agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Kaktüs ve Sukulentler > Üyelerin Kaktüs ve Sukulentleri
(https)




Beğeni Düzeni4Beğeniler

Sadece okunabilir konu
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 24-10-2009, 10:08   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 611
Sn kartalpin
Şu yazınızdan çıkartılacak ne çok ders var.Şu mutsuz ve umutsuz günlerimde silkelenmeme yardımcı oldunuz. Sağolun..

cenan Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 24-10-2009, 22:10   #2
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
Bugün moral bozukluğuna sebep olan -güya- iş görüşmesine gittim. Yeni yeni yürümeye çalıştığım topuklu ayakkabıların ayaklarımda açtığı yaralardan daha acıtan yaralar oluştu içimde. Ve moral bozukluğuna yaslanan bir hayal kırıklığı. Allahtan hayaller kırılırken ses çıkarmıyor da, insanların dikkatini çekmedi sessizce ağlamam. Eve geldiğimde konuşmak istemedim kimseyle. Çiçeklerimin yanına gittim. Onlar bana ne olduğunu sormadılar. Ama ben konuşmadan anlattım olanları. Konuşamasalar da bir psikolog bir terapist gibi dinleyebildiler beni. Onlara baktıkça içim açıldı yeşil yeşil. Yeşillendim, canlandım. Onları sularken aslında ruhumu yıkadım. Arınmış şekilde yanlarından ayrılırken, onlar da etrafa saçtığım kırıklıklarımı süpürüyorlardı.

Kaktüslerle özdeşleştirebiliriz evet kendimizi. Sayın Kartalpin çok güzel anlatmış: sulu ortam/ soğuk ortam. Peki dikenlerimiz mi var bizim? Hayır. Dikenlerimiz yok. Dikenlerine rağmen bir bitkiye dokunabiliyoruz biz. Diken gibi sözler söyleyen kişileri affedebiliyoruz biz. Dİkenlerine rağmen sevebiliyoruz bitkileri ve insanları. Bu o demektir. Herkesi olduğu gibi kabul ediyoruz, değiştirmeye çalışmıyoruz. Oldukları gibi, yaratıldıkları gibi seviyoruz. Kaktüslerimizi o eğri büğrü halleriyle beğeniyoruz. Su sevmiyorlar, azami dikkat ediyoruz. Güneşe bayılıyorlar en güzel sarı-turuncu manzaraya boğuyoruz onları. Tutup dekor olsun diye en karanlık odalarımıza hapsetmiyoruz. Evimizin dekorunu çoğu zaman onların rahatı için değiştiriyoruz. Bir bitki için bunları yapan birinin dikenleri nasıl olsun!!!

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 25-10-2009, 12:28   #3
Ağaç Dostu
 
eminetirsi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-05-2009
Şehir: istanbul--giresun
Mesajlar: 119
Eve gelen misafirlere neyse diyodum, fakat kuzenlerimin -ya neden kaktüs, dikeni batıyor, doya doya dokunup ilgilenilmiyor, birde çiçek açacak diye bekliyosun yıllarca... Diyorlardı. İzah etmeye çalıştım aşkımı, sevgimi -manyakmısın kızım sen. dediler. 4.tekilkişi arkadaşımın dediği gibi, dışardaki kırıkları onlardan başka kim süpürüyorki usanmadan. Zaman olup ağladığında gözyaşlarını kim siliyor hemde arkandan gülüp alay etmeden. Birde bazen, insanız dertleşmeye ihtiyacımız var, adını dost dediğimiz insanlara, bugün dediğimizi yarın duyuyoruz başka yerden. Hangi dikenli kaktüs yaymış ortalığa, ona verdiğimimiz sırrımızı ve ya anlattığımız derdimizii. Öyle değilmi ama arkadaşlar... Hangimizin çok sululuğa tahammülü varki, kartalpin arkadaşımızın dediği gibi.... Onlar bize hiç sululuk yapmıyolar hoş bizdende sululuk istemiyolar. Aslında tek talepleri. Bırak beni aydınlık bir yere ben seni gece gündüz dinlerim usanmam, yapabileceğim ne varsa yaparım, belki konuşamam ama, zaten anlaşmak için konuşmak tek şart değilki, sana bakıyorum gülüyorum yetmezmi.....Böyle mükemmel bir dosta sığınmak manyaklıksa eğer ben dünyanın en manyak insanıyım.... Hem onlar varsın anlamasınlar, siz neden kaktüs ama sorusunun cevabını iyi biliyorsunuz arkadaşlar. Birde şu çiçek meselesi var. Onun açmasını beklemek içimizdeki sabırdan başka birşey beğil aslında... sanki insanlar sabırla birşeyler beklemiyorlar ha bugün ha yarın diye. Zaman oluyor hemen, zaman oluyor yıllarca bekliryosunda olmuyor bazı şeyler... Benim için çok önemli dediğim birşeyi tam dokuz yıldır bekliyorum, hala şafak karanlık...Halbuki üstüne ne kaktüslerim açtı soldu.... Neyse derinlere dalıyorum. İşin aslı şu ki benim kaktüslerim hiç solmuyorlar. Heran açmış duruyorlar. İllaki renginin pembe, kırmızı,tuncu ve ya beyaz olması şart değil. Benim kaktüsüm yeşil açıyor ve hergün her mevsim açık durumdalar...hoşçakalın....

