agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni463Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-04-2010, 06:07   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
verdoque arkadaşıma önerilerim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi verdoque Mesajı Göster
Teşekkürler.

Toprağa gömersem veya siyah torbalara doldurursam oksijensiz ortam yaratmış oluyorum. Zaten bukaşi kovalarında da hava almayan ortam yaratmaya çalışıyorduk. Yalnız önceki mesajlarda kompostun üzeri örtüldükten sonra hava kanalları sağlamak gerek diye okuduğumu hatırlıyorum. Bunun sebebi nedir?

Bukaşi kovam hala gelmediği için evde poşet içinde 1/10 oranında seyreltilmiş EMA ile ev atıklarını spreyleyerek küçük bir kompost denemesine giriştim ama malesef başarılı olamadım. Koku sebebiyle birkaç gün sonra çöpe atmak zorunda kaldım. Bir yerde hata yaptım ama nerde bilmiyorum

Toprağa gömmek konusunda sizden onay aldığıma göre bir de onu deneyeyim...
Arkadaşım verdoque Malç-kompost işlerin kolay gelsin dileklerimle, bu işlemleri toprakta açacağın çukurda yaparak en doğal ve de bütün toprak canlılarını işleme katarak süreci başlatman çok yerinde bir haraketle size yorumumu sunmak istiyorum.

Arkadaşım çim atıklarının yanında her türlü ahır gübrelerini, hatta mümkünse mutfak atıklarınıda ilave edersen malçın yüksek bir gübre özelliği kazanacaktır, ayni zamanda EM'i kullanmış olman topraklarının özellliğini iyi bir toprak şartlandırcıya çevirerek yetiştireceğin bitklerinin besin özellikleri çok yüksek doğallık la bitki yetiştirme ortamı elde etmiş oluyorsun.

Arkadaşım size çukurda kompost ve malç yapmanın iyi bir yanlarınıda açıklamak istiyorum, çukuru boşalttıktan yani malzemeni içinden adıktan sonra buraya bal kabağı ekmeni tavsiye edeceğim, çukur bu haliyle bal kabağı yetiştirme özelliği yüksek bir yetiştirme ortamına dönmektedir.

Bu işlemlerin sonuçlarını aldıktan sonra bahçenin her köşesinde çukurda malç ve kompost işlemini yaygılaştıracağını ummaktayım, bu konuda sizin daha ayrıntılı olarak ilgili başlıkta mesajlaşabiliriz, toprak çalışmalarında başarılar dilerim sevgiyle kalasın.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2010, 10:12   #2
Ağaç Dostu
 
selim_50's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-09-2007
Şehir: Nevşehir
Mesajlar: 641
sayın doğasever üründen deneme amaçlı olarak banada gönderebilirmisiniz.
teşekkürler

selim_50 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2010, 21:02   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Kene ile mücadele konusunda verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

Bugün akşam bana 2 büyük mavi çöp torbası çim kırpıntısı ayrıldığını öğrendim. Çim torbalarını, evdeki dinlenmiş suyu, EMA, ölçü kabı ve sprey aletini alıp bahçeye gittim. 80x120cm lik 20cm derinliğinde çukur açtım. En alta 1/10 oranında seyrelttiğim EMA'yı spreyledim. Üstüne bir katman çim, tekrar EMA, şu anda elimde hiç gübre olmadığı için üstüne bahçe toprağı serptim. Tekrar EMA, çim, EMA, toprak şeklinde bütün çimi çukura katman katman yaydım. Yaklaşık 3.5 litre seyreltilmiş EMA kullandım. Çimleri ara ara ezip sıkıştırdım. En üste de kalın bir toprak tabakası kapatıp sıkıştırdım. Yağmurdan etkilenmesin diye üstüne siyah çöp torbasını açıp kapattım, üstüne taş dizdim. Sonucu sabırsızlıkla bekliyorum.

Ha bir de bütün bunları bahçe komşularımın şaşkın bakışları altında yapmak durumunda kaldım

Ergde beğendi.
verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2010, 23:58   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Verdoque

Hayvan gubresiyle cimleri karistiracaginizi saniyordum. Sadece cim olmus! Biliyorsunuz organik madde cesitleri ne kadar cok ve dengeli (yesil ve kahverengi dengesi) olursa kompost da o kadar iyi olur. Bakalim sizin ki nasil olacak... Kolay gelsin.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2010, 06:55   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Ben de öyle sanıyordum ama çimi hemen verdiler beklerse kötü olacağından hemen harekete geçmek zorunda kaldım malesef. Daha sonra gübreyle karıştırıp biraz daha bekletirim artık...

