Artık her fidanın altında 2 metre (1.5 m çukur + 0.5 m sırt) derinliğinde kaliteli toprak mevcuttu. Sırt dikimi sayesinde her fidana 6 metreküp (4m x 3m x 0.5m) ilave kök alanı oluşmuştu. Çukurun 4 metreküplük hacmiyle beraber fidan başına 10 metreküplük gevşetilmiş toprak hacmi sağlanmış, kist tabakasından 2 metre yukarıda dikilecek fidanlarımın “akciğer yetmezliği” riski artık benim için bir tehdit olmaktan çıkmıştı.
Killi topraklardaki en büyük tehlike, aşırı yağışlarda kök bölgesinde birikebilecek fazla suyun kökleri oksijensiz bırakarak kök boğulmasına neden olmasıydı. Kök yayılımının en yoğun olacağı sırtlardan fazla suyun rahatlıkla drene olabileceği sırt dikimi sayesinde, bu risk de asgariye indirilmişti.
Değişik sıralardan ve arazinin değişik bölgelerinden rastgele seçilmiş 30 kadar çukurdan eşit miktarda toprak numunesi alarak karıştırdım ve analize gönderdim. Sonuçlar tatminkardı. Topraktaki saturasyon yüzdesi 99’dan 60’a düşmüş, toprak sınıfı “ killi toprak”tan “killi-tınlı” toprağa dönüşmüş, organik madde yüzdesi 2,5 kat artmıştı. Kil de artık uykularımı kaçıramayacaktı.
Dipnot: Saturasyon Yüzdesine Göre Toprak Sınıfları: %30 ve altı kumlu, %30-50 tınlı, %50-70 killi-tınlı, %70-110 killi, %110 üzeri ağır killi toprak.
|