agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üyelerin Balkonları, Bahçeleri > Üyelerin Bahçeleri
(https)




Beğeni Düzeni3406Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 22-10-2011, 08:13   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Serdar / bahçe

Bahçenin bulunduğu şehir : Ankara-Gölbaşı

Bahçenin büyüklüğü : 700 m2

Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları : Yazın güneşli, bahar mevsimlerinde orta derece yağışlı, killi ve kireçli toprak yapısında olup toprak ve suyunda tuz yoktur.

Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki yeri : 7/b

Bahçenin türü (konut, işyeri, hobi, yazlık, özel uygulama vb) : 3. sınıf tarım arazisi.

Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı? : Evvelce bir sene ekilip, bir sene nadasa bırakılan, susuz ve 3. derecede tarım arazisi imiş.

Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz? : 11 yıl

Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı? : Çok yüzeysel bir tasarımım oldu, gerisi tamamiyle amatör ve hobi faaliyeti olarak gelişti.

Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz : krokiyi gösterir jpg uzantılı dosya eklenmiştir.

Bakımı nasıl yapılıyor? (profesyonellerce, kişisel) : Kişisel

Bahçede bulunan ek alanlar (limonluk, çardak, sebzelik, havuz vb.) nelerdir? : Krokide gösterilmiştir.

Bahçe için bir hayaliniz, idealiniz var mı? : Bu işe son derece amatörce başladığım için sulama ve aydınlatma alt yapısının sonradan ne derece önemli olduğunu başlangıçta kavrayamadım. Öncelikle bu alt yapıyı sıfırdan yeniden oluşturmak, ortama uyum göstermeyen bitki ve türlerini yeniden dizayn ve tasnif etmek, aşılamayı öğrenip verim alamadığım ağaçları bu yolla daha verimli hale getirebilmek bir de bodur meyve ağaçlarına yönelmek.

Bahçede bulunan bitkilerin listesi (ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler)
Malatya Kayısısı, Ankara Armudu, Williamis Armut, Kiraz, Vişe, Şeftali, Elma, Uludağ Köknarı, Sarıcam, Karaçam, Sedir, çeşitli Mazı türleri, çeşitli gül türleri, mevsimlik çeşitli çiçekler, çilek, mevsiminde domates, salatalık, biber vs.

Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı? : Pek yok.

Varsa çok özel bir bitkinizin adı? : Yok

Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz? : Mevsimlik çiçeklerin bir kısmı ile ve domates ve biber fidelerinin bir kısmını kendim üretip çoğaltabiliyorum.

Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl? : Bahçe bir kooperatif içinde yer alıyor. Yer altı suyunu çıkarıp depoya, hidrafor sistemi ile de her bahçeye (parsele) kesintisiz su temin edilmektedir.

Su tasarrufu için neler yapıyorsunuz? Çim hariç tüm bitki, sebze ve ağaçlar da damlama sulama sistemi kullanıyorum. Çim içinde 3 istasyonlu, 4 programlı gelişmiş bir timmer sistemim var

Toprak özellikleri :Kil, silt ve kreçli bir toprak özelliğine sahip

Kompost yapıyor musunuz? :Hayır

Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu? Olmaz olur mu? Çimin içine meyve ağacı dikme, ağaç aralıklarını dar tutmak, yanmış zannederek taze gübre kullanmak, gibi, vs. vs.

İyi ki yapmışım dedikleriniz neler? :Beton çevre duvarı yerine, çit mazısı kullanmak, çim alanların içlerine çiçek koymamak gibi.




Resimlerin orjinal büyüklükleri 3 mb kadar olduğundan, kırpmak ve kalitelerini düşürerek dosya gönderim boyutuna indirmek zorunda kaldım.

Eklenen Resimler
     
intibah, gilan, Kiraz ve 27 kişi beğendi.

Düzenleyen s.serdar : 10-09-2012 saat 01:25 Neden: yazım hatası
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 08:17   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
devamı...

Eklenen Resimler
     
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 08:23   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
devamı

Eklenen Resimler
  
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 09:16   #4
Ağaç Dostu
 
YeniBON's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-10-2011
Şehir: BANDIRMA
Mesajlar: 272
s.serdar aramıza hoş geldiniz.

Çiçekleriniz kadar fotoğlarınız da güzel. Makinanız kaç? piksel acaba.

Yağfur beğendi.
YeniBON Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 22:18   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi YeniBON Mesajı Göster

Çiçekleriniz kadar fotoğlarınız da güzel. Makinanız kaç? piksel acaba.
Şu anda elimde sıklıkla kullandığım 2 makina var. Biri Canon S5-IS ve 8.0 mega piksel. Ancak 3-4 cm den çektiği makroları çok kaliteli. Bir diğer makinam ise Sony H 50 model. 9.1 mega piksel ve 15x optik zoomu ile çok uzak mesafeden çekim yapabilenbir makina. Her ikiside profesyonel bir makina değil ama ve gelişmiş manuel ayarları ile iyi bir ustanın elinde güzel kareler çıkarabilir diye düşünüyorum. Bir de pek kullanmadığım 2003 yılında almış olduğum 2.1 mega piksellik Canon A60 makina var. Bu makina bile son zamanlarda ortaya çıkan 8-10 mega piksel olduğu öne sürülen 300-400 liralık makinaların pek çoğundan daha kaliteli çekim yaptığını söyleyebilirim.


