |
|
22-08-2008, 15:15 | #39 |
Ağaç Dostu
|
Putin'den müthiş bir imza Yarın görevini devrediyor. Ama giderayak öyle bir imza attı ki herkes 'Putin Putinliğini yaptı' dedi. Rusya'da “demir yumruk” diye anılan Devlet Başkanı Vladimir Putin görevi devretmeden 1 gün önce tarihi bir imza attı. Rus liderin attığı bu imzayla bundan sonra Rusya’daki stratejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklanıyor. İşte yabancılara kapanan Rus stratejik alanları: -ENERJİ VE STRATEJİK SAYILAN DOĞAL GAZ KAYNAKLARINDA YABANCILARIN ARAŞTIRMA YAPMASI YASAKLANDI. Rusya dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerini ve geçiş yollarını elinde tutuyor.ABD, İngiliz, Alman ve Fransız firmaların gözü bu rezervlerdeydi. -TELEKOMÜNİKASYON (Ulusal telefon ve her türlü haberleşme) ÜZERİNDE YABANCILARIN HAK SAHİBİ OLMASI YASAKLANDI. YABANCILAR TELEKOMÜNİKASYON YATIRIMLARINA GİREMEYECEK -HAVACILIK UZAY VE SAVUNMA BAŞTA OLMAK ÜZERE AYRICA STRATEJİK OLARAK BELİRLENEN TOPLAM 42 SEKTÖRE YABANCILARIN GİRMESİ YATIRIM YAPMASI YASAKLANDI. Yeni yasa, nisan ayında Rus Parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Federasyon Konseyi'nden de onay alan yasa son olarak Putin'in önüne geldi. O da görevden ayrılmadan bir gün once yabancı yatırımcılar için şok anlamına gelecek son imzayı attı. KAYNAK : HÜRRİYET GAZETESİ Bizim de ihtiyacımız olan ülkesini ve milletini seven, bulunduğu mevkiye ülkesine hizmet etmek için gelen, ülkesini bölmeyen ve böldürmeyen, Türk olmanın kımetini bilen ve bununla gurur duyan devlet adamlarıdır. Yangın söndürme uçağı alamayan hükümet, bir imzayla tirilyonlar hortumlayan vekillerine sahip çıkmaktadır. Acı bir gerçek ama, bu partiye oy verenler bile bu yolsuzlukarı artık hoş görmektedir. |
24-08-2008, 10:47 | #40 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Vahap MUNYAR Hürriyet |
|
24-08-2008, 10:49 | #41 |
agaclar.net
|
Sayin Vahap MUNYAR, Hurriyet'te yayimlanan yazinizda andiginiz kisiler tarafindan dile getirilen gorus ve yaklasimlar, en iyimser degerlendirmeyle eksik ve dolayisiyla son derece yanlis bilgiden kaynaklaniyor ve gercekleri yansitmiyor: 1) 6831 sayili Orman Kanunu'nun 57. maddesine ve bu maddeye dayanılarak cikarilan Agaclandirma Yonetmeligi'ne göre gercek ve tuzel kisiler; i) "devlet ormanı" sayilan alanlarda, ii) Hazine arazilerinde, iii) ozel mulk yerlerde "agaclandirma" yaparak "ozel orman statusunde" orman yetistirebiliyorlar. Ustelik, bu yasayla yapilacak agaclandirmalar icin devlet destegi de akil almaz boyutlarda. 1980'li yillarin ortasindan bu yana bu yolla yapilabilen agaclandirma calismalari 600 bin donume ulasmistir. 