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-04-2010, 21:39   #6
Ağaç Dostu
 
bayindirmevki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
Sayın Doğasever,

Yanmış keçi gübresini bir miktar leonardit ve az kükürt ile harmanlayarak sulandırılmış em aktif püskürtüp nemlendirdim. Hemen ardından bu karışımı fidan iz düşümlerine döktüm.
Kafama takılan nokta fidan iz düşümündeki em aktif karıştırılmış bu gübre toprak üstünde kuruduğu için em aktif içeriği mikro organizmaların hayatiyeti devam ediyor mu? Kuru ortamda canlılıklarını yitirdiler mi?

Ayrıca kükürt yakıcı olduğu için em aktif içeriği mikro organizmalara zarar vermiş olabilir mi?

Saygılar.


Düzenleyen bayindirmevki : 15-04-2010 saat 21:40 Neden: imla
bayindirmevki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2010, 12:35   #7
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi bayindirmevki Mesajı Göster
Sayın Doğasever,

Yanmış keçi gübresini bir miktar leonardit ve az kükürt ile harmanlayarak sulandırılmış em aktif püskürtüp nemlendirdim. Hemen ardından bu karışımı fidan iz düşümlerine döktüm.
Kafama takılan nokta fidan iz düşümündeki em aktif karıştırılmış bu gübre toprak üstünde kuruduğu için em aktif içeriği mikro organizmaların hayatiyeti devam ediyor mu? Kuru ortamda canlılıklarını yitirdiler mi?

Ayrıca kükürt yakıcı olduğu için em aktif içeriği mikro organizmalara zarar vermiş olabilir mi?

Saygılar.
Sn Bayındırmevki
sorunuz için teşekkür ederim. Gözünüzle baktığınızda toprağı kuru zannedebilirsiniz, ancak yüzeyin 2 parmak altından itibaren, az da olsa mutlaka nem mevcuttur. Toprağın özellikle kil bileşeni çok ama çok önemlidir. Bu konuda belki de ilerde ayrı bir mesajla açıklama yapmak gerekecektir. Kil bileşenin de su 2 türlü tutulmaktadır. Birincisi, Tetrahedral-Oktahedral ya da Tetrahedral-Octahedral-Tetrahedral kil tabakalarının kendi içlerindeki nötr ya da elektrik yüklü alanlarda; ikincisi ise tabakaların arasındaki porlarda (boşluklarda) bulunan sudur. Siz gözünüzle kuru görseniz bile mutlaka toprağın az da olsa nemi vardır. Ayrıca, mikroorganizmalar da, yukarda belirttiğim tabakalar içindeki ya da arasındaki alanlara girmektedirler. O yüzden, merak etmenize gerek yok. EM mikroorganizmaları kolay kolay ölmezler. Sadece üremeleri yavaşlar ya da durabilir.

Kullandığınız kükürdün Em Mikroorganizmaları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacaktır. Saygılar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2010, 12:36   #8
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Epsody selamlar
Katkıların için teşekkürler. Balkabağını ben de hatırlayacağım.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2010, 10:43   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Teşekkürler Sn. epsody. Balkabağı önerinizi uygulayacağım. Zaten nereye eksem diye düşünüyordum.

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2010, 21:57   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi verdoque Mesajı Göster
Teşekkürler Sn. epsody. Balkabağı önerinizi uygulayacağım. Zaten nereye eksem diye düşünüyordum.
Sn. verdoque,

siz gelin onlara uymayın balkabağı yerine Diyarbakır karpuzu dikin.

Küçücük kökenden nasıl oluyor da kocaman karpuz oluyor diye hep merak etmiştim.

Önçe bir diz boyu çukur kazıyorsun.
İçine yarıya kadar gübre doduruyorsun ve üstüne az toprak atıyorsun, bekletiyorsun. Bir hafta, bir ay, bir kış gibi.

Sizin kompost çukuru hazır.

İçine karpuz tohumu dikiyorsun, tutanlardan en iyisini bırakıyorsun.

Burası önemli;
karpuz fidesi büyüdükce cukura toprak dolduruyorsun, büyüdükce dolduruyorsun...Yani karpuzun kökü yarım metre gibi toprak atında kök oluşturuyor.

O kadar büyük karpuzu bu kadar kök besler ançak.

Aklımı bir fıkra düşürdü bu balkabağı.