İlgi ve desteklerini esirgemeyen sayın mandalinci ve sayın hanndan'a çok teşekkürler...

tarla kuşu ve Vegy beğendi.
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 10:28   #6
Ağaç Dostu
 
mandalinci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2011
Şehir: Ankara - İzmir
Mesajlar: 1,467
Galeri: 6
Sn. s.serdar,

sayfanız hayırlı olsun, çiçekler de çekimler de çok güzel, ellerinize sağlık. Çok profesyonel çekimler olmuş, çiçeklerin kokuları buralara kadar geldi desem yeridir.

Sevalem beğendi.
mandalinci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2011, 12:44   #7
Ağaç Dostu
 
hanndan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2011
Şehir: Gölbaşı-Ankara
Mesajlar: 1,691
Çekimlerde çiçeklerde çok güzel.benimde en cok sevdiğim çekim,yakın çekimlerdir.Ellerinize sağlık,saygılar

hanndan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2011, 06:33   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
s.serdar / Bahçe

Bahçem olacak arazinin yaklaşık 11 yıl önceki ve elimde kalan bir kaç fotografından birisi aşağıdadır. Karta basılmış fotograftan scan edebildiğim kadarı ile.

Name:  4cc.jpg
Views: 5339
Size:  21.0 KB


İlk fotografın çekildiği konuma ugun olması bakımından da, sanırım geçen yıla ait bir son durum fotografını da aşağıya ekliyorum.

Name:  son.jpg
Views: 5556
Size:  47.8 KB

Eğer üyelerin sayfasında yer edinebilirsem, amacım geçen 11 yılın hikayesini resimlerle de özetleyebilmek...

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2011, 07:25   #9
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,415
Galeri: 103
Sevgili s.serdar, İlk fotoğraf ile son fotoğraf arasındaki fark şaşılacak gibi.
Görülüyor ki etrafınıza da gelenler olmuş.

Bahçenizdeki aşamaları görmek hepimizi mutlu edecek ama önce bu mesaja da bir bakmanızda fayda var.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2011, 20:24   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
önce bu mesaja da bir bakmanızda fayda var.
Haklısınınz. Bende o bilgilendirmeden haberdar olduğum için kişiye özel ilşetişim alanında istenilen konu başlıklarını yanıtladım ve krokimi göndermiştim. İnşallah onaylanır diye bekliyorum.

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 03:33   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Buğday tarlasından bir bahçeye dönüşümün hikayesi

Uzun süre Ankara civarlarında ileride içine evde yapabileceğim 2-3 dönümlük tarla arayışındaydım. Bir tanıdık Gölbaşı-Haymana Karayolu üzerinde yeni kurulan bir kooperatifi önerdi.Şehir merkezine 50 kilometre uzaklıktaki bu kooperatifteki boş parsellerden birinin konumunu beğenmiştim. Parselin büyüklüğü 700 m2 civarındaydı ve bana oldukça küçük gelmişti. O tarihte su ve elektriği de yoktu. Ancak kooperatifin bu yolda çalışmalar içinde olduğu söylenince ileride daha büyüğü de olur diyerek kooperatife üye oldum Sene 1999.

Çevre tel örgüsü yeni çekilmiş ve biçilmiş buğdayın sapları ile dolu iç yolları dahi açılmamış bir tarlanın küçük bir bölümünün sahibi olmuştuk.

Bir şehir çocuğu olarak yetiştiğim için bahçe konusunda bir birikimim olmadığından, önce eş dosta sorduk ne yapalım öncelikle diye? Aldığımız yanıtlar genellikle büyümesi zaman alacağı için “vakit geçirmeden ağaç dik” önerisi oldu. Bende parselimi traktörle sürdürüp ağaç dikilecek noktaları belirleyip çukurlar açtırdım. Hafta sonları her seferinde 5-6 ağaç satın alıp dikmeye başladım. Arazinin başlangıçtaki ve ağaç dikimi safhasındaki ilk görünümü aşağıdaki gibiydi.

Name:  a1.jpg
Views: 5792
Size:  51.9 KB

Name:  a2.jpg
Views: 5336
Size:  42.7 KB

Name:  a3.jpg
Views: 5356
Size:  35.8 KB


Ağaç dikimleri bitince yapacak iş kalmamıştı. Bizde bari mangalımız burada yakalım diye hem Cumartesi hem Pazar düzenli gidip gelmeye başladık. Açık hava bizi çapıyor, Cumartesi akşamı kirli bulaşıklarla birlikte şehre inince dayak yemiş gibi olmamıza rağmen Pazar günü yorgun argın gene tarlanın yolunu tutuyorduk. Baktık bu iş yorucu, bu tempoya ayak uydurmamız mümkün değil. Hiç değilse her seferinde bardak çanak, tencere tabak taşımayalım, arazimize muhafazalı bir dolap yapıp bırakalım da, hamallıktan kurtulalım istedik. Bir de yaşadığımız en büyük sorun tuvalet idi. Tamam bir dolap bir tuvaletimiz olsun diye düşünmeye başladık. Ardından açık arazide yaşadığımız gök gürültülü sağnak yağışlar nedeniyle altına sığına bilecek kapalı mekan ihtiyacı belirmeye başladı. Ben kafamda bunların projesini hazırlamaya çalışırken, basit ve kolay olur diye 15-20 m2 lik prefabrik ev önerisi ile karşılaştım. O tarihlerde Ankara’da prefabrik imalat az sayıda ve sınırlı olduğunda, İstanbul Tuzlada ki bir prefabrik ev fabrikasına gittik ve fotoğrafı aşağıda olan teşhir modelini beğendik. Ancak beğendiğimiz model 60 m2 idi ve düşündüğümüzden büyüktü.

