agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları) (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/)
-   -   Ev yapımları hakkında (https://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/2219.htm)

kömür 13-05-2009 14:03

Sn therapido, öncelikle geçmiş olsun.
Merakla bekliyorum yazınızın devamını. Umarım mutlu sonla bitiyordur :)
Bende hayal ediyorum ki çakarım bikaç tahtayı birbirine, alırım dereden suyu, elektriğide güneş paneli rüzgar vb. + invertörle halletim mi, bitti gitti gibi hayallerdeyken tecrübeleriniz çok kişi için değerli olacaktır.

aslan_k 13-05-2009 15:14

Malesef her işini kuralına göre yapmak isteyen kanunlara saygılı bir vatandaşın daha iyi yaşamak için, sadece kendine ait bir araziye istediği evi yapabilmek uğruna, çektiği işkencelere bakın, bunların hepsini kaçak yapsaydı gelecek bir af ile kurtulmuş olacak ve yanına kar kalacaktı ..İşte bizim prosedürlerimiz, ahh ahhh

tenar 14-05-2009 07:09

Sayın Therapido,

Ben de kendi arazime ev yaptırmak istedim. Önce maddi imkanım yoktu öyle bekledim. Sonra param oldu imkanlar elveriyor gibiydi ama vaktim olmadı. Sonra vaktim ve param oldu, prosedürlerin çeri çöpüyle uğraşayım derken herşey hazır, ama bu defa da tesadüfen öğrendim ki arazim bir iki yıl önce birinci derece doğal sit alanı olarak işlenmiş. Bundan da benim hiç haberim olmamış. Nasıl olabilirdi bilmiyorum ama ya evi yaptırmış olsaydım? Avukat arkadaşımın söylediğine ve araştırmalarımıza göre bunda başka bir iş var zaten. Sadece beni ilgilendiren bir durum değil, çok kimse de madur, üstelik haberleri bile yoktu maduriyetlerinden.

Ancak ben böyle artık ev yaptıramayacağım diye üzülerek, hayallerimi bir uçanbalonun ipinin ucuna bağlayıp gökyüzüne salıverirken, kimse sit alanı durumuna bakmadan yine evlerini de yaptırdılar; yaptırmışlar; seçim öncesi bir kaç hafta içerisinde hem de.

Ben mi aptallık ettim? İnsanlar nelerine güvenerek yapabiliyorlar. Ben bizler neden onlar gibi yapamiyoruz? Bilmediğim bir bildikleri mi var acaba? Bilen var mı?

metin-neşe 14-05-2009 10:20

Merhaba arkadaşlar,bende sürekli olmasada siteye girip konuları takip etmeye çalışıyorum,özelliklede 'kaçıp gitme' kısmını.
Umarım hekes aklındakilere eninde sonunda ulaşır.Bende antalya kendime uygun bir yer arayarak planıma başladım.Bir kaç yer için girişimlerim oldu ama sonuç alamadım.Halen takipteyim ama bu işin bireysel değilde kollektif olduğunu düşünüyorum artık.Hayatın keyfini,zorluklarını yakın **** aynı kafa yapısındaki insanlarla paylaşmak daha güzel olacaktır.
Kerem akyarın arsasını gördüm.bir sitede 245.000 tl ye satılık.okadar değerli bir arsayı almaya cesaret etmiş birisinin hayalini yarım bırakması üzücü.
bende hikayenin gerisini bekliyorum.herkese iyi günler

bekiralkanat 14-05-2009 10:27

Sayın Therapido,ilk önce yazınızı bir nefeste okudum çok hoşuma gitti sizin ayzınızı okuyan bazı arkadaşlar bir yerde ev yapmak ne kadar zormuş diye düşüne bilirler.Bende emekliliğim için bir arazi aldım.Daha 7 senem olduğu için projesini yavaş yavaş çizmeye başladım ****** daha son şeklini almadı ,projenin resimlerini aşağı kısıma koyacağım ******
Bende 24 seneden beri bu işlerle uğraştığım içinmidir bilmem , bir evin doğaya ve o bölgenin şartlarına uygun yapılması taraftarıyım,şu andaki bilgilerimin bir kısmını anltsan şu anda kimse kendi evinde oturmaz diye düşünüyorum.gelelim benim yapmayı düşündüklerime ve yaptıklarıma dedimya daha emekliliğe zamanım var diktim araziye 300 zeytin ağacı(1 yıl önce) ,allahtan aldığım yerde kuyu vardı.Birtane jeneratör birtane camur pompası aldım sulama işinide damlama çekerek hallettim.bu arada bizim orada keçiler kol geziyormuş,500 m2 biryer cevirip zeytin fidanlarını oraya dikmiştim,bu sene **** seneye arazinin tamamını tel çitle cevirip zeytinleri yerlerine dağıtacağım.Bundan bir ay önce elektrik hattınıda hallettirdim.Ama bu arada rüzgar tribünleri ile ilglili bir çok araştırmam oldu işşallah onuda hallederim dışarda satılanlardansa kendim yapmayı daha uygun buldum ,hem maliyeti hem tamiri benim için daha olacak diye düşünüyorum.
binayı yapmayı düşündüğünüz yerde güneşin yaz kış hareketleri rüzgar yönü bina içi yaşam alanları için çok önemlidir.onun için bunları iyi tespit etmeniz lazım.benim bildiğim kadarı ile 5 dönümün altına arazilere imar yok ise %0,5 birtane olmak kaydıyla
yapı izni veriliyor.Bazı şeylere ulaşmak mesakkatli ama bir okadarda haz veriçi oluyor.Bence bunu biraz zamana yayıp bıkmamak lazım ve sizin yaptığınız gibi tam bir hazırlıktan sonra bina yapımına başlanmalı selamlar

bekiralkanat 14-05-2009 10:31

tenar kardeşimede şöyle bir şey söyliyebilirim bence bazı firmalar prefabrik (ama taşınabilir
olanlarından) evler yapıyorlar, herhangi bir ruhsata gerek yok bir problem çıkarsa al başka yere götür.Bence hayallerinden vazgeçme önemli olan biraz sabır ve azim
selamlar

bekiralkanat 14-05-2009 10:38

4 Eklenti(ler)
resimleri yolluyorum belki bir fikir verir:p

optimus 14-05-2009 11:04

Sayın Therapido, mümkemmel bir hayat tecrübesi olmalı. Devamını merakla bekliyorum bende, sanırım sus diyen olmaz be yüksek tempolu hayata.... ;)

Bu arada Bekir İnşallah sizde evinize ve hayallerinize kavuşursunuz en kısa zamanda... Ev modeli de oldukça hoş duruyor, ben ahşap evleri çok severim

optimus 14-05-2009 11:06

gerçi sadece çatı ahşam ama :dilli:

bu arada çizimleriniz için google sketch up programını öneriyorum, kullanımı da oldukça basit, belki tavsiye eden olmuştur ama ben gene de yazayım dedim...

bekiralkanat 14-05-2009 11:25

optimus kardeşime teşekkür ederim ama ben profesyonel çizim yaptığım için google sketch up programı benim isteklerimi karşılamaz benim kullandığım programda evin içine girip gezebiliyorsunuz herhangi bir hata yapma şansınız yok mimari çizim formlarına uygun bir program kullanıyorum ama yinede teşekkür ederim

therapido 14-05-2009 13:20

Olympos'da inşaat Bölüm 2

Tekrar merhaba
Yorumlarınızı okuyorum. Yazımın sonunda ufak cevaplar vereceğim. Ama önce hikayemize devam edelim :).

İmar izni alıp güle oynaya döndük köyümüze. Ertesi gün imar müdürlüğündeki denetim memurlarını alıp tekrar köye döndük. Bu durumda onların gelmesini beklerseniz ödenek, araç vs. çıkmasını 1 aya kadar bekleyebiliyormuş, **** onları siz getirip götürüyormuşsunuz. İzin almak için 90 km'lik Antalya-Olympos yolunu yaklaşık 8-10 kere aşındırdığımız düşünülürse bu bize engel olamazdı. Gittik, aldık, geldik. Evin yapılacağı yeri görmek istediler. Direkler çakıp tarif ettim yerlerini. Dediler ki "Bak güzel kardeşim sen bu inşaatı 200m2 altında tututun. Binalarda zaten taştan dolayısı ile bir kaybında buradan var (40-50cm kalınlık), gelsen bunu biraz büyük yap biz görmeyiz!". Hadi buyrun, şeytan girdi aklıma. Uğraştığım onca yasa sağ omzumda, denetim memuru sol omzumda fısıldayıp duruyor... İnsanoğlu işte yine uyduk şeytana...
Direkler birer metre genişletildi.
Sonradan araştırdığımda, zaten olası illegalite tespitinde para cezası verildiğini bununda m2 olarak hesaplandığında neredeyse imar izni almaktan ucuza geldiğini; hatta davayı temyize verip senelerce ödeme dahi yapılmadığını öğrendim.

