agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni16Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-01-2010, 22:20   #31
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Goegle Eart'ta geçtiği tüm yerleşim birimleri var. Sanırım buradan da faydalanabiliriz. Ben en uç kısmında sayılırım. Uydu görüntülerinde de simsiyah rengi belli oluyor. Başlara yaklaştıkca renk açılıyor. Haritanıza bir daha bakayım. Yazıya ekleme yapabilirim.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2010, 22:41   #32
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster


Büyük hali için tıklayınız

Sadece Ergene'nin olduğu bölümü çizip, nehir boyunca yer alan yerleşim yerlerini yazabilir miyiz?

Her yerleşim yerinde yer alan firmaları da listelemek gerekir. Nerede ne var anlamak için...

Ya da bunların yapılmış olduğu bir web adresi biliyorsanız yazar mısınız?
Biraz araştırdım. Burada güzel bilgiler var gibi. İsterseniz sizde bir bakın.

http://www.edirne-cevreorman.gov.tr/...ylem_Plani.pdf

Sayın malina. Burada tüm bilgiler var. Hatta ilçelerin nufuslarına kadar. Ben incelemeye devam ediyorum.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2010, 23:03   #33
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Yarın 15 ocak tarihinde İstanbul Buyuk nazım planlama elemanları ve Tekirdağ Çevre müdürlüğü elemanları ile yeni Trakya imar planlaması ile ilgili bir toplantı var ve bende katılımcılardan biriyim.

Ergene için düşünülenleri ve pratikteki uygulamalar hakkındaki son düşünceleri öğrenebilirsem sizlere aktaracağım.

Sevgiyle kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2010, 23:26   #34
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Çok seviniriz Ensar

Yazılı dökümanları varsa ve vermelerinde sakınca yoksa alıp alamayacağını da öğrenir misin?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 19:18   #35
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Sevgili Malina,

Benim de taraf olduğum bir tartışmayı, iğneyi önce kendime sonrada çuvaldızı karşımdakilere batırma felsefesi ile objektif bir sekilde aktarmaya çalışayım.

Konu IMP ( İstanbul Metropolitan Planlama ) nın yapmıış olduğu TRAKYA KALKINMA BOLOLGESİ 1/100.000 lik imar planına yapılan itirazların değerlendirilmesi ve buna guna göre 1/25.000 lik planların yapılması.

Amaç
- Tüm Trakya yı tarım , hayvancılıkla ve tarıma dayalı sanayii ile ekonomik yasamını sürürebilir bir konuma getirmek.

-Trakyadaki mevcut sanayiyi belli sürelerin sonunda Trakya dışına çıkarmak.

Bu iki hedef doğrultusunda IMP nin önerisi

Trakyada Taımsal Organiza Bölgeleri kurarak burada sebze meyve yetiştirmeyi, hayvancılık ve süt işleme tesislerini kurmak ve tarımsal ürünlere dayalı endüstrileri geliştirmek.

Mevcut sanayi tesislerinin yeni yatırım yapmalarını zorlaştırarak zaman içinde endüstriyel kirliliği ortadan kaldırmak.

Plan hedeflerinde 10 yıl sonra TRAKYA NUFUSUNUN BUGÜNKÜ 2.200.000 DEN 4.500.000 Sayısına ulaşacağıda vurgulanıyordu.

Bana göre göstermelik hiçbir şekilde sonuç alınamıyacak olan bir planlama.

NEDEN Mİ ?

Trakyada toplam mera alanı son 10 yılda yapılan usülsüz paylaşımlarla yarı yarıya azalmış durumda ve mevcut hayvancılık politikalarında ki batılı dayatmalarla ( Desteklerin kaldırılması ) bir daha duzelmemek , canlanmamak uzre bitmiştir. Siz et ve süt verim ortalamaları bu kadar düşük hayvanlarla bu işi yakalayamazsınız.

Çoban bu ülkede hakaret kelimesi diye yorumlanır durumda kimse kızını çobana vrmez. Mera yok sağlıklı hayvan yetiştiremezsiniz. Yediğimiz yoğurtların vede hazır dondurmaların için deki süt miktarından IMP uzmanlarının haberi yok süte dayalı endüstriden bahsediliyor. İnanmıyacaksınız ama Trakyada Amerikadaki Arjantin ve Avustrlayada ki gibi hayvan çiftlikleri neden olmasın diye sordular.

