![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Tekrardan Merhabalar, Konu hakkındaki merak artıyor ki bu çok sevindirici. Sırayla cevaplamak gerekirse; Sayın ekalafat'ın sorusuyla başlamak gerekir. 100 m2 bir ev için değil de, burada üzerine konuştuğumuz Sayın MeyveliTepenin evi üzerine yapılan maliyet ve işletme analizi bilgilerini sizinle paylaşmak isterim bu daha uygun olur diye düşünüyorum. Evin ilk yatırım maliyetine yaklaşık olarak 22.000$ diyebiliriz.Tabii bu rakam her proje için değişiklik gösterecektir.Burada amaç yaklaşık olarak akıllarda bir ortalama değer oluşturmaktır. Bahsi geçen ev 150 m2 iyi yalıtımlı bir binadır, buraya kullanım suyu ihtiyacınıda karşılamak üzere bir adet ortalama kapasitesi 17kw olan bir cihaz konuldu. Bu maliyete toprak tarafı borulaması,dolgu malzemesi,kazan dairesinden eve girişe kadar tüm tesisat, elektrik işleri, bir adet fan-coil ve tesisatı,bir adet akümülasyon tankı,ev tarafı sirkulasyon ve kullanım sıcak suyu sirkulasyon pompası dahildir. Yani kısaca evin giriş hatlarına kadar olan herşey kazan dairesinde yapılmıştır. Evin içerisinde bir adet fan coil ve bir adet merkezi termostad harici bir iş yapılmamıştır.Evin yerden ısıtması bir başka firma tarafından yapıldı. Ev sahibine ek masraf olarak toprak tarafı için kazı masrafı,bir tanker su ve bir kamyon kum ücretlerini ilave edebiliriz. Bu miktarlarıda Sayın MeyveliTepe kendisi telaffuz edebilir. İşletme maliyeti hesabı biraz daha karışık ben yaklaşık olarak beklenen miktarları burda belirtebilirim, daha sonra seneye bir tam kışda harcanan elektrik miktarını izleyerek kesin hesabı çıkarmış oluruz. Yaklaşık olarak binanın kapasitesini kullanım suyu ihtiyacıyla birlikte 14.620 kcal/h olarak aldık ve bir kış boyunca günlük ortalam 14 saat boyunca cihazın çalışmasına ihtiyaç olduğunu düşündük.Bu durumda ısı pompasının ve sirkülasyon pompalarının elektrik maliyetlerininn bir ısıtma sezonu boyunca 1400$ olması beklenmektedir. Isı pompası yerine orada kullanılması düşünülen LPG kullanılsaydı aynı kapasite ve şartlar için LPG tüketimi 7500$ olacaktı.Yaklaşık olarak ısı pompası LPG ye göre %70-80 daha verimli olmaktadır. Diğer yakıtlar için durum;Kalorifer yakıtında 5400$,Motorinde 9000$,Doğal Gazda 2200$ tüketimi olacaktı. Cihaz,klimalar gibi hem ısıtma hem soğutma yapabilme özelliğine sahiptir.Soğutma için ev içerisine ilk yatırım yapılmasından başka bir yatırıma ihtiyaç yoktur.Ayrıca soğutmadaki duruma bakarsak 1100$ split klima tüketimine karşın ısı pompası sirkülasyon pompası dahil olarak 600$ (%45 tasarruf) gibi bir tüketimi olması beklenmektedir. Evde yalnızca bir odada soğutma yapılmıştır.Normalde cihaz tüm evi soğutabilecek kapasiteye sahiptir.Tasarruf edilen yüzde miktar, bir yerine bir kaç fan-coil kullanılsaydı daha büyük olacaktı.Fakat sirkülasyon pompası toplam debiye göre seçildiği için tüketim normalin üstündedir. Beklenen toplam tasarruf miktarı %76 gibi bir rakamda olacaktır.Buradan geri ödeme süresini hesaplamak istersek, ısı pompası maliyetinden konvansiyonel kazanlı sistem ve split klima maliyetini çıkararak bulunan değeri işletme maliyetleri farkına bölmemiz gerekmektedir. Toplam konvansiyonel sisteme örnek olması için 8200$ değerini alırsak. Isı pompası için ilave 13800$ harcamaniz