Name:  a4.jpg
Views: 6899
Size:  53.5 KB

Bu arada parselimizin sağında solunda inşaat çalışmaları başladı.Sorduk ne oluyor diye. Ev yapılacak dendi. Sorduk nasıl bir şey olacak diye. 1 salon, bir oda ya da 2 oda diye yanıtlar aldık. Bizim düşündüğümüz 15-20 m2 lik proje kümes gibi kalacak, bizde revize edelim bari projemizi dedik. Gittik İstanbul’daki firmaya, Beğendiğimiz projenin salonu büyük olsun dedik,, odalar en az şu kadar olsun, müstakil mutfak ve banyo da en az bu kadar olmalı dedik. Olur hay hay deyip önümüze 120 m2 bir proje koydular. Projeyi beğendik ama camların hepsi ısı cam olsun dedik. Ona göre bir maliyet çıkarıp fiyatında bir miktar indirim yapınca kaporayı verip sözleşmeyi imzaladık. Elimize prefabrik evin monte edileceği beton zeminin projesini verip, bunu hazırlayıp telefon edin, Bir haftaya kalmaz gelir inşaata başlar 5 günde de bitiririz dediler.

Verdikleri proje basitti. 20 cm kalınlığında bir düz bir beton zemin ve panellerin döşeneceği çizgiler üzerinde 120 cm de bir 13-15 cm derinliğinde küçük akranaj çukurları. Döndük Ankara’ya bu beton zemin işini yapacak usta aramaya. Eş dost duydu, hayırlı olsun ev yapacakmışın, nasıl bir şey diye? Bizde yukarıdaki resmi ve elimize tutuşturulan beton zemin projesini gösterdik. Her kez çok güzel, güle güle oturun dedi. Yalnız birisi olmazzzzz. Eksik bu ev dedi Neden dedik. Evin deposu yok yok dedi. Dedik depo dediğin ne? Ne işe yarayacak diye sordum. Dedi ev şehre çok uzak, bahçe mahçe de istiyorsun, ağaç mağaç da dikmişsin, yazında kışın da kalabileceksin, yarın çimde istersin. Odununu kömürünü nereye koyacaksın? Kazmanı küreğini, el arabasını, çim makinanı sulama hortumunu nereye koyacaksın, duruma göre tozlu topraklı ve çamurlu bu malzemeleri getirip evin salonuna koyacak halin yok. Bunları muhafaza edeceğin bir depo şart dedi.

Adam haklı. Hem de yerden göğe. Arazimizin bir kenarına 3-5 m2 de olsa kapısı kilitli ve emniyetli bir depo şart, Sorup soruşturmaya başladık,. Kim yapar, nasıl yapar, kaça yapar diye… Yer şehre uzak, Yatacak kalacak yer yok, Ankara’dan her gün gelip gidecek hiçbir usta böyle basit bir inşaatla uğraşmak istemiyor. Yaparım diyende astronomik fiyatlar istiyor. Kaldık mı ortada! Evi sipariş vermişiz fabrika bizde telefon bekliyor evi inşaat etmek için!Biz bu arada bahçeyi, ağaçları falan unuttuk. Düştük usta peşine.

Yeni tanıştığım müteahhitlik yapan bir arkadaş, ya ben yaparım bu işi sorun değil, sen malzeme parasını ver kar almam dedi. Verdik eline projeyi, bir de bir de depo istiyorum bahçenin bir kenarına 3-5 m2 depo olarak kullanacağım küçük bir kulübe… Olmaz bahçe içinde öyle köpek kulübesi gibi bir şey. Çirkin olur ileride rahatsız olursun dedi. Eeeee ne yapacağız o zaman dedim. Dedi evin altına yapalım o depoyu. Hem bahçede yerden kazanırsın hem ileride çok işine yarar. Kar istemiyorum bu işten, hazır beton ile demirin maliyetini öde, gönlünden koparsa da ustaya ve işçilere bir bahşiş parası veririsin. Vermesen de önemli değil zaten maaşlarını ben ödüyorum dedi.

Tamam dedim, başla işe… Adam evin altına 30 m2 bodrum yapıp su basmanını çıkıp, tabya betonu atıp, inşaatı prefabrik evin montajına uygun hale getirip teslim etti kısa sürede.

Biz de bu süre içinde inşaatın yanında plaj şemsiyelerinin gölgesinde birkaç hafta sonu geçirdik,

Name:  c3.jpg
Views: 5298
Size:  45.2 KB

DEVEMI GELECEK

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 03:38   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Atılan betonları suladık, inşaatın ilerlemesini izledik.

Name:  c2.jpg
Views: 5261
Size:  50.8 KB

Name:  c1.jpg
Views: 5336
Size:  47.5 KB

Name:  c4.jpg
Views: 5437
Size:  52.7 KB

İnşaatımız bitince İstanbul’u aradık. Verdiğiniz proje hazır. Gönderin evimizi artık dedik. Tamam biz bir iki gün içinde size geri döner, bildiririz başlayacağımız tarihi dediler. Bir iki gün içinde arayıp Pazartesi sabahı inşaat mahallinde olacak şekilde iki tır dolusu malzemenin Ankara’ya sevk edilmek için hazırlandığını, Kamyonların inşaat mahallinde karşılanmasını bildirdiler. Eşimde, bende pazartesinde itibaren 5 gün yıllık izinlerimizi aldık. Pazartesi sabahı 08.00 de 2 tır kamyonu malzeme ardından da bir minibüs ile 5 montaj elamanı gelip başladılar aşağıdaki gibi montaja.