Köyden iş gücü için iki kardeşle anlaşıldı o zamanın parasıyla günlüğü 30 milyona (sonra bir artış oldu). Mahallenin imamıda arada gelip ücretine mukabil yardım etti. Kazdık hep beraber evlerin pabuç çukurlarını. 70cm genişliğinde, 50cm derinliğinde yere gömülü çerçeve şeklinde demirli bir beton düşünün, onun yatağı. İş makinası opsiyonumuz vardı ama astarı yüzünden çoktu. Geleceği mesafe, yapacağı iş azlığıla toplanınca mantıksızlığı ortaya çıkıyordu. Nitekim daha önce istinat duvarları ve yol inşaatı için kullanmıştık kendisini. Yanılmıyorsam saati 60 milyondu, ve yola çıkarken açılıyordu saat. Siz hiç 100 K/h le giden iş makinası gördünüz mü?

Bu arada inşaat öncesi hazırlığım olan istinat duvarları ve yol yapımını anlatmayı sanırım hiç istemiyorum :) 3 ay kadar sürdü. Sanırım bir büyük evin kaba inşaatı kadarda tuttu. Hesaplanmayan bir maliyet değildi ama inşaata ilk adım olmasından dolayı epeyce zor oldu.

Yol duvarları esnasında, köyden bulabildiğim çalışan tek bir usta vardı. Sağolsun çok şahsına münhasır biriydi. Yaşı epeyce ilerlemiş olsada, senden benden güçlü ve sağlıklıydı. Anlaşmayı yaparken, (tabiiki yazılı değil) sürekli çay olmasını ve sigara molalarını ekledi (götürü yapmasına rağmen). Meğer saatte bir, sarma sigara içermiş yanındada çay :). Semaverle çay sorun çözüldü.
Evine anlaşmaya gittiğimde duvarına asılı şu eski Q&Q plastk "kol" saatlerden vardı. Görmek için en az kırk santim yaklaşmak gerekenlerden. İki gün önce yaz saatine geçmiş olduğumuzu hatırlattığımda "nasıl olsa tekrar ileri alıyorsunuz, gerek yok". "Ben güneşle kalkar, güneşle yatarım, yarın güneş doğarken arsada görüşürüz!" dedi.
Geldide ekibiyle ve ördü. O yol duvarını örerken bende yan tarafta daha az yük binecek bir duvarı kendimce örmeye başladım. İki kardeşten Bedri bana harç ve taş getirdi, bende dandik bir çekiçle şekil verip taşları üst üste mantıklıca koydum. İki işde bittiğinde, ikisini karşılaştırdığımda şeklen benim yaptığımın işin acemiliği atmış taraflarının daha düzgün olduğunu bir kaç arkadaş onayıyla tespit ettik. Ama ustaya sadece malzeme hariç, işçilik bedeli olarak 1980 milyon lira vermiştik bile...

Durum böyle olunca ev için ekonomimiz el verdiğince başka bir usta aramaya başladım. Bir arkadaşla anlaştık. Hatta kendisi arsada kalabileceği bir küçük seraya benzer ev yapmayı önerdiğinde dahada sevindim. İşler daha hızlı yürüyecekti. Küçük bir paraya yaptı barakasını. Ev örülmeye başlandı. Bende etraftaki ufak tefek duvarları örmeye başladım. Arsadaki taşların yetmeyeceği gün gibi ortada olduğundan taş temin etmek gerekti. Arsanın hemen altından geçen derenin aşşağı kısımları yazın kuruduğundan taşları oradan almak en mantıklısı olurdu. Ama unuttuğumuz bir şey vardı. O taşlarında sahibi vardı, DEVLET! Ve o taşların devlet adına köydeki koruyucusu Ormancı! Bu durumu ve cezasını, bilmeden aldığımız bir kaç taktör taş sonunda kendisinden öğrendik. Aramıza devleti sokmadan anlaştık. Ama anlaşma bir iki traktörden fazlasına yetmedi oysa benim 50-60 traktör taşa ihtiyacım vardı. 4 iyi yüklü traktör = 1 Kamyon taş. 1 kamyon taş 600 milyon o zamanın parasıyla.
Taşlar azaldı usta kayboldu. Telefonlara çıkmaz oldu. Neyse dedim ben taş bulayım. Köydeki aza arkadaşlarımdan biri yardımcı oldu, amcasının arazisinden traktör başı 5 milyon alması üzere anlaştık. Taşın geleceği yer 6 km uzaklıkta olduğu için normalde 35 milyona gelen 1 traktör taş yanlış hatırlamıyorsam 45 milyona çıktı birde amcanın 5'i, 50. Her şekilde kamyonla getirtmekten iyidi. İki traktör 4 işçi, 3 günde bu işi halletti (onları hesaba katmayı unuttum ama yinede ucuz).
Bir süre sonra usta geri geldi. Annesinin hastalığı idi sanırım ilk koyboluşundaki bahanesi. Ev tekrar örülmeye başlandı. Ev yükselirken arada bir bakıyordum, usta arsanın başka bir kısmında başka bir duvar örmekte. "Hayırdır?" dediğimde, "Burasıda gerekli" diyordu. Haklı olabilirdide ama neden şimdiydi, neyse iyi geçinmek lazım...
İkinci bahanesini hatırlamıyorum ama epey bir kaybolduktan sonra geldiği üçüncüdeki bahanesinin "başka bir iş aldım onu halledip geldim" olması sanırım benim için en ağırıydı:) Başka bir usta bulmak şart olmuştu ama nereden bulunacaktı. 4. kayboluştaki aramalarımda o civarda yaptıkları işleri bitmek üzere olan bir ekipten, yine aza arkadaşım bahsetti "Lazlar var bizim" diye. Bir hafta sonra yere gelip görmeleri için anlaştık. Gelip görecekleri gün öncesi bizim kayıp usta, insan üstü bir heves ve kuvvetle geri gelip işe başladı. Ertesi sabah karşılaştıklarında, Laz ustalarla "Bu benim işim, vemem" dedi. Ben "Yok ben artık senle çalışmayacağım" dediysemde, bu sefer Laz ustalar "Biz kimseyi işinden etmek istemeyiz" dedi ve gitti!...

Sanırım bu durum 5. kayboluşa kadar 1 hafta 10 gün idare etti.

İnşaatı yaptığım para kısım kısım geldiği için çok kalabalık bir grupla işe girişmek benimde işime gelmediğinden az ve yavaş işleyecek bir ekip benim içinde mantıklıydı. Zaten taş duvar örerken bina çok büyük değil ise yavaş çalışmak mantıklı. Duvarın yükselebilmesi için alt taraflardaki betonun donmasın beklemek gerekli.

Yeni usta aradım bulamadım. bulduklarımda çok pahalı çıktı. Taş duvar yüzlerinin düzgünlüğüne bakılıp, tek yüz **** çift yüz örülmesine göre hesaplanıyor. Bir yere yaslanan bir duvar örerken tek yüz, bina için çift yüz hesaplanıyor. Eski ustamın verdiği fiyat o zamanın parasıyla (zam gelmeden önce) çift yüz duvar için metrekaresi 25 milyondu yanılmıyorsam. Bölgesel olarak bu rakamlar çok değişiklik gösteriyor.

Usta gitmeden evvel köşeleri örerken kullanmak üzere daha düzgün taşlar olsa daha iyi olur demişti. Bu boşlukta bende onları aramaya başladım. 30 km uzaktaki baraj kenarında bir ocaktan çıkan, bu daha şekilli taşlardan bir kamyon, yola döşemek üzere kayrak taşının epey kalınına benzeyen, üzerlerinden araç geçecek dayanıklılıkta, düzgün yüzlü taşlardan bir kamyon getirttim. Usta geri geldi, o köşeleri, ben yolu yaptım.