Adamın biri 'ben o kadar büyük balkabağı gördüm ki 40 kişi kollarını açmış bir araya getirmiş ama etrafını saramamış' demiş.

Bir diğeri 'ben bir kazan gördüm,bir kulpunu yaparken çekiçin sesini diğer kulpundaki adam duymuyormuş' demiş.

' O kadar büyük kazan olur mu? yalandır, inanam' demiş.

Adam' Peki senin o kabak nerede pişiyor sanıyorsun' demiş.

Saygılar

Elmali beğendi.
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2010, 13:34   #11
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Halil Bey selamlar

Yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkürler!

Bukaşi toplarınız iyi yolda.

Köpeğiniz için endişe edecek bir konu yok. Afiyetle Bukaşi yiyebilirler. Sağlıkları için son derece faydalı. Ben de aşağıda resmini koyduğum tavuklarıma veriyorum. Onlar da çok seviyorlar. Buğdaya bile bu kadar iştahla saldırmıyorlar. Ayrıca, kümeslerine de EMA spreyliyorum. Kümesin içi mis gibi kokuyor. Tavuklar bu sene 7 yaşındalar ve çok şükür yedi senedir hiç çarşıdan yumurta almıyoruz! Bazı uzmanlar tavuklar 1 seneden fazla yumurtlamaz kesmek lazım diyorlar ya gelsinler bizim tavukları görsünler. Bizim bahçeye 500 metre yakınına kadar kuş gribi geldi ama maşallahı var bize uğramadı. Tavuklar şimdiye kadar ne antibiyotik ne de hormon hiçbir terapi görmediler. Sadece konuşma terapisi uyguluyoruz. İkisi horoz ve çok centilmenler. Ne zaman ağız sulandıracak bir böcek bulsalar, hemen bayanları çağırıp onlara ikram ediyorlar!

Eklenen Resimler
 
Ergde ve ahmetf beğendi.

Düzenleyen Dogasever : 17-04-2010 saat 13:45 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2010, 17:51   #12
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 18-02-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 11
Teşekkürler Doğasever,
Elime aldığım gibi kapağını açtım. Dediğiniz gibi biraz hava çıkışı oldu. Şimdi daha serin bir yere koydum. (oda sıcaklığında güneş görmeyen bir yere)
Ayrıca bir sorum daha olacak. Geç ektiğim bezelyelere iki gün önce yapraktan ve topraktan uygulama yaptım. Çiçeklenmeler birden arttı. Bu kadar çabuk mu etkiliyor?

mustafacln Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2010, 17:59   #13
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Baskı kalkınca neler olmaz ki...

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mustafacln Mesajı Göster
Teşekkürler Doğasever,
Elime aldığım gibi kapağını açtım. Dediğiniz gibi biraz hava çıkışı oldu. Şimdi daha serin bir yere koydum. (oda sıcaklığında güneş görmeyen bir yere)
Ayrıca bir sorum daha olacak. Geç ektiğim bezelyelere iki gün önce yapraktan ve topraktan uygulama yaptım. Çiçeklenmeler birden arttı. Bu kadar çabuk mu etkiliyor?
Olabilir. Bitkilerin, büyüme, çiçeklenme kapasiteleri hep çevre koşullarının baskılaması altındadır. Bir anda kendileri için onların lehine çalışan EM mikroorganizmalarının rahatlığını gördüklerinde, bir süredir baskılanan bitki bu baskı kalktığı için, ani bir atılımla çiçeklenmiş/mevcut çiçeklerini artırmış olabilir. Bunlar hep karşılaştığımız olaylar. Buradan resim de yayınlayabilirseniz, seviniriz. Kolay gelsin.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 01:58   #14
Ağaç Dostu
 
idris şenol's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
Halil bey gazete serme fikri hoşuma gitti
nihayetinde belli bir süre sonra gazetede topraktan gelip tekrar toprağa dönücek
ama son görevi yabani otları baskılıyacak
ilginizden dolayı teşekkür ederim

idris şenol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 10:43   #15
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 16-10-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 41
sayın doğasever kivilerin çiçeklenme döneminde em li suyu spreylemeyi çiçeğemi yoksa yaprağamı yapmamamız lazım bilgi alabilirmiyim

sibelbozo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 17:38   #16
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Sibel Hanım,