2) Soz konusu yasal olanaklara, arazi ve kredi, plan proje, fidan vb desteklere karsin yazinizda sozunu ettiginiz Sayin Necmettin BITLIS gibi yaklasim icinde olanlarin sayisi "ne yazik ki" bir turlu gerektigince artirilamamistir. Nedeni de cok acik: Orman kurmak (yetistirmek) , gerektigince bakabilmek ve koruyabilmek, ozel sermayenin goze alabilecegi ve katlanabilecegi duzeyde karli bir is degildir. Piyasadaki kar oranlari dusunuldugunde gorece olarak cok daha az olan getirisi de ancak en az 50-60 yilda alianabilen bir ugrastir. Bu nedenledir ki, 5 bin donumluk arazi tahsisi onerisi bile Sayin Bitlis'in "gozunu korkutmustur. " 3) Turkiye'de ozel sermaye, Sozgelimi Sayin Ishak ALATON'un her firsatta dile getirdigi gibi, ancak ve ancak var olan ormanlari tumuyle ya da kismen devralip gerektiginde yabanci sermayeyle de ortaklik kurarak ormanlarin urun ve hizmetlerinden ve daha cok da "orman" sayılan yerin arazi rantindan yararlanma cabasi icindedir. Ne var ki, Ishak ALATON gibi birisinin bu onerisini dayandirdigi ornekler ve gerekçeler son derece anlamsiz ve coguda yetersiz bilgilenmesinden kaynaklaniyor. Sozgelimi; Koc ve Sabanci Universitelerinin, ustelik de yargi kararlarina karsin "devlet ormani" sayilan yerlerde kurulmus olmasi bu baglamda anlamli ornekler olsa gerek: Koc ve/veya Sabaci gruplari, ODTU ornegi, ormansız bir yerde orman yetistirebilecek olanagi sahip degil miydi? 4) Kadir TOPBAS gibi birisinin "Devredilen orman alanlarinin buyuklugune gore sirketlere kucuk bir turistik-dinlenme tesisi kurma izni de verilmeli" yaklasimi ise hic yadirgatici degil. Ancak, bu da son derece bilgisizce one surulen bir "fikir". Cunku 2634 sayili Turizmi Tesvik Kanunu'yla 1982 yilindan bu yana bu dogrultuda uygulama yapiliyor ve bu olanak gectigimiz Mayis ayinda yasada yapilan degisiklikle daha da artirildi. 1982 yilindan bu yana bu tesviklerin yol actigi manzara ise ortada. Sayin Vahap MUNYAR, Dogaldir ki iyi niyetinizden kuskulanamam. Ancak, yine de Turkiye kosullarinda son derece duyarli bir konuda gerektigince bilgilenme cabasina girdikten sonra kosenizi bu turden yaklasimlara ayirmanizi beklerdim. Bu umudumu yitirmek istemiyorum. Saygilarimla. Yücel ÇAĞLAR |
24-08-2008, 11:02 | #42 | ||||
agaclar.net
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
||||
24-08-2008, 12:30 | #43 |
Ağaç Dostu
|
Haklısınız ama bunlar ormanları özelleştirmek değil.peşkeş çekmek.benim demek istediğim bunlar değil.Yani ormanları büyük işadamlarına millet vekillerine vs.. değil orman köylüsüne vererek özelleştirmek |
25-08-2008, 08:32 | #44 |
Ağaçsever
|
Ben de şunu anlamıyorum. Sözkonusu olan, ormanlık bir arazi ise, yahut çıplak araziyi orman haline getirmek ise; neden "şu kadar yıllığına bu kadar yıllığına" ibareleri kullanırlar anlaşmalarda?. O araziye ağaç dikeceksin, o ağaçlar otlar bitkiler çalılar büyüyecek orman olması için zaten bi 40-50 yıl geçmesi gerek - ki bizimkiler her ağaçlık araziye orman deyip kesip atıyorlar lafta- E şimdi sen 40 yıllık kiralama falan lafını kullanırsan, ondan sonra onu alan kişi ne yapacak bakalım orayı. Bİ kere bir yer ormanlık arazi olarak görüldüyse ilelebet orası ormanlık arazi olarak kalmalı. İleride çıkacak hiçbir anlaşma hiçbir sözleşme kanun insan vs. bunu bozamamalı. "Geri gelemez, En değerli şey orman" bilincini bir yayabilsek Ah!.... |
25-08-2008, 16:47 | #45 |
Ağaç Dostu
|
