![]() |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Aynen öyle. Bir süre sonra burada yazılanların bir üründe "şu kadar etkili, bu kadar etkili" diye karşımıza çıkmayacağının kesinlikle garantisi yok. Ne yazık ki forumda da üreticilerin sayfalarındaki bilgileri olduğu gibi kopyalayıp, buraya yapıştırarak buna hizmet eden arkadaşlar var. Üretici bir pazarlama taktiği olarak, "uçar", "kaçar" diyebilir. Oysa bizler, hem bilimsel bakan insanlar olarak hem de bir süredir bir çok üründe yaşanmış deneyimimizden yola çıkarak artı ve eksileri birlikte değerlendirmek zorundayız. Üstelik bir kişinin bile etkilenmesi ile ve o etkilenen kişinin bu ürünü kullanması sonucu o kişinin ürününde oluşan kayıpların sorumluluğu ne olacak? Hep vurguluyorum. Bunlar sadece toprak düzenleyiciler. Mısır resmine dikkatli bakılınca anlaşılacaktır. En iyi verim kimyasal gübre birlikte kullanıldığında alınmış. Dün kendi bahçe bölümümde de söyledim, benim için bu yıl Antepfıstığı'nda Sim Derma ve Natural Bioplasma rüştünü ispatlamış ürünler. Çok savunduğum EM bile bu iki üründen daha geride kaldı diye düşünüyorum. EM'nin geride kalmasına gelince, yaz ayında bizim bağda toprakta nem kalmıyor, sıcaklık bazen 50°C' ye çıkıyor. Bu yüksek sıcaklıkta ve nemsiz ortamda EM içindeki bakteriler yaşayamaz hale geliyor. Nedeni tamamen bu. Kaolin, Delfin WG ve Nimiks kullanım amaçları doğrultusunda yine rüştünü ispat etmiş ürünler. Kaolinle hem fıstığı hem de zeytinleri sıcaktan koruyabildik. Delfinle Antepfıstığındaki tırtılları, Nimiks ile karagöz kurdu zararlısını yendik. Hele hiç bir yararını görmediğim ürün Sutut varki, artık bu türden ürünlerin faydalı olduğuna dair kimse beni ikna edemez. Yine kendi yaptığımız sıvı gübrelerin piyasadaki sıvı gübrelerden çokta farklı olmadığını gördüm. Bunlar benim bu yıl ki deneyimlerim. Biochar için en kolay yöntem (küçük yerlerde hala vardır), delikli bir teneke soba yaptırmak ve kendinizin üretmesi. Üretemiyorsanız gidin mangal kömürü satıcılarından arta kalan tozu satın alın derim. Düzenleyen acemi_caylak : 12-10-2010 saat 12:06 |
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Alıntı:
Hafta sonu sonu Bayındırmevkii ile GÜVEM toplamaya giderken yol üzerinde iki adet odun kömürü ocağı gördük. Çalışanlar ile konuştuk ve karbonizasyon işlemlerinin yaklaşık 6 metre çaplı 2 metre yükseklikteki bir ocakta yaklaşık 20 gün sürdüğünü söylediler. Çalışanlar mevsimlik işçiler. işleri bittiğinde yani yaklaşık 2 hafta kadar sonra serbest kaldıklarında birlikte bir deneme yapmayı ücret karsılığında kabul ettiler. Denemeyi hafta sonu yaparsak sanırım Bayındırmevkii, sen ve diğer ağaçalar net üyeleri de katılırlar. Tekirdağ, Muratlı deresi kenarında biyokömür uygulama ve toplantısı Karar vermemz gereken en önemli şey kullanacağımız organik materyali, mulch olarak toprağa vermemiz mi daha faydalı ? Yoksa Karbon olarak mı vermemiz daha faydalı olacak ? Sevgili denizakvaryumunun da dediği gibi bu materyali de kazıklanmadan temin etmenin bir yolunu bulmak zorundayız. Sevgiyle kalın Düzenleyen malina : 15-10-2010 saat 13:51 Neden: Toplantı linkini ekledim |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Biochar sadece tarımda değil, su arıtmada, bahçecilikte simbiyotik bakterilerin aşılanmasında, golf sahalarında, evlerin tabanında nem kontrolünde, koku giderici olarak çeşitli kullanım alanları var. Bir önceki mesajda sözettiğim Makoto Ogawa'nın Effect of Soil Microbial Fertility By Charcoal in Soil isimli dökümanında aşağıdaki şekilde bir grafik eklenmiş. Japonya'da yakıt dışı amaçlı kullanımının yüzdesel gösterimi var. ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Su Tutucu Jeller
