Sevgili sakdag, malina'nın balkonunun manzarası çok güzel.
Büyükçe bir balkonu var, karşınızda deniz manzarası.
malina kocaman bir divan koymuş, eminim ki yaz geceleri orada uyumanın keyfi bambaşkadır. ;)

Balkonunda daha çok kaktüs ve sukulentleri var, çeşitleri çok.
Sardunyalar, mercanlar, ve birkaç çiçek açan tür de var. Ama en çok bulacağınız o anlık ihtiyacınızı görecek, nane, dereotu-maydanoz, kekik, sivribiber çeşitleri ve bunların dibinde çıkan onlarca kök semizotu.
Ben olsam çoktan yolardım semizotlarını ama malina hiç dokunmuyor, " ara sıra salata yapıyorum" diyor. :D

Bir keresinde " size bir iki kök gül getireyim mi dedim", yok istemem, bakımı zor şeyler bana uymaz. Biti ile böceği ile uğraşamam, bir pepino var hep bitleniyor, istersen onu da sana vereyim dedi.

Çok da güzel dekorları var, naylon çorap içlerinde, eski tavalarda, pet şişelerde harika saksı çeşitleri yapmış.

Neden kendisine yazıp da balkonunun bizlerle patlaşmasını talep etmiyorsunuz?

Duydum ki, dostlar Manyas'a geliyormuş

Ah o gemide ben de olsaydım,
güllerin arasına dalsaydım
meyve dallarına uzanıp
kiraz ve eriğe doysaydım.

DUYGULARIM BUDUR............

Sevgili hozat, keşke.....

Erikler nefis, sulu sulu ve çok tatlı.
Osmanlı çilekleri tek kelime ile harika, hergün en az yarım kg yiyiyorum.
Kirazlar daha kızarmadı, ama dutların eli kulağında.

Haziran 15'e yenecek ne kalıyor ? Her şey bitimiyordur inşallah,
yani biz de nasibimizi alalım değil mi?

Güler Hanım, bahçeniz gezmeye doyulamayan cinsten! Masallah size de, bu güzelliklere de! Yüreğinize, elinize sağlık.

İçimi ısıtıyorsun Güler Abla. Yazarken kullandığın cümleler, anlatış biçimin....Bazen şimdi yanımda olsa da kocaman kucaklasam onu dedirtiyorsun. İnan çok samimiyim. Evet bahçen çok güzel ve hatta güllerini kıskanıyorum bile( çok ayıp bana) ama insanlarla paylaşımını, dost canlısı tavırlarını, o yaşına rağmen (ki bunun için binlerce kez maşallah denir) üretmeni, yaşama tutunmanı......o kadar çok seviyorum ki bu sayfaya bahçene bakmak kadar hatta daha çok yazdıklarını okumaya geliyorum. Senin yüreğin, insanlığın bahçeni bile kıskandıracak kadar güzel Güler ablam...

Güler Hanım merhaba.
Sarmaşık güllerle donattığınız kamelyanızın son durumunu fotoğraflayabilirmisiniz rica etsem.
Son durumunu merak ediyorum.
Saygılar.

Canım, sen bahçeyi, bahçe seni coşturuyor maşallah.
Ama yavaşla artık biraz, sen bir Cemo iki, hızınıza yetişmek mümkün değil.

Güllerin harika görünüyorlar, çileklerin kokusu buraya kadar geldi.
Keyif ve sağlıkla geçireceğiniz bir yaz olsun, kendini fazla yorma e mi :)

Sevgili Adalet Yağcı, çok yormuyorum kendimi, gözümden dolayı eğilmeden çalışmam gerekiyor. Saksıları Oğuz masa üzerine koyuyor, ben de oradan yapabildiğimce yapmaya çalışıyorum.
Bu sene sardunya saksılarını tamamıyle boşaltamadım, ancak bir kısım toprağını atarak, üzerine yeni gübreli toprak ilave ettim.

Güllerim güzel ancak aşırı yağmur biraz sarstı, külleme ve karaleke ile uğraşıyorum.

Daha yapılması gereken çoook iş var, hiç bu kadar geçe kalmazdık, ama havalar hiç müsade etmedi ki.
Oğuz ancak sebzelerini ekebildi.

Bir de ne var biliyor musun; her sene bir önceki seneyi arıyoruz sanki, gücümüz azalıyor.
Nüfus kâğıdı meselesi diyelim. ;)
Neyse, buna da şükürler olsun.

