agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-08-2008, 00:14   #31
Ağaç Dostu
 
Nariel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-04-2008
Şehir: Silifke & İstanbul
Mesajlar: 2,203
Galeri: 236
Çok uzun süredir yanına bile gitmediğimiz küçük bir arazimiz var(tarla), geçen sene orası boş duracağına bir sefer de olsa gidip fıstık çamı dikmeyi düşünmüştüm. Bakım da fazla istemez, büyüyen büyür, hem orman olur hem de ilerde fıstık alınır demiştim ama babamın "tarlayı orman haline getirirsen olmaz, yasak, devlet el koyar orman diye" sözüyle şaşkınlığa uğramıştım. Nedir şimdi bu..

Nariel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2008, 13:07   #32
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Sn. Nariel ormanların özelleştirilmesi sizin tapulu arazinizi kapsamıyor. İstediğiniz kadar ağaç dikebilirsiniz.

Bazılarımız inkar etsede, Tek dikkat etmeniz gereken konu ileride orman idaresinin işgüzar memurları dava açarsa ki Yargıtay kararları malesef böyle bir haksızlığa izin veriyor. Dikkatli olup şimdiden ağaç diktiğinizi kanıtlamak için faturalarını saklayınız. Adaletli bir hakime düşerseniz ispat edip hakkınızı alabilirsiiz.

Malesef tapunuz da olsa orman idaresi yıllar önce burası ormanmış deyip tapu iptal davası açabiliyor. Ben bu kötü örneği yaşayanlardanım.

İnşallah yakında bu gibi mantıksızlıklar ve haksızlıklar ortadan kalkar.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2008, 14:15   #33
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Ormanlarımız ve Özelleştirme.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643 Mesajı Göster
belkide akp hümetinin bilmedende olsun yapacağı en güzel şeydir.ben İZMİR BERGAMA'ya bağlı kozak yaylasında yaşıyorum.zamanında ATATÜRK bu bölgede bulunan ormanları köylülere tapu karşılığı dagıtmış.bu yöre inanların geçim kaynağı ise orman ürünleri ve hayvancılık.o kadar iyi korunuyorki bu bölgedeki ormanlar belkide bir asırdır hiç yangın çıkmamış bu bölgede.

Merhabalar !

Enigma_6643 arkadaşımızın yazdıklarını okuyunca ve bunu özelleştirmeye örnek gösteren arkadaşımızın yazdıklarını okuyunca nutkum tutuldu. Birisinde yöre halkının kalkınması ve geçimini sağlaması için adaletli bir dağıtım ve insanımızı işin içine katma var ve doğru olan bu bunun tersini savunmak bu ülke insanına ve yaşayanına saygısızlık.

Diğerine gelince özelleştirmeyi yaşayan birisi olarak şunu söyleyebilirim. Bizler hala cicili bicili bir şey sanıyoruz özelleştirmeyi. Özelleşecek ve problemler bitecek mantığını bir türlü çözmüşte değilim doğrusu. Bakanımızdan sade vatandaş olarak bizlere kadar çoğumuz bir şeyin farkında değiliz bunlar bizim değilki bizden öncekilerin. Bize bırakmasalar ne yapacaktık merak ediyorum. (X ) şahıs veya şirketi işletmesini aldı ormanın diyelim. Koruyacağınınımı sanıyorsunuz. Diğer yapılan özelleştirmeleri bir incelersek ne demek istediğim açık açık görülebilir.

Gazinin yaptığının mantığını anlamak o kadarda zor değil. Asıl sahibi işin içine katıp ona sahip çıkmasını sağlamaktan başka bir şey değil. Hala geçte değil diye düşünüyorum. Benim bunları yazmaktaki amacım kimseyi kötülemek veya birilerine yaranmak falanda değil. Çözümün bu olduğuna inanıyorum. Sizler farklı düşünebilirsiniz onada saygı duyarım.

Saygıyla.


Düzenleyen cemal.S : 18-08-2008 saat 16:58 Neden: Çok küçük bir ilave. Cümle düşüklüğü
cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2008, 14:41   #34
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Tek dikkat etmeniz gereken konu ileride orman idaresinin işgüzar memurları dava açarsa
Siz bir haksızlığa uğramış olabilirsiniz. Bunun olmaması için ek bir çözüm üretmek gerekiyor. Ama diğer davalar gibi 7 yıllık zaman aşımı olsa daha mı iyi? Deveyi hamuduyla götürenlerin davalarının zaman aşımı yüzünden düştüğünü görmedik mi?

Bir yolunu bulup orman arazisine el koyanların, zaman aşımı olmaksızın takip edilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Ama orman arazisi almış duruma düşmemek için uğraşmış kişilerin haksızlığa uğramaması için, bu araştırma sırasında yanlış bilgi verenlerin de cezalandırılması gerek. Bunu isteyeceğiniz yerde, çözümü başka yerde arıyorsunuz.

"Tuzla'yı kapatalım" diyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik gibi davranmanın gereği var mı?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2008, 20:29   #35
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
merhaba.bence kim ne derse desin bu bölge cevre ve ormanların korunması bakımından ciddi şekilde incelenip örnek alınmalı.ayrıca müjdeli bir haber verebilirim.250 haneli köyümde 80 kişi toplanıp 280 hektar özel agaçlandırma sahası projesi hazırladık nasipse kış mevsiminde fideler toprakla buluşacak

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2008, 20:40   #36
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=10539


http://www.milliyet.com.tr/2007/05/15/guncel/gun10.html


http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haber...er_419177.aspx

Bergama Kozak yazarak Google'da arattığım orman yangınlarından...
Yöreyi bilmediğim için, sözünü ettiğiniz Kozak yaylası ile bunların bağlantısını da bilemiyorum.
saygıdeğer malina.öncelikle sizi araştırmacı tarafınız için kutluyorum.ama şu varki o bahsettiğiniz orman yangınlarının yöremizle alakası yoktur.ilginiz için teşekkürler.ayrıca kim bana kozak yaylasında orman yangını olduğunu kanıtlarsa ben tema vakfına bahışlamak üzere 1000 adet fıstık camı fidesi sözü veriyorum

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2008, 21:07   #37
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Niye aksini kanıtlamak isteyelim ki

Kurtarılmış bir bölge oluşturmuşsunuz. Ama bu asla yangın olmaz demek değil. Biliyorsunuz yangın çok uzak bir yerde başlıyor, sonra alıp başını gidiyor. Sizin ne kadar koruyor olmanızın önemi kalmıyor... Asla bu durumla karşılaşmamanız dileğiyle...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-08-2008, 14:39   #38
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Orman özelleştirmelerine hep karşı tavır sergiliyorum ya...

Aşağıdaki örneğin orman konusuyla ilintisiz olduğunu biliyorum. İlintisi "özelleştirme"

Özelleştirmelerden sonra ormanların daha iyi korunuyor olacağına inanamıyorum.

Alıntı:
Hampetrol ve petrol ürünleri, doğrudan tüketiciler tarafından tüketilir, stratejiktir...

