agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Agaclar.net Kullanıcı Hizmetleri > SIK SORULAN SORULAR / FORUM KULLANMA KILAVUZU
(https)




Beğeni Düzeni592Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 29-07-2007, 15:11   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Nevsune Hanım,
Bu sözlerinize katılmamak mümkün mü? Ne güzel özetlemişsiniz.
Evet dilimize bazı yabancı sözcükler girmiş. Ancak, o sözcüklerin Türkçe karşılığı varken yabancısının tercih edilmesini anlamıyorum. Şimdi o duruma geldik ki bir iş yerine Türkçe isim konulduğunda 'basit, bayağı, sıradan', yabancı isim konulduğunda ise ' seçkin, elit, modern' görülüyor.... Bunu anlamakta zorlanıyorum. Bir işyerine 'Pazar' ismi koyarsanız bir basit taşra imgesi oluşturmuş oluyorsunuz; amaaa 'Bazaar' ismini koyarsanız çağdaş, batılı hava vermiş oluyorsunuz. Hani yalan da değil. İnsan "Bazaar" da olduğu zaman yürüyüşü bile değişiyor yani ...
By by...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 09:31   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-06-2007
Şehir: Rize
Mesajlar: 482
Galeri: 35
Teşekkürler Ceviz. Gönderdiğiniz metni tekrar tekrar okuyorum. Türkçe'den yabancı dillere geçmiş kelimeler konusunun kaynağını bize verebilir misiniz? Bu konuyla ilgili yazılan kitaplar hangileri ? Bir de örnekler istiyorum. Yani hangi kelimeler geçmiş. Yunanca ile ilgili az çok biliyoruz. Diğerleri hakkında hiçbir fikrim yok...

Baldaş Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 12:20   #3
Ağaçsever
 
ceviz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2007
Şehir: Mersin
Mesajlar: 42
Sayın Baldas,
Ne yazık ki bu konuda öyle çok da ayrıntılı bilgi sahibi değilim. Ama olabildiğince kaynaklar sunmaya çalışacağım.

TDK'nın bir çalışmasının haberi ile başlayabiliriz.
Türk Dil Kurumu (TDK), yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu, Türkçe'den en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi.

TDK Başkanı Şükrü Haluk Akalın, kurul üyesi Prof. Dr. Günay Karaağaç'ın yürüttüğü çalışmada, bir kültür ve uygarlık dili olarak Türkçe'nin pek çok dile sözcük verdiğinin örnekleriyle ve kanıtlarıyla ortaya konulduğunu belirtti.

Akalın, yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu, Türkçe'den en fazla sözcüğün ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirlediklerini vurguladı. Türkçe'den Ermenice'ye verilen bu sözcüklerin yanı sıra, Türkoloji'de Ermeni Kıpçakça'sı diye adlandırılan ve 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Karadeniz'in kuzeyinde kullanılan bu dilin tamamen Türkçe'ye dayandığını ifade eden Akalın, şunları kaydetti:
''Bugün Ermenice'de, gerek Türkiye Türkçesi'nden gerek Azerbaycan Türkçesi'nden alınma Türk dili kökenli yaklaşık 5 bin sözcük kullanılıyor. Elbette diller arasındaki bu etkileşim karşılıklıdır. Türkiye Türkçesi yazı dilinde de Ermenice kökenli bazı sözler var. Ama bunların sayısı yalnızca 16'dır.''

HANGİ DİLDE NE KADAR TÜRKÇE SÖZCÜK VAR
Akalın, yazı dilimizdeki yaklaşık 400 alıntıya karşılık Yunanca'ya yaklaşık 3 bin Türkçe kökenli söz verildiğini vurgulayarak, ''Macarca'dan aldığımız 18 söze karşılık bu dilde yaklaşık 2 bin Türkçe alıntı var. Türkiye Türkçesi'nde Rusça alıntı 38 iken, Rusça'daki Türkçe alıntılar yaklaşık 2500'dür. Bütün bunlar Türkçe'nin komşu ulusları ve kültürleri büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor'' diye konuştu.
Akalın, Çince'de 307, Farsça'da yaklaşık 3 bin, Urduca'da 227, Arapça'da yaklaşık 2 bin, Ukraynaca'da 747, Ermenice'de 4 bin 262, Fince'de 118, Rumence'de yaklaşık 3 bin, Bulgarca'da yaklaşık 3 bin 500, Sırpça'da 8 bin 742, Çekçe'de 248, İtalyanca'da 146, Arnavutça'da yaklaşık 3 bin, İngilizce'de 470, Almanca'da 166 Türkçe kökenli sözcük olduğu ortaya konulduğunu anlattı.
Akanın, ''Listeden anlaşılacağı gibi, bir sözcüğümüzün birkaç dile geçtiğini göz önüne aldığımızda dünya dillerindeki Türkçe kökenli sözcüklerin sayısının 35-40 bin civarında olduğu görülür'' dedi.

