27-11-2016, 16:47 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Probiyotik yoğurt mamasını probiyotik turşu yapımında kullanmak mümkün mü ? (markette sadece onu bulabildim..evde yaptığımız yoğurtta kullanacağız bundan böyle ama acaba turşuya da uyarmı diye soruyorum) |
28-11-2016, 08:34 | #32 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2015
Şehir: BURSA
Mesajlar: 1,293
|
Alıntı:
yoğurt katı olsun istiyorsanız,eski yoğurdunuzdanda maya katın probiyotik mayayla birlikte. deneyerek öğrenirsiniz. probiyotik bakteriler baskın olduğu için ortamı ele geçerirler. |
|
28-11-2016, 12:33 | #34 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2011
Şehir: Yurt dışı
Mesajlar: 282
|
@aydemiraydın Probiyotik maya dediğiniz mayanın içindeki bakteri türleri hangileri bir bilginiz var mı? |
28-11-2016, 13:23 | #35 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2015
Şehir: BURSA
Mesajlar: 1,293
|
Alıntı:
Lactobacillus delburickki spp.bulgarius Streptecoccus thermophilus Lactobacillus asidophilus Lacobacillus rhamnosus Lactobacillus plantarum Lactobacillus helvetius Lactobacillus casei Bifidobacterium animals ssp.lactis |
|
29-11-2016, 14:05 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2011
Şehir: Yurt dışı
Mesajlar: 282
|
@aydemiraydın Teşekkürler. Satılan mayalar içinde bu bakterilerin tümü tek pakette mi bulunuyor yoksa ayrı firmaların ürettikleri mayalar farklı mı oluyor? |
29-11-2016, 14:39 | #37 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2015
Şehir: BURSA
Mesajlar: 1,293
|
Alıntı:
|
|
30-11-2016, 10:33 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2011
Şehir: Yurt dışı
Mesajlar: 282
|
@aydemiraydın Tamam şimdi anladım pakete ve ürüne göre ayrı ayrı bakteri karışımları paketlenmiş. Teşekkürler |
08-12-2016, 02:06 | #39 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Oysa senelerdir turşumuzu yaparken özellikle de kendi yaptığımız sirkeyi kullanırız. Sonucunda da gayet güzel fermente olur. Önceki turşunun sağlıklı salamurası elimizde varsa hızlandırıcı/başlatıcı olarak kullanırız. Yok ise ille de bir başlatıcı kullanmak, hele ki satın almanın gerekli olmadığını düşünüyoruz. "Turşuda sirke kullanılmaz" diye bir şehir efsanesinin yayılmakta oluşu merakımızı (ben ve eşim) celbetti. Nedir diye bakındığımızda bulduğumuz şey, özellikle yabancı forumlarda bunun çokça tekrarlandığı oldu. Ne var ki, o forumların üyelerinin bulunduğu memleketlerde, marketlerde satılan turşular (ki bizim bildiğimiz turşu değil) ısıl işlem ile yapılıp asetik asit ile korunan, fermente olmamış turşular. İnsanlar market turşularına alternatif olarak bizim geleneksel turşuları keşfediyorlar. Sirkesizlik durumu da oradan çıkıyor. Bizim insanlarımız da sirkeyi terkedip başlatıcı kültür satın almak peşine düşüyorlar. Elbette, sadece bu yorum ile yetinmek eksik kalabilirdi. İlk etapta bilim dünyası bu konuda ne yapmış diye bakalım dedik. Rastladığımız araştırmalardan biri konuya tam isabet etmiş, çünkü Anadolu usulü probiyotik turşuyu ve mikrobiyolojik özelliklerini incelemiş. Yapılan çok detaylı ve çok iyi ölçümlere sahip araştırmanın sonuç bölümünde; "In conclusion therefore, addition of L. plantarum