agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları) (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/)
-   -   Ev yapımları hakkında (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/2219.htm)

alpertunga41 19-05-2015 18:05

Projeme Yardım
 
Merhaba üstadlar bende 20-25 m2 ev yapmayı düşünüyorum.4-5bin tl bütce var projemi kendim tasarladım çizdim fakat kullanacağım malzemeler konusunda tereddütteyim prefabrikmi yapsam ağaçtanmı yapsam bilemiyorum benim aklımdakiler bu şekilde olur veya olmaz dediğiniz yerleri belirtirseniz sevinirim.Direkleri emprenyeli elektrik direklerinden kullanıcam üstüne taban kolonu olarak 100x200 Profilmi kalasmı kullanayım profilin tanesi 350 tl üstü çok masraflı kullanabileceğim başka bi alternatif varmı .bu taban kolonlarının üstüne 50x50 veya 40x40 profilden iskelet yapıcam dış duvarları betopan arasına yalıtım malzemesi iç duvarıda betopandan yapıp duvar işlerini bitiricem betopan yerine osb olurmu yan duvarlarda veya başka alternatif varsa önerilirinizi bekliyorum.alt taban 30cm aralıklarla 40x40 profil yapıcam üstüne osb mi yapıyım yoksa ağaç kerestedenmi yapsam tabana betopan olmaz heralde ve son olarak osblerden tavanı yapıp bitiricem projem aşağıda en az maliyetle bu işten nasıl sıyrılabilirim.diğer bi alternatif direkleri dikip üstüne 2.el bir 1oda 1 banyo wc konteynermi alıp koymalıyım sizlerinde değerli yorumlarını bekliyorum.Son olarak fiyat maliyet konusunda ne kadar tutar bilgilendirirseniz sevinirim.

http://i.hizliresim.com/DMPb4O.png

IALKAN 14-07-2015 10:04

Merhaba

Bende uzun süredir Kaş'a yerleşmenin hayalini kuruyorum. Sonunda arsa almak için eşimle birlikte Kaş'a gidiyoruz. Arsa'yı aldıktan sonra maddi gücümüz el verdiği kadar en kısa sürede evimizi yaptırmak istiyoruz.

Aziz bey çok güzel bir ev yaptımış güle güle otursunlar. Ben de taş ev yaptırmak istiyorum, ancak taş ev ile betonarme ev yaptırmak arasında maliyet olarak çok fazla fiyat fark ediyor mu? Aynı standartlarda taş ev ile betonarme ev arasında yüzde kaç fark oluyor.

NOZDEN 14-07-2015 15:46

Herkese Merhaba, bu ilk mesajım :)

Eşim ve ben Çanakkale ve çevresini, özellikle Bozcaadayı çok seviyoruz.
Bozcaada'ya gücümüz yetmediği için Geyikli/Çamoba köyü içinden,
uzun yıllardır hayalini kurduğumuz 2.5 dönümlük bahçemizi geçen yaz alabildik sonunda.
Konuyu başından sonuna okudum ve çok yararlandım.
En kısa sürede fotograf ve plan paylaşımlarımı da yapacağım inşallah.
Şimdiden herkese teşekkürler.

Karena 14-07-2015 22:38

Hayırlı uğurlu olsun Sn. NOZDEN. Ailenizle gönlünüzce yaşamanızı dilerim. Darısı bizim başımıza.;)

NOZDEN 15-07-2015 10:40

3 Eklenti(ler)
Bahçemizin 2014 Temmuz fotografları,
şimdi yeni zeytin fidanlarımız da dikildi...

Eklenti 566275

Eklenti 566276

Eklenti 566277

fotograf eklemeyi de başardık :)

kerkenez 15-07-2015 14:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi NOZDEN (Mesaj 1396122)
Bahçemizin 2014 Temmuz fotografları,
şimdi yeni zeytin fidanlarımız da dikildi...

Hayırlı olsun, aradığınız keyfi bulursunuz inşallah. Etraf çok bakir ve güzel gözüküyor.

bozkır 12-08-2015 16:24

Ev yapımı 1
 
4 Eklenti(ler)
Ben de yaptırdığım ev hakkında deneyimlerimi aktarayım istedim:

Evi tek kat 10x12=120 m2 olarak tasarladım. Köy bölgesi olduğu için ruhsat vb. izinlerle uğraşmadım. Önceleri taş ev olsun mu diye düşündükten sonra forumdaki yazıları okuyup betonarme eve karar verdim. Çizdiğim planı bir inşaat mühendisine kontrol ettirdikten sonra işe başladık.

Temel kazılıp, biriketle örüldükten sonra içleri kayrak taşla dolduruldu ve betonu döküldü. Dış duvarlar için Kayseri'den getirttiğim ortasında yalıtım malzemesi bulunan İzofark bims kullanıldı. Sonradan mantolama için uğraşmak yerine bu malzemenin hem yalıtım açısından hem işçilik açısından daha iyi olduğunu düşünüyorum. Evin zemini seramik kaplandı. Seramik altına ise yer yalıtımı için Xps malzemesi kullanıldı. Çatı için metal profiller kullanıldı.

bozkır 12-08-2015 16:52

Ev yapımı 2
 
Metal profillerin üstüne Isoline kiremit altı levhası, en üste de Avrasya kiremit döşendi. Verandanın olduğu cepheye istinat duvarı yapıldı. Veranda kapısı ve pencerelerde 80lik PVC kullanıldı. Tavanın bir bölümü betonla kaplandı, buraya kapalı devre güneş enerjisi sistemi kuruldu. Tavan sarıçam ahşapla kaplandı. Çatıya güneş paneli takıldı. Evin çevresi kilitli parke taşıyla döşendi. Dış cephe konusunda karar veremediğim için kaba sıvayla kaldı.

TCM 12-08-2015 19:53

Yaylanın birine muhtar köy bölgesi diye ruhsatsız villalar yaptırmıştı. Şu an izinsiz yapılaşma gerekçesiyle mahkemeleri devam ediyor. Umarım sizin bölge için gerekli şartları incelemişsinizdir.

bozkır 13-08-2015 14:51

Bende sorun yok. Elektrik, su abonelikleri yapıldı.

bozkır 13-08-2015 15:32

Ev yapımı 3
 
3 Eklenti(ler)
Evin yapılışının son aşamalarını da ekliyorum.

kerkenez 13-08-2015 15:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozkır (Mesaj 1401707)
Bende sorun yok. Elektrik, su abonelikleri yapıldı.

Elektrik su bağlandıysa büyük bir olasılıkla sıkıntı olmaz. İyi günlerde, keyifle oturursunuz inşallah.

decsan 19-08-2015 10:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozkır (Mesaj 1401712)
Evin yapılışının son aşamalarını da ekliyorum.