eminetirsi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 26-10-2009, 01:39   #4
Ağaç Dostu
 
selenn's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-04-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 2,696
Galeri: 12
Sayın Kartalpin yazılarınız ve dostlarınızla aramıza dönmeniz beni çok mutlu etti.

Ak sakallı, ak saçlı bilge şu sıralar bizde misafir. Ne yalan söyleyeyim ben de kendisine davetsiz misafir gözüyle bakmaktayım. Doğanın parçası olarak mümkünse başka mekanlar tercih ederse ve zavallı bitkilerimde konaklamayı keserse daha mutlu olacağım zira Hoyamın çaresizce boynunu bükmesine ve yardım talebine ilgisiz kalamıyorum.

İyi ki döndünüz, dostlarınızın güzel hikayelerinin devamını bekliyorum.

Sevgilerimle...

selenn Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 27-10-2009, 19:29   #5
Ağaç Dostu
 
denizkedisi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-06-2009
Şehir: BODRUM
Mesajlar: 319
Galeri: 2
Ne güzel şeyler yazılmış burada

denizkedisi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 27-10-2009, 21:11   #6
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
Tüm kaktüs sevdalılarına merhaba,

Hoşgeldiniz Kartalpin , Terapisti seyredip , terapi olmamak mümkünmü ? Ve daha nice kaktüsü...

Hangi insan GÜNEŞ istemezki !! Kaktüslerimiz gibi . Ve kim tehlikelere karşı korumazki kendini , sevdiklerini.

Değerli dostunuzun yüreğindeki sevgi hiç bitmesin .

Ve sizide hep burada yazarken görmek dileğiyle...
Hikayelerini paylaşan tüm dostlarada sevgiler..

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 28-10-2009, 09:58   #7
Ağaç Dostu
 
samarra's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-04-2007
Şehir: sakarya
Mesajlar: 167
ben kaktüs dikenlerine başka bakıyorum kendini korumak için ya da içindeki üzüntülerini sıkıntıları dışarı vuran insanlar gibi hani vardır ya birine sinirlenir ama başka birine patlar onun canını sıkar ya dabir dostunuz vardır sizi asla üzmez sizde onu üzmezsiniz ama o dostunuzun canı sıkıldığında sizinle paylaştığında sevdiğiniz biirinin canının sıkkın olmasına üzülülürsünüz canınız yanar ben bunlara benzetiyorum kaktüslerimin dikenleri genelde batmaz onlara dokunduğumda ama onların canını yanıyorsa sıkıntısını benimle paylaşlaşır o üzüldüğü için benim canım yanar isteyerek yakmak canımı bunlara benzer şeylere benzetirim diken batmasını ya da batmamasını

samarra Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 31-10-2009, 14:24   #8
Ağaç Dostu
 
İrem Erdinç's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 102
Sn. Kartalpin;Kaktüs ve Sukulent'lerinizi gördükçe; bu da çok güzel, bundan da benim olmalı ve sevimli veee tamamen hüsnülüğe dair bir kıskançlık içersine girdiğimi itiraf ediyorum.