Petrol ürünleri rafineri, dağıtım, ana dağıtım, şirket-bayi ve nihai tüketici zincirini kullanır.

Bu sektörde dikey entegrasyon esastır...

Zira dikey entegrasyon küresel rekabette avantajlar yaratır ve düşük maliyetlerden ötürü toplumsal fayda sağlar.

TÜPRAŞ, BOTAŞ, POAŞ, DİTAŞ, İPRAGAZ ve PETKİM, TPAO bünyesinde entegre bir yapıya sahipti.

Bu yapı “özelleştirme” süreciyle tamamen dağıtıldı...

Gelin bunlardan sadece POAŞ’ın hazin öyküsüne kısaca göz atalım.

1941 yılında halkın ihtiyaçları doğrultusunda kurulan POAŞ’ın inanılmaz bir öyküsü var.

POAŞ öylesine “milli” ve stratejik bir kurum ki 5259 adet bayisini Türkiye’nin en ücra noktalarına kadar açarak, düşük kârlılıkla istihdam ve kırsal alan gereksinimlerini karşılıyor.

2000 yılında özelleştirilerek İş Bankası-Doğan Holding’e satılıyor.

Rekabet Kurulu bu satışı 2001 yılında onaylıyor.

Kamu mülkiyetinde iken Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu’da yüzde 81 pazar payına sahip POAŞ özelleştirmeden sonra bu bölgelerde payını yüzde 19’a indirdi.

Bu arada, POAŞ’ta devletin kontrolünü sağlayan altın hisse sessiz sedasız kaldırıldı.

Devletin elinde kalan yüzde 25’lik hisse İŞ-Doğan tarafından 200 milyon dolara satın alındı.

Ardından İş-Doğan ve POAŞ birleştirildi.

Aydın Doğan hemen sonrasında İş Bankası’nın hisselerini 616 milyon dolara aldı.

Daha sonra bu hisselerin bir kısmını Avusturya enerji şirketi OMV’ye 1 milyar 54 milyon dolara sattı.

OMV, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan küçük hissedarlardan çağrı muafiyeti istedi.

SPK Başkanı Doğan Cansızlar, ne hikmetse, küçük yatırımcıyı korumamayı seçerek OMV’ye çağrı muafiyeti verdi.

POAŞ birleşmeden sonra, kurlardaki artışı bahane ederek Kurumlar Vergisi ödemedi.

POAŞ 1999 yılında kaç lira vergi ödemiş?

39 trilyon...

2000’de?

23 trilyon...

2001’de

62 trilyon...

2002’de?

O lira...

2003’te?

0 lira...

2004’te?

0 lira...

2005’te?

0 lira...

Bunun adı nedir?

Hortumdur...

Kamusal yararı olan zincir paramparça edildi.
Serdar Akinan
Akşam

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-08-2008, 15:15   #39
Ağaç Dostu
 
Arzu Kasapoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,813
Galeri: 256
Putin'den müthiş bir imza



Yarın görevini devrediyor. Ama giderayak öyle bir imza attı ki herkes 'Putin Putinliğini yaptı' dedi.


Rusya'da “demir yumruk” diye anılan Devlet Başkanı Vladimir Putin görevi devretmeden 1 gün önce tarihi bir imza attı.

Rus liderin attığı bu imzayla bundan sonra Rusya’daki stratejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklanıyor.

İşte yabancılara kapanan Rus stratejik alanları:

-ENERJİ VE STRATEJİK SAYILAN DOĞAL GAZ KAYNAKLARINDA YABANCILARIN ARAŞTIRMA YAPMASI YASAKLANDI.

Rusya dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerini ve geçiş yollarını elinde tutuyor.ABD, İngiliz, Alman ve Fransız firmaların gözü bu rezervlerdeydi.

-TELEKOMÜNİKASYON (Ulusal telefon ve her türlü haberleşme) ÜZERİNDE YABANCILARIN HAK SAHİBİ OLMASI YASAKLANDI. YABANCILAR TELEKOMÜNİKASYON YATIRIMLARINA GİREMEYECEK

-HAVACILIK UZAY VE SAVUNMA BAŞTA OLMAK ÜZERE AYRICA STRATEJİK OLARAK BELİRLENEN TOPLAM 42 SEKTÖRE YABANCILARIN GİRMESİ YATIRIM YAPMASI YASAKLANDI.

Yeni yasa, nisan ayında Rus Parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Federasyon Konseyi'nden de onay alan yasa son olarak Putin'in önüne geldi. O da görevden ayrılmadan bir gün once yabancı yatırımcılar için şok anlamına gelecek son imzayı attı.
KAYNAK : HÜRRİYET GAZETESİ

Bizim de ihtiyacımız olan ülkesini ve milletini seven, bulunduğu mevkiye ülkesine hizmet etmek için gelen, ülkesini bölmeyen ve böldürmeyen, Türk olmanın kımetini bilen ve bununla gurur duyan devlet adamlarıdır.

Yangın söndürme uçağı alamayan hükümet, bir imzayla tirilyonlar hortumlayan vekillerine sahip çıkmaktadır. Acı bir gerçek ama, bu partiye oy verenler bile bu yolsuzlukarı artık hoş görmektedir.

Arzu Kasapoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2008, 10:47   #40
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
20 milyon YTL harcadığımı görün, ormanları özel sektör 'koruması'na verin

GEÇEN pazartesi akşam üstü Polisan'ın Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis'in fabrikasının da bulunduğu Dilovası'ndaki ormanındayız.

Antalya'daki büyük orman yangını Necmettin Bitlis'in de içine "ateş" düşürmüş. Bunun üzerine "Polisan Çiftliği"nin de içinde yer aldığı 2 bin dönümlük ormanı gezdirip, bürokratların, hükümetin, işadamlarının dikkatini "koru-kullan" yöntemine çekmek istemiş.

Bitlis, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı davet etmiş. Güler ve Topbaş, İstanbul'daki Afrika zirvesi yoğunluğuna rağmen gelmiş.Bakan Eroğlu'ndan ses çıkmamış.

Bitlis'i "orman"da yalnız bırakmayan işadamlarından bir bölümünü aktarmaya çalışayım:

Orjin Grubu'nun patronları Zafer Kurşun-Zafer Yıldırım, Akfen ve TAV Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Dedeman Grubu'ndan Murat Dedeman, Kiğılı Giyim'in patronu Abdullah Kiğılı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) eski Başkanı Fuat Miras, Şadan Kalkavan, İhsan Kalkavan.

Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Başkanı Şaban Taçyıldız, Nuryıldız'ın patronu Şahin Nalbant, Türk Musevi Cemaati Onursal Başkanı Bensiyon Pinto, ünlü terzi Yusuf Kenan, Aldülkadir Eriş, Türk-Sudan İş Konseyi Başkanı Kadir Taçyıldız, Matraş'ın patronu Hakkı Matraş, Nuh Çimento'nun profesyonel kaptanı Atalay Şahinoğlu, Tuna Çelik'in Başkanvekili Nuri Tuna.