gerekmektedir fakat yılda edilecek tasarruf miktarı 6600$ (LPG ve Split klimaya göre) olacaktır.Bu durumda geri ödeme süresi 2 yıl gibi bir değer olacaktır. Umarım fazla uzun tutmadan ve sıkmadan sorunuza cevap verebilmişimdir. Sistem bir proje çözülmesiyle ortaya çıktığı için ve normal sistemlerde hiç bir zaman yakıt tüketim değerleri bu kadar detaylı incelenmediği için, YKIP sisteminin anlatımı bu kadar detaylı olmak zorunda kalıyor. Normalde bir proje için teklif vermeden önce yaklaşık 10 sayfalık bir rapor hazırlayarak konuyu anlatıp detaylandırıyoruz. Sayın Halit Beyin sorusuna cevap verirsek; Denizli uygulaması benim bildiğim kadarıyla toprak kaynaklı ısı pompası uygulaması.Burada toprak tarafında sondaj uygulaması yapıldı. Tabiiki ısı pompasının verimi, ısıtmada çalışıyorken kaynak sıcaklığıyla doğru orantılıdır. COP katsayısı uygun şartlar sağlandığında 8-9 gibi değerleri görebilir. Türkiyede düşük sıcaklık jeotermal kaynakların ısı pompasıyla kullanımına örnek bir uygulamayı 2005 yılında dalamanda bir termal otele yaptık.Bu uygulama bildigim kadariyla bu konudaki tek uygulamadır. Burada otel çok şanslı bir durumdadır. Günde yaklaşık 27C de 90ton su kendiliğinden yer yüzüne çıkmaktadır. Burada sistemi denemek için iki adet 17 kw kapasiteli cihazla havuz ve hamam ısıtması yaptılar.Burada tüketim değerleri izlenerek hesaplandı ve bir yıl sonundaki ortalama tasarruf miktarı %90 ile 44.000$ olarak gerçekleşti. Karşılaştırma LPG li sisteme göre yapılmıştır. Sistem hali hazırda başarılı birşekilde çalışmasına devam etmektedir. Aslında dalaman dış hava sıcaklıklarına bakarsak yaz aylarında da ısı pompasının soğutmada bu sıcaklığı kullanması, hava kaynağını kullanan split klimalara göre daha verimli olacaktır. Dış hava sıcaklığı 27C üzerinde olduğu andan itibaren ısı pompası daha verimli bir şekilde soğutma yapabilmektedir. Daha fazla uzatmamak için şimdilik burada kesiyorum. Sorularınıza cevap vermek beni mutlu ediyor. Lutfen aklınıza takılan bütün soruları bize sorun. Saygılarımla, |
|
|
|
|
|
#2 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Iv.ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi
Başlıkta adı geçen kongre dökümanları arasında yer kaynaklı ısı pompalarıyla ilgili oldukça detaylı ve Türkçe bir döküman buldum. PDF formatındaki dökümanı isteyen arkadaşlar buradan açabilirler.. |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın Meyveli Tepe ve Beyaz Kartal Verdiğiniz bilgiler çok iyi. Benim sorum da cihazın gürültüsü konusunda olacak. Evlerimizde kullandığımız buzdolapları gecenin sakin saatlerinde oldukça rahatsız edici gürültü çıkarıyorlar. Bu sistemin motorları ve fanları buzdolabına göre daha güçlü oldukları için daha rahatsız edici gürültü çıkarıyorlar mı? Yoksa bunlarda gürültüyü emici bir sistem mi mevcut? Evin içinde çalışan klimalar da geceleri rahatsız edici gürültüye neden oluyorlar. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
