agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni277Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 12-10-2010, 09:54   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Bu durumda yakında leonardit gibi odun kömürleri de toz haline getirilip satılabilir.

İthal leonarditin 25 kg torbasını 60 TL den alan bir tüketici grubu var ne de olsa

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 10:07   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Aynen öyle. Bir süre sonra burada yazılanların bir üründe "şu kadar etkili, bu kadar etkili" diye karşımıza çıkmayacağının kesinlikle garantisi yok. Ne yazık ki forumda da üreticilerin sayfalarındaki bilgileri olduğu gibi kopyalayıp, buraya yapıştırarak buna hizmet eden arkadaşlar var. Üretici bir pazarlama taktiği olarak, "uçar", "kaçar" diyebilir. Oysa bizler, hem bilimsel bakan insanlar olarak hem de bir süredir bir çok üründe yaşanmış deneyimimizden yola çıkarak artı ve eksileri birlikte değerlendirmek zorundayız. Üstelik bir kişinin bile etkilenmesi ile ve o etkilenen kişinin bu ürünü kullanması sonucu o kişinin ürününde oluşan kayıpların sorumluluğu ne olacak? Hep vurguluyorum. Bunlar sadece toprak düzenleyiciler. Mısır resmine dikkatli bakılınca anlaşılacaktır. En iyi verim kimyasal gübre birlikte kullanıldığında alınmış.

Dün kendi bahçe bölümümde de söyledim, benim için bu yıl Antepfıstığı'nda Sim Derma ve Natural Bioplasma rüştünü ispatlamış ürünler. Çok savunduğum EM bile bu iki üründen daha geride kaldı diye düşünüyorum. EM'nin geride kalmasına gelince, yaz ayında bizim bağda toprakta nem kalmıyor, sıcaklık bazen 50°C' ye çıkıyor. Bu yüksek sıcaklıkta ve nemsiz ortamda EM içindeki bakteriler yaşayamaz hale geliyor. Nedeni tamamen bu.

Kaolin, Delfin WG ve Nimiks kullanım amaçları doğrultusunda yine rüştünü ispat etmiş ürünler. Kaolinle hem fıstığı hem de zeytinleri sıcaktan koruyabildik. Delfinle Antepfıstığındaki tırtılları, Nimiks ile karagöz kurdu zararlısını yendik. Hele hiç bir yararını görmediğim ürün Sutut varki, artık bu türden ürünlerin faydalı olduğuna dair kimse beni ikna edemez. Yine kendi yaptığımız sıvı gübrelerin piyasadaki sıvı gübrelerden çokta farklı olmadığını gördüm. Bunlar benim bu yıl ki deneyimlerim.

Biochar için en kolay yöntem (küçük yerlerde hala vardır), delikli bir teneke soba yaptırmak ve kendinizin üretmesi. Üretemiyorsanız gidin mangal kömürü satıcılarından arta kalan tozu satın alın derim.


Düzenleyen acemi_caylak : 12-10-2010 saat 12:06
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 04:29   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Biochar için en kolay yöntem (küçük yerlerde hala vardır), delikli bir teneke soba yaptırmak ve kendinizin üretmesi. Üretemiyorsanız gidin mangal kömürü satıcılarından arta kalan tozu satın alın derim.
Sevgili Acemi,

Hafta sonu sonu Bayındırmevkii ile GÜVEM toplamaya giderken yol üzerinde iki adet odun kömürü ocağı gördük. Çalışanlar ile konuştuk ve karbonizasyon işlemlerinin yaklaşık 6 metre çaplı 2 metre yükseklikteki bir ocakta yaklaşık 20 gün sürdüğünü söylediler. Çalışanlar mevsimlik işçiler. işleri bittiğinde yani yaklaşık 2 hafta kadar sonra serbest kaldıklarında birlikte bir deneme yapmayı ücret karsılığında kabul ettiler.

Denemeyi hafta sonu yaparsak sanırım Bayındırmevkii, sen ve diğer ağaçalar net üyeleri de katılırlar.

Tekirdağ, Muratlı deresi kenarında biyokömür uygulama ve toplantısı

Karar vermemz gereken en önemli şey kullanacağımız organik materyali, mulch olarak toprağa vermemiz mi daha faydalı ? Yoksa Karbon olarak mı vermemiz daha faydalı olacak ?

Sevgili denizakvaryumunun da dediği gibi bu materyali de kazıklanmadan temin etmenin bir yolunu bulmak zorundayız.

Sevgiyle kalın


Düzenleyen malina : 15-10-2010 saat 13:51 Neden: Toplantı linkini ekledim
ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 11:41   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Biochar sadece tarımda değil, su arıtmada, bahçecilikte simbiyotik bakterilerin aşılanmasında, golf sahalarında, evlerin tabanında nem kontrolünde, koku giderici olarak çeşitli kullanım alanları var.

