agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Zeytin
(https)




Beğeni Düzeni1194Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-01-2009, 17:56   #1
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 21-04-2008
Şehir: aydın
Mesajlar: 628
arkadaşlar aydında yaşıyorum zeytin düzenli sulanınca verim alınır hatta sulanmayınca kururlar her sene bıdanması lazım gelişi güzel değil bilmek lazım senede 5-10 gidip zeytin yetiştirmek zor
ilaç atmanız lazım benek ilaçı gibi saygılarımla her kese bol ürünler

adem_09 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2009, 18:06   #2
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 21-04-2008
Şehir: aydın
Mesajlar: 628
zeytin bıdamasında zeytinin arasında hiç kuru dal kalmayacak
kestiğiniz dal dalları dibinden keseceksiniz ve gövdesini zedelememeniz gerekir
en kısacası zeytinin dallarının arasından bir kuş rahatlıkla geçmesi lazım ona göre bıdamasını yapın simdi zeytinlerini bıdaya bilirsiniz
tabi bunlar püf noktalar daha ince ayrıntıları var burdan ne kadar anlata bilirim

adem_09 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2009, 08:07   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 19-02-2008
Şehir: osmaniye
Mesajlar: 84
tarlanın başına 100-150 metre kalasıya kada parke taşı döşeli ulaşımı çok kolay,istenirse 1-2 direkle elektrik gelir. çünkü köy içi sayılır.

zeytunsever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2009, 12:52   #4
Ağaç Dostu
 
tenar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-07-2007
Şehir: Yerdeniz
Mesajlar: 186
Bu zeytin sayfasını bulduktan sonra her fırsatta girip neler yapılıyor okumaya çalıştım. Okurken yoruldum. "Önceleri bir "bir" vardı, bir de "çok"." Yani demem o ki:

Zeytin kanaatkar bir ağaçtır, nazlanmaz, ben böyle tanıyorum onu. Bizim ağaçlar ne su veriyoruz, ne habire gübre, ne saatbaşı ilaç...

Eskiden de kanaatkardı ağaçlar aslında şimdi de. Eskiden insanlar da kanaatkardı. Zamanla insanlar daha çok istedi. Ama bir ağaçtan daha fazlasını; sonra daha da fazlasını. Bolca ağaç dikmek yerine acaba ağaçlarımı bunaltıyoruz? Zeytin olmaz da kayısı olur, kayısı olmaz da elma olur. "Ama şimdi her şey "az"."

Kendi yöremden gördüklerimi özetlersem. Alsanız iyi olur dendiği için aldığımız organik tarım belgelerimizle, kimin bizi umursadığı umurumuzda olmadan, alabildiğimiz kadarını alıyoruz. Ama az almıyoruz. Aldığımzıın hesabını tutumuyoruz. Ama az almıyoruz. Bebek ağaçlara iyi bakıyor, ergenliğine gelmiş ağaçları kendi haline bırakıyoruz. Geçerken yanından yarenlik edip, elimizde küçük birer çakı, gereksiz şıvgınlarını buduyoruzdur. Yöreler arasında yetiştiricilikte fark var demek. Ben bu kadar uğraşıldığını bilmiyordum.

Bu söylediklerim sadece zeytin için geçerli değil elbet. Ağaçları boğuyor, toprağı da kirletiyoruz. İlaçlarla çiçekleri, çiçeklerle balları kirletiyoruz. Toprağı kirletiyoruz, tembel yapıyoruz. Tembel oluyor daha çok üzerine düşüyoruz. ****** toprağı tırmalayacak, emek harcayacağız ama... ama... ama...

"Hiç ölmeyecekmiş gibi ölene kadar zeytin dikin."
Dİkin de ne dikerseniz dikin doğa severler.
"Önceleri bi bir vardı, bir de çok. Şimdi herşey az; insana..."

smurat45 beğendi.
tenar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2009, 16:00   #5
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tenar Mesajı Göster
Zeytin kanaatkar bir ağaçtır, nazlanmaz, ben böyle tanıyorum onu. Bizim ağaçlar ne su veriyoruz, ne habire gübre, ne saatbaşı ilaç...

"
Sayın Tenar,

Zeytin tabi ki kanaatkar ağaçtır, hemfikirim. Kendi ekolojik şartlarında dağda taşta binlerce yıldır varlığını sürdürebilen ölümsüzlerden biri.

Hiç kafa yormadan emek vermeden verdiği bize yeterli ise alan memnun satan da. Eski çağlardaki gibi, topla ve ye.

Hatalı tarım politikaları gençleri büyük kentlere yönlendirdi.

Üzüldüğüm, ağacın mahsül veren döneminde bakımsızlık, budamasızlık ve hatalı toplamadan (mekanize olamama) kaynaklanan gerekenden az ürün ve düşük kalite.

Boynuz kulağı geçeli çok olmuş. Sık dikim, bodur ağaç ve mekanize toplama/ işleme. İyi pazarlama. Hedef bu olmalı. Bunların aşılması gerekir.

Hoşça kalınız.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-02-2009, 13:00   #6
Ağaçsever
 
toprak12's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-01-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 54
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci Mesajı Göster
Sayın Tenar,

Zeytin tabi ki kanaatkar ağaçtır, hemfikirim. Kendi ekolojik şartlarında dağda taşta binlerce yıldır varlığını sürdürebilen ölümsüzlerden biri.

Hiç kafa yormadan emek vermeden verdiği bize yeterli ise alan memnun satan da. Eski çağlardaki gibi, topla ve ye.

Hatalı tarım politikaları gençleri büyük kentlere yönlendirdi.

Üzüldüğüm, ağacın mahsül veren döneminde bakımsızlık, budamasızlık ve hatalı toplamadan (mekanize olamama) kaynaklanan gerekenden az ürün ve düşük kalite.

Boynuz kulağı geçeli çok olmuş. Sık dikim, bodur ağaç ve mekanize toplama/ işleme. İyi pazarlama. Hedef bu olmalı. Bunların aşılması gerekir.

