![]() |
Biraz önce Sayın Muda aradı ve Sayın Sûz-i Dilârâ'nın sayfasındaki Pembe Sümbülteberi gördün mü dedi. Bilgisayarı nasıl açtığımı bilmiyorum:D
Maşallah ne kadar güzel açmış, sizde ne kadar iyi yetiştirmişsiniz... Bence sümbülteber bir nazar boncuğunu hak ediyor, tabi ki sizde bütün övgüleri;) BİLMEYENLER İÇİN: 2 sene önce türkiye de pek bilinmeyen pembe sümbülteberi, yaygınlaştırmak adına 12 kişiye gönderdim. İlk açtıran Sayın Sûz-i Dilârâ oldu. |
Tebrikler sevgili Sûz-i Dilârâ pembe sümbülteberi açtırmayı başardın maşallah!.. Ve de gerçekten çok da güzelmiş pembesinin rengi...
:( Ben yaşatmayı bile başaramadım... |
Alıntı:
Sayın Muda'ya da teşekkür ederim, bu arada aklımdasınız sayın Muda, köye gittiğimde sizin için ters lale bakındım ama bulamadım, nasip olursa lalelerin açma zamanı yine gideceğiz. Sizin için birkaç soğan temin etmeye çalışacağım. Lalelerimiz Afyon'umuzu da şenlendirsin. ;) |
Alıntı:
Kurusun, soğanları sökünce sana da gönderi yaparım. Hepimize yeter. :D |
Alıntı:
|
4 Eklenti(ler)
Laf sümbülteberden açılmışken buradan devam edelim istedim.
Havalar serinledikten sonra sümbülteber saksısında son bir çiçek sapı daha gelişti. Bundaki tomurcuklar serin havanın etkisiyle kurumadan bir güzel açıyorlardı. Akşamları da çiçek sayısına paralel müthiş bir koku balkonu sarıyordu. Bu çiçeği de geçsin artık suyunu keseyim uyutayım diyordum ki çiçek ağırlığını taşıyamayan sap kırılmış. Bana da kesip bardağa koymak kaldı. Mutfak ve tüm koridor akşam sanki parfüm sıkılmış gibi mis gibi koktu. Sabah koku kesildi, akşamı iple çekiyorum aynı kokuyu içime çekmek için. ;) Ne büyük mucize, kara topraktan, minicik bir çekirdekten çıkan koca koca bitkilerden böyle güzel kokular salınması. Eklenti 632698 Eklenti 632699 Eklenti 632700 Yalınkat ve pembe sümbülteberler. Yalınkat aynı saksıda ikinci tomurcuk sapını sürüyor. Eklenti 632701 |
2 Eklenti(ler)
Bu arada A101'den lâle soğanları aldım onları da diktim. Dikim fotoları burada.
Karaburun nergislerini bir ay oluyor, dikmiştim. Çıkmaya başlamışlar. Kenarlardan yavrularıyla beraber geliyorlar. hocam100'den geçen sene 3 tane almıştım. İki tane de yavruladı toplamda 5 nergisim oldu. Sonra eşimin okulunun bahçesinde karaburunları görünce hizmetli amcadan istedim. 20 tane de o verdi (ben bu kadar dememiştim, ama o kadar çoğalmışlar ki seyrelsinler diye bol bol verdi.) Ben de amcaya hediye olarak bol miktarda sümbül soğanı verdim. Karşılıklı gönüllerimiz hoş oldu. :D Eklenti 632702 Bu saksıda amcanın verdikleri, henüz iki tanesi sürdü. Büyürlerse nergis şenliği olacak, erlicheerler, karaburunlar ve gelecek olanlarla:D Eklenti 632703 |
5 Eklenti(ler)
Sprekelia formosissima (aztek zambağı) soğanlarını söktüm.
