![]() |
|
![]() |
#241 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Pelias Olguni
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#242 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-05-2007
Şehir: Manisa
Mesajlar: 19
|
Alıntı:
Morfoloji genetiğin çözülmesiyle öldü cenazesini kaldıran yok. Kafasının şekliyle sadece genel geçer bir fikir beyan edebilirsiniz. Daha öncede vermiştim bu örneği çukurbaş (Malpolon insignitus) diye geçer, su yılanı olarak kabul görürdü çünkü morfolojisine göre sınıflandırıyorlardı sonra iki damla kan alıp baktılar koç gibi engerekmiş arkadaş, Vipera monspessulanus oldu inceden. O yüzden ben baktım su yılanlarının kafası üçgen ama zehirsiz demek çok yanıltıcı, bi o kadarda gerçek dışı.. Bakmayla görmeyle olacak işler olsaydı bunlar hala biyoloji öğrencilerine böcek bacağındaki kılları saydırıyo olurlardı. Kaldı ki suda gördüğünüz her yılan su yılanımıdır, değilmidir, nedir onları sizin gözünüzde su yılanı yapan bunlar çok muallak. Mahalli insanlar başlıklı genellemenizle bu yanıltıcı beyanınız arasındaki paralelliğe değinmeye gerek duymuyorum. Şu başlıkta sadece iki tane engerek resmi var işin ciddiyetini kavramanız lazım, bahçemde gördüm denen bahçe 20 dönümde olabilir 200 metrekare de olabilir, karşılaşma sıklıklarını, burada vereceğiniz yanlış bir fikirle sebep olabileceklerinizi biraz düşünün. Sarı yılan (olsa olsa Elaphe sauromates) bişey yapmaz ne demek neyin garantisini kime veriyorsunuz anlaşılır gibi değil. Vipera ammodytes sarıdır ve engerektir ve yerel türlerden biridir. Boynuzlu engereklerin sarı olanlarındandır. Bunun dışında deli gibi kaçak hayvan getirilip satılıyor bu ülkede aptalın biri satın alır getirtir sonra ya doğaya salar ya da yılan kendi kaçar sonra sarı yılan birşey yapmazı anlatırsınız burada. Halkalı papağan yerel bir kuş olabilirmi bi açın bakın ama artık istanbul'un yerel kuşlarından biridir. Pek yakında Ankara'nında yerel kuşlarından biri olacaktır. Düzenleyen Pikapika : 17-04-2013 saat 14:17 Neden: edit |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#243 |
Ağaç Dostu
|
Çıngıraklı yılan olduğunu söyleyen birkaç arkadaşımız var. Türkiye'de bildiğim kadarı ile çıngıraklı yılan yaşamıyor. (Amerika'da ki bildiğimiz çıngıraklı'dan bahsediyorum). Arkadaşlarımız bunların çıngıraklı yılan olduğunu gayet emin bir şekilde anlattıklarına göre, şöyle bir şey olmuş olabilir. Pikapika arkadaşımızın bahsettiği gibi, birileri kaçak yolar ile Türkiye'ye sokmuş ve sonra bir şekilde doğaya bırakılmış ve görülen çıngıraklı yılanlar bunlar olabilir. (Tabii, gerçekten bildiğimiz cins çıngıraklı yılan ise). Yanlız, bu durumda şöyle birşey var. Bu türlerden birkaç tane bu şekilde doğaya bırakılmış olsa bile, bunların erkekleri ile dişileri birbirlerini bulup üremeleri çok zor bir olasılık. Eğer diğer yılanlar ile melez yeni bir tür ortaya çıkarmazlar ise, zaten kendileri öldüğünde yok olmuş olurlar. Yılanlar melez üreyebilirler mi? Yani, burada doğaya salınmış bir çıngıraklı yılan ile herhangi bir başka yerel engerek'in, melez yavrular üretmesi olası mı? Belki de imkansız bir şeydir ama başka ülkelerden hayvanların, kıtalararası başka ülkelere gelmesi-gitmesi ve orada üremeleri ile Yaşam bir şekilde yolunu bulur ve devam eder tezini haklı çıkartan çok fazla örnek var. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#244 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-05-2007
Şehir: Manisa
Mesajlar: 19
|
