agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni463Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-04-2020, 23:08   #1
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Lisans ve tescil belgelerimiz

ÜRÜNLERİMİZİN TESCİL BELGELERİ VE ŞİRKETİMİZİN ÜRETİCİ LİSANS BELGESİ EKLİ DOSYALARDA.

www.agriton.eu
www.emrojapan.com

Eklenen Resimler
     
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:19   #2
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Hayvancılık ürünlerimiz

Hayvancılık Probiotik Yem Katkı Ürünlerimiz

Eklenen Resimler
    
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:27   #3
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Sılaj

SILAJ
EM Silo içerisindeki laktik asit bakterileri bir miktar şekeri laktik aside dönüştürerek pH’ının düşmesini ve böylelikle daha kararlı ve daha dayanıklı bir silaj elde edilmesini sağlar. EM silo içerisindeki diğer bir bileşen maya, fermantasyonun daha da ilerlemesini sağlayarak, silajın besin değerini artırır. EM Silo silajı kararlı hale getirmekle ve yemin enerjisini korumakla kalmaz, aynı zamanda silajın yem olarak enerjisini artırır. Bunu benzersiz bakteri ve maya dengesi sayesinde başarır ve bu yüzden iklim koşulları ne olursa olsun kullanılmalıdır. Silajın oluşum sürecinde Ph nın hızla düşmesini garanti eden ve içerdiği mayalar sayesinde anaerobik metabolitlerin oluşmasına neden olan EM Silo birçok mikroorganizmanın dengeli bir karışımından oluşmaktadır.Oluşan metabolitler silaja hayvanın beğeneceği güzel bir tat verir ve silajın aşırı derecede ısınmasını önler.
Kullanım amacı : Silajın daha kısa sürede olgunlaşmasını sağlamak, silajın dayanıklı olmasını ve besin içeriğini muhafaza etmesini sağlamak. Sindirim kanalında mikroflora dengesini düzenlemek, zararlı mikroorganizmaların üremesini önlemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve yemden yararlanma oranını artırmak.
Kullanım şekli ve dozu : 2 litre EM Silo® 100 litre suyla seyreltilir. Bu karışımdan 4 litre silaj yapılacak ürünün tonu başına spreylenir. Eğer daha az su kullanılacak 2 litre EM Silo® en az 50 litre suyla seyreltilmelidir. Bu karışımdan ton başına en az 2 litre kullanılmalıdır.
Kısaca 20 litre EM Silo® ile 250 ton silaj yapılmaktadır.
Etkin Mikroorganizmalar (EM) ilk olarak Japonya’ da Okinawa Üniversitesi’ nde Profesör Dr.Teruo Higa tarafından geliştirilmiştir.
Orijinal ürünlerde ''EM'' Logosu ve ''EM HOLOGRAM''ı bulunmaktadır.

Eklenen Resimler
   
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:32   #4
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Tarım

YERYÜZÜNÜ, ENTROPİ’Yİ AZALTAN TEKNOLOJİLERLE DONATIP FARKLI BİR TOPLUM YAPILANDIRMALIYIZ.

ASIL SORUN YERYÜZÜNDEKİ YARARLI VE KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DENGESİDİR.
SORUN BİYOLOJİKTİR.

Nüfusun sürekli arttığı ve tarım alanlarının sürekli azaldığı, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal problemlerin büyüdüğü bir dünyada geleceğe karamsar bakıyoruz.

Genelde toplumların birlikte hareket etmelerinin, bazı sorunlara çözüm getireceği görüşü kesindir, ama insanlığın top yekun biçimde kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir genel refah düzeyine ulaşabilmesi için toplumsal sorunların kökenine inmemiz gerekmektedir.

YERYÜZÜNÜ, ENTROPİ’Yİ AZALTAN TEKNOLOJİLERLE DONATIP FARKLI BİR TOPLUM YAPILANDIRMALIYIZ.
(Dünyadaki düzensizliğin bir ölçüsü)

İnsanlık toplumsal yaşamı kurmadan ve nüfusu artmadan önce,

DÜNYA ENTROPİYİ DENGEDE TUTAN İŞLEVLERİNE SAHİPTİ;

Doğayla (kendisiyle) uyum içinde yaşıyordu ve kainattan sınırsız gücünü alabiliyordu.

Dünyada bir evrim yaşanmaktadır.

Şu andaki dünya bir saniye önceki dünya ile aynı olmadığı gibi, bir saniye sonrasıyla da aynı olmayacaktır.