Su tutucu jellerin bu yıl ki uygulamamızda bir etkisini göremediğimizi, önceki mesajlarımda dile getirmiştim. Bugün bu konuda Linda Chalker-Scott'un güzel bir yazısını buldum. Özet halinde buraya da ekliyorum. Linda Chalker-Scott, su tutucu jellerin (Super Absorbent Water Crystal) olumlu etkisine dair araştırmaların daha çok küçük alanlarda ve kısa süreli uygulamalarda gözlemlendiğini ve bunların toprağın su tutma kapasitesini artırdığına dair iddiaların olduğunu, ancak büyük alanlarda (park ve bahçe düzenlemelerinde) ve uzun süreli etki için fazla yarayışlı olmadığını söylüyor. İddiaları sadece bununla sınırlıda değil. Bunlar sentetik olarak üretilsede organik kimyasallardır ve inorganik ve organik çevresel faktörler tarafından indirgenebilirler. Topraktaki ultraviyole radyasyon, kimyasal oksidanlar (yükseltgenler), gübrelerin yol açtığı tuzlanmalar, mekanik aşınma ve donma ve çözülme sonucunda bu polimerler indirgenebilir ve küçük parçalara bölünebilir. Bunun sonucu olarakta bu polimerlerin etkisi giderek azalır ve sonunda etkisini tümüyle kaybeder. Ayrıca yukarıdaki koşullara ek olarak, toprakta bulunan Bacillus sphaericus and Acinetobacter spp. türü bakteriler ile Dichomitus squalens, Phanerochaete chrysosporium, ve Pleurotus ostreatus türü funguslar tarafından parçalanırlar. Üstelik funguslar bu türden polimerleri diğer mikroorganizmalardan daha fazla çözerler. Örneğin bir araştırma, uygulamadan sadece 14 gün sonra bu polimerlerin %25’inin bu türden mikrobiyal aktivite sonucu çözündüğünü ortaya koymuştur.Bu jeller önemli miktarda azot içerdiklerinden hem aerobik hem de anaerobik otamlarda mikroorganizmalar için sınırlı miktarda da olsa besin kaynağı durumundadırlar. Uzun süreli kullanım için pazarlanan bu jellerin etkinliği 18 ay içerisinde tamamen yok olur ki büyük bahçelerde kullanım için uygun değildir. Ayrıca bu jeller acrylamide (ızgara ve kızartmalarda ortaya çıkan bir tür kimyasal, formülü C3H5NO) içerirki bunların kanserojen olduğuna dair ciddi iddialar vardır. Her ne kadar mikroorganizmalar tarafından parçalandığı iddia edilsede bazı araştırmacılar yine de yeterli miktarda acrylamide ortaya çıktığını söylüyorlar. Örneğin kozmetik sanayiinde de kullanılan bu jellerin kozmetik ürünlerinde kullanım oranı sadece 0.1 veya 0.5 ppm (milyonda bir) düzeyi ile sınırlandırılmıştır. Bunlar yerine toprağın su tutma kapasitesini artıracak malç vb. çeşitli önlemler alınmalıdır. Örneğin Japon Şemsiye Çamı tohumları 2 litre su ile karıştırılrısa bu jellerden daha fazla etki sağlayacaktır. Sonuç olarak bu jeller bahçe ve peyzaj düzenlemerinde kullanılmamalıdır. |
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Alıntı:
Sonuç olarak gereksiz bir ürün olduğu kanaatindeyim, fiyatı nedeniyle de büyük alanlar için ekonomik bulmadım. |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
|
Sevgili Acemi Ustam, Deniz yosunlarini nasil yarayisli hale getirebiliriz ? Kuruttugum yosunlar, un ufak olup (tuzdan arindirip) topraga karistilar. Fakat, sen yine bu konu ile deryada birseyler bulmussundur; Yosunlar, okyanus degil de guzel Marmaranin yosunlari idi. |
|
|
|
|
|