as a starter culture into the tursu improved taste and beneficial properties of the product. In traditional tursu production, addition of vinegar provides a low pH level for initial fermentation conditions. This condition encourages development of starter culture and thus restrict competitive microflora." deniyor. "Sonuç olarak, turşuya başlatıcı olarak L.plantarum ilavesi turşunun lezzet ve faydalılık özelliklerini arttırdı. Geleneksel turşu yapımında sirke ilavesi PH seviyesini düşürerek ilk fermentasyon koşullarını sağlar. Bu koşul, başlatıcı kültürün gelişmesini teşvik eder ve rekabetçi diğer mikroflorayı kısıtlar" (burada kısıtlanan rekabetçi mikroflora düşük PH koşulunda yaşayamayan mikroorganizmalar) Buna göre sirkenin L.plantarum (probiyotik laktik asit bakterisi) için engelleyici değil, teşvik edici olduğunu söylüyor. Araştırmada başka bir ilgi çekici bulgu da, başlatıcı kullanılan ve kullanılmayan turşuların her 15 günde bir ölçülen mikrobiyolojik incelemesi. Burada da, başlatıcı kullanılan turşuda doğal olarak ilk başlangıçta LAB (laktik asit bakterisi) yüksek, kullanılmayan sıfır ile başlıyor. Fakat, 45. günde LAB sayımları hemen hemen aynı seviyeye geliyor. bu da bize başlatıcı kullanmadan da probiyotik turşu yapılabileceğini gösteriyor. Bu konuda yapabileceğimiz son bir şey de sirke (ev yapımı), sirkeli turşu ve sirkesiz turşu örneklerinin mikroskop altında incelenip içlerindeki canlılığın gözlenmesi olabilir. Elimizde her üçü de var. İlk fırsatta bakmayı deftere yazdık |
|
08-12-2016, 06:16 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Sayın Meyvelitepe,sizin bu konuya deyinmeniz beni çok memnun etti.Yapacağınız çalışmayı merakla bekliyorum.Aman sirke kullanmayın probiyotikler yaşayamaz,aman yoğurta probiyotik maya kullanın kendisi içermez gibi değişik görüşler var piyasada.Bizim de kafamız karıştı ne yapacağız ne yapmayacağız.Bunlar birilerinin ticari kazanımları için mi çıkarılan bir olay onu'da çözemiyorum. |
08-12-2016, 08:06 | #41 |
Ağaç Dostu
|
Bir kaç defa okudum ama net anlayamadım. Başlatıcı olarak sirke kullanmalı mı, sirke kullanmayıp probiyotik maya mı kullanmalı sadece, yoksa her ikisi de birlikte veya ayrı ayrı kullanılsa fark olmaz mı veyahutta her ikisini de kullanmayalım sadece tuz ile de turşumuz olabilirmi ? |
08-12-2016, 08:21 | #42 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Alıntı:
|
|
09-12-2016, 00:27 | #44 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bu akşam laboratuarda epey bir mesai yaptım. Ev yapımı sirke, su, sarımsak ve tuz kullanarak yaptığımız 3-4 aylık bir hıyar turşusuna ait salamuranın mikroskop görüntüsü: Artık kolaylıkla tanmladığım laktik asit bakterileri turşu suyunda vızır vızır geziyorlar. Burada hiç maya/fungus olmamasına dikkat. Çünkü bakterilere bir etkisi olmayan ama fungusları durduran, bir bakterinin fermantasyonu ile üretilen doğal bir fungus engelleyici kullanmıştım. Bu da dilimlenmiş japaleno biberinden yapılan turşunun suyu. Burada yukarıdakinden farklı olarak fungus engelleyen malzeme kullanılmadı. Burada da laktik asit bakterileri salamurada geziyorlar ama fazladan maya kolonileri var. Bu yüzden de turşu