Sayın mandalinci; Aslında köylerde keşfedilecek o kadar çok şey var ki, zaman bulup keşfe çıkmak lazım. Etrafımızdaki köylerden sonra, bir ara Denizli taraflarını araştırmak istiyorum. dokuma tezgâhları, buldan kumaşları filan. Kemeraltında ve hatay semtinde iki dükkân buldum harika bir yer. Otantik kumaşlar, aksesuarlar. Bir de fuarda ipek dokuma tezgâhı görmüştüm. Denizliden geldik dediler. İçim gitti. Bayılıyorum böyle şeylere. Yerim olduğunda otantik bir dokuma tezgâhı bulma peşine düşeceğim inşallah...

Köylerde genelde temiz görüntüyü sağlayan kreç boyalı duvarlar. Kreç aynı zamanda börtü böceği de yaşam alanından uzaklaştırıyormuş. Ben de bahçede küçük evde duvarları kreç istiyorum. Bembeyaz bir görüntü. Ucuz olduğu için de sık sık boyanabilir.

Lahanalarda eğer tırtıl görecek olursanız, kükürt serpmenizi tavsiye ederim. Ben gördüm, denedim ve gittiler. İnşallah bir daha olmaz ama tedbir olarak kükürt bulunduruyorum.

Kolay gelsin, sevgiler...

Etrafta keşfedilecek çok güzel yerler var, ben yavaştan başladım. Urla ve İzmir'de eski binaları resimliyorum. Böyle eski binalar ve objeler, otantik malzemeler çok ilgimi çekiyor.

Denizli de iyi fikir, her sene yazlığa giderken geçeriz, uğramak istedim ama olmadı sonra köpeğimiz olunca imkansız oldu. Özel bir zaman ayırıp gitmek lazım.

Yaka köyü hem tertemiz binaları hem de tertemiz sokakları ile dikkatimi çekti. İnsanları da çok yakın ve ilgililer. Pazarlarını da iyi tanıtmışlar, köye gelir oluyor.

Tırtıl meselesine dikkatimi çektiğiniz iyi oldu, inceleyeyim var mı?

Bugün Çınarlı'ya gittim, çok hoş bir yer, sadece 3 dükkan bakabildik, diğerleri kesme çiçek ve yapma çiçek satıyor.

Bahçe için bir sürü değişik malzeme var, ne aldın diye soracak olursanız, kapı çelengi, samanlı halka şeklinde ve buzdolabı mıknatısları (süsünü kendimiz yapacağız), yılbaşı ışıkları. Hepsinin fiyatları çok uygundu.

Tahta objeleri görünce henüz açıp, boyamaya başlayamadığım, ahşap boyama malzemelerim aklıma geldi. Ben onları boyayayım, almaktan zevkli olur dedim ama bakalım ne zaman olur. Ama çok güzel fikirler geldi aklıma.

Sepetler çok güzeldi, bir de yeni doğan bebekler için bilumum süs malzemeleri ( hoş geldin bebek, cinsiyete göre renkli kalpler, tüller, şeker koymak için telden arabalar, harfler vb), yapma çiçekler (organizasyonlar için iyi fikir olabilir).

Saksılar, renk renk ve orijinal şekilli, saksılılıklar (bazıları çok pahalıydı) hepsi güzeldi.

Sayenizde öğrendim yerini tekrar teşekkür ederim, sevgiler.

Ahşap uygulama bitti. Önünde bıraktığımız toprak kısma çiçek seçmeye çalışıyorum

Sevgili mandalinci eskiye ait bulduğunuz objeleri bizimle paylaşırsanız çok sevinirim. Tabii yenileride unutmuyorum biliyorsnuz benim ençok meraklı olduğum şey eski eşyalar. Birde İzmire bağlı nazar boncuğu yapan bir köy var hiç oraya gittinizmi çok merak ediyorum.

Değişik boncuklara da merakım vardır illaki kimsede olmayan şeyleri almak için dolanıp dururum. Bu köye de mutlaka birgün gideceğim eğer benden önce giderseniz bolca resim rica ediyorum.

Bembeyaz kireç kokan duvarlara evlere hastayımdır resimler çok güzel emeğinize sağlık..

Selamlar....

