Üyemiz karalale bugün bize güzel bir sürpriz yaptı.

Almanya'dan gelirken sağ olsunlar bize de uğradılar. Beraberce güllü kameriyede çay içtik, bahçeyi dolaştık.

Salatalıklar ve üzümler, kızılcık ve böğürtlenler çok hoşuna gitti. Üzümler daha tadlanmadı ama bir iki salkım kopardık.

Beraberinde getirdiği tohumlardan bana da verdi, teşekkür ederim sevgili karalale.


karalale, eşi Mesut Bey ve güzel kızları Ceren.

Güzel Ceren, patates böreğini çok sevdi.

Topladığı salatalıkları yemesi de görülmeye değerdi.

Maşallah maşallah, şimdi o karpuzlardan birini yere vur ayrılsın, göbeğini de yetiştirene ver, hatta ikitane de koltuk altlarına koy ki, koltuklarının şişkinliği belli olasın. :D

Misafirimiz üyemiz sayın karalale hoş gelmişler, umarım mutlu ayrılmışlardır.

Domates toplamaya başladık. Pembe domatesler kahvaltıda çok güzel gidiyor.
Bu aralar kahvaltıda en çok yediğimiz şeyler: waffle yanında bahçe vişneleri ile yaptığım reçel, bahçe hasadları pembe domates, taze sivri biber, hıyar, taze nane.

Sevgili karalale Almanya'dan gelirken bana papağan çiçeği tohumunu getirmiş.

Hemen bir çay bardağına su doldurup, gagasındaki uzantıyı suya daldırdık.

Ben de bu benzerliğe çok şaştım, görenler de. Gözleri var, gagası var, tüyleri var.

Sayın Güler hanım bahçenizi 3 günde sıkılmadan tüm mesajları okuyarak zevkle gezdim,Bazen sizinle üzüldüm toprağa emek verip de karşılığını alamamak ne zordur iyi bilirim.Eşinizle beraber bu güzellikleri yaratmak için vermiş olduğunuz emekleriniz karşısında saygı duyuyorum.Unutmayınızki emek olmayınca yemek olmuyor.
Nice sağlıklı günler dileğiyle.

Sayın smnunal, bahçeme hoş geldiniz, haberim olsaydı size güllü kameriyede bir çay ikram ederdim. ;)



Aşılı kızılcıklarım hem çok iri hem de olgunları çok güzel, her gelip geçişte birkaç tane ağzıma atıyorum. İnşallah kabız olmam.

Bu arada Oğuz'un üzümleri de kendilerini göstermeye başladı, yavaş yavaş hem renkleniyorlar hem de olgunlaşıyorlar.

Benim favorilerim hoş kokulu iri çavuş üzümleri. Eli kulağındadır sanırım önümüzdeki hafta yemeğe başlarız.

Ne güzel paylaşım, çok gülüyorum bu iş ve hasat bölmenize :)

Üzümler çok güzel, geçen seneden denenmiştir, elinize sağlık Oğuz Bey (Güler Hanım'a yazmıyorum, biraz kıskandıralım :p).

Eyvah, eyvah dostlar, Oğuz taraftarları artıyor. lilium derken limon geldi, şimdi de Kiraz. :D :D
(Sağolun arkadaşlar, biz hepinizi çok seviyoruz.)

Üzümlerin maşallahı var,
herşey çok güzel emeğinize sağlık
sevgiler,saygılar

Ablacığım sevgili Karalale'nin getirdiği papağan şeklinde ki tohumun çiçeğinden bahsetmişti bir yerde kokulu çiçekleri varmış bir ara bulursam Limona gönderirim demişti. Yeni bulmuş demek ki.Güle güle büyüt:)

Taraftar maraftar değiliz arkadaş, yiğidin hakkını verenlerdeniz, dimi arkadaşlar :D

Hep beraber oğuz abiye tempolu desteğimiz devam ediyorrr. :D

Bizlerde sizleri çok seviyoruzzzz. Ama sevmek ayrııı orası ayrı arkadaş, yağcılıktan hiç hoşlanmayızzz :D

Bahçe çok büyük, bahçe eski, sahipleri zevkli ve konuksever olunca ortaya çıkan sonuç böyle oluyor.
Çeşit çeşit ve rengarenk bitkiler ve adeta hiç boş kalmayan bir mekan. Çok canlı bir bahçe.