Melez üreyemezler, çıngıraklı yılanlar (Crotalinae) engerekgillerin alt türüdür haliyle kuyruğunda pullardan oluşmuş bir çıngırağı olması şartı aramak gereksiz. Yılanların bir çoğu gerek ciğerleriyle gerekse pullarını kullanarak kendine has sesler çıkartabilirler. Daha önce hiç çıngıraklı yılan duymamış biri için duyduğu bir yılan sesini çıngıraklı yılan sesi olarak adlandırması, yılanı gördüğünde fondaki böcek sesini yılana ait sanması gayet mümkündür, zaten yanıltıcı veriler bu şekilde ortaya çıkar, ortalam bir tür listesi şunun gibidir .:Bilim ve Teknik Web Sitesi::Türkiye Tür Listeleri::Sürüngenler:. Bunun dışında tüm yılan türleri tespit edilmiş ve eklenmiştir demek yanlış olur, tespit edilenlerin listesidir eklemeler muhakkak olacaktır. Çıngıraklı yılan sesi için fikir verebilir, dinleyince zaten çok ayıredici birşey olmadığını göreceksiniz. Sayfanın en altında cırcırböceği sesiyle ne kadar benzediğini görebilirsiniz. Rattlesnake Sounds and Video Bol fotoğraf için turkheptil e bakabilirsiniz http://www.turkherptil.org/default.asp Aynı türün farklı dönem ve mevsimlerde çekilmiş fotoğraflarındaki renk skalasını görünce yılanları rengiyle ayrıedilemiyeceğini kolaylıkla anlarsınız. Afrika arısı denilen arılar iklim odasından kaçarak yayılmışlardır, aynı şekilde amerikan menşeli hamamböcekleri (Periplaneta americana) gemi ile izmir'e gelmiştir, bu liste böyle gider. Düzenleyen Pikapika : 17-04-2013 saat 19:50 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#245 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#249 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-04-2013
Şehir: ankara
Mesajlar: 1
|
çok güzeller |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#250 |
Ağaç Dostu
|
Gözlerinin buğulanması kabuk değiştirmeye hazır olduğunun bir göstergesi. Tabi bu dönemde çevresini çok iyi göremez. Ama ondan daha tehlikeli canlılar tarafından kötü bir şekilde öldürülebilir. Yazık olmuş. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#251 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2007
Şehir: Sinop
Mesajlar: 498
|
Merhaba, Efendim bu aralar bahçemiz kurbağa kaynıyor. Dolayısı ile bu durum ince ve uzun dostlarımızın da epey ilgisini çekmiş görünüyor. Kendilerinden pek haz etmem ancak fobi derecesinde de bir korkum yok. Endişelendiğim durum, Allah korusun 5,5 yaşındaki kızım adına doğabilecek olumsuz durumlar. Gördüğüm türe ait biraz araştırma yapmaya çalıştım. Sanırım Natrix Natrix (Yarı sucul yılan - Vikipedi) denilen zararsız bir tür. Ancak yinede forumumuzdaki uzman ağızlardan gelecek yorumlar beni daha emin kılacaktır. Bu gün bahçede kahvemi içerken gözümün önünde kurbağayı kaptı yılan. Sopa gibi dikilip birden atlayıverdi hayvanın üzerine. Ardından, bir kurbağadan çıkmasına ihtimal vermediğim o sesi duydum. Ara sıra bu sesi duyuyordum ve ne olduğunu merak ediyordum. Artık biliyorum ki bu sesi duyduğumda bir yerlerde kurbağa ziyafeti var. Bir zaman sonra aklıma kamera kaydı yapmak geldi. Sebebi, görüntüleri sizlere sunup tür hakkında detaylı bilgi alabilmek. Kamera çekimi pek anlaşılır olamadı. Nedeni, yılana yaklaşmaya başladığım anda korkup ağızında kurbağa ile yan bahçeye kaçıverdi. Uzman arkadaşlara detaylı bir sunum olur mu bilemiyorum ama görüntüyü ekleyeyim; 20131018 133832 - YouTube Saygılar sunarım. Düzenleyen Tolga Özmeral : 19-10-2013 saat 11:12 Neden: Link Ekleme. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#252 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 29-08-2008
Şehir: Antalya
Mesajlar: 3,436
|
