Bin yıllık yörük yurdu (Kurucan yaylası-Fethiye)

[hatipali74]

Kurucan yaylası, Babadağ'ın Karaağaç ve Minare(Pınara) köyüne bakan eteklerinde olan etrafı dağlarla çevrili yaklaşık 700 dekarlık bir düzlüktür.Yaylaya 4 farklı yerden; Minare(Pınara) köyünden, İzzettin köyünden ,Karaağaç Köyünden,Kirme'den(yeni açıldı.) ulaşım vardır.Yeni açılan Kirme yolundanFethiye'ye 30 kilometredir.Yıllar önce Fethiye, iskele ,Meğri diye anılırken; sivrisinekten Fethiye'de yaşanmazken; Kirmeliler, Minareliler,İzzettinliler toprağının verimli olması nedeniyle buraya Fethiye'den daha çok rağbet etmişlerdir.Yazları yaylaya göçerler ,kulume, han dedikleri yerlerde yaşarlar, hayvanlarını otlatır, tütüncülük yaparlardı.Ama akar suyunun az olması(yağmur sularıyla doldurulan sarnıçlar kullanılırdı.) Fethiye'ye uzaklığı nedeniyle 1980 lerden sonra yaylaya giden ,yerleşen çok azalmıştır.
Şimdilerde Ölüdeniz'den Pınara veya Sydma antik ören yerlerine; alternatif ulaşmak isteyen turistler, Likya antik yolunu kullanarak Kozağacı-Kirme- Kurucan-(Minare)( Karaağaç- Alınca-Gee- Sydma) rotasını kullanıyorlar.
Bu ata yurduna en son dedemin sağlığında 9 yaşında 1983'te gitmiştim.Geçen aylarda tapu kadastro geçeceği için ailemin arazi paylaşım işleri için gittim ve çektiğim birkaç fotoğrafı sizinle paylaşmak istedim.Umarım beğenirsiniz.Saygılarımla.

[caretta]

Burası tamamlanmamış taş ocağından önceki düzlük değil mi..? Karaağaç-Minare arasında ki..

[hatipali74]

Sayın Caretta;
Etrafta taş ocağı yok ama çalışmayan bir mermer ocağı var.

[caretta]

mermer ocağı demek istemiştim

[Sûz-i Dilârâ]

Sayın Hatipali,

Memleketiniz çok güzel, teşekkür ederim bu güzel paylaşımınız için. Ben de bir yörüğüm, yalnız bizim yurt Akdeniz'in doğusunda K.Maraş yaylalarıymış.

[Mahmut Leventoğlu]

Desenize yörükler çoğalmaya başladı. Aslında böyle bir başlık açmalı. Yörüklerin yaşam tarzları ve göç yolları diye.Ama bütün yörük dostlara üşenmeyip secerelerini araştırmalarını tavsiye ederim. Mesela ben Avşarların Honanlı aşiretinin Hacı Hüseyinler boyundanım.Ama bizlerde göçerlik falan kalmadı. Sadece komşu il veya ilçelerden yaylalarımıza göçerler geliyor onların bir kısmı ilede kız alıp verme boyutunda akrabalıklar ve hısımlıklar devam ediyor.Her yıl Antalya-İsparta ve Konya bölgesinden toplanan yörük boyları ile Dedegöl dağlarında bir şenlik düzenleniyor. Aynı şekilde Fethiye bölgesindede çeşitli şenlik ve etkinlikler düzenleniyor.

[bitkiavcısı]

Orijinal Mesaj Sahibi hatipali74

Kurucan yaylası, Babadağ'ın Karaağaç ve Minare(Pınara) köyüne bakan eteklerinde olan etrafı dağlarla çevrili yaklaşık 700 dekarlık bir düzlüktür.Yaylaya 4 farklı yerden; Minare(Pınara) köyünden, İzzettin köyünden ,Karaağaç Köyünden,Kirme'den(yeni açıldı.) ulaşım vardır.Yeni açılan Kirme yolundanFethiye'ye 30 kilometredir.Yıllar önce Fethiye, iskele ,Meğri diye anılırken; sivrisinekten Fethiye'de yaşanmazken; Kirmeliler, Minareliler,İzzettinliler toprağının verimli olması nedeniyle buraya Fethiye'den daha çok rağbet etmişlerdir.Yazları yaylaya göçerler ,kulume, han dedikleri yerlerde yaşarlar, hayvanlarını otlatır, tütüncülük yaparlardı.Ama akar suyunun az olması(yağmur sularıyla doldurulan sarnıçlar kullanılırdı.) Fethiye'ye uzaklığı nedeniyle 1980 lerden sonra yaylaya giden ,yerleşen çok azalmıştır.
Şimdilerde Ölüdeniz'den Pınara veya Sydma antik ören yerlerine; alternatif ulaşmak isteyen turistler, Likya antik yolunu kullanarak Kozağacı-Kirme- Kurucan-(Minare)( Karaağaç- Alınca-Gee- Sydma) rotasını kullanıyorlar.
Bu ata yurduna en son dedemin sağlığında 9 yaşında 1983'te gitmiştim.Geçen aylarda tapu kadastro geçeceği için ailemin arazi paylaşım işleri için gittim ve çektiğim birkaç fotoğrafı sizinle paylaşmak istedim.Umarım beğenirsiniz.Saygılarımla.
Eklenti 37294

