![]() |
1 Eklenti(ler)
Kaktüsler
|
Biz çocukken annemin bir sandığı vardı. Arada bir açardı, merakla başına toplanırdık; içinde ne var diye.
Sizin balkon da annemin sandığı gibi maşallah, çıkar çıkar bitmiyor. Ne kadar güzel çiçekleriniz varmış. Ellerinize sağlık. |
Alıntı:
Korkutma işine gelince bizim buralarda da çok sık yapılır öyle şeyler hatta bizim ıhlamur da cildim bozulacak diye çiçek vermiyordu babannem yanına gidip baltayla sevmişti biraz onu inanırmısınız o sene çiçek açtı nekadar doğru, aslı var mı bu korkutmanın bilmiyorum ama, çivi çakıldığını da biliyorum aynı zamanda :p Bende menekşede denedim büyüdü büyüdü açmadı konuştum olmadı, sevdim olmadı dedim tatlı dilden anlamıyor başladım alttan yapraklarını kırmaya her kırışta eğer açmazsan kökünü kırcam dedim valla bir avuç yaprak kopardım 15 20 güne tomurcuklandı ama tabi bu yaprakları kırdığım için kuvvet toplayıp tomurcuklanmışta olabilir :D Ama ben inanırım öyle şeye hani körü körüne inanmasamda eskilerin tecrübelerine, bildiklerine saygı duyarım kanaat getiririm belki de inandığımızdan başarılı sonuçlanıyor eylemlerimiz :D |
1 Eklenti(ler)
Beyaz karanfil
|
Sevgili Angels Sour benimde annemin sandığından çıkacakları heyecanla beklemişliğim vardır. Nasıl heyecan verici bir şeydir iyi bilirim. Balkonumu sandığa benzetmeniz çok hoşuma gitti. Daha her şey gün yüzüne çıkmadı. :D biraz esrarengiz takılayım.:dilli: ;)
|
Alıntı:
|
Sevgili tömürcek rehabilite merkezi kurmuşsun haberimiz yok. :P hatta bu merkezde açmak istemeyen , yavru oluşturmayan bitkilere cilt bakımı adı altında baskı ve şiddet uyguladığın yetkili birimlerce tespit edilmiş. Bu konuda savunmanızı ne şekilde yapacağınızı merak ediyor ve benim menekşemden litfen uzak durmanızı önemle rica ediyorum.
Bu gün Cymbelina yok ortalıkta bende yerini aratmayayım dedim. Onun yerini asla tutamam ama idare edin işte. :D |
Karanfil hastasımısın ? Sadece karanfile mi hastasın ? :D
Ben bu sözleri bardak menekşe , Afrika menekşesi , peperomya mıydı neydi işte o , ........ ( Bu liste bitmez) içinde duymuştum sanki. Bu beyaz olan kokulu evet. Diğer uzun boylu kırmızı karanfilim kokusuz. Minyatür olan da kokulu. Dert etme karanfil sevdana çare bulunur. ;) listeye eklendi bil. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Bu arada aklıma geldi: Toybox'u biliyorsunuzdur, o ve toto türü yımırtalardan güzel şeyler çıkabiliyor bazen, bazen de uyduruk şeyler çıkıyor. İşte, çok güzel olanları çocuklara veya kendinize;) ayırın. Çok uyduruk olanları da almayacağız, tam ortası olsun kullanılacak şeyler. Dağçiçeğinin saksısındaki tırtıl şeklindeki parça ve mantarlar bana Alice Harikalar Diyarı'nda masalını anımsattı. Mesela öyle bir şey de olabilir veya diğer masallardan da olur (eski, saçları yeterince yolunmuş ve yıpranmış bir barbi Alice olabilir). Buz Devri konulu bir bahçe çok tatlı olurdu ama onun oyuncaklarını bulamayız - Kar için köpük filan kullanabilirdik ama, neyse. Veya ne bileyim, illa konulu olması gerekmez, serbest takılın, serbest bir kompozisyon olsun. Aklıma geldikçe söylerim gene. Geçen gün pazarda bir tezgah vardı, ne alırsan 1 milyoncu. Plastik mutfak kap kacağı satıyordu. Resmen ağzımın suyu aktı:) İçimden ay bu da güzelmiş, bundan çok güzel saksı olur, buna şu dikilir filan diye geçirdim. Bir tane yayvan, geniş, derinliği az, süzgeçe benzer bir şey vardı, dedim bu tam minyatür bahçelik, gerçekten. Mandal sepetleri vardı mesela, onların kendinden kanca gibi kısmı var ya, onlar mesela tam duvara asmalık. Öyle bakındım bakındım, sonra "Benim sadık yârim yoğurt kaplarımdır" türküsünü mırıldanarak eve döndüm tabi:) |
Sandık benzetmelerinize de katılıyorum, maaşallah hepsine, yok yok sende Dağçiçiiii:) Tömürcek'e diyorduk, sende de neler var bak. O Sineralyayı mesela ilk kez gördüm, forumda da dikkat etmemişim demek ki, keza sendeki tür Horoz ibiğini de ilk kez gördüm:).