kavanozunun üzerinde ince bir kefere tabakası var. Bu ise bu senenin elma sirkesinin mikroskop görüntüsü. Asetik asit yapan bakteriler yoğun bir şekilde görülüyor. Fakat sürpriz, burada da laktik asit bakterileri gezinmekte. Sonuç olarak sirkenin probiyotik bakterileri engellediği yönünde son günlerde çıkan şehir efsanesi gerçeği yansıtmıyor. Olayın kaynağı Avrupa ve ABD'de marketlerde "pickle" ismiyle satılan, sebzelere kaynar sirke dökülmesi şeklinde ısıl işlem ile yapılan şeylerden çıkıyor. "Şey" diyorum, çünkü bunlar turşu değil zaten. Anadoluda geleneksel turşu yapımında hiç bir zaman ısıl işlem uygulanmaz (marketlerde satılanları bilmiyorum). Sirkenin, özellikle de doğal sirkenin probiyotik bakterilerce yapılan fermentasyon sürecine negatif bir etkisi olmadığı gibi, başlangıç PH seviyesini düşürerek fermentasyon ortamını hazırlaması bakımından faydası var. |
09-12-2016, 05:30 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Probiyotikler konusunda söyledikleri,sirke kullanılırsa,asetik asit bakterileri ortama hakim oluyor,yanılmıyorsam hatta probiyotik bakterilerle beslendiklerini'de söylemişlerdi. Sayın Meyvelitepe aslında sirkesiz,probiyotik maya eklenerek yapılmış bir turşuyu'da mikroskopla incelemek,bu karşılaştırma için çok faydalı olurdu. |
09-12-2016, 09:24 | #46 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Piyasada probiyotik şase satışı başladıktan sonra özellikle sosyal medya furyaları ile şase kullanımına pazar yaratma çabasının varlığına dair bir kanaatim var. Esasen bunun doğru düzgün anlatılmasına da bir itirazım yok ama yanlış bilgi yayılarak pazar yaratılma girişimi bana hoş gelmiyor. |
|
09-12-2016, 09:45 | #47 | |
Moderatör
Giriş Tarihi: 08-05-2012
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,772
|
Alıntı:
|
|
09-12-2016, 13:29 | #48 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 158
|
Alıntı:
1. Maya bazi durumlarda kirlenebilir (kontamine olabilir), ancak eskiden evlerde, koylerde yogurt yapanlar da sihirbaz degildi. Temiz calisildiginda ve sik sik yeni yogurt, kefir mayalandiginda kontamine olma riskiniz cok azdir. Pis kokudan vs anlarsiniz zaten bir problem oldugunu. Temizlik ve hijyene dikkat etmek demek sirketlere para dokmek zorundasiniz demek degildir. Anneanneden kalma yogurt mayanizi buyuk bir guvenle kullanmaya devam edebilirsiniz. Veya bu probiyotik bakterileri bi kere aldiktan sonra geleneksel yogurt mayasi gibi yaptiginiz yogurdu tekrar tekrar maya olarak kullanabilirsiniz. 2.Bakterinin yorulmasi diye bir sey kesinlikle soz konusu degildir. Yogurdunuzu mayaladiktan sonra 1-2 ay buzdolabinda bekletirseniz bakteriler besin maddesi kalmadigi icin olebilir, dolayisiyla sik sik yeni yogurt mayalamak bakterilerin en mutlu olacagi durumdur. tekrar etmek istiyorum, BAKTERI YORULMAZ. Lutfen yanlis bilgi vermekten kacinalim. Ayrica belitmek isterim ki tursunuzu ek bakteri eklemeden yaptiginizda zaten size probiyotik diye satilan bakterilerin buyuk kismi tursunun icinde dogal olarak bulunuyor. Bana kalirsa kefir ve tursu icin kesinlikle hazir maya alinmamali, kefir tanesi ve tursuda dogal bulunan bakteriler tercih edilmeli. Yogurt icin hazir probiyotik maya dusunulebilir, ancak bu durumda da 1 kere alip yogurttan yogurt mayalayin, paraniz cebinizde kalsin. |