Sn. fatma sunay,

Sizin eskiyi koruma ve değerlendirmeyi nasıl önemsediğinizi biliyorum. Gördüğüm eski obje ve evlerin resimlerini severek paylaşırım. Aslında Urla ve İzmir'de görebildiğim eski evleri resimliyorum, ara ara paylaşım yapayım sayfamda. Umarım hoşunuza gider.

Ben de kendi eski (nacizane antika) odamı dekore eder etmez resimleyeceğim.

Biz Eylül'ün başında taşındık İzmir'e, çok fazla yer gezemedik henüz. Hafta içinde kızım okuldan dönmeden evde bulunmam lazım, çok uzaklara gidemiyoruz. Hafta sonları da onun programları, kursları oluyor. Her zaman gezi yapamıyoruz. Yarın beraberce Bayındır'a gideceğiz. Resimleri paylaşırım.

Boncuk yapılan köyü duymuştum, adını şimdi hatırlayamıyorum, siz adını ve yerini biliyorsanız yazın, bir fırsatını bulunca gitmeye çalışırım, bolca resim çekerim.

Bodrum-Gümüşlükte de boncuk yapıp satıyorlar. Kızımla her gittiğimizde alırız, bir şekilde de değerlendiririm.

İzmir'e gelmeden az önce eşim siteye resim yükleme çabalarıma daha fazla dayanamadı, bir fotoğraf makinası hediye etti, şimdi makinanın şarjını bitirene kadar çekiyorum, inşallah bir ara kursa da gitmeyi planlıyorum, o zaman daha hoş şeyler çekerim diye düşünüyorum.

Sevgiyle kalın.

Sevgili Mandalinci,, bugün ilk kez bahçenizi (bahçelerinizi)ziyaret ettim, sitede çok yeni olmasamda bölümde yeni olduğum için komşu ziyaretlerine yeni başladım ve hepsi sevgi,emek ürünü bahçelerde yaratıcıları ile tanışmaktan mutluluk duymaktayım.Öncelikle güzel İzmir'imize hoş geldiniz,gördüğüm kadarı ile zaten yüreğinizle izmirliymişsiniz birçoğumuz gibi,,,burada çok mutlu ve başarılı olacak güzel bahçeler yetiştireceksiniz, biliyorum, çünkü siz bunu seviyor ve emek veriyorsunuz,.
Yazılarınızı başından itibaren dudağımın kenarında ufak bir tebessüm,yürek başımda hafif bir sızı,anılarımın 60 lı yıllarının Ankarasında,ilkokula, liseye ünüversiteye,Gençlik Parkına Atatürk Orman Çiftliğine,Anıtkabire gittim,ayak bileklerimize çıkan çamur dizlerimizde kar ile sokak aralarında oynadığım oyunlar,artık hayatta olmayan yakınlarımın hasreti, burnumda Ankaranın buram buram kokan leylakları, filbahrileri (galiba,beyaz salkımlar halinde açan harika bir çalı idi adından çok emin değilim) kışın sokaklarda minik demetlerle satılan yabani mor menekşe demetcikleri,,,,,,biz eşimle Ankara Yıldırım Beyazıt Lisesinde birlikte okuduk...lise aşkı..kulaklarda o yılların gözde şarkıları- değdi saçlarına bahar gülleri,,boş yere ağlama kalbini bağlama ankara kızlarına ,,,ahhhh sevgili mandalinci.. biliyormusunuz İzmirdede leylak, filbahri yetişiyor ama ankaradaki gibi kokmuyor,hanımelide,,gerçekten iklimle belki toprakla ilgili birşey,...
Herneyse bu tatil sabahı beni 40 yıl geri götürdünüz sağolun,hoşgeldiniz...güle güle oturun,mutlu olun,,,zeytinalan çok güzel bir yer bende bornovadayımizmirli üyeler buluşup görüşmeliyiz, İzmirli diyorum yukarıda yazılanlardan anlaşılacağı gibi çocukluk ve ilk gençlik yıllarım eğitim yıllarım hep Ankarada geçti,,bu bakımdan tek değilsiniz size sağlıklı mutlu yıllar diliyorum ailenizle birlikte görüşmek üzere . Sevgiler

KEMALPAA NAZARKY BONCUK ARISI VE BONCUK CAFE-Izmir-KEMALPAA-nazarkoy-nazar-goz-boncuk-kemalpasa-izmir-carsi-Sanal tur-Mekan360.Com - Ana Sayfa

İyi seyirler :))

Yanılmıyorsam üyelerimizden Aziz Fayda o köyde oturuyor.