Kivi uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla, kivinin yapraklarına ya da çiçeklerine spreyleme yapılmaz diye bir şey yok. Yanılıyor olabilirim tabii ki! Eğer böyle bir sakınca varsa, bilen arkadaşlar lütfen belirtsinler. Ağaca baştan aşağı EM'li su spreylemesi yapılabilir diye biliyorum. Yalnız kivinin yaprakları çok geniş olduğundan bir hayli spreyleme yapılması gerekecektir. Özellikle kurak geçen yaz aylarında kivinin mutlaka haftada bir sulanması gerekecektir. Aşırı nem de aşırı kuruluk da kiviye iyi gelmez. Ayrıca, kivi ekilen toprakların geçirgen olmasına da dikkat etmemiz gerekir. Saygılar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-05-2010, 17:43   #17
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Su mercimeği

Halil Bey

Resimler ve açıklama için teşekkürler! Metrekareye 2-3 bukaşi topu ve havuzlara yeni giren suyla birlikte 1/4000 oranında dozajlama su mercimeklerinin iyice azalmasını sağlayacaktır. Ayda bir kez de yüzden 1/10 oranında seyreltilmiş EMA spreylenmesi çok daha mükemmel olur. Ancak, bana sorarsanız, bırakın bu mercimekler yetişsinler! Yüzeyden genişçe bir kepçeyle toplayın ve ya kurutup hayvan yemi yapın ya da kompost yığınınıza karıştırın. Fosfor ve Azot açısından oldukça zengindir. Sevgiler.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2010, 13:26   #18
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Danaburnu

Kompostunuzun iyi yolda olmasına sevindim.

Danaburnu belalı zararlılardan biri değil mi?

Doğada her şeyin bir çaresi var Sn Verdoque ancak önemli olan bu doğal süreçleri insanların kesintiye uğratmamaları, yok etmemeleri. Yaşadığımız sorunların kaynağında hep kendi hatalarımız yatıyor. Doğal süreçler kendi halinde gitse, inanın danaburnu da sorun olmayacaktı. Ama madem ki sorun ve biz de bu sorunu doğal yoldan çözmeye kararlıyız. O zaman lütfen aşağıdaki açıklamalarımı okuyunuz:

Herşeyden önce, bahçenizin bir kenarına mutlaka bir kütük yığını olmalı. Bu kütük yığını birçok yararlı organizmaya ev sahipliği yapacaktır. İnşallah etrafta kirpi varsa, gelip yerleşecektir. İnşallah diyorum çünkü pestisitler yüzünden doğada neredeyse canlı kalmadı!)

Name:  logs.jpg
Views: 1864
Size:  2.8 KB

Çok düzenli ve tertemiz bahçeleri oldumo lası sevmemişimdir. Bahçenin bir kenarında, kendi haline bırakılmış bir havuz, diğer bir kenarında kütük yığınları, kırılmış ve ters döndürülmüş saksı parçaları mutlaka olmalıdır. Bunlar hep bahçenizdeki doğal yaşamı destekleyen unsurlardır. Zararlı düşmanlarının yaşamlarını destekleyecek bir ortamı yaratmalıyız. Hepsinden önemlisi ise, pestisit kullanmamalıyız. Çünkü pestisit sorunu çözmez uzun vadede daha da kötüleştirir.

Yeni bir kitap hazırlıyorum: "Zararlılarla Doğal Mücadele" Sadece küçük bir bölümünü buraya koymayı uygun gördüm.

1. NEDEN DOĞAL YÖNTEMLERİ KULLANMALIYIZ?

Kimyasal pestisitler işe yaramaz! Sorunu anında çözer ama uzun dönemde zararlı sorunu daha da büyür ve içinden çıkılması çok daha zor bir hal alır. Pestisitler, doğanın uzun deneyimler sonucu kendi kendine oluşturduğu kontrol ve dengeleme sistemini bozar, işlemez hale getirir. Halbuki zararlı sorununa doğal yaklaşım, bahçenizdeki bitkileri ve diğer canlıları kullanarak, istenmeyen ziyaretçileri kontrol altında tutabileceğiniz anlamına gelir.