Tarıma dayalı endüstri deyince benim bildiğim Trakyada Buğday ve Ayçiçeği ile Çeltik tarımı başta geliyor. Bu tarım ürünlerinden hangi sanayiyi beslemeyi düşünürsünüz ? İletişiğm teknolojisini mi ? Makine üretimini mi ? Tabi ki Un ve Yağ endüstrisi. Ama bu gün Trakyada ki kurulu olan bu tür tesislerin yarısı HİÇ ÇALIŞMIYOR çalışanlarında hiçbiri TAM KAPASİTE İLE Çalışmıyor.

Neyse bana göre birilerine hoş görünülmeye çalışılıyor gibi geldi bana.

Trakya nufusu R.T.E nin istekleri gerçekleşip herkes üç çocuk yapsa bile 10 yılda ikiye katlamaz. Zatende bu konuda kimse R.T.E yi dinlemiyor.

TRAKYAYA birileri gelecek herhaldeki 10 yıl somraki nufus 4.500.000 olarak hesaplanmış. Bu nufus Ekonomik yasamını tarım ve hayvancılıkla sürdürecek. GÜLSEM Mİ ? AĞLASAM MI ? bilemedim.

Amerika da ya da herhangi bir gelişmiş ülkede Sanayi tesislerini yemyesil alanların ortasında görmeniz hiç şaşırılack bir şey değildir. Hele hele bu konudaki en uç örnek Japon FANUC firmasının Milli Park sınırları içindeki tesisi çok ğüzel örnektir.

Ver max %5 imar izni bak bakalım hangi sanayici geriye kalan %95 alanı gözü gibi koruyor mu ? Korumuyor mu ?

Populist ne imama ne hahama yaranır bir plan vesselem.

Evet ben küçük sanayiciyim. Tüm yaşamım boyunca güzel şeyler yapmaya çalıştım. Doğanın ortasında SANAYİ, TARIM,HAYVANCILIK üçlemesini birlikte yapmaya çalıştım. Doğaya ne kadar zararım veya faydam olduğu konusunda bir şey söylemem yanlış olur ama dünkü toplantıda gördüm ki ben bu işi becerememişim.

Sanayici şapkamla konuştum, benim yetiştirdiklerimin yarısını yetiştirmiyenler kızdı. Doğasever şapkamla konuştum sanayici arkadaşlar kızdı. Mühendis kimliğimle konustuğumda ise IMP uzmanları kızdı.

Ama söz verdim İMP elemanlarına kendi sebzelerimden ve yumurtalarımdan götürüp ofislerinde dilim döndüğünce tarım ve sanayi nin nasıl et ve tırnak olduğunu sorunun sektörler değil kişiler olduğunu anlatacağım.

Sevgiyle kalın


Düzenleyen ensar : 16-01-2010 saat 20:38
ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 22:27   #36
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Yorumsuz

Bu adamlar ne yapıyor?

Name:  Bu adamlar ne yapıyor.JPG
Views: 4345
Size:  34.6 KB

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2010, 23:33   #37
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Ensar
Bilgilendirme için çok teşekkür ederiz. Acaba Ergene'nin durumu ortadayken, ayrıca, Trakyadaki yeraltı sularının kirliliği su tablasının bugün geldiği durum (derinlik açısından) bilinirken, tarımın nasıl yapılacağına değinildi mi? Çoğu yerde su kirliliğinden artık tohumlar yeşermiyor çünkü...

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 01:22   #38
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Işte ergenenin hali

Name:  005.jpg
Views: 4678
Size:  42.9 KB

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 01:33   #39
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Sn Ensar
Bilgilendirme için çok teşekkür ederiz. Acaba Ergene'nin durumu ortadayken, ayrıca, Trakyadaki yeraltı sularının kirliliği su tablasının bugün geldiği durum (derinlik açısından) bilinirken, tarımın nasıl yapılacağına değinildi mi? Çoğu yerde su kirliliğinden artık tohumlar yeşermiyor çünkü...
Ben de toplantıda yeraltı sularının sanayide kullanım amaçlı olarak büyük miktarlarda çekilip, kirletildikten sonra Ergene'ye bırakılmasından ismen dahi bahsedilip bahsedilmediğini merak ediyorum.