Sayın Bozkır
Biraz evin maliyetinden bahseder misiniz?

bozkır 27-08-2015 10:36

Maliyetler
 
Evin her aşamasının maliyetlerini ayrıntılı olarak tuttum. Eylül 2014- Mayıs 2015 arasında gerçekleşen ana maliyetler aşağıdaki gibi:

Kaba yapı (temel, duvarlar, sıva, vb.) - 40.000 TL
Çatı (180 m2) : 20.000 TL
Elektrik, su tesisatı :3.000 TL
Seramik : 5.500 TL
Tavan lambri : 7.000 TL
Güneş enerjisi : 2.500 TL
Kapılar : 3.000 TL
Pencereler : 2.800TL
Klozet, lavabo, batarya vb. : 2.500 TL
Mutfak (dolaplar, evye, vb) : 6.000 TL

Eğer ayrıntı isterseniz verebilirim.

decsan 27-08-2015 12:16

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozkır (Mesaj 1404389)
Evin her aşamasının maliyetlerini ayrıntılı olarak tuttum. Eylül 2014- Mayıs 2015 arasında gerçekleşen ana maliyetler aşağıdaki gibi:

Kaba yapı (temel, duvarlar, sıva, vb.) - 40.000 TL
Çatı (180 m2) : 20.000 TL
Elektrik, su tesisatı :3.000 TL
Seramik : 5.500 TL
Tavan lambri : 7.000 TL
Güneş enerjisi : 2.500 TL
Kapılar : 3.000 TL
Pencereler : 2.800TL
Klozet, lavabo, batarya vb. : 2.500 TL
Mutfak (dolaplar, evye, vb) : 6.000 TL

Eğer ayrıntı isterseniz verebilirim.

Teşekkürler..

Müsait bir zamanınızda ne kadar ayrıntı verebilirseniz ben talibim?
Bundan sonra bu işlere soyunacaklara ciddi manada mihmandarlık etmiş olursunuz...

bozkır 27-08-2015 14:57

Kaba yapı (temel, duvarlar, sıva, vb.) - 40.000 TL
Demir:14lük 130 çubuk, 10luk ve 8lik : 5.400 TL
Çimento (180 torba), kum, tel, çivi : 3.000 TL
Biriket 20lik (4000 adet) : 3.000TL
Bims 14lük (1000 adet) : 1.250 TL
İzofark 20lik (1400 adet) : 2.800 TL
İç sıva (hazır sıva) : 4.000TL
Dış sıva (kaba) : 2.000 TL
İşçilik : 11.000 TL
Nakliye toplamı : 4.000 TL
Kepçe : 2.500 TL
Diğer : 1.7000 TL

bozkır 27-08-2015 15:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi alpertunga41 (Mesaj 1380064)
Merhaba üstadlar bende 20-25 m2 ev yapmayı düşünüyorum.4-5bin tl bütce var projemi kendim tasarladım çizdim fakat kullanacağım malzemeler konusunda tereddütteyim prefabrikmi yapsam ağaçtanmı yapsam bilemiyorum benim aklımdakiler bu şekilde olur veya olmaz dediğiniz yerleri belirtirseniz sevinirim.Direkleri emprenyeli elektrik direklerinden kullanıcam üstüne taban kolonu olarak 100x200 Profilmi kalasmı kullanayım profilin tanesi 350 tl üstü çok masraflı kullanabileceğim başka bi alternatif varmı .bu taban kolonlarının üstüne 50x50 veya 40x40 profilden iskelet yapıcam dış duvarları betopan arasına yalıtım malzemesi iç duvarıda betopandan yapıp duvar işlerini bitiricem betopan yerine osb olurmu yan duvarlarda veya başka alternatif varsa önerilirinizi bekliyorum.alt taban 30cm aralıklarla 40x40 profil yapıcam üstüne osb mi yapıyım yoksa ağaç kerestedenmi yapsam tabana betopan olmaz heralde ve son olarak osblerden tavanı yapıp bitiricem projem aşağıda en az maliyetle bu işten nasıl sıyrılabilirim.diğer bi alternatif direkleri dikip üstüne 2.el bir 1oda 1 banyo wc konteynermi alıp koymalıyım sizlerinde değerli yorumlarını bekliyorum.Son olarak fiyat maliyet konusunda ne kadar tutar bilgilendirirseniz sevinirim.

http://i.hizliresim.com/DMPb4O.png

Neden direkler üstüne ev yapmak istiyorsunuz bilmiyorum ama bana statik açıdan bu proje pek sağlam gelmedi. Eve nasıl çıkacaksınız? Eğer ağaç ev yapıyor olsaydınız en azından ağaca dayayarak evi daha dengeli yapabilirdiniz. Ancak ağaç da yok galiba.

bozkır 27-08-2015 15:26

Çatı (180m2) : 20.000 TL
Profiller : 4.500 TL
İsoline levhalar : 2.300 TL
Kiremitler : 3.200 TL
Oluklar, shingle : 1.800 TL
İşçilik : 7.000 TL
Nakliye, vb. : 1.200 TL

aziztoprak 31-08-2015 13:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Hakan KINACI (Mesaj 167824)
Sn.Deniz62;
İç anadoluda eskilerden beri kerpiç dediğimiz çamur ve saman karışımı evler yapılır çok çok ekonomik ve yığma evlerdir. Duvar kalınlığı 50 cm civarında olur ve kışın çok sıcak yazın ise genellikle serin olur.
Fare olayına gelince; tel örgü demişsiniz bildiğim kadarı ile bazı fareler kalem genişliğinde yerlerden ve özellikle kafalarının geçtiği her yerden rahatlıkla geçebiliyorlar. Bunun için çelik sineklik teli gibi olan telörgülerden kullanmanızı tavsiye edebilirim.
İnşallah düşüncenizdeki projeleriniz gerçek olur.



Ateş tuğlasını hiç düşündünüz mü? Var mı üretimi acaba. Belki de çok pahalıya gelebilir. Yine de araştırmakta fayda var. Şehirlerde eski evler genelde ateş tuğlasından yapılırdı.

aziztoprak 31-08-2015 15:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ahmeter (Mesaj 358352)
Yazdıklarınızı okudum 675 mesajda yazdığım gibi yaşamak lazım ben 2 sene yaşadım olmadı .
Moraliniz bozulmasın allah ömür verirse tabii cağrırsanız ilk ziyaretciniz ben olurum keşke bir araya gelip bol bol konuşsak
Belki de benim şanssızlığım iyi bir yere düşemedim
Bildiklerimi gördüklerimi ve yaşadıklarımı bir nebze anlatdım
Köyde şortlan gezmek yasak.bakkalda ve eczanede hayatımda ilk gördüğüm ilaçlar ve gıda maddeleri gibi
Herkesin tahammülü .hassasiyeti ayrı oluyor .hele yaş ilerleyince
Moral bozmak yok iyiyi kötüyü bilmeniz için yazdım iyi günler dilerim



Evet, gittiğiniz topluluğa uyum sağlamak da önemli. köy yerinde şortla gezmek tuhaf kaçabilir. Antalya tatil köyleri gibi değil her köy.

aziztoprak 31-08-2015 17:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi açık-pozisyon (Mesaj 370863)
Sn. epsody, ilgi alakanız için teşekkür ederim... Ben istanbul'da Emirgan'ın ara mahallerinde birinde kendi halinde bir sokakta bahçeli 3 katlı bir evde yaşıyorum, ev kendimin değil, kiracıyım... Benim işim yazılım geliştirmektir. Ömrüm plazalarda geçmiştir, şu anda da bir amerikan firmasında çalışıyorum. Beni şehirden kaçıran şey aslında çok kişiyle benzer sebepler; trafik, kalitesiz insan yığını, kalitesiz ve pahalı beslenme olarak sayabilirm. Tabi daha çok sebep var... Henüz çocuğum yok ama olduğunda onun da benim gibi stresli, trafikli, pahalı, belki etrafı duvarla çevrili bir sitede doğayı hiç tatmadan, saygısız insan yığınları arasında değil küçük bir şehirde (örneğin balıkesir, çanakkale, bursanın merkez olmayan yerleri) büyümesini-yaşamasını istiyorum.