Bir önceki mesajda sözettiğim Makoto Ogawa'nın Effect of Soil Microbial Fertility By Charcoal in Soil isimli dökümanında aşağıdaki şekilde bir grafik eklenmiş. Japonya'da yakıt dışı amaçlı kullanımının yüzdesel gösterimi var.

Name:  biochar_1.jpg
Views: 5419
Size:  51.7 KB


Name:  biochar_2.jpg
Views: 6867
Size:  78.6 KB

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 21:52   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Su Tutucu Jeller

Su tutucu jellerin bu yıl ki uygulamamızda bir etkisini göremediğimizi, önceki mesajlarımda dile getirmiştim. Bugün bu konuda Linda Chalker-Scott'un güzel bir yazısını buldum. Özet halinde buraya da ekliyorum.

Linda Chalker-Scott, su tutucu jellerin (Super Absorbent Water Crystal) olumlu etkisine dair araştırmaların daha çok küçük alanlarda ve kısa süreli uygulamalarda gözlemlendiğini ve bunların toprağın su tutma kapasitesini artırdığına dair iddiaların olduğunu, ancak büyük alanlarda (park ve bahçe düzenlemelerinde) ve uzun süreli etki için fazla yarayışlı olmadığını söylüyor. İddiaları sadece bununla sınırlıda değil.

Bunlar sentetik olarak üretilsede organik kimyasallardır ve inorganik ve organik çevresel faktörler tarafından indirgenebilirler.

Topraktaki ultraviyole radyasyon, kimyasal oksidanlar (yükseltgenler), gübrelerin yol açtığı tuzlanmalar, mekanik aşınma ve donma ve çözülme sonucunda bu polimerler indirgenebilir ve küçük parçalara bölünebilir. Bunun sonucu olarakta bu polimerlerin etkisi giderek azalır ve sonunda etkisini tümüyle kaybeder.

Ayrıca yukarıdaki koşullara ek olarak, toprakta bulunan Bacillus sphaericus and Acinetobacter spp. türü bakteriler ile Dichomitus squalens, Phanerochaete chrysosporium, ve Pleurotus ostreatus türü funguslar tarafından parçalanırlar. Üstelik funguslar bu türden polimerleri diğer mikroorganizmalardan daha fazla çözerler. Örneğin bir araştırma, uygulamadan sadece 14 gün sonra bu polimerlerin %25’inin bu türden mikrobiyal aktivite sonucu çözündüğünü ortaya koymuştur.Bu jeller önemli miktarda azot içerdiklerinden hem aerobik hem de anaerobik otamlarda mikroorganizmalar için sınırlı miktarda da olsa besin kaynağı durumundadırlar.

Uzun süreli kullanım için pazarlanan bu jellerin etkinliği 18 ay içerisinde tamamen yok olur ki büyük bahçelerde kullanım için uygun değildir.

Ayrıca bu jeller acrylamide (ızgara ve kızartmalarda ortaya çıkan bir tür kimyasal, formülü C3H5NO) içerirki bunların kanserojen olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Her ne kadar mikroorganizmalar tarafından parçalandığı iddia edilsede bazı araştırmacılar yine de yeterli miktarda acrylamide ortaya çıktığını söylüyorlar. Örneğin kozmetik sanayiinde de kullanılan bu jellerin kozmetik ürünlerinde kullanım oranı sadece 0.1 veya 0.5 ppm (milyonda bir) düzeyi ile sınırlandırılmıştır.

Bunlar yerine toprağın su tutma kapasitesini artıracak malç vb. çeşitli önlemler alınmalıdır. Örneğin Japon Şemsiye Çamı tohumları 2 litre su ile karıştırılrısa bu jellerden daha fazla etki sağlayacaktır.

Sonuç olarak bu jeller bahçe ve peyzaj düzenlemerinde kullanılmamalıdır.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 13:08   #6
Ağaç Dostu
 
bayindirmevki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Su tutucu jellerin bu yıl ki uygulamamızda bir etkisini göremediğimizi, önceki mesajlarımda dile getirmiştim. Bugün bu konuda Linda Chalker-Scott'un güzel bir yazısını buldum. Özet halinde buraya da ekliyorum.

Linda Chalker-Scott, su tutucu jellerin (Super Absorbent Water Crystal) olumlu etkisine dair araştırmaların daha çok küçük alanlarda ve kısa süreli uygulamalarda gözlemlendiğini ve bunların toprağın su tutma kapasitesini artırdığına dair iddiaların olduğunu, ancak büyük alanlarda (park ve bahçe düzenlemelerinde) ve uzun süreli etki için fazla yarayışlı olmadığını söylüyor. İddiaları sadece bununla sınırlıda değil.

Bunlar sentetik olarak üretilsede organik kimyasallardır ve inorganik ve organik çevresel faktörler tarafından indirgenebilirler.

Topraktaki ultraviyole radyasyon, kimyasal oksidanlar (yükseltgenler), gübrelerin yol açtığı tuzlanmalar, mekanik aşınma ve donma ve çözülme sonucunda bu polimerler indirgenebilir ve küçük parçalara bölünebilir. Bunun sonucu olarakta bu polimerlerin etkisi giderek azalır ve sonunda etkisini tümüyle kaybeder.