TÜRKÇE'NİN ÇEKİM GÜCÜ
Dillerin başka dillere sözcükler vermesi ve başka dilleri etkileri altına almasının ancak bir çekim gücü haline gelmesiyle mümkün olduğunu ifade eden Akalın, ''Bunun için de bilimde, teknolojide kaydedeceğimiz gelişme ve ilerlemenin yanı sıra kültür değerlerimizi, sanatımızı, edebiyatımızı dünyaya tanıttığımız ölçüde Türkçe'nin çekim gücü olma özelliğini sürdürmesi sağlanacaktır'' dedi.
Akalın, Türkçe'nin çeşitli dillere verdiği 10 binin üzerindeki sözcüğün hangi dillerde nasıl ve hangi anlamlarda kullanıldığının ''Türkçe Verintiler Sözlüğü'' adlı eserde yayımlanacağını kaydetti.

ÖRNEKLER
Akalın, Türkçe'nin ad türünden kelimelerin yanı sıra diğer dillere fiil türünden kelimeler de verdiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
''Türkçe, başka dillerden sözcükler aldı, ama alıntılarımız içerisinde kök fiiller son derece azdır. Oysa, (çakmak, çatmak, kapamak) gibi pek çok kök fiil Türkçe'den diğer dillere geçmiştir. Fiillerin yanı sıra ünlemlerin hatta deyimlerin ve atasözlerinin de Türkçe'den diğer dillere geçen söz varlıkları arasında olduğunu biliyoruz.'' Akalın, ''Açık, ada, bacanak, bağlama, çakal, çanak, damga, dolma, düğme, gemi, kapak, kayık, kazan, ocak, sağrı, sayı, sarma, toka'' gibi kelimelerin Türkçe'nin bu dillere verdiği binlerce kelimeden yalnızca birkaçı olduğuna dikkati çekti.
Akalın, Türkçe'deki ''açık'' sözünün Farsça'da ''açig'' (ağaçsız ve açık yer, alan), Ermenice'de ''açik, açiklik'' (kır, ova, açıklık yer) Macarca'da ''açsik'' (üzeri açık deniz taşıtı, sandal), Rumence'de ''acic'' ve ''ustuacic'' (açık, üstü örtülü olmayan), Bulgarca'da ''açik'' (açık) olarak kullanıldığını bildirdi.

Akalın, ''Bacanak'' kelimesinin Türkçe'deki (karıları kardeş olan erkeklerden her biri) anlamıyla Yunanca'da ''bacanakis'', Sırpça'da ''bazanak'', Arnavutça'da ''baxhanak'' biçimlerinde kullanıldığını belirtti.
Akalın, Türkçe'deki ''Bilene bir, bilmeyene bin'' deyiminin, Ermenice'de ''Bilana bir, bilmiyana bin'', ''Düşmanın gözü kör olsun'' deyiminin ise ''Dyuşmanı gyozi gyor olsun'' şeklinde geçtiğini ve bunun gibi çok sayıda örnek bulunduğunu belirtti.

Ben de Türkçe Verintiler Sözlüğü'nü dört gözle bekliyorum. Bu konuda bilgisi olan varsa lütfen bizimle paylaşsın.

Tabi ki çalışmalar tam olarak bitmediğinden kaynaklarda belirtilen sayılarda farklılıklar olabiliyor. En iyisi TDK'nın sözlüğünü beklemek.