Name:  d1.jpg
Views: 5276
Size:  39.0 KB

Name:  d2.jpg
Views: 5196
Size:  38.5 KB

DEVAMI GELECEK


Düzenleyen s.serdar : 28-10-2011 saat 08:30 Neden: yazım hatasından dolayı
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2011, 10:05   #13
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Sayın s.serdar;

Sabırsızlıkla, bu güzelliğin, hangi emekler ile oluştuğunu izleyeceğiz efendim.

Kolay gelsin sunumunuz için. Saygılarımla lütfen.

tarla kuşu beğendi.
mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 07:49   #14
Ağaç Dostu
 
hanndan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2011
Şehir: Gölbaşı-Ankara
Mesajlar: 1,691
Çalışmalarınızı ne güzel birebir anlatmışsınız.Bu kadar emekten sonra sonuç muhteşem oluyor.Sağlıklı günlerde huzurla keyfini çıkarmanız dileğiyle.Ne güzel komşu bahçemiz oluyor.Saygılar.

GÜLSEN_ ve mrduran beğendi.
hanndan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 16:32   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hanndan Mesajı Göster
Çalışmalarınızı ne güzel birebir anlatmışsınız.Bu kadar emekten sonra sonuç muhteşem oluyor.Sağlıklı günlerde huzurla keyfini çıkarmanız dileğiyle.Ne güzel komşu bahçemiz oluyor.Saygılar.
Sayın hanndan.

Mesajınızı ilk okuduğumda, ne yalan söyleyeyim komşuluğumuzun form üzerinden olduğu yolunda bir hisse kapılmıştım...

Meğer siz de hep içinden gelip gittiğimiz Gölbaşı'ndaymışsınız.
Ehhh artık Gölbaşı'nda mola verebileceğimiz bir bir komşumuz var...

Saygılarımla...


Düzenleyen s.serdar : 01-11-2011 saat 16:34 Neden: yazım hatası nedeniyle
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 17:00   #16
Ağaç Dostu
 
hanndan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2011
Şehir: Gölbaşı-Ankara
Mesajlar: 1,691
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar Mesajı Göster
Sayın hanndan.

Mesajınızı ilk okuduğumda, ne yalan söyleyeyim komşuluğumuzun form üzerinden olduğu yolunda bir hisse kapılmıştım...

Meğer siz de hep içinden gelip gittiğimiz Gölbaşı'ndaymışsınız.
Ehhh artık Gölbaşı'nda mola verebileceğimiz bir bir komşumuz var...

Saygılarımla...
Serdar Bey,
Yol üzeri,akşam üstü çaya bekleriz efendim.

s.serdar beğendi.
hanndan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 08:24   #17
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,415
Galeri: 103
Sevgili s.serdar, dün akşam bahçe başlığınızı ilgili yere taşıdım, bu sabah da ev ve bahçe yapım aşamalarınızı çok büyük keyifle okudum.
Hayırlı-uğurlu olsun, sizlere huzur ve mutluluk versin.

Ankara-Haymana arası demişsiniz, İkizce köyüne yakın mı?

Çimleriniz iyice kök saldıktan sonra boylarını fazla uzun tutmayın. Bir ağacın etrafındaki toprak mesafesini gördüm, boyları sanki 15 cm gibi geldi. Bu uzunluk çim için çok fazladır. Bir de biçerken çim boyunun 1/3 ü kadar biçmeye devam edin.

Sormak istedim bir konu da ektiğiniz ağaçlar hep çim alanında mı? Çim her gün sulanınca ağaçlar etkilenmeyecek mi?

İşin başında olduğunuz için yazmak istedim, moralinizi bozmak istemem ama sonra ileride daha büyük sorunlar yaşarsınız.

Heyecanınızı çok iyi anlıyorum, benzer olayları bizler de çok defa yaşadık.
Yaptığımız pek çok şeyin karşısına geçer saatlerce gurur ve mutlulukla seyrederdik. Ne güzel bir duygudur bu.

Vegy beğendi.
Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 09:08   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Ankara-Haymana arası demişsiniz, İkizce köyüne yakın mı?
Evet İkizce'ye komşuyuz. İkizce Köyünü 2 km geçince Haymana'ya doğru giderken hemen yolun sağ tarafı.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Çimleriniz iyice kök saldıktan sonra boylarını fazla uzun tutmayın. Bir ağacın etrafındaki toprak mesafesini gördüm, boyları sanki 15 cm gibi geldi. Bu uzunluk çim için çok fazladır. Bir de biçerken çim boyunun 1/3 ü kadar biçmeye devam edin.
Sevgili Moderatörüm. Buraya kadar yazdıklarım üstünden epey sene geçti. O çimleri sonradan beğenmeyip herbisit ile öldürüp yeniden ekmek durumunda kaldım. Şu anda çimler her hafta düzenli kesilir ve uzamasına müsade edilmez. Bu ve benzer HATALARIM ileride paylaşmak istiyorum.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Sormak istedim bir konu da ektiğiniz ağaçlar hep çim alanında mı? Çim her gün sulanınca ağaçlar etkilenmeyecek mi?

İşin başında olduğunuz için yazmak istedim, moralinizi bozmak istemem ama sonra ileride daha büyük sorunlar yaşarsınız.
Malesef diğer bir hatamda bu imiş. Önce ağaçları ek. Sonrasında ağaçlı alanları çimleyince biri Mavi Ladin olmak üzere 10 kadar meyva ağacını kaybettim. Şimdi çimli ön bahçenin yan tarafında sadece 2 adet elma, bir adet ankara armudu birde ortalarda bir yerde Uludağ Köknarı kaldı. Amut'ta her an gitmeye hazır gibi görünüyor.