Zira Ergene'nin kirliliği sadece yerüstünde var olan nehrin suyunun kirlenmesi değil, yeraltı sularının yoğun sanayileşme nedeniyle çok fazla miktarda çıkarılıp, nehre kirletilerek bırakılmasından oluşuyor.

Tarımın sadece Trakya'da değil, ülkenin tümünde gerçekten yapılmasının istendiğini sanmıyorum. Hummalı bir şekilde çok uluslu şirketlere nakit transferi ve çoluğumuza çocuğumuza ucube organizmaların yedirilmesine çalışılıyor. Çoğunluk da durumdan memnun zaten.


gece
karamsar olmak istemeyen ama manzara da ortada diyen forum kişisi.

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 01:36   #40
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Fark ettiniz mi? Sayın gece'nin avatarının rengi ile Ergenenin rengi aynı. Durum bu kadar vahim.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 01:53   #41
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Cumhur Tonba Mesajı Göster
Fark ettiniz mi? Sayın gece'nin avatarının rengi ile Ergenenin rengi aynı. Durum bu kadar vahim.
'Gece ne kadar karanlık olsa da güneş yine doğar'dan hareketle, Ergene'nin sularının da açılıp, mavileşeceği günler de gelecek be Cumhur Tonba, gör bak!


gece
ama bunun hiç de kolay olmayacağını düşünen forum kişisi

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 02:14   #42
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Ağzın dert görmesin gece. O günlerin gelmesini biz göremesekte, inşallah çocuklarımız görür. Zor da olsa dediğiniz gibi'' Gece ne kadar karanlık olsada güneş yine doğar'dan hareketle, Ergenenin sularının da açılıp mavileşeceği günlerde gelecek be Cumhur Tonba, gör bak'' cümlenizin gerçekleşeceğine ben de inanıyorum.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 07:48   #43
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,

Daha öncede aklımdan yazmayı geçirdiğim ama yazmadığımı fark ettiğim bir umut tohumumumdan bahsedeyim.

Bundan 5 ya da 6 sene once idi on günlük bir bayram tatili oldukça yağışlı geçmişti ve bu 10 gunluk surede atık deşarjı minimum seviyelere düştüğü için
inanın Ergene ve Muratlı deresi olması gerektiği gibi olmasa bile Cumhur beyin fotoğrafıyla alakasız idi.

Cumhur bey son günlerdeki yağışlardan sonra eğer Trakya da ki derelere bir göz atarsanız çokta karamsar olup ümitszliğe kapılmayın. Sayın Doğasever işi ve konumu gereği bilir Stoke on Trent ve Londra daki hehirlerde balık populasyonu son 10 yılda 3 katına çıktı ise asıl görevleri DENETLEME ve gerktiğinde YAPTIRIM UYGULAMA olanlar görevlerini YAPSINLAR, bir de yurdum insanı yaşadığı yörenin
değerlerini korusun ki bu bence çok daha önemli, ERGENE ve ERGENELER kurtulur.

Yoksa Trakyada değil gidin bu MANTIKLA !!! '' Anadolu da yatırım yapın '' DÜŞÜNCESİ YEŞİLIRMAK, KIZILIRMAK,MUDURNU ya da FİLYOS çayını PERİŞAN edin demektir.

Sevgiyle kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 11:41   #44
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Yoksa Trakyada değil gidin bu MANTIKLA !!! '' Anadolu da yatırım yapın '' DÜŞÜNCESİ YEŞİLIRMAK, KIZILIRMAK,MUDURNU ya da FİLYOS çayını PERİŞAN edin demektir.


Sn Ensar çok haklısınız. Ancak, sanayi kurmak, fabrikalar açıp, sanayi üretimi yapmak denince nedense hepimiz şartlanmışız ve hemen çevreyi kirletmeyi düşünüyoruz. Halbuki bizler nasıl "sürdürülebilir tarım" deyimini özümsedikse, tüm insanların "sürdürülebilir sanayi" terimini de özümsemelerini sağlamalıyız. Çünkü artık günümüzde o kadar ucuza kurulabilecek o kadar güzel arıtma yöntemleri var ki, artık bu arıtma sistemlerini kullanmamak delilik!

Benim taraftar olduğum arıtma sistemleri, geri dönüşüme dayalı! (Enerji veya malzeme olarak). Günümüzde, hemen hemen her türlü atıktan mutlaka bir veya birkaç geri dönüşüm ürünü üretmek olası. Ayrıca, sevindirici olan, artık bu ürünlerin üretilmesi de ekonomik bir zorunluluk haline geliyor.