Ayrıca yukarıdaki koşullara ek olarak, toprakta bulunan Bacillus sphaericus and Acinetobacter spp. türü bakteriler ile Dichomitus squalens, Phanerochaete chrysosporium, ve Pleurotus ostreatus türü funguslar tarafından parçalanırlar. Üstelik funguslar bu türden polimerleri diğer mikroorganizmalardan daha fazla çözerler. Örneğin bir araştırma, uygulamadan sadece 14 gün sonra bu polimerlerin %25’inin bu türden mikrobiyal aktivite sonucu çözündüğünü ortaya koymuştur.Bu jeller önemli miktarda azot içerdiklerinden hem aerobik hem de anaerobik otamlarda mikroorganizmalar için sınırlı miktarda da olsa besin kaynağı durumundadırlar.

Uzun süreli kullanım için pazarlanan bu jellerin etkinliği 18 ay içerisinde tamamen yok olur ki büyük bahçelerde kullanım için uygun değildir.

Ayrıca bu jeller acrylamide (ızgara ve kızartmalarda ortaya çıkan bir tür kimyasal, formülü C3H5NO) içerirki bunların kanserojen olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Her ne kadar mikroorganizmalar tarafından parçalandığı iddia edilsede bazı araştırmacılar yine de yeterli miktarda acrylamide ortaya çıktığını söylüyorlar. Örneğin kozmetik sanayiinde de kullanılan bu jellerin kozmetik ürünlerinde kullanım oranı sadece 0.1 veya 0.5 ppm (milyonda bir) düzeyi ile sınırlandırılmıştır.

Bunlar yerine toprağın su tutma kapasitesini artıracak malç vb. çeşitli önlemler alınmalıdır. Örneğin Japon Şemsiye Çamı tohumları 2 litre su ile karıştırılrısa bu jellerden daha fazla etki sağlayacaktır.

Sonuç olarak bu jeller bahçe ve peyzaj düzenlemerinde kullanılmamalıdır.
Su tutucu ürünler konusunda geçen sene tarafıma gönderilen numune ile benzer iki saksı ve bitki ile bir deneme yaptım ve bulguladığım sonuç olumlu olmadı. Gözlemlediğim kadarı ile toprak düzenli sulanırsa işe yarıyor sulama aksatılınca var olan suyu emiyor ve toprağı kurutuyor. Bitkinin bu ürünlerden suyu alması için köklerinin bunları kavraması ve var olan suyu alacak hale gelmesi gerek. Ürünün kendisi kısa sürede yok olduğu için bitkinin ürüne uyum sağlayacak kök oluşturmasına kadar işlevi kalmayacağını düşünüyorum. Ayrıca ürün toprakla iyi karışmamışsa köklerin ürüne yönelip toprakta homojen yayılmaması da var.

Sonuç olarak gereksiz bir ürün olduğu kanaatindeyim, fiyatı nedeniyle de büyük alanlar için ekonomik bulmadım.

bayindirmevki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 23:06   #7
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Sevgili Acemi Ustam, Deniz yosunlarini nasil yarayisli hale getirebiliriz ?
Kuruttugum yosunlar, un ufak olup (tuzdan arindirip) topraga karistilar. Fakat, sen yine bu konu ile deryada birseyler bulmussundur;
Yosunlar, okyanus degil de guzel Marmaranin yosunlari idi.

sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 08:30   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sındırgılı Mesajı Göster
Sevgili Acemi Ustam, Deniz yosunlarini nasil yarayisli hale getirebiliriz ?
Kuruttugum yosunlar, un ufak olup (tuzdan arindirip) topraga karistilar. Fakat, sen yine bu konu ile deryada birseyler bulmussundur;
Yosunlar, okyanus degil de guzel Marmaranin yosunlari idi.
Sevgili Sındırgılı,

Yosunları komposta katmak en uygun çözüm. Komposta katılırsa tuzdan arındırılmasına gerek bile yok. Üstelik bu tuzlar toprak için gerekli potasyumu içeren tuzlar. Bu yüzden yıkanmasını kesinlikle önermiyorum. Yosunlar ilk başta çok ıslak olduğu için gölge bir yerde (kesinlikle güneş ışığı almasın) kurutulduktan sonra komposta katılabilir. Yosunlar içerdikleri protein, vitamin vb. açısından komposttaki mikroorganizmalar için iyi bir besin kaynağıdır. Yosunların en önemli etkisi köklendirmeyi güçlendirmeleri.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 23:14   #9
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Adalarin birisinde, yoncalar buyudu ve de tekrar toprakla karistirildi. Fakat, koklerinde mikoriza mantari veya ona benzer birseyler bulamadim. Sn.MeyveliTepe`nin bahsettigi olusumlari ben goremedim. Arpa +yonca = multi azot;;;;;
Bizim gibi, gercek acemi caylakalar icin ne oneririsin ??

sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 23:31   #10
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
Bana bu işler biraz harammış gibi geldi. Özellikle ilk sayfadaki maya.

meymun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-10-2010, 23:32   #11
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Bir yanlış anlaşılma olmasın, mikoriza iplikçiklerini gördüğüm sebze kökleri tohumdan fide yetiştirirken mikoriza ile aşılanmışlardı. Yonca köklerinde azot nodüllerini görmek beklenmeli. Ancak bu nodüllerin oluşma zamanı bildiğim kadarıyla yoncalar çiçek vermeye yakınken olur. Şayet yakın zamanda ekildi ise henüz yeterince azot fiksleyememiş olabilir.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 00:22   #12
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Olabilir, Sn.MeyveliTepe;
Yoncalar daha cicek vermeden toprak ile karistilar. (vakit darligindan)
Her seyi, yavas yavas ogreniyoruz. (sizler sayesinde)

sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 08:43   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sevgili Ensar,

Ben böyle bir çözümü daha çok bahçe artıklarının değerlendirilimesi için sunarken (ki bunlar küçük parçalar olduğu için kömürleştirme süresi de kısadır), sen her zamanki gibi daha büyük çaplı üretim nasıl yapılabilir pratik bakış açısıyla güzel bir çözüm önerdin. Bence bu çalışmayı Agaclar.net etkinliği olarak düzenleyebilirsek çok güzel olur. Bu konuda diğer arkdaşlarda görüşlerini belirtirse sevinirim. Tabi böyle bir çalışmaya Sevgili Malina ne der? Onunda görüşlerini almak lazım.

Kompost ve Biochar ayrımına gelince bence ikiside farklı işlevleri olan ürünler. Malç daha çok toprağın nemli tutulması için yapılan ve çözünmesi uzun zamana yayılan bir uygulama. Biochar ise toprağın katyon kapasitesini düzenleyen bir ürün. Uygulandıktan kısa süre sonra etkisini gözlemlemek mümkün. Bu yönüyle birbirinin alternatifi değil, birbirini tamamlayan ürünler. Ayrıca sebze yetiştiricilerinin malç gibi bir alternatifi zaten yok. Onlar biochar olarak değerlendirmek zorundalar.

Konunun daha iyi anlaşılması için daha önce EM başlığında yazdığım yazıyı buraya da alıntılıyorum. Orada aklıma gelen 7 başlık saydım. Bunların hiç birisi diğerinin alternatifi değil. Birbirini tamamlayan uygulamalar.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak

Buna ek olarak, bir kez daha vurgulamak istiyorum. EM ve Natural Tarım broşürlerinde açıklanan reçetelerin büyük çoğunluğu (hatta hepsi) uzakdoğu için hazırlanmış durumda. Ki oradaki topraklar tropikal iklim kuşağında ve ortalama hava sıcaklığının 20 °C civarlarında olduğu topraklar. Üstelik tropik yağmurlardan dolayı toprak sürekli nemli. Bu yüzden humus oluşumu çok daha hızlı ve topraktaki mikroorganizma sayısı çok yüksek. Tek başına EM, mikrobiyal gübre veya sıvı organik gübre uygulaması orada daha etkili sonuçlar verebilir.

Bizim topraklara geldiğimizde, bizim bahçede bu oran geçen yıl şubat ayında %0,34 civarında idi. Bu yüzden çok maliyetli ve emek yoğunluklu bir çok uygulamayı bir arada yaptık. Yakında yine ağaç başına yaklaşık 100 kg hayvan gübresi ağırlıklı kompost ve 2 kamyon kömür tozu uygulaması yapacağız. Ancak maliyetli olsada bu yıl güzel sonuçlarda aldık. Fıstıklar komşu bahçelere oranla daha iri ve daha dolgundu. Zeytinler ise yok yılı olmasına rağmen meyve verdiler.

Ancak bütün bunlarında yeterli olmayacağını düşünüyorum. Genel olarak toprakta olması gereken organik madde miktarı en az %5 olmalı. Zeytin ve Antepfıstığı için ise bu oranın en az %2 olması gerekiyor. Ki Mikrobiyoloji ve Toprak başlığında matematiksel olarak hesaplandığı gibi bu orana ulaşmak için daha çok yolumuz var.

Yukarıda Dogasever'in açıklamalarına ek olarak bir noktayı vugulamak istiyorum. Bahçenizdeki dal, saman, yabancı ot türünden hiç bir organik atığı uzaklaştırmayın. Kompost, malç, biochar, EM spreylerek sürme vb. gibi yöntemleri mutlaka uygulayın. Dışarıdan leonardit, klimoptilolit vb. eklenmesi türünden kolay çözümleri kesinlikle reddetmiyorum. Ancak bu uygulamalardan kesin sonuç almanın ortalama maliyeti bir çiftçinin bütçesini kat kat aşacak miktarlara varacaktır. Ayrıca kompost, malç, biochar, EM, Sim Derma, Bacillus subtilus, Pseudomonas fluorescence vb. içeren ürünler kesinlikle birbirinin alternatifi değil, birbirini tamamlayan ürünler.