Örneğin, sobanız da yanan kömür, son bir saniye içinde yeryüzüne biraz daha enerji vermiş olacaktır.

Bu yanma olayı sonucu enerjinin yanı sıra kül, karbondioksit açığa çıkacak ve bu yeni açığa çıkan maddeler ve yerküre sistemine ilave edilen enerji nedeniyle yeryüzündeki düzensizlik biraz daha artmış olacaktır.

İŞTE BİZ BU DÜZENSİZLİĞİ ÖLÇEN KAVRAMA ENTROPİ DİYORUZ.

Günümüz teknolojilerinin hemen, hemen tamamı oksidasyona dayalıdır ve her oksidasyon, entropi artışını da beraberinde getirmektedir.

Yoğun entropi ortamında karşılaşacağımız kirlilik ve oksidasyon devam ederse, zararlı mikroorganizmaların ve virüslerin yayılıp güçleneceğine kesin gözüyle bakılmaktadır.

Bu, sadece çevre kirliliğinin artmasıyla kalmayacak; salgınlar baş gösterecektir. Bunlar da zararlı mikroorganizmaların, sinek ve böceklerin çoğalmasına sebep olarak gelişmiş yaratıkların varlığını tehlikeye sokacak, tedavisi bulunmayan hastalıklara yol açacaktır. (ZATEN BU TEHLİKE BUGÜN DE MEVCUTTUR.SARS, COVID-19).

Bu sorunları kontrol altına alabilmek için hızlı bir şekilde Entropi yavaşlatıcı ve dönüşüm yaratıcı teknolojilere yönelmeliyiz.

İŞTE BU TEKNOLOJİLERDEN BİRİDE ETKİN MİKROORGANİZMALAR TEKNOLOJİSİDİR

ETKİN MİKROORGANİZMALAR TEKNOLOJİLERİ, Japonya’nın Okinawa kentindeki Ryukyus Üniversitesi’nden Prof. Dr. Teruo Higa tarafından geçen yüzyılın sonlarında geliştirilmiştir.

EMTeknolojisi, Etkin Mikroorganizmaların kullanıldığı teknoloji anlamına gelmektedir. Etkin Mikroorganizmalar ,tek bir mikroorganizma türü olmayıp, çeşitli mikroorganizma gruplarının karışımından oluşmaktadır..

Etkin Mikroorganizmalar Teknolojisi tarım, hayvancılık, balıkçılık, çevre ve insan sağlığı alanlarında uygulanmaktadır.

EM Teknolojisinin başlangıcı, 1968 yılına dayanmaktadır ve amacı hasattaki verimliliği arttırmak ve bozunmanın ya da çürümenin önüne geçmektir.

Ancak 1980’ler döneminde pratik uygulamalar olumlu sonuçlar göstermeye başlamıştır.
1982 yılında EM pratikte uygulanabilir hale gelmiş ve dünyanın 116 ülkesinde kullanılmaya başlanmıştır.

DİĞER BİR TARAFTAN;

Tarım işletmeciliğinde, çok uzun yıllar aşırı kimyasal gübreler ve zehir kullanımı sonucu maalesef topraklar canlılığını yitirmiş, doğal yapısını kaybetmiş, dolayısıyla artık verim alınamaz duruma gelmiştir.

Aslında, geçmiş yıllarda, doğal yapısı itibarıyla topraklarda var olan yoğun miktardaki yararlı mikroorganizmalar, son yıllarda iyice artan, aşırı kimyasal madde kullanımı ve zehirlerle yok edilmiş ve topraklar tamamen patojenlerin (kötü ya da zararlı mikroorganizmaların) istilasına uğramıştır.
,
Ayrıca kimyasal gübrelerin toprakta oluşturduğu kalıntılar ile zehir kullanımının doğal bir sonucu olarak, toprak yaşamsal işlevini yitirdiği gibi;

TEKSTÜR YAPISI DA BOZULMUŞ VE TOPRAKLARIMIZ BİYOLOJİK, KİMYASAL VE FİZİKSEL OLARAK ZARAR GÖRMÜŞTÜR.

Üstelik kimyasal ve zehir kullanımı doğal dengeyi öylesine bozmuş ve hatta yok etmiştir ki, topraktaki yararlı mikroorganizmalar neredeyse tamamen yok olduğu gibi, keklik, yılan, solucan hatta arı v.b gibi doğal denge için çok önemli olan canlı türleri de tarım alanlarından kaybolmuştur.