Artık çim alanlarım büyük bölümü futbol sahası gibi gibi bomboş bir alan haline geldi. Sanki üzerinden Mogol ordusu geçmiş gibi. Ama ben bundan da memunum ve moralimi hiç bozmadım.

Son durumu aşağıdaki resimdeki gibi.

Name:  1_resize.jpg
Views: 5155
Size:  69.6 KB

Son baharda yaprak toplama derdim azaldığı gibi biçmesi de kolay oluyor.

Bilgilendirme ve tavsiyeleriniz için teşekkürler...

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 11:43   #19
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Merhabalar efendim,

Meşâkkatli, tatlı heyecanlarınız sonunda, gördüğüm büyük ağaçlar ardındaki ev; sizinki mi yoksa?

Öyle ise ve eğer anlatım sıranıza uygunsa, bu kadar yetişkin görünmelerini nasıl becerdiniz efendim? Maşallah.

Maliyeti konusunda, ev, su basman, beklenmeyen ekstra rakamlar, nakliye vs. hakkında, yıl itibariyle kabaca da olsa maliyetler hakkında bilgi, sakıncası yoksa lütfen.

Şimdiden teşekkürler. İzliyoruz merakla .

Saygılarımla lütfen.

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2011, 06:00   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mrduran Mesajı Göster
Meşâkkatli, tatlı heyecanlarınız sonunda, gördüğüm büyük ağaçlar ardındaki ev; sizinki mi yoksa?

Öyle ise ve eğer anlatım sıranıza uygunsa, bu kadar yetişkin görünmelerini nasıl becerdiniz efendim? Maşallah.
Fotograf benim evin verandasından çekildi. Dolayısı ile evim o son fotoğrafta görünmüyor.

İnanın iyi büyümesi için bilincli bir çabam olmadı. Ancak ağaçların bir çoğu şu an 12 yaşında sayılırlar. En solda uzakta olan Sarı çam ile onun sağında yer alan Sedir'in arasında forsetptik var. Acaba bunun katkısı oldumu bilemiyorum. Sedirin sağındaki Karaçam, en sağdaki ise Uludağ Göknarı. Birde fotoda sağ ortada çimin içinde Uludağ Göknarı var. Her iki Göknar da kardeş ve 10 senelik. İlk geldiklerine yaklaşık 1.5m kadardılar ve çimin içinde ki daha gösterişli olduğu için eve yakın olsun diye onu çimin içinde koyduk, kardeşini de resimdeki en sağa. Ancak cılız kardeş şu an abeyini 3 katlamış durumda. Çimin içinde ağaç iyi yetişmiyor malesef. İlk iki kış ağaçların gövde çevresini bolca hayvan gübersi ile yastıklamıştık. Baharda da gübreleri hemen civarına belleye belye dağıtmıştık. İlk iki yıldan sonra ne bir gübre verdim ne köklerine su... Çimden ve çiçeklerden alabildikleri ile yetinmek durumunda kaldılar. Yaklaşık 8 sene hiç budama yapmadım ağaçlara. Sonradan duydum ki çam türleri budama sevmezmiş diye.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mrduran Mesajı Göster
Maliyeti konusunda, ev, su basman, beklenmeyen ekstra rakamlar, nakliye vs. hakkında, yıl itibariyle kabaca da olsa maliyetler hakkında bilgi, sakıncası yoksa lütfen.
sayın mr duran.

İnanın vereceğim rakamlar bu gün için çok yanıltıcı olacak. Evi 2000 yılında 8.500 TL ye almıştım. O tarihte tır başı nakliye sanırım 400 TL idi. Ama ben mi ödedim firmamı şu an hatırlayamıyorum. Montajı yapan 5 elamanın yeme, içme
yatma masraflarını ben karşılamıştım.

Su basmanı dost işi oldu. Hazır beton, demir için para ödedim. kalıp, nakliye, harfiyat, işçilik, dolgu malzemesi, vs. arkadaş dedelsiz karşıladı. 3.500 istedi ben 4.000 verdim. sanırım dışarı yaptırsam 7-8000 den aşağı çıkmazdı. O tarihlerde prefabrikçiler evin iç mekanın zeminine hiç karışmıyorlardı ve Evin tüm iç zaminleri bana aitti.

Benim ki gibi basit nitelikli inşaatlarda beklenmeyen ya da kestirilemeyen bir maliyet olabileceğini düşünmüyorum. Olur ise de tamamen ciddyetsizlikten kaynaklanmış olabileceği akla gelir.

Bilmem sorularınıza yardımcı olabildim mi?

Saygılarımla.

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2011, 19:07   #21
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
Giriş Tarihi: 22-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 186
sayın s.serdar, maceraya bizden 12 yıl önce atılmışsınız.Biz henüz emekliyoruz bu yolda. Sizin tecrübeleriniz bizlere çok yardımcı olacak. Özellikle son çim olayı nasıl da yanlış yolda olduğumuzu farkettirdi. Dikkate alacağım.Evin altına bodrumu beğendim.

Hayırlı olsun, güle güle oturun.

Hikayenizin devamını heyecanla bekliyorum.
Saygılar.

gulbirsen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2011, 07:59   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Exclamation

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi gulbirsen Mesajı Göster
Sizin tecrübeleriniz bizlere çok yardımcı olacak. Özellikle son çim olayı nasıl da yanlış yolda olduğumuzu farkettirdi. Dikkate alacağım.Evin altına bodrumu beğendim.
Sayın gulbirsen.