|
09-12-2016, 14:52 | #49 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2011
Şehir: Yurt dışı
Mesajlar: 282
|
Bulunduğum ülkede marketten aldığım yoğurtlar garip bir şekilde barsaklarımda acayip faliyetlere neden oluyordu. Yediklerim midemde en fazla yarım saat durabiliyordu. Türkiyede iken yoğurtla hiç bir sorunum olmamıştı ve uzun zaman da market yoğurdu diye bir şey bilmedim hep evde mayalardık. Bu rahatsızlık durumunu bir arkadaşa anlatınca o kendisinde yoğurt mayasının bulunduğunu bir arkadaşından aldığını söyledi. Arkadaşı 7 yıl ayını mayayı kullanmış yaklaşık bir iki yıl bu benim arkadaş aynı mayadan alıp yoğurt yapmış 9 yıllık mayadan ben de iki yıldır yoğurt yapıyorum. Ben ilk aldığımda bakteriler yapım tekniğinden dolayı biraz zayıflardı. Eski evde yaptığımız şekilde yapınca ikinci mayalamada blok olarak kesip tabağa koyacak hale geldi yoğurt. Bütün iş amanitanın da dediği gibi bakterinin yiyecek içeceği ve ısı durumuna bağlı. |
09-12-2016, 20:31 | #50 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Alıntı:
Esas kabullenemediğim nokta bizim yıllardır köyde yaptığımız yoğurtlar hep yorgun bakteri ile yapılıyormuş,faydası az oluyormuş.Ama onlarınki sıfır kilometre bakteriymiş,iki üç sefer mayalayınca yenisini almamız gerekiyormuş.Bende sordum siz nerden buluyorsunuz yorulmamışını? Süyten,yoğurttan yapıyorsanız yorulmama şansı yok.Verdikleri cevap bizde süt içinde fermente ediyoruz,ama fermentasyonun 2.aşaması başlamadan fermentasyon durduruluyor ve -50 derecede işlem felan yapılıyormuş vs. Daha çok yazacağımda telden zor oluyor.Meyvelitepenin techizatına ve kullanma yeteneğine sahip olmak isterdim.Normal yoğurt mayalayıp,birde bu firmadan probiyotik maya alıp yoğurt yapmak ikisinide mikroskopla gözlemlemek isterdim.Gerçekten dedikleri kadar çeşit bakteri varmı,hoş belkide hepsinin şekli birbirine benziyordur onuda bilmiyorum. Fermentasyon denilen şey benim anladığım kadarıyla bakterilerin uygun sıcaklık ve besin ihtiyacını karşıladığı yerde çoğalarak ortama hakim olmasıdır.Her yoğurt mayalamamızda doğal olarak bu bakteriler çoğalmaycak mı,yorgunluktan bahsediliyor gerçekten yorgun bakteri varsa,yorgunlar ölüp yerine yenileri gelmeyecek mi?Bence her canlı(buna bakterilerde dahil)doğar,yaşar,ölür,ölenin yerine yenisi gelmiyorsa yoğurdumuz hiç mayalanmamalı diye düşünüyorum. 3 mayalamada yorulan toğurt bakterileri nasıl oluyorda yıllarca yorgun yorgun fermentasyon yapıyorlar? Normal ev yoğurdunda kesinlikle probiyotik bakteri yoktur,normal turşuda probiyotik bakteri yoktur diyorlar.Bu firmalar piyasaya çıkana kadar biz probiyotiklerle tanışmıyorduk demek ki.O zaman bu yüzyılın buluşu diyebilirmiyiz?Yoksa yüzyılın aldatmacasımı demeliyiz? Ben bu kişilerin mayasından alacağım,ama birkere,ondan sonra aynı yoğurtla devam edeceğim.Açıkcası ben yorgun bakteri olayına pek inanamadım.Fakat probiyotik mayalarının bol bakteri içermesi olasılığı yüksek. Aslında bu kadar karşı olmamın sebebi,nükleer bombadan bahsediyor gibi konuşmaları.Amerikan filmleri gibi o teknolojiye bir onlar