akçabardak / bahçe

[Sûz-i Dilârâ]

Ablacım, orkide maceranı okuyunca gülmekten bayılacaktım. "Nesi bu kadar komik" diyeceksin benimkiyle eş zamanlı alınmış olması ve alamasaydın kendini affedemeyecek olman tabi ki

Epeydir orkidelere bulaşmamak için yoğun bir gayret sarfediyordum İki haftadır burada bir sera var oraya dadandım İlk hafta kaktüslere baktım baktım bir iki aldım. Öbür tarafları da bi'gezeyim dedim.

Dönüşte çıkış kapısının yanında plastik bir pet bardak içinde küçük bir orkidecik gördüm. Diğerlerinin bakımlı, büyük saksılı haline rağmen onun perişanlığı içimi cız ettirdi, oracıkta epey savaştım kendimle ama sonunda "almadan" çıkmayı başardım.

Neyse sonraki hafta "inşallah yeni kaktüsler gelmiştir" diyerek büyük umutlarla tekrar gittim, yok gelmemiş, bir iki parça malzeme alıp kasaya gittim, ne göreyim! Bizim minik orkidecik orada beni beklemiyor mu kenara atılı! Hemen aldım konuşma aynen şöyle "Kıııııızz almadı mı seni kimseler, ay benim perişancığım, bitti çektiklerin hadi evimize gidelim"

Orkide toprağı almamıştım çarşı içinde tanıdığım çiçekçi amcadan saksı ve toprağını da alıp eve geldim, acilen o sıkışık halinden kurtardım. Nasıl bakılacağına ilişkin tek cümle bilgim yok. İtinayla kaçtığım "Orkide" bölümü artık benim de yol geçen hanım olacak

Rengi seninkiyle aynı, seninki abla tabii, benimki tek dal, mini bir yavrucuk.

Güle güle büyütelim.