Eklenti 37295

Eklenti 37298

Eklenti 37299

Eklenti 37300

Buraya Faralya Köyü'nden Patika Parojesi (www.patikadayolculuk.com) yürütücüsü Erol beyle uzunca km katederek ulaşmıştık. Müthiş bir yerdi, ancak yağmur ve havanın kararmaya başlaması nedeniyle ayrılmak zorunda kalmıştık.

Burada çok önemli bir tıbbi bitkiye (Leontice leontapetalum) rastlamıştım, karşılaştığımda duyduğum heyecanı anlatamam. Ancak bu yaylada kadastro için toprakların işlenmeye başlanması bu bitki türünün neslini tehdit ediyordu. Bu konuda önlem alınması temennimiz.

Paylaşımınız için teşekkürler.

Ekte bu yaylada fotoğrafladığım Leontice leontapetalum bitkisinin fotoğrafı var.

[hatipali74]

Arkadaşlar katkılarınız için teşekkürler.
Sayın Mahmut Leventoğlu; Yöremiz genellikle Karakeçili Türkmen oymaklarının yerleştiği bir bölge. Benim ailemin göçerliği 1980 lere kadar öyle veya böyle devam etmiştir.Bir araştırmacı dostum bizim köyün Alisarlılar oymağından olduğunu söyledi.Ama İnternetten araştırdığım kadarıyla Alisarlılar oymağı Çukurova yöresinde yerleşmişmiş.Tam olarak emin değilim.
Sayın Bitkiavcısı;
Gerçekten de doğası, etrafının dağlarla çevrili olması, katran ve sandal ağaçları beni de müthiş etkiledi.Bahsettiğiniz bitkiye rastlamadım.Ama gönderdiğiniz resimi babama veya anneme göstererek araştıracağım.Endemik bitkilerin korunması konusunda çok katı düşüncelerim var.Yöremizde yıllarca salep, defne ,adaçayı, kekik ticareti yoluyla çeşitli türler kayboldu veya azaldı.Babadağ eteklerinde yaşayan dağ keçilerine artık rastlanmaz oldu.İnşallah yaylamız yayla turizmi veya turistik yerleşim belasına uğramaz da esrarlı havasını yitirmez. Saygılarımla...

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi Mahmut Leventoğlu

Desenize yörükler çoğalmaya başladı. Aslında böyle bir başlık açmalı. Yörüklerin yaşam tarzları ve göç yolları diye.Ama bütün yörük dostlara üşenmeyip secerelerini araştırmalarını tavsiye ederim. Mesela ben Avşarların Honanlı aşiretinin Hacı Hüseyinler boyundanım.Ama bizlerde göçerlik falan kalmadı. Sadece komşu il veya ilçelerden yaylalarımıza göçerler geliyor onların bir kısmı ilede kız alıp verme boyutunda akrabalıklar ve hısımlıklar devam ediyor.Her yıl Antalya-İsparta ve Konya bölgesinden toplanan yörük boyları ile Dedegöl dağlarında bir şenlik düzenleniyor. Aynı şekilde Fethiye bölgesindede çeşitli şenlik ve etkinlikler düzenleniyor.

Mahmut Bey, aslında ben de sizinki gibi teferruat öğrenmeyi çok istiyordum, bu konuda elimde bulunan tek kaynak rahmetli dedemdi. Zamanında ilgilenmedim, bu merak içime düştüğünde de dedeciğim çoktan vefat etmişti. Yörük olduğumuz bilgisini büyükannemden aldım, ona da zamanında dedem söylemiş. Benim araştırmalarıma göre de K.Maraş'a yerleşen Oğuz boyları Bayat Türkmenleri veya Zûlkadiroğulları (Dulkadiroğulları) Beyliği'nin ve Osmanlı hanedanının da mensup olduğu bilinen Kayılar. Kaynaklarda her iki boyun da ismi geçiyor, yani ben de ya Bayat yörüklerindenim ya da Kayılardan. Köyümüzde Ege veya Batı Akdenizli yörüklerinki gibi bir yörüklük şuuru yok, biz kendimizi kısaca Türk diye tanımlarız Ancak kullandığımız mahallî dil, son derece arı bir Türkçe, kelimelerin kökenleri üzerinde biraz araştırmam olmuştu, Orta Asya'da şimdi de kullanılan pek çok kelime köyümüzde halen çok yaygın bir şekilde kullanılır.

