19-02-2008, 01:01 | #1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-01-2008
Şehir: yozgat
Mesajlar: 97
|
Asma budama
Merhaba, Ben Yozgat'ta yaşıyorum. Asmaları yöremizde hangi ayda budamalıyız? |
19-02-2008, 11:15 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Genel kural soğuk yörelerde gözler kabarmadan, Ege ve Akdeniz ikliminde yapraklar döküldükten ve 1 ay geçtikten sonra herhangi bir zaman. Ben Ankara'da balkonda ve saksıda duran 7 adet asmamı ilaçlamada kolaylık olsun diye Aralık gibi budadım. Donarsa budama yapılan yerden göze kadar olan yer donar diye düşünüyorum yani asmanın hepsi donmaz ...bakalım göreceğiz. |
19-02-2008, 12:38 | #5 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-01-2008
Şehir: yozgat
Mesajlar: 97
|
İlgilerini eksik etmeyen arkadaşlara teşekkür ederim. |
19-02-2008, 13:05 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-03-2007
Şehir: Stuttgart
Mesajlar: 136
|
Burada Almanya´da ocak-subat aylarinda budaniyor. Havalarin cok soguk oldugu dönemlerde. Biz coktan budadik bile... |
28-02-2008, 00:25 | #7 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-01-2008
Şehir: yozgat
Mesajlar: 97
|
Asmaları budarken nelere dikkat etmeliyim? |
08-12-2009, 14:39 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2008
Şehir: İzmir&Menderes
Mesajlar: 786
|
Genelde asmalar biraz cesur budama ister bu nedir daldaki ilk gözden sonra hemen budayın.Filiz geldi mi çok kuvvetli gelir.Budama zamanımızda şubat sonudur İzmir için.Budama sonun da parmak kalınlığındaki dallarıda dikerseniz yeni asmalarınız olur çok arsızdır. |
08-12-2009, 23:43 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Ben asmaların budamasını bitirdim. Neden şimdi budadın derseniz ilkbaharda budayınca kestiğim yerlerden su damlıyordu o yüzden birkaç senedir budamayı aralıkta bitiriyorum. Budarken üst üste gelmiycek şekilde, duruma göre gitmesini istediğim kolları bırakıyorum ve diğer bütün bu senenin sürgünlerini ilk gözünü bırakıp kesiyorum. Her senede yığınla üzüm alıyorum. Bir tane asma evin camındaki demire dolanmıştı demiri 10 cm çekmiş bir çıkmadığı kalmıştı (Demir içerden kaynakla T şeklinde kaynaklıydı, nasıl çekti anlamadım). İsteyen olursa resim koyarım... |
08-12-2009, 23:45 | #10 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-12-2009
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
|
Mikrobiyal Gübreler hk bilgisi olan arkadaşlar var mı acaba! |
09-12-2009, 11:48 | #12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Siyah üzüm ile beyaz üzüm asmaları farklı budanır. Bu cinsler de kendi aralarında ayrılır. Ancak genel olarak siyah asmaların kolları iki en çok üç göz bırakılır. Beyaz asma ise 5, 6, 7 ve hatta bazı yeni cins asmalarda 10, 11. gözde üzüm alınır. Karışık budama da yapılabilir. Yani iki üç göz bırakılırken aynı asma üzerinde bir iki kol uzun bırakılır, 7, 8 göz alınacak şekilde yapılır. Hertürlü budamada da asma üzüm verir _ budanması şarttır_ ancak iyi ve bol verim bunlar uygulanırsa olur. Kolay gelsin |
|
10-12-2009, 13:18 | #13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-07-2007
Şehir: Yerdeniz
Mesajlar: 186
|
