Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-11-2014
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 20
|
Tarım
YERYÜZÜNÜ, ENTROPİ’Yİ AZALTAN TEKNOLOJİLERLE DONATIP FARKLI BİR TOPLUM YAPILANDIRMALIYIZ.
ASIL SORUN YERYÜZÜNDEKİ YARARLI VE KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DENGESİDİR.
SORUN BİYOLOJİKTİR.
Nüfusun sürekli arttığı ve tarım alanlarının sürekli azaldığı, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal problemlerin büyüdüğü bir dünyada geleceğe karamsar bakıyoruz.
Genelde toplumların birlikte hareket etmelerinin, bazı sorunlara çözüm getireceği görüşü kesindir, ama insanlığın top yekun biçimde kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir genel refah düzeyine ulaşabilmesi için toplumsal sorunların kökenine inmemiz gerekmektedir.
YERYÜZÜNÜ, ENTROPİ’Yİ AZALTAN TEKNOLOJİLERLE DONATIP FARKLI BİR TOPLUM YAPILANDIRMALIYIZ.
(Dünyadaki düzensizliğin bir ölçüsü)
İnsanlık toplumsal yaşamı kurmadan ve nüfusu artmadan önce,
DÜNYA ENTROPİYİ DENGEDE TUTAN İŞLEVLERİNE SAHİPTİ;
Doğayla (kendisiyle) uyum içinde yaşıyordu ve kainattan sınırsız gücünü alabiliyordu.
Dünyada bir evrim yaşanmaktadır.
Şu andaki dünya bir saniye önceki dünya ile aynı olmadığı gibi, bir saniye sonrasıyla da aynı olmayacaktır.
Örneğin, sobanız da yanan kömür, son bir saniye içinde yeryüzüne biraz daha enerji vermiş olacaktır.
Bu yanma olayı sonucu enerjinin yanı sıra kül, karbondioksit açığa çıkacak ve bu yeni açığa çıkan maddeler ve yerküre sistemine ilave edilen enerji nedeniyle yeryüzündeki düzensizlik biraz daha artmış olacaktır.
İŞTE BİZ BU DÜZENSİZLİĞİ ÖLÇEN KAVRAMA ENTROPİ DİYORUZ.
Günümüz teknolojilerinin hemen, hemen tamamı oksidasyona dayalıdır ve her oksidasyon, entropi artışını da beraberinde getirmektedir.
Yoğun entropi ortamında karşılaşacağımız kirlilik ve oksidasyon devam ederse, zararlı mikroorganizmaların ve virüslerin yayılıp güçleneceğine kesin gözüyle bakılmaktadır.
Bu, sadece çevre kirliliğinin artmasıyla kalmayacak; salgınlar baş gösterecektir. Bunlar da zararlı mikroorganizmaların, sinek ve böceklerin çoğalmasına sebep olarak gelişmiş yaratıkların varlığını tehlikeye sokacak, tedavisi bulunmayan hastalıklara yol açacaktır. (ZATEN BU TEHLİKE BUGÜN DE MEVCUTTUR.SARS, COVID-19).
Bu sorunları kontrol altına alabilmek için hızlı bir şekilde Entropi yavaşlatıcı ve dönüşüm yaratıcı teknolojilere yönelmeliyiz.
İŞTE BU TEKNOLOJİLERDEN BİRİDE ETKİN MİKROORGANİZMALAR TEKNOLOJİSİDİR
ETKİN MİKROORGANİZMALAR TEKNOLOJİLERİ, Japonya’nın Okinawa kentindeki Ryukyus Üniversitesi’nden Prof. Dr. Teruo Higa tarafından geçen yüzyılın sonlarında geliştirilmiştir.
EMTeknolojisi, Etkin Mikroorganizmaların kullanıldığı teknoloji anlamına gelmektedir. Etkin Mikroorganizmalar ,tek bir mikroorganizma türü olmayıp, çeşitli mikroorganizma gruplarının karışımından oluşmaktadır..
Etkin Mikroorganizmalar Teknolojisi tarım, hayvancılık, balıkçılık, çevre ve insan sağlığı alanlarında uygulanmaktadır.
EM Teknolojisinin başlangıcı, 1968 yılına dayanmaktadır ve amacı hasattaki verimliliği arttırmak ve bozunmanın ya da çürümenin önüne geçmektir.
Ancak 1980’ler döneminde pratik uygulamalar olumlu sonuçlar göstermeye başlamıştır.
1982 yılında EM pratikte uygulanabilir hale gelmiş ve dünyanın 116 ülkesinde kullanılmaya başlanmıştır.
DİĞER BİR TARAFTAN;
Tarım işletmeciliğinde, çok uzun yıllar aşırı kimyasal gübreler ve zehir kullanımı sonucu maalesef topraklar canlılığını yitirmiş, doğal yapısını kaybetmiş, dolayısıyla artık verim alınamaz duruma gelmiştir.