Hiç korkmana gerek yok, su yılanları zehirsiz olurlar. Kızınız küçük olmasına rağmen yılandan çok daha büyük olduğuiçin yılan kızınızı uzaktan gördüğü anda tüyecektir. Benim çevrem irili ufaklı bir sürü yılanla dolu, ev içerisinde gezen ince uzun bir tane var arada bir göz göze geliyoruz. Ev içerisindeki mini kertenkele peşinde koşuyor haylaz. Dün akşam 22,00 gibi yatak baş ucuna yakın aşağıda küçük bir sarı akrep, en tepede kocaman siyah akrep yakaladım, bardak içerisinde hapis her ikiside. Az sonra uzak kayalık bir yere salacağım. Bu canlılarla uyum sağlamak zorundayız, onlar bizim yaşam alanımızı işgal etmiyorlar. Biz onların yaşam alanlarını işgal ediyoruz. Her nekadar yüzü soğuk hayvanlar olsalar da doğa için faydalı hayvanlar, sana bana yük olmadan yaşayıp gidiyorlar. Bırakalım yaşasınlar. Düzenleyen Mutlu Kutlu : 19-10-2013 saat 11:41 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#253 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2007
Şehir: Sinop
Mesajlar: 498
|
Sayın Mutlu Kutlu, Öncelikle ilginize teşekkür ederim. Görüntüdeki türün zehirsiz olduğuna eminsiniz değil mi? Çekim pek net olamadı da. Bu arada türlerin dağılımı açısından ek bilgi; Bahçemiz Sinop'ta. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#254 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 29-08-2008
Şehir: Antalya
Mesajlar: 3,436
|
Su içerisinde yaşayan balık, kurbağa gibi canlılarla beslenen yılanlar zehirsizdir. Boşu boşuna korkarak hayatı kendinize zindan etmeyin, çocuğunuzla çaktırmadan avlanmasını seyredin. Avlanırken ne kadar sabırlı olduğunu görün. Sizi gördüğünde ve hissettiğinde yakınlarınızda bağlasanız bile durmaz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#255 |
Ağaç Dostu
|
Akreplerin yaşam alanını işgal etmek diye bir şey olamaz. Havaların yağışa dönmesi ile birlikte akrebin evlere yöneldiği bilinen bir gerçektir. Dağda bayırda akrebin yaşam alanı tarif edilemeyecek kadar geniş ve müsaittir. Ama hayvan rahat edeceği yer olarak insanın evinin içine girmek eğilimindedir. Evde çoluğu çocuğu olan herkesin akrepten sakınması gerekir. Dünyada her yıl yüzlerce insanın akrep sokması neticesinde öldüğü bilinmektedir. Bu yıl bahar başında Bodrum Turgut Reis kasabasında bir lise öğrencisinin bu sebepten öldüğünü basından okuduk. Doğal yaşamı korumak mutlaka iyi ve gerekli ama insanında doğal yaşamın bir parçası olduğunu gözönünde tutmak ve ona sebepsiz yere zarar veren haşerattan kurtulmaya çalışmasını tenkit etmemek gerekir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#256 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 29-08-2008
Şehir: Antalya
Mesajlar: 3,436
|
1973 tarihinde ben yedi yaşındayken akrep ve yılanın bol olduğu bir yerde yaşıyorduk, akşam yemeği yerken babağımın kazağında yürüyen bir akrep gördük. O panikle babam akrepli kazağı yere atıp fırladı ayağa, herkeste bir panik. Derken abim 9 yaşında işte şurda burda derken ayağından soktu, hemen attılar jip e doğru hastaneye 60 km uzağa. İğne vurmuşlar döndüler geri, problem yok. Sonbaharda yağmur yağarken ve yağdıkdan sonra 2-3 akrep topluyorum kaldığım yerden, panik yapmadan bıçağın ucuyla bardak içerisine hapsediyorum. Sonra 100-150 metre ilerideki kayalıklara salıyorum. Yaptığım akreplerden kurtulmak için bir çare değil. Ama biliyorum ki öldürerek kurtulmak ta mümkün değil. Korkarak sürekli panikle yaşamak ta mümkün değil. Bulunduğum ortamı seviyorum ve terk etmeyi de düşünmüyorum. Demek istediğim bir sürü haşere ilacı kullanırsınız, mazot vs bir sürü petrol türevi harcarsınız. Ama sonuçta ya korkudan stresten ölürsünüz veya korktuğunuz tarafından öldürülürsünüz. Tedbir almak faydalı, kesinlikle tedbirli olunmalı. Ama korkuları saplantı haline getirmeden sakinliğimizide muhafaza etmeliyiz, Bu yıl bahar başında bir kişi akrep sokmasından dolayı ölmüş. Peki bu haşeratla mücadele edeceğiz diye kullanılan kimyasallardan dolayı çoluk çocuk torun kısaca mücadele edilen alan içerisinde yaşayan tüm canlıların mutlak kansere yakalanma garantisi ne olacak. Haşeratla, bakterilerle, virüslerle mücadele adı aldında sürekli kanserojen yükleniyor vücutlar. Çevremizde yaşayan bir yılanı öldürmemiz mutlaka şart öylemi, sonrasında yılanın yiyeceği