Profesyonel değilim elbet. Bildiğim kadarıyla kışın yapılan budamanın amacı farklı, baharda yapılan budamanın amacı farklı. Kış derken, yapraklar döküldükten sonraki girdiği uyku dönemini, bahar derken de asmanın uyandıktan sonraki dönemi kastediyorum. Ben 15 gün önce asmamı budadım. Karadeniz Ereğlide don olayı pek görülmez, o yüzden korkmadım. Don olan bölgelerde daha geç yapılması gerektiğini biliyorum; ne kadar geçden bahsediyorum? Şöyle tarif edeyim: Dedemin bir lafı vardır "arı poposu" gibi oluncaya kadar bekleyebilir... Yani asma uyanır, gözler oluşmaya ve gerçekten arı poposu gibi ve üzeri tüylü gibi tomurlar çıkarır. İşte o tomurlar yapracık olmaya başlamadan kış budamasını yapmak gerekir. Bu dönemde yapılan budamada her üzüme uyabilecek genel bir kural diyelim, ancak üzümün cinsine göre değişeceğini mutlaka bilelim, bırakılacak dallarda 2 göz bırakıp kesmek yeterli bence. Biz böyle yaparız. Budamada odunsulaşmış dala pek dokunmam sağlıklıysa. Ama ne yöne gideceğine göre yeri geldiğinde kıymak gerekebilir. Tüm kuruyan ve sağlıksız dalları kesebilirsiniz korkmadan. Ve dalları sağlam yerlere iplerle bağlayarak, büyürken manzaranızı kapatacak kadar büyüyeceğinden emin olduğunuz inancıyla ona sevgi sözleri de söylemeyi ihmal etmeyin sakın. Yazın yapılan budamada ise meyvenin sıklığı, yaprağın durumu etkili olur. Meyvelerin sıklığını azatmak, kalanların daha sağlıklı olmasını sağlar. Yani azaltma yapmak amaçlı ve gücünü meyvelere versin diye yapılır. Salkımlar oluşan sürgünler 3 karış olduğunda o sürgünün uçlzrını keserseniz, salkım daha güçlü büyüyor. Asmadan yaprak kopartıken de ne kadar içiniz gitse de körpe yapraklar için, üzümünüzün en yakınındaki yaprakları koparmayın. Bunları koparmak için iki olasılık var bana göre: 1-Olaki asmanız da başka yaprak kalmadı, belki bir sabah uyandınız ki keçiler yemiş ve kalan en son yapraklar bunlarsa, bu hale gelen asmada üzüm de kalmamış olur herhalde o zaman kopartılabilir. 2-yemezseniz bunları öleceksiniz, şifanız için illaki koparmanız gerekiyorsa o vakit kopartın. Ben yaptıklarımı anlatttığımı belirteyim yine, bunlar kasten yapılarak denenmiş, sonuçları gözlenmiştir. Ne yapıp edip oradan yeni yapracıklar çıkmaya başlıyor ve bu da üzüme gidecek gücün yaprağa harcanmasına neden oluyor. Yapraklar üzümleri kızgın güneşten korumak için mutlaka kalmalı. Ne zamana kadar, elbet dökülene kadar değil. Salkımlar iyice olgunlaştıktan sonra renkleri iyice döndükten sonra, üzerlerini örten, onları güneşten koruyan tüm yapraklarını koparıyorum ki artık güneşi gürsünler diye. Sanki bana bu imkanı olmayanlara göre daha tatlanıyorlarmış gibi geliyor. Biz böyle yaparız. |
11-12-2009, 03:09 | #15 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Asma budamanın kuralları
Alıntı:
Dünya'nın her yerinde ister siyah ister beyaz olsun asma gözler kabarmadan budama yapılır. (Bu Sn balıkcı'nın da uyarısıydı) Gözler kabarınca ve hatta uyanınca da yapılır, ama hatadır. Neden; Gözlerin kabarması demek, yani sizin demenizle tüylenmesi _ya da arı poposu kadar mıydı?_ olması durmunda; Asmaya su yürüyor_yürüdü_ demektir. Eğer bu durumda budama yaparsanız, kesilen noktada öz su çıkar. Damla damla gürülür. Buna asmanın ağlaması denir. Bu öz su kesilen noktada bozulma_ siyahlaşma şeklinde_ yapar. Hastalıklara davetiye çıkarır. Ayrıca kabarmış göz, budama sırasında ve çubuğun tele v.b sarılması sırasında atar, kayar, kolay kaybedilir. Eliniz göze dokunur kaybederseniz. Asma gözleri uyandıktan sonra da budama yapılmaz. Yapılırsa yukarıdaki sonuçlar olur. Daha çok göz kaybedersiniz. Hele siyah asma için 2 göz bırakıyorsanız_ birinci göz gelende yaprak gözüdür, ikinci göz meyve gözüdür_ 2. gözü kaybederseniz mahsul alamazsınız. Alırsınız küçük salkım olur. Bu risktir. Siyah üzümde en ideali 3 göz bırakmaktır. 