Teşekkür ederim ilginize resmi bekliyorum :)

Arapsaçı ile Dereotu görüntüde bire bir aynı.Arapsaçı anasona kokar.Dere otunun kendine has farklı bir kokusu vardır.Rezene anasona kokar ama daha evvel yeşil olarak görmedim.
İzmir'de oturduğunuz için bunları çok kolay bula bilirsiniz.Karşıyaka bostanlı pazarını tavsiye edebilirim.Alsancak pazarındada mevcut.

İtiraf etmeliyim bende ot kültürü sıfır. Yani o zaman tarhun da olabilir, arapsaçıda. Çok teşekkür ederim.

Biraz kötü resimler ama kusura bakmayın cep telefonu ile ancak bu kadar oluyor.Daha sonra belki yeni ekleye bilirim

Hayır bu ot değil. gövdesi ve dalları daha kalındı. o zaman demekki tarhun. Çok teşekkür ederim.

Öncelikle hepinize merhaba.
Aslen GİRİTLİ olduğumuz için ot kültürümüz çok fazla.Hatta annem ve teyzemin gittiğimiz her piknikte ellerinde bağ makası ve poşetleriyle ot yolma sorunsalını ancak yaşamak gerekir:D

Karadenizli ve genellikle et kökenli beslenen bir ailede gelin olduğum için UTANMASANIZ BAHÇEDEKİ ÇİMLERİ DE YİYECEKSİNİZ şeklinde komik yaklaşımları bile olmuştu vaktinde:dilli:
Neyse uzatmadan....

Arapsaçı,hardal,radika,şevket-i bostan,börülce ve deniz börülcesi,kenger,labada,eşek helvası,sinavri,kapırcak vs....

İstanbul'da fazlaca bulmadığım için annem tarafından taze taze toplanır,ayıklanır,yıkanır,buzdolabı poşetlerine konup kargoyla bana yollanır;) Pişirmesi ve afiyetle yemesi benden!

Ne kadar güzel. Bende ise sıfır ot kültürü. Bir yerlerde denk gelirse ve hiç yemediğim bir şeyse çok garip ama heyecanlanıyorum.

Kuzukulağı Metro'da paketlenmiş olarak satılıyor, talep var ki üretim başlamış!
Hodan'ın en iyi bilindiği ve en çok tüketildiği yer Kastamonu'dur, yerel adı ıspıt'tır, genelde çiçekli filizleri yumurta ve soğanla kavrulurak tüketilir, mısır unu ve kuru nane ile iç hazırlanarak yapraklarından dolma yapılır ve üzerine yoğurt dökülerek yenir, çok basit bir yemek gibi görünse de inanılmaz lezzetlidir. Hodan, Şile, Ağva, ve Kandıra bölgesinde de çok iyi biliniyor, bu bölgelerde Kastamonu'dan farklı olarak, çiçek açmadan bir iki ay önce, köküyle birlikte sökülerek pazara getirilmeye başlanıyor. Yanlız bu hali oldukça topraklı, ayıklaması ve yıkaması çok zahmetli, tadıda biraz toprağımsı. Bu bölgedeki yaşlıların hepsi hodan için aynı şeyi söylüyor, vucutta biriken toksinleri atmak için, senede en az bir kere yemeli!
Girit'e hiç gitmedim ama gittiğim yerler içerisinde yabani otlar açısından en zengin pazar yerleri, İzmir, Balıkesir ve Çanakkale üçgeni ( Özellikle Tire ve Edremit ), Lakin Edremit pazarı çok büyük, köylüler sağa sola, kenar sokaklara parça parça tıkıştırılmış, diğer pazarcıları geçip köylü pazarına ulaşmak bana sıkıntı verdi. Bu yüzden, mesela Çanakkale Ayvacık pazarı, bence çok daha otantik ve keyifli, bütün köylüler bir yokuş boyunca dizilmiş, sıra sıra tazecik ve incecik börülceler, hayatınızda hiç görmediğiniz çeşit patlıcanlar ve taze fasulyeler ( Ben bile ilk gördüğümde saşırdım! ), ve envai çeşit otlar...

Sevgili arkadaşlar..
Bir hekim olarak hiç rastgelmedim ama kazayağı toplarken, yanlış ot toplayıpta yedikten sonra zehirlenenlere dair anlatımlar işittim. Kazayağına benzeyen ama tüketilmesi sakıncalı olan bir ot var mı?