fareyi öldürmek için fare zehiri var nasıl olsa. İnsan olarak o kadar akıllı ve zekiyiz ki, doğanın kanunlarını yeniden yazıyoruz. Ne zararlı (yok edilmeli) ne faydalı (sürekli var edilmeli ve çoğaltılmalı) biz karar veriyoruz. Bunları yaradan hiç düşünmemiş öylemesine var etmiş, dünya yüzeyinde yaşama hakkı sadece insana mahsus. İnsana zarar veren, zarar verme ihtimali olan tüm şeylerin kökü kurutulması ve yok edilmesi lazım. Haşerattan kurtulmak için zehir, bakteri ve virüslerden kurtulmak için hijyenik deterjan, çamaşırsuyu, antiseptikler vs. kullanmak insan olmanın başlıca gereği. Sonrada gencecik çocuklarımız, analarımız ve babalarımız, kendimiz veya tanıdıklarımızdan biri kanser olunca öldüğünde takdiri ilahi oluyor. Vadesi buraya kadarmış oluyor. Doğal yaşamı korumak, doğal yaşamın bir parçası olduğumuzu unutmadan. Doğal yaşamla uyum içerisinde olmalıyız, her canlı yaşamaya çalışıyor. Bizde bu canlılardan birisiyiz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#257 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 07-12-2009
Şehir: konya
Mesajlar: 86
|
bana çookk fazla yılan lazım dostlar.benim arazimde tarla sıçanları kol geziyorlar. onlarla mücadelede kullanacagım.şimdilerde 5-6 civarında varlar.hiç kimseye zararları olmuyor.beslenme sorunları yok.bo sıçan var. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#258 |
Ağaç Dostu
|
Akrep için Antalya civarında kullanılan en etkili biyolojik silah hint horozu ve tavukları. Onlar böcek olarak gördükleri için gördükleri yerde gagaları ile vurarak öldürüp yiyorlarmış. Akrep onları soksa bile hiç bir şey olmuyormuş. Çok olmasa da yumurta ve kendi yavrusunu kendi çıkarması biraz zor pişse de tamamı kırmızı olan eti ile akrep vs. olan bahçelerde tercih edilebilir. Şu ana kadar gördüğüm yılanlar benden kaçtı. Tabi büyük çoğunlukla ben de farklı tarafa kaçtım. Bir kısım su yılanının fotoğraflarını çektim. Suyun üzerinde çok rahat bir şekilde hareket etmeleri çok ilginç. Şimdiye kadar doğal yaşamda gördüğüm en büyük yılan hazer yılanı. Ben sadece kobraların yerden kendilerini yükselttiğini düşünürdüm. Hazer yılanı da aynı şekilde gövdesini yükseltebiliyor. Boyunun yaklaşık iki metreye yaklaştığını söylersem yılanı göremediğim anda hemen oradan uzaklaştım. Fotoğrafları inceleyince onun da aksi istikamete gittiğini gördüm. Yılanların az veya hiç olmadığı yerde fare çok çabuk çoğalıyor. İnsanlar tarafından çok sevilmeyen baykuşların favori yiyeceği fareler. Gördüğüm bir belgeselde yağmurun çok olduğu ürünün fazla olduğu yıllarda fare sayısı çok fazla oluyor. Fareler çoğalınca iyi beslenen baykuşlar fazla yumurta yapıp yavrularını zorlanmadan besliyorlar. Çoğalan baykuş sayısı ile fare sayısı belirli bir düzeyde tutulabiliyordu. Yağmurların az olduğu yıllarda ise az fare az fare ile beslenen baykuşlar az yavru ve bazen tek yavruyu zor besleyebiliyorlardı. Yılan soğuk kanlı bir canlı olduğu için çok fazla beslenmesi gerekmemekte. Ancak yılan termal sistemi ile sıcak kanlı fareleri tespit edip yuvalarında bile olsa yakalayabiliyorlar. Fare konusunda benim dikkatimi çeken en başarılı avcı gelincik. Yakınlarınızda birkaç gelincik var ise çevrede farelerin yaşamaları son derece zor. Doğal dengeyi sadece insan bozuyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#259 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-06-2013
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 26
|