sahip dünyada onlardan başkasında yokmuş havası hakim ortama.Halbuki tavır şu olsa bende ikna olurdum.Yoğurtta ve turşuda probiyotik bakteriler vardır ama bir iki çeşittir,biz bunları beş,altı çeşite çıkarıyoruz,deseler sorun olmayacak.Ama siz doğayı yok sayarsanız ben buna pek güvenemeyeceğim. Denize düşen yılana sarılır misali,binlerce kişi sağlıklı yaşam için bu gibi kişilere güvenip takip ediyor.Fayda sağladıkları kesin ama şuda kesin ticari bir yönlendirmemi dersiniz kandırmaca mı dersiniz böyle birşey mevcut. |
|
15-01-2017, 21:30 | #51 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Merhaba,bu yıl ilk turşu denemelerimi yapıyorum,çeşit çeşit değişik yöntemlerle turşular kuruyorum.Son denemem,beyaz lahana ve kırmızı lahana ile oldu,ev yapımı sirke katarak ve sirke katmadan probiyotik kefir mayasıyla olmak üzere iki çeşit turşu kurdum.Lahanaları haşlamadan koydum bastırarak,bir gün sonra suyunda eksilme oldu,tuzlu su hazırlayıp doldurdum.Sonraki gündede şaka gibi taşma meydana geldi,kavanozların ağızlarını güzelce sıkmıştım. Dört beş gün sonra kavanozların kapakları şişmiş gibi geldi,belliki içerde oluşan bir gaz var,aslında bu sevindirici çünkü içerde bakterilerin çalıştığına işaret.Kavanozlarım patlar halılarda batar diye korkumdan kapaklarını açmaya karar verdim.Bir iki tanesini yavaşça açtım,köpürmeye başladı sürekli gaz çıkışı oluyordu ve suyun yarısı boşaldı, hemen tuzlu su ekleyip kapattım kapağını,ama gaz çıkarırken su doldurmak pek sağlıklı olmuyor.Gaz çıkışının tamamen bitmesinide beklemedim çünkü laktik asit bakterileri oksijensiz ortamda yaşıyor diye biliyorum,bu kısa zamanın bile zararlı olabileceğini düşündüm.Kırmızı lahananın olduğu kavanozu açayım dedim, bir fışkırdı,ne halı kaldı nede üst baş.Neyseki hanım arada bir çıtlatıyordu halıyı yıkatalım diye o işide aradan çıkartmış olduk. Artık sürekli turşu kuracağım için bu işe bir çözüm bulmam gerekecek.Birisinden aldığım bilgiye göre,ilk 1-2 gün kapağı hafif gevşek olsun,sonraki iki üç günde sabah akşam kapaklarını açın,10 saniye kadar açık bekletin sonra kapatın,zaten 5 günden sonra daha taşma olmaz dedi.Benim merak ettiğim, bu taktik doğrumudur ve 10 saniye veya 1 dakka kapağın açık kalması laktofermantosyana olumsuz bir etki eder mi?Bu gaz çıkışına nasıl önlem almalıyım,artık halıları yıkatmayalım diyorum.Kapağını hiç açmasaydım patlarmıydı acaba diyede aklıma gelmiyor değil, çok fazla basınç vardı belli oluyordu. |
16-01-2017, 07:21 | #52 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2015
Şehir: BURSA
Mesajlar: 1,293
|
yabancı kaynaklarda kapağı geğirecek kadar serbest bırakın diyor ve çok doğru. zaten 5 gün sonra taşma bitiyor. sirke,kıvas ve turşu yapımında damacana veya kavanozları leğenin içine koyun. taşma olsada sıkıntı olmaz. fruit kıvas ta çok harika maden suyu tadında limon katarak tüketebilirsiniz. bu işlemleri her yaptığınızda daha da pratikleşiyorsunuz ve yeni araç gereçler edinip kolay çözümü buluyorsunuz. benim evde odanın biri fermentasyon odası. kimseninde şikayeti yok. |
19-01-2017, 14:19 | #53 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-02-2015
Şehir: BURSA
Mesajlar: 1,293
|