Hoşça kalınız.
bizim buralarda çok zeytin var ee burası akçay edremit burdaki köylerde herkez zeytincilikle geçiniyor pek su da istemiyor çünkü yazın hiç yağmur yağmıyor denebilir sıcağada dayanıklı

toprak12 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2009, 16:54   #7
Ağaç Dostu
 
maviyeşil's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: İzmir-Foça
Mesajlar: 224
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tenar Mesajı Göster
Yöreler arasında yetiştiricilikte fark var demek. Ben bu kadar uğraşıldığını bilmiyordum.

Bu söylediklerim sadece zeytin için geçerli değil elbet. Ağaçları boğuyor, toprağı da kirletiyoruz. İlaçlarla çiçekleri, çiçeklerle balları kirletiyoruz. Toprağı kirletiyoruz, tembel yapıyoruz. Tembel oluyor daha çok üzerine düşüyoruz. ****** toprağı tırmalayacak, emek harcayacağız ama... ama... ama...
Söylediklerinize tamamen katılıyorum. Gerçekten yöreler arasında fark olduğunu hep duyuyoruz.
Annem, çocukluğunda aynı zeytinlikten ne kadar çok verim aldıklarını anlatır durur. Bizim ki için söylemiyorum tabi ama çok bakımlı zeytinliklerde bile verim yıllar geçtikçe azalıyor. Bence bunun en büyük nedeni insanlığın doğaya verdiği zarar, küresel ısınma. Eskiden dedelerimiz ağaçların canını yakmadan toplarlarmış zeytinleri. Şimdi sırıkla bir girişiyorlar ağaçlara; ağaçlarda ne dal kalıyor ne yaprak.

maviyeşil Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2009, 14:13   #8
Ağaç Dostu
 
tenar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-07-2007
Şehir: Yerdeniz
Mesajlar: 186
O ağaçtan, onun canını acıtmadan ne kadar alacağım, toprağı yormadan ne kadar alacağımı bilir, onları daha fazlasına o şartlarda zorlamadan aldığımızla yetiniriz. Daha fazlasını almayı ben de bilirim ama kırk yılda bir gübre ve yağış düşmediğinde kırk yılda bir su vermenin dışında diyorum, zorlamadan yapıyoruz. Daha fazla yağ almak istediğimizde napıyoruz biliyor musunuz, deliceleri aşılıyor, birbirine rahatsızlık vermeyecek mesafede yeni fidanlar dikiyoruz zaman zaman.

Büyükler diyor ki: zeytine sormuşlar neden keyfin yok?
Demiş ki zeytin: taaaa şu tepedeki badem ağacı varyaaaa, işte ondandır sıkıntım.

Bunu ne için anlatırlar. Ağaçları yakın dikmeyeceksin, az öte dik. Seyrek tut araları diye. Zeytin kökleri geniş yayılır ya bu yüzden.

Bizim yetiştiriciliğimiz ile başka bir yörenin yetiştiriciliği arasında farkların en büyüğü, olayın kimyasını bozmamak öncelikle. Organik ve butik bir üretim oluyor ve daha fazla üretsek de nereye satsak duvarına çarpacağız biliyoruz. Eşe dosta ve Tariş’e satıyoruz.

Marketlerde kilosu 25-30-35lira, orjinal şişelenmiş çok liradan satılan bu kalitede yağı yeri geliyor 8-10 liradan veriyoruz.

Genel ve uzun vadeli politikalarımız yok. Yine geldik buraya. Ölmez ağacı öldürmeyelim.

Hükümet politikaları, şu anda hatta bir süredir, tarımda kendi kendini imha edecek bomba kararlar alıyor, izinler veriyor. Biz zamanında kendine (boğazına bakabilen, dışarıdan beslenmeyen anlamında. Bunu bazen sanayiyi de düşünerek yanlış değerlendirenler olabiliyor) yetebilen yedi ülkeden biriyken… Tarım yapabilen, en az kendi yiyeceği kadarına da olsa dışarıya muhtaç olmayan ülkeler ayakta kalabilir. Birilerinin eli boğazımızı sıkıyor ve gevşetiyorken, en temel ihtiyacımızı karşılarken başklarının eline bakıyorken ne kadar güçlü olabilirsiniz ki? Tekrar tekrar söyleyeceğim: Türkiye’nin geleceği tarımda.

Her gün gidip tek tek topladığına mı değiyor, o çuvallrı hergün taşıdığına mı, çalışacak genç yok, onca taşıyıp değirmende sıktırdığına mı değiyor diyorlar. Valla değiyor. İnsan gurur duyuyor, 90-100 yaşındaki arkadaşlarım da halaa bundan gurur duyuyor, ben de. Sürekli de zeytin dikiyoruz. Toplayan olmasa da dikiyoruz. Zeytin dikin.

Bir süre sonra bakarsınız politikalar geliştirilir, veya bir yerlere üye olunur... ancak kotalar koyacaklardır. O yüzden kimse şimdi niye ektin diyemiyorken ağaç dikelim. Dİkerken, çevreye en uyumlu olan türleri düşünerek dikelim. Egedekine bakarak güneydoğuya, Ayvalıktakine bakarak İzmir'e dikim yapmayalım yeter ki. İşte neye göre yağlık ne kadar, sofralığı ne kadar ekelim konusuna geldik ama sofralık zeytin için sofralık, yağ için yağlık zeytin ekelim. Elekaltı zeytinlerden yağ sıktırırsak, kimse de yağımızı almaz.

İspanya zeytinyağı devi, kişi başı tüketim 15kilo/yıl. Sabah kahvaltısında zeytinyağı yiyorlar.

Piyasada 10-35liradan zeytinyağı satılıyor, tüketici bu fiyata yağ alıp yer mi? Ucuz olduğu için pamukyağı, ayçiçekyağı yiyen insanımız, sağlıklı olduğu için bu fiyata yanına yaklaşmaz. Biz tüketiciye daha ucuz zeytnyağı yedirmenin, tüketimi artırmanın kendi içimizdeki yollarını araştıralım bir de.

Neden kendi insanımız bile nasiplenemiyorken bu nimetten, neden haala yok parasına dışarıya satmaya uğraşalım, bizden almamak için bu kadar direniyorken? Önce kalitemizi belirleyelim, ki sonra ardında dik duralım.