Bilmez miyim, gün günü aratıyor.
Bunca sevgimiz olmasa dayanılır gibi değil bu işler.
Götürebildiğimiz yere kadar taşıyacağız, sonrasına Allah kerim.

Bugün Oğuz çimleri biçerken ben de orman gibi olan Amerikan sarmaşıklarını temizlemeye karar verdim.

Amerikan sarmaşığı çok çabuk saran, kaplamak istediğiniz yeri adeta yeşil duvar haline getiren bir sarmaşık türü.
Sonbaharda görselliği bir başka güzel oluyor, kırmızı-sarı tonlarına bürünen yaprakları daha sonra dökülüyor. Kışın bitkide hiç yaprak kalmıyor, ama nisan ayında yeniden başlıyor yapraklanma.

Amerikan sarmaşıklarının önünde sıra ile diktiğim katır tırnaklarından biri kurumuş. Yaprakları kesince kupkuru çalı ortaya çıktı.
Kurumuş bunu keseyim derken gözüme iğne oyası gibi işlenmiş minik bir yuva çarptı. O kadar güzel örülmüştü ki, içinde de 3 tane minik yumurtayı farkedince sessizce oradan uzaklaştım.

Peki, anne bu yumurtaların üzerinde hep oturmaz mı? Benim sesimden mi ürküp uçtu.

Çimler biçilince bahçe daha derlitoplu görünüyor.

Fırça çalısı da tek tük çiçek açmaya başladı.

Bahçeden kareler.....

sayın cengoakca, 7098 numaralı mesajda güllü kameriyeden fotoğraflar yüklemiştim.
Yarın da içindeki saksılardan birkaç fotoğraf yüklerim.

Sayın Güler Hanım,

Bahçeniz çok güzel, daha nice yıllar boyunca sağlık ve mutluluk içinde oturmanızı dilerim. Keşke size yardım etmeye gelebilseydik, seneye uygun olursa seve seve gelirim ben.

Sevgi ve saygılarımla

Clematisler açıyor....

Bugün ziyaretimize sevgili sakdag ve eşi geldiler, bir de sürprizleri vardı ki çok sevindim.
Sevgili jezebel de eşlik etmiş onlara, günübirlik de olsa taaa kallkmış İzmirden gelmiş.
Çok sevindik mutlu olduk, ama elektriğin kesik olması, jeneratörü açtığımız halde fırına hükmetmeyişinin oyununa geldim, sevgili dostlarımızı istediğimiz şekilde ağırlayamadık, kusura bakmasınlar.

Sevgili sakdag, saat yarım veya bir gibi sizde oluruz abla dediği için ben de işleri ağırdan alınca tam duşa girmiştim ki Oğuz " Güler arkadaşların geldiler " dedi.
Duştan nasıl çıktığımı bilmiyorum, ıslak ıslak saçlarımla sizleri geç karşıladığım için de özür dilerim.

Neyse, biraz problemli başlayan gün, ilerleyen saatlerde bizleri neşelendirdi, hoş sohbetlerimiz oldu. Beyler konuşmaya başlayınca biz de ortak konu agaclar.net'i doladık dilimize.

Daha sonra bahçe turu yaptık, biraz erik, biraz Osmanlı çileği topladık, yedik. Fotoğraf çektik. Korogakilerin nasıl yapıldığı anlattım, gördüler, tadına da bayıldılar. Sanırım korogaki yapma ordusuna bu sene iki kişi daha katılacak.....

Çay faslından sonra, çiçek paylaşımlarımız oldu.
Bana harika hediyeler getirmişler, çok teşekkür ederim, ama sevgili jezebel o saksıdakinin adı neydi?

Sukulent kolleksiyonuma 3 parça daha katıldı, anladım siz beni iyiden iyiye bu işe bulaştırmaya karar vermişsiniz... haydi hayırlısı.

Daha sonra arkadaşlarımız veda ederek ayrıldılar, jezebel'in İzmir'e dönüş bileti biraz erkenceymiş.
Yine bekleriz, sizlerle beraber güzel bir gün geçirdik, sağ olun.

sakdag'ın boyu sanırım 1.69 m. Ama benim liliumlarım ondan da daha uzundu.

Jezebel ve yasemin duvar....

Yaseminler bu iki güzeli görünce bir kıskandılar bir kıskandılar ki....daha çok koku saçarak öne geçmek istediler gibi geldi bana.

Sofra sonu sohbeti.

Ayyy ne güzel kokuyormuş....

"Bayıldım ben bu somon rengine"

Sarı güzeller bir arada.