Ayrıca sitede yeni ve acemi üye olarak sizi yeni keşfetmenin hoşluğu içersindeyim.

Kallavisinden bir itiraf yapmak istiyorum: Can Baba ve Abla'ya ilişkin Hikaye ve kaktüslerinizi öylesine çok beğendim ki; beğeneceğinden emin olduğum birkaç arkadaşımla e-posta yolu ile paylaştım umarım bu davranışımı hoş görürsünüz. Kusurum var ise affola

İrem Erdinç Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 04-11-2009, 00:59   #9
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
Merhaba,,

Herkes nerede ??

Sevgili samarra , 4. tekil kişi , eminetirsi, M. sema, kartalpin ve tüm kaktüs dostları...

Ne kadar mutlu olmuştuk sayfamız hareketlendi , yeni dostlar tanıyoruz diye...

Lütfen hikayelerinizi bekliyoruz...

sevgiler...

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 04-11-2009, 08:42   #10
Ağaç Dostu
 
Barçman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-10-2009
Şehir: aydın
Mesajlar: 191
Galeri: 3
kartalpin kaktüsleriniz çok güzel maşallah diyelim
Ama onlara yüklediğiniz anlamlar çok daha güzel
Bu site sayesinde bende bir kaktüs koleksiyonuna başladım
Daha çeşitlerim fazla değil ama zaman içinde artacağına eminim
Bana kaktüsleri sevdirdiğiniz için hepinize teşekkürü borç bilirim sevgiler

Barçman Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 04-11-2009, 13:28   #11
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
Sevgideğer Kartalpin, sayenizde neler neler öğreniyoruz. Kaktüslerinizin güzelliğini kıskanmamak elde değil. Sevgiyle sulanan, sizin o romantik enerjinizden nasiplenen bitkiler işte böyle güzelleşmişler. Ne kadar şanslılar size sahip olmaktan. (Tabiii, siz onlara sahipken aslında onlar da size sahipler.)

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 04-11-2009, 22:00   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 379
Sayın Mel-i, Sayın irem Erdinç, Sayın Samarra, Sayın Barçman ve de Sayın 4. Tekil kişi, güzel sözlerinize teşekkürler ama buraya sizin kaktüs/sukulent öykülerinizi beklemekteyim. Yazabileceğinizden de eminim. Özellikle Sayın Samarra iyi başlamıştınız devamını merakla beklemekteyim

kartalpin Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 04-11-2009, 22:14   #13
Ağaç Dostu
 
samarra's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-04-2007
Şehir: sakarya
Mesajlar: 167
teşekkürler kartalpin 10 günlük yoğun bir eğitim seminerindeyim yazmak için fırsat bulamıyorum seminer sonunda bende paylaşmak için sabırsızlanıyorum ama arada girip sizin hikayelerinizi okuyorum merakla diğerlerinide bekliyorum ellerinize yüreğinize sağlık

samarra Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 10-11-2009, 22:57   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Adana
Mesajlar: 407
"Fahriye Abla" için benden de bir katkı:

Fahriye Abla Dıranas'ın övündüğü şiirlerinden biri değildir. Daha çok emek verdiği,üstünde üç yıl gibi uzun bir süre çalıştığı şiirlerin önüne geçmesinden, bunca ünlü olmasından dolayı öfkelenirmiş.

MEB için yazdığım senaryoda kullandığım bir alıntıyı sizlerle paylaşmak isterim.Fethi Naci’nin Eleştiri Günlüğü’nden aldım bu yazıyı. Yazar İzmir’de bir kitap fuarındaki izlenimlerini anlatır yazısında. Aklına takılan bir düşünceyi okuruyla paylaşır: "Ahmet Muhip Dıranas Fahriye Abla’yı neden bir Erzincanlıyla evlendirmiştir?"

“Kitap Fuarından çıkıyoruz. Büyük Yamanlar’a ve Karagöl’e doğru yola çıkıyoruz. Birden Fahriye Abla’nın iki dizesi takılıyor dilime:
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya,
En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya.