Gitti geldi, ilk binanın birinci katı bitti. Gitti geldi, lentosu, ara kat betonu bitti. Gitii geldi, aradaki ikinci binaya geçti. Sonunda onunda lentosu bitti. Arada birde foseptik kuyusu kazdı ördü.

Anlatırken çabuk geçti ama bu terane 2,5 senede geçti...

Bu bölgede kışları inşaata devam etmek çok yağmurdan dolayı neredeyse imkansız, durduğu günleride öncede tespit edip inşaatı planlayamıyorsunuz. Yazlarda hem teknik açıdan hem insani yönden çalışmak çok zor. Gölgede 45 derecede beton çok çabuk kuruyor ve çatlıyor, keza insanda öyle. Arada kalan dönem en mantıklısı. Olaki hala inşaat yapacak vardır diye söylüyorum :)

Günler geçti çatı için fiyat aldım, onun maliyet bunun maliyeti o kadar çok kalem vardı ki...
Bir gün arsada çalışırken yine o İstanbul'dan ayrılmaya karar veren Kerem geldi, geçti karşıma. "Ya kardeşim" dedi. "Ben sana İstanbul'dan ayrıl dedim ama, bu mudur?" dedi. dedim "Ben nerden bileydim". O'da dediki "işte şimdi biliyorsun, ne o hala elimde tutuğun?"
"Taş" dedim.
Attım o taşı. Herkesede attırdım kazma küreği taşı harcı. Paydos.
Anlamaları biraz zor oldu, özellikle ustanın ne güzel çalışıyordu...

Hayaller hiç bitmedi. Eskileri gider, yenileri gelir. Zaten belkide budur yaşamayı sağlayan.
Dükkan o gün kapandı,
kapısınada satılık tabelası çakıldı.
Merak edenler için,
http://www.hurriyetemlak.com/real_es...?ad_id=2687154
Buradada daha bol resim var
http://yfrog.com/2s43810366jx

therapido 14-05-2009 13:20

3 bölüm olur demiştim ama dayanamadım ikide bitirdim.

Sevgili Koyu Yeşil teşekkür ederim ilginize. Resimler linkte, hatta kalitesi düşük olsada bir videosu da var.

BalıkcıSerdar, haz almakla ilgili değişik fikirler var bazılarına psikolojik sapkınlık deniyor. Acıdan haz almak (ne yazık ki) benim için hala mümkün değil :) Tek hazzım bol bol hikayem var anlatacak. Maliyet tüm bunların arasında tek kestirebildiğim kalemdi bu arada.


Merhaba kömür, hikayenin sonu henüz hayatta olduğum için belli değil :) Umarım mutlu biter. Şu anda İstanbul'da istavrit avlayıp, bahçede-domates biber yetiştiriyorum. Hala hamağım var. Eğer arsayı satarda, makulde bir iş kurarsam daha iyisi şimdilik yok. Mühim olan kafamın içi. Nereye gidilirse gidilsin bu kafa bu omuzların üstünde duracak nede olsa.
Şunuda belirteyim, bende hala solar sistemler, rüzgar enerjileri; mobil hayat, karavanlar, tekneler; kendine yetebilen evler peşindeyim. Maliyetler çıkarıp, projeler çiziyorum. Dedim ya eski hayaller gider yeni hayaller gelir...

aslan_k, ben bu hale getirene kadar arsayı, mahallede köylüler tarafından 5 tane ev yapıldı. Hatta elektrik bağlandı, şebekeden suyu alındı :).

tenar, bu konuda epey talihsizlik yaşamıssınız gerçekten. Ama bundan sonrası için en azından bekiralkanat gibi size bir kaç önerim olabilir. Benin yaşadığım yerde 1. dereden sit alanına çok yakın ve köylüler bu işi yapa öğrene yasal sorunu çözmüş :). Evlerini ağaçların üzerine yapmışlar mesela. Bilen bilir bu şekilde pansiyonlarda var. Artık nasılsa inşaat konusunda daha rahat olsada, sit alanında toprağın 16 cm altını kazmanız yasak. Tapulu araziniz var ise oraya mobil bir sistem yapabilirsiniz. Bu tekerlekler uzerinde duran bir villa bile olabiliyor diye biliyorum ki örnekleri var. Eğer isterseniz daha detaylı görüşürüz.

metin-neşe, umarım sizde istediğiniz şekilde bir yaşam kurarsınız. Antalya civarında elimden birşey gelirse yardımcı olmak isterim. Bu arada arsanın değeri pek çok kişiye yüksek geliyor. Sanırım inşaat maliyetleri ile ilgili bilgi sahibi olmamaktan. Ben biliyorum nede olsa koskoca bir mütahitim:) Ben yaşadıklarıma paha biçmeye kalksam sanırım hiç satamam bu arsayı...

bekiralkanat, siz başaranlardansınız! :) 5 dönüm altına imar yok diye değilde, tapu ifrazı (bölme işlemi) yok diye biliyorum. Bölgesel değişiklik gösteriyor olabilir. Bizim orada köy yerleşim alanı (mahalle) sınırları dışında kalan yerlerde imar izni çok düşük. Benim arazim mesela köy yerleşim alanında kaldığından %10 emsalle, 6.5 m saçak yüksekliği ile inşaat iznim var, yani 500m2 ye tekabül ediyor.

optimus, umarım devamıda hoşunuza gitmiştir. Final biraz acılı olmuşya...

İlgilenip okuyan herkese teşekkür ederim.
Saygılarımla
Kerem Akyar

bekiralkanat 14-05-2009 14:25

therapido bu hikaye değil hayat dersi gibi bir şey ama sonu kötü gibi bitti gibi görünsede birde bakmışsınız tekrar başlayıp bitiri vermişsiniz.yer güzel gözüküyor , yaşancak yer ama soğumadıysanız

BalıkcıSerdar 14-05-2009 16:24

Bu kadar uğraştan sonra vaz geçmiş olmanıza üzüldüm doğrusu. İmkanım olsa kaldığınız yerden devam etmeyi o kadar isterdim ki...

Hani derlerya; başlamak bir ayıp, bırakmak iki ayıp (tam deyiş: Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp), hele bırakmak zorunda kalmak...

Eğer imkanınız varsa, bir müddet dinlenip, kaldığınız yerden devam etseniz. Şu satılık levhasını kaldırsanız. Yüreğiniz cızz etmiyor mu şimdi? Benim bile yüreğim sızladı, yeriniz de o kadar güzelken, asıl zorlukları aşmışken:(

Buradan benim gördüğüm, okyanusu geçmiş, derede pes etmişsiniz. Tabi yer sizin, iş sizin, can sizin ve mühim olan içinize sinmesi. Bundan sonraki hayalinize yelken açarken, aynı zorlukları yaşamamanız dileklerimle.

Selamlar, saygılar.

hosseda 14-05-2009 18:26

Sayın Akyar,

Yazdıklarınız bu yola çıkacaklara pek güzel dersler verecek mutlaka.
Kaçıp gitmede bütçe mühim. Eğer hesap şaşarsa ne yazıkki yolu tamamlamak imkansız.

Benzer durumum var ama ölçek sizinkine göre daha ufak. Bende yazayım yararlanan olacaktır.
Aldığım bahçe 800 m2. Tapusunda köy içi yazmakta, sahiden de içinde köyün.
Alırken buna dikkat ettim. Elektrik ve su hazır. Yola da cephem var ancak dar ve çok eğimli bir yol. Alırken atladığım bir nokta inşaat ruhsatının kolay alınacağı laflarına inanıp iyi araştırma yapmamış olmam. Eğer alacağınız arsa köy içinde ise ve o köyün bağlı olduğu şehirdeki belediye büyükşehir belediyesi ise, köyün şehir merkezine kuş uçuşu uzaklığı 50 km den uzak olacak. Buna dikkat eden kazanır. Aksi halde ruhsat için şehirdeki vatandaş ne yapıyor ise aynı şeyleri de siz yapmak zorunda kalıyorsunuz. Ancak size ruhsatı veren belediye köyün bağlı olduğu ilçe belediyesi oluyor, ama kanalizasyon meselesi için büyük şehirdeki ilgili kuruluşa da ayrıca müracaat gerekiyor.
Tabii bu dediğim içinde eskiden yapılmış bir ev olmayan arsalar için. Yani alınacak arsa içinde eski bir bina varsa ve bunu muhtar belgeler ise iş biraz daha kolaylaşmakta imiş. Yaşamadım ama kendi ruhsatımı alır iken bunu da öğrendim.