Çim işi bir bina inşaatı kadar, ciddiyet ve teknik gerekiyor. Ben hem cahilliğimin hem aceleciliğimin hatalarını yaşadım.

Sonradan edindiğim deneyim ve bilgilerin ışığında aklımda olan doğruları bir bir sıralayayım. Benim çim alanım yaklaşık 350 m2 ve etrafımız tarlalarla dolu açık bir arazi. Şehir içindeki 20-30 m2 lik çim alanlar için değil bu belirttiklerim

1) Zeminin çok, ama çok çok iyi bir şekilde hazırlanması gerekir. Şehir dışı kırsal alanlarda yabani ot en büyük sorun. Bu nedenle toprağın en az 40-50 cm derinlikle pullukla bir iki defa sürülmesi gerekir. Her sürme sonrası 10-20 gün bekleyip alanı bolca sulayıp beklemek uygun olacak. Bekleme süresinde yeniden yeşeren yabani otlar mutlaka ot ilacı ile öldürülecek ve bu sürme, bekleme, ilaçlama işlemi en az 2 kere yapılacak.

2) İki kere sürülen ve bu yüzden kabaran toprağın her metrekaresine en az dolu dolu bir el arabası 0,3- 0,5 dere kumu döküp belleyerek ve ya yeniden sürerek mevcut toprağa karıştırmak çok iyi olacaktır. Benim bir bu konudaki bir hatamda nerdeyse leblebi büyüklüğüne kadar olan tüm taşları toplatıp çim ekilecek alandan uzaklaştırmam oldu.

3) Toprağın yeniden çok iyi bir şekilde sıkıştırılması ve tesfiye edilmesi gerekir. Arazide tümsek ve ya çukur bırakılmamasına çok çok dikkat edilecek. Biz bu işi başlangıçta bir kere yaptık. Arazi düm düz oldu sandık ve ekime geçtik. Düz sandığım arazi sulandıkça eğri büğrü olmaya başladı. Çim ekilecek alanı mastarla tesfiye ettikten sonra bol bol sulayıp, ortaya çıkan çukur ve tümsekleri gene mastarla düzeltin ve arkasından silindirleyin. Bu işi inatla 2,3,4 sefer yapın. Başlanıçta zaman alıyor ve insan sıkılıp usanıyor ama ileri de çok rahat edeceğinize emin olun.

4) Bir önceki maddede belirtilen tesfiye isleminden önce sulama altyapınızı hazırlamış olmanız gerekir. Yani sprey, nozul ve ya sprinkler denilen sulama aparatlarının türünü cinsini ve yerini çok iyi bir şekilde belirlemeniz, bunları besleyen su borularınızın tür ve çapları ile bağımsız çalışan bir su şebeksi hazırlamanız uygun olacaktır. Ankara gibi kışın don tehlikesi yaşanan bölgelerde sulama şebekesi diğer su şebekesinden bağımsız olmalı ve kış döneminde kapatılıp borularda, vanalarda, sprey, nozul ve ya sprinkler asla su kalmayacak şekilde tahliye noktaları ile donatılmış olmalıdır.

5) Normal bir su şebekesinin basıncı 3-4 bar olduğundan bu basınçla aynı hat üzerinde 3/4 ve ya 1/2 boru ile ancak 3-4 sprey, nozul ve ya sprinkler çalışırabileceğiniz hesap ederek, borulamalarınızı ve bağlantılarını buna göre projelendirmeniz yerinde olacaktır.

6) 3. maddede açıklamaya çalıştığım çalışma sonucu çok iyi bir şekilde sıkıştırılmış ve göllenmeye ve akıp gitmeye el vermeyen zemin yapısını elde ettiğinizde, tohumlamaya başlayabilirsiniz. Ekim mevsimi doğrudan bulunduğunuz yerin konumu ve iklimi ile ilgilidir. Ancak genelde Mart-Nisan, ya da Eylül Ekim önerilir. Benim tercihim Sonbahar ayları. Hem su sarfiyatınız düşük olur, hemde bahara belirgin ve güçlü kök yapısı ile girmiş olursunuz.

7) İlk ektiğim çimde yanmış koyun gübresi kullanmıştım. Kandırılmamışım, kullandığım gübre yeterince beklememiş ve yanmamış olduğunu, hayvanın yediği her otun çimlerin içinden çıkmaya başlaması ile anladım. Ancak iş işden geçmişti. Eğer olanağınız varsa gübrenizi alıp kendiniz bekletiniz. Bekletirkende içine yanmamış kireç bırakmanız iyi olacaktır. Bol bol havalandırıp güneşlenirerek 1 sene bekletmek gerekiyor.

8) Bu nedenle ikinci çim ekiminde hayvan gübresi yerine Lawncare marka çim gübresi kullandım. Çim ekiminden 10 gün önce toprağa bu gübreyi verdim Her gün suladım eriyip toprağa karışması için. Çim tohumunun seçimi ve türü çok önemli. Tavsiyem markalı hazır karışım kullanmak. Belirli peysaj firmaları karışımlarının saha örneklerini size gösteriyor. Paketinde beğendiğiniz çimin ne olup olmağını görerek, elleyerek , hatta koklayarak yaşayabiliyorsunuz.