Eklenti 633361 Eklenti 633362 Yavrulu soğanı ayırdım. Eklenti 633363 Soğanları yıkayıp temizledim. Eklenti 633372 Mantar ilaçlı suda bekletip gazete kağıdına serdim. Kuruduktan sonra bir saksıya torf doldurup içinde bekleteceğim. Eklenti 633367 |
2 Eklenti(ler)
Bu sene hiç gloksinya fotoğrafı eklememiştim. Sayın alys'ten 3 gloksinya soğanı almıştım ama zamanında yeterince ilgilenemediğim için çiçekler bu saate kaldı. Soğanlardan birini çürüttüm:o
Eklenti 633365 Eklenti 633366 |
1 Eklenti(ler)
Kasım başlarında havalar aniden buz kesince hoyalarımı da içeri aldım.
Eklenti 633371 |
2 Eklenti(ler)
Yine gloksinya :)) Bir sürü tomurcuk var, ben şimdi bunları nasıl uyutacağım:D
Eklenti 633886 Karaburunlar ... Eklenti 633887 Bugün baktım soğanlı saksılarımdan birinde mini minnacık bir kardelen başı... ;) Kardelenler de geliyor.;) |
1 Eklenti(ler)
Bunlar da sanırım muscari golden fragrance'lar... Geçen yıl şeymaçiçekçilikten alınmışlardı.
Eklenti 633888 |
Alıntı:
|
:D Çekmeyi denedim ama görünmüyor:D Yarın, öbür gün inşallah azıcık daha büyüsün:D
|
Merakla bekliyorum öyleyse :D
|
Suzi'ciğim, her bitkiden bir tane olsun diye diye her tarafı dolduruyoruz, yakında bize oturacak yer kalmayacak :)
Maşallah diyorum hepsine de çok güzel bakmışsın, hoyalar özellikle, çok sağlıklı görünüyorlar, bol çiçeklerini koklarsın inşallah. Sümbülteberine bayıldım, ne kadar naif bir bitkiymiş, ben hiç yetiştirmedim. Gloksinyaları nasıl uyutacağını Cengiz(Cengizildas) beye sormalısın, geçen sene iki tanesini uyutmayı başardı, uyandırmayı da :) |
4 Eklenti(ler)
Adalet ablacığım, naif sümbülteber soğanlarından sana rezerve yapabilirim istersen madem beğendin:D
Gloksinyaları uyutup uyandırma konusunda sıkıntım yok da çiçekleri çok güzel olunca uyutmak istemiyorum o bakımdan :D Şimdi gelelim bohça, sandık açmaya, karıştırmaya bayılanlara. Tabii bohça ağaçlar.net'e uygun bir bohça. Soğanlı bitki bohçası, yani kargo:D Sayın alys'ten aldığım soğanlılarım birkaç gün önce elime ulaştılar. Siparişim cömert hediyelerle geldi. Çoktan dikildiler ama fotoğraflar bugüne kaldı. Sayın alys'e karşılığını fazlasıyla hak eden sağlıklı soğanları ve hediyeleri için teşekkürler. Not: Sayın alys'in gönderdiği hediye nergisler birer ikişer çıksa da paketlerinden öyle iri yavruları vardı ki ayırınca; 1 nergis 2, 2 nergis 3, 4 oldu. Onları da dikince koca bir saksı dolusu nergisim oldu. Saydım 6 çeşit nergis gelmiş. Hiç bu kadar nergis çeşidim olmamıştı. Erlicheerle karaburuna talim ediyordum:D Tekrar teşekkürler sayın alys;) Siparişim genel olarak ters lale (uva vulpis, meleagris, çok beğendiğim michailovskyi, sümbül(farklı renkler), müge(pembe-beyaz), muscari(armeniacum, ambrosiacum, macrocarpum) ve hediye nergisler. ;) Not2: Keşke daha detaylı çekseymişim fotoğrafları :( |
2 Eklenti(ler)
Manolya kozalakları toplamıştım daha önce ve manolya başlığında hikâyelerini yazmıştım. Hemen ektiğim 3 tohumdan biri çürüdü, ikisi çimlendi. Ağaçların çiçek renkleri beyazdı. ;)
|
5 Eklenti(ler)
Balkonumdan birkaç görüntü ekliyorum;)