Niçin “Erzincanlıya” varmış Fahriye Abla? Nedeni açık: “Delikanlı” sözcüğüne kafiye bulmak zorunluluğu! Başka kime varabilirdi Fahriye Abla? O şiirin yazıldığı yıllarda Adıyaman diye bir il olmadığına göre ancak bir Vanlıya! Vanlının başına iki heceli bir sıfat bulunca 13 hece tamamlanıyor: Yaşlı Vanlı, zengin Vanlı, sarhoş Vanlı...

Ahmet Muhip Dıranas, sıfatlarla uğraşmamak için Fahriye Abla’yı Erzincanlıya vermiş. Böylece edebiyatımızda ilk kez bir kadın, kafiye yüzünden, bir Erzincanlıyla evlenmek zorunda kalıyor.”

tiya Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 11-11-2009, 13:38   #15
Ağaç Dostu
 
İrem Erdinç's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 102
Deneme

İLK KAKTÜS
İrem’in kaktüs sevgisi, Türk kahvesine olan sevgisi gibi babaannesinden geçmiştir. 10 – 12 yaşları arasındayken ilk kaktüsünü babaannesinden aldı. İlk kaktüsünün ilk yavrusunu annesinin dedesine ait Türk kahvesi fincanına ekti. İlk kaktüs, ilk kaktüsten ilk yavru devamını da getirdi; İlk kaktüsü çok anaçtı onun diğer yavrularını fincanlar, kupalar, minik ve sevimli görünen her şeye ekmeye başladı. Sonra ne ve nasıl olduğunu hala bilmiyor ilk önce büyükbabanın fincanına ektiği ilk yavru kaktüsü öldü, sonra onu diğerleri takip etti. “Bakamadım, beceremedim” dedi ve kendine küsüp, kaktüs ev işletme macerasını sona erdirdi. Anaç kaktüs ile ilişkisine mesafe koydu, uzaktan sevmeye devam etti. İrem lakabını KAKTÜS ÖLDÜREN koydu.
TÜYLÜ HIYAR
Yıllar geçti, büyüdü İrem. Hangi çiçeği seversin sorusuna KAKTÜS derdi. Bir arkadaşı da ona kaktüs hediye etti. İrem görür görmez adına Tüylü Hıyar dedi, sonra Tüylü kaldı adı. Tüylü büyüdü, yanından 2 yavru verdi, boyları 1 metreyi geçti. İrem güzelliklerini anlata anlata bitirmezdi. 11 yıl boyunca beraber oldular sonra KAKTÜS ÖLDÜREN İREM yeni bir film çekmek istermiş gibi o güzeller güzeli Tüylüleri öldürdü :'( Ağladı, hem de çok ağladı, hala daha Tüylüleri düşündüğünde burnu sızlar, gözleri dolar. (Bu kaktüsümün yeri hala doldurulamaz)
ÇİÇEK AÇANLA TANIŞMA
İrem zavallısı kaktüsleri sever, ama hiç çiçek açtığını ne görmüş ne de duymuştu: D evimizde de öyle sakin sakin yaşamını sürdüren kaynana topuzu (adını bu sitede öğrendim), “şu zavallıları sevindireyim” dedi galiba vee çiçek açtı. Allah’ım o gün ne kadar mutlu bir gündü. Çiçeğin uçuk pembe rengine, asalet ve zarafet yüklü görüntüye hayran kaldı. (Ne kadar çok fotoğrafını çektiğimizin sayısını bilmiyorum, öylesine çok yani, Görmemişin oğlu misali Ama İrem Kaktüs öldüren olduğu için Çiçek Açanın yavrularını alıp, yeni yerlere ekip, yeni çok güzel çiçekler açan kaktüsleri olsun hevesine gelmedi.
SON MACERA
Aradan yıllar geçer (filmlerdeki gibi bir yazı yerleştirilir ) Babaannesi Ankara dışına çıktı, kaktüsleri ile ilgilenme görevi İrem’e verildi. Onlarla konuştu, okşadı, sevgisini, hayranlığını onlara doluca verdi. Babaannesi döndüğünde “kaktüslerini tanıyamadığını ve hepsinin çok daha güzelleştiğini” söyledi. Öylesine mutlu oldu ki; gayet güzel bakmış, güzelleştirmiş, öldürmemişti… Ohh durumundaydı yani