9) Atacağınız çim tohumunu mutlaka toz insektif ilaçla karıştırarak atınız ki, zararlıların alıp görürmelerine imkan vermeyin. Ekilen çim tohumunun üstünü kendi bekletiğini hayvan gübresi ile karışık toprakla kapatınız. Ben ikinci ekimim de, tohumun üstünü arazi toprağından eleyip bir kenara yığdığım sadece ince elenmiş toprakla kapattım. Üzerine yine ilk attığım gübre ile birlikte m2'ye toplamda 60 gr gelecek şekilde ek suni gübre ile gübreledim.

10) Gerisi göllenmeye yol açmayacak şekilde düzenli bir sulama yapıp yeşermesini beklemek.


Çimler yeşermeye başlayınca ohhhh bundan sonra rahat edeceğiz diye sakın sevinmeyin. Asıl iş bundan sonra başlayacak. İlk biçmden önce mutlaka silindirlenip bir iki gün beklenmesi lazım. Yoksa biçim sırasında makina çimleri kökleri ile söküp alabilir. Her gün düzenli sulamak, haftada bir mutlaka kesmek, senede 3-4 kez gübrelemek, 3-4 kez ilaçlamak, 2 kez havalandırmak gibi yeni faaliyetler kazanmış olacaksınız.

Gelelim bir kere daha benim yanlışlık olayına. Komşum çimi benden önce ekmişti ve beğenmiştim görünüşünü. Ankara'da Ulus hali civarındaki satıcılarda özel karışım yaptırdım deyince, bende ona uydum. Satıcı abi çok güzel bir karışım yaptım sana dediğinde de çok sevinmiştim. İlk yanlışlık elin cahil adamına güvenip, hayatında çim ekip biçmemiş adamın hazırladığı karışma inanmaktı. İkincisi ekim sırasında hayvan gübresi kullanmaktı. Üçüncüsü araziyi tüm taşlardan arındırmanın, toprağın su tutma gücünü düşürdüğünü bilmememdi. Sonuncusu çimler çıktıkça arazinin zemininde tümsek ve çökmelerin oluşmasıydı.

Sonuçta; çimin içinde her türlü yabani ot belirdi ve zamanla çime baskın çıktı. Tesfiye bozuklukları nedeniyle bazı yerler az su aldı bazı yerler çok. Sonuçta ince yaprak yapısındaki çim dengesi bozuldu bir parmak yaprak genişliğinde bir çim yapısı egemen oldu. 3-5 santin büyüyen bu çim püskül vermeye başladı.
Bu yapıdaki çim kışın tamamını ve bahar aylarının bir bölümünü sarı rekte geçirdi. Bende dayanamayıp yenilemeye karar verdim.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Saygılarımla.

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2011, 10:18   #23
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Merhabalar efendim,

Güzel izahınız için teşekkürler. Samimiyetiniz, iyiliğiniz, iyi insanlarla buluşmanızı sağlamış(kullananlar da olmuş, maalesef böyleyiz).

Sizin sayenizde bizler de ders çıkarıp, yaşadığınız zorlukları yaşamadan, inşallah hazıra konacağız. Mümkün değil tabii ki.

Güzel maceranızı izlemekteyiz efendim.

Ailece sağlık, mutluluk ve kutlu bayramlar olsun inşallah.

Saygılarımla lütfen.

gilan ve gülenyüz beğendi.
mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 02:15   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Bahçemiz ve bahçemizide ki hafta sonu evimiz şehir merkezine (Ankara) yaklaşık 50 km uzaklıkta bozkırın ortasında bir yer.

Google Earth den bakılınca görüntüsü aşağıdaki gibi.

Name:  bahce.jpg
Views: 5151
Size:  39.8 KB

Deniz seviyesinden yaklaşık 1.200 metre yükseklikte ve açık arazinin ortasında.

Sürekli yaşamadığımız için diğer üyelerin sayfasında imrenerek izlediğim saksı çiçek ve dizaynları bizim için sadece bir hayal.

Ancak sessizliği, sakinliği sert ve temiz havası beni oraya bağlayan.

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 04:47   #25
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,415
Galeri: 103
Sayın s.serdar, 24 numaralı mesajınızdaki çim ekimini okudukça ahhh, ahh dedim. Hani derler ya " eşekten düşeninin halini, eşekten düşen iyi anlarmış" aynen o misal.

Çimin mi var, derdin var kulübümüze hoş geldiniz, derken ekleyeceğim; güzel bir çimin seyredilmesinin verdiği haz da bambaşka değil mi? O kadifemsi yumuşaklık, huzur veren renk bütün bu uğraşlarda değmiyor mu?

Araziniz açık alan, rüzgârın tesiri ile mutlaka yabancı tohumlar zaman zaman kendini gösterecektir. Bu durumda da geniş yapraklı ot ilacını rahatlıkla kullanabilirsiniz, çime zarar vermiyor.
Yanık hayvan gübresi çimde çok otlandırma yapıyor ama inanın toprağı en iyi ıslâh eden de o.
Çim tabanına drenaj yapmadınız mı? Notlarınızda onu görmedim. Kum ile mi hallettiniz?

Son yüklediğiniz fotoğraf çok güzel. Etraftaki araziyi de düşündükçe çölde bir vaha görünümüne gelmiş bahçeniz. Huzurla, mutlulukla oturun, tadını doya doya çıkartın.

Bir zamanlar İkizce köyünde ziraat bahçesi adı altında çok miktarda vişne ağacı ekilmişti. O yöne galiba vişne ağacı yetiştirmeye uygun, sizde de vişne var mı?