Sayın Akyar sizede gelecek yaşamınızda mutluluklar diliyorum. Kaybınız olmayacaktır eminim. Arazi yerinde, taş deseniz altın gibi. Nasılsa bir meraklı daha çıkacaktır bu yükü sırtlanmaya hemde ne hayaller ile. Ve de adım gibi eminim ki o arkadaşımızda , sizin yeri aldıktan sonra ki bir vakitte, arazinin bir yerine çömelip " ya benim işim ne burada, nasıl girdim ben bu cendereye " diyecektir.
Hoşçakalın.

BalıkcıSerdar 14-05-2009 23:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 421801)
arazinin bir yerine çömelip " ya benim işim ne burada, nasıl girdim ben bu cendereye " diyecektir.
Hoşçakalın.

Bunu dememek için, hayallerinizi aşmamak önemli, tamam böyle işler bir sefer yapılıyor ama, ayağınızı yorganınıza göre uzatmak en başta gelmeli. Ya sizin gibi maddi sorunlar nedeniyle yukarıdaki söz söylenir, ya da Sayın Akyar gibi çok büyük girilir, maddi sıkıntıda yoktur, ama iş büyük olduğu için bıkkınlık verir. Sayın Akyar daha evin yapım aşamasında pes etmiş, birde bunun 5 dönümlük bahçe düzenlemesi var. Bahçe işiki bir sefer yapınca bitmiyor da, her sene sil baştan başlıyacaksınız neredeyse.

Ben bir kaç yazı üstte "bütün hesapları yaptıktan sonra, yola çıkarken, yaptığınız hesap toplamının üç katını hazır edin" demiştim. Bu sizin için maddi açıdan geçerli iken, Sn. Akyar için zaman ve uğraş için geçerli. Bende böyle bir uğraş işine girdim, herzaman bir sefer yapılıyor şuda olsun buda olsun diyenler var, olacakta, aslında kötü birşey de yapmıyorlar, işte burada işe kalkışanın ayağını yorganına göre uzatması devreye girmeli diye düşünüyorum.

Yapı için böyleyken, bahçe içinde, tamam bahçe büyük olabilir ama gözünüz kesmiyorsa hepsine, hertarafına yetişmek zorundaymış gibi düşünmeyeceksiniz kendinizi. Yetişebileceğiniz yeri belirleyip, geri kalan kısma dokunmayın bile, şurda da şu olsaydı diye dahi düşünmeyin. siz yetişemezseniz yaptığınız emek hiç olacaktır, bunu görmektense, en aciz zamanınızda bile yapabileceğiniz kadar yeri işleyin. Gerisini bırakın, kendinize dert etmeyin.

Herşeyden önce siz burayı alırken kendinizi mutlu etmek için aldınız, başkalarını değil. Sizin mutlu olabileceğiniz ve yetişebileceğiniz asgariyi belirleyip önce ona ulaşmak olsaydı çabanız, şimdiye ona ulaşmış dahi olabilirdiniz ve "ben ne yapıyorum" yerine, büyük ihtimalle "şükürler olsun" diyordunuz.

Çıtayı yükseltmenin, olmuşken şuda olsun, buda olsun demenin sınırı yok. Evet herşey olsun ama her şuda olsun buda olsun demenin bir (gerek maddi gerek manevi) maliyeti var. Onun içinde o çıtayı "yetişebileceğiniz yere kadar" yükseltmekde sizin elinizde. Çevrenizde şuda olsun buda olsun diyenler, yetişemediğiniz yerde "alın şunuda tamamlayın" veya "işin şurasında ucundan da biz tutarız" veya "ustaların başında bir hafta da ben bekler ihtiyaçlarını giderir işi takip ederim" dediler mi hiç?

İşe kalkışırken yaptığınız hesabı, daha doğrusu koyduğunuz hedefi saptırmamak, çıtayı erişemeyeceğiniz yüksekliklere kaldırmamak çok önemli diye düşünüyorum.

Selamlar, saygılar.

therapido 15-05-2009 00:48

Merhaba hosseda,
Birkaç bira (biraz fazla) içmiş olamam sebebiyle şimdilik çok yazamıyorum mazur görün. Ama ben derim ki 40 m2 bir ev ile 70 m2 çatı katlı bir ev arasında çok az bir maliyet farkı vardır. Malum aynı çatı altındalar. Ayılınca dahada yazacağım umarım :)
Ps:İstanbul'da olduğumu söylemeseler bahçemin ne farkı var Olympos'dan...

quercuslover 22-05-2009 23:41

herkese merhaba, deneyimlerini paylaşan arkadaşlara çok teşekkür ederim bu deneyimlerden olabildiğince faydalanıyorum burasının harika bir paylaşım platformu olduğunu gösteriyorsunuz.Bende doğayla daha içiçe olabilmek için bir arsa alıp içinede kütükten bir ev yaptırmayı planlıyorum fakat biraz araştırınca gördüm ki kütük evler öyle zannettiğim gibi ucuz değilmiş, 80 m2 kütük ev ile aynı büyüklükteki bir kaloriferli dairenin fiyatı nerede ise aynıymış şimdi taş ev daha mantıklı geliyor ne dersiniz.

aslan_k 25-05-2009 08:56

Sn quercuslover,
Taşevin de çok hesaplı olmayacağını düşünüyorum, önceki mesajlarda Sn.therapido'nun anlattıklarını dikkatle okuyun derim.Taşev için arsayı alacağınız bölgenin nerde olduğu çok önemli, taş ocaklarına yakıon mı?Çünki taş ucuz bir malzeme olabilr ama naklşye denen meret çok baş ağrıtabilir.

Ayrıca orada taşev yapabilecek usta bulabilecekmisiniz bunu da düşünmeniz gerek.Sadece bir ustaya bağlı olarak çalışırsanız haliniz yaman olur, tabiri bağışlayın ama parmakta oynatılabilirsiniz

Bence kafanızda düşündüğünüz arsa hangi bölgede ise orada çevreyi gözlemleyin ve üç aşağı beş yukarı aynı malzeme kökenli bir ev düşünün derim.Orada yapılmış eski evler çevrenin mimari yapısını ve malzeme kayanklarını gösterecektir size.

therapido 26-05-2009 00:53

Merhaba quercuslover,
Dolaylı olarak kendimi taş ev erbabı olarak gördüğümden, hemen atlayıp mesajınızı bende cevaplayayım dedim :)
Ben tecrübelerimle ve ****** zevkimle, taş evin benim inşaat yapacağım coğrafyadaki en uygun ev olduğunu düşündüm. Aslına bakarsanız benim hesaplarımda maliyet taş evde, ahşapla neredeyse denk gidiyordu. Ama ahşap kalitesi (Sadece ağaç türü değil koruyucular, yanmaz kimyasallar vs) değiştikçe ev maliyetide epey artıyordu. Ömürünü ve zaman içerisindeki bakımlarınıda düşünürsek bana taş daha mantıklı geldi. Boya istemez cila istemez koruyucu hiç istemez. Koruyucusu var aslında ama neden var bilmiyorum. Kimyasalada karşıyım zaten :)
Nerede ev hayal ettiğinizi bilmiyorum ama taş bulunan her yerde, ki bu nerdeyse Türkiye'nin tamamıdır; eski örnek olabilecek taştan evler bulabilirsiniz. Üç aşağı, beş yukarı maliyetlerde ortak bir paydada buluşur. Önemli olan sizin rayici doğru bilmeniz, kaba tabirle kazıklanmamanızdır. Bölgedeki insanlar size taşın 3 lira olduğunu söyleyebilir ama siz o taşın fizandan 2 liraya geleceğini bilirseniz bu sorun olmaz. Hatta bir arazi bulursunuz içindeki taşı topla topla bitmez :)
İnternette anahtar teslim taş ev yapan firmalar var, ama adım atmadan yöresel faktörleri incelemekte fayda var daha ucuza çıkabilir.
Tabi göze almanız gereken bir müteahhitlik süreci söz konusu olabilir.