Boş zamanlarımda internet ile vakit geçiririm, tv hemen hiç seyretmem, olsa da olur olmasa da cinsinden yani... Saksılarımda domates, biber, çiçek vs dikerim, onlarla uğraşmayı severim. Sinemaya senede 2 defa giderim, eğlenceye düşkün değilim... İnsanları da genel olarak pek sevmem :)

Bir de emeklilik konusuna değinmek istiyorum, bu iş benim için zor, çünkü emeklilik yaşım 58 daha var 27 sene, ben o yaşa kadar yaşayabilir miyim bu şehirde bu soruya cevap vermek çok zor... O yüzden küçük bir şehire gidip kendimle başbaşa kalmak istiyorum, yani benim planım emeklilik için değil 5 sene sonrası için... Eşim de kısmen benimle aynı fikirde ama o küçük bir şehirde evde oturup çocuk bakmak konusunda kararsız... Sonuçta pek arkadaşı, komşusu, tanıdığı vs olmayacak orada...

Kendi evimi yaptıktan sonra, kira derdi olmayınca küçük bir iş kurarsam, geçinip gideriz diye düşünüyorum... En sonunda insan bir avuç toprak olup gidecek, çok lükse gerek yok...



Sayın epsody açık yüreklilik ve deneyimlerinizi paylaşma samimiyetiniz için teşekkürler. Ben de emekliliğine 3 yıl kalmış bir şehir insanıyım maalesef. Buradaki birçok insanla benzer duygu, düşünce ve hayalleri paylaşıyorum. Bunlar gerçekten çok insancıl okumaya doyamadığım duygu ve düşünceler. Ben de şu an hayal aşamasındayım. Sayın epsody size danışacağım çok şey olacak ama şu aşamada sizden almak istediğim tavsiye yer hususunda. Bir tarla arsa bağ bahçe nereden almamı tavsiye edersiniz? Tabi çocuklar daha okuyor, yani bir ayağımız İstanbul'da olacak. Ancak emeklilikten sonra belki tamamen kaçmak mümkün olacak benim için. Hürmetler.

Sayın açık-pozisyon sizin de düşüncelerinizi takdir ettim. Ben sizin yaşlardayken bu kadar doğa hayranı değildim. Ve şimdi yaşım 47. Ama şimdiye kadar elime o kadar fırsat geçmesine rağmen bir yerden bir tarla bağ bahçe toprak parçası almadığıma çok pişmanım. Her şeyin hayırlısı tabii ki. Ama zaman geri gelmiyor. Sakın geç kalmayın kaçma düşüncenizde. Dediğiniz gibi emekliliği beklemek çok geç olabilir. Allah herkese gönlünce sağlıklı bir hayat nasip etsin.

aziztoprak 31-08-2015 17:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi therapido (Mesaj 420154)
Merhaba
Paylaşacak tecrübelerim var.
Sanırım bu konuyu erken tecrübe eden "şanssız" kişilerden biriyim...
2000 yazında İstanbul'dan ani bir kararla Antalya'ya, Olympos'a yerleştim.
Bir sene kadar o arsa senin, bu arsa benim gezdikten sonra doğru yeri bulup satın aldım. Böylece 5 dönüm kocamaaaan bir arazim oldu. Biraz büyük biliyorum. İleride burada ufak tefek bir iş yapıp geçimimi de buradan sağlayıp yaşayıp gitmeyi umuyordum.

İnanması zor ama 2 sene boyunca hesap-kitap, mimari proje ve etüt çalışmaları sürdü. Kendimcede çizdim, mimarlarda. Bir mimar birşey, diğeri başka bir şey önerdi. Biraz araştırdım bana önerdikleri bölgeye uygun olmayan yapılar, maliyeti belirtmeme rağmen boyumu aşan yapılar çıktı. 2. mimar, 3. mimar derken sanki projeyi kendim çizdim...

Benim sizlere tavsiyem bir bölgeye bir ev yapacaksanız, mümkünse gidip eski yerleşimlere bakınız. Taştan mı yapmışlar, imkan varsa taştan yapınız. Ahşap mı, sizde ahşaptan yapınız. Çatınızın eğimini dahi mümkünse o binalardan örnek alarak yapınız. Bölgeye düşen yağmuru-karı çatınızın en iyi nasıl tutmayacağını deneyerek öğrenmişlerdir eskiler nasıl olsa.
Şahsi fikrimdir ama mümkünse bölgedeki görüntüyüde çok değiştirmeyiniz. Bütün mesajları okuyup, neredeyse tüm linklere baktım. Gördüğüm bazı evler tamam ekonomi buna izin vermiş olabilir ama o kadar sentetik, o kadar sakil duruyor ki arazilerin üzerinde...
Sadece ekonomik sebeplerle değil, mimari açıdan da bu durumda olan evler var.
Neyse..


Yazları serin, kışları daha sıcak olacağı için ben binalarımı taştan yapmaya karar verdim. 2000 yıldır orada duran yapılara, dokularına zaten aşığım. Köydede eski pek çok taş yapı var. Hatta arazide de yıkık duran, toprak harçla örülmüş, taş duvarlı bir ev ve han vardı.

İnşaattan önce sevgili devletimizin çıkarttığı imar kanunlarından nasıl en makul rakamla çıkılır, bürokrasiye en az nasıl takılınır diye araştırıp, başladım işlemlere.


