![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Gelelim sulama suyundaki bor oranına: Sulama suyu, bitkiyi hep suladığınız sudur. Hele bu su kaynağı dere gibi sürekli akan bir kaynak ise bu sudaki bor oranına çok dikkat etmek gerekir. Bu sudaki bor oranının elbette 1-2 ppm mertebelerinde olması bitki için yeterlidir. Ancak sulama suyu doğal bor oranı ile suya gübre olarak katılan bor oranını bir birine karıştırmamak gerekir. Çünkü ilki doğaya sürekli olarak bor taşırken, ikincisi 1-5 uygulama/yıl olarak doğaya bor vermektedir. Çünkü daha önce bazı teknik kişilerin bu iki farklı oranı çevre boyutları ve gübrelemesi açısından hatalı yorumladığına şahit oldum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Eğer benim zeytinleri sulamada kullandığım suda 2 ppm bor mevcut ise benim ayrıca etidot'u vermeme hiç gerek yoktur diyorum ben.. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
Tabi zeytinleri suladığınız sudaki doğal bor oranının, toprak yapısından fazla etkilenmeden bitkiye geçtiğini kabul ediyoruz. Bununla birlikte, kapitalist-kimyevi tarımda, iz elementlerinin yapraktan verilmeleri üzerinde çok duruluyor. Uygulamacı olmamanın eksikliklerini burada yaşıyorum. E-67 özelinde, ürünün mantar sevmemesi ve çoğu tarım ilaçları ile karıştırılacak kullanılabilmesi ve hatta bazı çiftçilerimizin tarım ilaçları ile ya da kaolin ile karıştırarak kullanmayı özellikle tercih etmeleri gibi bir durum var. Bu, sadece uygulama maliyetini düşürmek için yapılmıyor. Karıştırarak kullanımda, daha olumlu sonuçlar alındığı/alınabildiği söyleniyor. Buradan iyi bir tez konusu çıkar ama... Neyse, sohbet güzel ama mesaim 8 de. Iyi geceler efendim. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Sondan başlayayım: "Borlu Gübre" tabiri, türkçemizin halk arasında kullanımı ile ilgili seçilmiş bir kelimedir. Maksadım, "Azotlu gübreler", "Fosforlu gübreler" gibi terimlerşmiş ifadelerin çağrıştırdığı şeyi çağrıştırmak idi. Çiftçiye "azot gübresi" kullan denmez genellikle, "azotlu gübre" kullan denir. "Borlu Gübre" ifadesinin kullanımı da kişide yapacağı çağrışım göz önünde bulundurularak benim seçtiğim bir ifade. Bu, art niyetle değil, doğru anlamı çağrıştıracak ve telaffuzu kolay olsun vs diye seçildi. Esases eskiden borlu gübre demek yanlıştı. Fakat son zamanlarda (bkz. Gübre yönetmeliği son hali) sodyum (Na) da gübre olarak değerlendirilmeye başladı. Eğer sodyum bir gübre ise, E-67 hem bor hem de sodyum içerdiğinden, borlu gübre olarak değerlendirilebilir konumuna-tartışmasına dahil olacaktır. Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 14:25 Neden: harf |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Tescil Meselesi
Elinizde bir ürün var ise ve bunu bir X ülkesinde üretmek-satmak vs istiyorsanız, ürününüzü "o ülkenin mevzuatına göre" tescil etmeniz gerekir. Konu ne olursa olsun, esas mesele ticaret hangi ülkede yapılacaksa o ülkenin mevzuatına uygun olmalıdır. Kısaca teknik olarak OMRI ve/veya başka bir yapılanma ya da bir üniversiteyi referans alabilirsiniz. Böylece gerçekten doğa veya sürdürülebilir hayat adına çok doğru yorumlar yapabilirsiniz. Ancak, ticari olarak, yani hukuki olarak bunun hiç bir önemi yoktur. Bulunduğunuz ülkenin mevzuatına göre hareket etmekle mükellefsinizdir. Ülkemiz, AB muktesebatını esas almıştır. AB sınırlarına yapacağı ihracatlar için AB regülasyonları ile birebir uyumlu (çeviri) yasal mevzuatı yürürlüğe almakta ve yerli firmaları da bu mevzuat kapsamında denetlemektedir. Netice olarak, E-67 yi hangi ülkeye ihraç ediyorsak, önce o ülkenin yasalarına göre gübre tescilini yaptırmaktayız. Sonra da gübre olarak satmaktayız. Buna AB ülkeleri de, USA da, Çin de dahildir. Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 12:11 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Görecelilik
Dedim ya, teknik olarak OMRI, çok saygı duyulası bir yapıdır. Böyle bir iddiaya veya gerçeğe saygı duyarım. Ancak, yaratılışın düzenini anlamak ve aklımızı kullanmak için de OMRI den ya da AB den tescillenmek zorunda değiliz. M.Fukuoka'nın emeklerine yazık ederiz o zaman. Ben arıcılık yapmaktayım. Yasa der ki, balındaki zararlı madde miktarı, zararlı doz sınırını geçmedikçe balın zararsızdır. Yani... arılarını sağlıklı tutabilmek için X ilacını kullanabilirsin. Yeterki balındaki kalıntısı şu değerin altında bulunsun. Aynı-benzer şeyi yıllar önce DDT için de söylemişti o yasa. Demek istediğim şey şu: Hukuk kuralları, akademik yapılanma ve kapitalist sermaye, birlikte ve denge içinde dünyamızı (hayatımızı) nasıl yöneteceğimizi söylerler. Bunu binlerce yıldır yapmaktalar. Bu, kendi içerisinde çelişki yaşamak istemeyen insanlar için bir çözüm-kurtuluş yolu olabilir. Fakat benim gibi meraklı ve eleştiren insanlar için çoğu zaman yük ve huzursuzluk kaynağıdır. Özgür düşüncenin ehliyetli amirlerle tartışabildiği bir dünya arzuluyorum. Özellikle orta okulda soru sorduğu için öğretmeninden çokça dayak yemiş biri olarak; Saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Gübrenin Tanımı
Gübre nedir? diye sorunca fidancılık kurs hocama, bütün bitki besin maddeleri gübredir demişti. Yemek nedir? sindirebildiğimiz ve böylece (önemli bir zarar görmeden) yaşamsal fonksiyonlarımızı sürdürmemize vesile olan şeylerdir. Benim sınırlarım, biraz farklı. Bu, içinde bulunduğum toplumun hoşuna gitmiyor. Ama Nasreddin Hoca da toplumu mutlu edecem diye eşşeğe ne kendi binmişti, ne de çocuğunu bindirmişti. ![]() Saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Yakup Bey, İnsanlararası algı ve yorum farklılıkları her zaman olacaktır.. Yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın.. ''Bor'' da dense, ''borlu gübre'' de dense sonuç değişmez.. Değişmeyecek olan tek ana husus ''Etidot-67''nin ulusal ve uluslarası kabul görmüş tescilli bitki besleme ürünü oluşudur.. Tartışmalarımız ayrıntının ayrıntısıdır.. Selamlar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