Önce uyanışlardan başlayalım. Muscari golden frangranceler ve armeniacumlar bir arada dikildi. Eklenti 634708 hocam100 karaburunları bendeki ikinci seneleri. Eklenti 634709 pria erlicheerleri bunların da ikinci senesi. Eklenti 634710 Bunlar da eşimin okulundan verilen karaburunlar. Hani ben bir iki tane istemiştim de amca 20 tane vermişti ya. Sonra ben de mahcup olmamak için ona bol miktarda sümbül hediye etmiştim. Çiçekleri çok sevsek de bizim de bir gururumuz var böyle cömert bir hediyeye mukabele etmezsem olmazdı. Eklenti 634712 Sevgili A_NOMAD'cım hani sorduğun bir kardelencik vardı ya, o görünür oldu, ben de senin için çektim. En soldaki, ilk üç sıra muscari. Bu saksıda geçen yıl köyden getirdiğim ters lâleler, kırmızı lâleler, muscariler ve hocam100'den geçen yıl aldığım kardelenler vardı, inşallah sağ salim çıkar hepsi. Eklenti 634713 |
5 Eklenti(ler)
Şimdi yılbaşıların toplu çekimiyle devam edelim. Burada A_NOMAD yılbaşıları yok, onları köklenme aşamasında soğuk vurur diye içeri aldım.
Eklenti 634714 Bu yıl sayın Kaptanzst'den bir sipariş bir de hediye olarak gelen kafkas güllerimden hediye olan miniğinde bir filiz belirdi, aslında gövdede birkaç sürgün var ama onlar çok küçük olduğundan fotoda görünmüyorlar. Eklenti 634717 İki adet yabanî siklamenimden bir tanesi uyanmıştı şimdi diğeri de uyandı. Eklenti 634718 Eklenti 634719 Bu da tohumdan yetişen miniğim. Yerim seni;) Eklenti 634720 |
5 Eklenti(ler)
SDurul şebboyum güzel gidiyor, dallana budaklana bir ağaç gibi;)
Eklenti 634721 Bu saksıda da yine sümbül, lâle, ters lâle var. Köyden getirdiğim toprağa dikince ve topraktaki tohumlar köyün soğuk havasından Tarsus'a gelince bahar geldi sanıp çimlendiler. Ben de dokunmadım, lâleler ve sümbüller de büyürse doğal ortamındaymış gibi görünürler belki:rolleyes: çayırların arasında gibi:dilli: Eklenti 634724 Biraz da çiçekli kasımpatı ekleyeyim, hani şu bitli kasımpatılarım var ya bu kadar açtılar. Bitlerle başedemedim, bir ara uğur böcekleri geldi ama onlar bile bitiremediler. Ben de bunları köye götürüp halama vereceğim, balkonumu istila etmesinler diye tek tutuyorum. Eklenti 634725 Eklenti 634726 Eklenti 634727 |
2 Eklenti(ler)
Bir de mor kasımpatılar var, ya da bu rengin adı her neyse:rolleyes:
|
Öncelikle yılbaşıların muhteşem görünüyorlar, ellerine sağlık, eminim benden gelen çelikler de seninle çok daha mutlu olacaklar...
Kardelenciğini görmek yüzümde kocaman bir tebessüm oluşturdu, teşekkür ederim. :rolleyes: Otlu saksına ise resmen bayıldım, doğal ortamı alıp saksıya yerleştirmişsin. Benim hanımeli saksısı da gözüme hep mini bahçe gibi görünüyor, oranın yer örtücüsü olan nakkaş sarmaşığı sağ olsun bu efekti çok iyi veriyor. Elbette benimki çakma bir bahçe, sendeki tam manasıyla doğal bahçe olmuş, pek de güzel olmuş. ;) |
Ey insan! diye başlayan cümleleri hep çok sevmişimdir. Bana ve kendi türüme açgözlülüğünü, hak ve sınır tanımazlığını, bozgunculuğunu, kan dökücülüğünü hatırlatan, uyaran cümleler olur bunlar genelde. Ve yol yakınken "dön" yoksa sonu çok kötü olacak.