Mikroorganizmalarında canlı olduklarını unutmayın. Nasıl evinizdeki diğer evcil hayvanları düzenli olarak besliyorsanız onlarıda o özenle beslemeniz gerekir. Bu yüzden aşağıdaki gibi kısa bir genelleme yapabiliriz. Sayılan 7 maddenin hepside birbirinin alternatif değil, birbirini tamamlayan ürünler.

1- Malç: Daha çok mantarlar ve aktinomisetler için besin kaynağı
2- Kompost: Bakteriler için besin kaynağı
3- Biochar: Bakteriler için besin kaynağı olmanın yanısıra, toprağın katyon değişim kapasitesini düzenliyor.
4- EM ve Benzeri ürünler: Topraktaki mikroorganizma sayısını artırmak ve çeşitlendirmek için.
5- İz Elementler: Özellikle Magnezyum, Kalsiyum (Magnezyum Sülfat ve yumurta kabuğu çok pahalı değil) olmak üzere (topraklarımızda genelde potasyum ve fosfor yeterli düzeyde var. Sebzecilik yapmıyorsanız veya bu iki elemente çok duyarlı meyve çeşidi yetiştirimiyorsanız çok önemli değil.) iz element takviyesi. Çünkü malç ve kompost daha çok Azot ve Karbon ağırlıklı organik madde içeriyor.
6- Orman toprağından elde ettiğiniz mikorizalar: Salgıladıkları glomalin enzimi ile topraktaki karbon oluşumunun %20 sini gerçekleştiren müthiş canlılar.
7- Rhizobium aşılanmış baklagil ekimi: Yeşil gübreleme için çok önemli.

Toprakta organik maddenin ne kadar önemli olduğuna dair Muttalip Bey'i ziyarete gittiğimde fotoğraflar çekmiştim. Bafa Gölü civarında, gölün taşma alanında olduğu için organik maddece zengin ve taban suyunun çok derinde olmadığı yerdeki zeytin ağaçları ile kıraç yerdeki zeytin ağaçları arasında çok büyük farklar vardı. Ki her ikisinde de herhangi bir uygulama yapılmamıştı. Muttalip Bey'in deyimiyle organiğinde organiği. MuttalipBey fotoğrafları gönderdiğinde buradan da yayımlarız.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 09:08   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sevgili Halil Önen ve Ayhan Kaptan,

Şu biochar yapma işini sizin orada da organize edebilir miyiz? Bence uygulamalı güzel bir eğitim olur. Tekirdağ'da uygulamayı gördükten sonra Ensar veya benim katıldığım bir etkinliği sizin tarafta düzenleyebilirz.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 12:06   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sevgili Halil Önen ve Ayhan Kaptan,

Şu biochar yapma işini sizin orada da organize edebilir miyiz? Bence uygulamalı güzel bir eğitim olur. Tekirdağ'da uygulamayı gördükten sonra Ensar veya benim katıldığım bir etkinliği sizin tarafta düzenleyebilirz.

Sevgili Acemi,

şu önümdeki uğraşlarımı bir kolaylaştırayım;
biocar ve odun kömürü _oksijensiz ortamda_ yapamaya başlıyacağız.

Ancak biocar için buğday kabuğu (iri kepek) kullanılması ekonomik değil. Kg. mı piyasada 500, 600 krş.

Fabrika ile görüştüm, daha düşük alabilsek de _hayvan yemi olarak kullanıldığı için_ fiatını fazla düşürmüyorlar. Zaten besicilik yapanlara bile pahalıya geliyor.

Celtik fabrikasından randevu aldım. Görüşeceğim. O daha ucuza geliyor.

Yine de buralarda fazla pirinç ekilmiyor. Trakya' da fiatlar daha iyimiş.

Biz Aliağa grubu olarak biocar yapmayı uygulamalı anlatacağız. Sitede de biohar ve odun kömürü yapımı için sayfa açılabilir. Belki biz açarız.

Ancak bu işin pazarlanması _leonardit, kaolin kili gibi_ düşünülüyorsa, büyük düşünmek gerekiyor.

O zaman da, burdan Sevgili Ensar Bey' e kırpmak gerekiyor.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 09:32   #16
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Bu uygulamada kül oranına dikkat etmek gerekir. Bizim topraklar zaten en iyi ihtimalde nötr, genelde biraz alkali. Külün yükselteceği PH için iyi tedbir almak gerekir. 4 m2'lik alanda iki avuç küle 4 avuç kükürt kafi gelmemişti.

Aynı şekilde bu uygulamanın potasyum yüklemesi de yapacağını düşünüyorum. Bir mahzur değil fakat hesaba alınmalı.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 09:53   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Meyvelitepe'nin uyarısına kesinlikle katılıyorum. Ne yazık ki forum ortamında yazılanlar bir süre sonra suya yazılmış gibi unutulup gidiyor. Biocharın gübre olmadığını bir kez daha vurguladıktan sonra, bu konunun 192 nolu mesajında belirtilien karışım oranlarına uyulması gerektiğini bir kez daha hatırlamakta yarar var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 10:30   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Ph düşürmek için çam iğnesi de kullanılabilir belki.