Biz esasen, "esası" tartışıyoruz. Gübre elementleri bellidir. Bu elementler, bitkiye bitkinin gıdası olarak kullanılabileceği formda verilebilirse, bitki beslenmiş (gübrelenmiş) olur. Bu formlar, her hangi bir şekilde gübre olarak "tescil" edilirse, hukuken yani devlet ve yasalar nezdinde de gübreolarak kabul edilir ve ticari hayatta böyle tanımlanır. Bu element veya gübrelerin başka fonksiyonlarının da olması (Azot hem gübredir, hem de TNT nin bileşeni), onları gübre olmaktan alıkoymaz. Maalesef, özellikle bu son yazdığımı anlayamayan bazı kamu görevlileri biliyorum. Adam diyor ki, senin ürünün internette ilaç olarak geçiyor, o zaman ben buna gübre demem? Neden, diye sorduğunuzda, söylediği veya söylemediği gerekçesi, sizden önce başkasının bu ürünü gübre olarak tescil ettirmemiş olması ya da bir AB firmasının vs bunu ülkemizde yapmamış olması. Adama desen ki su hayatın kaynağıdır ama tarlada çok durursa mahsulü kurutur, ANLAMAZ... Sorun, zihniyet ve kültür sorunudur. Ahlak ve sevgi sorunudur. Saygı ve selamlar benden efendim. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz. Alıntı:
Bu urun kategorisi icinde birbirinden farkli bircok urunle birlikte ornegin Humik Asit de var. Humik Asit, gubre mi? Gorece daha denk olan bir karsilastirmayi, ABD'li OMRI ve Avrupali sertifikalandirma kurulusu Soil Association arasinda yapalim. Bu kurum, Avrupa standartlarina gore belirlenen ve "fertilisers (terim, Ingiliz Ingilizcesinde s ile yaziliyor, z ile degil)" ana kategorisi altinda gubre, iz elementler, dolomit, mikroorganizmalar ve diger urunleri (bu digerlerinin icinde, kimi urunlerinde potasyum konsantrasyonu yuksek olabilecek yosun ozu de var) siralamis. Solubor da iz elementler grubuna dahil edilmis: Trace elements : Soil Association. Dolayisiyla, EC Fertiliser ifadesini paket arkasina yazmak, yani bu kategoriyi belirtmek, mevzuat geregi zorunluluk olabilir (yazilmasa da olur mu bilmiyorum ama bir sekilde AB onayli oldugunu belirten bir barkod veya baska bir ibare vardir). Bunun disinda, paketin on kisminda Turkce olarak "Gubre" ifadesi de gozukmuyor (asagidaki resim, paketin yeni hali degilse, lutfen belirtin).Ornegin paket ustune Turkce olarak "Gubre" yazabiliyor musunuz? Bu listelerdeki urunleri, bitki bir sekilde bunyesine katarak kullanabiliyor (ayrica iz elementler bence de cok onemli) fakat konvensiyonel anlamda gubre tarifi baska; yani sorun urunde degil, onun ic piyasada pazarlanis seklinde. Ciftciye gubre dediginizde anladigi anlamdaki gubrenin (or. keci gubresi) icinde bitki icin birincil oncelikte bilesenler (makronutrientler) olan N, P, K'dan en az birisi belli bir oranin ustunde yer almalidir. Tuketiciler kendi aralarinda konusurken, tartisirken, urunleri farkli isimlerle ifade edebilir, bazen terim yanlisliklari da yapabilir ama ureticinin bu luksu yok. Etidot-67'yi ABD'de satmak istiyorsaniz, paketin icine soz konusu uc bilesenden yine en az birisini belli bir oranda koymaniz gerek. Bu durumda bile paketin ustune yuzdeler ornegin N-P-K-20.8 seklinde verilerek ve ustune "gubre" yazilarak satis izni verilir mi bilmiyorum. Etidot'u ayrica "Bor urunleri kategorisinde satmaniz gerek" de denebilir. ABD referanslari bellidir. N, P, K'nin birincil oneme sahip olmasi da, topraktaki yetersizliginden kaynaklaniyor cunku bitkiler buyume ve meyve verme evresinde bunlari bol miktarda kullaniyor; bu yuzden surekli uretim halindeki bir tarlaya belli araliklarla yeniden vermemiz gerekiyor. Ikincil nutrientler (yine makronutrientler) Ca, Mg, S. Bunlarin disinda mikronutrientler, cok kucuk miktarlarda verilmesi tavsiye edilen B, Cu, Fe gibi bilesenler. Sozun ozu, ne Etidot-67, ne Solubor, ciftcimizin gubre uygulamasi yapmak uzere tek basina almaya yonlendirilmesi dogru olan urunler; bu baslikta sanki bu boyle yapiliyormus gibi bir algi var. Ozellikle organik gubre piyasasindaki yerli urun sayisinin cok daha fazla olmasini dilerim ama Etidot-67'nin pazarlama seklini "gubreyle birlikte, ozellikle Bor eksikliginin risk yarattigi durumlarda, bir takviye urunu olarak kullanmanizi tavsiye ederiz" seklinde degistirirseniz daha dogru ve faydali olur diye dusunuyorum. Hatta bir adim oteye geceyim, urunun sekli, bitkinin ihtiyaci olan miktarda B ve diger mikronutrientleri icerecek sekilde sivi hale donusturulurse cok daha guzel olur (yalniz, bu durumda da gubre olmaz, onu belirteyim ![]() Sn pria, odun kulu, topragin pH degerini oldukca yukseltip alkali yapar. Genis olcekli uygulamalarda dikkatli olmak gerekir. Bor icin da esas olan bitkiye eser miktarlarda verilmesi, doz asimi yapmamaya dikkat edin derim. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Merak etmeyin sn. birnefestoprak, benim fidanlığın toprağının PH'ı 5.5 idi.. Yılda attığım 60-70 kilo odun külünü birkaç yıl daha devam ettireceğim..İnşallah PH'ı 7 gibi seviyelere çekerim.. Ayrıca, birkaç yıl öncesine kadar kalsiyum içerikli azotlu gübreler kullanmaya dikkat ederek PH'ın biraz daha yükselmesine katkıda bulunmuşumdur sanırım..