Yılanlar, başlıca ilgi alanlarımdan ve en sevdiğim canlılardan olduğundan; bu konuya üçüncü okuyuştan sonra (art arda okumadım ![]() Soğukkanlı tanımını doğru anlamak gerekiyor öncelikle. Soğukkanlı; bilimsel açıdan "Kendi vücut ısısı sabit olmayan, ortama göre belirlenen" demektir. Yılanların sıcakta serin, soğukta sıcak yerleri tercih etmeleri de bundandır. Bir de; yuvarlak göz, evet, normal şartlar altında zehirsizdir ancak kobraların da gözü yuvarlaktır. Aynı zamanda; boidae, yani avını boğarak öldüren yılanların gözleri dikinedir. Üçgen kafa da boidae ve engereklerin kafa yapısıdır; boidae ve engereklerin kuyrukları küttür (kısa ve kalın), gözleri dikinedir. Kobra ve colubridae'nin, ayrıca Çukurbaş yılanın gözbebekleri yuvarlak, kuyruğu ince uzun, başları yuvarlaktır. Denizyılanları ise apayrı bir konu. Kuyruk yüzgeç biçimini almıştır, göz bebekleri yuvarlaktır. Kobraların alt ailesidirler ve çoğu zehirsizdir. Çukurbaş yılanın engerek olduğu bilgisi de oldukça güzel; ancak zehir dişleri geride olduğundan onu da "Yarı-zehirli" olarak sınıflandırabiliriz sanırım. Gördüğünüz gibi; morfoloji bir takım yararlar sağlıyor ancak her şey değil. En iyisi; bir yılanı bir bakışta sınıflandıracak bilgi sahibi olmak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#260 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-06-2013
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 26
|
1) Kör yılanlar Solucan gibi görünürler; dikkatli bakılmazsa pul, göz ve dilleri görülemez. Kuyruk ucu sivri ve küttür. Zehirsiz ![]() 2) Leptotyphlopidae Kör yılanların daha ince ve uzun olanlarıdır. Dünya'nın en küçük yılanları, bu aileye aittir. Kuyruk ince uzundur. Zehirsiz. ![]() 3) Boidae Zehirli gibi görünürler, zehirsizdirler. (Tüm zehirli özelliğini gösterirler) ![]() 4) Colubridae Dünya'da ne kadar yarı-zehirli yılan varsa (ki bu yaklaşık %90'ı ediyor) bu ailededir. Göz bebekleri ve baş yuvarlak, renkler parlak ama desenler az, kuyruk ince ve uzundur. ![]() 5) Engerekgiller 5a) Engerekler Tüm zehirli özelliklerini gösterirler, zehirlidirler. ![]() 5b) Çıngıraklı yılanlar Kuyruk hafifçe incelir, çıngırağa dönüşür. Renk mat, desen çoktur; baş üçgendir. Zehirlidir. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#261 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-06-2013
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 26
|
6) Kobragiller 6a) Kobralar Gözbebekleri yuvarlak, baş hafifçe yuvarlağımsıdır. Temel özellikleri açılır kaburgalar olsa da; bunun gözlenmediği durumlar da vardır. Renkler parlaktır, desen çoktur. Başlar dik tutulur. Zehirlidir. ![]() ![]() 6b) Deniz yılanları Renk mat, desen azdır. Kuyruk yüzgeç gibidir. Zehirli türleri çok zehirli, çoğu türü zehirsizdir. ![]() Ha; ben tüm bunları nereden biliyorum? Çünkü; yılanları bir ara kafama takmıştım ve yılan toplamayı bile (canlı olarak) düşünüyordum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#262 |
herpetolog
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 57
|
Bilgilendirme
Merhabalar, Bilgi paylaşımı çok güzel bir şey ancak uzmanlık gerektiren bazı konularda biraz daha dikkatli olmakta, en azından kesin bilgi yazmaktan kaçınıp ucunu açık bırakmakta fayda var diye düşünüyorum. Konunun uzmanı olarak, erdem7'nin yazmış olduğu bir kaç bilgiyi düzeltme ihtiyacı hissettim. Öncelikle paylaşım için teşekkürler. Düzeltme gerektiren bilgiler aşağıdaki gibidir: - Bilinen Deniz yılanlarının hepsi zehirlidir ve bazılarının zehri de oldukça etkilidir. - Çukurbaşlı Yılan engerek değildir, farklı bir aileye dahildir. Yazmış olduğunuz gibi "yarı-zehirli" olarak adlandırabiliriz. Bu tabir yerleşmiş Türkçe kaynaklarda ancak bunun nedeni sizin de belirttiğiniz gibi zehir dişlerinin ağzın (çene kemiğinin) arka kısmında bulunmasıdır. Türkiye'deki "yarı-zehirli" olarak ele alınan türlerden genel olarak insan için öldürücü derecede zehri olan yoktur. Boyut olarak da 2 metreyi bulabildiği için ısırığı en fazla zarar verebilecek olan Çukurbaşlı Yılandır, bazı bölgesel tepkilere neden olabilir. Nadiren de