Son günlerde ardi arkasi kesilmeyen orman yanginlariyla beraber özellestirme tartismalarinin artmasi da düsündürücü. Devlet ormana sahip çikamiyor özel sektor sahip çiksin diyenlere bir önerim var devlet görevini yapamiyor onuda özellestirelim o zaman ne dersiniz ? Türkiyede sayilari az olmasina ragmen sermayanin çogunlugunu elinde bulunduran belli basli aileler ve sirketler ormanlarimizida alsin istedigi gibi talan etsin ! Bekara kari bosamak kolaymis arastirin bakalim bu ailelerin ve din sömürüsü ile saf insanlarin oylarini alan "özellestirmeci" siyasetcilerin atalarini bu ormanlari içinde barindiran vatan için neler yapmislar! |
25-08-2008, 18:34 | #46 |
Ağaç Dostu
|
Özelleştirme bence harika bir şeydir.. Devlet bütün kademelerde özelleştirmeye gitmeldir.. Mezarlıklar parklar bahçeler halkın kullanabileceği her alanın özelleştirilmesi gereklidir.. Devler ormanları satmalı.. buna karşı çıkılırsa yakıp arazisini satmalıdır.. Özelleştirme çünkü çok önemlidir.. Hatta devlet yanan orman arazisini satamazsa hibe etmelidir.. Çünkü zengin insanlar ve bu araziden pay alabilecek isnanlar aç kalmamalıdır.. O insanların iş verdiği ekmek verdiği insanlar vadır.. Orman dediğin nedir ki.. Deriz temaya Konya ovasına dayanır meşeyi ansılsa.. Meşe çok güzel bir ağaçtır.. Bütün ülkemizin tek endemik türüdür.. Sayın Devlet Bakanımızı akıllıaca politikasından dolayı tebrik ediyorum.. Yöneticilerimize canımız feda.. !!!! |
25-08-2008, 23:34 | #47 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-06-2008
Şehir: Mersin - Gözne
Mesajlar: 53
|
Türkiye Orman Ve Ormancılığını Bilmeyen Kişilerin - Orman Ve Ormancılık Hakkında yaptıkları yorumları okumam bile.Kemal Unakıtan Kim Oluyorda Ormancılığı Sorguluyor ? Bugün ben bir ormancı olarak bile , çeşitli konularda çıkmazlarda kalıyorum , ama bu UNAKITAN zihniyeti çıkmazda kalmazzz.Sat kazan veya devet işletsin o kazansın beyni ile hareket ediyor. Bence bu adam Kaale alınıp , tartışması yapılmamalıydı bile. O zaman haddini bilirdi. |
26-08-2008, 01:23 | #48 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Satmakla birşey halledilmez. Benim dedem bu toprakları kanı ile aldı, ben satamam yüreğim buna razı gelmez kimin toprağını satıyorsunuz, daha 15 şinde 18zinde yüzünde tüy bitmemiş hasanların, hüseyinlerin, mehmetlerin, şehit düşmüş sübyanların toprağı satılırmı? Arkadaşın dediği gibi bir yunanlı bir ingiliz gelip alacak ve biz bu şehit kişilerin torunları olarak oraya giremiyeceğiz veya izniyle gireceğiz, bunu düşünen kişilerin kanından şüphe duyarım. İsterseniz daha fazla ileriye gitmeyeyim. Bu ülke de toprak reformu olmadığı sürece hiç bir şeyi halledemeyiz. Bu toprakları ne unakıtanın çocukları, ne de daha öncekileri kanlarını canlarını vererek almadı, alsalardı satamazlardı. Daha dün bir şehit annesi feryat ediyordu, benim çoçuğum şehit oldu başbakanın çoçuğu neden askere gitmiyor? Daha önce ki başbakanların çocukları askerliğini nerede yaptılar, şöyle bir düşünün beyin jimlastiği yapın. Bunlar için toprak satmak çok kolay, nasıl alındığını bilmezler. Toprak reformunu niye yapmıyorsun, bu ülkeye şehit verenin, kan verenin, can veren'in bir karış toprağı yok. Yinede sesini çıkarmıyor, çünkü onda onur var, gurur var, asil kan var. |