Örneğin CAN %26 (kalsiyum amonyun nitrat) gibi.. Tabi attığım odun külündeki potası zeytin taneleri de sömürüyor bir taraftan da..Zeytinler özellkle bu yıl çok iri.. Uyarınız için teşekkür ederim.. Ben fidanlığıma ilk 5 yıl Bortrac solüsyonunu verdim topraktan..5 yıl ara verdim.. Şimdi ise içinde 100ppm bor bulunan ve yılda 5 kez yapraktan verdiğim DoktorTarsa'nın ithal denizyosununu (proton veya acotrop) vermekle yetiniyorum.. Gerçekten bir önceki sayfada kopy-paste yaptığım üniversite araştırmasında yazılı olduğu gibi boru toprağa ve yaprağa verirken çok dikkatli olmak gerek..Kaş yapayım derken göz çıkarılabilir.. http://www.agaclar.net/forum/1319917-post297.htm Yukarıdaki Etidot-67 bor çuvalı bende olsa sanırım 5 dekarlık fidanlığımda 20-30 sene yeterdi bana.. Bor gerçekten çok cüzi miktarlarda kullanılmalı..Özellikle bazı bitki türlerinde bor eksikliği veya fazlalığı arasındaki makas çok dar.. Bu yüzden analiz yaptırmadan bol kepçe bor çuvalına sarılmamalı derim.. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Omrı
Bir göz attım OMRI neymiş diye. OMRI, bir enstitü imiş efendim. Sayfasında şunlar yazıyor: "About OMRI The Organic Materials Review Institute (OMRI) is an international nonprofit organization that determines which input products are allowed for use in organic production and processing..." Yani, OMRI organik üretim ile ilgili imiş. Dolayısı ile Organik olmayan bir gübre hakkında organik demesini beklemiyoruz. Ancak daha önce bir mesajımda da belirttiğim gibi, organik üretim bir lisanslama meselesi. Yani, lisansçının şartlarına uyduğunuz zaman, kimyevi bir gübre de organik üretimde "sınırlı bir şekilde bile olsa" kullanılabiliyor. Ha gübre olarak kabul edilmiyor, çünkü organik üretimdeki gübreler sadece "organik gübreler". Yani, OMRI elbette Etidot-67'yi gübre olarak değil, katkı maddesi olarak tanımlamalı. Acaba hangi mesajımda, Etidot-67'nin "Organik Gübre" olduğunu iddia ettim? Ya da bir kimyevi gübre sayfasında, organik gübre-gübrelemeye dair koşullar neden bu kadar çok dillendirildi? Ya da USA da kimyevi gübre satışı yok da o yüzden bütün gübreler OMRI sertifikası mı almalı? Bizim E-67 yi "organik gübre" olarak satma derdimiz yok ki. Eğer ben veya bir başkası böyle bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiysek, lütfen hata ettiğimiz noktayı işaret ediniz, düzeltir ve özür dilerim. Sn. Birnefestoprak, Mesajlarınıza ve alıntılarınıza dikkat ederseniz istemeden de olsa okuyucuyu yanlış yönlendirmektesiniz. Örneğin, "organik gübre" tabirini kullanmanız gereken yerde sadece "gübre" tabirini kullanarak anlam değişikliğine sebebiyet verdiniz. Ya da Sn. Pria. 'dan yaptığınız alıntı, cevap bütünlüğünüz içerisinde benden yapılmış gibi durmakta. Son yazdığım paragraftaki eleştiriler gibi şahsa yönelik eleştirileri yapmamaya çalışan birisiyim. Ancak, konunun ve sayfanın, tarımda bor kullanımı hakkında bilgilendirme ve tartışma olan amacının muhafaza edilmesi gerek. Çiftçimiz için ağır veya anlaşılması zor teknik ifadelerden kaçınmaya çalışıyorum. Belki bu yaklaşımım çok basit ama olsun. Bence böylesi daha iyi. Etidot-67 sayfamızı okuyan ve bu sayfada hata tespit eden üyelerimizden, bunu belirtmelerini özellikle rica ediyorum. Saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Daha sonra detaylı olarak yazarım ama çeliştiğimiz nokta gübrenin tanımı. O resim muhtemelen Etimine USA nın kullandığı ambalajı göstermekte. Yurt içi ambalajımız farklı. Devam ederim.. Şimdi biraz vaktim var: Öncelikle şunu beyan etmek istiyorum. Bu sayfayı açmaktaki amacım, Eti Maden üretmeden önce ülkemize ithal yollardan fahiş fiyata gelen Di Sodyum Okta Borat Tetrahidrat (Na2B8O13*4H2O) formundaki kimyevi gübrenin, çiftçilerimiz tarafından çok makul fiyata temin edilebileceğini duyurmak gibi kesinlikle bilginin paylaşılmasına yönelik hususlar idi. Hala da öyle... Çelişilen ana nokta bence şu: "Gübre nedir?" Böyle düşünüyorum, çünkü gübre tanımım ve E-67'yi gübre olarak tanımlamam eleştiriliyor. Efendim, bu meselenin iki boyutu var. Birimi teknik boyut, ki belli bir standarda uysa da uymasa da, bir elementin gübre fonksiyonunda olup olmadığı ile alakalıdır. Diğeri ise hukuki-resmi ve ticari boyut ki, mevzuat nezdinde bir maddenin gübre olarak tanımlanabilirliği ile alakalıdır. İşte bu noktada, mevzuat bizim referans noktamızdır. Peki ne diyor mevzuat: d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, e) Birincil bitki besin maddesi: Azot, fosfor ve potasyum elementlerini, f) İkincil bitki besin maddesi: Kalsiyum, magnezyum, sodyum ve kükürt elementlerini, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, h) Kimyevi gübre: Beyan edilen bitki besin maddelerinin ekstraksiyon, fiziksel ve/veya kimyasal endüstriyel proseslerle elde edildiği, elde edilen bu bitki besin maddelerini içeriğinde mineral formunda bulunduran gübreleri; kalsiyum siyanamit, üre ve onun yoğunlaştırılmış ve ilintili ürünlerini, şelatlı veya kompleks halde mikro besin maddesi içeren ve kimyevi gübre olarak sınıflandırılan ürünleri, (bknz: TARIMDA KULLANILAN KİMYEVİ GÜBRELERE DAİR YÖNETMELİK-Resmi Gazete Tarihi: 18.03.