İrem aldığı gaz ile kaktüs ev işletme macerasına yeniden başlar. Yine ilk kaktüsü babaannesinden gelir. Sonra o ilke yeni yeni farklı arkadaşlar eklendi. Saymayı uğursuzluk (batıl inanç işte) saydığından kaç tane kaktüsü olduğunu bilmiyor. Biz hepimiz mutlu bir aileyiz. Aileye son eklenen Leyla ile Mecnun huzurunuzda Önce bir hikaye;

Leyla’nın dileği
Mecnun bir fırsatını buldu, Leyla ile baş başa kaldı. Leyla da ondan bir dilekte bulundu.
“Ey aşık! Neyin varsa getir!...”
“A ay yüzlü!... Senin aşkınla ne suyum kaldı, ne kuyum. Ne ciğerimde azıcık kan, ne geceleri gözümde uyku. Aşkın aklımı yağmaladıktan sonra her şeyim birer birer gitti. Şimdi sahip olduğum tek şey yaralı bir kuşa dönmüş canım. Senden bir emir bekliyorum. Ver dersen hemencik vereyim”
Leyla güldü bu sohbete. Sonra sitem etti.
“A yiğit!... Ben senden bunu ne vakit istersem alırım, başka neyin var?”
Bu söz üzerine Mecnun biraz düşündü, bakındı, arandı. Sonra birden hatırlamış gibi partal giysilerinin eprimiş yakasından çıkardığı bir iğneyi Leyla’ya sundu:
“Vallahi varlık aleminde malik olduğum tek şey işte bu. Bundan başka hiçbir nesneye sahip değilim. Bunu taşımamın sebebi ise yine sensin, a gönlümü alan! Çölde, ovada, dağda, kırda senin hayalini izlerken çok düşüyorum; dikenler ayağıma batıyor. Bu iğne onları ayağımdan çıkartmak için.”
“İşte ben tam da onu arıyordum. Aşkta gerçek isen, bu iğne sana nasıl layık oluyor, a perişan aşık! Bencileyin bir güzelin peşindeyken ayağına diken batsa o dikeni çıkarmak doğru olur mu? Eğer o dikeni çıkarırsan seninkine vefa derler mi? Sevgili yolunda ayağına diken batan aşık, onu elbisesine takılmış bir gül görmeli değil midir? Gül dikeni; bir gül elde etmek için her yıl dikenlere sabrediyor da sen gülfidanından da aşağı mısın ki ayağındaki bir dikene sabredemiyor, onu iğneyle çıkarıyorsun? Leyla’nın aşkıyla ayağına batan diken, onun başkalarına armağan edeceği yüzlerce gül demetinden daha değerli değil mi yoksa?”
Diyor, İskender Pala’nın Katre-i Matem kitabından bir alıntı ile sonlandırıyorum.

Name:  DSCN2434.jpg
Views: 1036
Size:  31.9 KB

Name:  DSCN2435.jpg
Views: 1012
Size:  46.7 KB

İrem Erdinç Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 11-11-2009, 23:46   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-04-2008
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 100
Sn. İrem Erdinç hikayeniz çok güzeldi, paylaşım için teşekkürler.

zeynepdincer.k Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 12-11-2009, 10:10   #17
Ağaç Dostu
 
İrem Erdinç's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 102
Angry Teşekkürler

Sn. Kartalpin ve Zeynepdincer. k teşekkür ederim.

Sn. Kartalpin'in hikayelerinin yanında benim hikayemin esamesi okunmaz da, çabaladım işte!

İrem Erdinç Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 12-11-2009, 19:01   #18
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
Tebrikler İREM ERDİNÇ...
Gerçekten çok güzel bir hikaye olmuş .
Leyla ve Mecnun'un Gerçek Aşklarının uzun yıllar sağlıkla sürmesini dilerim...

Sevgiler..

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 13-11-2009, 09:31   #19
Ağaç Dostu
 
İrem Erdinç's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 102
Teşekkürler

Sn. Mel-i; güzel ve gönlümü hoş eden sözleriniz için çok teşekkür ederim.

Leyla ile Mecnun için de dileğinize AMİİİN diyorum.