Bu ph işi belli bir formülü olmadığı için kafamı çok karıştırıyor. Ben de adalara odun külü ve kükürtü beraber atmıştım, bir adadaki domateslerde az da olsa çiçek burnu çürüklüğü oldu. Ph'tan mıydı, değil miydi bilemedim sonra.

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 11:00   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Sevgili Acemi ve uygulamaya katılacak arkadaşlar,

Sanırım tam zamanı, acilen 1 ya da 2 kamyon celtik kabuğu ya da buğday kavuzu bulalım ve denemeyi onlarla yapalım ne dersiniz ?

Sevgiyle kalın

Tekirdağ, Muratlı deresi kenarında biyokömür uygulama ve toplantısı


Düzenleyen malina : 15-10-2010 saat 13:53 Neden: toplantı linkini ekledim
ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 11:11   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Verdoque,

pH için en uygun çözüm pH'i ölçmekten geçiyor. Ben kendim Extech PH100 modeli bir cihaz kullanıyorum. Ancak çok ucuza satılan pH ölçerler var. Fenada çalışmıyorlar. Fiyatı 20-30 TL civarında ve 4-8 arasını rahat ölçüyor. Ayrıca nem ve ışıkta ölçüyor. Bu türden bir ürün bir çok tarla için yeterli. Üstelik ucundaki sivri elektrotlar sayesinde toprak ölçümlerinde benim profesyonel cihazdan daha pratikler.

Aşağıdaki linkten Ensar için 10 adet almıştık. Şu anki fiyatı 22 TL gözüküyor.

Magic Plant

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 11:15   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
Fiyat uygunmuş, bilgi için teşekkürler.

verdoque Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 11:32   #22
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Aliciğim yazışmalara aktif olarak katılmasamda düzenli olarak takip ediyorum.

Uygulamaların tamamında bizde varız, şu ana kadar bizden bir şey kurtulmadı. Kendimiz uyguladığımız gibi tanıtımlarada devam ediyoruz.

Halil bey bahçeyle ilgili işlerini kolaylasın , hazırız

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 11:53   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sevgili Ensar,

Çeltik kabuğu için hafta sonu birlikte bakabiliriz. Senin şu tavuk gübrelerinden de katalım derim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 12:13   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
sa.sevgili halil abi ve acemiçaylak abi biochar yapmada ince kıyılmış saman kullanmak nasıl olur acaba.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 12:40   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Bence kullanılabilir. Ancak çok ince olduğu için tümünün yanıp kül olma olasılığıda var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-10-2010, 13:18   #26
Ağaç Dostu
 
bayindirmevki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
Ensar bey ile yaptığımız hafta sonu turundan edindiğim izlenim; Biochar odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir. Sonuçta bir karbonlaştırma işlevi. Malzeme çok ufak olmazsa sorun olmayaçak gibi. Çıkan ürün bir şekilde parçalanıp toz haline getirilebilir. Pirinç ve buğday kabuğu için kuşkuluyum. Kül olma ihtimali var.

Hafta sununa denk gelirse yapım aşamasına katılmaya hazırım. Haber bekliyorum.

Saygılar

bayindirmevki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-10-2010, 00:05   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi bayindirmevki Mesajı Göster
Ensar bey ile yaptığımız hafta sonu turundan edindiğim izlenim; Biochar odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir. Sonuçta bir karbonlaştırma işlevi. Malzeme çok ufak olmazsa sorun olmayaçak gibi. Çıkan ürün bir şekilde parçalanıp toz haline getirilebilir. Pirinç ve buğday kabuğu için kuşkuluyum. Kül olma ihtimali var.

Hafta sununa denk gelirse yapım aşamasına katılmaya hazırım. Haber bekliyorum.

Saygılar
Sevgili Bayındırmevki;

'' Biochar, odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir.'' diyorsunuz.

Bunu merak ediyorum. Aynı yöntemle biocar ve odun kömürü elde etme olası ise bu kolaylık demektir. Bu izleniminiz hakında bilgi verebilir misiniz.?

Özünde karbonlaştırma olsada ben farklı bir yöntem denemeyi düşünüyordum.

Şöyle ki;

biohar elde etmek, içinde yanıcı madde olan _soba vb._ bir ıstıcı ile pirinç kabuğunu yani çeltiği dolaylı yakma yöntemidir. Burada karbonlaştırılacak madde direkt ateşle karşı karşıya değil, ısısı ile kalır.


Bunu şöyle yapacağım. Bacası olan bir soba benzeri _ısıyı iyi ileten_ ısıtıcının içinde odun ya da kömür yakacağım. (Kömürü de aşağıdaki yöntemle yapacağım.) Bunu etrafında pirinç kabuğunu yakacağım; daha doğrusu kavuracağım. Bu hafif maddeyi yakma yötemidir.