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25406) Yasalarımıza göre, Etidot-67 hem teknik olarak, hem de resmi olarak gübredir. Yasaya uygun olarak hazırlanan tüm bitki besin elementleri gübredir. İster birlikte olsunlar, ister ayrı ayrı olsunlar, bu durum değişmez. Eğer USA devletindeki ana bayimiz, E-67 nin etiketlenmesi konusunda USA yasaları nezdinde bir hata veya yanlış yapmışsa, bunu denetlemek ve düzelttirmek de Amerikan makamlarının görev ve yetkisindedir. Ancak yukarıda bahsettiğim amacıma yönelik olarak, bu sayfalardan yapılmasına vesile olduğum açıklamalarda önemli bir hata olmadığını düşünüyorum. Bu sayfa, yerli üreticilerimiz için oluşturulmuştur. Benim anlamadığım, bir vatandaş ve kamu görevlisi olarak sorumlu olduğum mevzuatta anılmayan OMRI isimli organizasyonu referans alma zorunluluğumun nereden geldiğidir? Kısaca, OMRI sertifikasyonları vs teknik olarak çok önemli ve değerli olabilir ama ülkemizde yasal bir gereklilik değildir. Ayrıca, "Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz." yorumu ile ilgili de bir şey söylemek istiyorum: Tarih-felsefe-iktisat-Nasreddin Hoca vs yi birlikte düşünebilmek ve bunları kullanarak fikirlerimi basit bir dille halka aktarabilmek, benim için önemli. Beni tutarsız olarak değerlendirmeyin. Çünkü bunlar hep içiçe olan şeyler. ABD sertifika programını değil, siz daha kolay ikna olun diye rakibimizin DiSodyumOktaBoratTetrahidrat sayfasını referans verdim. Ama sadece siz daha kolay ikna olun diye. Yoksa o sayfanın teknik bilgi edinmek dışında benim için bir önemi yok. Saygılarımla Düzenleyen Yakup : 18-09-2014 saat 20:22 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 | ||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Bu mesajinizda bana Agriculture sayfasini inceleyin demissiniz. Dogrudan OMRI'den (ABD) ve European Soil Association'dan (Avrupa) alinan sertifikalarin oldugu sayfaya yonlendirmissiniz. Etidot'un muadili oldugunu ve Turkiye'de fahis fiyatla satildigini soylediginiz Solubor'a sertifikayi veren OMRI olduguna gore, ben de gittim OMRI'nin sayfasina baktim nasil sertifikalandirmislar diye (siz yonlendirmeseniz de gider bakardim). OMRI, Solubor'u gubre olarak sertifikalandirmamis. Etidot-67 icin basvurulsa, onu da gubre olarak sertifikalandirmayacak cunku gubre degil; bu kadar basit. Solubor'un sertifika aldigi bir diger kurulus, Ingiltere'de kurulu bulunan ve sertifikalandirmayi AB mevzuatina gore yapan Soil Association. Kendi sayfalarinda Solubor'un urun siniflandirmasini iz elementler olarak gostermisler (butun tarim urunleri "fertilisers" ana kategorisi altinda inceleniyor): Trace elements : Soil Association. Diger bir deyisle, Etidot-67 icin de bu kurulustan sertifika almak istese, onu da iz elementler sinifina dahil edecekler. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Phytotoxicity: Although boron is an essential micro nutrient for healthy growth of plants, it can be harmful to boron sensitive plants in higher quantities. Plants and trees can easily be exposed by root absorption to toxic levels of boron in the form of water soluble Borate leached into nearby waters or soil. Care should be taken to minimize the amount of boron released to the environment. Urunun bitkiler ustundeki toksik etkileri: Bor, bitkilerin saglikli sekilde buyumelerini saglayan gerekli bir mikronutrient olmakla birlikte, yuksek dozlarda uygulandiginda, Bor'a hassas olan bitkiler icin zararli olabilir. Bitkiler ve agaclar Bor'un toksik seviyelerine, kok emilimi yoluyla, suda cozunebilen Borat'in yakin mesafelerdeki suya ve topraga sizmasi sonucu, kolaylikla maruz kalabilir. Cevreye salinan Bor miktarinin en dusuk seviyelerde tutulmasi icin onlem alinmalidir. Siz ne diyorsunuz? Etidot-67, bir gubredir. Yukardaki fitotoksisite uyarisini da goz onunde bulundurarak, ayni keci gubresinde oldugu gibi, Etidot-67'yi de brokoli fidesinin dibine avuc avuc koyabilecegimizi soyleyebilir miyiz? Gubre dediginiz zaman, etiketteki kullanim dozlarindan bagimsiz olarak, yanlis bir algi yaratiyor (ayrica paketin arka yuzundeki etiket de bu konunun ilk mesajindaki gibiyse, kullanim dozlari paket ustunde verilmemis). Bu mesajda AB mevzuatindan aktardigim "fertilisers" gruplarinin Turkce mevzuatta yer alan hallerini vermissiniz. Yani, siz kendi elinizle acik acik yazmissiniz, daha nasil bir yorum yapayim: d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, Etidot-67, d secenegine mi yoksa g secenegine mi giriyor? Yine konunun sizin yazdiginiz ilk mesajina donelim: Tarım Endüstrisindeki Bor Bileşikleri Tüketimi: Bor bileşiklerinin tarım endüstrisinde kullanılan iki çelişen şekilde uygulaması mevcuttur. Düşük konsantrasyonlarda, bor bileşikleri gübrelerin içerisinde mikro besin elemanı olarak kullanılırken, yüksek konsantrasyonlarda herbisit, algisit ve diğer pestisitler (zararlı ot öldürücüler) olarak da kullanılırlar. demissiniz (celisen sekilde uygulama ne demektir, bunu da anlayamadim). Diger kullanim alanlarini konusmadigimiz icin, uygun kismi koyulttum. Kendiniz yazmissiniz tek basina gubre olarak degil, gubrelerle birlikte kullanildigini... Bir de lutfen Etidot-67'nin Turkiye'de satildigi haliyle on yuzunun guncel resmini (mumkunse konunun ilk mesajina) ekleyebilir misiniz? Not: Hicbir mesajda Etidot-67'nin organikligini tartismadik: Alıntı:
|