sayın beyaz kartal, boruları döşemek için kazılan alan (yatay sistem için) toprakla değilde ahır gübresi ile doldurulup kapatılsa daha yüksek sıcaklıkta su sağlama olasılığı nedir acaba? takdir edersinizki bir gübre yığını içerisindeki sıcaklık aynı hacim toprak içerisindeki sıcaklıktan daha yüksektir. bilgilendirirseniz memnun olurum. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Sn.eyüp1, ısı pompası cihazı ve pompalar evin hemen dışındaki sundurmanın altında. Yaklaşık 4m x 1,5 boyutlarındaki bir alanı dışa bakan kenarlarını pvc profillerle kapatarak ısı merkezi haline getirdim. Burada tüm borular, vanalar, göstergeler, ısı pompası cihazı ve devri daim pompaları, hidrofor, elektrik panoları, iki adet 350 lt'lik su tankı, güneş enerjisi kontrol panosu vb. var. cihazlar çalışırken ürettiği ses 50-55db civarında. Yani ancak evin dışına çıkıp ısı merkezinin yanına giderseniz sessiklikte buzdolabının çıkardığı ses kadar duyuyorsunuz. Termostatı saymazsak evin içindeki tek cihaz salondaki bir fan-coil. Bu da yazın sıcak günlerinde klima niyetine çalışacak. Bizimki italyan malı bir cihaz. Henüz çalıştırmadığım için sesini bilmiyorum ama düşük devirli olduğu için rahatsız edeceğini sanmam. Evin içinden herhangi bir ses duyulmuyor. |
|
|
|
|
|
#6 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Sn.daylightmn, soru Korhan beye ama kendisinin cevap hakkı saklı kalmak üzere düşüncemi söylemek isterim. Gübrenin sıcak olması içindeki çürüme süreci ile ilintili. Bu süreç bildiğim kadarıyla bir süre devam eder, sonra tamamlanır. Yani süreç tamamlandıktan sonra artık içinde ısı üreten herhangi bir şey kalmamış olur. Dolayısıyla kazılan toprağa döşenen boruların üzerine gübre dökülmesinin uzun vadeli bir faydasının olacağını sanmam. Ancak, bunları yazarken aklıma başka bir şey geldi.Hayvancılık yapılan bir yerde devamlı yeni gübre olur. Sisteme zarar vermeden, bir düzenekle çürümesi tamamlanmış gübrenin alınıp yerine yeni gübrenin dökülmesi sağlanabilirse, başka bir anlatımla, ısı değiştiriciler sürekli bir çürüme süreci ortamı içinde tutulabilirse normal topraktaki 12-15 derecelik jeotermal ısı yerine 30-35 derecelik organik dönüşüm kaynaklı ısıyı kullanabilirler ki, bu da verimliliği çok ciddi arttırır. Burada problem bu düzeneğin pratik ve sağlıklı olarak kurulabilmesi olur sanırım. |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın Meyveli Tepe Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Sizin şu şirin evinizi ve ısı pompasını görme şansımız olabilir mi? Yere döşenen boruların üzeri gübre ile örtüldüğünde, zaman içinde oluşan azot gazları ve kükürt gazlarının nitrikasit ve sülfürikaside dönüşmesi sonucu borularımız zaman içinde zarar görür. |
|
|
|
|
|
#8 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Sn.eyüp1, elbette görebilirsiniz. Dilerseniz bir sonraki hafasonu için bir plan yapabiliriz. Boruların dayanıklı olduğunu varsaysak bile, kazılmış toprağa gübre döküp üzerini kapattığımızda, hava olmadan mikro organizmalar faal olamayacağından, ısı üretimi de çürüme tamamlanmadan bitecektir. Ancak, sürekli çürümenin olduğu bir durumda açığa çıkan ısının kullanılması fikri güzel olabilir. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Sayın eyüp1 ve daylightmn, Sorularınıza sırasıyla cevap vermeye çalışacağım. Ses konusunu sayın meyvelitepe çok güzel şekilde açıklamış. Ses konusunda şimdiye kadar bir şikayet almadık. Hatta ev içerisinde kurduğumuz kazan daireleri bile mevcut. Cihaz devamlı suretle çalışmadığı için rahatsız edici bir ses oluşmuyor, kaldı ki devamlı çalışsa bile ses şiddeti fazla olmadığı için rahatsızlık yaratmıyor. Gübrenin kaynak olarak kullanılması konusunda daha önce bir incelememiz olmamıştı. Gübrenin içerisindeki ısı düzgün bir şekilde çekilebilirse ****** toprağa göre sıcaklık fark edeceği için sistem daha verimli şekilde çalışır buda direkt olarak faturaya yansır. Burada çözüm getirilmesi gereken konu bu ısının nasıl alınabileceğidir. Eğer toprak altına üzerini ince bir kum tabakası ile örttügümüz boruları koyarsak ve üzerine gübre yığınını koyarsak biraz ısıl kazancımız olabilir ama asıl ısının çoğu yığından yükselerek uzaklaşacaktır. Eğer gübre içerisine doğrudan boru döşersek, yanma işlemini tamamlamış gübreyi değiştirme zamanı geldiği zaman borularla ilgili sıkıntı yaşanabilir. Görüldüğü gibi bu üzerine biraz düşünülmesi ve fikir üretilmesi gereken bir konu. Eğer düzgün bir sistem kurulabilirse ve bu kurulan sistemin kurulum maliyeti kazancından bir kaç kat kadar farklı ise sistem mantıklıdır ve uygulanabilirdir. Bu konu üzerine biraz fikir alış verişinde bulunabilirsek belli bir sonucu ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Üzerine çalıştığımız bir çok uygulamada böyle farklı kaynaklar üzerine çalışıyoruz. Her kaynak değerlendirilmesi mantıklı oldukça faydalıdır. Hemen size bu konu ile ilgili bir örnek vermek isterim. İngiltere ısı kazancı ve yeni kaynaklar üzerine çalışırken şehirin altında bulunan kanalizasyon sistemlerindeki suyun daimi olarak yaz kış yaklaşık 15C-18C aralığında olduğunu görmüşler. Bundan yararlanma yöntemleri araştırılmış ve bir sistem çözümüyle bunu yararlı hale getirmişler. Şu an bir çok bölgede pilot uygulamalar ile bu kurulu sistem denenmektedir. Umarım yardımcı olabilmişimdir. |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
bir tarafım ziraatcı olduğu için hemen böyle bir fikir aklıma gelmişti.tabi bunun ısı pompası ile olan verimliliği konusu sizin uzmanlık alanınız. gübre fikrini destekler görüşüm şu olabilir; biyogaz tesisleri, çünkü burada bir fermantasyon sözkonusu ortaya yanıcı gazlar ve ısı çıkıyor bildiğim kadarıyla. bu gübre fikrini küçük bir alanda deneme test etme imkanınız olabilirmi? düşünün toprakta yaklaşık 4 olan COP değeri 10 gibi bir rakama ulaşsa bu olay ısı pompalarına olan ilgiyi dahada artırır kanaatindeyim. saygılarımla.... |
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Sayın daylightmn, Biyozgaz tesisleri veya gübrenin yakılması gibi uygulamalar bizim uzmanlık alanımıza girmiyor fakat bu uygulamaların dunyada sayısız orneklerinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Gübrenin ısısını almak için bir kaç yöntem uygulanabilir. Ahırda kapalı alanda duran gübrenin arada havalandırılması sonucu çıkan ısı sulu serpantin fanlarla alınabilir ve bu ısı ısı pompasının kaynak tarafına verilebilir. Ama yapılacak yatırıma göre kazancının ne kadar olacağını hemen hesaplamak pek mümkün olmayabilir. Eger ciddi miktarda yenilenen gübre stogunuz varsa bunun üzerine araştırma yapmak mümkün olabilir. Biyogaz tesisleri hakkında internette gereği kadar bilgi bulabileceğinizi düşünüyorum. Gübrenin değerlendirilebilmesi için en ucuz ve bilinen yol onun direkt olarak yakılmasıdır. İsterseniz kurutma işlemini tamamladıktan sonra yakarak ısı pompasında kaynak olarak kullanabilirsiniz. Fakat bildigim kadarıyla kurutma işlemi sırasında yanıcı gazların büyük kısmı havaya karışarak dağılıyor. Biyogaz tesisleriyle bu atığı kullanmak daha mantıklı olabilir. Üzerine araştırma yapılamaya değer bir konudur. Saygılarımla, |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