|
26-08-2008, 09:27 | #50 |
Ağaç Dostu
|
Konu çok ince ve bir okadar keskin. Ormanların özelleştirilmesi hakkında hükümet ne derse desin bunun mümkün olmayacağının örneği tarihimizde mevcuttur. Bir dönem denenmiş ve başarılı olunamamıştır. Çünkü özelleştirme ile alınan orman arazileri üretim amaçlı kullanılmış fakat yenileme veya şimdiki adıyla sürdürülebilirlik ilkesine dayandırılmamıştır. Ormancılık çoğu meslek disiplininden çok çok farklı bir meslek disiplinidir. Bir Orman Mühendisi hiçbirzaman ağaçlandırmasını yaptığı sahaları tam anlamıyla gelişmiş bir meşçere oluşunu göremez bu da meslekte tamamen kişiselliği, bencilliği öldürmek demektir. Diğer hemen her iş kolunda olduğu gibi yaptığınız yatırımın karşılığını almayı isterken ve bunu kısa sürede alırken Ormancılıkta bu en erken ancak 2. nesile nasip olmaktadır. Sırf bu yüzden şahsım olarak Ağaçlandırma Teşkilatını Orman teşkilatında en üst sınıfta görmekteyim. Yaptığı herşeyi bu kadar karşılıksız yapan başka bir meslek disiplini yoktur. Yaptığınız hektarlarca sahalardan bahsetmiyorum biz bile ewimizin bahçesine diktiğimiz bir fidanın gölgesinde oturmak hayaliyle, onun boyumuzu geçişini büyük bir mutluluk ve haz ile seyretmez miyiz? Günümüz hükümeti sadece bu konuda değil daha bir çok konuda tarihi yeniden yazma, Amerikayı yeniden keşfetme çabasında. Belki birçok bu tip denemesinde başarısız olması halinde kısa sürede eski haline toparlayabilir fakat sözkonusu deneme Ormancılık olunca bunun ceremesini bizden sonra en az 3-4 nesil çekecektir. Tarihten ders almasını bilmek gerekir, özellikle de uzman olmadığınız ayrıntılı fikir sahibi olmadığınız spesifik konularda. Bir Orman Mühendisi olarak bırakın bu ülke ormanlarının satılmasını, özelleştirilmesini; bunun sözkonusu olup tartışılıyor olması bile gücüme gidiyor. |
26-08-2008, 11:10 | #51 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Alıntı:
Saygıyla. |
|
26-08-2008, 15:31 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Ateş MNG'nin istediği yeri yakıyor MNG Holding’in ormanlık alanın tahsisi için yaptığı başvurular reddedildikten sonra ‘tesadüfen’ bu bölgelerde yangınlar çıkıyor ve yine ‘tesadüfen’ bir yıl sonra aynı alanlar MNG Holdinge veriliyor. 1999: Antalya'da Topkapı Palace'ın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için başvuru reddedildi. Bir yıl sonra yangın çıktı, o alan MNG'ye verildi 2006: Bodrum'da MNG'nin iki şirketine ormanlıkta otel izni verildi. Bir yıl sonra yangın çıktı. MNG aynı bölgede koyu toprakla doldurdu Turizmin gözbebeklerinden Bodrum'da geçtiğimiz yıl yetkililerin "Kesinlikle orman kalacak" diye açıkladıkları yanan ormanlık alanın, ikisi MNG Holding bünyesinde, toplam 3 şirkete otel için tahsis edildiği ortaya çıktı. Tahsisten bir yıl sonra ormanda yangın çıkması, kafalarda soru işaretlerine neden oldu. MNG bir süre önce aynı yerdeki koyu toprakla doldurmuş ve olay ortaya çıkınca "Cezası neyse öderiz" demişti. MNG'nin 1998'de Antalya'da Topkapı Palace'ı yaptığı alanın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için başvurduğu, ilk anda reddedildiği ortaya çıktı. Bir yıl sonra ise bölgede çıkan yangında ormanlık alanın bir kısmının yandığı ve bölgenin MNG'ye tahsis edildiği belirlendi. 