Aşağıya da bizim köyün fotoğraflarını ekledim. Köyümüzün civar tepeleri ve dağları tabir-i caizse tam bir meşe ve ardıç denizidir.

[hatipali74]

Sayın Suz-i dilara,
Gerçekten de köyünüz çok güzel bir yere kurulmuş.Ayrıca meşe ağacının ve günlük ağacının yeşilinin en güzel yeşil olduğunu düşünüyorum.Köyünüzün kökeni Zülkadirlilere dayanıyorsa sizlerle akraba olabiliriz.Arkadaşımın dediği doğruysa Alisarlılar, Zülkadirlilere bağlı türkmen oymaklarındanmış.Saygılarımla

[Mahmut Leventoğlu]

Sevgili dostlar elimizdeki bilgi ve belgeleri paylaşalım birbirimizi aydınlatalım çok ilginç şeyler çıkacağına inanıyorum. Benimde rahmetli dedm çok araştıran bir insandı . Bir dönem Konya Seydişehirdeki Seydi Harun camisinin kütüphanesindeki el yazmalarından çeşitli araştırmalar yapmıştı. İlçemizin bazı ailelerinin Konya Taşkentten geldiği biliniyor. Fakat en önemli bilgiler, merkezi Antalyada bulunan yörük derneğinde olduğunu düşünüyorum.Yörüklerin doğa ile nasıl iç içe yaşadıklarını ve doğa sevgilerini geliştirdikleri yöntemlerle nasıl yoğurt yaptıklarını keneden nasıl kurtulduklarını akrep ve domuz saldırılarından nasıl korunduklarını ve aktaralım.www.yorukler.com adlı adresi takip edelim Yöresel müziğimizide dinlemek isterseniz aynı sitedeki yörük radyo 24 saat yayın yapıyor.

[hatipali74]

Teşekkür ederim sayın Mahmut Leventoğlu,
Ramazan Kıvrak beyi ve programlarını çok eskiden beri biliyordum.Lakin internet sitesini sizden öğrendim.Saygılarımla...

[Sûz-i Dilârâ]

Hatipali Bey, dediğim gibi köken olarak yukarda bahsettiğim iki boydan birine mensubum, ancak Konya-Derebucak'ta yaşayan çok değerli bir arkadaşımın babasının -kendisi edebiyat öğretmeni ve Derebucak ahalisi de yörüktür- bu konuda geniş çaplı araştırmaları olmuştur ancak araştırmaları henüz Derebucak sınırları dışına çıkmadı, kendisiyle ve arkadaşımla yaptığım uzun sohbetler neticesinde çıkardığımız sonuç Derebucak alt kültürü bizim köyde yaşayan alt kültürle neredeyse birebir aynı, hatta; "Birkaç kuşak geriye gitsek kesinlikle akraba çıkarız" diyebilecek kadar iddialı, bu tür akrabalıkları gün yüzüne özellikle vuran şey kullanılan kelimeler. Başka hiçbir yerde bulunmaz dediğim kelimeler aynıyla orda da mevcut. Hocamızın kendi şeceresi üzerine yaptığı araştırmalarda da yine kökenlerinin Kayılara dayandığını söylemişti, ne kadar isabetli bir araştırmadır bilmiyorum ama bu bilgilerden çıkardığım zayıf bir sonuç Kayılığım daha bir ağır basıyor Sizin de dediğiniz gibi belki de akrabayızdır

Mahmut Bey, verdiğiniz adres için teşekkür ederim. Dün biraz inceledim ancak radyoyu henüz dinleyemedim.

[aydolum]

aa Yörük toplantısımı var burda? Bend eyörüğüm dedemler 1800 yılların ortasında kadirliden bu tarafa gelmiş , 4 kardeşin 3 orda kalmış dedem kayseriye gelmiş kadirliden, haliloğulları derlermiş, Karakeçili aşiretinin yeşil yaprak boyundanız derdi.

[caretta]

Sn. Hatipali, Mahmut Bey buralardaysa küçük bir Fethiye toplantısı yapalım o zaman Yörük Müzesinde.. www.yorukmuzesi.com

[Mahmut Leventoğlu]

Sevgili Caretta ,
Hani bir söz vardır İBİBİKLER ÖTER ÖTMEZ ORDAYIM diye ;benimkisi latife ama çok yakın bir zamanda Fethiye de olacağım .

[hatipali74]

Fethiye'ye gelmenizi bekliyoruz Mahmut Bey.Saygılarımla...