2. BAHÇENİZİN KONTROL ALTINDA TUTULMASI

Çok uzun bir zamandır, bahçenizde “hareket eden her şeyi öldür!” ilkesi geçerli olmuştur. Bu düşünce akımını izleyenlerin bahçeleri, çok düzenli ve pırıl pırıl olabilir ancak bahçelerinin bu durumda kalmasına devam etmesi için durmadan zehirli maddeleri topraklarına boca etmek zorundadırlar! Bahçenizin bakımı için bir kere yapay yolları kullanmaya başlamışsanız, bu alışkanlık yapar ve kolay kolay kurtulamazsınız. Gittikçe artan miktarlarda zehir kullanmaya devam etmeniz artık kaçınılmazdır ve kısır bir döngü içine girersiniz. Pestisitler, zararlı sorununu çözmenin ya da zararlıları öldürmenin kolay yolu gibi görünür ancak çok daha karmaşık olan bahçenizde sağlıklı bir dengenin kurulması sorununu asla çözmez, çözemez! Kimsayal maddeler, yalnızca zararlıları öldürmekle kalmayıp, bahçenizde bulunmasını istediğiniz yararlı böcek ve mikroorganizmaları da öldürür. Pesitistler de diğer ilaçlar gibidir: Bir sistemi kısa bir süre için yapay yollardan desteklerler ama uzun dönemde bahçenizin sağlığı bozulacaktır!

2.1. Sağlıklı bir bahçedeki kontrol ve dengeler

Bahçenizdeki canlı yaşamını sona erdirmek için acele etmeyiniz. Rastladığınız zararlıların bahçenizde bulunmalarının bir nedeni mutlaka vardır. Zararlıların sayısını azaltmak için, biyolojik kontrol hep var olmuştur çünkü zararlılar aynı zamanda, çiçeklerinizde polenleşmeyi sağlayan, organik kalıntıları yiyen, diğer zararlıları bitkilerinizden uzaklaştıran, toprağın iyi durumda olmasını sağlayan ya da diğer binbir çeşit yarar sağlayan canlılar için yiyecek anlamına da gelmektedir. Sağlıklı bir bahçe, zararlılarla beslenen çok sayıda zararlı düşmanını da içerecektir. Zararlıların düşmanı ve bizim dostumuz olan bu canlılardan bazıları zararlıları yerler, bazıları ise yumurtalarını konukçu zararlıların içine yumurtlar, topraktaki bazı bakteriler zararlıları zehirleyebilir. Eğer bir ‘zararlı’ türüne ait popülasyonun tamamını ortadan kaldırırsanız, o zararlının doğal düşmanının yiyeceğini de bitirmiş ve bu nedenle, yiyeceği tükendiği için, zararlının düşmanı ama sizin dostunuz olan canlıyı da ortadan kaldırmış olursunuz. Kimyasal pestisit kullanmanın bu zincirleme etkisinin sonuçları öyle boyutlara ulaşır ki, bu son derece korkutucudur.

2.3. Zararlılardan kurtulmak için kullanılan pestisitler aslında zararlılara neden olur!

Pestisitler, aslında bir zararlı sorununu daha da kötüleştirebilir! Sürekli pestisit kullanmaya devam ederseniz, öldürmeyi amaçladığınız zararlılar sonunda adaptasyon göstererek onlara uyguladığınız kimyasal maddelere karşı bağışıklık kazanacaklardır. Bir zararlıyı yok etmek için bir pestisitin sürekli uygulanması sonucu diyelim ki ‘başarı’ elde ettiniz ve zararlıyı yok ettiniz. Kullandığınız pestisitten etkilenmeyen ve aslında ikinci konumdaki zararlının birinci zararlı konumuna gelmesi için de davetiye vermiş olursunuz. Dolayısıyla, bunu takiben de, bu ikincil zararlıdan kurtulmak için de daha fazla ve farklı bir kimyasal madde uygulamanız gerekir ki, bahçenizdeki mevcut zehir kokteyline bir yenisini daha eklemiş olursunuz. Belki ikinci zararlıyı da yenersiniz, ama bu arada bitkilerinize ve toprağınıza da zarar vermiş olursunuz. Pestisitlerin kullanımı yalnız zararlıları öldürmekle kalmaz, bahçenizdeki tüm yaşamı yok eder! Halbuki bu yaşama ihtiyacınız bulunmaktadır!

Şimdi dönelim yine danaburnu sorununa:

Eşek arıları, danaburnunun içinde üreyerek, danaburnunun ölmesine neden olur. Peki eşekarılarını nereden bulacağız. Bulmayacağız, davet edeceğiz. Evet, onların en sevdiği bitkileri dikeceğiz. Nedir bu bitkiler: (Kusura bakmayın sadece İngilizce ve latince adlarını biliyorum.

İşte bir eşek arısı:
Name:  rid-mole-crickets-naturally-1_3-800X800.jpg
Views: 2592
Size:  22.1 KB

Ve davetiyeleri:
False buttonwood,
Name:  falsebuttonwood.jpg
Views: 1840
Size:  27.7 KB

partridge pea,

Name:  partridge_pea1.jpg
Views: 1951
Size:  53.1 KB
Name:  partridge_pea2.jpg
Views: 2246
Size:  44.2 KB

Eşek arıları ayrıca çiçek açmış maydanoz ve naneye de gelirler!