Hüseyin Bey. Bahsettiğiniz gibi Kazayağı'na benzeyen zehirli bir ot olduğunu bende duydum. Fakat bu sitede Kazayağı diye değişik ot resimleri yayınlandı. Kısmet olursa bir gün, benim köyüm de yetişen Kazayağını siteye yükleyeceğim.

Sn. Hüseyin Suat Duman Beyefendi,
Bu olayın en somut örneğini ben yaşadım, yenen yabani bitkilerle ilgili acemi bir araştırmacı sıfatıyla doğaya analize çıkan ve hatta toplayıp pişiren bir doğadelisi olarak, geçtiğimiz pazar günü kazayağı diye topladığım baldıranotlarını neredeyse pişiriyordum.. Komşuma danışmasaydım nolucaktı halimiz bilmem..::p

Ayrıca geçtiğimiz ay Kastro ormanlarından topladığım ıspıtın yumurtalısı nefisti, en azından senede bir kez şifa niyetine yemiş oldum.. :cool:

Saygılar..

Sevgili deryaözen arkadaşımız sayesinde yenen yabani otları tanıyoruz ya, sağolsun.. Kazayağının yanısıra hani şu dikenlerin iç kısmı yeniyormuş ta, şifası çokmuş diyorlar ya, o konuda bilginiz var mı? Koskocaman eşekdikeni diyorlarmış ona?
Sevgilerimle deryaözen..:cool:

O dikenide resimleye bilirim inşallah. Evet bilgim var. Lezzeti de hiç de yabana atılır türden değil.

Sevgili Billur Korkmaz...
Oldukça fazla kazayağı tüketen ve kuzineli sobada nefis kazayağı böreği yapan biri olarak diyorum ki..
Bilenler asla karıştırmazsa da iyi bilmeyen biri, baldıranı ( Conicum Maculatum, Ağuotu ) rahatlıkla kazayağı ile karıştırabilir, özellikle de yeni filizlenmiş olanları! Batıl inanışa göre baldıran, cadıların en sevdiği bitkilerden birisidir, Rus ve Alman folklorunda Şeytan'ın bitkisidir! Meşhur Yunan düşünür Sokrates, zamanın yönetimi tarafından baldıran özü içerek ölüme mahkum edilmiş ve baldıran zehirlenmesi sebebiyle ölmüştür! Altı gram baldıran özü, bir insanı rahatlıkla öldürebilir!

Evet dikenler yeniliyor. Arkadaşımı ziyaret ettiğimde annesi toplarken göstermişti bana. Yapraklarının kenarlarını temizleyip, ortalarını küçük parçalara ayırdıktan sonra yağ ve salça ile kavurup bir güzel yemekteler ;) . İyi ki fotoğraflarını çekmişim. Bir de buralarda bu ota "eğşi otu" demekteler.
Eklenti 10594

Bu o dikenler...

Eklenti 10595

Buda temizlenmiş hali

Yaprak üstlerinde diken kalmıyor mu?
Tadı güzel mi bari?
Doğrusunu istersen hiç cazip görünmüyor.

Aman Allahım!.. Ben topladıktan sonra şöyle bir tadına da baktım da, zehir gibiydi, hatta pişirirsem geçer belki dedim di.. Sonra komşum müdahele etti de ölümden döndüm.. Epey ciddi bir vakıa atlatmışım meğer.. Sanırım artık karıştırmam..
Sağolasınız aydınlattığınız için Sn. Hüseyin Suat Bey.:)

Sevgili Sebo_17 kardeşim,
Ben bu dikenleri yol kenarlarında gördüm ama bu kadar ufak değildi, kalın ve uzun.. Sanırım onlarda işe yarar fazla azman olsalarda..:)
Nasıl ayıklanacağı konusundaki resim beni ziyadesiyle memnun etti inanın.. Size çok teşekkür ederim öğretici bilgileriniz ve resimleriniz için..
Sevgilerimle..

Billur hanım yanlış bilmiyorsam eğer onlar çok kart oluyorlar. Tazeleri kullanılıyor sanırım. Asıl ben teşekkür ederim yararlı bir şeyler yaptıysam....

Sevgili adabayrakoğlu ben orada acele ile temizlettirdim, nasıl temizlendiğini basit bir şekilde açıklamak için. İyice temizleniyor bu yüzden diken kalmıyor. İyice de yıkanıyor. Ben yemedim ama tadının çok güzel olduğunu söylediler...