İnşallah hiç bir kaktüsümüz ölmez, çiçekleri üzerinde kurumaz

Sevgilerimle...

İrem Erdinç Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 13-11-2009, 09:59   #20
Ağaç Dostu
 
Barçman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-10-2009
Şehir: aydın
Mesajlar: 191
Galeri: 3
Bu konu en sevdiğim , ve elimden geldiğince takip etmeğe çalıştığım konulardan biri.
Sn Kartalpin kaktüslerinize yüklediğiniz özel anlamlar hem çok hoşuma gidiyor hemde yüreğimi sızlatıyor.
Ne yazık ki ben kaktüslerimi isimlendiremiyorum. Çünkü bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor. İki evladım ve torunum yurt dışında yaşıyorlar Ve ben onları uzun zamandır görmüyorum
Biliyorum kaktüslerimi isimlendirirsem, onlara kaybettiklerimin ve hasret çektiklerimin isimlerini vereceğim. Ve bu benim içimin dahada fazla yanmasına sebep olacak
Ama sizin kaktüslerinizin öykülerini büyük bir merakla bekliyorum
Yüreğinize sağlık.

Barçman Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 29-11-2009, 16:44   #21
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
TEŞEKKÜRLER KARTALPİN ...
Sayenizde buradan aldığım nefesimde bile hissetiğim , ilklerimi yaşadığım güzel insana sevgilerimi sunuyorum..
İyiki varsın...

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 30-11-2009, 18:57   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 379
Bu muhteşem ortamları bize hazırlayan ve her seferinde dağınık sayfa düzenimi toparlayan Sevgili Malina;

Onur verdiniz ve beni çok mutlu ettiniz..

kartalpin Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 01-12-2009, 16:12   #23
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
Bir adam gördüm düşümde. Uzundu boyu, saçları uzundu. Güçlü kuvvetli kolları vardı. Bedeni iri, ruhu incecikti. Belliydi derin bakışlarından, ellerinin zarifliğinden belliydi, kelimelerinden... Benden yaşlıydı. Kargaşa vardı sokakta. Bir çatışma. Beni almaya gelmişti. “Hadi gidelim” dedi. “Şimdi!” Tereddüt ettim. Ya ailem? Ne derlerdi? Çok düşünemedim ama. O anında rüyamın, tek istediğim; o kavgadan kaçmaktı.

İki anlaşamayan grup neden başladığını bilmeden belki de, birbirlerini yaralıyorlardı. Başka birileri onları ayırmaya çalışıyordu. Ama ayrılmak ya da anlaşmak değildi istekleri. Anlaşamıyorlardı, çünkü kimse haksızlığını kabul etmiyordu. Taşlar atıyorlardı, birbirlerinin üstlerine, sopalarla yürüyorlardı. Birileri yaralanıp yere düşüyordu. Kan revan içinde kalıyordu yüzleri gözleri. Bir arabaya bindirdi beni acele etmemi isteyerek. Güzel, siyah, yüksek bir araba. Gidiyordum ama arkama bakıyordum. Sokaktaki kavgaya. İşte dedim gördün mü ne olduğunu? İki gruptan da olmayan biri, kızıştırıp ortalığı gitti. Kimse görmedi! Ne onların adamıydı ne ötekilerin… İki gruptan da olmayan biri! “Üzme artık kendini. Bak gidiyoruz. Geçecek hepsi” dedi. Beni sevdiğini hissediyordum. Ama ben onu seviyor muydum? Hislerimi sorgulamaktan kaçıyordum. Bir başka adam girdi düşüme tanımadığım, “yapma” dedi. “Bu saçma bir evlilik!” Seni ilgilendirmez bu benim hayatım. Ve benim kararım. Hiçbir şey söylemesine fırsat vermeyerek kurmuştum cümlelerimi alelacele. Başı öne eğik çıktı hüzünle. “Yanlış yapıyorsun, ama öyle kararlısın ki bunu sürdürmekte” der gibiydi bedeni. Derken uyandım. Sabah olmuştu.