Halbuki, odun kömürü elde etmedeki yöntem; yanıcı maddenin _odunun_ oksijensiz ortamda, (bu söz anlamsız olmalı, daha az oksijensiz oratamda) yakılmasıdır.

Bunu da şöyle yapacağım.

Odunları, _ki bunlar kaliteli olmalı (badem ya da meşe v.b gibi)_ pramit gibi dikine dizeceğim.

Tam ortasına bir kalın odun yerleştirceğim.

En alta yani daireye çalı yerleştireçeğim, buna 'bıyık' deniyormuş.

Tüm odunları toprak ile örteceğim.

Yukarıdan ateşliyeceğim. Ateş içeri aldığında _pramidin içine_ ortadaki kalın odun parçasını çıkaracağım ve en alt bölümüde toprak ile kapatacağım.

Böylece yavaş bir iç yanma sağlıyacağım.

Bu yöntem (hala yaşayor, ömrü uzun olsun) anneanemin mangal kömürü denen kaliteli kömür elde etme yöntemi.

Burada toprak da yanarmış ve bu toprak _ kömürün kaitesi için_ hep kullanılması gerekirmiş.

Eee geleneklere bağlı bilgelik de buralarda bi yerde olsa gerek...

Saygılar.


Düzenleyen Halil Önen : 14-10-2010 saat 23:49 Neden: Aşağıdan değil yukarıdan ateşlenir.
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2010, 01:01   #28
Ağaç Dostu
 
bayindirmevki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
[QUOTE=Halil Önen;704758]Sevgili Bayındırmevki;

'' Biochar, odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir.'' diyorsunuz.
QUOTE]

Halil bey,

Yanıtım geç oldu, yanıtsız olmadı.

Biocharı ilk başta tam anlamamıştım. Anlatılan soba benzeri düzeneği yapmak da beni korkutmuştu. Ensar bey ile odun kömürü yapanlara gittiğimiz de gördüklerim ile taşlar yerine oturdu. Sonuçta olay bir karbonlaştırma işlevi idiyse bunu bizim geleneksel odun kömürü tekniği ile de yapabilirdik. Çeltik kabuğu için pek uygun olduğunu sanmıyorum ama budama artığı dallar için çok uygun yöntem. Bu sayede malçta kullanılması risk oluşturan dalları bahçede garantili biçimde değerlendirmiş olurum.

Tabii, malzemeyi toz haline getirmek ayrı bir emek. Dal öğütüçü ile iri parçalara bölünse... Kül olma riski nedir? Denemek lazım.

Çeltik ve benzeri hububat kabuğu gibi malzemeyi Acemi ustanın bize sunduğu dökümanda ki mantık gibi yapmak gerektiğini düşünüyorum. Aksi durumda malzemenin kül olma riski var. Denemek lazım.

Sizin de dediğiniz gibi orda işlem bir çeşit kavurma... Aklıma kuruyemişçilerin leblebi kavurması geliyor. Neden olmasın? Altında ateş olan bir saç levha üstünde karıştırılan pirinç kabuğu ile aynı sonuca varamaz mıyız? Bana olası gibi geliyor.

Saygılar

bayindirmevki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2010, 08:32   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Epsody'nin Biochar'a yöntemine tepkileri.

Sayın Acemi caylak,Biochar bu başlıkta sunduğun toprak ve mikrobiyoloji yazılarınızın zevkli paylaşımlar sunmasının sonunu getireceği kanaatini taşımaktayım.

Kompost çalışmaları içinde oksijenli yanmanın organik maddenin büyük kayıpları nedeni ile sıcak kompost konusunun büyük işletmeciliğin ticari kaygılarını ortadan kaldırması bakımından bir ticari anlayış olarak gördüğümden Havasız yöntem içinde fermentasyonla kompost yapılmasının doğruluğunu açıklıyacak konuyu bu başlıkta yorum ve paylaşımlara açarak tezimi ortaya koymaya çalışmakta olduğumdan

Havalı yanma ile organik maddenin ayrıştırılma yöntemini kabul edemediğimi hobi faaliyetleri içinde bu yöntemin kabul görmiyeceğini, ticari bir anlayışa hizmet ederek sonuçta kar amıcına hizmet eden bu anlayışın organik maddenin kaynak israfından başka bir amaca hizmet etmeyeceğini düşünmekteyim, bizler organik maddeyi topraklara kazandırma gayesi içinde en ideal yöntemleri kabul etmek zorundayız.

Sonuç olarak bu başlıktaki güzel paylaşımlarınız organik maddenin yanması gibi Biochar anlayışıyla tozunu atmaktasınız, güzel yazılarınızın sonunun geldiğini bildirmek isterim, Sevgilerimle.

epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2010, 10:41   #30
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi epsody Mesajı Göster
Sayın Acemi caylak,Biochar bu başlıkta sunduğun toprak ve mikrobiyoloji yazılarınızın zevkli paylaşımlar sunmasının sonunu getireceği kanaatini taşımaktayım.