Güler Hanım;
Sizde de 'yok' yok maşallah. Tamam, bademleri, karpuz, kabak, Güller, lisiler, zambaklar, üzümlerin olduğunu biliyoruz. Ama meyve verecek kadar büyümüş aşılı kızılcık' ı görünce pes dedim. Ben denemedim ama, burada bir arkadaşım 4-5 yıldır bir türlü kızılcık yetiştirmeyi beceremedi. Aldığı tüm fidanlar, şu veya bu şekilde kurudu. Geçen yıl yenisini aldı. Bakalım o ne kadar dayanacak!:D

Sayın Karalale' nin getirdiği papağan çiçeği çok ilginçmiş.

Tüm ürünlerinizi sağlık ve afiyetle yiyin. Selam ve sevgilerimizle.

Orhan Bey, üzümler de daha yeni sayılır. Geçen sene mi önceki sene mi dikilmişlerdi? 6 yıllık meyve ağaçlarına 1kg meyve verdiremeyen beceriksiz bahçevan olarak Oğuz Bey'in ürünlerini gıptayla seyreyliyorum. :) Ne yediriyor, ne içiriyor şunlara bir paylaşsa da izinden gitsek. :)

Sevgili Karalale ve ailesi, neşeniz daim olsun.

Tohum gerçekten aynı papağanmış... Yeşil görünüyor ama olgunlaşmış mı acep?

Sevgili arkadaşlar, siz siz olun büyük bahçeye heveslenmeyin derim. Veya mutlaka yardımcı tutun.

Gönlünüz her şeyi ekmek istiyor ama iş ekmekle de kalmıyor ki, bakımı da var bu işin. Evvelce ne güzel tatil yapardık, 15 gün yurt içi, 15 gün yurt dışı.
Şu bahçeyi kurduğumuzdan beri karı koca beraberce tatile çıkmayı özledik valla. Bir yere de gitsek üçüncü günü başlıyoruz " sulanmaları gerekir, budama yapılacak, ilaç atılacak" diyerek apar topar geri dönüyoruz.

Bahçe büyük olunca da iki kişi de olsak yetişemiyoruz. Bellenecek yerler için köy köy dolaşıp adam arıyoruz. Bellendikten sonra da çapa makinesi ile girişiyoruz.

Ot yolma ise başlı başına bir dert, bir iki gün gül çanak altlarını temizliyorum, haydi ağaçlara sıra geldi derken haftası geçmiyor ki güllerin altı yeniden ot doluyor.

Sevgili Orhan Özbilgiç, kızıkcık da bir iri, bir güzel ki sormayın. Ogunlaşınca yemesi çok güzel. Ben sık sık da sorbe yapıyorum. Parfenin üzerinde çok şık oluyor.

Sevgili limon, üzümlerin ekimi yeni değil hayli oldu, zaman zaman yeni çeşitleri ilâve ediyoruz.

Ağaçlara inan pek bir şey yaptığımız yok, bodur olsunlar diye her sene budanması yapılıyor bir de yaprakları fare kulağı gibi olduğunda ilaçlamaya başlıyoruz. Oğuz, sık sık meyve seyrekleştirmesi yapıyor. Örneğin, ağaçta başlangıçta fındık büyüklüğünde 100 meyve varsa bu kırka indiririyor ki kalanları iyi beslensin.
Bu sene meyve döllenmeleri her yerde olduğu gibi bizde de az oldu. Bu yüzden seyrekleştirmeyi çok az yaptı.

İmkân bulduğunda bahçeye gelmeni çok isterim, mutlu oluruz.

Hay ağzınıza sağlık sayın Limon:) Kendi bahçesini cennet gibi yapmasına rağmen, Oğuz beyin bahçesinden çok az bahsetmesini anlamak güç:D Biliyorsunuz cennet gibi yerlerde sadece çiçekler değil meyve ve sebzelerin de en güzelleri var.

Bu gördüğümüz papağan çiçeğinin tohumu mu:eek: Kendisi nasıl birşey merak ettim?

Herşey gönlünüzce olsun

Sevgili güler hanım,
2 kök sütleğende bizim bahçede var, ben onları yabani ot zannediyordum hatta 3 kökte söktüm. Sizin bahçede görünce adının sütleğen olduğunu anladım.ilk senenin verdiği cahillikten olsa gerek böyle bir çok bitkide heder olmuştur heralde :( ne çok şey öğrendim sayenizde.
Çiçekleriniz çok güzel
Sevgiler, hoşcakalın

Sevgili hanndan hiç üzülmeyin. Başlangıçta hepimiz böyle hatalar yapıyoruz, zamanla öğreniyorsunuz.
Hiç unutmam bir arkadaşımıza çok sevdiğini söylediği haseki küpelerinin tohumlarından göndermiştim. Bir müddet sonra " Güler Hanım, bana yolladığınız tohumları uzunca bir saksıya ektim ama hiç çıkmadılar" diye dert yandı, oysa aynı zamanda o tohumlardan ben de ekmiştim.
Nasıl olur benimkiler 3cm kadar oldular dedim. Hatta fotoğrafını gönderdiğimde " ayy onları ben yabani ot diye hep yoldum" dedi.