Dışarıda bizim yağımızı kalitesiz olarak tanıyorlar. Hatta zamanında, Türkiye’den ADBye gemiyle gönderilen yağda sahtecilik yapmayı göze alacak kadar bindiği dalı kesen akılsızlar bile olmuş. "Türkiye'nin yağıkalitesizdir. Ama olsun biz onu düşük fiyattan alır işler, kendi yağımız olarak işlenmiş, şu kalitede yağ olarak bu fiyattan satarız. " diyor yağımızı aracılarla alıyorlar, işliyorlar. Bizim yağımızı kendi markları ile katmadeğeriyle satıyorlar, ihraç bile ediyorlar ama Türkiye'nin adı geçmiyor. Neden? sürekli bir kalite sağlayamadığımızdan, devam ettirememizden ötürü...


Haydi biraz daha yukarıdan bakarak düşünelim.

- Zeytin dikelim; arazimiz çok.
- Onlar büyüyene kadar bir araya gelelim. Politika geliştirecek politikacı yok. Ağaçlar büyüyene kadar çok zaman da yok.
- Kaliteyi bozmayacak yetiştirme ve toplama tekniklerini kullanalım. Kimyasallarla fazla oynamayalım (bana göre). Ağaçlara gençleştirme yapalım.
- Kalitemize güvenerek, çiftçiyi düşünen, işler, güvenilir kooperatifçilik sistemi kuralım, kurulmalı. İspanya köylüsü böyle kalkındı. Üretici, tek başına cebelleşmeye bırakılmamalı.
- Uygun fiyatla kendi içimizde tüketimi artırmayı da düşünelim. İnsanımız ürünleri ucuza elde etsin.
- Küresel ısınma, iklim değşikliğinin geri dönüşü mümkün görünmüyor. İspnaya’nın yaşadıkları, iklimin, her şeyin önünde gittiğinin kanıtı; rekoltesi yarıdan fazla düştü. İleride Türkiye bu konuda en az zarar gören topraklar (kaç yıl öncesinden yıllarca sonraları nerelerde iklim nasıl olacak diye Bİr Japon üniversitesi ve bir İngiliz üniversitesinin sitelerinde haritalarla anlatıldığını görmüştüm) olarak gözde olacak; keza tarım ürünleriyle de. En azından kendi kendimize yeter bile kalsak iyi. Çok basit düzeneklerle bile olsa damlama sulama düzeneklerimizi kuralım.

tenar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-01-2009, 10:14   #9
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Zeytinde araları seyrek tutmak

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tenar Mesajı Göster
Büyükler diyor ki: zeytine sormuşlar neden keyfin yok?
Demiş ki zeytin: taaaa şu tepedeki badem ağacı varyaaaa, işte ondandır sıkıntım.

Bunu ne için anlatırlar. Ağaçları yakın dikmeyeceksin, az öte dik. Seyrek tut araları diye. Zeytin kökleri geniş yayılır ya bu yüzden.
Tenar,

Yorumların güzel. Konulara kısa değinirseniz, sanırım daha faydalı fikir alışverişi olacak. Lütfen yanlış anlamayın, tarzınıza karışmak gibi niyetim olamaz.

Örneğin benim şu andaki fikrim zeytinleri sık aralıklarla dikmek (3 mt.). Oysaki geleneksel zeytinlerim uzun aralıklı 7-10 metre.

Geleneksel uzun ara dikim ağacın çok büyümesine ve budamanın gereksizliğine yolaçtı. Eski insanlarda kesme o dal zeytin verecek fikri hakimdir.

Ağacın taç kısmının çok büyümesi ile;
- dallara su transferini azalttı ve kuru dallar oluştu,
- hava ve ışık alma azaldı,
- meyve toplama zorlaştı, dallar hırpalandı periyodisite arttı,
- meyve kalitesi düştü,

Kanımca sık dikmeli ve taç kısmını fazla büyütmemeliyiz.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-01-2009, 14:08   #10
Ağaç Dostu
 
tenar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-07-2007
Şehir: Yerdeniz
Mesajlar: 186
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci Mesajı Göster
Tenar,

Yorumların güzel. Konulara kısa değinirseniz, sanırım daha faydalı fikir alışverişi olacak. Lütfen yanlış anlamayın, tarzınıza karışmak gibi niyetim olamaz.

Örneğin benim şu andaki fikrim zeytinleri sık aralıklarla dikmek (3 mt.). Oysaki geleneksel zeytinlerim uzun aralıklı 7-10 metre.

Geleneksel uzun ara dikim ağacın çok büyümesine ve budamanın gereksizliğine yolaçtı. Eski insanlarda kesme o dal zeytin verecek fikri hakimdir.

Ağacın taç kısmının çok büyümesi ile;
- dallara su transferini azalttı ve kuru dallar oluştu,
- hava ve ışık alma azaldı,
- meyve toplama zorlaştı, dallar hırpalandı periyodisite arttı,
- meyve kalitesi düştü,

Kanımca sık dikmeli ve taç kısmını fazla büyütmemeliyiz.

Siz ne düşünüyorsunuz?


Sn Zeytinci,

Elim değince duramıyorum. Parça pinçik, habire girip girip taksit taksit yazamıyorum, sohbet eder gibi aklıma gelenleri yazıveriyorum.

Konudan uzaklaşıyorum diye mi düşünüyosunuz? Yoksa uzun yazı okumak mı zor oluyor? Uyarınızı dikkate almaya çalışırım, ancak neye dikkat etmemi istediğinizi anlayamadım galiba.


- "Geleneksel uzun ara dikim ağacın çok büyümesine ve budamanın gereksizliğine yolaçtı. Eski insanlarda kesme o dal zeytin verecek fikri hakimdir. " benim çevremdekiler böyle düşünmüyor. Gücü azalmasın diye, ağacı yormadan büyüyebilecek dalı bırakılır.

- Her çıkan büyümeye bırakmaz, baştan önlemimizi alırız. Ve hatta her ağacın yanına vardığımızda, çıkan gözle görünür minik çıkıntıları parmağımızla kırarız (bir yöntemi var, zedelemeden), cebimizde çakıyla dolaşırız.