4 ya da 5 göz bırakılırsa tele sarılır. Budama yapılırken çubuktaki iki göz arasından kesilmez. Diyelim 3 göz bırakacaksınız 3. gözün üstünden, dibinden kesilir. Zaten gözün üzeriden keserseniz, gözün üstünde kalan kısım kurur ve hastalıklara davetiye çıkarır. Beyaz asmada cubukta 7, 8 göz bırakmak ve bunu tele sarmak en idealidir. Sarılması imkanı olmayan cubuk 2, 3 göz bırakılır. Buna karışık budama denir. Sürgünler 3 karış olduğunda budanır diye bir şey yok. Buna filiz kırma denir, elle tam boğum yerinden kırılır. Kolaydır. Makasla iki göz arasından keserseniz arada kalan kısım kurur ve hastalık yapar. Ayrıca filiz kırmanın asmanın gelişmesini durdurduğu gelecek yıl için sağlıklı, verimli çubukların gelişimini tamamlayamadığı, budamada seçme şansının azaldığı bize zıraatcıların söylediğidir. Asmada filiz kırmak terkedilmiştir. İstenmeyen bazı sürgünler çıkarılır. Ortası bu şekilde açılır, havalandırılır. Filiz almada asma kolunun odunsu kısmında çıkan sürgünler elle dibinden çıkarılır. Bu çok kolaydır. hafif aşağıya basınca kopar. Yaprak alma, salkımın altıdan bir iki, üstünden bir en çok iki yaprak koparılması şeklinde olur. En ideali aşağıdan 2 , yukarıdan bir yaprak koparılmasıdır. Sıcak yerlerde salkımı açarsanız güneş yanığı olur. Düşünün Avusturalya'da asmaların üzerlerine bezle örtüyorlar. Hem güneşten hem arılardan ve kuşlardan korumak için. Uyarı, salkımın tutunduğu noktanın tam arkasındaki yaprak koparılmaz. Koparılırsa burada yara oluşur, hastalık oluşur, yarayı kapamak için güç gerekir ve salkımı zayıflatır. (ince ayrıntıdır, şeytan orada gizlidir) Uyarı; asmanın çubukları seçilirken iki göz arası geniş olmamalıdır. Dar olanlar meyve gözleridir. Biraz dikkat edilirse hemen anlaşılır. Arası uzun olan çubuklar anaç olarak seçilmez ve meyve vermez. Az ve geç verir. Uyarı; Asma budandıktan sonra, gözler kabarmadan önce mutlaka bordo bulamacı ve sulu kükürt, en az birer defa atılmalıdır. Külleme ve diğer mantari hastalıklar için. Son olarak, keçi' nin ovada ne işi var. Hem de asmalar uyanmışken. Kolay gelsin Düzenleyen Halil Önen : 12-12-2009 saat 01:34 Neden: ek |
|
16-12-2009, 13:40 | #16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-04-2008
Şehir: mardin
Mesajlar: 172
|
Benim de budama işlemlerini yapan ve yapacak olan arkadaşlara bir tavsiyem olacak. Budamadan sonra muhakkak bakır kullansınlar. Özellikle tavsiye ediyorum. |
16-12-2009, 14:46 | #17 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Sn Halil Önen, sorum budamayla pek ilgili olmayacak. Kalın gövdeli asmalarda budamadan sonra, ilaçlama yapılmadan önce gövde kabuklarının da soyulması uygun olur mu? Malum bir sürü börtü böceğin kış koşullarını geçirdiği yerler kabuk altı, kenarı vb. Kışı bizim gibi zorlu olmayan bölgelerde, bu kabuğun temizlenmesi bitki için herhangi bir olumsuzluk yaratır mı? |
16-12-2009, 17:51 | #18 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