TURŞU KURARKEN NEDEN SİRKE KONULMAZ. .. Turşu geleneksel gıdalarımız açısından en çok tercih ettiğimiz bir besin kaynağı. Kışın daha çok tüketmeye alışkın olsakta aslında her mevsim sebzelerden turşu kurulabilir. .. PROBİYOTİK TURŞU Turşu bir fermente üründür. İçeriğinde fermentasyon ile çok sayıda probiotik bakteriler bulunur. O nedenle turşuya probiyotik ürün demeliyiz. Turşu kurulurken sebze ,kaya tuzu ve su yeterlidir. Sebzelerin üzerindeki dokularda doğal floradan gelen iyi ve kötü bir çok bakteri bulunur. Kaya tuzu kötü olan bakterileri yani mikropları,küf,mantar ve parazitleri yok eder. Kaya tuzuna dayanabilen sadece probiotik bakterilerdir. Probiotik olmalarının en büyük özelliği budur. Probiotik kriterlerinden biriside budur. Her iyi bakterinin probiotik olamamasının kriteri budur. .. Fermantasyon sürecinde probiotikler sebzeleri kimyasal olarak çürüterek değişimlerini sağlarlar. Bu kimyasal işlem sonucunda ortaya bir çok doğal antibotik olan antimikrobiyal maddeler çıkar. Laktik asit,asedik asit ve hidrojen peroksit bunların başılacalarıdır. Bunlar optimum oranlarda yararlı olabildikleri seyreltiliktedirler. .. SİRKE Sirke aslında asedik asittir. Probiotiklerin fermentasyon sonucu ortaya çıkan bir asittir.Seyrelmiş olması ile antimikrobiyal özellikleri ile yararlı olur. Ancak turşuya dışarıdan sirke konulması nelere yol açar. .. ASETAT Asedik asitin koyulaştırılmış hali asetattır. Asetat zehirlidir ev sanayide kullanılır. Asedik asit sürekli bir ivme içindedir. Bekledikçe asitliğide gelişir ve artar. Bu nedenle çok beklemiş sirkelerin kübü bile delecek etkinlikte olduğu vecizelere geçmiştir. .. TURŞUYA SİRKE EKLENİRSE Sirke etkinlik olarak antimikrobiyal olduğundan dezenfektan etkisi gösterir.Mikropları öldürür. Ancak keskinleşmiş ve asit oranı yükselmiş olan sirke probiotiklerin gelişmesini durdurur ve bir müddet sonra onlarında etkinliğini kırarak ölmelerine yol açar. Sirkeye biraz dayanabilen bakterilerde daha çok laktik asit bakterilerinin bir kaç çeşididir. Ancak onlarda ekşilik anlamında güçlü bir ekşi tat oluştururlar. Bunu bir anlamda ticari kefirlerdede izlemek mümkündür. Pastörizasyon ile zayıflamış bir süt yapısında asedik asit hızla gelişir,probiotikleri baskılar ve yapıda ekşilik artar ,bir süre sonra keskinlikle birlikte acılaşmada başlar. Bu zehir eşiğine gelinmesi demektir. .. TURŞUDA SİRKE KULLANMAYIN Turşunun probiotik etkinliğinin gelişmesi için sirke kullanılmamalıdır. Turşudan sağlık açısından yararlanmanın sebebi probiotikler ise bol miktarda sirkesiz turşuda sayısal olarak çoğunluktadırlar. . BİLİNÇSİZLİK. Maalesef sirke ve probiotikler konusunda yeterince bilgi sahibi olmayanların sirkeli turşu tarifleri bilgi kirliliği ile yaygınlaşmaktadır. Hiç bir araştırma yapmadan isimlerin önündeki rütbe gibi duran ünvanlara bakarak bir kör inanç oluşması ise sosyal bir vakadır: Sağlıklı beslenme konularında daha fazla probiotikler ile ilgili doğru bilgilere ulaşılmaldır. Probiotikler şimdiye kadar basit açıklamalar ve ezberci yaklaşımlar ile anlatılmaya çalışıldı. Ama probiotikler mikro canlılardır ve çok ciddi araştırılmaları gereken geleceğin en önemli olgularıdır. HAYDAR YILMAZ dan. ALINTI. |