#8 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Yosunları komposta katmak en uygun çözüm. Komposta katılırsa tuzdan arındırılmasına gerek bile yok. Üstelik bu tuzlar toprak için gerekli potasyumu içeren tuzlar. Bu yüzden yıkanmasını kesinlikle önermiyorum. Yosunlar ilk başta çok ıslak olduğu için gölge bir yerde (kesinlikle güneş ışığı almasın) kurutulduktan sonra komposta katılabilir. Yosunlar içerdikleri protein, vitamin vb. açısından komposttaki mikroorganizmalar için iyi bir besin kaynağıdır. Yosunların en önemli etkisi köklendirmeyi güçlendirmeleri. |
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
|
Adalarin birisinde, yoncalar buyudu ve de tekrar toprakla karistirildi. Fakat, koklerinde mikoriza mantari veya ona benzer birseyler bulamadim. Sn.MeyveliTepe`nin bahsettigi olusumlari ben goremedim. Arpa +yonca = multi azot;;;;; Bizim gibi, gercek acemi caylakalar icin ne oneririsin ?? |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
|
Bana bu işler biraz harammış gibi geldi. Özellikle ilk sayfadaki maya. |
|
|
|
|
|
#11 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Bir yanlış anlaşılma olmasın, mikoriza iplikçiklerini gördüğüm sebze kökleri tohumdan fide yetiştirirken mikoriza ile aşılanmışlardı. Yonca köklerinde azot nodüllerini görmek beklenmeli. Ancak bu nodüllerin oluşma zamanı bildiğim kadarıyla yoncalar çiçek vermeye yakınken olur. Şayet yakın zamanda ekildi ise henüz yeterince azot fiksleyememiş olabilir. |
|
|
|
|
|
#13 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sevgili Ensar, Ben böyle bir çözümü daha çok bahçe artıklarının değerlendirilimesi için sunarken (ki bunlar küçük parçalar olduğu için kömürleştirme süresi de kısadır), sen her zamanki gibi daha büyük çaplı üretim nasıl yapılabilir pratik bakış açısıyla güzel bir çözüm önerdin. Bence bu çalışmayı Agaclar.net etkinliği olarak düzenleyebilirsek çok güzel olur. Bu konuda diğer arkdaşlarda görüşlerini belirtirse sevinirim. Tabi böyle bir çalışmaya Sevgili Malina ne der? Onunda görüşlerini almak lazım. Kompost ve Biochar ayrımına gelince bence ikiside farklı işlevleri olan ürünler. Malç daha çok toprağın nemli tutulması için yapılan ve çözünmesi uzun zamana yayılan bir uygulama. Biochar ise toprağın katyon kapasitesini düzenleyen bir ürün. Uygulandıktan kısa süre sonra etkisini gözlemlemek mümkün. Bu yönüyle birbirinin alternatifi değil, birbirini tamamlayan ürünler. Ayrıca sebze yetiştiricilerinin malç gibi bir alternatifi zaten yok. Onlar biochar olarak değerlendirmek zorundalar. Konunun daha iyi anlaşılması için daha önce EM başlığında yazdığım yazıyı buraya da alıntılıyorum. Orada aklıma gelen 7 başlık saydım. Bunların hiç birisi diğerinin alternatifi değil. Birbirini tamamlayan uygulamalar. Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sevgili Halil Önen ve Ayhan Kaptan, Şu biochar yapma işini sizin orada da organize edebilir miyiz? Bence uygulamalı güzel bir eğitim olur. Tekirdağ'da uygulamayı gördükten sonra Ensar veya benim katıldığım bir etkinliği sizin tarafta düzenleyebilirz. |
|
|
|
|
|
#15 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Sevgili Acemi, şu önümdeki uğraşlarımı bir kolaylaştırayım; biocar ve odun kömürü _oksijensiz ortamda_ yapamaya başlıyacağız. Ancak biocar için buğday kabuğu (iri kepek) kullanılması ekonomik değil. Kg. mı piyasada 500, 600 krş. Fabrika ile görüştüm, daha düşük alabilsek de _hayvan yemi olarak kullanıldığı için_ fiatını fazla düşürmüyorlar. Zaten besicilik yapanlara bile pahalıya geliyor. Celtik fabrikasından randevu aldım. Görüşeceğim. O daha ucuza geliyor. Yine de buralarda fazla pirinç ekilmiyor. Trakya' da fiatlar daha iyimiş. Biz Aliağa grubu olarak biocar yapmayı uygulamalı anlatacağız. Sitede de biohar ve odun kömürü yapımı için sayfa açılabilir. Belki biz açarız. Ancak bu işin pazarlanması _leonardit, kaolin kili gibi_ düşünülüyorsa, büyük düşünmek gerekiyor. O zaman da, burdan Sevgili Ensar Bey' e kırpmak gerekiyor. |