Aslında, geçmiş yıllarda, doğal yapısı itibarıyla topraklarda var olan yoğun miktardaki yararlı mikroorganizmalar, son yıllarda iyice artan, aşırı kimyasal madde kullanımı ve zehirlerle yok edilmiş ve topraklar tamamen patojenlerin (kötü ya da zararlı mikroorganizmaların) istilasına uğramıştır.
,
Ayrıca kimyasal gübrelerin toprakta oluşturduğu kalıntılar ile zehir kullanımının doğal bir sonucu olarak, toprak yaşamsal işlevini yitirdiği gibi;
TEKSTÜR YAPISI DA BOZULMUŞ VE TOPRAKLARIMIZ BİYOLOJİK, KİMYASAL VE FİZİKSEL OLARAK ZARAR GÖRMÜŞTÜR.
Üstelik kimyasal ve zehir kullanımı doğal dengeyi öylesine bozmuş ve hatta yok etmiştir ki, topraktaki yararlı mikroorganizmalar neredeyse tamamen yok olduğu gibi, keklik, yılan, solucan hatta arı v.b gibi doğal denge için çok önemli olan canlı türleri de tarım alanlarından kaybolmuştur.
Toprakta doğal denge gereği; makro ve mikro bitki besin maddelerini uygun oranda ve bitkilerin alabileceği formda bitkiye sunma görevlerini yapacak olan yararlı bakterilerin yok edilmiş olması sonucu, toprağa vereceğimiz her türlü kimyasal gübrenin pek çoğu toprakta kalarak kimyasal birikinti teşkil etmekte, sonuçta taşlaşan, çoraklaşan, hasta topraklarla karşılaşmaktayız.
SORUNUN ESAS KAYNAĞI, TOPRAKTAKİ İYİ VEYA KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DURUMLARIDIR, YANİ SORUN BİYOLOJİKTİR!
ASIL SORUN TOPRAKTAKİ YARARLI VE KÖTÜ MİKROORGANİZMALARIN DENGESİDİR.
SORUN BİYOLOJİKTİR.
Bu denge yararlı mikroorganizmalar aleyhine bozulmuştur.
Bir başka deyişle, sorun, toprağın bozulmuş olan doğal yapısının sonucu hastalık yapıcı kötü mikroorganizmaların istilası ile karşı karşıya bulunulması gerçeğidir.
Buna neden olan da topraklarımızdaki bu kimyasal birikimlerdir.
Toprakların hasta olmasının tek nedeninin kötü mikroorganizmaların istilası ile hastalık üretmeleri olduğunun, bunu engelleyecek olan yararlı mikroorganizmaların maalesef yok edildiğinin bilinmesi gereklidir.
Daha anlaşılır bir ifadeyle, ortamdan iyiler yok edilmiş, ortamı tamamen kötüler istila etmiştir.
Çözüm toprakların yeniden sağlığına kavuşturulup canlandırılmasıdır.
Etkin Mikroorganizmalar toprağı düzenleyerek toprağın yeniden doğal formuna ve sağlığına kavuşmasını sağlar.
AYRICA KİMYASAL GÜBRE KALINTILARINI PARÇALAYARAK, BİTKİNİN ALABİLECEĞİ FORMA DÖNÜŞTÜRÜP BİR NEVİ AŞÇILIK GÖREVİ YAPAR.
Etkin Mikroorganizmalar, sadece toprağı doğal yapısına kavuşturmakla kalmaz, çiçeklenmeyi, filizlenmeyi artırır, fotosentez kapasitesini, erken meyve vermeyi de teşvik eder.
ETKİN MİKROORGANİZMALAR SERTLEŞMİŞ TOPRAKLARIN TAMAMEN ÇÖZÜLEREK YUMUŞAMASINI, TOPRAĞIN HAVALANMASINI, NEFES ALMASINI SAĞLAYARAK OKSİJEN, AZOT KARBONDİOKSİT KÖTÜ GAZLAR SİRKÜLASYONUNU SAĞLAR.
Etkin Mikroorganizmalar tarla ortamındaki tüm organik kalıntıları (sap, saman, yaprak, bitki artıkları, hayvan dışkısı v.b gibi) tamamen parçalar, doğal gübre haline getirip, organik maddeyi humus haline dönüştürerek organik kompost oluşumunu ve bunu bitkinin alabilmesini sağlar.
Etkin Mikroorganizmalar bünyesindeki bakterilerin tümü birer laborant gibi görev ifa ederler.
EM teknolojileri kurumsal veya bireysel herkesin hayatına katkı sağlayacak ürünlere sahiptir.
|