Ülkemize getirmek için üzerinde çalıştığım bir örnek vereyim: Peyniraltı suları.

Bu sular ileri arıtma yöntemleriye ve biyoteknoloji ile arıtılarak, hayvan yemi ve biyoetanol üretiliyor. Dünyada birçok ileri ülke artık peyniraltı suları için biyolojik arıtma tesisi kurup da, atıksu desarj parametrelerini indirmek suyu deşarj edebilmek için bu değeri biyolojik arıtma tesislerinde mikroplara yedirerek yok etmiyor.

Proteini ve laktozu moleküler boyutta sudan fiziksel olarak ayırmak artık çok kolay! Ve maliyeti de hemen hemen biyolojik arıtma tesisi fiyatına geliyor. (Peyniraltı sularında biyolojik arıtma tesislerinin gereği gibi çalışmadığını da bu arada belirtmeliyim!) Buna keza yağ sanayii atıksularında, içinde sadece biraz emülsifiye yağ var diye, bu sular atıksu olarak deşarj ediliyor, çevreyi kirletiyor ya da biyolojik arıtma tesislerinde arıtılıyor ve çıkan su atılıyor.

Halbuki bu emülsifiye yağları da fiziksel yöntemlerle sudan ayırmak çok kolay ve çok pahalı da değil. Bazı göl, dere ve denizlerimizin en büyük kirleticisi ya peyniraltı suları ya da yağlı atıksulardır!

Bence asıl sorun, tüm dünya bilgi toplumunu yaşarken ülkemizin henüz bu çağa tam ayak uyduramamış ve bilgi kirliliği toplumunu yaşıyor olmasından kaynaklanıyor. Ama bizler ve bizden sonrakiler uyumayacaklar. Ben gecenin aydınlanacağından eminim. Trakya yıllarca sanayi uğruna feda edilmiştir. Ama hangi sanayi diye sorarsanız: Bilinçsiz, geri toplumlara yakışan bir sanayi...

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 11:52   #45
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Arıtma Üzerine

Arıtma fabrikanın içinde başlar! Her prosesin sonunda çıkan atıksuyun içindeki değerli maddeleri çıkartıp yeniden kullanmayı düşünmeliyiz.

Organik olan tüm atıkları; hayvan yemi, organik gübre yapmalıyız. Bunlar yapılamıyorsa, enerji üretimini düşünmeliyiz. Atıklar içindeki bazı ürünler başka bir sanayinin girdi maddesi de olabilir! Bu olasılıkların hepsi bıkmadan usanmadan araştırılmalıdır.

Sürdürülebilir sanayide bir fabrika kullanmak üzere proses suyu aldıktan sonra, bu suyu defalarca temizleyerek tekrar tekrar kullanmayı düşünmelidir. DEvlet de bu uygulamaları teşvik etmelidir. Aksi uygulamalara izin vermemelidir. Eğer geri dönüşüm yapma olasılığı varsa bu yöntem tüm diğer yöntemlerin önünde olmalı, devlet tarafından önerilmelidir. Halbuki bugün bunun tam tersi yapılıyor.

Sanayici bildiğim kadarıyla yeraltı sularına para ödememektedir. O yüzden, neden temizleyip yeniden kullansın ki? Nasıl olsa temizini yerin altından pompa ile çekiyor. Ben Trakyada yıllarca, yeraltında her gün 10000 metrekup su çekip, kirletip yeniden yer altına pompalarla gönderen tekstil işletmeleri biliyorum. Bu işletme Türkiye'nin en gözde tekstil firmalarından biridir. Bu uygulamalara yıllarca göz yumuldu. Bir süredir uzak olduğum için şimdiki durumu bilmiyorum.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 13:23   #46
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
sayın Ensar. Keşke sizin dediğiniz gibi karamsar olmasak.
''Cumhur bey son günlerdeki yağışlardan sonra eğer Trakya da ki derelere bir göz atarsanız çokta karamsar olup ümitszliğe kapılmayın''

Evet. Yağışlarla beraber yüzeysel olarak temizleniyor. Kışın koku biraz azalıp, renk biraz açılıyor. Köyümüz Ergene Nehrine 8 km. falan. Ve yazın Çeltik kanallarına Ergeneden su pompalanıyor. Yani Ergene Nehrinin sularıyla her an iç içeyiz. Hatta hayata geçirilen bir proje var. Meriç Nehrinden Ergene Nehrine çok büyük bir kanal açılıyor. Meriç'in suyu Ergene Nehrine verilerek suyun biraz daha kaliteli olması sağlanacak. Fakat Mayıs ayından sonra ne yazık ki Ergene aynen fotoğraftaki gibi oluyor. Bu sene sizlere yeni fotoğrafları da gönderirim.