3 AYRI ŞİRKETE TAHSİS Bodrum'da geçtiğimiz yıl yanan Pina Yarımadası'nda, Güvercinlik köyü çevresindeki ormanlık alanın bir bölümünün turistik tesis için ikisi MNG Holding bünyesinde olmak üzere 3 ayrı şirkete tahsis edildiği ortaya çıktı. Başvuruları üzerine 2006'da, Mehmet Nazif Günal'ın sahibi olduğu MNG bünyesindeki Günal İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş.'ye 85 dönüm ve Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik Turizm A.Ş.'ye ise 80 dönümlük alan tahsis edildi. Aynı yıl Erhan Boysanoğlu'nun sahibi olduğu Mesa Holding bünyesindeki MİA Turistik Tesisleri A.Ş.'ye de 95 dönüm alan tahsis edildi. BİR YIL SONRA YANGIN Hazırlıklar sürerken, geçtiğimiz yaz Güvercinlik köyü yakınlarında orman yangını çıktı. 238 hektarlık ormanlık alanın yandığı yangının 3 ayrı noktadan başlaması nedeniyle sabotaj iddiaları ortaya atıldı. Ancak yapılan soruşturmada herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ormanın turistik tesis yapmak için kasten yakıldığı iddialarını gündeme getiren "Yurtsever Cephe Bodrum İnisitiyatifi", "Tahsisler Dursun" eylemi yaptı. ve yaklaşık 5 bin Bodrumlu'nun imzasının yer aldığı dilekçeyi Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın Bodrum ziyareti sırasında kendisine sundu. Bu bölgedeki otel izinleriyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri şu bilgileri verdiler: * Güvercinlik'te orman mülkiyetinde bulunan 1, 2, 3 ve 4 numaralı tahsisler ilk olarak 11.11.1997 tarihinde tahsis yapıldı. * Güvercinlik Turizm alanı kesin tahsis işlemi ise 01.06.2006 tarihinde yapıldı. * Yapılaşma izninde bina yüksekliklerinin 5 kat olacağı kayda bağlandı. * Daha sonra kıyı kenar çizgisinden itibaren 50 metre park olarak düzeneceği ve 'bu alanların halka açık olması' zorunlu olduğu için planda revizyon yapıldı. "Tahsis 1997'de verildi revizyonu onayladık" 2007'DEKİ yangında çok sayıda ağacın kül olduğu Bodrum'da şimdi de yapılaşma endişeleri yaşanırken, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay endişelerin yersiz olduğunu söyledi. Yeni bir izin vermediklerine dikkat çeken Günay, "Bizden önce yapılmış işlerle ilgili hukuki durumlar ortaya çıkabiliyor. Ancak, kazanılmış hakları hukuki olarak görmezden gelme şansımız yok" dedi. Günay, MNG'nin kıyıyı doldurmasıyla ilgili, "Başvuruları incelemeye almadım, eski duruma getirmelerini ve sonra inceleme yapılacağını söyledim" dedi. 