Usta faktörü ise, en az 4 yedekle sahaya çıkmak gerektiren bir durum :) (Abartmış olabilirim). Yeteneği gerçekten çok önemli.

80 m2 telafuz etmişsiniz. Küçük bir arsada ve bu m2de bir ev için benim önerim hep çatı katını kullanmak olur. Tabanda kapladığı alan daraldıkça maliyetide biraz daha kadar düşer. Çatı katını klostrofobik bulmuyorsanız tabi (Ben çok sıcak bulurum mesela).
Eksileride var; mükemmel izolasyon yapılmazsa güneş altında çatı katı daha sıcak, kışında daha soğuk olabilir. Yaşlanınca bu merdivenleri nasıl çıkacağım sizin için dert olabilir... (Doğru rıht yüksekliği ile yapılan merdiven ömre ömür katar.)

Taş evde duvarlara nişler (girintiler) yapabilirsiniz unutumayın.
Işık almak için pencere genişlikleri de çok önemli, betonarmede kullanılan ölçüler taşta referans olmaz. Duvar kalınlığı bu konuda biraz engel olabilir. Pek az usta açılı örmeyi önerir cam kenarlarını, araştırıp izah edebilirsiniz.
İlerleyen zamanlarda iç tarafı sıvamak isteyebilirsiniz (İçeride sürekli taş görmek bir süre sonra gözünüze hoş gelmeyebilir). Bu yüzden boya badana işine bunu düşünerek girmenizi öneririm.
Takmak isterseniz klima için duvarı delmek sonrada problem olacaktır, yerini hazır bırakmak gerekir. Keza ihtiyaçlar için diğer delikleride...
Elektrik tesisatını, sıva yapmayacaksanız duvar üzerinden götürmek yerine epey zor olsada duvarın içine koydurabilirsiniz .

Bu tarz bir evi gerekli izinleri alırsanız; doğru lokasyonu olan bir arsada, iyi bir koordinasyonla 1 ay gibi bir sürede bitirebilirsiniz.
Bakmayın benim öteki anlattıklarıma :)
Benim o arazide ördüğüm istinat duvarları bile 2-3 ev yapardı. Arazinin düz olmaması ve yolu baştan yapıyor olmam da işleri zorlaştırdı. Kanun değişti deprem yönetmeliği çıktı. Bende çok nazlıydım mimari proje beğenmedim.
Gerçi bu doğru bir yaklaşım bence.

Mimari Projeyi onaylamadan, yapabiliyorsanız evin bir maketini edinin **** yapın. Bir süre hayal edin içinde yaşadığınızı, belki bir ay.
Koltukları, yatağınızı, klozetin yerini bile...

Daha sonra arsanıza gidin evi yapacağınız yeri belirleyin. Manzara kadar güneşin durumuna bakmanızıda öneririm. Jeolojik etkenleri zaten imar izni alırken bir bilene danışmanız gerekecek.
Yeri belirledikten sonra bence evinizin köşelerinin yerine birer çubuk çakın.
Ben okul hayatım boyunca öğrendiğim o kadar formülden neredeyse sadece pisagor toreminin gerçek hayatta işime yaradığını gördüm (Reklamcıyım belirteyim).
Evinizin gönyesinin doğru olmasını, köşelerin dikliğini sağlayarak başarabilirsiniz.
Çubuklara ipler bağlayın. İplerle duvarları (kalınlıklarıya!) işaretleyin. Sonrada odaları...
Boyutları birebir görmek, gerçeğe daha yakın hayal etmeyi sağlıyor.
Kapıları ve camların yerini ister çubuklarla, ister taşlarla belirleyin.
Elinizde plan dolaşın evde, kahve yapmak için mutfağa gidin, dolabı açıp fincan alın. Evde misafir varken banyoyu kullanmayı deneyin :)
Kitaplık orada güzel durmadı, ama diğer duvarda pencere var diyorsanız henüz geç değil.
Oda gündüz pek ışık almıyor ise hala çözümü var.
**** sabah güneşi ile uyanmak istiyorsanız o da hala mümkün.
Kapılar biraz dar gelebilir **** üst kata o yatağı çıkartmak için dönüş mesafesi olmayabilir.
Katlanan bir sandalyede epey işinizi görür, oturun salonda bir süre.
O LCD tv'nin yerinde harika bir şömine olabilir.
**** pencereler daha alçak. Doğramaları giyotin mi olsun yoksa kanatlı mı?
Bahçede o toprak hatta çamurda çalıştıktan sonra eve ön kapıdan girmek yerine belki banyoya açılan ikinci kapı daha mantıklı olur.

Pek çok şeyi düşünüp önermek elbette mimarınızın işi. Ama bence onun denetcisi olmaktan başka şansınız yok. Mimar arkadaşınız değilse evinizi sizin ihtiyacınız gibi tasarlaması için sizi çok iyi anlamış olması lazım ve çok tecrübeli.
Yinede sizin zevkinizde çok önemli.
Mesela girdiğiniz evlerde hoşunuza giden tavan yüksekliklerine dahi dikkat edin, beğendiğinizi sorun **** üşenmeyin ölçün.
Bu tarz detaylar projenizde çok işinize yarayabilir.

Ben yine konudan uzaklaşıp kendi alemime daldım.
2 satır suale 50 satır cevap yazdım :)
Saatte geç oldu bari yatıp rüyamda dolaşayım şu taş evimin içini...

Saygılarımla
Kerem AKYAR

quercuslover 30-05-2009 22:00

therapido vermiş olduğunuz ayrıntılı bilgiler için çok teşekkür ederim.Birazda maliyetlerden bahsedermisiniz.80 m2 2 katlı (tahmini 1. kat 50 m2 ve 2. kat 30 m2 olarak) bir taş evin kaba inşaatının (duvarları ve çatısı yapılmış) tahmini maliyeti ne olur? Birde tamamiyle bitmiş bir taş evin maliyeti ne olur? Şimdiden teşekkürler.

prensess 31-05-2009 13:53

İnşallah bende kendime bir düş bahçesi kurabileceğim.Manisa da merkeze çok yakın 1300 metrekarelik bir zeytinliğimiz vardı.Onun içerisine su basmanını yaptırıp 45 metrekarelik 1 oda,salon-mutfak,banyo-tuvalet ve önü verandalı prefabrik bir ev yaptıracağız.İçerisinde su ve elektriğimiz zaten vardı.O yüzden bunlar sorun olmayacak. Prefabrik konut içinde bir arkadaşımın sayesinde İstanbul'da bir firma ile anlaştık.İnşallah tez zamanda kavuşuruz düş bahçemize... verandalı,begonvilli küçük evimize....

çekirdek 31-05-2009 15:01

Kırsalda ev yaptırırken, devamlı girip çıkacağınız bölümün yer kaplamasının taş olmasını öneririm.
Bahçeden salona ya da mutfağa işleyen, devamlı ayak basacak yerlerin tahta oluşu şeklen güzel oluyor ama bir o kadar da kullanışsız oluyor. Yüzbin kere içeri-dışarı yaparken ayağınızdakileri çıkarmak bir süre sonra 'yeter' dedirtiyor ve öylece girmek zorunda kalıyorsunuz. 'Ben titizimdir, üşenmem, sık sık ta temizleyebilirim' iç seslerinize inanmayın.
Sizce güzelinden, doğal görünümlüsünden taş-seramik döşeyin derim.

therapido 01-06-2009 14:00

1 Eklenti(ler)
quercuslover,
İlk olarak belirteyim ne mühendisim ne mimar benim anlattıklarım sadece benim doğrularım. Bu işleri yinede en iyi onlar yapar.

Ben inşaatı 2006 yılında bıraktım dolayısı ile verebileceğim fiyat bilgileride çok güncel olmayacaktır.
Alt kat 50 m2 net ise örmeniz gerekecek taş duvar m2si
50cm sub basement yüksekliği
260 ilk kat tavan yüksekliği
70 cm 2. kat kenar yüksekliği dersek
3,80m duvar yüksekliği ile
((3.80 x 5.80) x 2) + ((3.80 x 10.80) x 2) =126,16 m2 duvar örülmesi gerekir.
Ben ustaya bir uyanıklık yapıp bir kenarı 5,80 ise digeri 10 olarak hesaplatmıştım. İkna yeteneğimi yoksa ustanın mı boş anımıydı bilmiyorum. Bu ufak detaylar size toplamda tasarruf sağlayacaktır. (6 m2)
Duvar için malzemeyi ustaya sorun ne lazımsa mümkünse siz temin edin. Günahlarını almayayım ama en iyi usta bile biraz daha para kazanmak ister.