sayın meyveli tepe, evinizin ısınma durumları nasıl şu anda, malumunuz yurtta çetin bir kış sergileniyor, ısı pompası verimli çalışmaya devam ediyormu, biraz bahsederseniz memnun olurum... |
|
|
|
|
|
#13 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Sn.daylightmn, evin içinde parke, iç kapılar, mutfak vs. henüz yapılmadığından evde oturmuyoruz. Şubat-Nisan aylarında bu işleri toparlamaya çalışıyoruz. Isı pompasını Aralık ortasından Ocak sonuna kadar sürekli devrede tuttuk. Bu süre içinde hem performansını izledik hem de firma ile birlikte kullanımı kolaylaştırıcı, performansı daha da iyileştirici bazı modifikasyonlar yaptık. Söz gelimi, kalorifer sistemindeki suyu dolaştıran pompa ile klima pompası ayrı idi. Aynı pompayı kullanır hale getirdik. Evin içindeki termostat'ın her şeye kumanda edebileceği düzenlemeler yapıldı vs. Bu sürede de hava oldukça soğuktu (20 santim kar yağdı, ısı -2 ile +5 derece arasında seyretti). Termostat ayarı ile ev içindeki ısıyı rahatlıkla istediğimiz derecede tutabildiğimizi gördük. 18 derece ile 25 derece arasındaki aralığı çeşitli kademelerde test ettik. 25 derecenin üzerine çıkmaya çalışmadık. Evin içindeki ısının 25 derece olduğu durumda kalorifer sistemine gönderilen suyun en fazla 43 derece olduğunu gördük. Zaten bina ısındıktan sonra izolasyon sebebiyle ısı kaybı oldukça düşük olduğundan verim çok artıyor ve kalorifer sistemine giden/gelen su sıcaklıkları arasındaki fark 3 dereceye iniyor (söz gelimi 35 derece gidiyor, 32 derece geliyor). Bu noktaya gelmesi için 2-3 gün geçmesi gerekiyor. Ocak sonunda sistemi kapattık. İki aylık test sırasında voltajın çok dalgalandığını gördük. Bu sebeple arıza olmaması için regülatör kullanmaya karar verdik. Bir regülatör geldi ama arızalı çıktı. Bu hafta başka bir tane gelecek. Yakında parke işi başlayacağından binayı tekrar ısıtmamız gerekiyor. Regülatörü konumlandırdıktan sonra sistemi tekrar devreye alacağız, havalar ısınıncaya kadar da devrede tutmayı planlıyoruz. |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
Sayın Meyveli tepe açıklamalarınız için teşekkürler, bu sistemin benim çok ilgimi çekmesinden dolayı gelişmeleri haliyle merak ediyorum. artık durum öyle bir hal aldıki sizin millhouse benim çevremdeki arkadaşlar arasında da ilgiyle takip edilir oldu. odun, kömür, doğalgaz vb. gibi yakacaklar olmadan evin ısıtılması ilk başlarda konuyu anlattığım arkadaşlar arasında inanılması güç bir olay gibi karşılandı. gerçi forumu takip edenler bayağı bir fikir sahibi oldular sizlerin sayesinde. gelişmeler hakkında zaman zaman bilgilendirmeye devam ederseniz memnun olurum. bu arada sistemin çalışmasından bu yana elektrik gideriniz kaç Kw civarında oldu? ve gelen faturanız var mı? görüyorsunuz sorularımızla sizi biraz bunaltabiliriz şimdiden mazur görmeniz dileğiyle. millhouse da mutlu bir hayat sürmeniz temennisiyle esenlikler dilerim. |
|
|
|
|
|