Sevgili OSMAN45, siz de mi? :D :D
Anladım, anladım... bu sezon meyve, sebze sezonu diye hep Oğuz'dan yanasınız, ama Mayıs ayı gelip de güller açtığında göreceğim ben sizleri.....güllü kameride çay may içmek yok sizlere. ;)

Oğuz'un bahçesi hakikaten bu mevsimde favori, erkenden kalkıp hıyarları, biberleri, domatesleri topluyor. Üzerlerinde çiğ varken de serin serin çok da güzel gidiyor kahvaltıda.
Daha sonra hayran hayran üzümlerini seyrediyor, dönüşte bir avuç kızılcık getiriyor bana.
Bu sabah file altından bir badem koparmış, (biz bahçenin ilk ürününü ortadan böler paylaşırız, kardeş payı yaparız) bademi de ikiye ayırıp yedik, bir de güzel geldi ki sormayın.
Şimdi teftişi incirler üzerinde yapıyor. Hayırlısı Allahtan.....

"Mayıs ayı gelip de güller açtığında göreceğim ben sizleri.....güllü kameride çay may içmek yok sizlere. ;)"
Ha ha haa bizde oğuz abiyle kavun karpuzların içine masayı kurar dereden de bir balık, bağdan da iki salkım üzüm, bir de papaz ucuran, ohhh değmeyin keyfimize :D
Siz de nagihanla güllü kameriyede oturur gülleri koklarsınız. :D

"Daha sonra hayran hayran üzümlerini seyrediyor",

Zaman zaman onu bende yaparım, o bambaşka bir şey, kelimelerle anlatılmaz ki. O öyle bir haz ki, anlatılmıyor işte, kelimeler ifade etmeye yetmiyor.

Sevgili Güler abla ve Oğuz abi, Antalya dan sevgiler ve selamlar size. Biraz geç oldu ama internet tekı problem den dolayı birkaç dememeye rağmen sizlere mesaj atamadım, sadece takıp edebildim. 2800 km lik yorucu ve problemli yolculuktan sonra, cennet bahçenizde misafir olmaktan büyük mutluluk duyduk. Sizler gibi harika insanlarla tanıştığımız için de çok mutlu olduk. Buna vesile olan ağaçlar.net e ve kurucularına da çok teşekkür ediyorum. Bahçenizin resimleriniz den çok daha güzel olduğunu söylemek istiyorum. Yarattığınız cennet için sizleri kutluyorum. Güler yüzünüz, tatlı diliniz ve muhabbetinizin tadına doyamadık. Salatalık, üzüm ve kızılcıklar Antalya da bile soframızı tatlandırdı. Patates böreğinizi burda annem ile birlikte deneyeceğiz. Kızım hala onu sayıklıyor. Günün özelline göstermiş olduğunuz alaka va jestiniz de çok hoştu. Tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Bahçeniz de sağlıkla, mutlulukla ve bol hasatlı günler diliyorum. Sevgiyle kalın, selamlar

Güzel keyifili bir gün geçirmenin mutluluğu içerisindeyim.

Ben cennete gittiğim de sevgili lir gelmişti, bahçeye öyle bir dalmışım ki, karpuzlar kabaklar üzümler deken misafirlere hoş geldiniz nasılsınız bile diyemedim sonra çok utandım.
Güler abla & oğuz abi, her zaman ki güleryüz tatlı dil ve misafirperverliklerini anlatmama gerek yok sanırım, tek kelime mükemmel.

Hele bir tandır yapmış, bir ara parmaklarıma baktım yerinde duruyorlarmı diye. :)

Eline sağlık güler abla gerçekten çok güzeldi.

Oğuz abi ne kadar da ben yaptım dediysede ııhı inanmadım. :D bu kez senin yanındayım ;) Oğuz abinin kabağını da beğendim ama :D

Sevgili lir ve eşini tanımaktan çok memnun oldum, gülen yüzleriyle sempatik bir bitki avcısıydı, nerede bir çiçek görse objektife acımadan basıyordu. :)
Güzel kareler yakaladığını eminim, o fotoğraflardan bir albüm çıkar. :)

Daha sonra sevgili lir'i yolcu ettikten sonra bizlerde gönene yola çıktık.