- Önceki yazımda da yazmıştım, gençleştirme yapmak gerekiyor.

- Seyrek dikmenin zararı olmayacağını düşünüyorum haala. Ancak sık dikildiğinde dikkat edilecek bakım yöntemleri olabilir, varsa da ben bilemiyorum. Eskilerin dediklerinde hep doğruluk payı mutlaka vardır. Zorlamamak lazım.

-Su transferi azaldı diye mi acaba kuru dallar oluşuyor? zeytinlerin tabanını kurak zamanlarda sürmek, yumruların nem kaybına sebep oluyor, ağaç dalları kurumaya başlıyor diye biliyorum.

- Büyük ağacı toplamak zor olabilir ama dediğim gibi ben ticaretini yapmıyorum, kaygılarım farklı. Ticaretini yapmak istesem bile, yine de sık dikmez, doğasına uygun büyümesine de müsaade ederdim. Ama her deliceyi aşılar, dağa taşa da zeytin dikerdim.

- Meyve kalitesinde düşüş olmuyor benim gibi yapanlarda, duymadım kalite sorunu olduğunu.

Bunlar benim öğrendiklerim. Bizim şartlarımıza göre doğru olabilir bunlar. Yörelere göre, iklim gereği farklı yöntemler olabilir.

Kısa bir süre sonra her şeyleriyle kendim ilgilenmek üzere köye yerleştiğimde, ilk yapacağım, yöredeki yaşlı komşularımın peşine takılmak. Bu benim tarzım sadece.

tenar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-01-2009, 21:12   #11
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tenar Mesajı Göster
Sn Zeytinci,

Elim değince duramıyorum. Parça pinçik, habire girip girip taksit taksit yazamıyorum, sohbet eder gibi aklıma gelenleri yazıveriyorum.

Dilediğiniz gibi yazınız. Bana aldırmayın lütfen.

Konudan uzaklaşıyorum diye mi düşünüyosunuz? Yoksa uzun yazı okumak mı zor oluyor? Uyarınızı dikkate almaya çalışırım, ancak neye dikkat etmemi istediğinizi anlayamadım galiba.

Birkaç konu aynı yazı içinde geçince bilimsel yazı gibi algıladım. Cevap yazmada tereddüt ettim.

-Su transferi azaldı diye mi acaba kuru dallar oluşuyor? zeytinlerin tabanını kurak zamanlarda sürmek, yumruların nem kaybına sebep oluyor, ağaç dalları kurumaya başlıyor diye biliyorum.

Su yetmeyince dallar kuruyor.

Kısa bir süre sonra her şeyleriyle kendim ilgilenmek üzere köye yerleştiğimde, ilk yapacağım, yöredeki yaşlı komşularımın peşine takılmak. Bu benim tarzım sadece.
Gönlünüzce olsun

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-01-2009, 00:06   #12
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 25-01-2009
Şehir: yalova
Mesajlar: 1
Benım yalovanın gacık koyunde 350 agac zeytınım var bu zeytınlerı 1980 yılında babamlar dıkmısler ve dıkılen yer kıllı toprak ve agaclar gelısmedıler kumluk olan bır bolumde olan 5-10 agac bıraz canlı duruyor fıdan zamanı ve ondan sonrakı donemde sekıl budamaları ve gubre vs 10 yıllık bır perıodda guzel bakıldı fakat gelısme goremedıgımız ıcın bahceyı kendı halıne bıraktık agaclar su anda kararmıs vazıyette anladıgım kadarı ıle sıtede bu konu uzerınde guclu bılgıye sahıp ınsanlar var yardım edermısınız yapmam gereken seyler hakkında su anda emeklıyım ve bos zamanım var tesekkurler

senyuz_senyuz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-01-2009, 09:49   #13
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Zeytin ağır tabir edilen killi toprakları sevmiyor. Toprağınızı analiz ettirin derim.

Kolay gelsin.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-01-2009, 17:40   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: Balıkesir / Altınoluk
Mesajlar: 212
Arkadaşlar 5 metreye 5 metre diktim gemlik zeytin fidanı diktim. Ama 3 yaşında olmasına rağmen aralarını doldurmaya başladı birde büyürse başımız dertte. Ben çiftci olarak söylemek istiyorum 7 metreye 7 metre olmalı

Zeyno waffle beğendi.
Özcan2007 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-01-2009, 20:47   #15
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Özcan2007 Mesajı Göster
Arkadaşlar 5 metreye 5 metre diktim gemlik zeytin fidanı diktim. Ama 3 yaşında olmasına rağmen aralarını doldurmaya başladı birde büyürse başımız dertte. Ben çiftci olarak söylemek istiyorum 7 metreye 7 metre olmalı
Gemlik cinsi fazla büyük tac yapmaz diye biliyorum.

Sık dikim ve küçük ağaç tacı taraftarı olmam şundandır:

Kökten dal uçlarına besi suyu kolay ulaşıyor. Uçlardaki meyveler iyi besleniyor.

Üst dallar alt dallara gölge yapmıyor. Tüm yapraklar besin üretimine katılıyor.

Ağaç hırpalanmıyor periyodisite azalıyor. Mahsulün toplanması kolaylaşıyor. Meyve zedelenmiyor.

Budama kolaylaşıyor. Dallarda kuruma görülmüyor. Güneşlenme ve havalanma iyileşiyor. İlaçlama kolaylaşıyor.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-02-2009, 12:48   #16
Ağaç Dostu
 
yalıçapkını's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-11-2008
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 149
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci Mesajı Göster
Gemlik cinsi fazla büyük tac yapmaz diye biliyorum.

Sık dikim ve küçük ağaç tacı taraftarı olmam şundandır:

Kökten dal uçlarına besi suyu kolay ulaşıyor. Uçlardaki meyveler iyi besleniyor.

Üst dallar alt dallara gölge yapmıyor. Tüm yapraklar besin üretimine katılıyor.

Ağaç hırpalanmıyor periyodisite azalıyor. Mahsulün toplanması kolaylaşıyor. Meyve zedelenmiyor.