Yazıda birkaç örnek verilmiş. Birkaç örnek de ben vereyim.
-Yaka, cacık, lokum (Yunanca'ya geçmiş)
-Köşk, Dolmuş (Almanca'ya geçmiş) Ne yazık ki bizler Almanca'ya geçen bu sözcüğü Almanlardan tekrar alıp Kiosk şeklinde kullanıyoruz. Havaalanlarında karşılaşırsınız.
-Ordu (Almanca, İngilizce ve Fransızca'ya geçmiş "Horde")
-Meşhur yoğurdumuz Neredeyse tüm dillere geçmiş. Ama artık ayran demiyorlar. Drinkable yoghurt (içilebilir yoğurt) diyorlar.
-Kahve (Fransızca'ya oradan da bütün dünyaya geçmiş "cafe") Kökeni Arapça olsa da Osmanlılar zamanında türetilmiş bir sözcük olduğu için Türkçe sayabiliriz. Ancak ne yazık ki artık heryerde cafe yazıyor.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıyı inceleyebilirsiniz.
http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BC...B6zc.C3.BCkler

ceviz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 12:35   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-06-2007
Şehir: Rize
Mesajlar: 482
Galeri: 35
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Sözlük tipi çalışmaları her kitapsever kütüphanesinin bir yerine mutlaka koyar ve elinin altında bulundurur. Bahsettiğiniz kaynaklara ben de ulaşmaya çalışacağım hem kendim için hem de çoluk çocuğum için. Dün de televizyonda bir kitap tanıtımı vardı. Levent Tülek'in hazırladığı Lumpen Sözlük diye... Bilmem ki alsam mı? Yok önce sizin dediğiniz kitabı alırım.


Düzenleyen Baldaş : 30-07-2007 saat 16:00
Baldaş Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 13:12   #5
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
TDK'nın makalesi Türkçenin zenginliğini anlatırken biraz diğer dilleri küçümser bir hava taşır gibi. Türkçe sözlüklerin ortalama beş bin kelime taşıdığı düşünülürse, Ermenice'deki kelimelerin hepsi Türkçeden geçmiş gibi.
Üstelik Türkiye'de Ermenice uzmanı hiç olmadığını düşünürsek, konu bana biraz abartılı gibi geldi.
Dili zenginleştirmek iyi bir şey ama, bunu yaparken etkileşimli olduğumuz, üç beş değil çok daha fazla kelimeyi değiş tokuş yaptığımız dilleri, üstelik ülkemizin yerel dillerini bu şekilde değerlendirmek bana biraz uygun değil gibi geldi.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 14:07   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 21-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,120
Galeri: 1
Ayrıca,

Türkçe'nin ihraç ettiği kelimelere bakılırsa önemli bir bölümünün BOĞAZ ile ilgili olduğunu göreceksiniz.

Ne kadar da MİDEsine düşkün bir toplum olduğumuzun göstergesi gibi sanki.

-cacık, lokum (Yunanca'ya geçmiş)
-Meşhur yoğurdumuz
-Kahve

lerdemir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 16:25   #7
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Konu başlığımız Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında
Daha ilerisi bizim alanımız değil, edebiyatla ilgili sitelerde tartışılmalı...
Eyvallah! Son derece haklısınız.


Not:Bu yazının, (başka bir kullanıcıya ait) ikinci alıntısı ve onunla ilgili bölümü silindi.


Düzenleyen Yücel Özlem : 10-09-2007 saat 13:39 Neden: Yorum yok.
Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 13:59   #8
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Konu başlığımız Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında
Daha ilerisi bizim alanımız değil, edebiyatla ilgili sitelerde tartışılmalı...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-09-2007, 01:41   #9
Yeni Üye
 
Börü Han's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-12-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 20
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Konu başlığımız Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında
Daha ilerisi bizim alanımız değil, edebiyatla ilgili sitelerde tartışılmalı...

Daha önce de yazmıştım. Türkçe'ye dikkat ediyorsak her yönüyle dikkat edelim.

Bir iki kelimenin Türkçe karşılığına, çeşitli bağlaçların ayrı yazılışına takılıp Türkçe'nin diğer kurallarını atlamayalım. Örneğin noktalama işaretleri, cümlede anlatım bozuklukları...

Bu uyarınızın sebebini anlayamasam da bir ekleme yapmak istedim yazıma.
Edebiyat ve dil bilgisi farklı iki şeydir. Burada tartıştığımız konular dil bilgisi ile ilgilidir. Uyardığınız yazının konusu edebiyatçıları değil dil bilimcileri ilgilendirir diye düşünüyorum.

Börü Han Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-09-2007, 22:59   #10
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sebahattin Sargın Mesajı Göster
Sevgili hemşehrim usnac aramıza hoş geldin, forumumuzda çok değerli bilgilere ulaşacağınıza eminim. Öncellikle aşağıda vermiş olduğum adresteki "Forum Kullanma Klavuzunu" iyice bir okuyun :
http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=75

Foruma mesajlar yazarken güzel Türkçemizin imla kurallarına uymaya çalışıyoruz ve bu konuya çok önem veriyoruz. Sizinde önem vermenizi rica ediyoruz. Tekrardan aramıza hoşgeldiniz, sevgilerimle....
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi usnac Mesajı Göster
Uymaya çalışıyorum ama, yine de uyarı alıyorum. Neyse, daha dikkatli olurum, bundan sonra.