126m2 x 0,4m (duvar kalınlığı) = 50m3 taşa ihtiyacınız olacaktır. Beton payını hiç hesaba katmadan, sadece taş gibi hesaplıyorum çünkü taşın büyük kısmı fire olacaktır.

Benim zamanıma göre 40TL işçilik 40TL malzeme dersek
80x126=10.080 TL

Başlamışken bir iki tecrübemide paylaşayım. Taş bina için, inşaatı yaptığınız zemin altına ilk önce içi demirli, beton lento çerçevesini dökün. Tamamen donduktan sonra (ortama ve katkıya göre değişsede 21 gün diyorlar) taş duvarı örmeye başlayın. İlk katın duvarı üzerinede demirli bir lento betonu dökün. Sub basement kısmını ilk kat duvarları çıktıktan sonra yapın. Ben sub basement kısmını yaparken duvarların içine eski inşaat tahtalarını koydum daha sonra işe yaramayan, duvardan artan moloz taş artıklarını zemine serdim ve onun üzerine beton döktüm. Bu kısımda banyo tesisat için ayrı bir yükseklik farkı olması gerektiğinide sakın unutmayın. Sub basement betonunun taş duvarlardan tahtalarla ayrılması ona bağımsız hareket etme olanağı tanıyor ve zemindeki çökmelerden ve onun yükünden evin daha az etkilenmesini sağlıyor gibi geldi.

Sub basement anlattığım şekilde iki işçi ile yapabileceğiniz bir şey. Çok yüksek bir rakam tutmaz ama onada fazladan 1,000 lira ekleyelim.

11,080

Ara kat için ben yapabileceğimi bildiğimden ahşap tercih etmiştim. Ses izolasyonu dışında bence betondan daha iyi.
Bu kısmı ne yazık ki boş geçeceğim. Elimde ne güncel ahşap m3 fiyatı var ne beton ne kadara olur, bilemiyorum.

Çatı için bana verilen fiyat
ahşap iskelet, iç 2. sınıf çam lambri üstü membran + alaturka kiremit 15.000TL idi.
Ben biraz takıntılı olduğumdan bu şekilde istemiştim. Alaturka kiremit bildiğim kadarıyla diğerlerinden çok daha ağır ve çatıya çok fazla yük biniyor. Kullanılması gerken ahşap artıyor. Sanırım daha ucuz malzemelerlede çatı yapılabilir.

Ara kat, iç bölmeler ve merdiven olmadan şu ana kadar 26.080 oldu. Elinizde uzaktan baktığınızda eve benzeyen birşey oldu. Ama bu masrafların düşmeye başlayacağı anlamına gelmiyor ne yazık ki. Hatta korkutayım biraz, yeni başlıyor :)

Doğramalar, tesisat, döşemeler, mutfak vs bunların hepsi isteğe göre o kadar değişiyorki.
Pvc mi ahşap mı pencere istiyorsunuz? Kepenk istiyor musunuz? Kullanacağınız fayans hangisi? Elektrik tesisatı duvaramı gömülecek sıva üstümü olacak?

Bunları size kalem kalem hesaplayıp fiyat garantisini ancak işin ehli firmalar verebilir ve imzasını atar. Ama o firmadakilerin maaşlarının bir kısmınında ev maliyetine eklendiğini unutmayın. Bu yüzden göze alabilirseniz döktüğünüz her damla ter evinizin maliyetini düşürecek hatta maneviyatını artıracaktır.
Bahsettiğimiz ev 80m2, saray yavrusu değil. Bu bakımdan ekonominiz, zamanınız ve özellikle sağlığınız el veriyorsa bu yola girin ve kendiniz mütahit olun derim.

Saygılarımla
Kerem Akyar

alıntıdır:
http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1243857311

BalıkcıSerdar 01-06-2009 14:12

Sayın Therapido;

Yukarıdaki projeniz çok güzel olmuş, şimdi mümkün değil ama ileride müsait olursam diye, şimdiden kullanım için müsaadenizi istirham ediyorum:)

Selamlar, saygılar.

therapido 02-06-2009 00:04

Aman yanlış anlaşılmasın!
Alıntı olduğunuda belirtmiştim ama...
Plan bana ait değil bir siteden almışım zamanında biraz esinlenmek için :).

Hangi site olduğunu keşke not alsaymışım gerçekten yaratıcılığın hakkını vermek lazım diye düşünüyorum. Google'da tekrar arattım resim ismi ile ama bulamadım.
Umarım denk gelirde "sahibi benim" der, bizlerde gönül rahatlığı ile yaparız evlerimizi.

Ayrıca internet ortamında buna benzer ücretsiz pekçok kaynakda bulabilirsiniz.

Ben biraz planı eleştireyim, teras kısmı bence evin içerisine gömülmemeli. Daha fazla alan kazanmak için evin dış duvarına yaslı başka bir yerine yapılabilir derim. Daha sonrada yapılabilir böylece. Birazda merdivenden emin değilim. O şekilde sonu dönen bir merdiven bana nedense pek kullanışlı gelmiyor biraz mecburiyetten olmuş sanırım.

Benim küçük evim aynı mantıkla çizildi. Merdiven evi ikiye böler, salon daha küçük banyo daha büyük bende. Yaşadığınız coğrafya sıcak ve dışarıda manzara iyiyse zamanın büyük kısmı evin dışarısında geçiyor. Dolayısı ile akşam ayak uzatacak çok daraltmayan bir alan yetiyordu.

Bu sefer kısa yazacağım dedim :)

Kerem Akyar

ps.elimde başka plan örnekleride var değişik m2 lerde bir bilen aydınlatırsa telif vs konusunda bende paylaşırım rahat rahat.

cello 02-06-2009 14:21

therapido Kerem Bey çok teşekkürler. Sizin veya değil, benim kafamda da farklı fikirler yarattı.