||||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Yazık. Mesajlarım gayet açık ve okuyucuya iletmek istediğimi ilettim. Sizinle bu konuyu tartışmayı sürdürmeyeceğim. Selametle kalın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Neye yazik beyfendi? Mugalata yapmanin luzumu yok. Yanit vermeme gibi bir luksunuz de yok; urunle ilgili soru soruyorum, yanit alamiyorum. Forumun bir basligi altinda bir urun tanitimi yapiyorsunuz (urunu de temsil eden kisisiniz); urunle ilgili her soruyu yanitlamak, bir yanlislik varsa duzeltmek durumundasiniz. Bu foruma her gun cok sayida insan girip cikiyor; herkesin butun basliklari detaylica okuma luksu yok. Bu yuzden urunun ilk mesajinda yazanlar cok onemli. Sorumu yineleyeyim: Turkcesini yayinladiginiz ve asagida sizden alintiladigim (Ingilizcesini de ben daha once verip kendimce Turkce'ye cevirmistim) mevzuata gore, Etidot-67, d maddesine mi uyuyor yoksa g maddesine mi uyuyor? d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, Bir de bu konunun ilk mesajina urun paketinin on ve arka yuzunun guncel resimlerini eklemeniz (bu, forumda tanitilan yerli, varsa yabanci, devlet eliyle hazirlanmis veya ozel diger urunler icin de gecerli) gerekir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Türkçe sözlük: Gübre Verimi arttırmak için topraga dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre. İngilizce sözlük: Gübre: fertilizer, manure, dung, droppings, dressing, plant food , artificial manure, chemical manure, kainite Sayın birnefestoprak, Aşağıda Michigan Üniversitesi kaynaklı yazıda sık sık ''boron fertilizer'' ibaresi geçmekte.. Amerika'da dahi bir üniversite boru gübre olarak tanımlıyorsa aslında bu konuyu pek te uzatmaya gerek yoktur kanaatindeyim: Risks and benefits of applying boron fertilizer to soybeans | MSU Extension Bizde de safi bor içeren ürünler ''gübre'' olarak tanıtılmaktadır: http://www.gubretas.com.tr/TR/PRODUC...sp?gId=2&fId=6 http://www.yalovagubre.com/borax/ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Basindan beri ifade etmeye calistigim sey, konuyu Turkce'deki veya Ingilizce'deki gunluk kullanimdaki karsiliklariyla ifade etmenin, ozellikle tarimda inovatif urunlerin kullanimi konusundaki egitimi cok yetersiz olan ciftciler arasinda, buyuk kafa karisikliklarina yol acacagi cunku zaten sorun, gubre sozcugunun uretici tarafindan ister urun etiketinde olsun, ister urun tanitiminda olsun, kullanilma seklinden kaynaklaniyor. Gunluk dilde, bir baska ciftciyle, bir arkadasimizla konusurken "bugun brokolileri Bor'la gubreledim", "bugun brokolilere Bor verdim", "bugun brokolileri Bor'la besledim", "bugun brokolilere Bor besini verdim", "Bugun brokolilere Bor nutrienti verdim" gibi ifadeleri kullanabilirsiniz, hatta teknik bir konuyu aciklarken "Bor gubresi" diyebilirsiniz; bunda bir sorun yok. Sorun, tanim itibariyle bitkinin ihtiyaci olan ana elementler disinda bitkiye verilen (cogu kez verilmese de olabilecek) ornegin bitkiye verilmesi gereken azotlu gubreyle arasinda miktar bakimindan dunyalar kadar fark olan ve ozellikle su tablasinin yuksek oldugu tarim arazilerinde topraga verilme dozaji cok dikkatle takip edilmesi gereken iz elementlerin, israrla urun saticilari/temsilcileri tarafindan gubre olarak sunulmasinda. Bu anlamda, sertifikalandirma konusunda Tarim ve Koy Isleri Bakanligi ile AB mevzuati arasinda nasil bir iliski var, bilen birisi varsa aciklayabilirse sevinirim. Simdi konunun ozellikle Yakup Bey'in verdigi referanslarla evrilme asamalarini ozetleyeyim: - Ozetle "Solubor'a bakin, Etidot-67'nin muadili bir urun", dedi. Solubor'u ABD'de sertifikalandiran OMRI'nin sayfasina baktik. Gubre ve toprak bilesenleri ust kategorisinin icinde Bor urunleri-sentetik sinifinda tanitildigini ve urunun internetteki brosurunde tek basina kullanilabilecegi gibi gubrelerle birlikte kullanilabileceginin de ifade edildigini gorduk. - Sonra, "biz OMRI'ye ya da ABD'ye degil AB mevzuatina uygun olarak urunumuzu etiketlendirdik", dedi. Bu noktan sonra, Ingiltere'deki bir kurum olan ve urun sertifikalandirmasini AB mevzuatina uygun olarak gerceklestiren Soil Association'in sayfasindan Solubor'un nasil sertifikalandirildigina baktik. OMRI'ye benzer sekilde, burda da Solubor'un iz elementler sinifinda degerlendirildigini gorduk. - En sonunda geldigimiz noktada ise "bakanlik tarafindan gubre sertifikasi verilmis; o yuzden de bakin boyle bir firma var, urununun ustune 'sivi Bor gubresi' yazmis" konumundayiz. Bir kere hangi referans ustunden gidecegimize karar vermemiz gerek. Hemen bu noktada daha once sordugum bir soruyu bu sefer tersten sorayim; yalniz yanit verirken lutfen "hepimizin gubre tanimi birbirinden farkli" demeyin: Eger Etidot-67 gubreyse, Solubor da gubre midir? Yerli urunlerdeki en onemli sorunlardan biri: Etiketleme Simdi, Sn pria'nin verdigi Gubretas ornegi ustunden gidelim (bu firma, urun icerikleri bakimindan internette gordugum en detayli yerli orneklerden birini sunmus): Bu sayfada urunlerini tanitmislar. Tanim itibariyle gubre sinifina giren urunlerinden birine bakalim: Gbre Fabrikalar T.A.. Garanti edilen icerik miktarlarini okuduktan sonra lutfen urun resminin altindaki aciklamaya da bakin, soyle diyor: İz elementli NPK gübre çözeltisidir. Bileşimindeki temel besin maddeleri (azot, fosfor, potasyum) ve iz elementler (çinko, demir, bor, bakır, mangan, molibden) ile bitkinin dengeli beslenmesini sağlayarak ürün randımanını yükseltir. Kullanilan dil bakimindan bir degerlendirme yapalim: "Iz elementli gubre cozeltisi" yani "urun gubre cozeltisi ama icinde iz elementler de var. Eger iz elementler olmasaydi da urun gubre cozeltisi olurdu", demek degilse, ne anliyorsunuz? Devam edelim, Sn pria'nin verdigi "Bor gubresi" orneginden gidelim: Gbre Fabrikalar T.A.. Garanti edilen icerikte suda cozunebilen Bor'dan baska birsey var mi? Hayir. Peki buna ragmen urun ustunde Bor cozeltisi mi diyor? Hayir. Cozeltide Boratli Gubre diyor. Kafaniz yeterince karismadiysa, sonraki ornege bakalim: Gbre Fabrikalar T.A.. Urunun ustunde Kalsiyum Nitrat cozeltisi yaziyor (asagidaki aciklamada da Kalsiyum gubresi ifadesi var). Borlu cozelti gubreyse, bu niye gubre degil, bunu aciklayabilir misiniz? Michigan Eyalet Universitesi (MSU) Agriculture Extension Office sayfasindaki yazi Extension Office, Turkce'de sanirim "bugun Ziraat'e gittim; muhendis beyle konustum" seklinde