Toprakta doğal denge gereği; makro ve mikro bitki besin maddelerini uygun oranda ve bitkilerin alabileceği formda bitkiye sunma görevlerini yapacak olan yararlı bakterilerin yok edilmiş olması sonucu, toprağa vereceğimiz her türlü kimyasal gübrenin pek çoğu toprakta kalarak kimyasal birikinti teşkil etmekte, sonuçta taşlaşan, çoraklaşan, hasta topraklarla karşılaşmaktayız.

SORUNUN ESAS KAYNAĞI, TOPRAKTAKİ İYİ VEYA KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DURUMLARIDIR, YANİ SORUN BİYOLOJİKTİR!

ASIL SORUN TOPRAKTAKİ YARARLI VE KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DENGESİDİR.
SORUN BİYOLOJİKTİR.

Bu denge yararlı mikroorganizmalar aleyhine bozulmuştur.

Bir başka deyişle, sorun, toprağın bozulmuş olan doğal yapısının sonucu hastalık yapıcı kötü mikroorganizmaların istilası ile karşı karşıya bulunulması gerçeğidir.

Buna neden olan da topraklarımızdaki bu kimyasal birikimlerdir.

Toprakların hasta olmasının tek nedeninin kötü mikroorganizmaların istilası ile hastalık üretmeleri olduğunun, bunu engelleyecek olan yararlı mikroorganizmaların maalesef yok edildiğinin bilinmesi gereklidir.

Daha anlaşılır bir ifadeyle, ortamdan iyiler yok edilmiş, ortamı tamamen kötüler istila etmiştir.

Çözüm toprakların yeniden sağlığına kavuşturulup canlandırılmasıdır.

Etkin Mikroorganizmalar toprağı düzenleyerek toprağın yeniden doğal formuna ve sağlığına kavuşmasını sağlar.

AYRICA KİMYASAL GÜBRE KALINTILARINI PARÇALAYARAK, BİTKİNİN ALABİLECEĞİ FORMA DÖNÜŞTÜRÜP BİR NEVİ AŞÇILIK GÖREVİ YAPAR.

Etkin Mikroorganizmalar, sadece toprağı doğal yapısına kavuşturmakla kalmaz, çiçeklenmeyi, filizlenmeyi artırır, fotosentez kapasitesini, erken meyve vermeyi de teşvik eder.

ETKİN MİKROORGANİZMALAR SERTLEŞMİŞ TOPRAKLARIN TAMAMEN ÇÖZÜLEREK YUMUŞAMASINI, TOPRAĞIN HAVALANMASINI, NEFES ALMASINI SAĞLAYARAK OKSİJEN, AZOT KARBONDİOKSİT KÖTÜ GAZLAR SİRKÜLASYONUNU SAĞLAR.

Etkin Mikroorganizmalar tarla ortamındaki tüm organik kalıntıları (sap, saman, yaprak, bitki artıkları, hayvan dışkısı v.b gibi) tamamen parçalar, doğal gübre haline getirip, organik maddeyi humus haline dönüştürerek organik kompost oluşumunu ve bunu bitkinin alabilmesini sağlar.

Etkin Mikroorganizmalar bünyesindeki bakterilerin tümü birer laborant gibi görev ifa ederler.
EM teknolojileri kurumsal veya bireysel herkesin hayatına katkı sağlayacak ürünlere sahiptir.

Eklenen Resimler
   
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:34   #5
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Em.a ’nın fotosentez üzerindeki etkisi nedir?

Tarımsal üretim; güneş enerjisi, su ve karbondioksit gerektiren yeşil bitkilerin fotosentez prosesi ile başlar. Fotosentez için gerekli bu maddeler her yerde bol miktarda bulunmaktadır. Böylece, Tarımı, “yoktan birşey üretmek” olarak tanımlayabiliriz. Ekonomik etkinlik açısından bakıldığında bu iyi bir şey gibi görünse de, mevcut tarım son derece düşük verimlidir. Bunun nedeni, bitkilerce güneş enerjisinin çok düşük bir verimlilikte kullanılmasıdır. Güneş enerjisinin bitkiler tarafından teorik olarak potansiyel kullanılabilme oranı %10-20 arasındadır.

Ancak, gerçek kullanım oranı ise %1’in altındadır. Yüksek fotosentez verimliliğine sahip şeker kamışı gibi C4 bitkilerinin kullanılma oranı bile azami büyüme dönemi sırasında %6-7’yi pek geçmemektedir. En iyi verim alınan tahıllarda bu oran normalde %3’ün altında seyretmektedir. Geçmişte yapılan çalışmalar, ana ürün kloroplastla rının fotosentez verimliliğinin daha fazla artırılamayacağını göstermiştir. Bu, biyokitle üretim kapasitesinin azami düzeye ulaştığı anlamına gelmektedir. Bu yüzden, biyokitle üretimini artırmanın en iyi yolu, insan gözüyle görülebilen ışığı (visible light) (kloroplastlar halen bu ışığı kullanamamaktadır) ve kızıl ötesi ışınları kullanmaktır.