Budama kolaylaşıyor. Dallarda kuruma görülmüyor. Güneşlenme ve havalanma iyileşiyor. İlaçlama kolaylaşıyor.
Zeytinci sen şu sık dikim sevdasından vazgeçsen iyi olur diyorum..1000 yıl yaşayacak ağaca bu eziyet revamı..

yalıçapkını Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 10:11   #17
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Ağaca eziyet

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zecoturk Mesajı Göster
Zeytinci sen şu sık dikim sevdasından vazgeçsen iyi olur diyorum..1000 yıl yaşayacak ağaca bu eziyet revamı..
Sn. Zecoturk,

3 metre ara ile dikilen ve ağacın üzerine apışarak budayan ve zeytini toplayan makinaları görünce kafam karıştı da.

Sizin gibi düşünen bir tarafım da var.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2009, 12:28   #18
Ağaçsever
 
çetinpak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 98
Asırlık zeytin ağacı

Ege Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma Manisa'da en az 900 yıldır zeytin yetiştirildiğini ortaya koydu.
Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Süleyman Boğaz, "Bu çalışma, bin yıla yakın zamandır topraklarımızda zeytin üretildiğini, zeytinin birinci mahsul, yağının da zeytin gibi çok kaliteli olduğunu tescilledi." dedi.

Üniversiteden bir heyetin, Bakır beldesine bağlı Harta Mahallesi'ndeki bir zeytin ağacında incelemede bulunduğunu belirten Boğaz, çalışma neticesinde ilçede kavunun yanında zeytin üretiminin de çok eskilere dayandığının tespit edildiğini kaydetti. Kırkağaç Belediye Başkanı Rıza Kayadipli de Edremit Körfezi'nden sonra dünyanın en güzel zeytinyağının bölgelerinde üretildiğini söyledi.
haber10.com adres'inden alıntıdır.
Mutlukalın.

Eklenen Resimler
 
çetinpak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-02-2009, 01:04   #19
/
 
Giriş Tarihi: 05-02-2008
Şehir: Usa
Mesajlar: 307
merhaba mukankaya bizim tarlada edremit tipi zeytinler de var, ama bu edremit zeytini değil, bu zeytin önce yeşil olgunlaşınca sarı beyaz bir renk alıyor.

cagatayyucel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 09:13   #20
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Zeytin cinslerini tanıma

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cagatayyucel Mesajı Göster
merhaba mukankaya bizim tarlada edremit tipi zeytinler de var, ama bu edremit zeytini değil, bu zeytin önce yeşil olgunlaşınca sarı beyaz bir renk alıyor.
Sayın Çağatay,

İzmir Z.A.Ens.'nün ''zeytin çeşitleri araştırma kitabı'' var. İnternet'den bulabilirsin. Orada cinsler üzerine fotoğraflı olarak Türkiyenin bütün zeytinleri detaylı olarak mevcut. Yetkililerine sor ve ödemeli iste.
http://www.zae.gov.tr/yayinlar.asp

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-02-2009, 17:42   #21
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-02-2009
Şehir: Tekirdağ-İstanbul
Mesajlar: 2
herkeze merhaba

Merhaba,

Bu foruma attığım ilk mesaj, o yüzden kısaca kendimden bahsetmek uygun olacaktı.

Normalde İstanbulda ama iş gereği bir süredir Çorluda bulunyorum. 28 yaşında genç bir mühendisim. Zeytincilikle hem hobi olarak hemde uzun vadede maddi kazaç sağlamak adına uğraşma hevsim ve niyetim var

Hala bilgi edinme aşamasındayım o yüzden bazı sorularım komik **** garip gelecektir.

* her nekadar webten her türlü bilgiye ulaşmak mümkün olsada. kitaptan şaşma derler. o yüzden arazi, fidan seçiminden başlayan ve devamında gerekli yetiştime, budama , zararlılara karşı önlem ve.. teknik ve bilgileri de içeren tavsiye edebileceğiniz kitaplar (üniversite kitaplarıda olur)varsa çok memnun olurum . biraz okuduktan sonra teknik sorulara geçmek hem sizin hem benim zamanımı verimli kılacaktır. ama önce bir kaç sorum olacak.

* zeytinliği eski orman arazısine kurmak nasıl avantaj ve dezavantaj yaratır?

1-orman arazileri düşük ücret karşılığında kirlanması. henuz çok net fiyat bilgim yok üzerinde çalışıyorum... acaba satın almaktan daha mantıklı olabilirmi. bildiğim kadari ile yanmış orman arazilerini yeniden ağaçlandırmak adına teşvik sebebi ile çok uygun fiyat ve uzun sürelerden bahsediliyor.

2- daha önde orman arazisi oldugu için kimyasal gübre ve eklentilerden yoksun olabileceğini düşünerekten orgaik zeytincilik yapılabilme konusunda uygun olabilirmi.

3- bu orman her nekadar yangında yanmiş olsada kökleri hala toprakta olacaktır. bu zeytin **** meyve yetiştirme konusuna nasıl bir etkisi olacaktır?

4- bölge olarakta marmara denizi çanakkale kıyılarına yakın civar desek.

Bu konularda fikir, bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum

Saygılarımla,

Basri Çavuşoğlu

basricav Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 09:03   #22
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Tavsiyeler

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi basricav Mesajı Göster
Merhaba,

Zeytincilikle hem hobi olarak hemde uzun vadede maddi kazaç sağlamak adına uğraşma hevsim ve niyetim var

Hala bilgi edinme aşamasındayım o yüzden bazı sorularım komik **** garip gelecektir.
Başlık hareketlenmiş ama gözümden kaçmış.

Sn Basri kardeşim,

Senin niyetin bende gerçekleşmiş vaziyette.
Hobi olarak çok zevkli. Kendi zeytininin yağını ve meyvesini yemek, eş dostla paylaşmak vs.
Ne demiş şair '' Yetmişinde bile zeytin dikeceksin/ hemde öyle çocuklarına kalır diye değil, korktuğun halde ölüme inandığın için/ yaşamak yanı ağır bastığından. Nazım.''
Hele birde ortalama bir ağacın günde 2,7kg karbondioksit emip 1,8 kg oksijen verdiğini düşündüğünde doğadaki canlıları yaşatma adına ne büyük iyilik yaptığını.