İnsan açgözlü bir kemirgen. İhtiyaç fazlasına gözünü dikmiş, yiyebileceğinden fazlasını biriktiren bir açgözlü kemirgen. Sadece yolcusu hükmünde olduğu dünyayı üç günlük maskaralıkları, cakaları, fiyakaları için yok eder. Ormanlar ne yok hükmünde yoklar için yok edilir, dağlar, taşlar boynuna takıp takıştıracağı milyonluk incik boncuklarla süslensin diye oyulur, kazılır, patlatılır. Tıka basa yiyip karnı doysun diye hem kendi türünü hem diğer canlıları ezer, kanını döker. Binalar diker, fabrikalar kurar, gölleri kurutur, denizleri, havayı, toprağı kirletir. Sonra da bakar ki aslında kendini yok ediyormuş ince ince. Depresyonlara girer, kanser olur, kalbi güçten düşer, damarları tıkanır, beyni iflas eder, ruhu da bedeni de yavaş yavaş çürür. Elindeki son model telefon, ne marka çanta ve ayakkabıyla mutluyum sanır bir de kendini. Otlu saksımın başında bir anda bunlar geçti aklımdan "Ey insan" dedim kendime, "fıtratına sırtını döner şu binaya kapatırsan kendini işte böyle bir saksı içindeki bir tutam ota tav olur, ondan medet umarsın." Ey insan! beter ol diyecektim tuttum kendimi çünkü: Akşam haberlerinde izledim. Kırklareli Babaeski'de Gökçen isimli bir genç. Turizm Otelcilik'i 3. sınıftan terk etmiş. "O ben değildim sanki" diyor. Her şeye sırtını dönmüş, kendini sokak hayvanlarına adamış. Bir insanın yaşaması için asgari ne lazımsa onlarla yaşıyor, geri kalan hayatı başka canlara adanmış. Yaralı köpekler, kediler onunla hayata dönmüş, gözlerindeki mutluluk, ruhunda yaşadığı huzur ve tatmin hissini az buçuk tanıyorum ben de. O kara kara, sulu sulu, masum masum bakan yardıma muhtaç canlar için dünyanın bütün cazibesine sırtını dönebilmiş bir ulu yürek. Allah senden razı olsun ve bizleri de senin gibi yapsın. Dualarım seninle ve senin gibi nice kardeşlerimle. |
Ey Sûz-i Dilârâ insanı! :D
Doğanın içinde, kendi kendine yeterek yaşamak elinde miydi de kendini hırpalıyorsun? Bunun yerine, tav olabilecek bir tutam otun/bir avuç toprağın olduğu için ve bunların kıymetini bildiğin için, o topraktan yeşeren-çiçeklenenlerle çocukça mutlu olabildiğin için şükret bence. Bu -özellikle günümüzde- öyle büyük bir nimet ki... İnsanlar sırf mutlu olabilmek için ne çılgınca şeyler yapıyorlar, nelerden medet umuyorlar da bir türlü o hisse kavuşamamaları bir yana daha derin depresyonlara sürükleniyorlar. Oysa sen ve senin gibi şanslı azınlıktan olanlar minik bir sürgünle, bir tomurcukla, diri bir yaprakla bile iliklerine kadar mutluluğu yaşıyorlar. İşte o ''sen ve senin gibiler'' sağlam kalan son toprak parçalarının, medeniyetin içinde yaşam savaşı veren hayvanların kurtulma umudu... Ey Sûz-i Dilârâ insanı! Kibirden, açgözlülükten uzak dur ama kendini bu kadar da küçümseme lütfen ;) |
:) Ben biliyorsunuz okumayı sevmiyorum. Ama o kadar güzel 'Ey' deyip başlamış ve yazmışsınız ki duygulandırdınız beni, çok güzel ... Harikasınız!..
|
Elif Şafak'ın Aşk kitabı yayınlanmadan yıllar önce bir ablam vardı. Hitap ederken "cancağızım" derdi, ilk ondan duydum bu kelimeyi çok da sevdim. Sonra Elif Şafak bu hitabı meşhur etti, Mevlânâ ve Şems arasındaki ne olduğu kafa karışıklığı yaratan aşkta.