Teşekkürler Cansu!


Düzenleyen Yücel Özlem : 15-09-2007 saat 22:10 Neden: Kurallara uymaya gayret ettiği gözlenen, kardeşimize teşekkür etmek.
Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 05:36   #11
Yeni Üye
 
Börü Han's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-12-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 20
Buradan Türkçe'nin doğru kullanımı hakkında çaba gösteren herkese bir soru sormak istiyorum.

Bir konuda insanları uyarabilmek için, kendinizin bu konuda örnek olmanız gerektiğine inananlardan mısınız?

Bu sitedeki çabaları takdir ediyorum ve destekliyorum ama bazen bu çabalar samimiyetini kaybediyor.

Mesela konumuz: "Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında"
Konu başlığımız Türkçe dilbilgisi kurallarına uygun mu acaba?

Mesela site yöneticileri: Yazdıkları yazılarda Türkçe'nin bütün kurallarına mı dikkat ediyorlar, yoksa sadece belli başlı kurallarına mı? Türkçe dilbilgilerini geliştirmek için çaba sarfediyorlar mı?

Bir noktadan sonra bu samimiyetsizlik bana yönetimin, Türkçe'nin bazı kurallarını araç olarak kullanıp, siteyi daha ciddi göstermeyi amaçladığını düşündürüyor. Kırıcı olduysam kusura bakmayın. Düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Börü Han Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 14:07   #12
Ağaçsever
 
ceviz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2007
Şehir: Mersin
Mesajlar: 42
Peki özür dilerim Malina Hanım.

ceviz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 16:51   #13
Ağaç Dostu
 
Hakan KINACI's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 951
Galeri: 42
Saygı değer arkadaşlar,
Türkçeyi doğru kullanmak, yazmak ve okumak farklı, burada kısaca göz gezdirdiğim konular farklı geldi bana.
Türkçemize bir çok yabancı dil girmiş orası artık kaçınılmaz ama bizim amacımız nedir? konu başlığından da anlaşılacağı gibi Türkçemizi doğru kullanmak bu nedenle biz burada bu yabancı kelimelerden uzaklaşıp gelecek nasillere yabancı kelimelerden ziyade Türkçemizi doğru telafuz etmeleri için gayret içinde olmalıyız diye düşünüyorum.
Ayrıca; bazı arkadaşlarımız bu benim özelim, bu benim takma adım istediğimi yazarım demiş bence bunlar yanlış, Limon arkadaşım kendisinden örnek vermiş ve Türkçe olarak LİMON demiş, bizde birilerine örnek olacaksak eğer uygulamada mümkünse takma isimlerimizi dahi Türkçe seçerek örnek olmalıyız. Hata çok daha samimi isek ve her hangi bir sakınca görmüyorsanız İSİM atalarımızın bizlere koymuş olduğu o güzelim Türkçe isimlerimiz kullanmalıyız diye düşünüyorum...
Saygılar,

Hakan KINACI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2007, 17:03   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 21-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,120
Galeri: 1
Sayın Yücel Özlem,

Kalsın o mesaj...

Malina'nın mesajının akabinde yazılmış gibi görünmekle beraber; henüz ben konuyu yanıtla ekranında iken uzun uzun; malina'nın hatırlatma mesajı okunmamışken yazılmıştı sizin o alıntıladığınız ve bana ait olan mesaj; hani şu "hangi alanda olduğu sorulan".

Dolayısı ile, uygun görürse zaten yönetim silecektir o mesajı.

Ayrıca; gönlünüzden geçerse mesajınızın ikinci kısmını silin, dilerseniz de silmeyin. Hani ben silmeyeceğimi söyledim ya; onun için. Beklemeyin diye...

Size, rahat günler dilerim...

lerdemir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-08-2007, 23:21   #15
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 02-10-2006
Şehir: bahçelievler
Mesajlar: 1
Galeri: 2
Türkçeye Bu Kadar önem Verdiğiniz Için Saygiyla Eğiliyorum

davut DEMİRKAYA Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 06:39   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Eğer 330 nolu mesajı okursanız neden Türkçe'nin değil, Türkçenin olarak yazıldığını görürsünüz.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 13:54   #17
Yeni Üye
 
Börü Han's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-12-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 20
Alıntı:
Eğer 330 nolu mesajı okursanız neden Türkçe'nin değil, Türkçenin olarak yazıldığını görürsünüz.
Türkçenin bilmediğim bir kuralını öğrenmiş oldum sayın Todor.

