Bu yaz NTV yeşil ekran konsepti yapmıştı. Çok sayıda konukla çevreci yaklaşımlar ele alındı. Kişisel çabalar çok önemli tabii ama çok çok çok yetersiz. Önemli olan bunun bir devlet politikası haline gelmesi.
Oturduğum yerde yerden yere çarptığım Almanya'da bu konu yıllardır kontrol altında. Gittiğimde hem gerildim hem de hayran kaldım. Evlerde kaç çeşit çöp kutusu var sayamadım. Organikler, kağıtlar, mukavvalar, petler, camlar (ki renk ayırımı koşuluyla) ayrılıyor. Hepsinin toplayıcısı ayrı, çöp konteynerleri ayrı. Her apartmana ait çöp konternerleri var ve yanlış çöp atılması durumunda ceza sözkonusu.
Evdeki bir mobilyayı, beyaz eşyayı atmak apayrı bir dert. Hepsi belirlenmiş normlara göre sökülerek, ilgili depolama alanlarına verilmek zorunda.
Kişisel çabamla bunlara dikkat ediyorum ama bu çok aptalca geliyor bana. Ben çöpümü ayrıştırsam ne olur? Belediye ortak topluyor hepsini.
Bir ara dağıttığı ayrıştırma poşetlerini de toplamaktan vazgeçti. İyi ki, şu çöp karıştırıcılar var da, yasal değil kültürel anlamda ayrıştırmaya maruz kalıyor çöpler.
Kabul ediyorum kişisel çaba önemli ama bu zaten olması gereken bir şey. Yani zengin de olsak, çevre felaketi sorunumuz da olmasa, tasarruf kültürüne sahip olmalı insanoğlu.
Ben şimdi toplu taşıma kullansam ne olur? Bu araçlar bakımsızlıktan çevreyi kirlettiği sürece ben manasız bir iş yaparım.
Pillerimi kumbaraya attım diyelim. Bu kumbaralar nereye boşaltılıyor? Henüz tıbbi atıklar bile güvenli olarak depolanamıyor, yeraltı sularına karışıyorken, devlet politikası olarak katı bir tavır sergilenmediği sürece, kişisel çabalar saygı duyulacak tavırlar olarak kalacaktır.
|