![]() |
|
|
|||||||
![]() |
|
|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Çöplerin evde ayrıştırılması
Merhaba, Bazı ülkelerde, çok tüketenden çok alındığını, az tüketenin de ödüllendirildiğini duymuştum. Aklımda kaldığı kadar anlatmaya çalışayım. Özellikle doğayı kirletenlere karşı hiç hoşgörülü değilim. Etrafa yayılmış çöpler ile kırılmış şişeler ve naylonlar için en uygun önleme metodu bence şu; Çöp ayrıştırma evde başlamalı. Diyelim ki belediye üç renk poşet dağıtsın. Kırmızı poşete, doğa için en tehlikeli ve yok olması zor çöpleri koyalım (şişe, teneke kutu ve naylon). Mavi olan torbaya kağıt karton ve benzer çöpleri, Yeşil olan torbaya ise doğada kolayca kaybolabilen yiyecek artıklarını ve kirletmeyen çöpleri ( meyve, sebze kabukları ile doğada kolayca çözülebilen maddeler) koyalım. Belediye, diyelim ki bize aylık 30 ar her renk torba dağıtsın. Günde bir torbadan daha fazlasına gerek duyanlar, sadece belediyece satılan bu torbaları satın almak zorunda kalsınlar. Başka torbaya konan çöpleri belediye almasa ve ceza yazsa. Böylelikle hem çöplerimiz ayrıştırılmaya evde başlanabilir. Hem de çok çöp üreten çok öder. Az çöp üretenler dolayısıyla doğayı az kirletenler ödüllendirilmiş olur. Ayrıca, ayda 30 torbadan az kullananlara artan torbalarını, çok torba kullananlara satma imkanı sunulabilir. Böylece az çöp üretenler ödüllendirilmiş olur. En kızdığım konu ise yol kenarlarına inşaat artığı dökenler. Bana kalsa artıklardan hangi inşaatta kullanılan malzeme olduğunu saptayacak ekipler oluşturulabilir. Bütçeye ek maliyet de getirmezler kesilen cezalar maaşlarını karşılar diye düşünüyorum. Saygılar. |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Poşetsiz yapamaz olduk. Bu nedenle her an elimizin altında bulunduruyoruz, her yerde burun buruna geliyoruz... Sokakta, cadde kenarlarında, deniz kıyılarında, orman içlerinde, tarlalarda... Rüzgar çıkmaya görmesin havada poşetler uçuşuyor... 'Amanın her yan poşetten geçilmiyor...' diyenler bile marketlerin kasalarından çıkarken fazladan aldıkları poşetleri paketlerinin içine tıkıştırıyor. Bulunduğum semtte belediye kaçıncı kez üç renkli poşet dağıttı. Yanında da poşetlerin ne şekilde kullanılacağını, hangi saatlerde toplanacağını yazan açıklamalı broşürler de verdiler... Poşetler ayrı renklerde olduğu gibi üzerlerinde nal gibi hangi atıkların konulacağı yazılıyordu. Ama olmadı, olmadı, olmadı... Halkımız yine çöplerini market poşetlerine olduğu gibi tıkıştırmaktan vazgeçmedi. İyi de belediyenın dağıttığı çöp torbalarını da kullanmadılar. Onları ne yaptılar bilmem. Yatak örtüsü desen olmaz, nevresim desen olmaz, elbise desen hiç olmaz... Nerede kullandıklarını hiç öğrenemedim... Bakın, genel olarak kural tanımazlığımızın, başı boşluğumuzun, duyarsızlığımızın eğitimle falan ilgisi yok... Örneğin kırmızı ışıkta geçilmez. Bunun eğitimi olmaz. Çünkü öğrenilmesi, akılda tutulması basit bir kuraldır. Ama geçiyoruz işte. Okumuşu da okumamaşı da geçiyor... Ama trafik polisi varsa geçmiyoruz. Neden? Çünkü orada otorite (trafik polisi) var da ondan. Kendi kendini yönetmekten aciz olanlar ancak otorite ile idare edilebilirler. Demokrasi ise kakma aşı gibi yarma aşı gibi tutması için bireylerin kendi kendine yönetmeye yatkın olmaları gerekir... İyi de her çöp torbasının başına bir otorite dikemeyiz ki... |
|
|
|
|
![]() |
|
|