Bir de şeyi soracağım: O zambağının yumruları oluştu demişsin, orayı tam anlayamadım, esrarengiz bir insan olduğundan olsa gerek:dilli::D Şimdi sayın hocam;), yaprakla dal arasında yumru mu oluştu, nerde nasıl bir şey onu tam anlayamadım. |
Minyatür bahçe için verdiğin fikirler harika Cymbelina' cım. Artık herşeye dikkat ederek acaba bundan ne yapılabilir diye bakmaya başladım. Sayenizde bu işe de el atacağım ya kendime şaşırıyorum . Bakalım neler çıkacak.
Zambağın yumruları dal ile yaprak kısmının birleştiği kısımda oluşuyor. Nasıl tarif edebildim mi bilmiyorum. (Bir çaresini bulup görsel olarak göstereceğim ama şimdi akşam oldu. ) Yaprağın gövdeye birleştiği yerde oluşuyor tam. Siyah bir oluşum. Çilleri vardı benim gördüğümün bu yüzden belki de tohum falandan diye düşünüp ekmiştim zaten. İnşallah benim lilyumlarda tekrardan oluşursa resmini çekerim. |
Alıntı:
Şimdiden çok teşekkür ederim ablacım eski karanfil koleksiyonumu toplamak istiyorum yeniden ;) |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
İnşallah bu eski çiçeklere yeniden kavuşuruz. |
Sarkan ve sarılıcı türler deyince eğer bu yıl çiçeğini görürsem sana da bir Zülfü edindirmek şart oldu o zaman. Zülfü (selluka olur Tömürceğe göre fasile :D)
|
Tohum yapıyordur herhalde. Yapar, yapar, yapmıyorsa da yaptıttırırız:dilli::D Senden kaçamaz, sen ki sıklamen ve diğer tohumunu aldığın çiçeği unuttum şimdi, onlardan tohum alıp yetiştirmiş insansın:) Ayrıyeten bu zambağın koltukaltı diyeyim;) koltukaltından yumrulattırıp oradan da yeni zambak çoğaltan insansın. Önünde saygıyla eğiliyoruz.
Bu arada ben de 80 saattir eski bir mesajımı arıyorum Bitki delileri başlığında, beynim döndü artık, bulamadım. Sizin bahsettiğiniz tehdit mevzuuyla ilgiliydi, gitti caanım mesajım:dilli::D Neyse, ama tıpkı sizlerin anlattığı gibi başka bir mesaj var, Adalet hocam anlatmıştı, 4337 nolu mesaj: http://www.agaclar.net/forum/uyeler-...r/8436-145.htm Bu arada herkes aynı anda yazınca ben de yazacaklarımı unutuyorum, bi susun artık dermişim:) Bak unuttum şimdi, başka diyeceklerim ve sorularım da var, al, gitti işte hepsi, mutlu musunuz ha, mutlu musunuz?:P Koptum gülmekten, şaka yapıyorum, yanlış anlaşılmasın, yazın elbette. |
Alıntı:
Hani bir bilim adamı vardı adını bilemicem şimdi kaktüsler üzerinde araştırma yapmış kaktüs dikenleri kendini savunmak içinmiş, kaktüsleriyle konuşa konuşa nasıl yaptıysa artık onlara kendilerini güvende hissettirip dikensiz kaktüsler üretmiş, sanırım bunların tohumlarındandır olayı tam bilmiyorum :D Benimde yötemim bu sadece konuşuyorum .:D |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Aslında iyi fikir (gibi görünse de değil :D ) senin merkeze göndereyim. Sen ona sıpa masajı yaptır. :D O sıpa da sudan hiiiç gelmesin. :D Olan benim Zülfü me olsun di mi. Yok öle yağma.:mad: :D
|
Bak, valla kafam ambole oldu, ne diyecektim ben?:dilli: Neyse, çivi çakamama derdimiz ortak biliyorsun Dağçiçeğiciğim. Daha önceden aklıma gelen bir şeyi iletmek istedim. Şimdi raf almaya kalsak, evet envai çeşit çok güzel raflar filan var ama diyelim alamıyoruz veya alsak da duvara çakamayacağız. O halde, en kestirme yoldan şu olabilir belki: Göze hoş görünür mü bilemiyorum ama ayakkabılık kullanılabilir. Hani bu katlı, plastik ayakkabılıklar var ya, epey zaman önce bir yerde ucuza vardı aslında da, alsak mı diye içimden geçirmiştim - bu amaçla kullanmak için. Mesela eski veya yeni bir ayakkabılık diyelim, bunu balkona koyup her kata saksıları yerleştirebiliriz. Biraz daha yüksekçe saksılar için aradaki raflardan birini iptal edebiliriz. Onlar zaten demonte olabiliyor ya, istendiğinde parça çıkarılabilir. Belki çok fazla saksı almaz ama 6-7 tane civarı sığar sanırım. Hele ki kaktüs- sukulent grubu koyacaksak, daha fazla alır onların saksıları küçük olduğu için.