Necmettin Bitlis, başta Vali Güler ile Topbaş, AKP'li eski Bakan Güldal Akşit, Galip Demirel olmak üzere tüm konuklarını hava kararmadan önce "yapay şelale"ye yürüttü. 350 dönümü kendisine ormanda yaptıklarını anlattı.

Bitlis, 1990'ların başında Polisan'ın su ihtiyacını karşılamak üzere 50 dönüm yer aldı. Kısa süre sonra, çevresindeki ormandan bir gecede 50 çınar ağacı kesildi. O dönemde Polisan'ın İdare Müdürü olan Orman Bakanlığı kökenli Fuat Aydemir yakından ilgilendi, bölge orman yetkilileri de istekli davrandı, Bitlis'e "koru-kullan" yöntemiyle yanıbaşındaki ormanı devralması önerisi yapıldı.

Bitlis'e ilk öneri "5 bin dönümlük orman alanını 49 yıllığına size devredelim" şeklindeydi. Bu büyüklük gözünü korkuttu, 2 bin dönümde anlaştılar. 2 bin dönüm alanın etrafına önce tel örgü çekildi, çevreden pek takan olmadı. Duvar örüldü, ilk anda yine ciddiye alınmadı. Zamanla bölgede yaşayanlar, "Burası Polisan'ın özel ormanı" fikrine alıştı.

Necmettin Bitlis, 2 bin dönüm ormanın etrafına 12 kilometre duvar yaptırdı, üstüne tel örgü de çektirdi. Bugüne kadar ormana 15-20 milyon YTL harcadı. Orman onun elindeyken iki kez yangın tehlikesi atlattı, özel güvenlik ve görevliler olduğu için anında müdahaleyle büyümeden bastırıldı.

Bitlis, yangın örneğinden yola çıkıp, işadamları ile Vali ve Belediye Başkanı üzerinden hükümete çağrısını yaptı:

Hükümete: Gelin benim ormanı inceleyin, "koru-kullan yöntemi"yle ormanları özel sektör kurumlarına devredin. Ormanlara daha iyi bakılsın, yangından korunsun.

İşadamlarına: İçinizde benden daha güçlü arkadaşlar var. Benim burada neler yaptığımı gördünüz. Ülkemizin ormanlarına sahip çıkın.

Bitlis haksız mı?

Keçilerden koruduk insandan koruyamıyoruz

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ilk kez gördüğü "Polisan Ormanı"ndan oldukça etkilendi: "Necmettin Bitlis, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'ne yakın bir noktada tam anlamıyla 'saklı cennet' yaratmış."

Bitlis
'in, "koru-kullan yöntemi"yle ormanların şirketlere 49 yıllığına devredilmesi çağrısına Topbaş'tan anında olumlu yanıt geldi: "Klasik katı devletçi anlayışı bırakınca neler olabildiğini burada gördük. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın tüm çabalarına rağmen ormanlarımıza tam anlamıyla bakabildiğini söyleyemeyiz. O halde 'koru-kullan' yöntemiyle ormanlarda özel sektör devreye sokulmalı."

Topbaş
, çağrıya olumlu yanıt vermekten bir adım daha öte gitti: "Devredilen orman alanlarının büyüklüğüne göre, şirketlere küçük birer turistik-dinlenme tesisi kurma izni de verilmeli."

Topbaş, can alıcı cümleyi sözün sonuna sakladı: "Ormanları keçilerden koruduk ama insanlardan koruyamıyoruz..."

Ormanı besleyecek gölete 3-4 yılda izin alabildi

POLİSAN'ın Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis, Dilovası'ndaki 2 bin dönümlük orman alanının içinde yer alan eski taşocağını gölet yapmak istedi. Amacı, gölette birikecek suyu, öncelikle ormanda kullanmak, ihtiyaç duydukça da fabrikasına yönlendirmekti.

Bitlis, bu amaçla önce Çevre ve Orman Bakanlığı'na başvurdu. Gölet için taşocağından bir miktar daha taş çıkaracak, o taşları büyütmeyi planladığı Polisan Limanı'nda kullanacaktı. Çevre Bakanlığı Bitlis'in başvurusuna sıcak yaklaştı.

Ancak, o dönemde DSİ'yi de bünyesinde bulunduran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı uzun süre Bitlis'e "olur" vermedi.

Aradan 3-4 yıl geçti, sonunda "Polisan Çiftliği"nin de içinde bulunduğu ormandaki taş ocağının gölete dönüştürülmesine izin çıktı.

Şimdi sıra göleti yapmaya geldi...

'Bir maaşını ver' dedi ağaçtan para kazandırdı

POLİSAN'ın Dilovası'ndaki ormanı, İstanbul Valisi Muammer Güler'i Denizli'nin Çal İlçesi'nde kaymakam vekilliği yaptığı 1973 yılına döndürdü.

O dönemde ilçede ormancı Ahmet Çökelez varmış. Çökelez, bir yandan "Türkiye'de özel ormanlar oluşturulsun" diye çaba harcarken, diğer taraftan da çevresindeki her bürokrata, "Bir maaşını ver, ormanın olsun" diyormuş.

Muammer Güler, Ahmet Çökelez'in "Bir maaşını ver" formülüne yanaşmamış, "özel orman" fikrine de "şimdilik hayal" şeklinde bakmış.

Çökelez, "bir maaşını ver" dediklerinden parayı alarak uygun bir alanda ağaçlandırma yapıp, birkaç yıl sonra da mahkemeye, "Burası falanca şahsın kullanımında" başvurusu yapıyormuş. Sonuçta söz konusu kişiler için ağaçlandırılan alanla ilgili "kullanım hakkı" elde ediliyormuş.

Güler, Ahmet Çökelez'in, 1973'lerde öngördüğü "özel orman" uygulamasının daha sonraki yıllarda gerçeğe dönüştüğüne dikkat çekip, ekledi: "Çökelez'in 'bir maaşını ver' dediği arkadaşlardan kimileri o alanlardaki ağaçları kullanıp, üçüncü sürgünü de aldılar."

Güler'in anlattığı güzel bir "özel orman dersi" oldu...

Özel orman sahibi olmak mümkün değil

TURİZM Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Dedeman, Necmettin Bitlis'in çağrısının, İstanbul Valisi Muammer Güler'le İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın verdiği desteğin aksine dikkat çekti:

"Biz özel orman oluşturmak ya da mevcut ormanları 'koru-kullan' yöntemiyle almak istiyoruz. Mevcut mevzuat kapsamında bu talebimizin yerine gelmesi mümkün değil."

Oysa Necmettin Bitlis, "Yasalar müsait, özel ormanlar yaygınlaşabilir" diyordu... Demek ki Murat Dedeman'ın takıldığı önemli bir nokta vardı...

