![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
|
Tarladaki taşların toplatılıp toplatılmaması da karar verilmesi gereken bir meseleydi. Bazı ceviz kitaplarında taşların ya toplatılması, ya taş kırma makineleriyle ufalanması öneriliyordu. Benim tarlanın taşlarını kırmakla başa çıkmak imkansızdı. Toplatıp tarla dışına çıkartmak ise beni kille mücadelede en önemli silahtan mahrum bırakacaktı. Çünkü taşlı topraklar suyu en iyi geçiren, en iyi havalanan, drenajı en iyi topraklardı. “Ceviz taşlı toprağı sever!”di. Taş oranı arttıkça havalanma ve drenaj artıyordu. Taş, kum ve ahır gübresi kile karşı en önemli üç doğal malzemeydi. Arazimde taşlar yüzeydeki 0-30 cm katmanında yoğunlaşmıştı ve bu kısımda taşlılık %40 civarındaydı. Daha aşağı katmanlarda taş giderek azalıyordu. Sıra üzerlerindeki killi toprağı ıslah ediyordum ama sıra aralarında en azından şimdilik bir uygulama yapmamıştım. Toprak işlemeyi zorlaştırabilecek büyüklükteki taşları daha önce saha dışına çıkartmıştım. Kalan taşları olduğu gibi muhafaza etmeğe karar verdim. Sıra 3. Aşamadaydı. Lastik tekerlekli küçük kepçe geldi ve sıra aralarındaki yüzey toprağını sıyırarak sıralara doğru yığdı. Daha önce oluşturulan ve üzerlerine çukur merkezlerinin kaybolmaması için herek dikilen harç öbeklerinin araları dolduruldu, üzerleri kapandı. Tüm sıralarda 2 metre genişlik ve 1 metre yükseklikte, en verimli toprak ve bolca taş içeren bir yığıntı oluşmuştu. Bu işlemden sonra çukur yerlerini belirleyen herekler sökülerek aynı noktaları gösterecek şekilde sıra aralarına yatırıldı. Kepçe her sıra için arazinin üst kısmında bu yığıntının üzerine çıkıp aşağı doğru ilerleyerek yığıntıyı yerden sabit bir yükseklikte düzleştirdi. Toprak yanlara yayılmış, 3 metre genişlik ve 50 cm yükseklikte sırtlar oluşmuştu. Harç malzemem de sırtlarda iyice yayılmış, diğer toprakla karışmıştı, ama asıl yoğunluk hala fidan çevrelerindeydi. ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
|
4. Aşamada kepçe tekrar sırtların üzerine çıkarak yaklaşık 50-60 cm derinlikte dikim çukurlarını açtı, toprağını çukurların alt kenarına yığdı. Bu işlemden amacım dikime kadar çukurlardaki toprağın yağmurla, karla, güneşle iyice tavlanması ve havalanmasıydı. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
|
Artık her fidanın altında 2 metre (1.5 m çukur + 0.5 m sırt) derinliğinde kaliteli toprak mevcuttu. Sırt dikimi sayesinde her fidana 6 metreküp (4m x 3m x 0.5m) ilave kök alanı oluşmuştu. Çukurun 4 metreküplük hacmiyle beraber fidan başına 10 metreküplük gevşetilmiş toprak hacmi sağlanmış, kist tabakasından 2 metre yukarıda dikilecek fidanlarımın “akciğer yetmezliği” riski artık benim için bir tehdit olmaktan çıkmıştı. Killi topraklardaki en büyük tehlike, aşırı yağışlarda kök bölgesinde birikebilecek fazla suyun kökleri oksijensiz bırakarak kök boğulmasına neden olmasıydı. Kök yayılımının en yoğun olacağı sırtlardan fazla suyun rahatlıkla drene olabileceği sırt dikimi sayesinde, bu risk de asgariye indirilmişti. Değişik sıralardan ve arazinin değişik bölgelerinden rastgele seçilmiş 30 kadar çukurdan eşit miktarda toprak numunesi alarak karıştırdım ve analize gönderdim. Sonuçlar tatminkardı. Topraktaki saturasyon yüzdesi 99’dan 60’a düşmüş, toprak sınıfı “ killi toprak”tan “killi-tınlı” toprağa dönüşmüş, organik madde yüzdesi 2,5 kat artmıştı. Kil de artık uykularımı kaçıramayacaktı. Dipnot: Saturasyon Yüzdesine Göre Toprak Sınıfları: %30 ve altı kumlu, %30-50 tınlı, %50-70 killi-tınlı, %70-110 killi, %110 üzeri ağır killi toprak. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|
|