Ne anlatmak istediğimi anlayıp cevap yazan herkese teşekkür ederim.

Börü Han Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 13:59   #18
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Kağan Hocam, haklı olabilirsiniz -ki bana göre de haklısınız- lâkin, burada Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu esas alınmak zorunda.

Bu eleştirinizi TDK'na iltirseniz, konunun yeniden irdelenmesine de katkı yapmış olursunuz.

Sevgiler.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 14:03   #19
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Sevgili Börü Han, işte site yönetiminin yapmak istediği de bu sanırım. Paylaşım ve gelişme.

Güzel günler dilerim.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 15:35   #20
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Börü Han Mesajı Göster
Buradan Türkçe'nin doğru kullanımı hakkında çaba gösteren herkese bir soru sormak istiyorum.

Bir konuda insanları uyarabilmek için, kendinizin bu konuda örnek olmanız gerektiğine inananlardan mısınız?

Bu sitedeki çabaları takdir ediyorum ve destekliyorum ama bazen bu çabalar samimiyetini kaybediyor.

Mesela konumuz: "Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında"
Konu başlığımız Türkçe dilbilgisi kurallarına uygun mu acaba?

Mesela site yöneticileri: Yazdıkları yazılarda Türkçe'nin bütün kurallarına mı dikkat ediyorlar, yoksa sadece belli başlı kurallarına mı? Türkçe dilbilgilerini geliştirmek için çaba sarfediyorlar mı?

Bir noktadan sonra bu samimiyetsizlik bana yönetimin, Türkçe'nin bazı kurallarını araç olarak kullanıp, siteyi daha ciddi göstermeyi amaçladığını düşündürüyor. Kırıcı olduysam kusura bakmayın. Düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Siz iyi kullansanız ne olur, kullanmasanız ne olur?

Konuyla ilgili açıklamada bu cümleleri yazmıştım ama sizi yine de kesmemiş....


Alıntı:
Ne yani, imla hatası yapamaz mıyım?
Tabii ki yapabilirsiniz, ben de yaparım. Ama önemli olan iyi niyettir. Yazılarınızın altında düzelt düğmesi var. Daha sonra da düzeltebilirsiniz. Yazınızı göndermeden önce "ön izleme"yi kullanarak son bir göz atmak da işe yarar...
Amacımız sıfır hata değil, (Basılı kitaplarda bile, bir çok hata çıkabiliyor) olabildiğince hatasız olmaya çalışmak...
Bir kez daha böyle bir suçlama yaparsanız forumla ilişkinizi keseceğim.
Buna, yukarıdaki kararıma vereceğiniz, amacını aşmış cevabınız da dahil.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 10:52   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Merhabalar!

Türkçemizin doğru kullanımı hakkında gösterdiğiniz ilgiye teşekkürler Börü Han. Ancak şunu bilmenizi isterimki hepimiz gerekli hassasiyeti göstermeye çalışıyoruz. Hatalar yapmıyormuyuz ? ****** yapıyoruz. Samimiyetle söylüyorum kendi mesajlarımdan günlerce önce yazdıklarımda olan hataları geriye dönüp düzelttiğim çok oldu. Benim anladığım elimizden geldiğince hassasiyet göstermek. Yoksa burası hatasız olacak diye bir kural ne gördüm nede okudum. Dilimizin gerçekten çok zarar gördüğü bu günlerde böyle bir hassasiyetin olması beni sitede cezbeden nedenlerin başında geliyor. Diğerleri bilgi paylaşımı vs. ****** onlarda önemli. Hemde çok.

Umarım yine hata yapmamışımdır. Neyse !

Saygıyla kalın.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-09-2007, 12:34   #22
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Sevgili Cemal, tamamen haklısınız. Burada, savunulan hatasız olmak değil. Bence bu mümkün de değil.

Sayısı yirmi bine dayanan bizlerin tek ortak yönü ağaçlar. Herbirimizin yetişme şartları. Kullandığımız aletler bile bazan istediğimizi yazmamıza imkan vermiyor.

