Ailem Ergene'nin kollarından birinin geçtiği Muratlı'da oturuyor. Benim çocukluğumda biz bu derenin kenarında oyunlar oynardık nasıl berrak ve yaşam dolu bir suydu, kurbağalar, su kaplumbağaları, çeşit çeşit balık, kenarda sazlıklar ve kuşlarla doluydu. Büyüklerimiz elle balık tutardı ağaç köklerinin arasından. Kim ne kullanıyor veya kullanmaya karar verdi bilmiyorum ama su hergün başka bir renkte akıyor. Geceleri kokunun şiddeti inanılmaz şekilde daha da artıyor, burnunuzun direği kırılır rüzgar size doğruysa, kanımca gündüz arıtma tesisi kullanır görünenler gece olunca serbest atış moduna geçip herşeyi boşaltıyorlar.
Bu durumu kontrol edebilecek bir kurum yok gibi görünüyor. Gece yarısı kim kimi kontrol edecek. Çorlu organize deri sanayinin EM kullanma niyeti olsa ne olur. Bütün Trakya'nın sanayi tesisleri ve insan yerleşimlerinin pislikleri bu sulara akıyor. Açık bir kanalizasyon sistemi gibi.
Ergene'nin kurtuluşu ancak sanayi tesisi ve insan yerleşimlerinin Ergeneye açılan atık hatlarının kapatılması ile mümkün olabilir.
|