karsilanabilir. MSU, benim de mezunu oldugum, 1855 yilinda ziraat koleji olarak kurulup sonradan baska dallarda genislemis bir okul. Extension Office ise, okulun Michigan'da yasayanlara, ciftcilere danismanlik hizmeti veren, universitenin halka dokundugu uzanti. Universitenin, akademik arastirmalariyla dogrudan bir ilgisi yok. Ulke genelindeki okullarin, ciftciye yardimci olmak icin kurduklari "agriculture extension"lari vardir. Yaziyi yazan kisi, bu uzantida calisan birisi; boyle bir terimi kullanmis. Akademik titri olup icinde "boron fertilizer" ifadesi gecen akademik makale de yazabilirdi; Bor'un kullanilma seklini en iyi karsilayan terimin "fertilizer" oldugunu dusunuyorsa, kullanabilir. Bu, Solubor'un "gubre" olarak tescillendigini ve endustri standardini degistirmez. Michigan dahil butun eyaletlerde, bir urunun "fertilizer" statusune girebilmesi icin, urunun icinde N-P-K bulunmasi ve urun paketinin on yuzunde N-P-K yuzdelerinin, urunun arkasinda da detayli analiz bilgilerinin verilmesi yasal zorunluluktur. Bunun disinda iz elementler de urun icinde bulunabilir ama bu iz elementler, urunun gubre olarak tanimlanmasina engel veya gerekce degildir. Butun bunlari, ABD veya Avrupa referanslarini bir kenara birakalim. Eger, piyasaya surdugunuz urun ne olursa olsun, ustunde Borlu Gubre ifadesi yoksa, urunun tanitimini bu sekilde yapmaniz etik kurallar acisindan yanlistir, duzeltilmesi gerekir. Internetten bulabildigim, urunun fotograf makinesiyle cekilmis on yuzunu asagiya ekliyorum. Maalesef kucuk harflerle yazilanlar okunmuyor ama okuyabildigim kadariyla, bu konunun basliginin sadece Etidot-67 ya da Etidot-67 (Disodium Octaborate Tetrahydrate) 'ten baska birsey olmamasi gerekir. En bastan bu ifadeyi duzeltmeden, urun uygulamasinin arazide nasil yapilmasi gerektigini tartismak zorlasir. ![]() Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Bitki yetiştirirken azot fosfor potas gibi asıl madeleri de vermeseniz olur..Bor, çinko , mg'yi de vermeseniz olur.. Bitki gene hayata tutunmaya çalışır ve ölmez..Büyümesi değişir, deforme olur, çalılaşır, meyve vermez, meyve verse de ideal ürün olmaz, vs... Bizler toprak ve yaprak analizleri birtakım maddelerin eksikliğine işaret ediyorsa bitkinin sağlıklı, bol ürün vermesi için icabında kilolarca azot ta, 10-15 gram bor veya çinko da vermek zorundayız. Asıl veya tali hiçbir bitki besin maddesi için ''verilmese de olur'' tabirini kullanamayız. Bitkinin bütüncül gelişip albenili ürünler vermesini istiyorsak hiçbir besin maddesi noksanlığını gözardı edemeyiz. Miktar kıyaslaması yapmanız da bence gereksiz. Sizin yaklaşımınız da sn.meyvelitepe'nin bor için kullandığı '' Bitkinin 1 ppm altı ihtiyaç duyduğu bir mineral yüzünden böyle bir şey olmaz.'' yaklaşımından pek farklı değil.. Kilolarca et süt sebze yersiniz, bazen sağlıklı olmanızı sağlamaz..ama vücudunuzdaki sağlık sorununuz çinko eksikliğinden kaynaklanıyorsa , ufacık çinko takviyeleriyle sağlığınıza kavuşuverirsiniz. Yediğimiz gıdalardaki çinko, demir ve bor eksiklikleri bile bizi sinsice bazı hastalıkların kucağına itmektedir. Bunlar için ''alınmasa da olur'' diyemeyiz..Hem insanlar hem bitkiler için elzem maddelerdir bunlar. Günümüzde üretilen sebze ve meyvelerdeki bor ve çinko azlıkları bile insanlarda sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Düzenleyen pria : 20-09-2014 saat 21:20 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Ben de onu diyorum Sn pria: Kilolarca azot>>>>10-15 gr Bor. Uygulama olcegi cok farkli (gubre kilolarca uygulanirken Bor, gorece cok kucuk miktarlarda uygulaniyor). Kullanilmasi dusunulen malzeme, bitkinin alabilecegi, yeterli olan miktarlarda bulunuyorsa verilmesi sart degil. Dediginiz gibi, belli bir analiz sonucunda yetersizlik tespit edildiyse verilir. Her sene ardisik sekilde, analiz yaptirmadan gubre verir gibi verilirse iyi olmaz (siz analiz yaptirip ihtiyaca gore verdiginizi soyluyorsunuz). Ben iz elementleri, genelde meyve lezzetini gelistirmesi icin eser miktarda veriyorum (hem verim hem bitki vigoru bakimindan da karsilastirmali olarak iz element etkisini incelemek ilginc olurdu). Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Toprağınızda azot fosfor potas yeterli miktarda varsa, bunları da vermezsiniz her yıl.. Örneğin, dönüşümlü tarım yapıp bir yıl bahçenize bakla gibi azot üreten bitkiler ekiyorsanız ertesi yıl toprak analizine falan da gerek olmadan azotlu gübre vermeniz gerekmez.. Toprağımda yeterli N-P,K veya Zn,B, Fe,Mg varsa ve bunların bitki tarafından topraktan alımında herhangibir sorun, sıkıntı yoksa hiçbirini vermeğe gerek yok.. Bu N-P-K için de böyle B,Zn için de böyle.. Toprak tanınıp bilinmeden bunların hiçbiri ''iyi gelir'' mantığıyla verilemez.. Azot fazlalığı ile bor fazlalığının sonuçları arasında bitki sağlığı açısından pek fark yoktur.Azotu da bol kepçe veremezsiniz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Borun gübre olarak adlandırılıp adlandırılmaması işin çok da önemli olmayan minör bir tarafı bence. Gübre denilince bitkilerin major olarak aldıkları besinler N,P,K akla gelir, belki bunların yanında ikincil olmakla beraber ppm değerlerinin yüksek olduğu Ca, Mg ve S ilave edilebilir. Mikro elementler Fe, Cu, Mn, B, Cl, Mo çok küçük miktarlarda alınırlar, öyleki bitkilerin ihtiyaç duyduğu nitrojen miktarı ile B miktarı arasında bitkisine göre 100-150 misli fark vardır. Bu yüzden "borlu gübre" denildiğinde içinde büyük miktarda N ve/veya P ve/veya K olan bir gübrede iz element olarak B olduğu da anlaşılır. Mikro elementlerde