Vahap MUNYAR

Hürriyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2008, 10:49   #41
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Sayin Vahap MUNYAR,

Hurriyet'te yayimlanan yazinizda andiginiz kisiler tarafindan dile getirilen gorus ve yaklasimlar, en iyimser degerlendirmeyle eksik ve dolayisiyla son derece yanlis bilgiden kaynaklaniyor ve gercekleri yansitmiyor:

1) 6831 sayili Orman Kanunu'nun 57. maddesine ve bu maddeye dayanılarak cikarilan Agaclandirma Yonetmeligi'ne göre gercek ve tuzel kisiler;
i) "devlet ormanı" sayilan alanlarda,
ii) Hazine arazilerinde,
iii) ozel mulk yerlerde
"agaclandirma" yaparak "ozel orman statusunde" orman yetistirebiliyorlar.

Ustelik, bu yasayla yapilacak agaclandirmalar icin devlet destegi de akil almaz boyutlarda. 1980'li yillarin ortasindan bu yana bu yolla yapilabilen agaclandirma calismalari 600 bin donume ulasmistir.

2) Soz konusu yasal olanaklara, arazi ve kredi, plan proje, fidan vb desteklere karsin yazinizda sozunu ettiginiz Sayin Necmettin BITLIS gibi yaklasim icinde olanlarin sayisi "ne yazik ki" bir turlu gerektigince artirilamamistir.

Nedeni de cok acik: Orman kurmak (yetistirmek) , gerektigince bakabilmek ve koruyabilmek, ozel sermayenin goze alabilecegi ve katlanabilecegi duzeyde karli bir is degildir. Piyasadaki kar oranlari dusunuldugunde gorece olarak cok daha az olan getirisi de ancak en az 50-60 yilda alianabilen bir ugrastir. Bu nedenledir ki, 5 bin donumluk arazi tahsisi onerisi bile Sayin Bitlis'in "gozunu korkutmustur. "

3) Turkiye'de ozel sermaye, Sozgelimi Sayin Ishak ALATON'un her firsatta dile getirdigi gibi, ancak ve ancak var olan ormanlari tumuyle ya da kismen devralip gerektiginde yabanci sermayeyle de ortaklik kurarak ormanlarin urun ve hizmetlerinden ve daha cok da "orman" sayılan yerin arazi rantindan yararlanma cabasi icindedir.

Ne var ki, Ishak ALATON gibi birisinin bu onerisini dayandirdigi ornekler ve gerekçeler son derece anlamsiz ve coguda yetersiz bilgilenmesinden kaynaklaniyor. Sozgelimi; Koc ve Sabanci Universitelerinin, ustelik de yargi kararlarina karsin "devlet ormani" sayilan yerlerde kurulmus olmasi bu baglamda anlamli ornekler olsa gerek: Koc ve/veya Sabaci gruplari, ODTU ornegi, ormansız bir yerde orman yetistirebilecek olanagi sahip degil miydi?

4) Kadir TOPBAS gibi birisinin "Devredilen orman alanlarinin buyuklugune gore sirketlere kucuk bir turistik-dinlenme tesisi kurma izni de verilmeli" yaklasimi ise hic yadirgatici degil. Ancak, bu da son derece bilgisizce one surulen bir "fikir". Cunku 2634 sayili Turizmi Tesvik Kanunu'yla 1982 yilindan bu yana bu dogrultuda uygulama yapiliyor ve bu olanak gectigimiz Mayis ayinda yasada yapilan degisiklikle daha da artirildi. 1982 yilindan bu yana bu tesviklerin yol actigi manzara ise ortada.

Sayin Vahap MUNYAR,

Dogaldir ki iyi niyetinizden kuskulanamam. Ancak, yine de Turkiye kosullarinda son derece duyarli bir konuda gerektigince bilgilenme cabasina girdikten sonra kosenizi bu turden yaklasimlara ayirmanizi beklerdim. Bu umudumu yitirmek istemiyorum.

Saygilarimla.

Yücel ÇAĞLAR

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2008, 11:02   #42
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Bitlis, yangın örneğinden yola çıkıp, işadamları ile Vali ve Belediye Başkanı üzerinden hükümete çağrısını yaptı:

Hükümete: Gelin benim ormanı inceleyin, "koru-kullan yöntemi"yle ormanları özel sektör kurumlarına devredin. Ormanlara daha iyi bakılsın, yangından korunsun.

İşadamlarına: İçinizde benden daha güçlü arkadaşlar var. Benim burada neler yaptığımı gördünüz. Ülkemizin ormanlarına sahip çıkın.

Bitlis haksız mı?
Türkiye'nin tüm ormanları, onları korumaya çalışanlara, aşağıdaki gibi özellikler sunmayacağına göre, orman bakanlığına ihtiyaç devam edecek Oğuz Karsan'a duyurulur

Alıntı:
Bitlis, 1990'ların başında Polisan'ın su ihtiyacını karşılamak üzere 50 dönüm yer aldı.
Alıntı:
Dilovası'ndaki 2 bin dönümlük orman alanının içinde yer alan eski taşocağını gölet yapmak istedi. Amacı, gölette birikecek suyu, öncelikle ormanda kullanmak, ihtiyaç duydukça da fabrikasına yönlendirmekti.
Alıntı:
Bitlis, bu amaçla önce Çevre ve Orman Bakanlığı'na başvurdu. Gölet için taşocağından bir miktar daha taş çıkaracak, o taşları büyütmeyi planladığı Polisan Limanı'nda kullanacaktı.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2008, 12:30   #43
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
Haklısınız ama bunlar ormanları özelleştirmek değil.peşkeş çekmek.benim demek istediğim bunlar değil.Yani ormanları büyük işadamlarına millet vekillerine vs.. değil orman köylüsüne vererek özelleştirmek

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 08:32   #44
Ağaçsever
 
kala's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 60
Galeri: 1
Ben de şunu anlamıyorum. Sözkonusu olan, ormanlık bir arazi ise, yahut çıplak araziyi orman haline getirmek ise; neden "şu kadar yıllığına bu kadar yıllığına" ibareleri kullanırlar anlaşmalarda?. O araziye ağaç dikeceksin, o ağaçlar otlar bitkiler çalılar büyüyecek orman olması için zaten bi 40-50 yıl geçmesi gerek - ki bizimkiler her ağaçlık araziye orman deyip kesip atıyorlar lafta- E şimdi sen 40 yıllık kiralama falan lafını kullanırsan, ondan sonra onu alan kişi ne yapacak bakalım orayı. Bİ kere bir yer ormanlık arazi olarak görüldüyse ilelebet orası ormanlık arazi olarak kalmalı. İleride çıkacak hiçbir anlaşma hiçbir sözleşme kanun insan vs. bunu bozamamalı. "Geri gelemez, En değerli şey orman" bilincini bir yayabilsek Ah!....

kala Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 16:47   #45
Ağaç Dostu
 
Mehmet Ali Aşık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-09-2006
Şehir: Metropolis
Mesajlar: 161
Galeri: 19
Son günlerde ardi arkasi kesilmeyen orman yanginlariyla beraber özellestirme tartismalarinin artmasi da düsündürücü.
Devlet ormana sahip çikamiyor özel sektor sahip çiksin diyenlere bir önerim var devlet görevini yapamiyor onuda özellestirelim o zaman ne dersiniz ?
Türkiyede sayilari az olmasina ragmen sermayanin çogunlugunu elinde bulunduran belli basli aileler ve sirketler ormanlarimizida alsin istedigi gibi talan etsin ! Bekara kari bosamak kolaymis arastirin bakalim bu ailelerin ve din sömürüsü ile saf insanlarin oylarini alan "özellestirmeci" siyasetcilerin atalarini bu ormanlari içinde barindiran vatan için neler yapmislar!

