Pencere önündeki begonyalar coştu...

Bir iki kare de Oğuz'un bahçesindeki kayısılardan.....(laf aramızda çok güzeller)

Güllerden....

Maşallah çok güzeller, elinize emeğinize sağlık güler abla.

Bahçemde en sevdiğim saat bir sabah yedi bir de akşam gün batarken.

Saat 07:00 de çim alanı sulayan sprınkel lar devreye giriyor. Sessizlik içinde su sesi o kadar hoşuma gidiyor ki hemen balkondaki salıncağa kuruluyorum. Bir yandan su sesini dinlerken bir yandan da açmaya başlayan lilyumların kokularını hissetmek harika oluyor.

Saat biraz ilerledikçe bu sefer balkonun hemen önündeki de gaura çalılarına dadanan arılar başlıyor vızırdamaya o zaman ya içeri kaçıyor ya da bahçede başka bölüne gidiyorum. Arılar benim belâlım.

Erken saatlerde Oğuz'un bahçesinden salatalık, biber. kabak toplamak hoş oluyor.
Tatlı biberleri ve salatalıkları kahvaltıda yemek çok hoşuma gidiyor.

Domatesler de dökmeye başladı ama daha kızarmadılar.

Şeftaliler büyüyor, kış erikleri de formunda.

Oğlum Hakan'ın bira yaparken kullandığı şerbetçi otları hem sarıyor-yükseliyor hem de çiçeklenme başladı.

Maşallah domates salkımı ne kadar güzel, boş yok..Hibrit olduğunu veya sadece bir tanesinin böyle diğerlerinin birer ikişer meyve verdiğini söyleyin de bizimkileri köklemeyelim.

Hibrit değil sevgili TCM, ya Muda'nın gönderdiği ya da Oğuz'un buradan edindiği yerli tohumlardan.

Balkondaki katmerli lilyumlar da açmaya başladı

Glayöl ler de sırada....

Merhaba Güler Hanım,
Ben bu siteden birkaç defa kokulu lilyum satın aldım ancak ikinci yıldan sonra çürüdüler. Siz nasıl koruyorsunuz, kışın saksıda mı bırakıyorsunuz? Ayrıca katmerli lilyumları nereden temin ettiniz . Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

Merhaba maktas61,

Benim lilyumlar büyük saksılarda. Bir saksıya soğanın büyüklüğüne göre 3-5 arası ekiyorum. Açtıklarında saksının dolu dolu olması çok hoşuma gidiyor.
Lilyumlarımın çoğunu üyemiz kgursan 'dan almıştım. Kendisi her sene sitede satış yapıyor.
Bir kısmını da yine üyelerimizden alys'den almıştım. Sanırım katmerli olanlar alys'den.
Hakikaten casablanca'lar da çoğu katmerliler de nefis kokuyor.

Çiçekleri açıp da geçtikten sonra sulamayı azaltıyorum ama ara sıra sulama suyuna captan gibi fungasit ilave ediyorum ki soğanlar sağlıklı kalsınlar. Dal yaprakları iyice sarardıktan ve yapraklar döküldükten sonra sapları saksı toprak hizasından 5 cm yukarıda kalacak gibi kesiyorum. Sonra saksıları bahçenin çok az güneş alan kuytu bir köşesine çekiyorum. Bu bir ağaç altı da olabilir. Büyük saksıda oldukları için limonluğa kadar taşımak hayli zor.

Daha sonra saksı içinde bir yığın yabani otlar çıkıyor onlara hiç dokunmuyorum sanki onlar soğanı kıştan koruyorlar. Bütün kışı kuytuda ağaç altında geçiriyorlar. Şubat-Mart ayında saksıdaki otları temizleyerek toprağın güneş alıp kurumasını sağlıyorum. Ne zaman ki baş göstermeye başlıyorlar saksıları daha güneş alan alanlara çekerek sulamaya başlıyorum bu arada ara sıra sulama suyuna potasyum ilave ediyorum.
Ancak oriantal tür lilyum'ları dışarıda bırakmamak gerekiyor, isterseniz saksı içinde kuru bir alanda muhafaza edin isterseniz soğanları çıkartın topraktan iyice arındıktan sonra içinde fungasit bulunan bir kaba batırarak yarım saat kadar bekletin sonra gazete kağıdına sararak veya samana gömerek kuru ve karanlık bir yerde muhafaza edin.

Ben her ikisini de yapıyorum.

Onların soğanları sarımsak gibi diş diştir. İrileşmiş soğanların en diş kısmındaki dişlerden bir iki tanesini ayırarak üretmek de mümkün. Ama onların açmaları 2-3 seneyi buluyor.

Bu sene beyaz incirlerimiz çok güzel oldu. Beyaz incirin hem tadı çok güzel hem de görüntüsü. Yanından geçerken adeta " gel de ye beni" diyor, ama ben sabahları uzak duruyorum, ilk günlerde pek bir şey anlamadım ama sonra tuvaletten çıkamaz oldum. O yüzden mümkün olduğunca tok karnına yemeğe gayret ediyorum.
Başta Oğuz olmak üzere çoluk çocuk hep altında. Üst dallardakini zedelemeden toplamak için de güzel bir aparatımız var.

Oğuz gün aşırı bol bol taze fasulye topluyor, konu komşu pazardan fasulye almaz oldu.
Gün aşırı 4-5 kg. topluyor. 6 kg. kadar da temizleyerek derin dondurucuya istifledim.

Oğuz'un patlıcanları; ben pek sevmediğimden közleme işini o yapıyor. Mangalı yakıp onca patlıcanı közleyince benim de içim elvermiyor kimi zaman beğendi, bazen salata yapıyorum. Bir iki defa da karnıyarık yaptım. Çok da güzel oldu dedi ama insan sevmediği bir şeyi sanırım pek güzel yapamaz.
Beğendi ve salatasını seviyorum o yüzden yapmaya da üşenmiyorum.

(Lâf aramızda malina sanırım bu patlıcan işini üstlenir de Oğuz bayram eder.)

Pembe domateslerimiz de çok güzel, daha da irilerini evvelki senelerde yetiştirmiştik ama bu sene de gayet iri ve güzeller.
Bir kiloya yakın gelenler de oluyor.
Bu 960 gr. geldi.

Sabah kısmeti

Zıpçıktılar yayılıyor...

Güllerim hâlâ çok güzel....

Keyfiniz bol olsun.
 

Güler hanım,

Arkadaş olarak ürünlerinizin ve güzelliklerinizin keyfini sürmenizden fazlası ile memnun oluyoruz. Umarım sağlıkla ve mutlulukla daha uzun yıllar sefa ve bolluk içinde günler geçirirsiniz.

Her şey gönlünüzce olsun.

Teşekkür ederim sevgili OSMAN45, güzellikleri beraberce yaşamak çok daha keyifli olur siz dostlarla.

Güller...

Bahçede işler yoğun olunca misafirlerimiz de çalışıyor....;)