olsa, kişinin bağışıklık sisteminin vereceği reaksiyona bağlı olarak ölüm gerçekleşebilir. Ancak ben şimdiye kadar hiç Çukurbaşlı Yılan kaynaklı bir ölüm vakası duymadım, Dünya genelinde de 1-2 rapor var sadece. Türkiyedeki diğer "yarı-zehirli" türler boyut olarak fazla büyümediği için ısırıp zehir dişlerini geçirebilse bile zehir miktarı çok az olduğundan ve zehirleri insan üzerinde çok etkili olmadığından tehlike arz etmez. Burada hemen bir parantez açayım; Türkiye dışında yaşayan bazı "yarı-zehirli" yılan türlerinin zehirleri insan üzerinde oldukça etkilidir. - Şimdiye kadar tüm tanımlanan yılan türleri dikkate alındığında, zehirli yılanların oranı %25 civarındadır, yani yılanların büyük çoğunluğu zehirsizdir. - Zehirli yılanların büyük çoğunluğu Colubridae ailesine dahil değildir. Büyük çoğunluğu Viperidae (Engerekler ve Çıngıraklı Yılanlar) ve Elapidae (Kobralar, Mercan Yılanları, Deniz Yılanları) ailelerine dahildir. - Colubridae ailesine dahil yılanlardan da gözbebeği dikey olanlar vardır ve bu ailedeki bazı türlerin desenleri çok güzel ve göz alıcıdır. - Kobra olarak bildiğimiz türlerin (Ör: Kral Kobra, Mısır Kobrası, Tüküren Kobra vs.) desenleri genellikle düzdür. Ancak yine Elapidae ailesi altında bulunan zehirli Mercan Yılanları'nın göz alıcı desenleri vardır. Son olarak hem sizlerin zor durumda kalmaması hem de böyle bir şeye şahit olduğunuzda Jandarma ve Bakanlık yetkililerine haber vermeniz için bir bilgilendirme yapayım: Tüm sürüngen türleri Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır ve izinsiz olarak doğadan toplanmaları suçtur. Selamlar Biyo. Naşit İĞCİ |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#263 |
/
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: Usa
Mesajlar: 622
|
Bacaklı Yılan :)
![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#264 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Karayılan: https://www.youtube.com/watch?v=q1Vq...&feature=share Boz Yörük: https://www.facebook.com/groups/wild...0/?pnref=story |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#265 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 23-08-2010
Şehir: samsun
Mesajlar: 83
|
Bu yılan zehirli mi?
Bahçemin önünde bir yılan öldürmüşler. Bu yılan zehirli mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#266 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2009
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 192
|
Yılanın zehirli olup olmadığı kafa ve kuyruktan belli olur. Orta okul tabiat bilgisi dersinen hatırımda. Kuyruk, fare kuyruğu gibi uca doğru lineer inceliyorsa, zehirsizdir. Kafa üçgen şekilde, kuyruk uca doğru birden inceliyorsa, zehirlidir. Kafa parçalanmış, kuyruk da görünmüyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#267 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-01-2014
Şehir: Konya
Mesajlar: 192
|
bir ara böyle bir şey bulmuştum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#268 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 23-08-2010
Şehir: samsun
Mesajlar: 83
|
kuyruk kısmı fare gibi yavaş inceliyordu |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#269 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2007
Şehir: Nevşehir
Mesajlar: 641
|
boz yılan zehirsizdir |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#270 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 770
|
Resim çekildiği yer Hasan Dağı, biz bozyuğruk deriz buna. Çok hareketli boyu 2 m kadar var. Çocukluğum da hayvan otlatırken görmüştüm çakıl yığıntısının bir tarafında kuyruk kısmı diğer tarafında kafası gövdesi ise çakıl taşları altındaydı, şimdi düşünüyorum da 3-4 m falan vardı. Korku 😱 böyle birşey demek ki! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|