#15 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Sn.Daylightmn, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederiz. Bir şey yakmadan, resistans kullanmadan ısı üretmeyi gerçekten de anlatmak zor oluyor. Esasında insanlar temel prensipleri itibarıyla bu teknolojiyi zaten kullanıyorlar. Söz gelimi buzdolapları, ya da klimalar. Klimadan hareket edersek, onlar da ısı pompası. Ne ki, dış havayı kaynak olarak kullandığı için verimliliği düşük. Yine de anlatması zor, hele hele işin içine toprak girince ![]() Bu arada bizim regülatör bugün geldi, hemen bağlandı. Sistemi devreye aldık. Isıtma başlar başlamaz ısı derecesi arttığından kalorifer sisteminde de su dönmeye başladı. Bina soğumuş olduğu için belli bir konfor ısısına ulaşmak 1-2 gün alır. Durumu cumartesi günü güncellerim. Elektrik giderini kaydetmemiştim. Bu cumartesi kaydedip bir ay sonra sarfiyatı ölçeceğim.. |
|
|
|
|
|
#16 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Dün ve bugün sistemi kontrol ettim. Evin içindeki ısı 22 derece (termostat ayarına göre). Sistem, hem akümülasyon tankını, (350lt) hem de kullanma sıcak suyu boylerini (350lt) 44 derecede tutuyor. Evin kolonları, duvarlar ve döşemeler de ısınmış, bu yüzden 1, 1.5 saatte bir devreye girip 10-15 dakika kadar çalışıp duruyor. Elektrik sayacındaki göstergeleri kaydettim. Bir ay sonra sarfiyatı ölçebiliriz.. |
|
|
|
|
|
#17 | |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
Alıntı:
...... |
|
|
|
|
|
|
#18 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Merhaba, 10 Nisan itibarıyle sayaç değerlerini aldım. Şubat sonu aldığımla karşılaştırmak üzere bilgisayarın başına oturduğumda şubat sonundakileri yazdığım kağıdı kaybetmiş olduğumu anladım ne yazık ki ![]() Yine de bir fikir vermek için şunu söyleyebilirim. Mart ayı boyunca sistem günde ortalama iki kez devreye girme ihtiyacı duydu. Her devreye girdiğinde de en fazla 15-20 dakika çalıştı. Sistemin 40 gün boyunca sarfiyatının 30-40 lirayı aşmamış olduğunu düşünüyorum.. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: YOZGAT
Mesajlar: 19
|
evet, anlaşılan sarfiyata göre düşük bir maliyetle ısıtma işlemi sağlanmış bulunuyor. bu sevindirici bir haber. en azından sizin sisteminizi referans alıp YKIP işini mekanlarına uygulamak isteyenler için yeterince tatmin edici sonuçlar olsa gerek. bilgiler için teşekkürler. |
|
|
|
|
|
#20 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Çok önemli bir bilgiyi hatırlatmak istiyorum. Isı pompalarının başka ısıtıcılardan farkı verimlilik değerlerinin proje özelliklerine göre 4 ila 5,5 arasında değişmesi. Yani bir birim enerji harcayacaksınız, beş birim enerji alacaksınız. Bunun böyle olması mutlak değer olarak ucuza ısınılacak anlamına gelmiyor. Burada daha da önemli olan enerji ihtiyacını azaltmaktır. Başka bir anlatım ile, ısı kaybını azaltmak. Söz gelimi hiç bir izolasyonu olmayan, üst katta rüzgarlar esen, ısının çatı, duvar, kolon ve temellerden akıp gittiği bir yapıda ne yapılırsa yapılsın ucuza ısınmak mümkün olmaz. Öte yandan çok iyi izole edilmiş bir yapıda, bir de döşemeden ısıtma sistemi kurulmuş ise (en fazla 35-40 derece sıcak su gerektirdiğinden), doğal gaz kombi ile de (yoğuşmalı da olursa) çok ucuza ısınılabilir. Bu sebeple izolasyon konusunun önemini bir kez daha vurgulamak isterim.. |
|
|
|
|
|
