![]() |
|
![]() |
#11 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-03-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 5,785
|
Alıntı:
Sevgili Cymbelina ; Aşk olsun yüzsüz çıktım da ne demek, hiç öyle şey olur mu kapım herkese ve her zaman açıktır. Turunçgiller Ekim ayı itibariyle meyveleri yenecek duruma geliyor, buyurun gelin dalından kendi ellerinizle toplayın, helal hoş olsun sizlere. Bundan 2-3 sene önce portakal ve mandalinden reçel yapmıştım, portakalın reçeli biraz acımtırak ve buruk bir tadı oldu, ya da ben beceremedim, yani sevmedim. Mandalinin ise suyunu sıkıp, büyük bir tencerede koyulaşıncaya kadar kaynattım marmelat gibi bir şey oldu, onu sevdim insanın ağzında hoş bir koku oluşuyor ve yedikçe yiyesi geliyor insanın, nasip olur ise bu sene yapmayı düşünüyorum. Gül reçeli, çok yaptım ama bildiğimiz bu güllerden değil, reçellik güller var biz ona peygamber gülü deriz,(Isparta gülü) pembe açar ve çok tıkışık dolu dolu açar ama senede bir defa açar ondan yaparız çok güzel olur. Gazanyalara gelince; Ben hiç tohumunu ekmem, kendileri tohumlarını dökerler ve her yerde çimlenirler, bende o fideleri aklıma geldiği yerlere sokuştururum, ya da 2-3 senelik olanlar biraz kartlamış oluyorlar bir kökte 8-10 adet dal oluşuyor ben de o dallardan kırıp yeni yerlerine diker tazelerim. Bir şey daha söyleyeyim, ben bazı reçellerde son indirme sırasında 4-5 dal hıtır yaprağını yıkayıp, saplarından bağlayarak reçel tenceresinin içine bırakırım. hafif ateşte 2-3 dakika ocakta kalır sonra bağladığım hıtır yapraklarını reçelin içinden çıkartırım, çok hoş koku bırakıyor reçelde. Sanırım hepsini cevaplayabildim Sevgiler hoşça kalın. |
|
![]() |
![]() ![]() |
|
|