Eşek arılarının bir yılda verdiği üç nesil danaburnunun %25'ini hallediyor. Geri kalanı da kirpiler halleder. Ama mutlaka çok azda olsa bırakırlar. (Kontrol altına alırlar!)
Bunların haricinde bir yöntem daha var. Onu da şu anda bitkinin adını hatırlayamadım. Ama hatırlayınca, size vereceğim. Bir bitkinin çiçeklerini toz haline getirip, toprağı ıslatarak serpiştiriyorsunuz. Umarım faydalı olur.


Düzenleyen Dogasever : 10-05-2010 saat 16:25 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2010, 15:44   #19
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Kirpileri Bahçemize Nasıl Çekeriz?

Kirpiler geceleri bahçe bahçe dolaşırlar. Buldukları böcekleri, tırtılları, kulağakaçanları, sümüklüböcekleri ve danaburnu gibi diğer zararlıları yerler. Onlara kedi ve köpek maması verebilirsiniz. Ancak bunu her zaman yapmayın. Bu defa kendi kendilerine beslenmeyi bırakıp size bağımlı hale gelebilirler. Yukarda bahsettiğim kütük yığınının en alt kısmındaki sırada birkaç kütüğü yerinden çıkartarak boşluk oluşmasını sağlayın. Buralara girerek buldukları böcekleri yerler. Kirpiler kompost yığınını da severler. Oradaki böcekleri ve atıkları da yerler. Aşağıdaki gibi bir düzenek ile kompost yığınınızın altına onlara kışı geçirebilecekleri bir yuva (tahta bir kutu) yaratabilirsiniz. Sol taraftaki gibi bir tünel ile giriş çıkış yeri ve sağ taraftaki boru gibi bir hava borusu bırakmayı unutmayın. Ayrıca, rahat etmeleri için de kutunun içine sap ve samanlardan da yumuşak bir yatak hazırlarsanız, mutlaka bu yararlı hayvan size misafir olacaktır. Ayrıca, kompost yığınının ısısıyla da sıcak bır kış uykusu çekecektir.

Name:  dscf0027.jpg
Views: 2428
Size:  71.9 KB

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2010, 16:09   #20
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 28-04-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 41
Sn. Doğasever

Geçen ay bir tanıdığın vasıtasıyla EM ürününü araştırmaya başladım. Bu başlık altındaki tüm yazışmaları okudum. EM ürünü göründüğü kadarıyla herkesin kullanması gereken ama uygulamasında biraz da çaba gerektiren çok faydalı bir ürün.. Umarım bu ürünün gelişimine köstek olunmaz.

Forumdaki yazışmalarda EM in Topraksız tarımda da kullanılabileceği konusunda ufak bir açıklama mevcut. Bunun yanısıra bir mesajınızda da Türkiye'nin en önde gelen topraksız tarım üreticilerinden birisinin bu ürünü denediği ve gelecek sene bu ürünü kullanmaya karar verdiğini(tarihini hatırlamıyorum) yazmışsınız.
Kullanım alanının genelde topraklı tarım olması ve amacın toprağı zengişleştirmek olması nedeniyle bu konu bahsettiğim bir iki açıklama dışında hiç dile getirilmemiş.
Bu konuda daha detaylı bilgi vermeniz mümkünmü?

Bunun yanısıra EM in topraksız tarımda uygulanması konusunda aklıma takılan bir kaç soru daha var;
1) Anladığım kadarıyla EMA'nın işlev kazanabilmesi için organik maddelere ihtiyaç var. Ancak bizim Hidroponic te kullandığımız maddeler suni gübre ve bunlar inorganik diye biliyorum. Bu durumda EMA işlevini nasıl yerine getirebiliyor?
2) Hydroponicte EC ve PH değerlerinin sürekli belirli bir düzeyde kalması gerekmektedir. EMA uygulanmış olan bir besin sıvısındaki mikroorganizmalar faaliyete geçince bu değerleri değiştirme durumu söz konusu mu?
3) Yine 2 numaralı soruya ek olarak; EM suya uygulandığında suyun tuzluluğunu düşürdüğü yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Hidroponikte sıvının tuzluluğu(EC değeri) belirli aralıklarda kalması gerektiği düşünüldüğünde bu durumda suya eklenen gübre EM tarafından yok edilerek sıvının EC sini düşürmeyecekmi? Bu durumda kısır bir döngü oluşmaz mı?