Ben hatasız olma iddiasını bir hata olarak görenlerdenim. En azından benim böyle bir iddiam yok. Ancak burada savunulan bu ölçüye uymaya çalışmayı da kendime ve içinde bulunduğum topluluğa saygının bir gereği olarak kabul ediyorum. Mümkün olduğunca hatasız yazmaya çalışıyorum. Ben de sizin gibi eski yazılarımda rasladığım yanlışları düzeltmeye çalışıyorum.

Sevgiler.


Düzenleyen Yücel Özlem : 05-09-2007 saat 14:06
Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-09-2007, 11:27   #23
Ağaç Dostu
 
kırçiçekleri's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
Bir gün insan virgülü kaybetti.
Cümlelerden korkar oldu ve anlatımları basitleşti.
Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti.

Bir başka gün ünlem işaretini kaybetti.
Alçak bir sesle ve sesinin tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor ne de bir şeye seviniyordu.
Üstelik hiçbir şey onda en ufak bir heyecan dahi uyandırmıyordu.

Bir süre sonra soru işaretini kaybetti.
Soru sormaz, sorgulamaz oldu.
Hiçbir şey, ama hiçbir şey onu artık ilgilendirmiyordu.
Ne kainat ne dünya ne de kendisi umurundaydı.

Birkaç sene sonra iki nokta işaretini kaybetti.
Davranış ve nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.

Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işareti kalmıştı. Kendisine ait tek bir düşünce bile yoktu.
Yalnız başkalarının düşüncelerini tekrarlayıp duruyordu.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
düşünmeyi de, okumayı da unutmuştu artık.

*** Kanevski'den Alıntıdır.***

Sitedeki doğa sevgisi kadar dilimizin sevilmesi, sahiplenilmesi, özenle kullanılması ne kadar sevindirdi beni bilseniz. Dilimiz ses bayrağımız bizim. Sahiplenmezsek dilimizden gayrı bir çok bizim olan değerlerimizi de yitireceğiz.
Noktamızı, virgülümüzü, soru işaretlerimizi de hiç yitirmeyelim.Düşünmeyi, okumayı unutan insanlar en kolay tutsak olan , sömürülenlerdir.
Sevgi ile selamlıyorum Türkçe Sevdalılarını...


Düzenleyen kırçiçekleri : 07-09-2007 saat 14:40 Neden: Alntı yazısının Yazarını belirtmek için.
kırçiçekleri Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-09-2007, 14:18   #24
Ağaç Dostu
 
habibe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-02-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 1,653
Galeri: 33
Kaleminize, gönlünüze sağlık. Başka söze ne hacet!.

habibe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-09-2007, 17:03   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2006
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 409
Galeri: 7
İşte son söz. Teşekkürler Kırçiçekleri.

sempe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-09-2007, 10:34   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Gerçekten harika bir yazı olmuş Kırçiçekleri. Teşekkürler. Bir anda yazınıza kendimi kaptırdım o kadar güzel anlatmışsınızki sağ olun.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-09-2007, 12:17   #27
Ağaç Dostu
 
Balıkcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,252
Galeri: 15
Sayın Kırçiçekleri, hocam

Hoşgeldin ve dolu dolu geldin. Burada devamlı ve katılımcı olmanı diliyoruz.

Teşekkürler, selam ve sevgiler.

Balıkcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-09-2007, 14:27   #28
Ağaç Dostu
 
Metin Y.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,374
Galeri: 66
kırçiçekleri adlı üyemizin mesajında kullandığı pasaj Kanevski'den alıntıdır. Kendi düşüncelerinden önce yazdığı bu satırların bitimine Kanevski 'den alıntı ibaresini koyması ricasıyla..

Metin Y. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-09-2007, 14:45   #29
Ağaç Dostu
 
kırçiçekleri's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-09-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 201
Selam Metin Y,

Uyarınız için teşekkür ederim. Yazarını bilmiyordum. Bana gelen bir e-postadan okumuş ve çok etkilenmiştim. En azından alıntıdır diye belirtmem gerekirdi. Yazıyı sahiplenmek gibi bir düşüncem yoktu. Bundan sonra daha özenli olmaya çalışacağım. Sağolun. Sağlıcakla kalın.

kırçiçekleri Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-09-2007, 14:50   #30
Ağaç Dostu
 
Metin Y.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,374
Galeri: 66
Saygıdeğer Öğretmenim,
gösterdiğiniz hassasiyet ve düzeltme için teşekkür ederim.

Metin Y. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:34.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025