Kesinlikle katılıyorum, cidden yenmez gibi geldi.

İlk başta ben de çok şaşırmıştım. Ama önyargılı olmamak lazım tadı çok güzelmiş ve çok tüketilirmiş.

O zaman kesinlikle bulup bulup denemek lazım. Ama nasıl?

Eh orasıda artık size kalmış :). İnanın yol kenarlarına, kırlara falan bakarsanız bulabilirsiniz.

Fotoğrafın çıktısını alıyorum. Eğer rastlarsam sizede haber veririm .

Saygılar.

O halde daha çıtır çıtır olanlarını gözleriz yol kenarlarında.. Özellikle de İstanbul Tekirdağ otoyolu kenarında bol miktarda gördüm..
Sevgiler sevgili sebo.. :)

Afiyet olsun şimdiden :)

Yemlikten bahsedilmiş miydi?
Sivas'ta bilinen ve ekmekle çiğ yenen bir ot.

Yemlik den bahsedildi. Geçen hafta bizim köyde, Hıdırellez etkinliklerinde DarkYES arkadaşımız resmini çekti. Resimler bu hafta içinde bana ulaşacak, o zaman resimlerini de yüklerim.

Google da aradım bulamadım şeklini, o bitkiden Marmara'da yetişir mi acep?
Fotoları bekliyorum Sevgili deryaözen..
Sevgilerimle...

Ayşe teyzenin elinde ki, Daha yeni büyümeye başlamış bir Tarhun.

Ayşe teyzenin elindeki tarhun büyüyünce de fotosunu istiyoruz sevgili deryaözen..:)

Sağolasın Sebo oğlum, çok yaşa sen. :)

Sevgili, Billur Korkmaz, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Ben, Ebemgümeci'nin , küçük düğmelere benzeyen tanelerini yiyorum, tabi çiğ olarak. Onların da bir faydası varmı acaba

Elbette sevgili deryaözen, bitkilerle ilgili bilimsel manada akademik kariyerim olmasa da, yaptığım detaylı araştırmalar sonucunda incelediğim ve done topladığım şifalı bitkiler içersinde en çok ebegümeci bana faydalı geldi sanki..
Özellikle de sapı, kökü, yaprağı, çiçeği ve çiçek döküldükten sonraki sözünü ettiğiniz düğmesi, herşeyiyle şifa kaynağı..

Forumlarda izlediğim kadarıyla sizin otobur oluşunuzu büyük bir hayranlıkla izliyorum, keza midem sağlıklı olmadığı için çiğ sebze meyve tüketemedim epeydir; yeni yeni aşmaya çalışıyorum.. Şifalı otlara olan ilgim de bu sebeble çok fazla..

Ot yemeye devam deryaözen kardeşim::D

Meyan kökünün de mideye iyi geldiğini ben kendim tecrübe ettim.

Üniversite yıllarımda midemde ülser başlangıcı teşhisi ile ilaç almaya başladım.

Annem köyden bir kök getirtti. Topraklı ve kötü kokulu olduğunu hatırlıyorum. Kaynattı bana sabahları zorla içirdi.

Bir kaç defa içtiğimi hatırlıyorum -çok uzun süre kullanmadım- ama o tedaviden sonra mide rahatsızlığım tamamen geçti.:)

Ya da annem çok inandığı için iyileştim. Tam bilemiyorum.;)

Sizlerle paylaşmak istedim.

Paylaşım için teşekkür ederiz sevgili zenfree. Ot deyip, üzerine basıp geçtiğimiz canlıların ne kadar yararlı olduklarını bir kere daha gördük.....

Evet Sevgili Sebo çok haklısın.

Yıldız Parkında özellikle son yıllarda bayanlar gruplar halinde ot toplamaya geliyorlar. Hem spor yapmış oluyorlar hem de sağlık topluyorlar.

Yakın olan arkadaşlar varsa tavsiye edebilirim. Otları tam tanımasalar bile bir yardım eden bulunur.:)

Ama hafta arası tabi. Hafta sonu çok kalabalık oluyor.

İstanbuldaki arkadaşlara önerebilirim.

Bilmukabele..:)

Billur Hanım değerli bilgiler için teşekkürler. Keyifle sizi takip ediyorum.

Ama ot toplamaya gelince cesaretim yok. Yanlış toplarım diye. Bir gün bir ot toplama gezisi yapsak ne dersiniz?