Aziz Fayda 05-06-2009 06:00

Merhaba,

Ben de uzun zamandır takip ettiğim başlıklardan biriydi “buralardan çekip gitmek”. Ben de çekip gittim ama çok uzaklara değil, şehir yaşantısından muhteşem bir güzelliği olan köy yaşantısına geçiş yaptık. Benim şansım kendi işime devam ederken bu değişimi yapmaktı. Çünkü yaşım itibarıyla herşeyi bırakıp terketmek benim için biraz riskti. İşimden de menun olduğum için işime yakın bir köy arayışına girdim.
Bu sevdamız, 2000 yıllarında eşimle birlikte Fethiye Kayaköy’de can dostum fotografçı Faruk Akbaş’ın kurmuş olduğu Kayaköy Sanat Kampı’na katılımla başladı. Kayaköy tarihiyle, doğal güzellikleriyle ve insanıyla bizi büyülemişti. Defalarca gidip gelmelerden sonra köy yaşantısı bizi pozitif yönde çok etkilediğini fark ettik. Önceleri herşeyi bırakıp Kayaköy’e göçmeyi planlamıştık. Düşünün menun olduğum işimi bile terk edecektim. Hatta içinde evi olan bir bahçe üzerinde pazarlık yaptık ama satıcı vazgeçince o hafta İzmir’e döndük. İşte o hafta eşimle birlikte işimi terk etmenin doğru olmayacağını düşünerek çevre köylerde arayışa girdim. İzmir Torbalı’da olan işyerime yakın tüm köylere girip çıktım. Bazı beğendiğim yerlerde günü birlik çadır kurup geceledim. Her geçen gün bizi yıldırıyordu. Düşlediğimiz bir yeri bulamamıştık. Taa ki yıllar önce doğa yürüyüşleri sırasında girip çıktığımız ve Kurudere Kanyonu’nu içinde barındıran ve Türkiye’de ilkel yöntemler ile nazar boncuğu üretimi yapan eski adıyla kurudere yeni adıyla Nazaköy aklıma gelene dek herşey hüsrandı. Bir gün iş çıkışında yalnız gittiğim köydeki kanyona yürüyüş yapınca işte buldum dedim. Eşimin de görmesini sağladıktan sonra (o da şok olmuştu), 3-5 gidip gelmeden sonra burdan bir yer almanın zamanı gelmişti. Derken yaz kış akan dere kenarında, kanyonu gören vadi içinde kiraz bahçelerinin içersinde bir dönüm (1000 m.²) bahçe satın aldım. Tabii ki buraya yapacağımız ev kesinlikle taş olacaktı. Çevreye yakın taş ocaklarından temininde bir problem yaşanmayacağını kendim de daha önceden düşünmüştüm. Yer eğimli olduğundan istinad duvarlarını önceden yapmak zorunda kaldım. İnanın bir hayli yorucu ve sıkıcı oldu.(bu konuyla ilgili yazımın sonunda naçizhane tavsiyelerim olacak). Kısıtlı olan bütçemin evin 2 yıl sonra başlamasına ancak müsade etti.
Ev yapımında benim şanslı olduğum konular vardı. İlki, sadece muhtar izni ile ev inşaatına başlayıp bitirebildim. İçme suyunu muhtarlıktan aldım. Komşu köyden bulduğum Artvin’li taş ustam çok iyiydi, başladı ve bitirdi. (Tabii ki beni çok zor durumda bıraktığı anlar oldu, bunları yeri geldiğinde anlatırım.)
Bu avantajlar ile eşimle daha önceden kendimiz, belirlediğimiz planı çizdik ve ihtiyacımız olan alanları çıkardık. Bu alanlar çıkınca evim m²si ve planı çıktı. Hiç mimar kullanmadan, bürokrasiye uğramadan inşaata 2003 yılında başladık. İnşaat teknikeri arkadaşımdan sadece çıkardığımız plana ve zemine göre temel projesi istedik. O da gerekli statik hesapları yapıp, demir, beton ve etre hesaplarını çıkarıp bize teslim etti. Taş ev yapımında temel önemli olup taş ağırlığı taşıması gerektiğini öğrendim.
Hiç kolonsuz, sağlam temel üzerine 65 m.² olan evin taş duvar işçiliği üç ay sürdü. Ustayı her gün ya da gün aşırı gelip kontrol ediyordum. Eline çizip verdiğim ölçüyü bile yanlış ölçü alıyordu. Bu yüzden 1-2 m² duvar bir iki kez sökülüp yeniden örüldü. Tabii ki yanlış yapmasına rağmen o ördüğü duvarın parasını aldı. Zaten ben de hakkı kalmaması için kesme derdinde değildim. Anlaştığımız m² fiyatı ikinci kata gelince “Ben bu fiyata bu ikinci katı yapmam” ve tam iki katı istedi. İlk kattaki söylediği fiyatta da hiç pazarlık yapmadan kabul etmiştim.Ben de bu isteğine karşılık bir- iki özel istekte bulundum ve karşılıklı anlaştık.
Birinci katın üstüne hiç lento dönmeden direk ikinci katın ağaç taşıyıcılarını koyarak ikinci kata başladık. Tabii ki sonradan ustaya hak erdim. Yükselen taş duvarlar ile duvar seviyesine taş çıkarmak gittikçe zorlaşıyordu. Farklı işçilik fiyatını kendi istediği gibi kabul etmeme rağmen halen ağlıyordu. Artık belli bir zaman sonra kullaklarımın içi bu ağlaklar yüzünden nasır bağlamıştı ve hiç duymuyordum.
Öte yandan yükselen duvarlar ile şekillenmeye başlayan ev karşına geçip baktığımızda hayal ettiklerimizin aynen şimdi gerçekleştiğini görüyorum. O kadar çaba, stres, maddi sorunlar derken seyretmek insanı rahatlatıyordu. Çoğu günler çadır kurup, sabahları işe oradan gidiyorudum.
Temel dışında hiç beton ve tuğla kullanmadık desem yalan olmaz. Sadece üst kattaki banyo üzerine beton attık. Çünkü ahşap çatı banyo üzerinde de devam etseydi, nemden dolayı çok sorun yaşandığını biliyorum.
Taş duvar işçiliğinden sonra tam bir sene durduk. Bu sıralarda inşaata gidip geldiğimde ve eve baktığımda inanın şu anki durumunu görür gibiydim.
Kiremit araştırması yaparken çatının önemini öğrendim ve nerdeyse ihtisas yapmış duruma geldim. Onca araştırmadan sonra su, ses ve ısı yalıtımlı ahşap çatı imalatına girdik. Bunda başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Detayları görenler çok şaşırıyordu. Ama içinde oturmaya başlayınca verilen paranın ve alınan verimin önemini anladık
Neyse çok uzatmak istemiyorum. Uzun yıllar sonrası katlanılan sıkıntılar sonucunda 2005 yılında evimize taşındık. İlk bir kaç gün aptal gibi olduk. Onca şehir gürültüsünden sonra aşağıda akan derenin ve kuşların cıvıltısı vardı. Dış mekanda bir çok iş yarım hatta hiç başlanmamışken taşınmıştık. İşte 2005 ten beri halen sağıyla soluyla uğraşıyoruz. Ama bu uğraşlar artık hobi olmaya başladı. Eşim heykeltraş olması nedeni ile artık ince rutuşlar başladı. Günden güne herşey şekilleniyor.
İşte belkide biz çekip gidenlerin içersinde şanslılardan mı ya da başaranlardın mı sayılırız bilmiyorum ama biz mutluyuz.
İsteyen arkadaşlara fotograflı detay resimleri ile tecrübelerimİ ayrıca paylaşabilirim. Yakın bir zamanda da fotograflarını da koyabilirim.
Herkesin gönlündekinin gerçekleşmesi dileğiyle.

Aziz FAYDA

selmaa 05-06-2009 07:57

Merhaba Aziz Bey!
Bende “buralardan çekip gitmek”. Uzun zamandır bu başlığı takip ediyorum. Gerçekten yaşananlar muhteşem. Çile çekiliyor belki, ama sonunda emeğinin karşılığını rabbim veriyor. Tüm doğaseverlerin düşlerini gerçekleştirmeleri dileğiyle

aslan_k 05-06-2009 09:17

Aziz Bey,

Bir fotograf amatörü olarak Sn Faruk Akbaş'a sevgilerimi sunarak başlamak istedim .Gerçekten Kayaköy konusunda haklısınız muhteşem bir yer.

Sabrınız ve azminiz ile hedefinizi gerçekleştirmişsiniz, yürekten kutlarım sizi. Eşiniz ile beraber yaptığınız eserinizi bizimle de görsel olarak paylaşırsanız forumdaki birçok kişi memnun olacaktır.

Görsel'in dışında da , burada bir çok kişi Taşev aşkıyla yanıp duruyor, , bu nedenle detaylı olarak tecrübelerinizi ve matematiksel rakamları( TL vb) :p paylaşırsanız herkes ilgiyle her kelimesini takip edecektir, özelliklede çatı kısmı hakkındaki uzmanlığınızı merak ediyoruz.

Buradaki herkesin paylaştığı her kelime diğerleri için hata yapma zarara uğrama riskini azlatmaktadır diye düşünüyorum, özelliklede hiç bir fikrimizin olmadığı konularda bazı insanların eline düşmekten bir nebze olsun kurtarırız birbirimizi.

lerdemir 05-06-2009 09:58

Sn.Aziz Fayda,

Merakla, fotoğrafları ve ilave yazılarınızı bekliyorum.

BalıkcıSerdar 05-06-2009 10:22

Aziz Bey;

Sizin adınıza çok sevindim, umarım sevdiklerinizle birlikte sağlık ve mutluluk dolu uzun yıllar yaşarsınız hayallerinizdeki evinizde.

Herkesin gönlündekinin gerçekleşmesi dileğiniz içinde ayrıca teşekkürederim.

Bende fotoğraflarınızı bekliyorum.

Bu arada taş işi yaptıracaklara naçizane tavsiyem, bu işi ekip olarak yapan kişiler bulabilirseniz, çok daha çabuk halledebiliyorsunuz, işçilik fiyatları da aşağı-yukarı aynı fiyatlara tekabül ediyor. Örneğin, bir ustanın 3 ayda bitireceği işi, 10 kişilik ekiple 3 gün gibi bir sürede ve neredeyse aynı işçilik tutarına yaptırabiliyorsunuz.