Kâmuran ablam gibi hitap edeceğim sana cancağızım;) Konu şükürse yalnızca nefes alıyor oluşumuz bile yatıp kalkıp şükretmemiz gereken bir nimet. Ya da dönüp kendimize daha derinden baktığımızda şu ete kemiğe bürünmüş varlığımızın her hücresi. Üzülebiliyor, sevinebiliyor, kıskanabiliyor, korkabiliyor, düşünebiliyor, bakabiliyor, görebiliyor olmamız. Mucizeler yumağıyla sarmalanmışız. Zamanın birinde bir ermişe halktan insanlar gelip, "hadi bize bir keramet göster de sana inanalım" demiş. Ermiş, kalkmış yürümüş. Alın size mucize! Gökten kanatlı melekler mi beklersiniz, ya da donanmış bir sofra mı inecek illa! Bizler, ağaçlar.net insanları bakışımızı ağaca, çiçeğe, tohuma, toprağa, böceğe çevirmişiz de oradaki mucizeleri farketmişiz. Toprak ananın rahmine atılan tohumun, boynu bükük, utangaç, topraktan nazlı nazlı çıkışı bizi kendine aşık etmiş. Aynı topraktan çıkan farklı şekiller, çiçekler, kokulara hayran olmuşuz da vazgeçemiyoruz bir türlü. Saksıların etrafında dönüp duruyoruz. Pervane ile ışık gibi;) Gözünü göğe çeviren de orada kendini mutlu edecek şükre konu mucizeler görür. Gökte asılı kandilleri, devasa büyüklükteki evreni, muhteşem döngüyü, tepemizde binlerce yıldır asılı duran güneşimizi. Hiç de mi usanmaz! Biz şikâyet ederiz o aldırmadan ışığını, sıcağını bize gönderir. Biraz daha aşağıdaki rüzgârı, bulutları, mavi göğü, denizleri... Nereye baksan yüce bir saltanat, bitmek tükenmek bilmez nimetler görürsün. Ama önce kendine bakmalısın ey insan! Ya cancağızım, şükürsüzlükten değil benimkisi yeter mi acep sorgusundan. Evet bir saksı ota talim edip kendimize küçük mutluluklar çıkarıyoruz ama bu bizi sorumluluklarımızdan kurtarır mı:confused: Bizler bizden öncekilerin yaptıklarının sonucuyuz ama bugün yaptıklarımızla gelecek kuşakların sebebi. Yapıyor muyuz üzerimize düşenleri acep biraz daha zorluyor muyuz konforumuzu? Hayır! |
5 Eklenti(ler)
Nergislerde (karaburun) çiçek sapları görünmeye başladı.
Eklenti 635389 Eklenti 635390 Eklenti 635391 Kasımpatıda renk değişimi... Eklenti 635392 Merakla çiçeğini koklamak için beklediğim kafkas gülüm. ;) Eklenti 635393 |
3 Eklenti(ler)
Çiçek açmaya hazırlanan kalonşolar.
|
bu kalanşolardan iki çeşidi vardı bende.aldığımda öylesine güzel oluyorlar ki sonra çiçekleri soluyor vs derken ağaç gibi olmasına rağmen çiçek vermiyorlar.sanırım sizinki biraz hormonlu :) ben sırf bu yüzden elden çıkardım.sanırım karanlık uygulaması felan yapmak gerekiyormuş hatta onu da yaptım ama nafile...
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 22:38. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025