Önce "Haritacı" getir dediler. Bir mühendisle çalışıp ölçümler yaptırdım. Sonra zemin etüdü istediler. Deprem ölçümü yapılmasınıda istediler, hallettim. Sonra dediler mimari plan, statik, elektrik... eee tamam onlarıda yaptırdım.
Benden yapı denetimi için bir firma istediler. Sordum bir firmada 2 milyar o zamanın parasıyla istedi, çok sağolun dedim ben almayayım. Öğrendimki 200m2 üstüne isteniyormuş yapı denetimi. Kestim biçtim plandan 200m2 altına düştüm, kurtuldum.
Ben iki ayrı bina yapmak istiyordum arazime. Bir tarafta kendi evim, yakınında daha sosyal bir alan. Ona da izin yokmuş. "Tek arazi tek bina" dediler. Bende projede binaları bir koridorla birleştirdim hallettik.
Daha bitmedi, malum inşaata dahi başlayamadık!
Sonra dediler ki: Mütahit kim?
Dedim: Benim
Dediler: Ama iş verende sizsiniz?
Dedim: O bir şey mi işçide benim!
Kafalarını iyice karıştırdıktan sonra, "Biz bir bunun kanununa bakalım siz mütahitlik belgesi getirin" dediler. Gittim Kumluca Ticaret Odası'na, dedim durum bu. O zamanın parasıyla 540 milyon kayıt parasını verice bir liste verdiler, mesleğinizi seçin diye :). Seçince mesleğimi hani şu çerçevelenen kağıtlardan verdiler. Üzerinde Kerem Akyar İnşaat ve Taahhüt İşleri yazan, oldum mütahit.
Bütün bu kovalamacada dosya için tapu örneğide istiyolar ve o örnek 10 gün süresince geçerli. Her süre dolumunda tapu dairesine, oradan 1.75 TL'lik harcını yatırmaya Ziraat Bankası'na koşturmaya, sonra geri gitmeye vs girmiyorum hiç:)
Tekrar geldik Antalya Bayındırlık Müdürlüğü'ne. "Biz tam olarak çözemedik kanunen, ama siz yapın bir mahsuru yok" dediler :) Oh dedim tabi, bitti bu iş sonunda.
Amaaa sonra sıkıştırdılar, "İnşaat için suyu nereden alacaksınız, belge lazım?" :( Döndük köye...
Dereden desem, hem çok yakın **** ormanın içinde kuyu var. İkisi içinde DSİ'den yazı lazımmış yer altı suları kullanım vs... Arsanın hemen altında 50 tonluk sulama havuzu var, köy kullanımına ait oradan alayım dedim. Muhtara gittim. "Tamam alda" dedi, "Senin elektriğin yok. Su için dinamo taktıracaksın, onu neyle çalıştıracaksın?". Haklı!
"Haklısın dedim muhtar, haklısın".
Araştırınca elektrik bağlatmak için önüme iki yol çıktı. Ya imar iznim olacak şantiye elektriği alacağım **** çiftçi kağıdı alıp sulama elektriği alacağım. İmar almak için elektrik istediklerine göre (izah edemedim bir türlü nasıl döngüde olduklarını) çiftçi olmak gerekti mecburen.
Sağolsun muhtar verdi çiftçi kağıdını oradan Tedaş'a. Onlarda istedi elektrik saati, projesi vs. Bulundu elektrikçi, çizildi proje sonunda aldım elektriği. Oda az değil epey tutu. Arada atladığım o kadar çok parasal şey var ki!
Sigortalı işçi istediler O'da ben oldum. Ne dedilerse ben oldum galiba kurtulmak için sonunda gidildi Antalya'ya alındı imar!

Birinci kısmın burada sonuna geldik :)
Şayet kimse sus demez ise 3 bölümde bitirebilirim yazımı.

Olympos'da inşaat. İnşaattan kaçan taş ustaları azzz sonra...

Saygılarımla,
Kerem Akyar

hala neşeyle anlatabiliyorsam, bu hayatta nerede olsamda bana birşey olmaz.


Valla helal olsun size. Ben yarı yolda kalır vaz geçerdim. Bravo.

aziztoprak 31-08-2015 18:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi therapido (Mesaj 421535)
Olympos'da inşaat Bölüm 2

Tekrar merhaba
Yorumlarınızı okuyorum. Yazımın sonunda ufak cevaplar vereceğim. Ama önce hikayemize devam edelim :).

İmar izni alıp güle oynaya döndük köyümüze. Ertesi gün imar müdürlüğündeki denetim memurlarını alıp tekrar köye döndük. Bu durumda onların gelmesini beklerseniz ödenek, araç vs. çıkmasını 1 aya kadar bekleyebiliyormuş, **** onları siz getirip götürüyormuşsunuz. İzin almak için 90 km'lik Antalya-Olympos yolunu yaklaşık 8-10 kere aşındırdığımız düşünülürse bu bize engel olamazdı. Gittik, aldık, geldik. Evin yapılacağı yeri görmek istediler. Direkler çakıp tarif ettim yerlerini. Dediler ki "Bak güzel kardeşim sen bu inşaatı 200m2 altında tututun. Binalarda zaten taştan dolayısı ile bir kaybında buradan var (40-50cm kalınlık), gelsen bunu biraz büyük yap biz görmeyiz!". Hadi buyrun, şeytan girdi aklıma. Uğraştığım onca yasa sağ omzumda, denetim memuru sol omzumda fısıldayıp duruyor... İnsanoğlu işte yine uyduk şeytana...
Direkler birer metre genişletildi.
Sonradan araştırdığımda, zaten olası illegalite tespitinde para cezası verildiğini bununda m2 olarak hesaplandığında neredeyse imar izni almaktan ucuza geldiğini; hatta davayı temyize verip senelerce ödeme dahi yapılmadığını öğrendim.

Köyden iş gücü için iki kardeşle anlaşıldı o zamanın parasıyla günlüğü 30 milyona (sonra bir artış oldu). Mahallenin imamıda arada gelip ücretine mukabil yardım etti. Kazdık hep beraber evlerin pabuç çukurlarını. 70cm genişliğinde, 50cm derinliğinde yere gömülü çerçeve şeklinde demirli bir beton düşünün, onun yatağı. İş makinası opsiyonumuz vardı ama astarı yüzünden çoktu. Geleceği mesafe, yapacağı iş azlığıla toplanınca mantıksızlığı ortaya çıkıyordu. Nitekim daha önce istinat duvarları ve yol inşaatı için kullanmıştık kendisini. Yanılmıyorsam saati 60 milyondu, ve yola çıkarken açılıyordu saat. Siz hiç 100 K/h le giden iş makinası gördünüz mü?

Bu arada inşaat öncesi hazırlığım olan istinat duvarları ve yol yapımını anlatmayı sanırım hiç istemiyorum :) 3 ay kadar sürdü. Sanırım bir büyük evin kaba inşaatı kadarda tuttu. Hesaplanmayan bir maliyet değildi ama inşaata ilk adım olmasından dolayı epeyce zor oldu.