Fotoğraf: Uzunköprü-Balabankoru köyü ve Meriç-Yenicegörüce Köyü arasındaki Köprüden çekilmiştir. Yani nerede ise Ergene Nehrinin son bölümü. Tüm yükünü aldıktan sonraki hali.

Önemli olan yaptırımların uygalanması. Denetimlerin yeteri kadar gerçeksi olması. Proplemlerin bir çoğu o zaman ortadan kalkmış olacaktır. Size bir fotoğraf daha göndereceğim. O fotoğrafta Ergenenin kollarından (Baş kısımdan) bir fotoğraf.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 13:32   #47
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
İdris Bulgurcu isimli bir arkadaşımız göndermiş.

SÜTLÜCE DERESİ:

Ergenenin onlarca kollarından birisidir.Vizenin Soğucak köyünden doğup Vize Doğanca.Pınarhisarın Cevizköy Sütlüce. Lüleburgazın Ahmetbey Evrensekiz beldelerinden geçerek Lüleburgazın Eskibedir köyü yakınlarında ERGENEYE dökülmektedir.

Malesef bu nadide güzellik ve temizlikteki dere Sütlüceden sonra Ahmet...beyden başlayarak sanayi atıklarına kurban gitmiştir.

Dostlarımıza fikir oluşturması bakımından bu derenin Sütlüce köyündeki görünümünü bir fotoğrafla paylaşmak istedim

Name:  17869_1199711197896_1382020438_30561050_2949788_n.jpg
Views: 5407
Size:  43.5 KB

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 14:15   #48
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sütlücede temiz görünüyor. Ahmetbeyden sonra kirlenme başlıyor diyorsunuz. Bu kirlenme Ergenenin kirliliği kadar yoğun mu? Benim bildiğim kadarıyla o bölgede tekstil veya deri sanayi yoktur. En büyük kirleticilerin kimler olduğunu biliyor musunuz? Bunları bilirsek belki bu sanayilere uygun bazı çözümler sunabiliriz. Yine benim bildiğim kadarıyla o bölgede peynirciler, sütçüler ve hayvan çiftlikleri yoğunluktadır. Ben Alpullulu'yum.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 15:50   #49
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Ahmetbeyde de sanayi var. Daha öncede belirttiğim gibi sorun SALT sanayıcinin DEĞİL, yurdum insanının bilinç seviyesi.

Bu gün bir belgesel kanalında Avustralyanın insansız bir bölgesinde balık yakalayan kişinin metre ile balığı ölçmesi ve 55 cm den büyük olduğu için alıkoyması.

Balığı yakalayan kişiye en yakın ikinci insan herhalde en az 100 km idi. Ama konu kendine ve kurallara saygı olunca iş güzel oluyor.

Neyse biz gurup olarak sadece bu sitede değil de galiba guruplar halinde yavaş yavaş yollara düşüp kahve kahve gezmesi gereken insanlarız diye düşünüyorum.

Sevgiyle kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 17:51   #50
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Neyse biz gurup olarak sadece bu sitede değil de galiba guruplar halinde yavaş yavaş yollara düşüp kahve kahve gezmesi gereken insanlarız diye düşünüyorum.