kalın gövdeli asma yani yaşlı asmadan bahsediyorsunuz. Kabukları soyulmalı mıdır? Bence soyulmamalıdır. Asma kabuk değiştirir ve zamanı geldiğinde yani iç kabuk olgunlaştığında dış kabuğunu atar. Kabuk bitkinin kuruma mekanizmasıdır. Asma gövdesinde yani kabuğun altında zararlılar korunur mu? Elbette korunur ve ilaçlama gövdeye ve köke kadar yapılır. Asma altı toprakta ilaçlanmalıdır. Ancak asmaya zarar veren verimi olumsuz etkileyen mantar ya da bakteriler genelde orada yaşamaz. Daha çok kurumuş yapraklarda ve o yılın sürgünlerinde, yumuşak dokularda yaşamış çoğalmışlardır. Ve bu yılın zaralılarıda oradadır. Örneğin, küllemeyi oluşturacak sporlar gibi... Kolay gelsin |
|
16-12-2009, 17:55 | #19 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
tek başına bakır hiç kullanmadık. Göztaşı kulanıyoruz ki bu da bakır+kireç karışımıdır. Kolay gelsin |
|
16-12-2009, 18:04 | #20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Sevgili denizakvaryumu siz bu sorunun cevabını biliyorsunuz. Asmalarda budama sonrası gözler kabarmadan önce en az bir defa, (ben 2 defa atacağim) bordobulamacı (göztaşı) ve en az bir defa _ 2 de olabilir_ sulandırılmış kükürt atılmalı. 20 gün ara ile... Gözler uyanıncaya kadar, bu kadar... Kolay gelsin |
16-12-2009, 18:28 | #21 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Sn Halil Önen, bilgilendirme için teşekkürler. Madem asmaya ciddi zarar verecek mahlukatlar burada barınmıyorlarsa, kendi kabuklarını kendisi atsın. Kuru kabuk altında bir sürü böcek yumurtası görünce acaba demiştim. |
17-12-2009, 09:12 | #22 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-04-2008
Şehir: mardin
Mesajlar: 172
|
Alıntı:
Kükürt ise mildiyö hastalıkları için kullanılmakta. Külleme hastalığına da ki bağda çok rastlanan bir hastalık onun içinde Pencunazole içerikli bir ilaç var. Bilmeyen arkadaşlar için bir dip not olsun diye bunuda ekleme ihtiyacı hisettim. Açıklman içinde teşekkürler... |
|
13-01-2010, 21:23 | #23 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-01-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 54
|
Bordo bulamacı yerine kullanılabilecek ,alternatif bir ilaç yok mu?. |
28-02-2010, 16:41 | #24 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-10-2009
Şehir: sivas
Mesajlar: 2
|
benim asmalarımdada küllenme hastalıgı var etkin bir ilaç bilen varsa şimdiden teşekkürler |
01-03-2010, 01:49 | #25 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Külleme önce genç (taze) yapraklarda ve devamında salkımda olur. Salkımda başladığını göremezsiniz. Gördüğünüzde geç kalmışsınızdır. Onun için küllemeye karşı her yıl mutlaka (olması ihtimaline karşı) bordo bulamacı atılmalı. Budamadan hemen sonra. Asmanın her tarafına hatta toprağa bile atılmalı. Gözler uyanmadan bir daha atılırsa iyidir. Sulu kökürt de atılabilir. Bordo bulamacı çiçekten sonra taneler saçma iriliğinde de atılmalı. |
|
02-03-2010, 13:52 | #27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Sulu kükürt kullanmakta mümkün tabii. |
02-03-2010, 14:24 | #28 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-09-2009
Şehir: ist
Mesajlar: 67
|
bizim üzüm agaçını yapraklarınıda kabarıcıklar va rbu her sene oluyo neden böyle kabarcıklı oluyo yapraklar hastalıkmı yoksa |
02-03-2010, 18:04 | #29 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
kabarcık hastalığıdır. Kabarcıklar yaprağın altındadır ve içleri beyaz tüysü bir doku ile kaplıdır. Fazla bulaşık değilse üzüme zararı yoktur. İlerlemişse bir yıl sonraki sürgünlere zarar verir. Budamada kesilmelidir. Bordo bulamacı ve sulu kükürt iyi gelir. |
|
Etiketler |
asma, bakım, budama, üzüm |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|