Mehmet Ali Aşık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 18:34   #46
Ağaç Dostu
 
Emre Albayrak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 642
Galeri: 4
Özelleştirme bence harika bir şeydir.. Devlet bütün kademelerde özelleştirmeye gitmeldir.. Mezarlıklar parklar bahçeler halkın kullanabileceği her alanın özelleştirilmesi gereklidir.. Devler ormanları satmalı.. buna karşı çıkılırsa yakıp arazisini satmalıdır.. Özelleştirme çünkü çok önemlidir.. Hatta devlet yanan orman arazisini satamazsa hibe etmelidir.. Çünkü zengin insanlar ve bu araziden pay alabilecek isnanlar aç kalmamalıdır.. O insanların iş verdiği ekmek verdiği insanlar vadır.. Orman dediğin nedir ki.. Deriz temaya Konya ovasına dayanır meşeyi ansılsa.. Meşe çok güzel bir ağaçtır.. Bütün ülkemizin tek endemik türüdür.. Sayın Devlet Bakanımızı akıllıaca politikasından dolayı tebrik ediyorum.. Yöneticilerimize canımız feda.. !!!!

Emre Albayrak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 23:34   #47
Ağaçsever
 
amenajman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-06-2008
Şehir: Mersin - Gözne
Mesajlar: 53
Türkiye Orman Ve Ormancılığını Bilmeyen Kişilerin - Orman Ve Ormancılık Hakkında yaptıkları yorumları okumam bile.Kemal Unakıtan Kim Oluyorda Ormancılığı Sorguluyor ?
Bugün ben bir ormancı olarak bile , çeşitli konularda çıkmazlarda kalıyorum , ama bu UNAKITAN zihniyeti çıkmazda kalmazzz.Sat kazan veya devet işletsin o kazansın beyni ile hareket ediyor.
Bence bu adam Kaale alınıp , tartışması yapılmamalıydı bile. O zaman haddini bilirdi.

amenajman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 01:23   #48
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Alıntı:
Ormanlarda ozellestilirse sanmaki vatansever birine gidecek o orman yabanciya bile gidebilir mesala istiklal harbinde cetelerin efelerin mekani olan bir ormanlik tepeyi bir yunanli alip etrafini tel orguyle cevirip o efelerin torunlarini ormana sokmayabilir.

Bu yazdiklarim ne fantezi ne abarti elinden hiç bir is gelmeyen siyasetciler careyi özellestirmekte buldu ne biçim çareyse! Devlet onu yapmaz Devlet bunu yapmaz onu satalim bunu satalim satilacak neyimiz kaldi? ister bu gerçekleri gorun ister basinizi kuma sokmaya devam edin memleket satiliyor.
Yapmayın arkadaşlar, yapmayın,özelleşecek şeyler vardır, paylaşılacak şeyler vardır.
Satmakla birşey halledilmez.
Benim dedem bu toprakları kanı ile aldı, ben satamam yüreğim buna razı gelmez kimin toprağını satıyorsunuz, daha 15 şinde 18zinde yüzünde tüy bitmemiş hasanların, hüseyinlerin, mehmetlerin, şehit düşmüş sübyanların toprağı satılırmı?

Arkadaşın dediği gibi bir yunanlı bir ingiliz gelip alacak ve biz bu şehit kişilerin torunları olarak oraya giremiyeceğiz veya izniyle gireceğiz, bunu düşünen kişilerin kanından şüphe duyarım.
İsterseniz daha fazla ileriye gitmeyeyim.

Bu ülke de toprak reformu olmadığı sürece hiç bir şeyi halledemeyiz.

Bu toprakları ne unakıtanın çocukları, ne de daha öncekileri kanlarını canlarını vererek almadı, alsalardı satamazlardı.

Daha dün bir şehit annesi feryat ediyordu, benim çoçuğum şehit oldu başbakanın çoçuğu neden askere gitmiyor?
Daha önce ki başbakanların çocukları askerliğini nerede yaptılar, şöyle bir düşünün beyin jimlastiği yapın.

Bunlar için toprak satmak çok kolay, nasıl alındığını bilmezler.

Toprak reformunu niye yapmıyorsun, bu ülkeye şehit verenin, kan verenin, can veren'in bir karış toprağı yok.
Yinede sesini çıkarmıyor, çünkü onda onur var, gurur var, asil kan var.

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 05:41   #49
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
Beni,m demek istediğim özelleştirme değil satma hiç değil sahiplendirme ormanda yaşayan vatandaşı ormanı korumaya teşvik etme.bu satmadan yapilabilir

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 09:27   #50
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-11-2005
Şehir: İzmir/Karşıyaka
Mesajlar: 201
Galeri: 1
Konu çok ince ve bir okadar keskin. Ormanların özelleştirilmesi hakkında hükümet ne derse desin bunun mümkün olmayacağının örneği tarihimizde mevcuttur. Bir dönem denenmiş ve başarılı olunamamıştır. Çünkü özelleştirme ile alınan orman arazileri üretim amaçlı kullanılmış fakat yenileme veya şimdiki adıyla sürdürülebilirlik ilkesine dayandırılmamıştır.
Ormancılık çoğu meslek disiplininden çok çok farklı bir meslek disiplinidir. Bir Orman Mühendisi hiçbirzaman ağaçlandırmasını yaptığı sahaları tam anlamıyla gelişmiş bir meşçere oluşunu göremez bu da meslekte tamamen kişiselliği, bencilliği öldürmek demektir. Diğer hemen her iş kolunda olduğu gibi yaptığınız yatırımın karşılığını almayı isterken ve bunu kısa sürede alırken Ormancılıkta bu en erken ancak 2. nesile nasip olmaktadır. Sırf bu yüzden şahsım olarak Ağaçlandırma Teşkilatını Orman teşkilatında en üst sınıfta görmekteyim. Yaptığı herşeyi bu kadar karşılıksız yapan başka bir meslek disiplini yoktur. Yaptığınız hektarlarca sahalardan bahsetmiyorum biz bile ewimizin bahçesine diktiğimiz bir fidanın gölgesinde oturmak hayaliyle, onun boyumuzu geçişini büyük bir mutluluk ve haz ile seyretmez miyiz?
Günümüz hükümeti sadece bu konuda değil daha bir çok konuda tarihi yeniden yazma, Amerikayı yeniden keşfetme çabasında. Belki birçok bu tip denemesinde başarısız olması halinde kısa sürede eski haline toparlayabilir fakat sözkonusu deneme Ormancılık olunca bunun ceremesini bizden sonra en az 3-4 nesil çekecektir.
Tarihten ders almasını bilmek gerekir, özellikle de uzman olmadığınız ayrıntılı fikir sahibi olmadığınız spesifik konularda.
Bir Orman Mühendisi olarak bırakın bu ülke ormanlarının satılmasını, özelleştirilmesini; bunun sözkonusu olup tartışılıyor olması bile gücüme gidiyor.