|
|
|
|
|
|
#16 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Bu uygulamada kül oranına dikkat etmek gerekir. Bizim topraklar zaten en iyi ihtimalde nötr, genelde biraz alkali. Külün yükselteceği PH için iyi tedbir almak gerekir. 4 m2'lik alanda iki avuç küle 4 avuç kükürt kafi gelmemişti. Aynı şekilde bu uygulamanın potasyum yüklemesi de yapacağını düşünüyorum. Bir mahzur değil fakat hesaba alınmalı. |
|
|
|
|
|
#17 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Meyvelitepe'nin uyarısına kesinlikle katılıyorum. Ne yazık ki forum ortamında yazılanlar bir süre sonra suya yazılmış gibi unutulup gidiyor. Biocharın gübre olmadığını bir kez daha vurguladıktan sonra, bu konunun 192 nolu mesajında belirtilien karışım oranlarına uyulması gerektiğini bir kez daha hatırlamakta yarar var. |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
|
Ph düşürmek için çam iğnesi de kullanılabilir belki. Bu ph işi belli bir formülü olmadığı için kafamı çok karıştırıyor. Ben de adalara odun külü ve kükürtü beraber atmıştım, bir adadaki domateslerde az da olsa çiçek burnu çürüklüğü oldu. Ph'tan mıydı, değil miydi bilemedim sonra. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Acemi ve uygulamaya katılacak arkadaşlar, Sanırım tam zamanı, acilen 1 ya da 2 kamyon celtik kabuğu ya da buğday kavuzu bulalım ve denemeyi onlarla yapalım ne dersiniz ? Sevgiyle kalın Tekirdağ, Muratlı deresi kenarında biyokömür uygulama ve toplantısı Düzenleyen malina : 15-10-2010 saat 13:53 Neden: toplantı linkini ekledim |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Verdoque, pH için en uygun çözüm pH'i ölçmekten geçiyor. Ben kendim Extech PH100 modeli bir cihaz kullanıyorum. Ancak çok ucuza satılan pH ölçerler var. Fenada çalışmıyorlar. Fiyatı 20-30 TL civarında ve 4-8 arasını rahat ölçüyor. Ayrıca nem ve ışıkta ölçüyor. Bu türden bir ürün bir çok tarla için yeterli. Üstelik ucundaki sivri elektrotlar sayesinde toprak ölçümlerinde benim profesyonel cihazdan daha pratikler. Aşağıdaki linkten Ensar için 10 adet almıştık. Şu anki fiyatı 22 TL gözüküyor. Magic Plant |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-06-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 554
|
Fiyat uygunmuş, bilgi için teşekkürler. |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Aliciğim yazışmalara aktif olarak katılmasamda düzenli olarak takip ediyorum. Uygulamaların tamamında bizde varız, şu ana kadar bizden bir şey kurtulmadı. Kendimiz uyguladığımız gibi tanıtımlarada devam ediyoruz.Halil bey bahçeyle ilgili işlerini kolaylasın , hazırız |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sevgili Ensar, Çeltik kabuğu için hafta sonu birlikte bakabiliriz. Senin şu tavuk gübrelerinden de katalım derim. |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
|
sa.sevgili halil abi ve acemiçaylak abi biochar yapmada ince kıyılmış saman kullanmak nasıl olur acaba. |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Bence kullanılabilir. Ancak çok ince olduğu için tümünün yanıp kül olma olasılığıda var. |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Ensar bey ile yaptığımız hafta sonu turundan edindiğim izlenim; Biochar odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir. Sonuçta bir karbonlaştırma işlevi. Malzeme çok ufak olmazsa sorun olmayaçak gibi. Çıkan ürün bir şekilde parçalanıp toz haline getirilebilir. Pirinç ve buğday kabuğu için kuşkuluyum. Kül olma ihtimali var. Hafta sununa denk gelirse yapım aşamasına katılmaya hazırım. Haber bekliyorum. Saygılar |