Sn. gondag,

Ziyaretinize çook memnun oldum. Mutlu ettiniz beni. Çok güzel şeyler yazmışsınız, ben de ilk zamanlar, 46 sene yaşadığım şehri bırakıp gelmenin muhasebesini yapmamak için hep farklı şeylerle ilgilendim, bayramda Ankara'ya gittik, eşim ve kızımla birbirimize baktık, eee iyi ettik mi şimdi diye konuştuk.

Allahtan, kaldığımız Başkent öğretmen evinin bulunduğu bölgede kesif bir kömür kokusu genzimizi yaktı, trafik, ayrılmamızın üzerinden 2 ay geçmesine rağmen bize çok yoğun ve korkunç geldi. Hasret henüz çok etkili değildi, bilindik kışa yakın Ankara sobaharı yaşanıyordu. Yani herşey gri, dumanlı, kalabalık ve telaşlı.

Biz burada aradığımızı bulduk, komşularım iyi insanlar, bizim gibi Ankara'dan gelenlerle de tanıştık. Üniversiteden arkadaşlarım var. Eşim de tesadüf lise arkadaşlarını buldu. Mevsim hala tam kış değil. Bahçede sürekli çalışabiliyoruz. Kızım okula biz bahçeye.

Bakalım bir kış yaşayalım, nasıl hissedeceğiz. Ankara'ya gidip geliyoruz. Gelenler de oluyor.
Ağaçlar.net'te de çok destek gördüm, sizin gibi dost, samimi insanlarla tanışmak mutluluğuna eriştim.

Biz de bugün Bayındır'a gittik havayı böylesine güzel görünce, inanır mısınız filbahri aradım seralarda, alışkanlık herhalde. Eşim de taşınmadan önce ki gelişlerinden birinde bahçeye, sitenin görebileceğimiz yerlerine leylekler dikmiş.

Benim taşındığım evden bir önce oturduğum evde 2. kata kadar uzanan bir leyleğım vardı, öylesine devasa bir bitkiydi ki, çelik halatlarla buket gibi toparlamak zorunda kalmıştık. Yağmur yağdığında katmerli koca hevenk gibi çiçekleri yerlere yapışıyor diye, tabii kar da zarar verirdi. Bakalım burdakiler nasıl olacak.

Yani şimdilik Ankara deyince aklıma (kışa girdiğimiz için olsa gerek) ayaz, buz ve üşümek geliyor. Ben son 12 yıl köylerde öğretmenlik yaptım, belki de ondandır.

Bu arada mavi kelebek çiçeğinin çeliğini ne yapayım bunu diye sormuştum toplantıda size, perlit demiştiniz, bir pet şişeyi kesip, dibine 4 parmak kadar toplantıda dağıtılan topraktan koyarak, içine bitkileri (2 parçaydılar) yerleştirdim. Üzerinede kalan parçayı bantladım. Şimdilik mutlu görünüyor, en azından yeşil. Arada şişenin kapağını açıp havalandırıyorum.

Saksıda dikili olanı da siz vermiştiniz galiba, bilemedim dışarı bıraktım, biraz neşesi kaçtı, içeri aldım, yarın biraz yoğun bakım uygulayayım bakalım.

Ben de siz ve ailenizle Ankaralı-İzmirli olarak tanışmak, görüşmek isterim. Konuşacak çok ortak şey buluruz herhalde.

İlginize, desteğinize çok teşekkür ederim, sevgiyle kalın.

Çok teşekkürler, zahmetler etmişsiniz, çok güzel bir bilgi. Başka bir gezelim, görelim gezisi programına alındı hemen.

Gezi gerçekleştiğinde detaylı fotoğrafları bekliyor olacağız :)

Cuma günü ufak bir ev kazası geçirip, 4-5 basamaktan uçtum. Sabahın 6.30'unda, güne başlamak için iyi bir fikir değildi tabii.

Neyse, hiç öyle bir şey olmamış gibi ağrılara, morluklara prim vermeden yaşamaya çalışıyorum.