E®TY Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 11:10   #51
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi E®TY Mesajı Göster
Bir Orman Mühendisi olarak bırakın bu ülke ormanlarının satılmasını, özelleştirilmesini; bunun sözkonusu olup tartışılıyor olması bile gücüme gidiyor.
İnanın başka meslekten olan bizlerinde öyle. Yazınızı zevkle okudum. Bu ülkenin bir yaşayanı olarak size teşekkür edirim.

Saygıyla.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 15:31   #52
Ağaç Dostu
 
Arzu Kasapoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,813
Galeri: 256
Ateş MNG'nin istediği yeri yakıyor
MNG Holding’in ormanlık alanın tahsisi için yaptığı başvurular reddedildikten sonra ‘tesadüfen’ bu bölgelerde yangınlar çıkıyor ve yine ‘tesadüfen’ bir yıl sonra aynı alanlar MNG Holdinge veriliyor.

1999: Antalya'da Topkapı Palace'ın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için başvuru reddedildi. Bir yıl sonra yangın çıktı, o alan MNG'ye verildi

2006: Bodrum'da MNG'nin iki şirketine ormanlıkta otel izni verildi. Bir yıl sonra yangın çıktı. MNG aynı bölgede koyu toprakla doldurdu

Turizmin gözbebeklerinden Bodrum'da geçtiğimiz yıl yetkililerin "Kesinlikle orman kalacak" diye açıkladıkları yanan ormanlık alanın, ikisi MNG Holding bünyesinde, toplam 3 şirkete otel için tahsis edildiği ortaya çıktı. Tahsisten bir yıl sonra ormanda yangın çıkması, kafalarda soru işaretlerine neden oldu. MNG bir süre önce aynı yerdeki koyu toprakla doldurmuş ve olay ortaya çıkınca "Cezası neyse öderiz" demişti. MNG'nin 1998'de Antalya'da Topkapı Palace'ı yaptığı alanın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için başvurduğu, ilk anda reddedildiği ortaya çıktı. Bir yıl sonra ise bölgede çıkan yangında ormanlık alanın bir kısmının yandığı ve bölgenin MNG'ye tahsis edildiği belirlendi.

3 AYRI ŞİRKETE TAHSİS


Bodrum'da geçtiğimiz yıl yanan Pina Yarımadası'nda, Güvercinlik köyü çevresindeki ormanlık alanın bir bölümünün turistik tesis için ikisi MNG Holding bünyesinde olmak üzere 3 ayrı şirkete tahsis edildiği ortaya çıktı. Başvuruları üzerine 2006'da, Mehmet Nazif Günal'ın sahibi olduğu MNG bünyesindeki Günal İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş.'ye 85 dönüm ve Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik Turizm A.Ş.'ye ise 80 dönümlük alan tahsis edildi. Aynı yıl Erhan Boysanoğlu'nun sahibi olduğu Mesa Holding bünyesindeki MİA Turistik Tesisleri A.Ş.'ye de 95 dönüm alan tahsis edildi.

BİR YIL SONRA YANGIN

Hazırlıklar sürerken, geçtiğimiz yaz Güvercinlik köyü yakınlarında orman yangını çıktı. 238 hektarlık ormanlık alanın yandığı yangının 3 ayrı noktadan başlaması nedeniyle sabotaj iddiaları ortaya atıldı. Ancak yapılan soruşturmada herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ormanın turistik tesis yapmak için kasten yakıldığı iddialarını gündeme getiren "Yurtsever Cephe Bodrum İnisitiyatifi", "Tahsisler Dursun" eylemi yaptı. ve yaklaşık 5 bin Bodrumlu'nun imzasının yer aldığı dilekçeyi Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın Bodrum ziyareti sırasında kendisine sundu. Bu bölgedeki otel izinleriyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri şu bilgileri verdiler:

* Güvercinlik'te orman mülkiyetinde bulunan 1, 2, 3 ve 4 numaralı tahsisler ilk olarak 11.11.1997 tarihinde tahsis yapıldı.

* Güvercinlik Turizm alanı kesin tahsis işlemi ise 01.06.2006 tarihinde yapıldı.

* Yapılaşma izninde bina yüksekliklerinin 5 kat olacağı kayda bağlandı.

* Daha sonra kıyı kenar çizgisinden itibaren 50 metre park olarak düzeneceği ve 'bu alanların halka açık olması' zorunlu olduğu için planda revizyon yapıldı.

"Tahsis 1997'de verildi revizyonu onayladık"

2007'DEKİ yangında çok sayıda ağacın kül olduğu Bodrum'da şimdi de yapılaşma endişeleri yaşanırken, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay endişelerin yersiz olduğunu söyledi. Yeni bir izin vermediklerine dikkat çeken Günay, "Bizden önce yapılmış işlerle ilgili hukuki durumlar ortaya çıkabiliyor. Ancak, kazanılmış hakları hukuki olarak görmezden gelme şansımız yok" dedi. Günay, MNG'nin kıyıyı doldurmasıyla ilgili, "Başvuruları incelemeye almadım, eski duruma getirmelerini ve sonra inceleme yapılacağını söyledim" dedi.

'Orman, orman kalsın demek çok doğru değil'

ÇEVRE ve Orman eski Bakanı Osman Pepe: Orman, orman olarak kalsın demek çok doğru değil. Ormanın koruma kollama dengesini gözetmek lazım. Ama her şeyi turizm, para, ticaret olarak görmeye başladığınızda iş şirazesinden çıkıyor. Kontrol mekanizmasının çok güçlü olması lazım. Bu sahada güçlü olursak istismarlar minimize edilecektir. Doğa tahrip edilirse turist neden gelsin? O zaman yapılan gecekondu olur, turizm olmaz. Çevrenin çok iyi kullanılması, altyapı üstyapı uyumlu olması lazım. Hiç turizm tesisi yapmayalım demek yanlış. Maden de aranacak, tesisler de yapılacak. Ama, yok pahasına tahrip doğru değil.