Profesyonel anlamda bu işi yapmak ve rekabet edebilmek için:
-doğru cins ile sık dikim,
-bodur ağaç,
-mekanize budama ve toplama,
-hızlı ve doğru proses,
-butik marka ile pazarlamak gerek.

İlk önce ZAE'nin zeytin çeşitleri kitabını alıp ve okumanı. Zeytin cinslerini ve bölgeleri tanımanı tavsiye ederim. Sonra da İspanya'da bu iş nasıl yapılıyor para kazanmak adına internet'den araştır.

Durumumu sorarsan, profesyonelliği henüz beceremediğim için para kazanamıyorum.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 07:51   #23
Ağaç Dostu
 
Avanos's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-01-2008
Şehir: avanos
Mesajlar: 477
Sayın Basricav
1-Danıştay 8. Dairesi dava konusu Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 14/b maddesindeki “zeytin” ibaresinin çıkarılmasına ve Orman Bakanlığı ile S.S. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği arasında akdedilen protokolün iptaline karar vermiştir.


Bu maddedende anlaşılacağı üzere orman arazileri üzerinde zeytin ile ağaçlandırma yapılamamaktadır.

Avanos Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 11:50   #24
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-02-2009
Şehir: Tekirdağ-İstanbul
Mesajlar: 2
Sayın Sivas5858,

Bu değerli teknik bilgiyi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Bu bağlamda çalışmlarımız daha verimli olacaktır.

basri

basricav Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2009, 16:55   #25
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Modern zeytin bahçeleri

http://www.olint.com/

Lütfen yukarıdaki linke bakınız. Amaç profesyonellik ise geleneksel bahçe tarzından vazgeçmemiz gerekir.

Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2009, 19:47   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Arbequina zeytin ağacı

Arbequina Zeytini, İspanya’nın kuzey doğusunda Katalonya bölgesinde bulunmuştur. Bugün toplam 55.000 hektarın üzerinde yetiştirilmektedir. Zeytinyağının kalitesi uluslararası pazarda çok değerlidir. Bugün Fransa ve Arjantin’de de yayılmıştır. Yurdumuza 2006 sezonunda yeni girmeye başlamıştır.

Arbequina’nın popülerliği yağının kalitesi ve tarımının kolay yapılabilmesi sayesindedir. Yüksek verimli ve erken verime yatabilen bir çeşittir. Yoğun dikime müsade eder, kötü toprak koşullarına kolayca adapte olur ve soğuğa dayanıklıdır. Kendine verimlidir, peryodisite göstermez ve meyvesi safha safha olgunlaşır.

Arbequina’nın Katolonya’da IRTA tarafından klonal seleksiyonuna başlanmıştır. Seleksiyonun İlk safhasında 109 adet dikkat çeken ağaç dört sene boyunca sahada takip edilmiştir. Bu dört senenin sonunda 15 ağaç yüksek ve düzenli verimi dikkate alınarak seçilmiştir. Klonların altı sene boyunca değişik fidanlıklardaki performansı istatistiki olarak takip edilerek 1998 senesinde IRTA i-18 adı altında pazara sunulmuştur.

Zeytinyağında ortalama (%71) oleik asit, (%11) linoleik asit vardır. Düşük Polyfenois (Kafeik asitte 170ppm) miktarı vardır. Tadı meyvemsi ve tatlıdır, badem, yeşil muz ve domates aroması bulunur.


Yüzyıllardır zeytinyağı endüstrisi geleneksel metodlarla üretim ve hasat yapmıştır. Bugün artık büyük düşünebilen girişimciler yüksek verimli, erken verime yatan, yoğun dikimi yapılabilen ve de makine ile hasatı yapılabilen çeşitleri keşfetmişlerdir. Böylelikle zeytin yetiştiriciliği yüksek teknoloji ile tanışmıştır. Ülkemiz için yeni olan bu zeytincilik yöntemi, uzun yıllardır İspanya, Italya, Arjantin, Avustralya gibi önemli zeytin bölgelerinde yapılmaktadır.

Bu çeşitle kurulan bahçelerde mantık, erken verime yatan ağaçlar, verimli hasat ve esas önemli unsur mükemmel kalitede bir zeytinyağıdır.

Peki Arbequina neden gerçekten bu kadar iddialı;

Bir bahçe kurarken harcanan parayı düşünecek olursanız, meyveleri erken toplamak önem arz edecektir, yatırımın geri dönüş süresi önemlidir. Yoğun dikim yapılmış bir bahçede ertesi sene ürün alınacaktır ve beşinci sene tam verime dönüşecektir.

Zeytin bahçelerinde en önemli masraf hasat işçilğidir. Bodur ağaçlarla kurulan bahçelerin boylarını 2,5m’den budayarak ve sıra üzerine dikerek bahçeye hasat makinesi sokmamıza olanak sağlar.

Zeytinyağının sayısız faydası sayesinde günden güne tüketimi artmaktadır. ABD’ne senede ithal edilen zeytinyagi %8-12 artis gostermektedir. Japonya gibi asya ulkeleri de zeytinyagi ile yeni tanismis olup tuketimi hersene artmaktadir. Japonya’nin zeytinyağı ithalati hersene ikiye katlamaktadir. Bugun Zeytin yetistirilebilen merkezlerdeki arazi maaliyeti ve eski uretim teknikleri Dünya talebini karşılamakta şimdiden zorlanmaktadır. Yurdumuzun ikllim ve toprak koşulları, Yüksek kaliteli zeytinyağı üretimi yapabilecek, modern zeytin çeşitleri için çok uygundur.

Geleneksel yöntemle üretim yapılan bahçelerde, tam verime geçmesi için gereken 8 sene, çok uzun bir zamandır (yatrımın geri dönme süresi). Hasat maaliyeti çok yüksektir (Yıllık bakım masrafının %50’sinden fazla). Kullanılabilen makineler verimli olmadığı gibi bir sene sonrasının meyve dallarına zarar vermektedir. Bazı koşullarda ağaçlarda görülen periyodisitenin sebebi de budur, verilen fiziksel hasardan dolayı ağaç bir sene ürün verirken diğer sene daha az vermesi.Geniş ağaçlar ilaçlanırken sıkılan kimyasalların verimli kullanılması da zordur.