Sn Ensar
Yapılması gerekeni çok güzel özetlemişsiniz. Bu gerçekten de bir bilinçlenme işi. Ancak devlet sanayiciye bu konuda çeşitli şekillerde yardımcı olabilir. İl çevre Müdürlükleri de daha etkin hale getirilebilir. Olay sadece denetim yapmak değildir. En iyiyi en doğruyu bulmaktır aynı zamanda. Ve insanları bilinçlendirmektir.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2010, 20:06   #51
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ensar Mesajı Göster
Ahmetbeyde de sanayi var. Daha öncede belirttiğim gibi sorun SALT sanayıcinin DEĞİL, yurdum insanının bilinç seviyesi.Sevgiyle kalın
Ensar bey çok haklı.
İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım. Nehirlerimiz, göllerimiz ve diğer su kaynaklarımız kirleniyor ve yer altı sularımız tükenme seviyesine geliyorsa büyükten küçüğe bunda hepimizin günahı ve suçu var. Ergene'nin kaynaklarında-sonuna kadar olan bölümde ki yerleşim birimlerinde hangi Belediye-Belde ya da köyde arıtma sistemi var acaba? Olanlar da çalıştırıyor Mu? Hangimiz evimizdeki kızartma yağını, otomobilimizden ya da motorumuzdan çıkan motor yağını gerektiği gibi imha ediyoruz. Maallesef bilinç seviyemiz bir hayli düşük.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-01-2010, 19:51   #52
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Name:  008.jpg
Views: 3950
Size:  62.4 KB

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2010, 09:58   #53
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Sn Tonba,

Bu manşet şeklinde 15 Ocak tarihli yerel bir Edirne gazetesinde çıkmıştı sanıyorum.

Nedeni de 14 Ocak Tarihinde Edirne de yapılan bir toplantı sonucunda varılan ortak karar gibi gösterme ve birilerini suçlayarak kendimizi sütten çıkmış ak kaşık gibi sunma gayreti gibi gelmişti.

Tekirdağ lılar suçlu Edirne liler mazlum ve masum ve bu işten zararlı çıkyor öyleyse her türlü tedbiri Tekirdağ lılar ya da Kırklareli liler alsınamı getirilmek mi isteniyor acaba? Yoksa iller arası koordinasyon ve kontrolleri yapmayanlar sorunun havada kalmasına mı çalışıyor anlamadım.

Ergene, Arda, Meriç ya da ne bileyim Kızılırmak taki sorun bölgesel değil ulusal sorundur ve ulus olabilmek te sorunlara topyekün sahiplenmekle başlar.

Dilerim unutturulup tuu kaka denilip kötülenen ulusalcılık kavramına yeniden gerekli önemi verip Ergene yi de Arda yı da ya da Asi yi de gelecek kuşaklarea aldığımızdan daha temiz bırakabiliriz.

Sevgiyle Kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2010, 13:50   #54
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Sayın Ensar,
Bu fotoğraf Dün ki Posta gazetesinde çıktı. Suçlu arayacak olursak hepimiz suçluyuz. Bir kişi bile ben suçsuzum diyebilir mi? Önem li olan sizin de belirttiğiniz gibi topyekün bu sorunlara sahip çıkmak ve gereken tetbirleri almaktır. Yoksa bütün nehirlerimizin, barajlarımızın, denizlerimizin, akursalarımızın şu an pırıl pırıl olduğunu kabul etsek. Neye yarar? Önemli olan onları korumak, kirletmemek ve topyekün bu bilince sahip olmak daha önemli.
Teşekkürler, saygılar.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-08-2010, 20:45   #55
Ağaçsever
 
Etrim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-08-2010
Şehir: Bodrum / Muğla
Mesajlar: 42
Ailem Ergene'nin kollarından birinin geçtiği Muratlı'da oturuyor. Benim çocukluğumda biz bu derenin kenarında oyunlar oynardık nasıl berrak ve yaşam dolu bir suydu, kurbağalar, su kaplumbağaları, çeşit çeşit balık, kenarda sazlıklar ve kuşlarla doluydu. Büyüklerimiz elle balık tutardı ağaç köklerinin arasından. Kim ne kullanıyor veya kullanmaya karar verdi bilmiyorum ama su hergün başka bir renkte akıyor. Geceleri kokunun şiddeti inanılmaz şekilde daha da artıyor, burnunuzun direği kırılır rüzgar size doğruysa, kanımca gündüz arıtma tesisi kullanır görünenler gece olunca serbest atış moduna geçip herşeyi boşaltıyorlar.

Bu durumu kontrol edebilecek bir kurum yok gibi görünüyor. Gece yarısı kim kimi kontrol edecek. Çorlu organize deri sanayinin EM kullanma niyeti olsa ne olur. Bütün Trakya'nın sanayi tesisleri ve insan yerleşimlerinin pislikleri bu sulara akıyor. Açık bir kanalizasyon sistemi gibi.