|
|
|
|
|
#27 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
'' Biochar, odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir.'' diyorsunuz. Bunu merak ediyorum. Aynı yöntemle biocar ve odun kömürü elde etme olası ise bu kolaylık demektir. Bu izleniminiz hakında bilgi verebilir misiniz.? Özünde karbonlaştırma olsada ben farklı bir yöntem denemeyi düşünüyordum. Şöyle ki; biohar elde etmek, içinde yanıcı madde olan _soba vb._ bir ıstıcı ile pirinç kabuğunu yani çeltiği dolaylı yakma yöntemidir. Burada karbonlaştırılacak madde direkt ateşle karşı karşıya değil, ısısı ile kalır. Bunu şöyle yapacağım. Bacası olan bir soba benzeri _ısıyı iyi ileten_ ısıtıcının içinde odun ya da kömür yakacağım. (Kömürü de aşağıdaki yöntemle yapacağım.) Bunu etrafında pirinç kabuğunu yakacağım; daha doğrusu kavuracağım. Bu hafif maddeyi yakma yötemidir. Halbuki, odun kömürü elde etmedeki yöntem; yanıcı maddenin _odunun_ oksijensiz ortamda, (bu söz anlamsız olmalı, daha az oksijensiz oratamda) yakılmasıdır. Bunu da şöyle yapacağım. Odunları, _ki bunlar kaliteli olmalı (badem ya da meşe v.b gibi)_ pramit gibi dikine dizeceğim. Tam ortasına bir kalın odun yerleştirceğim. En alta yani daireye çalı yerleştireçeğim, buna 'bıyık' deniyormuş. Tüm odunları toprak ile örteceğim. Yukarıdan ateşliyeceğim. Ateş içeri aldığında _pramidin içine_ ortadaki kalın odun parçasını çıkaracağım ve en alt bölümüde toprak ile kapatacağım. Böylece yavaş bir iç yanma sağlıyacağım. Bu yöntem (hala yaşayor, ömrü uzun olsun) anneanemin mangal kömürü denen kaliteli kömür elde etme yöntemi. Burada toprak da yanarmış ve bu toprak _ kömürün kaitesi için_ hep kullanılması gerekirmiş. Eee geleneklere bağlı bilgelik de buralarda bi yerde olsa gerek... ![]() Saygılar. Düzenleyen Halil Önen : 14-10-2010 saat 23:49 Neden: Aşağıdan değil yukarıdan ateşlenir. |
|
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
[QUOTE=Halil Önen;704758]Sevgili Bayındırmevki; '' Biochar, odun kömürü hazırlama yöntemi ile yapılabilir.'' diyorsunuz. QUOTE] Halil bey, Yanıtım geç oldu, yanıtsız olmadı. Biocharı ilk başta tam anlamamıştım. Anlatılan soba benzeri düzeneği yapmak da beni korkutmuştu. Ensar bey ile odun kömürü yapanlara gittiğimiz de gördüklerim ile taşlar yerine oturdu. Sonuçta olay bir karbonlaştırma işlevi idiyse bunu bizim geleneksel odun kömürü tekniği ile de yapabilirdik. Çeltik kabuğu için pek uygun olduğunu sanmıyorum ama budama artığı dallar için çok uygun yöntem. Bu sayede malçta kullanılması risk oluşturan dalları bahçede garantili biçimde değerlendirmiş olurum. Tabii, malzemeyi toz haline getirmek ayrı bir emek. Dal öğütüçü ile iri parçalara bölünse... Kül olma riski nedir? Denemek lazım. Çeltik ve benzeri hububat kabuğu gibi malzemeyi Acemi ustanın bize sunduğu dökümanda ki mantık gibi yapmak gerektiğini düşünüyorum. Aksi durumda malzemenin kül olma riski var. Denemek lazım. Sizin de dediğiniz gibi orda işlem bir çeşit kavurma... Aklıma kuruyemişçilerin leblebi kavurması geliyor. Neden olmasın? Altında ateş olan bir saç levha üstünde karıştırılan pirinç kabuğu ile aynı sonuca varamaz mıyız? Bana olası gibi geliyor. Saygılar |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Epsody'nin Biochar'a yöntemine tepkileri.