Yoğun dikim sistemi1960 senelerinde bodur elma anaçları gelişerek elmacılıkta yoğun dikim sisteminin yayılmasına olanak sağlamıştır. Daha sonra birçok türde bodur etki yapan anaçlar kullanarak, daha çok meyve veren çeşitler geliştirilerek, eğerek ya da değişik şekiller vererek geliştirilen dikim sisitemleri ile yoğun dikim meyvecilikte yayılmaya başlamıştır.

Ülkemizde de son yıllarda bodur elma fidanları ile kurulmaya başlanan yoğun dikim sistemli bahçeler yeni yeni yayılmaktadır. Yoğun dikilmiş bahçelerdeki yüksek verimlilik, erken verime yatma, verimli hasat ve bakım gibi avantajlar çiftçilerimiz tarafından tecrübe edildikçe daha da yaygın hale gelecektir.

Yoğun dikim sistemindeki zorluklar ise, bahçenin daha çok ilgiye ihtiyacı olması (Özenli budamaya ihtiyacı olması gibi), Çeşitl özellikleri, anaçın etkisi ve uyumu hakkında bilginin daha önem kazanmasıdır. Ayrıca sulaması, gübrelemesi ve zararlı mücadelesi daha titiz yapılmalıdır. Bunların yanında yüksek fidan ihtiyacından ve duruma göre kurulacak telli terbiye sisteminin ilk yatırım maaliyetini artırması söz konusudur.




Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda yoğun dikim yapılabilen arbequina 5×2m (100 fidan/ da) ya da 1,35×4m (185 fidan/ da) dikim sistemi ile dikilebilir. Bu sistem ile Katalonya’da kurulmuş en eski bahçe 2007 senesinde 15.yaşına girecektir. Arbequina’nın doruk dal üzerinde dikine büyüme özelliği göstermesi, az sayıda yan dal oluşturması ve kompakt gelişme göstermesi yoğun dikimine müsait kılmıştır. Kendine verimlidir ve yüksek yağ kalitesi vardır. Kompakt büyüme özelliği ve yüksek meyve tutumu sayesinde ağacın gelişimi kısıtlanır (bodur özellikte değildir).

Dikim ve Budaması

Arbequina don riski olmayan bölgelerde sonbahar dikimi yapılması tavsiye edilir, soğuğa dayanıklıdır. Telli terbiye sistemi uygulanabildiği gibi maaliyeti düşürmek için ağaç başı dayanak ta kullanılabilir (Doruk dalın dikine gelişmesini sağlamalıyız). Dikildiği ilk 2 sene boyunca doruk dalı belirlemek dışında hiçbir budama yapmayız. İkinci sene sonunda 1m altındaki dallar ve sürgünler ve aşırı gelişme gösteren dallar merkezi doruk dal ile rekabete girmemesi için çıkarılır. Üçüncü yaşında, ilk hasattan sonra bütün kalın yan dallar çıkartılmalıdır. Bu uygulama ile meyve dalları budansa da ilerleyen yıllarda ağaçların iyi güneş ışığı almasını sağlanacaktır. 3-4. senelerde ağaçların etekleri çit bitkileri gibi budanmalıdır (traşlayarak). Ağaçlar 3m’den tepeleri kesilmelidir, böylelikle alt dalların güneşlenmesi sağlanır. Bu işlem Temmuz ayında yapılmalıdır ki yeni sürgünler çalışmaya devam etsin. Üçüncü seneden sonra düzenli olarak topraktan 1m yukarısı hasat makinesinin rahat çalışması için budanmalıdır. 3 yaşlı kalın dallar (ağaç başı 2-5 tane) budanarak meyve dalları bırakılmalıdır, (bu meyve dalları 2 sezon önce oluşurlar). Meyveler genellikle 60-70cm boylu salkım şeklinde dallar üzerinde oluşur.

Zeytin Hasat makinaları, ağaç sıralarının iki tarafından uyguladığı titreşimlerle zeytinleri altında bulunan hazneye dökerler. Zeytinler bu hazneden büyük konteynerde birikir ve sıra sonunda kasalara dökülürler. Bu işlem sırasında ağaca verilen zarar diğer hasat teknikleri ile kıyaslanamaz. Ayrıca hasat edilen zeytinin biran önce işlenmeye gitmesini sağlar, bu da zeytin yağı kalitesi için önemli bir hızdır.

Böyle bir makine ile saatte 8da arazi hasat ederek %80 zaman kazancı ve artı olarak daha da önemlisi işçilikten kazanç sağlanır. Yoğun dikim, hafif topraklarda daha olumlu sonuçlar verir. 2. yaşında verim vermeye başlayıp, 4. yaşında tam verime geçen yoğun dikilmiş zeytin bahçelerinde alınan ortalama verim dönüm başına 1-2ton arası değişmektedir. Düşük hasat maaliyeti ve yatırımın hızla geri dönmesini düşünürsek bu kabul edilebilir bir verim miktarıdır. Yukarıda yüzyıllardır süregelen geleneksel zeytin yetiştiriciliğini bir kenara bırakıp yepyeni bir sistemden bahsediyoruz. Sistemin verimliliği, yatırımın geri dönüş hızı sistemin başarısıdır. Yoğun dikim sistemi daha çok bilgi, yüksek ilk yatırım maaliyeti gerektirir. Aşağıdaki faktörlerin uygulanması ile başarıya ulaşılabilir,

Arazide; hafif ve geçirgen bir toprak, Hasat makinasının randımanlı çalışabilmesi için dik olmayan bir toprak yapısı lazımdır. Yüksek verimli toprakta ağaçların çok gelişmesi dolayısı ile aşırı gölgelenme ve zayıf meyve oluşabilir. Çeşit; yoğun dikime müsait olmalıdır, Bugün Arbequina, Arbosana ve Koroneiki test edilip iyi sonuç alınmıştır.