Yol duvarları esnasında, köyden bulabildiğim çalışan tek bir usta vardı. Sağolsun çok şahsına münhasır biriydi. Yaşı epeyce ilerlemiş olsada, senden benden güçlü ve sağlıklıydı. Anlaşmayı yaparken, (tabiiki yazılı değil) sürekli çay olmasını ve sigara molalarını ekledi (götürü yapmasına rağmen). Meğer saatte bir, sarma sigara içermiş yanındada çay :). Semaverle çay sorun çözüldü.
Evine anlaşmaya gittiğimde duvarına asılı şu eski Q&Q plastk "kol" saatlerden vardı. Görmek için en az kırk santim yaklaşmak gerekenlerden. İki gün önce yaz saatine geçmiş olduğumuzu hatırlattığımda "nasıl olsa tekrar ileri alıyorsunuz, gerek yok". "Ben güneşle kalkar, güneşle yatarım, yarın güneş doğarken arsada görüşürüz!" dedi.
Geldide ekibiyle ve ördü. O yol duvarını örerken bende yan tarafta daha az yük binecek bir duvarı kendimce örmeye başladım. İki kardeşten Bedri bana harç ve taş getirdi, bende dandik bir çekiçle şekil verip taşları üst üste mantıklıca koydum. İki işde bittiğinde, ikisini karşılaştırdığımda şeklen benim yaptığımın işin acemiliği atmış taraflarının daha düzgün olduğunu bir kaç arkadaş onayıyla tespit ettik. Ama ustaya sadece malzeme hariç, işçilik bedeli olarak 1980 milyon lira vermiştik bile...

Durum böyle olunca ev için ekonomimiz el verdiğince başka bir usta aramaya başladım. Bir arkadaşla anlaştık. Hatta kendisi arsada kalabileceği bir küçük seraya benzer ev yapmayı önerdiğinde dahada sevindim. İşler daha hızlı yürüyecekti. Küçük bir paraya yaptı barakasını. Ev örülmeye başlandı. Bende etraftaki ufak tefek duvarları örmeye başladım. Arsadaki taşların yetmeyeceği gün gibi ortada olduğundan taş temin etmek gerekti. Arsanın hemen altından geçen derenin aşşağı kısımları yazın kuruduğundan taşları oradan almak en mantıklısı olurdu. Ama unuttuğumuz bir şey vardı. O taşlarında sahibi vardı, DEVLET! Ve o taşların devlet adına köydeki koruyucusu Ormancı! Bu durumu ve cezasını, bilmeden aldığımız bir kaç taktör taş sonunda kendisinden öğrendik. Aramıza devleti sokmadan anlaştık. Ama anlaşma bir iki traktörden fazlasına yetmedi oysa benim 50-60 traktör taşa ihtiyacım vardı. 4 iyi yüklü traktör = 1 Kamyon taş. 1 kamyon taş 600 milyon o zamanın parasıyla.
Taşlar azaldı usta kayboldu. Telefonlara çıkmaz oldu. Neyse dedim ben taş bulayım. Köydeki aza arkadaşlarımdan biri yardımcı oldu, amcasının arazisinden traktör başı 5 milyon alması üzere anlaştık. Taşın geleceği yer 6 km uzaklıkta olduğu için normalde 35 milyona gelen 1 traktör taş yanlış hatırlamıyorsam 45 milyona çıktı birde amcanın 5'i, 50. Her şekilde kamyonla getirtmekten iyidi. İki traktör 4 işçi, 3 günde bu işi halletti (onları hesaba katmayı unuttum ama yinede ucuz).
Bir süre sonra usta geri geldi. Annesinin hastalığı idi sanırım ilk koyboluşundaki bahanesi. Ev tekrar örülmeye başlandı. Ev yükselirken arada bir bakıyordum, usta arsanın başka bir kısmında başka bir duvar örmekte. "Hayırdır?" dediğimde, "Burasıda gerekli" diyordu. Haklı olabilirdide ama neden şimdiydi, neyse iyi geçinmek lazım...
İkinci bahanesini hatırlamıyorum ama epey bir kaybolduktan sonra geldiği üçüncüdeki bahanesinin "başka bir iş aldım onu halledip geldim" olması sanırım benim için en ağırıydı:) Başka bir usta bulmak şart olmuştu ama nereden bulunacaktı. 4. kayboluştaki aramalarımda o civarda yaptıkları işleri bitmek üzere olan bir ekipten, yine aza arkadaşım bahsetti "Lazlar var bizim" diye. Bir hafta sonra yere gelip görmeleri için anlaştık. Gelip görecekleri gün öncesi bizim kayıp usta, insan üstü bir heves ve kuvvetle geri gelip işe başladı. Ertesi sabah karşılaştıklarında, Laz ustalarla "Bu benim işim, vemem" dedi. Ben "Yok ben artık senle çalışmayacağım" dediysemde, bu sefer Laz ustalar "Biz kimseyi işinden etmek istemeyiz" dedi ve gitti!...

Sanırım bu durum 5. kayboluşa kadar 1 hafta 10 gün idare etti.

İnşaatı yaptığım para kısım kısım geldiği için çok kalabalık bir grupla işe girişmek benimde işime gelmediğinden az ve yavaş işleyecek bir ekip benim içinde mantıklıydı. Zaten taş duvar örerken bina çok büyük değil ise yavaş çalışmak mantıklı. Duvarın yükselebilmesi için alt taraflardaki betonun donmasın beklemek gerekli.

Yeni usta aradım bulamadım. bulduklarımda çok pahalı çıktı. Taş duvar yüzlerinin düzgünlüğüne bakılıp, tek yüz **** çift yüz örülmesine göre hesaplanıyor. Bir yere yaslanan bir duvar örerken tek yüz, bina için çift yüz hesaplanıyor. Eski ustamın verdiği fiyat o zamanın parasıyla (zam gelmeden önce) çift yüz duvar için metrekaresi 25 milyondu yanılmıyorsam. Bölgesel olarak bu rakamlar çok değişiklik gösteriyor.

Usta gitmeden evvel köşeleri örerken kullanmak üzere daha düzgün taşlar olsa daha iyi olur demişti. Bu boşlukta bende onları aramaya başladım. 30 km uzaktaki baraj kenarında bir ocaktan çıkan, bu daha şekilli taşlardan bir kamyon, yola döşemek üzere kayrak taşının epey kalınına benzeyen, üzerlerinden araç geçecek dayanıklılıkta, düzgün yüzlü taşlardan bir kamyon getirttim. Usta geri geldi, o köşeleri, ben yolu yaptım.

Gitti geldi, ilk binanın birinci katı bitti. Gitti geldi, lentosu, ara kat betonu bitti. Gitii geldi, aradaki ikinci binaya geçti. Sonunda onunda lentosu bitti. Arada birde foseptik kuyusu kazdı ördü.

Anlatırken çabuk geçti ama bu terane 2,5 senede geçti...

Bu bölgede kışları inşaata devam etmek çok yağmurdan dolayı neredeyse imkansız, durduğu günleride öncede tespit edip inşaatı planlayamıyorsunuz. Yazlarda hem teknik açıdan hem insani yönden çalışmak çok zor. Gölgede 45 derecede beton çok çabuk kuruyor ve çatlıyor, keza insanda öyle. Arada kalan dönem en mantıklısı. Olaki hala inşaat yapacak vardır diye söylüyorum :)

Günler geçti çatı için fiyat aldım, onun maliyet bunun maliyeti o kadar çok kalem vardı ki...
Bir gün arsada çalışırken yine o İstanbul'dan ayrılmaya karar veren Kerem geldi, geçti karşıma. "Ya kardeşim" dedi. "Ben sana İstanbul'dan ayrıl dedim ama, bu mudur?" dedi. dedim "Ben nerden bileydim". O'da dediki "işte şimdi biliyorsun, ne o hala elimde tutuğun?"
"Taş" dedim.
Attım o taşı. Herkesede attırdım kazma küreği taşı harcı. Paydos.
Anlamaları biraz zor oldu, özellikle ustanın ne güzel çalışıyordu...