miktarlar çok düşük olduğu için toksidite sınırları da oldukça düşük oluyor haliyle. Etidot 67'nin ambalajında bazı kullanım miktarları önerisi de yer alıyor. En altta, topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir gibi bir ibare var. Ülkemizdeki en fakir toprakta bile B oranının sıfır olduğunu sanmam. Bu durumda çiftçinin tarlasındaki bor oranını biliyor olması şart. Öyleki hasbelkader tarlasına bor verdikten sonraki durumu da biliyor olmalı. Sorun şu ki, kaç çiftçi tarlasında düzenli olarak analiz yaptırıyor? Çok az, yaptırsa bile düzenli değil. Bu durumda önerilen miktarlar da fazlasıyla önem kazanıyor. Söz gelimi ambalajda zeytin için yılda iki defa ağaç başına 70'er gr Etidot 67 önerilmiş. Ağacın büyüklüğü konusunda bir şey denmemiş. Kaba bir bakkal hesabı yaparsak 70 gr ürün 14gr saf bor demektir. Zeytinin kök bölgesini büyük bir ağaç için 5m2 kabul etsek kabaca 9 ppm bor verilmesi anlamına geliyor. Yılda iki defadan 18 ppm eder. Her yıl tekrarlandığında ise büyük bir birikim oluşması söz konusu. Oysa bitki köklerinin bulunduğu topraktaki bor oranının 1,5 ppm'den büyük olması fazla kabul ediliyor. Bu durumda bir yanlışlık var demektir. Belki bu kaba bakkal hesabında belki de önerilen miktarda. Açıklık kazandırmak adına ağaç başına 70gr etidot 67 önerisinin arkasındaki hesabı bilmek isterdim. Borun tarımsal ve çevresel etkileri |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
Benim de gayretimdeki ana amacım bu hususların irdelenmesi zaten. "Borlu gübre" tanımlamasına hangi maksat ile sebebiyet verdiğimi daha önce de izah ettim. Ancak "gübre" kelimesi anlam ve kapsam olarak tüm iz elementleri de kapsar. Kullanım miktarlarına gelince, ambalajdaki bilgi eksiklikleri konusunda yine size hak veriyorum. Miktarlar konusunda teoride belki tamamen haklısınız. Pratikte ise bu miktarlardan fazlasını düzenli kullananlar var. Daha etkin ve yerli araştırmalar yapılmalı. Özellikle bazı eski yabancı yayınları incelediğimde de ambalaj üzerindeki miktarlara eşdeğer miktarların önerildiğini gördüm. Ancak, ambalaj üzerindeki miktarlar benim tarafımdan tespit edilmedi. Bu konuda Kurumumdan bilgi isteyebilirsiniz. Bu sayfayı bir vatandaş olarak açtığımı belirtmek isterim. Burada yazdıklarımdan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü sorumlu tutulamaz. Buradaki hatalar bana, ürün ve ambalajındaki hatalar ise üreticisine aittir. Saygılarımla |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
![]() Şöyle sorayım, toprak analizi yaptırdım, bor miktarı 0,9 ppm çıktı, arazide zeytin ağaçları var. Bu durumda ağaç başına kaç gram etidot kullanmalıyım? Başka bir soru; Yaprak analizi yaptırdım, 7 ppm bor çıktı. Ağaç başına kaç gram etidot kullanmalıyım? |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#25 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
Kurumuma (agaçlar.net üyelerinden) en yakın kişi olarak ve hayatım boyunca doğmatikliğe ve ezberciliğe karşı çıkmış biri olarak elimden gelen gayreti uygun şekilde göstermeye çalışıyorum. Sorularınız doğru ama eksik. Ağacın cinsi (genetiği), iklim koşulları, toprağın karakteri, hayvan gübresi kullanılıp kullanılmadığı, sulama suyunun özelliği, çiftçinin tebrübesi ve iş ahlakı... gibi hususlar da sorunuzun eksik kısmını teşkil ediyor. Bakın ben araştırırken şunu gördüm. Yapılan farklı (akademik) çalışmaların neticeleri ("uygun doz miktarı nedir" ya da "A gübresi mi döllenmeye daha çok fayda sağlar ya da B gübresi mi" gibi) çoğunlukla bir birine paralel. Ama rakamsal olarak farklı. Dolayısı ile hem E-67 ürün etiketinin arkasındaki değerlerin hem de literatürdeki diğer değerlerin doğru olması saçma değil. YÖK, aynı konuda çalışma yapan iki akademisyeni çağırıp da "tek bir neticede anlaşın" demedikçe tabi. Bakın, ben kişilere E-67 tavsiye ederken yukarıda bahsettiğim unsurları da tartışarak, mümkünse yılda 2-3 defa ve binde 2 lik çözeltide yapraktan uygulamayı, daha mümkünse önce dar bir alanda yaprak uygulaması yapıp 3-4 gün sonra bitkide bir araz görülmediği takdirde uygulama alanının genişletilmesini vs söylüyorum. Akademikler belirlemişler, ki çoğu üründe 30-50 ppm/yaprak bor olmalıdır diye. Toprak için ise bu aralık 1-2 ppm arasında. (Farklı çalışmalarda farklı değerler verilmiş). Bu konunun ilk sayfalarında da, genel olarak her yıl binde kaçlık çözelti ile gübrelemeyi tabiri caizse "gözümüz kapalı" bir şekilde yapabiliriz diye kafa patlatmıştım. Çünkü çoğu üründe, birim alandaki toplam vejetatif gelişim miktarı ile ihtiyaç duyulan bor miktarı arasında doğrudan ilişki olduğuna inanıyorum. Daha açıkça, çoğu üründe tarladaki toplam yaprak alanı ile ihtiyaç duyulan bor miktarının doğru orantılı olduğu kanaatindeyim. İşte burada önemli olan şeyler, bitkideki belirtileri okumak, toprağı tanımak gibi konular. Bakın şöyle ifade edeyim, bana sorulduğunda, çiftçiye önce hayvan gübrelemesi yapıp yapmadığını vs soruyorum. Hangi ürünü ektiğini ve ne tür sıkıntıları olduğunu soruyorum. Eğer bitki gelişiminde sıkıntısı yoksa "kullanmanıza bence gerek yok" diyorum. Burada sorun nedir biliyor musunuz, ezberci eğitim mantığıdır. Toprak analizi yaptırırsınız ve analizde der ki dekara şu kadar şunu uygula. Bence doğru tarım bu kadar basit olmamalı (ki 10 sene sonra da tarım bakanlığından emir gelir: "artık şunu şunu kullanma" diye). (Sorunuza tam sizin istediğiniz gibi bir cevap vereyim isterseniz: Bitki, çocukluk devresini atlattıktan sonra Binde 2-2,5 E-67 uygulayın. 