Kompost çalışmaları içinde oksijenli yanmanın organik maddenin büyük kayıpları nedeni ile sıcak kompost konusunun büyük işletmeciliğin ticari kaygılarını ortadan kaldırması bakımından bir ticari anlayış olarak gördüğümden Havasız yöntem içinde fermentasyonla kompost yapılmasının doğruluğunu açıklıyacak konuyu bu başlıkta yorum ve paylaşımlara açarak tezimi ortaya koymaya çalışmakta olduğumdan

Havalı yanma ile organik maddenin ayrıştırılma yöntemini kabul edemediğimi hobi faaliyetleri içinde bu yöntemin kabul görmiyeceğini, ticari bir anlayışa hizmet ederek sonuçta kar amıcına hizmet eden bu anlayışın organik maddenin kaynak israfından başka bir amaca hizmet etmeyeceğini düşünmekteyim, bizler organik maddeyi topraklara kazandırma gayesi içinde en ideal yöntemleri kabul etmek zorundayız.

Sonuç olarak bu başlıktaki güzel paylaşımlarınız organik maddenin yanması gibi Biochar anlayışıyla tozunu atmaktasınız, güzel yazılarınızın sonunun geldiğini bildirmek isterim, Sevgilerimle.
Epsody merhaba
Senin anlatmak istediğin şeyi anlıyorum ancak yanma olayını tamamen durdurmak gibi bir şeyi kimse iddia edemez ve etmemelidir. Doğada yanacak madde bolluğu olduğu sürece havada da yanmayı mümkün kılan oksijen olduğu sürece bir miktar yanma kaçınılmazdır. Üretilen biyocharın kompost ile karşılaştırılması da doğru değildir. Çünkü Sayın Acemi Usta'nın anlattığı Biochar komposttan tamamen farklı bir şeydir. Olay da yanma olayı değildir piroliz olayıdır. Pyroliz organik maddenin yüksek sıcaklıkta ve oksijensiz ortamda termo kimyasal olarak bozunmasıdır. Pyroliz, tipik olarak basınç altında ve 430 °C’nin üzerindeki çalışma sıcaklıklarında yapılır. Ama burada gösterilen pratik yapım tekniklerinde tamamen oksikjensiz ortamı elde etmek pretik olarak mümkün değildir. Herhangi bir piroliz yönteminde biraz oksijen de bulunacağı için biraz oksidasyon da olacaktır. Ama olayı bir bütün olarak düşünmek gerekir. Böyle yapıldığında, aslında biochar’ın karbon dengesinin negatif olduğu anlaşılabilir. Bunu biraz açıklayalım: Biochar, binlerce yıl karbonun toprakta kalmasını sağlayabilir. Normalde doğadaki karbon çevriminde, bitki öldükten sonra bitkiler hızla parçalanıp bozunurlar ve bu bozunma sırasında CO2 çıkarırlar. Biochar yapıldığında, bozunma yerine piroliz yoluyla karbon çok daha kararlı (Stabil) bir hale getirilerek toprakta kilitlenebilir. Pirolizde kaybedilen enerji yanmada kaybedilen enerji ile kıyaslanamayacak kadar düşüktür. O yüzden, bir bütün olarak bakıldığında biochar olayı Karbon negatif bir olaydır. Yani atmosferdeki karbonu azaltan bir olaydır. Bu açıdan son derece çevre dostudur. (Normalde bozunarak CO2 çıkmasına neden olacak bitkiyi biochar halinde toprağa döndürdüğümüz için). Böyle biochar yapımı belli bir çevrim içinde atmosferde bulunan CO2 gazını hemen hemen kalıcı bir şekilde toprağa bağlayarak atmosferden uzaklaştırmış olur. Bu olay yanma olayı değil, karbonu kararlı hale getirme olayıdır. O yüzden, üretim yöntemi olarak oksijensiz ya da mümkün olduğunca oksijensiz (odun kömürü yapımı gibi) olan yöntem tercih edilmelidir. Aksi takdirde yanma olabilir. Biochar’ın tarım açısından sağladığı pek çok yarar söz konusudur. (Bunlara tekrar değinmeye gerek yok sanırım). Ama çevre açısından bakıldığında, başka yararları da mevcuttur: Topraktan süzülen yeraltı sularının daha iyi temizlenmesini sağlar. Normal miktarlarda toprağa ilavesiyle N2O emisyonlarını %80’e kadar, methan emisyonlarını ise tamamen bastırdığı rapor edilmiştir (1) ki bunlar atmosferde sera etkisi yapan gazlardır.

(1) (Lehmann - Bioenergy in the Black, supra note 3 at 384. (“In greenhouse experiments, NOx emissions were reduced by 80% and methane emissions were completely suppressed with biochar additions of 20 g kg-1 (2%) to a forage grass stand.”)

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:18.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025