Bu ışınlar birlikte toplam güneş enerjisinin %80’ini oluşturmaktadır. Ayrıca, organik moleküllerin bitkiler tarafından doğrudan kullanımı yoluyla bitki ve hayvan artıklarının içerdiği organik enerjinin geri kazanılmasının yollarını da araştırmalıyız. Fotosentetik bakteri ve yosun (alg), ortamda organik madde bulunduğunda, 700 ila 1200 nm dalga boylarını kullanabilmektedir.

Yeşil bitkiler bu dalga boylarını kullanamazlar. Ayrıca, fermantasyon mikroorganizmaları organik maddeyi parçalayarak, amino asitler gibi karmaşık bileşikleri açığa çıkararak bitkilerin kullanımına sunarlar. Bu ise, organik maddenin tarımdaki verimliliğini artırır. Buradan yola çıkarak, tarımsal üretimin artması için önemli bir etmenin, toprakta organik maddeyi ve güneş enerjisini verimli biçimde kullanacak ve organik maddeyi parçalayacak etkin mikropların bulunması olduğunu söyleyebiliriz. Böylelikle, güneş enerjisinin kullanım verimliliği artırılmış olur.

Fotosentez bakterisi (Fototropik bakteri)

Fotosentez bakterileri, yaşamlarını kendi kendilerine destekleyen bağımsız bakterilerdir. Bu bakteriler, güneş ışınlarını ve toprağın ısısını enerji kaynağı olarak kullanarak; kök salgılarından, organik maddeden ve/veya zararlı gazlardan (örneğin, hidrojen sülfür) yararlı maddeler sentezlerler. Yararlı maddelerse amino asitler, nükleik asitler, biyoaktif maddeler ve şekerden oluşmaktadır ki bunların hepsi bitkilerin büyümesini ve gelişmesini teşvik etmektedir.

Bu yararlı maddeler hem doğrudan bitkiler tarafından emilirler hem de bakterilerin daha da artması için büyüme ortamı (substrate) olarak davranırlar. Bu yüzden, topraktaki fototropik bakterilerin artışı diğer etkin mikroorganizmaları daha da artıracaktır. Örneğin, fototropik bakterilerin salgıladığı büyüme ortamı olarak davranan azotlu bileşiklerin (amino asitler) varlığından ötürü kök çevresinde (rhizosphere) VA (vesicular- arbuscular) mikoriza artmıştır. VA mikoriza, topraktaki fosfatların çözünürlüğünü artırarak, normalde bitkilerin alımı için çözeltide olmayan fosfatları çözeltiye geçirir.

VA mikoriza, azot fikse eden Azotobakter ve Rhizobium bakterileri ile birarada bulunabilir ve baklagillerin havadaki azottan yararlanma yeteneğini artırır.

EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:38   #6
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
Yaprak gübrelerimiz

Mikrobiyal yaprak gübeleri

Eklenen Resimler
   
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2020, 23:49   #7
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
ağaçlar.net üyelerine indirim

Siz Değerli agaçlar.net üyelerine

Şirketimiz ''TARIM ÜRÜNLERİNDE''aşağıdaki indirimli fiyatları uygulayacaktır.

1 Litre EM.1 (Dormant Kullanıma hazır ürün değildir.) 125.-TL
1 Litre EM.A (Aktif Kullanıma hazır ürün ) 30.-TL
1 Litre EM.5 (Yaprak Gübresi) 33.-TL
1 Litre EM.FPE (Yaprak Gübresi) 33.-TL

Not : 20 Litrelik EM.A 300.TL (20 Litre Sadece EM.A için var.)

+90 537 215 94 64 Direk Sipariş Hattı veya gamze@emturkey.com.tr
+90 850 304 02 44
+90 232 332 02 44
Egemenlik Mah. 6106 Sok. No: 95 Işıkkent-Bornova/İZMİR
www.agriton.eu
ÖNEMLİ NOT : Kargolarımız her hafta salı ve cuma günü çıkmaktadır


Düzenleyen EM Agriton : 14-04-2020 saat 23:59 Neden: EKSİK BİLGİ
EM Agriton Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:41.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025