Sayın Acemi caylak,Biochar bu başlıkta sunduğun toprak ve mikrobiyoloji yazılarınızın zevkli paylaşımlar sunmasının sonunu getireceği kanaatini taşımaktayım. Kompost çalışmaları içinde oksijenli yanmanın organik maddenin büyük kayıpları nedeni ile sıcak kompost konusunun büyük işletmeciliğin ticari kaygılarını ortadan kaldırması bakımından bir ticari anlayış olarak gördüğümden Havasız yöntem içinde fermentasyonla kompost yapılmasının doğruluğunu açıklıyacak konuyu bu başlıkta yorum ve paylaşımlara açarak tezimi ortaya koymaya çalışmakta olduğumdan Havalı yanma ile organik maddenin ayrıştırılma yöntemini kabul edemediğimi hobi faaliyetleri içinde bu yöntemin kabul görmiyeceğini, ticari bir anlayışa hizmet ederek sonuçta kar amıcına hizmet eden bu anlayışın organik maddenin kaynak israfından başka bir amaca hizmet etmeyeceğini düşünmekteyim, bizler organik maddeyi topraklara kazandırma gayesi içinde en ideal yöntemleri kabul etmek zorundayız. Sonuç olarak bu başlıktaki güzel paylaşımlarınız organik maddenin yanması gibi Biochar anlayışıyla tozunu atmaktasınız, güzel yazılarınızın sonunun geldiğini bildirmek isterim, Sevgilerimle. |
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Senin anlatmak istediğin şeyi anlıyorum ancak yanma olayını tamamen durdurmak gibi bir şeyi kimse iddia edemez ve etmemelidir. Doğada yanacak madde bolluğu olduğu sürece havada da yanmayı mümkün kılan oksijen olduğu sürece bir miktar yanma kaçınılmazdır. Üretilen biyocharın kompost ile karşılaştırılması da doğru değildir. Çünkü Sayın Acemi Usta'nın anlattığı Biochar komposttan tamamen farklı bir şeydir. Olay da yanma olayı değildir piroliz olayıdır. Pyroliz organik maddenin yüksek sıcaklıkta ve oksijensiz ortamda termo kimyasal olarak bozunmasıdır. Pyroliz, tipik olarak basınç altında ve 430 °C’nin üzerindeki çalışma sıcaklıklarında yapılır. Ama burada gösterilen pratik yapım tekniklerinde tamamen oksikjensiz ortamı elde etmek pretik olarak mümkün değildir. Herhangi bir piroliz yönteminde biraz oksijen de bulunacağı için biraz oksidasyon da olacaktır. Ama olayı bir bütün olarak düşünmek gerekir. Böyle yapıldığında, aslında biochar’ın karbon dengesinin negatif olduğu anlaşılabilir. Bunu biraz açıklayalım: Biochar, binlerce yıl karbonun toprakta kalmasını sağlayabilir. Normalde doğadaki karbon çevriminde, bitki öldükten sonra bitkiler hızla parçalanıp bozunurlar ve bu bozunma sırasında CO2 çıkarırlar. Biochar yapıldığında, bozunma yerine piroliz yoluyla karbon çok daha kararlı (Stabil) bir hale getirilerek toprakta kilitlenebilir. Pirolizde kaybedilen enerji yanmada kaybedilen enerji ile kıyaslanamayacak kadar düşüktür. O yüzden, bir bütün olarak bakıldığında biochar olayı Karbon negatif bir olaydır. Yani atmosferdeki karbonu azaltan bir olaydır. Bu açıdan son derece çevre dostudur. (Normalde bozunarak CO2 çıkmasına neden olacak bitkiyi biochar halinde toprağa döndürdüğümüz için). Böyle biochar yapımı belli bir çevrim içinde atmosferde bulunan CO2 gazını hemen hemen kalıcı bir şekilde toprağa bağlayarak atmosferden uzaklaştırmış olur. Bu olay yanma olayı değil, karbonu kararlı hale getirme olayıdır. O yüzden, üretim yöntemi olarak oksijensiz ya da mümkün olduğunca oksijensiz (odun kömürü yapımı gibi) olan yöntem tercih edilmelidir. Aksi takdirde yanma olabilir. Biochar’ın tarım açısından sağladığı pek çok yarar söz konusudur. (Bunlara tekrar değinmeye gerek yok sanırım). Ama çevre açısından bakıldığında, başka yararları da mevcuttur: Topraktan süzülen yeraltı sularının daha iyi temizlenmesini sağlar. Normal miktarlarda toprağa ilavesiyle N2O emisyonlarını %80’e kadar, methan emisyonlarını ise tamamen bastırdığı rapor edilmiştir (1) ki bunlar atmosferde sera etkisi yapan gazlardır. (1) (Lehmann - Bioenergy in the Black, supra note 3 at 384. (“In greenhouse experiments, NOx emissions were reduced by 80% and methane emissions were completely suppressed with biochar additions of 20 g kg-1 (2%) to a forage grass stand.”) |
|
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|