2-3 hafta içinde gelişimde bir iyileşme (ki bu en çok ağacın canlanması diye ifade edilen bir durum) olmalı. İlk uygulamadan en az 3 hafta sonra, 2. uygulamayı yapabilirsiniz. Oranı binde 5 e tamamlamanız kafi. Eğer sıkıntınız, çiçeklenmenin-döllenmenin yetersiz oluşu yönünde ise uygulamanızı çiçek açmadan 1 hafta 10 gün önce yapabilirsiniz. Eğer çiçeklenme-döllenme yeterli oluyor ancak meyve tutmuyor-dökülüyor ise, mevye ufacıkken uygulayın. Bu sıkıntılarınız yok ancak mantar veya böcek-sinek vs sıkıntısı var ise, ilaçlama döneminde ilacınızla veya kaolinle eya ilacınız+kaolinle karıştırarak uygulayabilirsiniz. Tercihen, uygulamayı önce dar alanda yapın. 3-4 gün sonra uygulama yapılan alanda bir sıkıntı yoksa tüm araziye uygulama yapabilirsiniz. Yapraktan kullanımı tavsiye ediyorum. Ayrıca, özellikle meyve ağaçlarında hasattan sonra uygulama yapmak faydalıdır. Budamadan sonra uygulama yapmak da faydalıdır. Netice itibari ile azı gıda, çoğu zehir olan bir malzeme bu.) Bir de (bu kadar yazdıktan sonra) bir ilave daha yapmak istiyorum Şeker sentezleyen (pancar, mısır gibi), Yağ sentezleyen ve kalsiyumu kullanan-seven ürünlerde bor eksikliğini giderdiğinizde (özellikle ilk yıl) acayip bir verim ve kalite artışı ile karşılaşabilirsiniz. İyi geceler. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
Projeyi Yürüten Kuruluş: Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Proje Başlığı: Farklı Miktarlarda Bor Uygulamalarının Verim Ve Toprak Bor Kapsamı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi Proje Yürütücüsü: Nihal GÖKSU Yardımcı Araştırmacılar Dr.Yusuf IŞIK, Talip ATÇEKEN, Naci DEMİRCİ Başlama-Bitiş Tarihleri: 2008-2013 Proje Özeti: 27 Nisan 2009 tarihinde deneme 5x5 latin karesi deneme desenine göre iki deneme şeklinde kuruldu. Çıkıştan 3- 4 yaprak olunca seyreltme ve çapa işlemleri yapıldı. Çapadan sonra sulama ve gübreleme işlemlerine başlandı. Gübreleme ve sulama işlemleri damlama sulama ile gerçekleştirildi. Ekim ayında denemenin hasat işlemleri yapılarak denemelerin değerlendirmesi yapılmıştır. Varyans analizine göre; bor uygulaması yumru veriminde %95 ihtimal seviyesinde önemli derecede verim artışı sağlamıştır. LSD testine göre 200gr/da bor dozu verimde önemli artışa sebep olmuştur. Regresyon analizi sonucunda; uygulanan bor miktarı ile pancar verimi arasında istatistik anlamda önemli bir ilişkinin olduğu,bu ilişkinin Y= 5181,9+1,39x-0,0014X2 eşitliği ve r=0.9993 ile ifade edilebileceği görülmüştür. Regresyon analizine göre ise verim artışlarının 500gr/da dozuna kadar olduğu ve bunun üzerindeki dozların verim artışına sebep olmadığı görülmüştür. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Çok önemli, can alıcı hususlara değinmişsiniz.. Etidot-67 ürününün kullanım miktarlarının sıralandığı yerin en altında ''topraktaki B miktarının sıfır olduğu var sayılarak bu miktarlar önerilmiştir'' diye uyarıda bulunulmuş ama bu uyarı notu bende aynen bankaların kredi sözleşmeleri, Gsm firmaları sözleşmelerinin en altında minik yazılarla yazılan bölümleri hatırlattı..İnsanlar genelde bunları ya görmez ya da okumadan atarlar imzaları.. Keşke Etidot-67 üzerine kırmızı ve büyük harflerle bu uyarı yapılabilseydi..İnsanların daha ilk bakışta gözüne çarpardı bu husus.. Ayrıca, ben de sizin dediğiniz gibi Etidot-67 kullanım yüzde ve oranlarını çok yüksek buluyorum Sn.Meyvelitepe.. Hangi araştırmaya göre bulunmuş bu miktarlar bilemiyoruz.. Daha önce de yazdığım gibi, Etidot-67 üzerinde önerilen miktarları ben gerçekten zeytinlerime vermeğe cesaret edemem.. Zeytinliğimi kurduğum 2000 yılından sonra Eskişehir'den satın aldığım 3 litre sıvı Bortrac bana 5-6 yıl yetti.. Son 3 yıldan beri de sadece DoktorTarsa'nın Proton veya Acotrop denizyosunlarındaki 100 ppm borla yetiniyorum.. 20 litrelik akülü sırt tulumbama 20-25 gram denizyosunu karıştırıyorum..6 tulumba 170 fidana yetiyor..Yılda 5 kez yapraktan veriyorum..Her seferinde 150 gram hesabıyla yıllık 5 kez uygulama sonucunda toplamda 1 kilo kadar denizyosunu kullanıyorum 5 dekarlık zeytinliğimde.. Tarsa'nın 1 kilo denizyosununda 250 ppm bor olduğına göre ağaç başına 1.5 ppm bor vermiş sayılırım..ama tulumbayla yapraktan verirken fidan başına püskürttüğüm gübreli suyun ortalama 700 gram olduğunu varsayarsak ve bitki yapraklarına yapışan miktarın da ancak 250 gram olduğunu düşünürsek, gerçekten zeytinlerimi riske sokmayacak miktarda bor verdiğim anlaşılabilecektir. Böyle eser miktarlarda uygulamalar yapmak daha mantıklı geliyor bana..Çok ta memnunum bu uygulamalarımdan.. Umarım hesaplamalarımda hata yapmamışımdır. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#29 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Düşük oranlarda kullanılan bor, bitkiler için gerekli olup yüksek konsantrasyonlarda ise toksik etkiye sahiptir. Bor, bu özelliğinden dolayı yabani ot kontrolünde herbisit olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır. Özellikle kara ve demiryolu kenarlarındaki yabani otların temizlenmesinde etkin olarak kullanılmaktadır. Borlu yabani ot temizleyiciler, boraks ve borik asit ile üretilmekte, genellikle de sodyum klorür ve diğer toksik kimyasallarla karıştırılmaktadır. Benzer şekilde bor ürünleri, böcek/haşere ile mücadelede pestisit, ahşap malzemeleri mantar gibi zararlı organizmalardan korumak amacıyla da fungusit olarak kullanılmaktadır. BOR HAKKINDA >> Bor Kullanım Alanları >> Tarım İlk defa böyle bir bilgiyi okudum..Fazlası otları öldürebildiğine göre, binbir emekle yetiştirdiğimiz fidanlarda da neler yapmaz ki.. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Etiketler |
bor, eti maden, etidot-67, gübre, tarım |
|
|