19-01-2017, 14:45 | #54 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-08-2013
Şehir: Samsun
Mesajlar: 656
|
Haydar Yılmaz dediğin kişinin dürüst birisi olmadığını düşünüyorum. kendisinin pazarladığı mayalar ile mayalanmayan her türlü doğal ürünü(yoğurt,sirke,turşu)vs kötülüyor,bunu yaparkende bir tane kaynak gösteremiyor.Sattığı ürünlerin analiz raporu varmı diye sorduğumuzda var deyip sorduğumuzda ise gösteremem diyor,hukukçuları paylaşma diyormuş 😀.Ben paylaştığı bilgilerin kaynağını sorguladığımda face grubunda engellendim ve birçok kişiye aynı muameleyi yapıyorlar. Verdiği bazı bilgiler doğru olsada,çoğunu yanlış buluyorum.İnsanları para kazanmak uğruna yanlış bilgilendiriyorlar ne yazık ki. |
19-01-2017, 16:51 | #55 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Haydar Yılmaz kimdir bilmem. Bu işlerle ticari bir bağlantısı olup olmadığını da bilmem. Başka konularda başka örneklerini de gördüğümüz, memlekette bu gibi hoax'lara inanmaya hazır bu kadar bilinçsiz kişi varken şaşırtıcı değil. |
|
19-01-2017, 17:05 | #56 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Buldum kimmiş Hayır, bu konuda bilimsel araştırma yapan, ya da söylediklerini bilimsel gerçeklere dayandıran biri değil. Daha kötüsü, tüm dünyanın bildiği ve bilimsel bir temeli olan "probiyotikler" konusunu da kullanarak pazarlama için bilim dışı savlarla katıkıda(!) bulunan biri olması çok muhtemel. Neticede satıcı imiş. Maalesef, ülkede başka konularda da görüldüğü üzere iyi bir şeye gerçek dışı yönlendirmelerle (bence) zarar veren bir satıcı imiş. |
14-09-2017, 16:28 | #57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Sn MeyveliTepe, daha önce yol gösterdiğiniz şekilde laktik asit bakterilerini avlayıp şişelemiştik))Şimdi deneme amaçlı 2 litre suya biber turşusu kuralım dedik. Ben başında olamadım, hanım benim tarifim üzerine şu şekilde hazırlamış. 2 litre su( kaynatılıp soğutulmuş) 1 kg biber Cam kavanoz Kaya tuzu( yumurta testi ile oran ayarlanmış vaziyette) Yarım çay bardağı laktik asit bakterili serum Söylemediğim halde ezberden bir yemek kaşığı da limon tuzu eklemiş. Buradaki limon tuzu işi bozar mı bilemiyorum. Bir yerlerde okumuştum, laktik asit bakterileri fermantasyon sonunda kendiliğinden ekşiliği sağlıyorlar diye. Eğer böyle bir durum varsa veya işlem baştan sorunlu ise hemen salamura suyunu yeniden hazırlayabilirim. Daha bir gün olmadı turşuyu kuralı. |
20-09-2017, 19:28 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Ertesi günün akşamı tüm salamura suyunu döküp yeniden hazırlayıp kurdum turşuyu. Bugün havasını almak için kapağı açtığımda suyunun tadına da baktım. Aynen okuduğum yerde belirtildiği gibi, sanki sirke koymuşum gibi bir ekşilik oluşmuş. Tadı daha ne kadar değişir bilmiyorum ama o peynirimsi serum kokusu gitmiş. Ve çok hoş bir lezzet oluşuyor gibi)) |
20-09-2017, 20:10 | #59 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Değilse bağlantı verirseniz çok mutlu olurum. |
|
21-09-2017, 06:50 | #60 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Evet pirinç suyu ve sütten yapılan serum. Turşu olgunlaştığında sonucu yine buradan paylaşırım. Gidişat şimdilik iyi. |
|
|