Çalışmalarında başarılar dilerim,

nbugay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2010, 20:11   #21
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Nbugay

İlginç sorularınız için teşekkür ederim. Sorularınızın yanıtlarını aşağıda maviyle vermeye çalıştım. Saygılarımla.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nbugay Mesajı Göster
Sn. Doğasever

Geçen ay bir tanıdığın vasıtasıyla EM ürününü araştırmaya başladım. Bu başlık altındaki tüm yazışmaları okudum. EM ürünü göründüğü kadarıyla herkesin kullanması gereken ama uygulamasında biraz da çaba gerektiren çok faydalı bir ürün.. Umarım bu ürünün gelişimine köstek olunmaz.

Forumdaki yazışmalarda EM in Topraksız tarımda da kullanılabileceği konusunda ufak bir açıklama mevcut. Bunun yanısıra bir mesajınızda da Türkiye'nin en önde gelen topraksız tarım üreticilerinden birisinin bu ürünü denediği ve gelecek sene bu ürünü kullanmaya karar verdiğini(tarihini hatırlamıyorum) yazmışsınız.
Kullanım alanının genelde topraklı tarım olması ve amacın toprağı zengişleştirmek olması nedeniyle bu konu bahsettiğim bir iki açıklama dışında hiç dile getirilmemiş.
Bu konuda daha detaylı bilgi vermeniz mümkünmü?

Bunun yanısıra EM in topraksız tarımda uygulanması konusunda aklıma takılan bir kaç soru daha var;
1) Anladığım kadarıyla EMA'nın işlev kazanabilmesi için organik maddelere ihtiyaç var. Ancak bizim Hidroponic te kullandığımız maddeler suni gübre ve bunlar inorganik diye biliyorum. Bu durumda EMA işlevini nasıl yerine getirebiliyor?

EM, ürünün kalitesini ve raf ömrünü artırmak için hidrofonik besleme sıvılarına ilave edilmektedir. İlave oranları 1/1000 ile 1/10000 arasında değişmektedir. Bitkinin daha iyi gelişmesini, beslenmesini ve hastalıklara karşı daha güçlü olmasını sağlamaktadır. Özellikle EM ile birlikte EM’nin yan ürünleri olan (EM ile birlikte mevcut) enzimler, organik asitler, büyüme hormonları, biyoflavonoidler ve amino asitler, bitkilerin kökleri aracılığıyla alınmaktadır. EM, besin alma potansiyelini ve verimliliğini artırır. EM kök bölgesinde bitki ile simbiyotik bir ilişki içindedir. (Toprakta mikoriza-kök ilişkisine benzer bir ilişki). EM, aynı zamanda, besleme sıvısı içinde besin miktarının yüksek olmasından kaynaklanabilecek bitki üzerindeki stresi de azaltır.

2) Hydroponicte EC ve PH değerlerinin sürekli belirli bir düzeyde kalması gerekmektedir. EMA uygulanmış olan bir besin sıvısındaki mikroorganizmalar faaliyete geçince bu değerleri değiştirme durumu söz konusu mu?

Kullanılan miktarlar o kadar az ki, pH'da ve sıvının iletkenliğinde kayda değer bir değişiklik olmaz. Zaten mikroorganizmalar da bitkilerin kök bölgesinde konsantre olurlar.

3) Yine 2 numaralı soruya ek olarak; EM suya uygulandığında suyun tuzluluğunu düşürdüğü yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Hidroponikte sıvının tuzluluğu(EC değeri) belirli aralıklarda kalması gerektiği düşünüldüğünde bu durumda suya eklenen gübre EM tarafından yok edilerek sıvının EC sini düşürmeyecekmi? Bu durumda kısır bir döngü oluşmaz mı?

