agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/)
-   -   Güler / Bahçe (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/7121.htm)

Güler 28-08-2008 06:10

Sevgili ide, ilgi alanına yazdığın gibi ''görebildiğim, göremediğim her şeyi sevmek'' tabirin biraz da bana uyuyor galiba.
Sevgili kazim polat, Allah iyi günler göstersin, hepberaber mutluluklar içinde olalım.

Kiraz 28-08-2008 07:02

Güler hanım, sabah sabah Sümbül'e çok güldüm.
Aynı kelimeleri söylemiyorum ama sizin enerjiniz en hasta, halsiz zamanımda bile beni etkiliyor, gaza geliyorum, üstelik daha sizi görmeden. Allah size sevdiklerinizle sağlıklı, uzun, enerji dolu günler versin, maşallah diyelim.

Güler 28-08-2008 07:06

Aminn, sizlerle de beraber.....

Filiz 28-08-2008 07:10

Tam bir Anadolu kadınıymış Sümbül. Dobralığı, saflığından ileri geliyorsa da yalan söylemeyen bu tip insanlara bayılırım. Güler hanım siz de o kadar güzel anlatıyorsunuz ki... Eğer anneler günü hediyenizi Sümbül görseydi ne derdi merak ediyorum :D

cemal.S 28-08-2008 07:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 272313)
''Karı İstanbullu, hemi de paşa torunu, bi de ihtiyar, o o kadar çalışıyor da sen yatıyor musun Sümbül, kalk ekmeğini yoğur''
Birden anlayamadım ne, ne diyorsun dedim. O tekrarlayınca, Oğuz kahkahayı bastı '' valla Sümbül, bu kavgada bile söylenmez'' dedi. Gördünüz mü ne diyerek kendini gaza getiriyormuş?

Güler Hanım Teşekkürler. Hikayeleriniz gerçekten çok güzel, çıkarılacak o kadar çok şeyvarki nasıl anlatılır buna benim gücüm inanın yetmez.

Aslında yukarıdaki yazılalar ve yaşananlar kendini gaza getirmekten çok bizim toplumumuzun büyük çoğunluğunun farkında bile olmadığımız İNSANIN KENDİSİNİ MOTİVE ETMESİ diye düşündüm bir an.

Konu ile ilgili kendi köyümde yaşanmış bir olayı bir gün sizinle paylaşırım. İnsanımız inanın bu tür örneklerle dop dolu.

Saygıyla.

sabah 28-08-2008 15:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 272313)
..Sümbül, kalk ekmeğini yoğur...

Çok hoş bir hikaye imiş.* :rolleyes:

Diğer arkadaşlar gibi biz de sizin yaptıklarınızı okudukça, fotoğrafları gördükçe kendimize öyle diyoruz.Tabi Sümbül Hanımdan farklı olarak biz
Güler Hanım o kocaman bahçeyi, çimi, çeşit çeşit çiçeği, ağacı, toprağı, gübresi, ilacı, çiti vs araştırarak, her bir detayı öğrenerek ve bizzat yaparak o hale getirmiş. Biz ona göre minnacık bahçelerimizi niye öyle güzel yapamayalım?
diyoruz.

*Sizin başlıkların sayfa sayısı kabardığı için bir ara sonradan foruma gelenler için Seçme Mesajlar hazırlayalım diyorum. Favorilerimden biri de bahçeye sepet yapma hikayenizdir. :rolleyes:

Güler 29-08-2008 12:01

Sevgili Sabah, eğer sizleri bu şekilde motive edebiliyorsam ne mutlu bana.
Teşekkür ederim.

Ela 29-08-2008 12:22

Güler Hanım ben bu Sümbül Hanıma bayıldım, çok komik kadınmış, art niyeti olmayan saf bir kadın belli.:)

Güler 29-08-2008 19:17

Evet, hakikaten öyle, hem de çok çalışkan. Ben de çok seviyorum.

cemal.S 30-08-2008 08:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 273086)
Evet, hakikaten öyle, hem de çok çalışkan. Ben de çok seviyorum.

Güler hanım günaydın.

Bu zamanda gerçekten işini severek yapan ve babasının işi gibi çalışıp işine saygı duyan insan gerçekten az. Sevmeyi ve sevilmeyi fazlası ile hakediyorlar diye düşündüm bir an çok şanslısınız.

Saygıyla.

Güler 30-08-2008 09:49

Merhaba cemal.S, çok haklısınız.
Biz Sümbül'le ot yolar ve güllerin diplerini çapa yaparken, Oğuz da ekeceği dereotu,maydanoz,fesleyen yerlerini bellesin diye başka bir, işçi ayarlamış. Hangi arada gelmişse gelmiş adam, kadına ''sen bu kadar çabuk ve iyi çalışırsan, iş biter bir daha çağırmazlar'' demiş. Sümbül ''ben Allahtan korkarım, aldığım para haram olur'' diye cevap vermiş. İşte aradaki fark. Bahçeye bir daha çağrılmayan adam oldu.