Antalya'daki orma yandı, izin çıktı

ANTALYA'DA Bodrum'dakine benzer bir tahsis olayının gerçekleştiği ortaya çıktı. Kundu Beldesi'nde MNG tarafından 1998'de Topkapı Palace Oteli yapıldı. Ancak MNG, denize sıfır yaptığı bu turistik tesisle yetinmedi. Holding, tesisin arkasındaki bin dönümün üzerinde alanı kapsayan ve imar planlarında "Kundu Kent Parkı" olarak işlenen 1 milyon 40 bin 955 metrekarelik alanın da kendisine tahsis edilmesini istedi. Ancak tahsis izni çıkmadı. Bu tahsis kavgası sürerken, 1999'da ormanlık alanda büyük bir orman yangını çıktı. Köylülerin o dönemdeki iddialarına göre bu alanı, bu bölgeyi tahsis almak isteyen firma yakmıştı. Yangında ormanlık alanın büyük kısmı tamamen kül oldu. Çok geçmeden MNG, Orman Bakanlığı mülkiyetindeki bu alanı yeniden tahsis almaya çalıştı ve sonunda 18 delikli golf sahası ve tatil köyü yapılmak üzere tahsisini aldı.

DANIŞTAY DAVA AÇTI

Ancak Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, Kundu Muhtarlığı ile Kundu köylüleri bölgeye ilişkin planların ve tahsisin iptali için Danıştay'a dava açıldı. Danıştay 6. Dairesi, bu alana ilişkin planları Türkiye'ye emsal olacak çok önemli gerekçelerle ve oybirliğiyle iptal etti. Ancak tahsis halen MNG Holding'de.

Kaynak: GAZETE VATAN

Arzu Kasapoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 16:49   #53
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
özelleşmese neye yararki.sonuçta köylü gariban hariç isteyen istediği yeri alıyor.biz köylülerede ormanları nasıl koruruz düşüncesi kalıyor.******* tartışmaya gerek yok

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 21:59   #54
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
MNG nin eski bir yangınını anımsadım. Sene 2003 yazı, Ankara Uğur Mumcu caddesinde ki MNG nin devasa binasının çatısı bir yaz günü tutuştu - ya da tutuşturuldu. Ama çatının dışındaki bir bölüme, yangın atlamadı. Aylar sonra çatının onarımı bittiğinde ne görelim. Binanın mevcut yapısını üzerine iki kat daha çıkılmış. Zaten eski haliyle, o bina o caddenin en yüksek binası idi. Hafızalarımızı tazelemek adına...
Esenkalın,
C. Özgür
Kırsal Çevre Yahoo Gruptan gelen epostada okudum. Ankaralı arkadaşlar bu olayı hatırlıyor mu?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2008, 22:39   #55
Ağaç Dostu
 
Mehmet Can's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2008
Şehir: BERGAMA
Mesajlar: 288
Galeri: 45
Sizlerinde bütün samiyetinizle ormanları korumaya çalıştığınıza inanıyorum.peki ne yapabiliriz ormanların korunması hakkında.ben başlarda özeleştirmeyi savunuyordum çünkü ülkemizin hiç bir yerinde ormanlar bu kadar iyi korunduğunu zannetmiyordum.bu da benim için bir örnekti.iyi korunmasının sebebide ormanların % 80 i özelmülkiyet olduğu geri kalan kısmıda köy vatantaşının faydalanmış olduğu ormanlar olmasıydı.sizlerde haklısınız şuan hiçbirşey 1930lardaki değilki o zamanki gibi özelleştirilebilsin.Birde ben kendimi yeteri kadar ifade edemedim size

Mehmet Can Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2008, 11:08   #56
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Sayın Oğuz Karsan biliyorsunuz altın madencilerinin, ormanları özelleştirmecilerin yaman savunucularındandır.
Hem de bunu hiçbir çıkarı olmadan Kaz Dağlarında altıncıların şantiyesinde içtiği acı bir kahve uğruna bu yola baş koymuş biridir. Boşuna dememişler ‘bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır…’ diye… Yani vahşi kapitalizmi savunmak için önünde daha kırk yıl var sayın Karsan’ın…

Bakın Unakıtan : Ormanları da özelleştirelim buradan hücre # 18 de ona ne demiştim:

‘…Siz ormanların korunamadığını bu yüzden özelleştirilmeleri gerektiğini öne sürerseniz ben de ormanda özelleştirme tartışmaları çıktığından beri orman yangınlarının çoğalması bir rastlantı mı dersem ne olacak peki?..’


Gelen haberler bu kuşkumu haklı çıkartır boyutu da aşmış durumda.
İşte size bir haber daha:


Alıntı:
‘MNG canı isterse ağaçlandıracak’

27/08/2008

Bodrum’da geçen yıl yanan ormanın altından MNG Holding’e tahsis çıktı. Orman Bakanlığı ‘Tahsis yangından önceydi’, Turizm Bakanı ‘Yanan her orman ağaçlandırılacak’ açıklaması yaptı. Ama atı alan Üsküdar’ı geçti. Bir bakanlık yetkilisi, ‘Tahsis olmasa devlet ağaçlandırırdı. Şimdi MNG eğer isterse orayı ağaçlandırır’ dedi

ANKARA/ANTALYA -
Bodrum’da 2007 yılında yanan ormanlık alanın, bir yıl önce ikisi MNG Holding bünyesinde olmak üzere üç şirkete otel için tahsis edildiği ortaya çıktı. Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri 1987’de söz konusu bölgenin ‘turizm merkezi’ ilan edildiği hatırlatarak yanan ormanın, ‘orman vasfını yitirdiğini’ ve ‘MNG’nin mülkü’ haline geldiğini söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dün “Bir ağaç için bir tesisi feda ederiz. Kimse ormanı yakarak kendisine yeni bir alan üretemez. Bu umudu taşıyanlar varsa akıllarından çıkarsınlar” dese de yanan ormanı tekrar ağaçlandırmak arazinin tahsis edildiği MNG Holding’in keyfine kalmış.
Radikal dün yanan alanların akıbetiyle ilgili MNG Holding’e ulaşmaya çalıştı. Ancak holdingden herhangi bir yanıt gelmedi.

2006’da tahsis edildi

Bodrum’da geçen yıl alev alev yanan Pina Yarımadası’nda, Güvercinlik Köyü çevresindeki ormanlık alanın bir bölümünün turistik tesis için ikisi MNG Holding bünyesinde olmak üzere üç ayrı şirkete tahsis edildiği ortaya çıktı. 2006 yılında Mehmet Nazif Günal’ın sahibi olduğu MNG Holding bünyesindeki Günal İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye 85 dönüm ve Güvercinlik Enternasyonal Otelcilik Turizm A.Ş.’ye ise 80 dönümlük alan tahsis edildi.
Aynı yıl Erhan Boysanoğlu’nun sahibi olduğu Mesa Holding bünyesindeki MİA Turistik Tesisleri A.Ş.’ye de 95 dönüm alan tahsis edildi.

Üç yerden yanmıştı

Üç şirkete tahsis edilen ormanlık alanda geçen yıl çıkan yangında 238 hektarlık ormanlık alan yanmıştı.
Yangının üç ayrı noktadan başlaması nedeniyle sabotaj iddiaları ortaya atıldı. Ancak yapılan soruşturmada herhangi bir bulguya rastlanmadı. Yurtsever Cephe Bodrum İnisitiyatifi ormanın turistik tesis yapmak için kasten yakıldığı iddialarını gündeme getirdi.