Ergene'nin kurtuluşu ancak sanayi tesisi ve insan yerleşimlerinin Ergeneye açılan atık hatlarının kapatılması ile mümkün olabilir.

Etrim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-08-2010, 02:41   #56
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Sayın Etrim,
Bu konuda çok halısınız. Nehre atık boşaltımının önüne geçilmeden yapılacak çalışmaların hiçbirisinin de faydalı olacağını sanmıyorum. Şu anda (16.Ağustos 2010. sat03.32.) Ergene nehri ufak bir dere gibi yatağında akıyor. Yağmur mevsiminde şu andki halinden belki binlerce katına çıkıyor. (Mübalağa yapmıyorum) Galeriye eklediğim fotoğraflardan kıyaslayabilisiniz) Önemli olan atıkların nehre karışmasını önlemek.
Ve yine şuna eminim. Atkların önlenmesiye ve bir yağış sonrası dip kirlilik dursa bile, nehir hemen canlılık kazanabilir. Zira yağışlarla gelen su müthiş. Düşünün ki, 1,5 km genişlik te bir yatağa yayılıyor. Şu an ise genişlik 40-50 metre.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-08-2010, 12:34   #57
Ağaçsever
 
Etrim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-08-2010
Şehir: Bodrum / Muğla
Mesajlar: 42
Sn. Cumhur Tonba, katılıyorum, atıklar durdurulsa bir yağmur mevsimi sonrasında canlı bir nehir oluşacaktır.

Etrim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-08-2010, 14:28   #58
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Etrim Mesajı Göster
Sn. Cumhur Tonba, katılıyorum, atıklar durdurulsa bir yağmur mevsimi sonrasında canlı bir nehir oluşacaktır.
Ya dipte birikmiş olan çamur?

Kirletmenin durdurulması birinci koşul ancak ondan sonra ekolojik dengeyi yeniden kurmak için yapılacak çalışmaların başında Bukaşi Topları ilavesi var. Bukaşi topları ilavesi bu organik ve toksik madde kökenli çamuru yavaş yavaş tüketecek ve tükettikçe de enzimler, antioksidanlar, vitaminler ve diğer yararlı biyoaktif maddeler aracılığıyla ekolojik dengenin yeniden tesis edilmesine yardımcı olacaktır. (üç yıl üst üste 2 milyon/yıl Bukaşi Topu atılmalı).

Dip çamuru toksik maddelerin yeni gelen suyun içinde erimesine neden olmakta ve böylece suyun tarımda kulanılmasını (özellikle pirinç üretiminde) olanaksız hale getirmektedir. Eğer Bukaşi topları kullanılırsa, ve tarımda da EM kullanılırsa, Ergene havzasında 1-2 yıl sonra yeniden tarım yapılabilir.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-08-2010, 01:57   #59
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Sayın Doğasever.
Ya dipte birkmiş olan çamur? konusunu zaten (Atıkların önlenmesiye ve bir yağış sonrası dip kirlilik dursa bile, nehir hemen canlılık kazanabilir) cümlesi ile ifade ettik. Evet dip kirlilik dursa bile, şuna inanın ki, atıkların <ergeneye verilmesinin durduğu sene, Ergene nehri Balıkla dolar ve bir iki sene içerisine diğer canlılar da boy göstermeye başlar.

''Dip çamuru toksik maddelerin yeni gelen suyun içinde erimesine neden olmakta ve böylece suyun tarımda kulanılmasını (özellikle pirinç üretiminde) olanaksız hale getirmektedir. Eğer Bukaşi topları kullanılırsa, ve tarımda da EM kullanılırsa, Ergene havzasında 1-2 yıl sonra yeniden tarım yapılabilir.'' parağrafınıza karşı üzülerek şunu belirtmek isterim. Şu anda bile Ergene Nehri'nin suyu kullanılmaktadır. Ve Çeltik tarlaları o su ile sulanmaktadır.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-08-2010, 12:34   #60
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Şu andaki durumu orada olmadığım için bilmiyorum tabii ki. Ancak basından takip ettiğimiz kadarıyla, suyun içinde ağır metaller ve diğer toksik maddeler olduğunu biliyoruz. Bu da, yetiştirilen ürünün bünyesinde ağır metal birikimine neden olabilir. Saygılar

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 05:38.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024