Hayaller hiç bitmedi. Eskileri gider, yenileri gelir. Zaten belkide budur yaşamayı sağlayan.
Dükkan o gün kapandı,
kapısınada satılık tabelası çakıldı.
Merak edenler için,
http://www.hurriyetemlak.com/real_es...?ad_id=2687154
Buradada daha bol resim var
yfrog | Oops!



Geçmiş olsun bence tecrübenin iyisi kötüsü olmaz. Sağlık varsa gerisi hoş.

aziztoprak 31-08-2015 22:06

Hiç bir zaman tam olamayacağız. Ancak eksiklerimizle var oluruz. Önemli olan sahip olduklarınızla azlıkla mutlu olabilmektir. Zaman olur ki ne para ne mülk insanı mutlu etmeye yetmez. Yine de bu hayal etmeye engel değil. İnsan ümit ve korku arasında hayat sürer. Önemli bir nokta şu; maddi hayat herşey değildir.

Ders verir gibi yazdıysam kusuruma bakmayın. Sadece içimden geçenleri yazmaya çalıştım. Saygılar,

aziztoprak 01-09-2015 07:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kazim polat (Mesaj 565302)
Arkadaşlar merhaba,

Sevgili Hosseda, ağaçlar.net'in işte bu yönünü çok seviyorum. Doğru insanların toplandıkları bir platform. "Adama bak, deli cesaretiyle dalmış işin içerisine, ne hali varsa görsün!" demek yerine, hiç görüşmemiş ve de tanışmamış olmamıza rağmen, sadece ortak değerlere sahip olduğumuz için bana kıymet veriyor, uyarıyorsunuz; çok teşekkürler.

Bu usta 40 yıllık bir ustaymış. Eskilerin dülger dediklerinden. Temele demir döşenmeyecek. Ev eski sistem, taş temel üzerine oturtulacak. Yerin altına 80 cm inilerek oradan başlanacak duvar örülmeye yani. Ama temelde büyük taşlar kullanılıyormuş, ve de eni 80 cm oluyormuş. Toprak seviyesinde 50 cm'ye düşürüyorlarmış. Sağlam olur mu dedim, endişelendim doğal olarak. Etrafımdaki evlere bakmamı önerdiler.

Bildiğiniz gibi Birgi çok eski bir yerleşim beldesi. Osmanlı'dan da önceye, 1300lü yıllara, Aydınoğlu Beyliği'ne dayanıyor temeli. Etrafta çok eski evler, konaklar, camiler var yüzyıllardır ayakta kalan.

Yanımda bana yardımcı olan kişi Birgi'nin yakınındaki bir köyde çok hatırlı bir kişi. Usta da o köyden zaten. O, ustaya kefil olmasa bu işe girişmezdim zaten. 40 derece güneşin altında dahi durmadan çalıştığını anlattılar ustanın. Zaten gözü de tok birisi. Pazarlığa başlayacağımız anda şöyle dedi: " Senden alacağım parayla araba, ev, arsa alacak değilim, aldığımız parayı o gün yiyeceğiz. Ev bitti mi bizim para da biter zaten." Ustam farkına varmadan benim hiç de beğenmediğim bir akımın, "günü yaşa" denilen (carpe diem) akımın tutkunuymuş da haberimiz yok ! :)

Ben olsam usta işini tam yaparsa anlaştığım paranın %50 fazlasını verir hakkımı helal ederim. Siz de imkanlarınız ölçüsünde ustaya bir güzellik yaparsanız iyi olur bence. El emği ile kazanan insanlara hak geçmemesi lazım.

aziztoprak 01-09-2015 07:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kazim polat (Mesaj 569292)
Arkadaşlar merhaba,

Sevgili Hosseda, inanın çok mutlu oldum, Allah tamamına erdirsin. Evet benden önde yürüyorsunuz. Henüz temel kazmaya başlayamadık. Cuma günü harita mühendisim arsaya kazıkları çakmak için gitmiş, ama gelin görün ki çakamamış. Ağabeyimin akbaş cinsi köpeği "Akça"nın orada olduğunu söylemeyi unutmuşuz. Dün gidip bahçenin alt kısmına aldık Akça'yı. Bugün için telefon bekliyorum mühendisten.

Henüz temele başlayamadık ama bende de somut bir adım atıldı. Kireç kuyusu kazılıp, kirecim söndürüldü. 2 ton olan sönmemiş kireç suyla karışıp da sönünce iki katına çıktı sanırım.

Komşularım ustayla "barışmamı" duymuşlar( İlk kez duyduğum bir tabir, anlaşma anlamında kullanılıyor), fiyatın çok uygun olduğunu, ustanın işin ortasında kaçıp gitme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleseler de, ben öyle birşeyin olacağını sanmıyorum. Hem insan konuştukça karşısındakinin yapısını az çok anlıyor, hem de daha önce de dediğim gibi arada hatırı sayılır biri var. Zaten usta planlı gidecek, temel kazma işi, su basman ve boyunun yettiği kadar duvarı ağırlıklı olarak kendi ve bir çırak yardımıyla yapacakmış. 2. ustayı son aşamada tutacak, zarar etmeyelim diyor.

Bu arada sizin de su basmanınızın taştan olacağını yazmışsınız, olabiliyormuş değil mi?

Kolay gele ! :)

Bu çok ilginç. 2010 yılında siz bunları yazmışken ve yaşarken ben 2015 yılında geçmişe bir yolculuk yapmış gibiyim. Heyecanlı bir film veya romanın sonunu merak edercesine yaşadıklarınızı takip ediyorum. Belki şu anda siz o evin içinde oturmuş kahvaltı ediyorsunuz. Bilemiyorum. Ama hikayenin direk sonunu okumaktansa tüm gidişatı okumak daha güzel. İnşallah sonu istediğiniz gibi olmuştur.

aziztoprak 01-09-2015 08:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 574867)
Arsanızın konumu pek güzelmiş. Allah güç versin, gönlünüze göre bir ev yapacaksınız inşallah o arsaya.

Şimdi ustam ile konuştum. Dünden beri iyi yol aldık, odaların çıktı meydana dedi. Ama yağış akşama kalmaz başlarmış. Gene ara verilecek bir kaç gün. Acelem yok, hayırlısı ile gitsin yeterki. Bu ara vermeler iyi oluyor bir yerde, muhtelif araştırmalara vakit kalıyor. Geçen hafta yaşanan boşlukta izolasyon konusunun kararını verebildim ki haftaya o noktaya gelinmiş olacak.