Rehabilitasyon merkezinde sıpa masajı ben de isterim:dilli::D |
Bak bu ayakkabılık fikri iyi . Benim üç gözlü hasırdan yapılmış bir rafım var. Geçen yıl ona koymuştum balkonda çiçekleri. Ama dediğin gibi raf araları dar olduğu için fazla saksı almıyor, yer kaplıyordu. Eski resimler diğer bilgisayarda şimdi ekliyemiyorum.
Bu ayakkabılık fikri çok hoşuma gitti aslında. Denemek lazım. Aklıma geldi de acaba rüzgarda falan devrilir mi ? Üstünde ağırlık olunca devrilmez değil mi ? |
1 Eklenti(ler)
Bu akşam bahçedeki Hanımeli den biraz topladım. Bütün evi sardı kokusu. Komşunun filbahri çiçeğinin (ağaç oldu ) mis kokusu ile bizim bahçedeki Hanımeli kokusu birleşince mahalleyi harika bir koku bürüdü. Kokusunu gönderemesemde resmini gönderiyorum.
|
Üzerinde ve her rafta saksılar olacağı için devrileceğini sanmıyorum ama açıkçası rüzgar faktörü aklıma gelmemişti, bilemiyorum ki. Bizim de burada bazen esince çok kuvvetli esiyor, bugün 2-3 tanesi devrilmiş - saçma sapan noktalarda duruyorlardı, ondan açıkçası (bilahare sana anlatırım).
Ben bir de şeyi anlatacağım sana, şöyle bir şey düşündüm, ne dersin: Şimdi bu kapı arkalarına takılan askılar var ya. Bizde kullanmadığımız fazladan askılar var, çiviye takılanlar değil, kapının üst kısmına geçmeli olanlar. İşte diyelim böyle bir askımız var. Bunu balkon demirine asarsak nasıl olur? daha doğrusu, kaç gündür düşünüyorum demiştim ya, bugün balkonda ölçtüm denedim bir tanesini. Tam uymadı o üst, oturan kısım. Şimdi tam izah edemeyeceğim ama böyle bir şekilde oturtmaya çalıştım, olur gibi oldu. Ancak öyle kapıya taktığımızdaki gibi kendiliğinden boşta durmuyor, ölçüsü tam denk gelmediği için. Ancak, o askı kısımlarına ağır birşeyler asılırsa durur gibi oluyor. Onu diyorum öyle taksam, askı kısımlarına iple benim küçük yoğurt kaplarını bağlasam. Güzel durmayacak ama ne yapayım. Bir tek işte, rüzgar veya ağırlıktan ötürü düşerler mi, orası muamma. Ama büyük ihtimalle deneyeceğim gibi. Gerçi bu askı olayı senin işine yaramayabilir. Ama ayakkabılık olur bence, eğer çok çok rüzgar varsa, duvara kuytuya doğru koysan olur mu acaba? Koyu renk plastik hoş durmaz dersen, eğer varsa fazladan boya, boyayabilirsin. Veya bu hazır yapışkan kaplama malzemesi oluyor ya, adını bilemiyorum, rulo olarak satılıyor. Onunla kaplanabilir de. Bizde ayakkabılık var ama kullandığımız için onu alamam. Yoksa şimdiye kadar çoktan balkona koyup saksı yerleştirmiştim. |
Bende düşünüp duruyorum bakalım . Aslında senden güzel fikirler çıkıyor askı fikri de güzel ama işte geç olduğu için karanlıkta deneyemeyeceğim. İnsanın kendine ait evi olmayınca böyle oluyor işte. İnşallah ilerde şahsımıza ait bir bahçeli evimiz olur da bu kadar sıkıntı olmaz.
|
Heh, 80 saat geçti anca hatırlayabildim, etrafta kimse yokken yazayım hemen:dilli::D Yıldızın tohumlarını sormuştum, nasıl alıyoruz ve de neye benziyor? İri taneli mi kum gibi mi mesela? Yıllar önce 2 fide almıştım, o zamanlar pek bilmiyordum, bilseydim yumrusunu saklardım. Tohumunu alma girşiminde bulundum ama becerememiştim.
|
Tohumu ben hazır pakette almıştım toz kadar olmasa da küçüklerdi. Tam hatırlamamaya birlikte maydanoz tohumu kadar diyebilirm galiba.
Bodur tür olanları da marketten yumru şeklinde alıp ekmiştim |
Tam buldun maydanoz tohumunu bilen adamı:dilli::D Valla hiç görmedim, ne yapayım, bir gün görürüm herhalde. Şeye benzedi bu da, ufo görmek veya ne bileyim Noel babayı filan görmek gibi oldu:dilli::D Teşekkür ederim canımcığım:) En azından gece sefası kadar büyük taneli olmadığını anladım. Tohum ne kadar büyükse bitki/çıkan fide de o kadar büyük oluyor ya genelde, oradan çıkarım yaparaktan diyorum:)
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 05:25. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025