Hatta, öğleye doğru makinam elimde çiçek, böcek resimlemeye bile çıktım. Ertesi günü kötü olurum diye, tabi öyle de oldu.

Pazar günü Bayındır gezisini iptal etmedim, topal bit gibi gittim, gezdim, resimledim.

Tesadüfen uğradığımız Fulsan çiçekçilikte, çok dostane karşılandık. Sahibi İhsan Bey, salı günü by pass ameliyatı olacağı halde, gene işinin başındaydı, kendisi ve oğlu çok yardımcı oldular.

Bahçede bulunan sevimli dostlarını da resimledik.

Kendileri tohumdan, çelikten üretim yapıyorlarmış, çok büyük bir alan.

Kekik, lavanta, festuka ovina aldım, melissaları hediye ettiler.

Kumkuat/kamkat var mı diye sorunca bizi Seven Çiçek'e yolladılar. Orası da çok büyük, daha ziyade ağaç, çalı ağırlıklı bir yermiş.

Mandalinliğe söğüt aldık, normak ve kıvırcık, Muhsin amca, defne diye sordum bilemedi, bitkiyi gösterince de, hepsini ben diktim ama unutuyorum diye, bizi güldürdü. Sonra da en güzelini seçti. Resmini çekince de pek memnun oldu, hediye 3 avuç kamkat meyvesi verince, ben onu aramaya geldim buralara diye aklıma geldi.

Büyük olanlar 300-400 TL imiş. Bakmayı beceremezem, üzülmeyeyim diye ben 20 liralıktan aldım .

Araba doldu, kamkatım, içeride geldi. Goji fidanı bulamadım ona yanarım. Kargoyla istesem bir yerlerden gelirken hırpalanır diyorum. Bulsam bu civarda alacağım hemen.

Yol boyunca zeytinler toplanıyordu. Bu kadar gezince acıktık, o bölgede kokoreç ve çöp şiş meşhurmuş, güzeldi doğrusu.

Hava çok güzeldi (17 derece) lokantanın önünde oturup yedik. At arabası, tekerlek, pulluk çok hoştu. O tekerlekten çok istiyorum, kime sorsam çok eskiden kaldı diyor. Ama hala at arabaları var, kullanılıyordur, yapılıyordur diye düşünüyorum.

Sevgili nurcanaybay,

Burun farkıyla kaçırmışım yüklemeyi. Resimler tamamdır.

Merhaba efendim,

Çok güzel ve verimli bir seyahat yaşattınız bize de. Her şey güzel, kamkat önde ama efendim. Meyvelerini mayıs ayında bitirin, yeni çiçeklenme için-yeğenimiz o görevi zevkle üstlenecektir.

Alaçatı-Çeşme de listededir umarım.

Sağlıkla kalın inşallah.

Siz ve ailenize saygılarımla lütfen.

Sevgili bahçenize ancak şimdi girebildim ve düştüğünüzü öğrendim...ben size depremi duyunca,merakımdan mesaj çektim..tesadüfe bakar mısınız:)) Tekrar geçmiş olsun...tanrı kazalardan cümlemizi korusun...:)

sera gezilerinizin karelerine; beyaz evlerle çevrili sokaklara bayıldım...Teşekkürler böyle harika görüntüler için.... Sevgili annenize ve size sevgiler selamlar...

Sevgili berrinb,

Mesajınıza yazdığım cevabı daha sonra okuyunca güldüm, eskinin Akbank reklamı vardı, Akbanka mı gidiyorsun, hayır Akbank'a gibi olmuş. Siz depremden bahsetmişsiniz ben düşmemden.

Sağ olun çok naziksiniz, depremi oturduğum için farkettim, masa sallandı. Allah beterinden saklasın gerçekten.

Selamınızı anneme ileteceğim, sevgiyle kalın, sağlıklı günler hepimize.

sevgili mandalinci, mavi kelebek çiçeği çeliklerinin üzerini örtmenize gerek yok,normal herhangi bir çelik gibi ekip güneş alan bir yerde (evde) muntazam sulayın yeterli, fide iken çok sıcak veya soğuk tan hoşlanmıyor sera sistemi olmazsa olmazı değil,yetişkin hali bahçe bitkisi, problem önce çelik bulmak,sonra köklendirmek. selamlar.