İzolasyon için kararım şöyle :

Subasman duvarları bitince, duvarların içindeki boş alan temelden çıkan moloz ile doldurulacak. Moloz sıkıştırıldıktan sonra üzerine kaba bir beton atılacak. Bu betondan önce 3-5 cm. kalınlığında perlit sereceğim bulabilirsem. Bulamazsam sanırım mıcır döktüreceğim. Veyahutta hiçbir şey sermeden direkt beton atılacak. Bu betona sika1 diye bir malzeme ilave ettireceğim. Bu malzeme betonda nem ve ısı izolasyonuna katkı yapıyormuş. Betonun üzerine poliüretan köpük levhalardan ( 3 veya 5 mm. lik) serilecek. Bu köpükler birbirine geçmeli imiş, onların üzerine de keçe bir örtü yayılacak, sonra da tekrar beton atılacak. Bu şekilde yapılacak izalasyon ile yerden soğuk gelmesini kesin önlemiş olacakmışım. Zemin kayalık ve bayağı bir meyil var. Yani temelde su problemim yok, ama bütçem elverirse ilk betonun üstüne membran dedikleri kalın plastik örtüyü yapıştırtmam da ihtimal dahilinde. O zaman aşağıdan nem tehlikesi de yok edilmiş olacak. Ancak evide çok sarıp sarmalamak, hiç hava almaz hale getirmemek lazım. Yani abartmak da iyi değil dedi konuştuğum uzmanlar.


İnşaattan çok anlamam ama tabanı tamamen yalıtmak daha yararlı diye düşünüyorum. Ama dediğiniz gibi duvarlardan nefes alabilmelidir av. Taş duvar da zaten bu özellik çok iyi zannediyorum.

aziztoprak 01-09-2015 08:15

Madem çevreciyiz. Biyogaz sisemleri de sorgulamakta fayda var.

aziztoprak 01-09-2015 08:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 577582)
Sn.Hosseda, açıkçası tam olarak nasıl anladığınızdan emin olamadım. İlk resimdeki gibi olmamalı. İlk resim size ısı izolasyonu sağlamaz, kullandığınız malzeme boşa gider.

İkinci resim kötünün iyisi. Bunun mahzuru, büyük bir kütle olan döşeme betonunu ısıtmak durumunda kalıyorsunuz. Şayet inşaat tekniğiniz ve ısıtma şekliniz havayı ısıtmak yerine kütleleri ısıtmak şeklinde olsaydı (söz gelimi yerden ısıtma), o zaman bu resimdekini uygulamak mantıklı ve gerekli olurdu. Bu resimde fark, döşeme betonu duvarlara temas etmiyor, araya düşük yoğunluklu ve ısı iletim katsayısı düşük (direnci yüksek) izolasyon malzemesi konuyor ve ısının bir boru gibi duvara geçip toprağa akması önleniyor.

Şayet evi, kuzine, şömine, soba veya radyatör ile ısıtacaksanız en iyisi ve malzemenin en verimli kullanımı üçüncü resimdeki gibi olur. Bu modelde döşemeyi ısıtmıyorsunuz. Beton döşemenin üzerine izolasyon malzemesi döşüyorsunuz, onun da üzerine yer kaplaması (tercihan ahşap) yapıyorsunuz. Böylece evin içindeki ısının beton döşeme ile alakası kesiliyor.

Su izolasyonunu kavram olarak ayrı tutmalı. Onu her durumda grabetonun üzerine, döşeme betonunun altına 5mm'lik keçeli membran sererek yapmalısınız. Taş evlerde su izolasyonunun da bir sorunu var. O da duvar taşlarının kılcal çatlaklarından su yukarı doğru yürür. Ama temelin su içinde olmadığı durumlarda ciddi mahzur teşkil etmez.

Sn.Bayındırmevki, malesef taş duvardan oluşan temelin toprağa değen yüzeylerinden ısı izolasyonu yapmanın uygulanabilir bir metodu yok. Varsa da ben bilmiyorum. Oralara izolasyon malzemesi döşemek pek bir işe yaramaz çünkü santimetre kareye düşecek basınç miktarına dayanacak bir malzeme yok. Ayrıca temel duvarlarının toprak veya alttaki kayalarla irtibarını kesmek statik sorunlara yok açabilir.

Temelden itibaren tüm toprağa değen yüzeylerde ısı izolasyonu sadece radya temelde mümkün. Bizim evi öyle yapmıştım. Radya temelde toprağa değen yüzey pabuç ve yığma bina temellerine göre çok geniş ve düzgün bir yüzeydir. Evin oturma alanının tamamı genişliğindedir. Bu sebeple ısı izolasyonu çok rahat yapılır, çünkü birim alana düşen ağırlık çok düşer ve malzeme hiç bir şekilde ezilmez.


Temelin sudan tamamen kurtarılması için temel altına drenaj boruları döşenmesinin faydası olmaz mı?

aziztoprak 01-09-2015 08:53

Bu uygulamada dışarıdan pencere kasası altından içeri su sızıntısını önleyici bir uygulama şart gibi.

aziztoprak 01-09-2015 08:58

Yani güney cephe camlarına normal, kuzey cephe camlarına kontrol kaplamalı cam mı olmalı? Veya nasıl?

aziztoprak 01-09-2015 13:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci (Mesaj 579040)
Sn. Hoşseda,

Yerinizin çevresi güzel görünüyor.
Bir iki yorum da benden:

-taşlarınız şekil itibariyle (eğri, büğrü ve irili ufaklı) ustayı zorlayacak tarzda seçilmiş.

-helik dediğimiz küçük taşlar büyüklerin arasında çok kullanılıyor; bir kooperatif binası 8 metre yüksekliğinde helik taş yerine çimento doldurularak yapılmıştı. Çok sağlam, güzel ve dayanıklı oldu.

-kepir toprağın esası yumşak taştır diye biliyorum. Öyle ise su taşıdır. Su yalıtımı önemlidir diye düşünüyorum. Alçak seviye yeraltı suyunun nereden geleceği belli olmaz.

-üst katı şömineden ısıtmayı düşünürseniz, hele ki yatak odası ise, ustanızın dediği hava menfezini düşünün derim.

-Sıhhi tesisat, elektrik tesisatı geçişlerini bu arada planlayın derim.

Kolaylıklar dilerim.


Evin temel altını drenaj boruları ile donatıp bunları da bir kuyuda toplamak mümkün değil midir? Böylece hem temei sudan kurtarmış oluruz hem de xemin sularını kuyuda biriktirerek bu suyu bahçe sulamasında kullanabiliriz. Mi acaba?

aziztoprak 01-09-2015 13:17

O naylan kolayca yırtılır taşlardan ve nem tutma özelliği kolayca kaybolur. Ama uygun kalınlıkta olursa birşey diyemem.

aziztoprak 01-09-2015 15:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 649942)
İnşaat normal seyrinde devam etmekte...