Orman elden ele...

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın dünkü açıklamasında, yanan alanların, Bakanlar Kurulu’nun 11.09.1987 tarihli kararıyla ‘turizm merkezi’ ilan edildiği hatırlatıldı.
Açıklamaya göre bu alanlar, 12. 08.1991 tarih ve 1742 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlık “oluru” ile Turizm Bakanlığı’na 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 8. maddesi gereğince tahsis edildi. Alanların, Turizm Bakanlığı’nca 1997/2. grup olarak tahsis edilmek üzere ilan edilerek 08.09.1997 tarihinde ihale edildiği ifade edildi.

Açıklamada, kültür balıkçılığı faaliyetinde bulunan işletmeler ile Turizm Bakanlığı arasındaki uyuşmazlığın giderilmesinin ardından alanların Haziran 2006 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca kesin tahsisinin yapıldığı kaydedildi.

Radikal’in sorularını yanıtlayan bir bakanlık yetkilisi yanan alanın ‘turizm merkezi’ ilan edildiği için devlet tarafından ağaçlandırılmasının düşünülmediğini söyledi. Yetkili, burada MNG Holding ‘isterse’ ağaç dikebileceğini söyledi.

Önce tahsis sonra yangın

Açıklamada yangının tahsisten sonra meydana geldiği, yangından sonra herhangi bir kuruluşa orman alanının tahsisinin söz konusu olmadığı kaydedildi. Anayasa’nın 169. maddesinde ‘Yanan ormanların yenisi yetiştirilir, başka bir iş için kullanılamaz’ ifadesinin yer aldığı hatırlatılan açıklamada kanunen Orman Genel Müdürlüğü’nün yanan alanları bir yıl içinde ağaçlandırmakla mükellef olduğu vurgulandı.

'......................'

MNG’nin ilk sabıkası değil

MNG Holding’in Antalya Topkapı Palace’ın arkasındaki ormanlık alanın tahsisi için başvurusu 1999’da reddedildi. Bir yıl sonra çıkan yangının ardından o alan MNG’ye verildi. 2006 yılında ise Bodrum’da MNG’nin iki şirketine ormanlıkta otel izni verildi. Bir yıl sonra yangın çıktı. MNG aynı bölgede koyu toprakla doldurdu. (Radikal)
Buyurun bakalım!..
Hadi buyurun!..
Bu haberlere rağmen eğer hâlâ ormanlık alanların özelleştirmesini savunanlar varsa onların kişisel çıkar peşinde olduklarını, çıkarlarına çomak sokulduğu için devlete ver yansın ettiklerini vicdanım sızlamadan rahatlıkla söyleyebilirim. Buna nedenle onlara söz hakkı düşüyor. Onlar da özelleştirmeye karşı olanların bundan ötürü ne gibi kişisel çıkarları olduğunu buyursunlar söylesinler…

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2008, 11:29   #57
Ağaç Dostu
 
berduray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2007
Şehir: bodrum
Mesajlar: 3,153
Galeri: 72
Olup bitenleri endişe ile izliyorum, golf sahası yapmayı düşünüyorlarmış ağalar, paşalar...

Oysa bu iş için Karadeniz iklimi daha müsait, hem o bölgemiz de kalkınsın, bu susuzlukta, bu sıcakta ...Hangi mantıkla? Golf pahalı bir spor, bunun çim sahasını oluşturup, devamını sağlamak Bodrum ikliminde zor,

Aman ensesi kalın kodamanlar spor yapsın,ağalar paşalar da çuvalla para kazansın...

Allah ıslah etsin, gözlerini toprak doyursun inşallah.


Bu vatanın ekmeğini yiyip bu vatana ihanet edenlerin soyu kurusun.

berduray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2008, 13:05   #58
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi berduray Mesajı Göster

........Aman ensesi kalın kodamanlar spor yapsın,ağalar paşalar da çuvalla para kazansın...
Allah ıslah etsin, gözlerini toprak doyursun inşallah.
Bu vatanın ekmeğini yiyip bu vatana ihanet edenlerin soyu kurusun.
Doğru söze kim ne der bilemem ancak ben amin demekten başka bir şey düşünemedim bir an.

Saygıyla.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2008, 14:05   #59
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Doğru söze kimsenin bir şey diyeceği yok zaten, bende katılıyorum.
Ama bu işler inşallah'la maşşallah'la Allah belasını versin demekle bitmiyor arkadaşlar malı alan götürtü.
Çok güzel yazan duyarlı arkadaşlar var, iyide ne nasıl olacak, 50 seneden beri yazılıyor ciziliyor, değişen ne.
Satın daha öncede satıldı, milli mücale ile kurtarıldı, bir daha bu ruhu da bulabilirmiyiz bilemiyorum.

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2008, 19:23   #60
Ağaç Dostu
 
Arzu Kasapoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,813
Galeri: 256
Ülkemiz tamamen yabancıların elinde. Özelleştirme isteyenler bir kez dada düşünmeli!

YİĞİT BULUTUN BİR YAZISI

Türk Telekom, Araplar’ın...

Telsim İngiliz’in...

Kuşadası Limanı İsrailli’nin...

İzmir Limanı Hong Konglu’nun...

Araç muayene işi Alman’ın...

Başak Sigorta Fransız’ın...

İETT Garajı Dubaili’nin...

(Alıcı parayı ödemedi)

Avea Lübnanlı’nın...

Petkim, Ermeni’nin...

Rakı , Amerikalı’nın.

Finansbank Yunanlı’nın...

Oyakbank Hollandalı’nın...

Denizbank Belçikalı’nın...

Türkiye Finans Suudilerin...

TEB Fransız’ın...

Cbank İsrailli’nin...

MNG Bank Lübnanlı’nın...

Dışbank Hollandalı’nın...

Şekerbank Kazak’ın...

Yapı Kredi’nin yarısı İtalyan’ın...

Turkcell’in yarısı Finli’nin, Rus’un...

Beymen’in yarısı Amerikalı’nın...

Enerjisa’nın yarısı Avusturyalı’nın...

Garanti’nin ve Akbank’ın bir bölümü Amerikalı’nın...

Eczacıbaşı İlaç, Çek’in...

İzocam, Fransız’ın...

TGRT (Fox) Amerikalı’nın...

Demirdöküm Alman’ın...

Döktaş Fransız’ın...

Süper FM Kanadalı’nın...

Alışveriş yaptığınız marketlerin neredeyse “tamamı” yabancıların...

Yıllık ödediğimiz 50 milyar doların “neredeyse” tamamı yabancının...

2003 başına kadar hepsi “yüzde 100’ü Türk sermayesine ait şirketlerdi”...

Bu ülke “Bizim” deyip, duruyorsunuz söyleyin bakalım, sizin neyiniz var bu topraklarda!
KAYNAK: GAZETE VATAN

Arzu Kasapoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:01.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024