Ama işin içine usta girecekse (ne işi olursa olsun) sakın şaşıp yanılıpta ustanın parasını peşin vermeyin. Hani "parasını peşin alınca adam daha özverili çalışır" gibi bir düşünce doğru olmuyor. Kimse alınmasın, işini herhalükarda dürüst yapanları tenzih ederim, ama durum bu maalesef.

Zaten dürüst çalışan adam, parasını peşin almaya meyilli olmaz:) Bu konuda tecrübe sahibi olanlar dediklerimi teyit edeceklerdir.

feridun usta 05-06-2009 13:13

Ama işin içine usta girecekse (ne işi olursa olsun) sakın şaşıp yanılıpta ustanın parasını peşin vermeyin. Hani "parasını peşin alınca adam daha özverili çalışır" gibi bir düşünce doğru olmuyor. Kimse alınmasın, işini herhalükarda dürüst yapanları tenzih ederim, ama durum bu maalesef.

Merhabalar, balıkçıserdar arkadaşımızın yazdıklarına katılmamak maalisef mümkün değil, Aziz beyin ve Serdar beyin yazdıklarını okudukça 6 yıl önce sözde ustalarla yaşadığım olumsuz, sevimsiz olayları hatırladım.
Bence dürüst çalışan usta %2 -3 o da bana rastlamadı, açıkçası rastlayanlarla da karşılaşmadım, bahçe çevresini çitle çeviren ustadan tutunda sıvacısı, boyacısı, duvarcısı camcısına kadar pek farklı sayılmazlar , birde işe başladıktan birkaç gün sonra, türlü bahanelerle sizden para kopartmışlarsa, o tarafını hatırlamak bile istemiyorum , işte öyle bir durumda kendinize hakim olmaya bakın.
Tel örgü ustası sizden parayı kapıpta tatile kaçarsa , duvarcı ustası kızını evlendirmeye memleketine giderse , sıvacı anam hastaymış ona gittim derse , o zaman bütün istek kırılıyor nereden bu işe kalktım diye düşünmeye başlıyorsunuz, Allah çokça sabırlar versin.
Ustalarla yapılan sözleşmelerin fazla bir yaptırımı yok.
Şu **** bu şekilde işler bittiğinde ise o çekilen sıkıntılar zorda olsa unutuluyor ve hayat o mekanda yeniden başlıyor. Saygılarımla.

Aziz Fayda 06-06-2009 02:02

Sn. Selmaa

İyi dilekleriniz ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Umarım herkes birgün hayal ettiği eve kavuşur. Çok şükür Allaha, eşim ve ben uzun çileli bir yoldan sonra aynen tasarladığımız evimize kavuştuk. Allah herkesin gönlüne göre versin. Sağlıcakla kalın.

Sn. aslan k,

Öncelikle fotografçı olmanıza çok sevindim. Kayaköy muhteşem bir yerdir ve benim çıkış noktamdır. Can dostum Faruk Akbaş'a sevgilerinizi de ayrıca ulaştırırım.
Mutlaka önümüzdeki günlerde fotografları ve ayrıntıları sizlerle paylaşacağım. Ama sizlerinde öğrenmek istediği ayrıntıları bana sormasını diliyorum. Her türlü yardıma imkanlarım elverdiğince hazırım ve zevk duyarım. Çünkü bu evde bir daha yaparsam böyle yapmam dediğim anlar ve detaylar var. Bunları size aktarabilirim. Sağlıcakla kalın

Sn. lerdemir,

Fotografları en yakın zamanda koyacağım. Aklıma gelenleri bir önveki yazımda yazdım. Sizlerin öğrenmek istediği konuları da cecaplamaya hazırım. Bilgim yettiği kadar. Sağlıcakla kalın.

Sn. BalıkçıSerdar,

İyi dilekleriniz ve olumlu görüşleriniz için çok teşekkür ederim.
Usta seçimi konusunda haklısınız. Ben ustadan çekmedim ama bir marangoz vardı evlere şenlik. Bir geldim inşaat meyhaneye dönmüş.
Sonuçta ne kadar dikkat ederseniz edin gelip sizi buluyorlar.
Esenlikler diliyorum.

Sn. feridun usta,

Evet verdiğiniz oranda haklısınız. Ben usta yönünden şanslıyım derken ana konularda sıkıntı çekmedim. Başladı ve bitirdi. Ama bunun yanında ne nazlanmalar oldu ne istekler, vay ellerine düşmeyesiniz. Esenlikler dilerim.

Aziz Fayda 07-06-2009 00:39

fotograflar
 
5 Eklenti(ler)
Arkadaşlar,

Başlangıçtan itibaren taş işçiliği fotograflarını yükledim. Sorunuz olursa cevaplarım.

Aziz Fayda 07-06-2009 00:55

çatı detayları
 
5 Eklenti(ler)
1- Ağaç mertekler mutlaka vida kullanılarak birleştirilmeli. Çivi sadece lambiride kullanılmalı.
2- Baca çatı omurga yüksekliğini min.40 cm. geçmelidir. Yoksa baca çekmez.

Aziz Fayda 07-06-2009 01:17

çatı detayı
 
5 Eklenti(ler)
(Arkadaşlar birileri çıkıp şimdi diyecek "adam ev imalatını anlatmış". Çok mu detaylı oluyor. Neyse devam edelim.

1- Mertekler ana taşıyıcıya vida ile monte edilerek, mertek araları (lento boşlukları) taş ile örülüp mertek seviyesine getirildi. Mertekler olası kirlenmelere ve hasarlara karşı streç ile sarıldı. (çatı imalatını yapan firma ile anlaşmamız böyleydi.)
2- Daha önceden zımparalanmış ve boyanmış lambiri çakıldı.
3- Lambiri üzeri nem bariyeri dediğimiz izolasyon kumaş (mavi renkteki) döşendi.
4- Enine 3x5 çıta çakılıp %50 yaoğunluklu taş yünü döşendi. (Taş yününden hariç size izocam, extirüde köpük, yumurta kolisi vs. tavsiye edebilirler. Kesinlikle sıkıştırılmış taş yünü!)
5- Isı köprüsüne engel olmak ve kalınlığı arttırmak için tekrar dikine 3x5 çıta çakılıp tekrar taş yünü döşendi. Yani %50 yoğunluklu 6 cm. taş yünü oldu.
6- Taş yünü üzeri su izalosyonu görevi yapan kumaş serildi.
7- Tekrar dikine ve yatay çıtalama yapılıp Kılıçoğlu kiremit döşendi. Kiremitler belli sayılarda kiremit altı çıtasına çivi ile çakıldı.
8- Çatıdaki tüm olukları ve dereleri bakır saçtan imal ettirdim. Çünkü bu dokuya en uygun bu olduğuna karar verdim. Yıldan yıla değişik renk almaya devam ediyor. Ustasını bulmak da çok zor. Oluklar ve dereler için bakırdan başka alternatifleriniz de var. İsteyen olursa onu da yazarım.
9- Evin tek ısınma kaynağı şömine olduğundan (çok memnunuz) baca çok önemli deyip hazır sistem satın alarak bu işi çözdük. Schidel marka Ø 20cm. baca sistemi kullandım. Yoğuşma yok, tepme yok, çekiş çok iyi. Odunuda iyi seçerseniz kurum temizlemek yok.

Arkadaşlar bu konular herkesi ilgilendirmeyebilir isterseniz bundan sonra isteyenlere ve sorusu olanlara özeline mesaj göndererek yardımcı olamaya çalışayım.
İyi geceler.

Aziz Fayda 07-06-2009 01:20

çatı detayları
 
4 Eklenti(ler)
bugünlük son fotograflar...

hosseda 07-06-2009 08:14

Sayın fayda,
Allah onandırsın, sağlıklı, mutluluk dolu uzun ömürler geçirin aileniz ile o güzel evde.
Süpersiniz, lütfen devam.
Hoşçakalın.

aslan_k 07-06-2009 12:25

Sn fayda, adınız gibisiniz, verdiğiniz bilgiler çok faydalı.

Lütfen çok mu detaya giriyorum diye düşünmeyin, bu forumda eminim ki herkes en ufak bir detayı kaçırmayacak şekilde okuyordur yazdıklarınızı. Eğer siz paylaşmaktan kaçınmazsanız biz okumaktan sıkılmayız emin olun.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 00:18.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025