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 09:30   #26
Ağaç Dostu
 
sabah's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 2,922
Galeri: 11
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
... Etraftaki araziyi de düşündükçe çölde bir vaha görünümüne gelmiş bahçeniz. ...
Yanlış anlaşılma olmasın o fotoğraf tam kış öncesi, toprağın çıplak ortada olduğu zaman çekilmiş.

Tamam o bölge karadeniz bölgesi gibi her zaman yeşil değildir ama mevsimlere göre değişen rengi vardır. Klasik dört mevsimi yaşatır: mayısta yemyeşildir. İçinde rengarenk çiçek öbekleri olur. Sonra ekinler ile sararır. Kışın karla kaplanınca ayrı bir tat verir. Her mevsim seyretmeye doyulmaz.

Arada bir de böyle göründüğü olur.

gilan ve Vegy beğendi.
sabah Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 15:24   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sabah Mesajı Göster
Yanlış anlaşılma olmasın o fotoğraf tam kış öncesi, toprağın çıplak ortada olduğu zaman çekilmiş.

Tamam o bölge karadeniz bölgesi gibi her zaman yeşil değildir ama mevsimlere göre değişen rengi vardır. Klasik dört mevsimi yaşatır: mayısta yemyeşildir. İçinde rengarenk çiçek öbekleri olur. Sonra ekinler ile sararır. Kışın karla kaplanınca ayrı bir tat verir. Her mevsim seyretmeye doyulmaz.

Arada bir de böyle göründüğü olur.
Sevgili sabah

Yukarıdaki düşünce paylaşımlarınız üzerine, google earth'a dönüp bir kere daha baktım. O fotograf 9.9.2006 çekilmiş. Yani yaz sonunda.

Ancak; her olumsuzluktan, bir güzellik yaratabilme konusundaki iyi niyet ve düşüncenize hayran olmadığımı da söylemden geçemeyeceğim.

Saygılarımla...

s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 15:07   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Sayın s.serdar, 24 numaralı mesajınızdaki çim ekimini okudukça ahhh, ahh dedim. Hani derler ya " eşekten düşeninin halini, eşekten düşen iyi anlarmış" aynen o misal.


Çimin mi var, derdin var kulübümüze hoş geldiniz, derken ekleyeceğim; güzel bir çimin seyredilmesinin verdiği haz da bambaşka değil mi? O kadifemsi yumuşaklık, huzur veren renk bütün bu uğraşlarda değmiyor mu?

Düşünce ve paylaşımınıza katılmamak mümkün değil. Çimin seyri ve güzelliği tabi ki tartışılmaz. Belirttiğiniz gibi derdi de bir başka tabiiii.... Çekmeyen bilemez.


Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Çim tabanına drenaj yapmadınız mı? Notlarınızda onu görmedim. Kum ile mi hallettiniz?
Malesef ne ilk ekimde, nede ikinci çim ekiminde drenaj falan yapmadım. Sadece ben değil, komşularımın hiç birinde de yok drenaj. Nasıl yapılaca konusunda da inanın hiç bir bilgi sahibi değilim. Eğer bir üçüncü kez yeniden çim ekmeyi düşünürsem, kesin drenaj konusuna eğileceğim...


Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Bir zamanlar İkizce köyünde ziraat bahçesi adı altında çok miktarda vişne ağacı ekilmişti. O yöne galiba vişne ağacı yetiştirmeye uygun, sizde de vişne var mı?
Bende iki adet vişne var. Her yıl, her birinden 75 kg kadar alıyorum ama ne toplayan var ne yüzüne bakan. Bu yüzden bu kış döneminde her ikisini de sıkı bir şekilde budatıp Kiraz aşısı yaptıracağım. Tutarsa ne ala. Yoksa gelecek seneye her ikisini de kesmeyi (daha kibar tabirle sökmeyi) düşünüyorum...

Bildiğim kadarı ile vişne ilk 2 yıldan sonra sulama gerektirmiyor. Bu bakımdan bizim yöreye uygun. Ancak civarımızdaki köyler meyveciliği hiç bilmiyor ve eğilmiyorlar bu konuya. Civarımızda da ve İkizce köyünde de, geniş alanda pek vişneye rastlayamadım dersem yalan olmaz. Ortam vişneye uygun ama kafa yapısı sanırım aynı uygunluğu sağlamıyor. Buranın köylüsü ancak iki yılda bir buğday ekmesini, biçmesini biliyor.

Vegy beğendi.
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 15:54   #29
Ağaç Dostu
 
sabah's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 2,922
Galeri: 11
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar Mesajı Göster
..Her yıl, her birinden 75 kg kadar alıyorum ama ne toplayan var ne yüzüne bakan...
Keşke haberimiz olsaydı!

Bu yıl vişneye hasret kaldık. Tezgahlarda doğru dürüst göremedik.

Hiç değilse biri kalsın. Böylece farklı zamanlarda meyve veren ağaçlarınız olur.

Vegy beğendi.
sabah Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2011, 16:02   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-10-2011
Şehir: ankara
Mesajlar: 1,489
Galeri: 1
Bahçe sayfamın açılması için istenilen forumsal bilgilerin site yönetimine verilmesi esnasında, benden "Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz" sorusuna yönelik olarak basit bir kroki hazırlayıp göndermiştim. Ancak, çok önemli olmasa dahi bu krokinin açılan bahçe sayfama eklenmediğini gördüğüm için bari ben ekleyeyim dedim. Ahım şahım birşey değil. Sadece fikir vermesi bakımında küçük bir kroki, şu aşşağıdaki resim...

Name:  krk1.jpg
Views: 3400
Size:  38.3 KB

Saygılarımla...

gilan ve mrduran beğendi.
s.serdar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:17.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025