Kullanılan sıvı gübrenin çok az bir miktarı mikroorganizmalarca kullanılabilir ancak yine yukarda belittiğim gibi söz konusu miktarlar o kadar azdır ki, herhnagi bir olumsuz etki yaratmaları mümkün değildir. Mikroorganizmalar, içinde hiç sıvı gübre olmayan suyun içinde de yaşıyorlar. Enerjilerini almak için suyun içinde normalde varolan kirliliği (aslında buna kirlilik demek de doğru değil safsızlık ya da yabancı dildeki gibi empürite diyebiliriz. Çünkü su iyi bir çözücü olduğundan içinde mutlaka çözünmüş bazı elementler vardır! Siz koymasanız bile!) kullanarak bile kendi enerjilerini üretebilirler. Kısaca anlatmak istediğim, EM mikroorganizmalarının yaşamlarını devam ettirmeleri için fazla bir enerjiye gereksinimleri yok ve bu enerjiyi güneşten veya suyun ısısından bile alabilirler ya da normal olarak suyun içinde var olan azot, kükürt gibi elementlerden de alırlar. İşin ilginç yanı, eğer suda organik herhangi bir kirlenme varsa, bu kirliliği de temizlerken de enerji alacaktır.
Çalışmalarında başarılar dilerim,
Topraksız tarım da yukarda bahsettiğiniz sorunlardan herhnagi biriyle karşılaşsaydık, topraksız tarımda kullanılmasını önermezdim. Ama gerçekten topraksız tarımda da çok işe yarıyor, tavsiye ederim. Ben de siz başarılar dilerim.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-05-2010, 12:37   #22
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 28-04-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 41
Teşekkürler Sn. Doğasever,
Yakın zamanda yeni bir sistem yapmayı düşünüyorum onu yaptığımda EM ürününü de deneyeceğim. O zaman olumlu/olumsuz deneyimlerimi sizlere de aktarabilirim.


Düzenleyen nbugay : 12-05-2010 saat 12:38 Neden: Gereksiz bilgilerin kaldırılması
nbugay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-05-2010, 21:17   #23
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Agacseverler

Bir süreliğine yazılarıma ara veriyorum. Lütfen mesaj ve isteklerinizi info@emturkey.com adresine atınız. Saygılarımla.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-05-2010, 12:34   #24
Ağaç Dostu
 
idris şenol's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
HALİL bey denemenizi ilgi ile izliyecem bilesiniz)


Düzenleyen idris şenol : 20-05-2010 saat 09:32
idris şenol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-05-2010, 19:09   #25
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 08-01-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 35
Sayın doğasever,
Peki sadece sıvı kükürt ile EM karıştırılıp atılabilirmi acaba, saygılar.

celalahmet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2010, 12:44   #26
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Celalahmet

Sadece sıvı kukurt ile EM'yi karıştırarak atınca normalde bir sorun çıkmaması gerekir. Kükürt EM'yi öldürmeyecektir ancak EM, kullandığınız kükürdün küçük bir kısmını kendisi besin olarak kullanacaktır.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-05-2010, 18:26   #27
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Selamlar,

Geçen yıl ilkbaharda zeytinlibahçede sürüm sırasında köklerin hasarlanması sonucu oluştugunu sandıgımız birbirine çok uzak iki genç zeytin agacımızda verticillium solgunluğu başlangıcı tespit etmiştik.




Yaz boyunca kuruyan dalları budamış, önlem olarak çevresindeki topragı işlememiştik.
Sonbaharda her ikiside neredeyse tamaman kurumuş bizde topraktan 30-40 cm yukarıdan kesmiştik, aklımıza ema uygumak gelmiş, her ikisinede taç izdüşümlerine 1/20lt oranında ema ile sulamıştık.



Çok yağışlı geçen kış nedeniyle bahçeye yaptığımız kısa ziyaretlerde, uzak olanı ihmal etmiş, girişe yakın olanı ise aklımıza geldikçe dört defa daha aynı oranlarda sulamıştık, en son dün yaptığımız ziyarette gördüğümüz manzara bizi ziyadesiyle memnun etti, ema uygulanan zeytinde kök bölgesinden yeni sürgünler çıkmaya başlamış, diğerinde ise hiçbir canlılık belirtisi yoktu.



saygılarımla

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-06-2010, 11:36   #28
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Fiyat Duyurusu

Sn Agaçseverler,

Bundan sonra EM ürünleri alacaklar için, EM Agriton Ltd. fiyatları aşağıdaki şekilde belirlemiştir. Herkese iyi çalışmalar.

EM1 65 TL
EM5 35 TL
EM FPE 35 TL
EMA 10 TL

Fiyatlar KDV hariçtir.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-06-2010, 11:46   #29
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Denizakvaryumu

Agriton Prestij deneme ürün olduğu için henüz fiyatı belli değil.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-06-2010, 12:55   #30
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Ürün elime tam taşınma sırasında ulaştı. Teşekkür etmeye fırsat bulamadım. Tipik iki sebze adasında denemeye alacağım. Teşekkürler.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:16.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025