#22 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Affınıza sığınarak bir ilave daha. Yeni yapılmakta olan bir yapıda izolasyon asla pahalı bir şey değil. En fazla iki yılda kendini amorti eder ve onlarca yıl karşılıksız tasarruf sağlar. Ne yazık ki firmalar, inşaatçı ve mimarların çoğu izolasyon konusunu bilmiyorlar. Dış duvarlar mantolandığı zaman izolasyon yapıldı zannediyorlar. Oysa konu bundan çok farklı.. Teşekkürler |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
|
Bir insanın üşümemesi ****** bir paltoyla çzümlenemez iyi bir palto iyi bir şapka iyi bir çorap ve postal gerekli ise bie ev içinde aynı işlemler gerekli ******. Temel atılmadan bohcalama sistemi dranajları dış duvar yalıtımları çatı yalıtımları camlar vs vs ısı kayıbına yol açacak her türlü dış etkenlerden koruma sağlamak önemli. Bu tür izalasyonlar %60 kadar enerji tasarufu sağlayabilir. Düzenleyen Harun Parlak : 21-04-2008 saat 21:51 |
|
|
|
|
|
#24 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Çok haklısınız.. Temelin altına su izolasyonunun yanısıra neden 5cm'lik yüksek basma dayanımlı XPS döşenmesi gerektiğini mimara anlatmak için iki saatimi harcamıştım.. |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Merhabalar, Isımas Firmasından Korhan Altınkaya. İsmail beyin evindeki sistemi kuran şirketin yetkilisiyim. İzolasyon konusuna bir madde daha eklemek isterim. İzolasyonu TS825 standart hesabına uygun bir şekilde yaptığınızda en az %50 yakıt tasarrufu sağlarsınız. Standartlar buna göre belirlenmiştir. Yalıtım yapmanın bir diğer kazancıda ısıtma sisteminin daha küçük boyutlandırılabileceğidir. Isıtma sisteminin tümünü yani; Isı pompası **** kombi kazan gibi cihazları, radyatör,yerden ısıtma ve fan-coil gibi yardımcı cihazları daha küçük seçebiliriz. Böylece aslında yalıtıma yaptığımız masrafın bir kısmını daha ilk baştan çıkarabiliriz. Isı pompası gibi çevreci ve tasarruflu sistemlerin ilk kurulum maliyetleri bilindiği gibi daha yüksektir. Yalıtım sayesinde gerekecek kapasitenin düşmesinden dolayı bu ilk yatırım maliyetleride ciddi oranda düşüceklerdir. Aynı oradanda yakıt tüketimin düşmesinden dolayı yalıtıma yapılan yatırım bizim sistemlerimizde kendisini çok daha çabuk kurtaracaklardır. Saygılarımla, |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın hannibal bence bu birazda ana kaynakdaki ısıtıcının verimli olup olmadığı ile irtibatlı siz nekadar hızlı çekip geri ısı kaynağına döndüğünde oradaki ısının o hızda artması gerekirki istediğiniz hızlı bir ısı verimini alın. Eğer ısı odasına gelen su orada çabuk ısınmaz ise sizin onu hızlı bir şekilde sisteme vermeniz sanırım diğer tarafdan enerji harcamasına yol açacaktır. Kendi mantığımdan baktığımda bu şekilde görüyorum. Sayın Beyaz Kartal Yalıtım konusunda size tamamen katılıyorum. |
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Sayın Hannibal, Evaporatörden (buharlaştırıcı) çekilen ısı miktarı artıkça kapasite artar. Ama bu her zaman verimin artacağı anlamına gelmez. Verim bir çok ayrı değişkene bağlıdır; Cihazın akışkan verimi, sıkıştırma işlemini yapan kompresörün verimi, ısı değiştiricilerin verimi başlıca sayabileceklerimizdir. Akışkanların verimleri fiziksel özeliklerine bağlıdır. Örnek vermek gerekirse en fazla sıkıştırılan bilen akışkan en uç sıcaklık noktalarında hareket