Sevgili karalale, biz de sizleri tanımaktan çok büyük keyif aldık.
Sizi memnun edebildiysek ne mutlu bize. Biliyorsunuz kapımız siz dostlara daima açık, her zaman bekleriz.

Umarım Antalya'da bol bol dinlenir, doya doya tatilin tadını çıkartırsınız. Eşine selam, güzel Ceren'i ve seni çok öperim.

Sevgili lilium, sağol. İyi ki geldiniz, sizlerle beraber olmak bize daima zevk veriyor biliyorsun.
Her zaman bekleriz.

Haliyle Tonbalak Cumhur da Oğuz abisinin yanında.

Sevgili Güler Ablam ve Oğuz Abim,
öncelikle bahçenizi ve gönül bahçenizi bize açtığınız için sıcacık bir merhabayı takiben tattırdığınız mukemmel damak ve göz zevki için binlerce teşekkürler...
Yıllardır 150 000 mesaj yazılan, her sayfanızı gezdiğimde beni büyüleyen bahçenizi görmeyi çok istiyordum. Bahçenizde beni büyüleyen sayısız kareler oldu. Mevsim itibariyle görsel şölenin azaldığı bu günlerde bakışlarınızdan anladığım bu gördüğünüz bir şey değil ifadesiydi. İnşallah Haziran ayının sonlarına doğru tekrar ziyaretinize gelebilirim. Ellerinizle dereden taşıdığınız taşlarla yaptığınız yola, nazar boncuklu duvarın ve yine taşları kullanarak yaptığınız beton oturma yerlerine bittim. Bu güzel yapının ortalarını boş bırakıp yaptığınız bitki aranjmanların üstten eklenen ışıklandırma gündüz çok güzel görünmekle gece eminim muhteşem olmalı.
Ama beni asıl etkileyen insanlığınız, çalışkanlığınız ve canlılığınız ... Diğer değerlerin hepsi bir şekilde yapılabilir.
Tekrar teşekkür ederim.

15 Ağustos 2011
 

Günlerden pazar, tatil dönüşü rotamız Güler Ablamın Bahçesi. Nasıl karşılanacağımızı bilmeden gidiyoruz. Sabah erken telefon açıp rahatsız etmek istemiyorum, tam o sırada sıcak, sevinçli ve istekli bir ses '' yola çıktınız mı? '' Yüzümde güller açıyor, içim yaşasın diyor. Yol boyunca yanlış yola sapmalar, tekrarlayan telefon konuşmaları ve nihayet ulaşıyoruz. Kapıda bir adam bizi karşılıyor. Ben Oğuz falan demiyor, sanki yıllardır tanıyormuşuz gibi sıcacık bir hoşgeldiniz diyor, gözleri gülüyor. Güldükçe daha bir yakışıklı görünüyor. Ben şaşkın biraz da çekingen ' Oğuz Abi ' diyorum. Gülerek efendim diyor . Gözlerim Güler Ablamı arıyor. Ve nihayet ... 4yıl öncesi bıraktığım gibi... Oğuz Abi o kadar heyecanla kendi sebzelerinden ve meyvelerinden bahsediyor. Yerinde duramıyor, bir an önce onları görmemizi bekliyor. Bu ara da lilium ve eşi geliyor. Daha merhabalaşmadan bir bakıyorum, Oğuz Abi önden eşim ve lilium arkadan Oğuz Abinin tarafına doğru gidiyoruz. Haklı gururla önden yürüyor Oğuz Abi, gözlerinde de başarmanın çocuksu muzip ifadesi. Ve ilk gördüğümüz nefis sarı erikler , eşimle başından ayrılamıyoruz . Oğuz Abi 20-30 kioluk kabakların başından sesleniyor. Eşim hala hayıflanıyor o erikten niye biraz toplamadık diye.
0ğuz Abim espiriyle habire hatırlatıyor '' Bu taraf benim tarafım'' diyor.

Ardından yine kocaman karpuzlar , onlarda en az kabaklar kadar büyük. Domatesler , hıyarlar ve ardından üzümler. Biz bir yandan Güler Ablamın elime tutuşturduğu sepete üzümleri yığıyoruz.

Alkışlar Oğuz Abim için, bu ara da Liliumun sadece zambaklarla değil tüm sebze ve meyvelerle ilgili ve bilgili olduğunu ve Oğuz Abinin sağ kolu olduğu ortaya çıkıyor.
Her yer meyve ağacı hünnaplar, elmalar, armutlar , bademler...