Sevgili mandalinci öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Boncukların yerini benden önce arkadaşımız sevgili Nurcanaybay yazmış.

Tekerleklere bayıldım hep bahçemde böyle tekerlek at arabası, saban gibi aksesuarlar istemişimdir ama bizim oralarda böyle şeyler yok. İstanbul'dan götürmekte çok zahmetli.

Aldığınız fidanlar ve çiçekler umarım sizi mahçup etmez verimli olurlar. Sevgiler...

Teşekkürler çok naziksiniz, Sn. fatma sunay,

Bir de rahatça öksürüp, hapşurabilsem, tamamen iyi oldum diyeceğim. Bundan sonra, telaşla merdiven inmek mi? Töbe.

Cuma sabah düştüm, Pazar günü gezmeye gittim. şimdi de her tarafım ağrıyor diye şikayet ediyorum. Ben bildim böyle olacağını, gezebildiğim kadar gezeyim dedim.

Şimdi de ağrılarımın tadını çıkarıyorum.

Acaba, tekerlek vb gibi şeylerin satıldığı bir yerler var mıdır? yoksa yenisi bir yerlerde satılır mı?

Eskiden İstanbul'a çok giderdik, mutlaka Çukurcuma'ya gider, uzun uzun gezerdim. Hele bir dükkan hatırlıyorum, tepeleme boy boy kurnalar vardı.

Araştırmak lazım, belki buluruz bir şeyler.

Çiçekler tutacak gibiler de kamkatın yaprakları sarı gibi, eve gelince fark ettim. Üzerinde de meyve dolu, saksı da değiştiremem, göreceğiz bakalım ne olacak.

Sevgili nurcanaybay'a çok teşekkürler, öyle güzel tanıtım yapmış ki iyileşince, Nazarköy gezisi farz oldu. İnşallah gerçekleştirir, resimleri paylaşırım.

İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, sevgiyle kalın:)

Sn. mrduran,

Meyveleri bir tek ben beğendim, kısa zamanda bitecek gibi. Bu arada kamkat aramızdan ayrılmazsa iyi, alırken farkedemedim, yapraklar sarı imiş.

Gezi işi iyileşmeme ve hava durumuna bağlı, inşallah o da olur.

Teşekkürler, saygılar bizden size olsun.

Burada antika eşyalar satan birkaç yer var.Daha önce tekerlekte görmüştüm .Sizin için
araştıracağım ,gerçi burada fiatlar ederinden fazla oluyor ama fikir sahibi oluruz.

Geçmiş olsun sayın mandalinacı umarım aradığınız tekerlekleri bulursunuz güzel bir gezi olmuş

Teşekkür ederim sevgili nurcanaybay, muhtemelen Alaçatı'da epey yüksek fiyattır.

İnternette baktım, Manisa'da imalatçısı (imalatçısı derken at arabasından bahsediyorum), adını şu anda hatırlayamadım bir yerde de süsleme, tezgah, bahçe objesi imalatı varmış.

Ben hem ucuz olsun hem de yakınlarda olsun diyorum, bakalım kısmet, gidip gelirken belki Manisa'dakine uğrayabiliriz, nasıl olsa acelesi yok, keyfe keder.

hadi birgün Tire'yede gelin

Bizim buralara bahar geldi güllerim açıyor.

19 kasım İzmir toplantısında sevgili uzaylı'nın verdiği fındık turplarını evde çillendirip dikeyim dedim, meğer direk toprağa atmak gerekiyormuş, geçen gün zedelemeden toprağa geçirdim ama eziyetli oldu, acemilik işte.

Sebze bahçemde, brokolilerin ve marulların keyfi yerinde. Pırasalar hala düşünüyor, umarım turplar da toparlarlar.

Fare kulağını sitede çok övdüler, ben de eşimin yaptığı ahşap bölümün önüne onlardan diktim. Duvar diplerine de iris ve adını hatırlayamadığım soğanlı bir çeşit çiçek daha diktim.

Bakalım baharda çıkacaklar mı?

Daha önceden dikilmiş ve çıkınca beni sevindiren nergis ve bir komşumun hediye ettiği galiba amarillis (adını yazmayı bilemedim).