Resimler çıkarılmış mı? Yoksa ben mi göremiyorum.

aziztoprak 01-09-2015 15:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kazim polat (Mesaj 664176)
Arkadaşlar merhaba,

Tam altı aylık bekleyişin ardından, nihayet üç gün önce " Hayâl Ev"imin inşaasına başlayabildik.

Ama resmi prosedürler, ama kişilerin ihmalinden kaynaklanan bir gecikmeydi bu. Olsun, gene de kimseye kırgın değilim. Hatırladığım bir hikâyenin sonundaki kıssadan hisse şuydu : " Vardır bunda da bir hayır."

Ustalarım çok iyiler. Üç günde neredeyse temel ve su basmanın 4/3ünü bitirdiler. Çalışması da zevkli insanlar, işlerinin ehli ve de neşeli. Umarım hep böyle gider. Hatta duvar taşlarını yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. İki arkadaşımla birlikte kendimiz çekiyoruz taşları. Hatta günün sonunda, bugün ne yaptın diye soranlara: " Taş taşıdım, laf taşımadım." diye espiriyle bile cevap verebiliyorum onca yorgunluğa karşın. Başıma geleceğini bildiğim olay nihayet bugün gerçekleşti; kuyruklu diye tabir ettiğimiz haşeratla tanışma fırsatımız oldu. :) Hâlâ canım yanıyor ama, şanslıymışım, bazı kişileri anında hastanelik edebiliyorlarmış.

Fotoğraf makinamın şarj aletini kaybettiğimden, cep telefonumunkiyle çekeyim dedim artık bugün. Güzel görünmese de , size fikir verebilir sanırım.

Bu arada, artık neredeyse tamamen "Birgi"li oldum. Tayinimi istedim ve de çok şükür ki çıktı. Binamın karşısında yeni okulum. Üstelik adı da; Birgi Kâzım Paşa İlköğretim Okulu. :) Sağlıcakla kalın...


Hayırlısı ile tamamına ermiştir inşallah. Hikayenin sonunu iple çekiyorum.

aziztoprak 02-09-2015 08:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 777517)
Burada olmasa bile aklınızda olsun. Düşük doz çimento ile sertleştirilip tabaka haline getirilmiş perlit veya vermikülit, şekil de verilebilmesi açısından çok çeşitli kullanımları olabilecek ısı izolasyon malzemesidir.

Söz gelimi, bizim bahçe fırınında, tabana döşeli ateş tuğlası tabakası ile, beton zemin arasında 10 santimlik az çimentolu vermikülit tabakası var. Fırın yanıp içi 300-400 dereceye çıktığında, elimi tam fırının merkezinde beton zeminin altına koduğumda, seğil sıcaklık, ılık bile olmuyor.


Fırın tabanlarında kırık çam kullanılıyormuş diye duymuştum. Onun faydası nedir?

aziztoprak 02-09-2015 09:59

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 846685)
Sayı pssakal,
Teşekkür ederim.

Sizinde amaçladığınız yaşamı bir an önce yakalamanızı diliyorum.

Vesile ile biraz malumat aktarayım. Yaz sebebi ile biraz tavsadı çalışmalar. Bu hafta içinde banyonun içi halloldu. Bilinen bir markanın bataryalarını satın almıştım, montaj dahil satılan ürünler için servis geldi tüm banyoyu klozet montajı dahil hallettiler. Banyoya elektrikli sohben taktırmayı düşünürken çok önceleri bulup telefonunu sakladığım bir imalatçıdan odun ile yanan termosifon getirtmeye karar verdim. Aynı zamanda elektrikli de çalışabilen bu termosifon banyoya pek yakışacak gibi geliyor. Yarın eve bu termosifonun yeri için gideceğim. eğer uygun ise durum onu da haftaya getirteceğim.

Bunun dışında eksiğimiz salonun bir köşesine yapılacak açık mutfak. Ondada kararsızlık sebebi ile geciktim. evin kapılarını masif ahşap yaptırmıştım, ne yazıkki önce sokak kapısı ( önünde demir kepenk olmasına rağmen) daha sonrada iç kapılar da çatlamalar oldu. Marangoz geldi ve tamir etti ( tamiri çatlayan kısma ahşap kamaları tutkalla yerleştirmek suretiyle yaptı). Mutfak tezgahlarını da masif ahşap yapmak niyetindeydim bu olay beni durdurmuştu. Ama ne olursa olur dedim, komple masif tezgahları ( meşe ağacından) bu gün sipariş ettim başka bir marangoza. Sanırım bayram sonrası mutfakta bitmiş olur nasipse.


Odun yakılarak ısınan bakır bir termosifonumuz vardı. Harikaydı. Yaktığınız zaman banyo hamam gibi olurdu. Taş banyoda süper olur. Türk hamamı olur :)

aziztoprak 02-09-2015 10:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kazim polat (Mesaj 915889)
Arkadaşlar merhaba,

Sizlere yazmayalı çok uzun zaman olmuş. Uzunca süre devam eden inşaat telaşı nihayet bitti gibi. Yıllardır hayalini kurduğum " Hayâl ev ", sonunda gerçek oldu sanki. Allah sizlere de hayalinizdeki evi nasip etsin en kısa sürede.

Daha önce de yazmıştım. Bu işe soyunduğum zaman amcam : " Birine beddua edeceksen, - inşallah inşaat yaparsın- derler" demişti. Hakikaten de çok, ama çok zorlu bir süreç. Resmi prosedürler, maddi olanaksızlıklar, ustalar, malzeme temini ve bunların nakliyesi, bir yandan okula, bir yandan çocuklara, diğer bir yandan da inşaatta ameleliğe yetişme telaşı, ve de sürekli gelip " daha bitiremedin mi hoca?" diye sorup duran meraklı komşular :D vs. vs...

Şu anda çok dar bir zamanda yazıyorum. O yüzden detaya girmeyeceğim. Ancak şunu söylemek isterim ki; henüz temizliği yapıp göçme aşamasında olsam da; arkadaşlar, çocuklarım ve köpeğimiz " Goldie " ile birlikte, kuzinede pişen yemekler ve demlenen çayların tadına şimdiden doyamıyoruz. Kim bilir nasip olur da göçersek, nasıl olacak?



Sizin yaptıklarınızı ben hayal dahi edemiyorum. Allah nazardan saklasın. Sağlık ve huzur içinde yaşayın inşallah.

Orhank 02-09-2015 10:28

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi aziztoprak (Mesaj 1405609)
Fırın tabanlarında kırık çam kullanılıyormuş diye duymuştum. Onun faydası nedir?

Sanırım ısyıı tutması için

aziztoprak 02-09-2015 10:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Nevzat (Mesaj 1081267)
Ben daire fiatına 2 katlı ev yapmıştım o yüzden sizede yapın diyorum, hemde herşeyi ile tek tek uğraşarak, kanuni prosedürleri en ayrıntısına kadar uygulattırılarak yaptım.
İnşallah yaparsınız, kolay gelsin..



Sayın Nevzat, şu kanuni prosedürleri ve maliyetleri konusunda biraz bilgi verebilir misiniz.

Saygılar


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:13.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025