Kiraz 30-08-2008 10:03

Sümbül'ü çok beğendim, Sümbül gibi çalışkan ve temiz insanlar az. "İş olsun" diye çalışan insan çok, "işi yapmak için çalışan" az. Gerçekten çok şanslısınız Güler Hanım.

yolac 03-09-2008 12:55

Sayın Güler Hanım,
Bendeniz İstanbul da oturmaktayım.Bahçelerim Kocaeli-Maşukiye de ;bodur elmalarım,kiraz,japon eriklerim muhtelif meyvelerimin bakımı yabani ot mücadelem sizinkilerin benzerleridir.Yazışmalarınızı zevkle eşim ve ben takipetmekteyiz.Çünki bu çok zahmetli,zahmetli olduğu kadar keyfli olan uğraşılarımızın aynı olduğu bir gerçektir.
Biz de geçen sene 40 adet üzüm fidanı dikmiştik.Bunların çoğunu da sizin aldığınız yerden(Tekidağ bağcılık enstitüsünden) almıştık.Çeşitlerimiz de takriben aynı.Diğer çeşitleri biz Türkiye nin muhtelif bölgelerinden getirttik.Ancak sizin tecrübelerinizden bizi lütfedip aydılatabilirseniz çok seviniriz.Sorumuz;2007 şubat-martta diktiğimiz aşılı üzüm fidanlarımız
dikildikleri yaz meyve bile verdiler.Ancak kış geçip 2008 baharına geldiğimizde fidanlarımızın yarısı kurumuştu.Geçen sene Yeşilköy de katıldığım tarım fuarında üzüm yetiştiricileri aşının hemen üstünden 2. boğumdan kesin ki kökleri kuvvetlensin dediler ben de öyle yapmıştım.Omacaları kesin dediler.Omca,gövdeden çıkan yaprağın gövdeye bağlı olduğu yerden tekrar dal çıkarması diye öğrenmiştim.Yok terbiye sitemleri v.s.gibi bilgileri ihtiva eden doküman **** tavsiye edebileceğiniz kitap olabilir mi?Ben hiç ilaç ve gübre kullanmamıştım.

Güler 03-09-2008 21:12

Sayın yolaç, üzüm kütüklerinizin neden kuruduğu hakkında bir fikir yürütemiyeceğim. Bağcılıkla ilgili bir kitabım var. Tekirdağ bağcılık enst. vermişlerdi. İsmi Genel bağcılık diye hatırlıyorum. İlk sene biz de sıkı bir budama yaptık ki kök kuvvetlensin diye. Daha sonra köyde bulunan ve evvelce üzüm yetiştirmiş olan dostlar bize yardımcı oldular. Biz sık sık ilaçlama yapıyoruz. Bordo bulamacından tutun da taki üzümlerim olgun haline kadar, periyodik ilaçlama oluyor. Arıların delme işleminin bile ilacı var, bunu siz de bilirsiniz.
Size tavsiyem, ilçedeki Tarım müdürlüklerindeki ziraatçilere danışmanız olacaktır.

eylems 04-09-2008 01:04

Güler hanım, Ziya Soner Bey'in bana tohumlarını verdiği ve sizin bahçede de olan bitkiyi bugün Bauhause'de gördüm. Adı cycas mış.

Güler 04-09-2008 09:06

Sevgili eylems, ben size başka bir şey mi söylemiştim? Öyle yapmışsam kusura bakma, bahçemde değil, evde saksıda mevcut.

Filiz 05-09-2008 06:53

Cycas çok yavaş büyüyen bir bitkidir. Bir hocam bu bitkinin dünyanın ilk bitkilerinden olduğunu ve halen aynı özellikle bugüne kadar geldiğini anlatmıştı.

ciceksever70 05-09-2008 14:16

Güler hanimcigim, merhabalar. Nohutu nasil ekiyorsunuz acaba? Bildigimiz fasülye gibi mi yoksa farkli bir yöntemi mi var? Bu mevsim de de ekilebilir mi? Ayrica fikrinizi almak istedigim bir konu daha var. Kis icin bahceme neler ekmemi önerirsiniz? Cicek acan agac türü bir seyler istiyorum donlara dayanikli. Saygilar.

Güler 05-09-2008 14:19

Evet Filiz, hakikaten çok geç büyüyor, bana da bir arkadaşım hediye etmişti.
İlk görenler de onun hakiki bir çiçek olup olmadığını anlamak için mutlaka el teması yapıyorlardı. Yaprak görünümü plastik havasında olan bir çiçek.

Güler 11-09-2008 10:14

Sevgili ciceksever70, mesajınızı şimdi gördüm. Cevabım gecikti, kusura bakmayın.
Biz burada nohutu Mart sonu Nisan başı ekiyoruz. Fasulye gibi ocaklara değil de karık yapıp serpiyoruz.
Kışın çiçek açan ağaçlar için benim en çok tercihim Chimonanthus praecox'tur. Çiçeklerinin kokusu nefistir. Bir dalı biraz su içinde salonunuza koyun, bütün salon harika bir koku ile dolar.