Bunlardan Arbequina yüksek kaliteli yağı ile ön plana çıkmaktadır. Dikim aralığı, Çeşidin gelişme eğilimi ve toprağın verimine göre ayarlanmalıdır. Verimli topraklarda 5×2m gibi dikim aralığı açılmaldır. İlk dikim zamanı yapılacak bakım; düzenli sulama ve yabancı ot kontrolü ile ağaçlar ilk 3-4 senede hızlı gelişmesi sağlanmalıdır.

Ağaçların terbiyesi, Merkezi doruk dal oluşumu ve gövdede 1m kadar yan dallardan temiz olması sağlanır (hasat makinasına takılmaması için). İlk 3 sene çok hafif budamalar yapılmalıdır. Kalın yan dal oluşmasına hiçbir zaman müsaade edilmez. Yaz aylarında tepeleri 3m’den kesilir (Hasat makinesinin altına girebilmesi için).

Verim seviyesi, özellikle 3 yaşından sonra azot seviyesi (N) azaltılarak ağaçların vejetatif gelişmesi kontrol altında tutulmalıdır.

Sulama, özellikle 4. seneden sonra kontrol altında yapılarak, ağaçların gelişimi kontrol altında tutulur ve maksimum yağ kalitesi sağlanır.

Hastalık ve zararlılar, özellikle Halkalı Leke Hastalığı kontrol altında tutulmalıdır.

http://bulten.pulptarim.com.tr/arbequina/

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2009, 19:49   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Name:  zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz.jpg
Views: 2453
Size:  26.4 KB


BETA-ORERO FİDANCILIK LTD. ŞTİ. 10-13 Mayıs tarihleri arasında İSPANYA’ya yapmış olduğu teknik geziyi başarı ile tamamlamıştır.
İspanya’ya düzenlemiş olduğumuz gezinin amaçlarından biri SIK DİKİM ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNİ ülkemiz çiftçilerine tanıtmak amacıyla, son bir yıldır belirli perİyotlarla ziyaret ettiğimiz YAĞLIK ARBEQUİNA çeşidi ile kurulmuş zeytin bahçelerini çiçeklenme döneminde ziyaret etmek, yetiştiricilerden bilgi almaktı

ARBEQUINA I-18 NEDEN ÖNEMLİ ?

1- Geleneksel bahçelerde bitkiler BEŞİNCİ YAŞTA verime başlar ONUNCU YAŞTA TAM VERİME oturur ve tam verimde dekardan 1,5-2 ton ürün alırsınız. BODUR ARBEQUINA I-18 ZEYTİN yaparsanız İKİNCİ YAŞTA verime başlar ÜÇÜNCÜ YAŞTA TAM VERİME oturur ve tam verimde 2 ton ürün alırsınız.

2- ARBEQUINA I-18 zeytinin hasadı çok kolaydır. Makineli hasada uygundur ve bir saatte 15 da alanı hasat etmek mümkündür.

3- ARBEQUINA I-18 oldukça farklı iklim ve toprak koşullarına adapte olabilen bir çeşittir. 800 metre rakıma kadar rahatlıkla yetiştirilebilir ve kış aylarında -12 °C’ye kadar dayanıklıdır.

4- ARBEQUINA I-18’den elde edilen zeytinyağında asitlik %0.9’un altındadır. Türkiyede üretilen zeytinyağlarında bu oran %2 civarındadır. ARBEQUINA I-18 zeytinyağı 2005 yılında USA’da birincilik ödülü almıştır.

5- Ağaçları yaklaşık 2 m boyunda olduğu için budama, ilaçlama ve gübreleme gibi işlemler daha kolay ve ekonomik olarak yapılmaktadır.


Akdeniz bölgesinde bulunan illerimiz gibi 36 ve 37. paraleller arasında bulunan İspanyanın Sevilla bölgesi Avrupa’nın en erkenci meyvelerinin yetiştirildiği bölgedir ve Avrupa’nın erkenci bahçesi gibidir. Bizler bu bölgede aynı çeşitleri 7-10 gün daha erken çıkarmaktayız. Bu avantajımızı iyi tarım uygulamalarıyla birleştirerek Avrupa pazarında kendimize iyi bir yer edinme şansımız oldukça yüksektir. Yapmış olduğumuz bu gezi bu düşüncelerimizde haklı olduğumuzu görmemizi sağlamıştır.

BETA-ORERO FİDANCILIK, Gökbuket köyü / Yüreğir - Adana’daki modern fidanlığında, 2007 Aralık ayında teslim edilmek üzere 500.000 adet meyve fidanıyla, 500.000 adet arbequina YAĞLIK zeytin fidanının, sertifikalı olarak üretimine başlamıştır.

http://www.betatarim.web.tr/?hid=16

http://www.growquest.com/Fruit%20tre...ive%20Tree.htm

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2009, 20:55   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Name:  zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz.jpg
Views: 4579
Size:  20.0 KB

Arbequina aynı zamanda saksıda yetiştirilebilecek en uygun zeytin ağacı.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2009, 07:54   #29
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 19-02-2008
Şehir: osmaniye
Mesajlar: 84
osmaniyede sürekli yağmur var.(maşallah diyelim) budama yapamıyoruz. çok geç kaldık mı acaba?hava tahminlerine göre daha 10 gün yağmur var.geç budamanın zararı ne olabilir?

zeytunsever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2009, 08:53   #30
Ağaç Dostu
 
Zeytinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
Budama

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi zeytunsever Mesajı Göster
osmaniyede sürekli yağmur var.(maşallah diyelim) budama yapamıyoruz. çok geç kaldık mı acaba?hava tahminlerine göre daha 10 gün yağmur var.geç budamanın zararı ne olabilir?
Sn. Zeytunsever,

İzmir de yağışlı, şubat ayı yağmur açısından şanslı geçti. Ağaca su yürümeden (su transferi başlayınca geç budama oluyor) budama yapmayı tercih ederim. Mart ve nisan ayları da budama için uygun. Yılın 12 ayı zeytin budaması yapılabileceğini enstitü kitaplarında mevcut. Hastalıklı ağaçlar yazın budanıyor.

Zeyno waffle beğendi.
Zeytinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:15.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025