Name:  012.JPG
Views: 890
Size:  62.4 KB

Bu kaktüsümün adı da “Adam”. Kolları var gibi. Evdekiler de bu ismini benimsediler. Adam’ın büyüdü, Adam’ın susamıştır? Cümleleriyle belli ediyorlar. Baksanıza fotoğrafına, şu haliyle sanki korumacı bir tavır sergiliyor. Meçhul bir tehlikeye karşı öne atılmış da durdurmak ister gibi kollarını kaldırmış. Dimdik, korkusuz… Rüyamdaki ilk adama benziyor…

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 01-12-2009, 16:45   #24
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
Sevgideğer Kartalpin'in "Sefer" ve "My Favorite Things" kaktüslerini bize tanıttığı yazılar beni öylesine etkiledi ki. Bunlara nasıl teşekkür etmeliydi?

Sayın Kartalpin'in bizden istediği yegane şey, bu sayfalarda onu yalnız bırakmamamız. Kendi dostlarımızın/kaktüslerimizin öyküleriyle ona eşlik etmemizdi. Ben de bu şekilde bir teşekkür etmek istedim.

Hepimiz kaktüslerinizin öykülerini anlatan yazıları ve size yeni yazılar yazdıracak kaktüsleri -ruh açlığıyla- bekliyoruz. Öncelerde yazılarınızla birlikte muhteşem güzellikteki kaktüslerinizi tanımak tarifsiz bir zevkti, dürüst olmak gerekirse "çağlayan" yazılarınız artık onların önüne geçiyor. Bir gün 365. kaktüsünüzü bize tanıtıp "sevgili dostlar, size tanıtacağım dostlarım bu kadardı" derseniz; ne kadar az kaktüsünüz varmış diye üzüntüden kahrolurum.

Bütün seferlerinizden yeni "Sefer"lerle dönmeniz dileğiyle Kaktüsleriniz bol olsun...

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-12-2009, 03:05   #25
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
4. Tekil Kişi , Adamınız aldığı sevgiden çokk memnun gözüküyor )

Hikayeniz çok güzeldi. Mutluluk dileklerim ile...

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-12-2009, 03:18   #26
Ağaç Dostu
 
mel-i's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 145
Galeri: 1
Yitirmiş olduğumuz değerli büyüklerimizi böyle sevgiyle hatırlamak , onları çoçuklarımıza böyle küçük anılarımız ile anlatmak biliyorum ki onları çok mutlu ediyordur.
Mekanları cennet olsun ...

Kartalpin ne mutlu size ki , sizin yazılarınız ateş olup gitmeyecek . Ve her hikayenizde kendimizden birşeyler bulup , onları beynimize kazıyoruz. Bazen kaydediyoruz , bazen arkadaşımıza öneriyoruz.

İyiki varsınız ve iyiki bu mükemmel hikayelerinizi bizimle paylaşıyorsunuz.

Kendi adıma yorum yazmadan geçemiyorum. Teşekkürlerimi sunuyorum.

mel-i Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 10-12-2009, 16:11   #27
Ağaç Dostu
 
denizkedisi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-06-2009
Şehir: BODRUM
Mesajlar: 319
Galeri: 2
Başka hiçbir çiçek almayacağım bundan sonra,sözü döküldü dudaklarımdan bu sayfayı okurken.Kaktüs ve sukulentler harika varlıklar...Özellikle Hüsn ü Aşk ve Kartalpin.

denizkedisi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 10-12-2009, 16:15   #28
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 10-12-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 2
çok güzel

gizliperi Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 10-12-2009, 20:41   #29
Ağaç Dostu
 
aygün's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
Sayın Kartalpin,
Öykünüzü öğrencilerime zevkle okudum. Doğrusu bunu yaparken bir nevi çocukluğuma döndüm. Öğrencilerimden biri, kaktüsü çevreleyen taşları babanızla birlikte etleri pişirdiğiniz ocağın etrafındaki taşlara benzetmiş olabileceğinizi söyleyince çok duygulandım. Nurlar içinde yatsın.
Yüreğinize sağlık.

aygün Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 11-12-2009, 23:51   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,331
Galeri: 3
Sayın kartalpin,

Hem resimler hem de yazılarınız harika... Varolun.


Düzenleyen hosseda : 14-06-2010 saat 19:50
hosseda Çevrimdışı   Başa Dön
Sadece okunabilir konu

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:22.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025