Güler 11-09-2008 10:19

Oniki gündür İstanbul'daydım. Bahçemi otlar basmış. Gül çanaklarındaki otların bu kadar büyüyebileceğini düşünemezdim.
Çim felâket bir görünümde, sanırsınız ki çim yerine suotu dikmişim. Kara kara düşünmeye başladım. Bayramdan sonra işlerim çok olacak gibi. Hayırlısı......

bitkiseli 11-09-2008 10:51

Güler abla kolay gelsin, keşke benim işlerim de sizin işleriniz gibi olsa topu topu 3-4 saksım var sabahtan akşama kadar kendimi onlarla avutuyorum, adeta dinleniyorum, size işe başlamak zor geliyordur eminim bir başlasanız zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız.

Sebahattin Sargın 11-09-2008 11:40

Güler abla bayramdan sonra ben yanındayım merak etme, el birliği ile hallederiz ;)

Güler 11-09-2008 12:13

Teşekkürler Sebo, eğer seni bahçeye soksam, emin ol akşama ders çalışacak halin kalmaz.
Ben hem yapıyor hem de akşamları avaz avaz ağlıyorum. Evvelden Oğuz yanımda yoktu, ama şimdi artık o da evde ya '' Yaa Güler ne olur kendini bu kadar yorma, hoş ben ne söylersem söyleyeyim, sen kafana taktığını yaparsın'' diyor. O da doğru. Ellerim, kollarım, ayağımın tabanları bile zonk zonk ağrıyor. Banyodan sonra ellerimi kremliyorum, yatağa yattığımda vallahi sağa sola dönecek halim olmuyor, başlıyorum ağlamaya. Geçenlerde ben ağlamaya başlayınca '' ben pikemi ayayım da diğer odaya gideyim sen de doya doya ağla ''dedi. Ama gidemedi, baktı ki çok kötüyüm, bana bir asprın getirdi. Biraz beni teselli etti. Bir iki kişi bulmaya çalışırız, dedi. Şimdi Ramazan kimse de yok dedim. O zaman Silivri'ye dönelim, bayramdan sonra geliriz dedi. Eyvahhh, dedim kendi kendime.
Dedim ya sizlere benim deliliğim hat safhada, bu bahçe yüzünden hem sağlığımdan olacağım hem de kocadan.(Allah korusun)

Sebahattin Sargın 11-09-2008 12:26

İlk haftalar ders olmaz üniversitede, hiç yorulmam ablacım. Seninle o bahçede çalışmak büyük zevk benim için, bu kadar yakınında iken seni tek başına bırakamam o koskoca bahçede....

ciceksever70 11-09-2008 15:05

Cok tesekkür ederim Güler hanim. Internetten resimlerine baktim gercekten cok güzel orkide benzeri cicekleri olan bir agac. Evde orkideleri yasatamadim belki bahcede bu agaci yasatip avunurum. Demek ki nohut icin daha beklemem lazim.

Güler 11-09-2008 17:12

Sevgili ciceksever70, eğer nohut yemeğini seviyorsan, mutlaka tazesini de pişirmeni tavsiye edeceğim. Hiç ıslatmadan, pişir.

Sebo'cum teşekkür ederim, bayramdan sonra işe başlarız. Sayın Mine hanımdan cevap bekliyorum, kolları sıvamak için.

ciceksever70 11-09-2008 20:04

Sevgili Güler hanim, kendi bahcemden geldim sizin bahceyi ziyaret ediyorum. Sizi o kadar iyi anliyorum ki... Saatlerce calistiktan sonra sirtimdaki agrilardan degil ayakta duracak oturacak halim bile yok. Üstelik evde daha yatirana kadar ugrasmam gereken iki kücük canavar var. Nohutu bu sene mutlaka deneyecegim tesekkür ederim.

Mermaid 12-09-2008 00:14

Güler hanım;
Ne zamandır yazacağım ama parça parça okuduğum için anca bitirdim.
Siz bence başlığı değiştirmelisiniz GÜLER'İN CENNETİ demelisiniz.
Çok, çook güzel bir bahçeniz var ne kadar emek verdiğiniz belli oluyor. Yakın olsaydık size yardımcı olamayı çok isterdim.
Hele karpuzlara torunlarınızın isimlerini yazma fikri harika çok şanslılar. Sizler gibi büyükanne ve büyükbabaya sahip oldukları için
saygı ve sevgilerimle

Güler 12-09-2008 00:49

Teşekkürler, sevgili arkadaşlar.
Hiçbir şey emek vermeden olmuyor, daha doğrusu emek verdiğiniz şeyin kıymetini daha çok biliyorsunuz. Minicik tohum olarak ektiğiniz şeyin gün geçtikçe büyümesini izlemek, kocaman kocaman çiçekler vermesini seyretmenin hazzı bambaşka bir his.
Evet, karpuzlar daha ufacıkken isim yazıyorum, onlar büyüdükçe isim de daha belirtili oluyor. Bu da torunlarımın çok hoşuna gidiyor. Her gelişlerinde gidip gidip okşuyorlar, ''babanne ne zaman olacaklar'' diye soruyorlar. Böylece onlara da daha küçükten aşılıyoruz doğa sevgisini.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:13.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025