edebilen akışkanlardır(Bunun aksi olan durumlarda mevcuttur), bu yüzden kaynaktan ısı çekebilme ve bunu yüke aktarabilme kapasiteleri daha büyüktür buda doğal olarak yüksek verimi beraberinde getirmektedir. Bizim cihazlarımızda kullanılan R410A gazları en yüksek sıkıştırabilirlik değerine sahip olduğu için bir tek çevrimde en fazla ısıyı kaynaktan çekebilmektedir.Yani diğer gazlara göre çevrim verimi yaklaşık %25 daha yüksektir. Kompresör verimleri yapılış şekillerine göre çeşitlilik gösteririler. Çok yüksek verimli komprösörlerin ilk yatırım maliyetleri yüksek olabileceğinden dolayı her zaman mantıklı olmayabilirler. Isı değiştiricilerin verimleri, içerisinde gezen akışkanların en iyi şekilde bir birlerine ısı transferi yapabilmeleri için boruları üzerinde bulunan izlere ve malzemelerine bağlıdır. Bu konu bu şekilde uzayarak gider daha fazla teknikle sizi boğmak istemediğim için biraz üzerinde geçerek anlatmak istedim.Isı pompasının belirleyici bir diğer verimide kaynak ile yük sıcaklığın arasındaki farktır. Bu iki sıcaklık farkı ne kadar az olursa cihaz verimi yani COP değeri o kadar yüksek olacaktır. Örnek olarak eğer evinizde kullanılan ısıtma sisteminde 55C sıcak suya ihtiyacınız varsa ve kaynaktan gelen sıcaklığınız 10 C ise COP yaklaşık 4 olur diyelim. Eğer kaynak sıcaklığı 20C olursa COP değeri 5 olabilir. Yani kaynağın sıcaklığın artamasından dolayı verim bu örnekteki gibi artar. Bunun tam terside geçerlidir. Yani yük tarafındaki sıcaklık ihtiyacınızda düşerse COP değeriniz artar. Çoğunluk sistemi kurarken kaynak tarafı sıcaklığı bizim dışımızda bir değer olduğu için bizler yük tarafı sıcaklığını düşürmeye çalışırız. Bu durumda daha yüksek COP değerleri elde edilebilir. Bunuda ev içerisinde kullanılan sistemlerle sağlayabiliyoruz. Yani radyatör sistemi yerine yerden ısıtma sistemi **** fan-coil sistemi kulanmak sistem toplam verimini ciddi şekilde artırabilmektedir. Yazıyı daha fazla uzatarak sizleri sıkmak istemem. Sorularınızı bekliyorum. Korhan Altınkaya ISIMAS A.Ş. |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Fuar Daveti
Sayın Grup Üyeleri, Isı pompası hakkında daha fazla bilgiye sahip olmanızı sağlayabilmek için ve tanışıp görüşebilmek için sizleri İstanbul CNR fuar merkezinde yapılacak SODEX ( Uluslararası Isıtma, Soğutma,Klima,Havalandırma,Yalıtım,Pompa,Vana,Tesi sat,Su Arıtma ve Güneş Enerjisi Sistemleri) Fuarına davet etmek istiyorum. Fuara giriş davetiyesi bulunmayanlar bana aşağıdaki numaralardan ulaşabilirler. Ayrıca fuar günü kapıdan bizi aramanız neticesinde sizlere davetiyi elden de ulaştırabiliriz. Fuarda görüşebilmek umuduyla. Standımız; Salon 4 / A-21 numaralı standadır. Korhan Altınkaya ISIMAS A.Ş. 0 216 451 48 48 0 533 448 80 57 |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 42
|
Değerli Grup Üyeleri, Şirketimizin web sitesinin yenilendiğini,ısı pompası hakkında daha detaylı bilgilere ve referanslarımızda bulunan uygulama resimlere ulaşabileceğinizi haber vermek istiyorum. Ayrıca sitemiz içerisinde bulunan ve çeşitli kongrelerde sunumlarını yaptığımız bildirilerden de sayısal olarak daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Saygılarımla, Korhan Altınkaya ISIMAS A.Ş. www.isimas.com.tr |
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|