'Orman, orman kalsın demek çok doğru değil' ÇEVRE ve Orman eski Bakanı Osman Pepe: Orman, orman olarak kalsın demek çok doğru değil. Ormanın koruma kollama dengesini gözetmek lazım. Ama her şeyi turizm, para, ticaret olarak görmeye başladığınızda iş şirazesinden çıkıyor. Kontrol mekanizmasının çok güçlü olması lazım. Bu sahada güçlü olursak istismarlar minimize edilecektir. Doğa tahrip edilirse turist neden gelsin? O zaman yapılan gecekondu olur, turizm olmaz. Çevrenin çok iyi kullanılması, altyapı üstyapı uyumlu olması lazım. Hiç turizm tesisi yapmayalım demek yanlış. Maden de aranacak, tesisler de yapılacak. Ama, yok pahasına tahrip doğru değil. Antalya'daki orma yandı, izin çıktı ANTALYA'DA Bodrum'dakine benzer bir tahsis olayının gerçekleştiği ortaya çıktı. Kundu Beldesi'nde MNG tarafından 1998'de Topkapı Palace Oteli yapıldı. Ancak MNG, denize sıfır yaptığı bu turistik tesisle yetinmedi. Holding, tesisin arkasındaki bin dönümün üzerinde alanı kapsayan ve imar planlarında "Kundu Kent Parkı" olarak işlenen 1 milyon 40 bin 955 metrekarelik alanın da kendisine tahsis edilmesini istedi. Ancak tahsis izni çıkmadı. Bu tahsis kavgası sürerken, 1999'da ormanlık alanda büyük bir orman yangını çıktı. Köylülerin o dönemdeki iddialarına göre bu alanı, bu bölgeyi tahsis almak isteyen firma yakmıştı. Yangında ormanlık alanın büyük kısmı tamamen kül oldu. Çok geçmeden MNG, Orman Bakanlığı mülkiyetindeki bu alanı yeniden tahsis almaya çalıştı ve sonunda 18 delikli golf sahası ve tatil köyü yapılmak üzere tahsisini aldı. DANIŞTAY DAVA AÇTI Ancak Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, Kundu Muhtarlığı ile Kundu köylüleri bölgeye ilişkin planların ve tahsisin iptali için Danıştay'a dava açıldı. Danıştay 6. Dairesi, bu alana ilişkin planları Türkiye'ye emsal olacak çok önemli gerekçelerle ve oybirliğiyle iptal etti. Ancak tahsis halen MNG Holding'de. Kaynak: GAZETE VATAN |
26-08-2008, 21:59 | #54 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
26-08-2008, 22:39 | #55 |
Ağaç Dostu
|
Sizlerinde bütün samiyetinizle ormanları korumaya çalıştığınıza inanıyorum.peki ne yapabiliriz ormanların korunması hakkında.ben başlarda özeleştirmeyi savunuyordum çünkü ülkemizin hiç bir yerinde ormanlar bu kadar iyi korunduğunu zannetmiyordum.bu da benim için bir örnekti.iyi korunmasının sebebide ormanların % 80 i özelmülkiyet olduğu geri kalan kısmıda köy vatantaşının faydalanmış olduğu ormanlar olmasıydı.sizlerde haklısınız şuan hiçbirşey 1930lardaki değilki o zamanki gibi özelleştirilebilsin.Birde ben kendimi yeteri kadar ifade edemedim size |
27-08-2008, 11:08 | #56 | |
Ağaç Dostu
|
Sayın Oğuz Karsan biliyorsunuz altın madencilerinin, ormanları özelleştirmecilerin yaman savunucularındandır. Hem de bunu hiçbir çıkarı olmadan Kaz Dağlarında altıncıların şantiyesinde içtiği acı bir kahve uğruna bu yola baş koymuş biridir. Boşuna dememişler ‘bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır…’ diye… Yani vahşi kapitalizmi savunmak için önünde daha kırk yıl var sayın Karsan’ın… Bakın Unakıtan : Ormanları da özelleştirelim buradan hücre # 18 de ona ne demiştim: ‘…Siz ormanların korunamadığını bu yüzden özelleştirilmeleri gerektiğini öne sürerseniz ben de ormanda özelleştirme tartışmaları çıktığından beri orman yangınlarının çoğalması bir rastlantı mı dersem ne olacak peki?..’ Gelen haberler bu kuşkumu haklı çıkartır boyutu da aşmış durumda. İşte size bir haber daha: Alıntı:
Hadi buyurun!.. Bu haberlere rağmen eğer hâlâ ormanlık alanların özelleştirmesini savunanlar varsa onların kişisel çıkar peşinde olduklarını, çıkarlarına çomak sokulduğu için devlete ver yansın ettiklerini vicdanım sızlamadan rahatlıkla söyleyebilirim. Buna nedenle onlara söz hakkı düşüyor. Onlar da özelleştirmeye karşı olanların bundan ötürü ne gibi kişisel çıkarları olduğunu buyursunlar söylesinler… |
|
27-08-2008, 11:29 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Olup bitenleri endişe ile izliyorum, golf sahası yapmayı düşünüyorlarmış ağalar, paşalar... Oysa bu iş için Karadeniz iklimi daha müsait, hem o bölgemiz de kalkınsın, bu susuzlukta, bu sıcakta ...Hangi mantıkla? Golf pahalı bir spor, bunun çim sahasını oluşturup, devamını sağlamak Bodrum ikliminde zor, Aman ensesi kalın kodamanlar spor yapsın,ağalar paşalar da çuvalla para kazansın... Allah ıslah etsin, gözlerini toprak doyursun inşallah. Bu vatanın ekmeğini yiyip bu vatana ihanet edenlerin soyu kurusun. |
27-08-2008, 13:05 | #58 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Alıntı:
Saygıyla. |
|
27-08-2008, 14:05 | #59 |
Ağaç Dostu
|
Doğru söze kimsenin bir şey diyeceği yok zaten, bende katılıyorum. Ama bu işler inşallah'la maşşallah'la Allah belasını versin demekle bitmiyor arkadaşlar malı alan götürtü. Çok güzel yazan duyarlı arkadaşlar var, iyide ne nasıl olacak, 50 seneden beri yazılıyor ciziliyor, değişen ne. Satın daha öncede satıldı, milli mücale ile kurtarıldı, bir daha bu ruhu da bulabilirmiyiz bilemiyorum. |
27-08-2008, 19:23 | #60 |
Ağaç Dostu
|
Ülkemiz tamamen yabancıların elinde. Özelleştirme isteyenler bir kez dada düşünmeli! YİĞİT BULUTUN BİR YAZISI Türk Telekom, Araplar’ın... Telsim İngiliz’in... Kuşadası Limanı İsrailli’nin... İzmir Limanı Hong Konglu’nun... Araç muayene işi Alman’ın... Başak Sigorta Fransız’ın... İETT Garajı Dubaili’nin... (Alıcı parayı ödemedi) Avea Lübnanlı’nın... Petkim, Ermeni’nin... Rakı , Amerikalı’nın. Finansbank Yunanlı’nın... Oyakbank Hollandalı’nın... Denizbank Belçikalı’nın... Türkiye Finans Suudilerin... TEB Fransız’ın... Cbank İsrailli’nin... MNG Bank Lübnanlı’nın... Dışbank Hollandalı’nın... Şekerbank Kazak’ın... Yapı Kredi’nin yarısı İtalyan’ın... Turkcell’in yarısı Finli’nin, Rus’un... Beymen’in yarısı Amerikalı’nın... Enerjisa’nın yarısı Avusturyalı’nın... Garanti’nin ve Akbank’ın bir bölümü Amerikalı’nın... Eczacıbaşı İlaç, Çek’in... İzocam, Fransız’ın... TGRT (Fox) Amerikalı’nın... Demirdöküm Alman’ın... Döktaş Fransız’ın... Süper FM Kanadalı’nın... Alışveriş yaptığınız marketlerin neredeyse “tamamı” yabancıların... Yıllık ödediğimiz 50 milyar doların “neredeyse” tamamı yabancının... 2003 başına kadar hepsi “yüzde 100’ü Türk sermayesine ait şirketlerdi”... Bu ülke “Bizim” deyip, duruyorsunuz söyleyin bakalım, sizin neyiniz var bu topraklarda! KAYNAK: GAZETE VATAN |
|
|