agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Bağcılık
(https)




Beğeni Düzeni5Beğeniler
  • 1 Gönderen Mine Pakkaner
  • 4 Gönderen hosseda

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-11-2009, 00:07   #1
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Yayla Bağcılığı

YAYLA BAĞCILIĞI

Yayla köylerinde yaşayan çiftçilerimizin gelir düzeyini arttırmak, kültür bitkilerinin ekonomik yetiştirilmesinin kısıtlı olduğu yaylaları değerlendirmek amacıyla iç ve dış pazar için taşımaya, depolamaya uygun, gösterişli ve pazar değeri yüksek çeşitlerle bağ alanları tesis edilmesi uygun olmaktadır.

Yaylalarda Yetiştirilecek Üzüm Çeşitleri :

Kozak Siyahı : İri, oval taneli, ince kabuklu, puslu, lekesizdir. Tane içi sarımtrak yeşil, orta verimli sofralık bir çeşittir.

Kozak Beyazı : Oval iri taneli, kalın kabuklu, sert, güneş gören yüzeyi yeşilimtrak kehribar sarısı, hafif puslu, şeffaf, 1-3 çekirdekli, hafif mayhoş ve kokusuzdur.

Alphonse Lavelee: İri, yuvarlak, hafif elipsoidal taneli, kabuk koyu mor – siyah, orta kalınlıktadır. Tane içi sıkı, etli, 1-2 çekirdekli, verimli, gösterişli ve Pazar değeri yüksek bir çeşittir.

Razakı : Uzun, oval, çok iri, sarı, 1-3 çekirdekli, kalın kabuklu, verimli bir çeşittir.

Pembe Gemre : İri, yuvarlak, 1-3 çekirdekli, ince kabuklu, gevrek, az sulu, sıkı etli, az tatlı, mayhoş, orta derecede verimli, hoş lezzetli bir çeşittir.

İtalya : Çok iri, uzun – oval taneli, kalın puslu kabuklu, sarı renkli, hafif kokulu bir çeşittir.

Müşküle : Marmara Bölgesine adapte olmuş bir çeşittir. Kalın kabuklu, şeffaf, puslu, sarı – yeşil kehribar rengindedir. Tane içi etli, sulu, kokusuz, mayhoştur. Depolama ve yola dayanıklıdır. Verimliliği iyi, kısa budamaya uygundur.

Erenköy Beyazı : Yuvarlak, açık sarı – yeşil renkte, yarı puslu, hafif buruk tatlı, hoş lezzetlidir.

Pek ( İpek ) Üzümü : İzmir Bayındır’da yetişen bu çeşit, uzun – oval taneli, kehribar sarısı renktedir. Tane kabuğu orta kalın, çok tatlı bir çeşittir.

Osmanca : İri, yuvarlak, ince kabuklu, yeşilimtrak – sarı, şeffaf ve yarı puslu, hafif mayhoş ve 2-3 çekirdekli bir çeşittir.

Yayla Bağı Tesisi ve Yıllık Bakım İşleri :

Asma üzerinde meydana gelebilecek bazı mahsurları ortadan kaldırmak için arazinin yönü dikkate alınmalıdır. Güney batı ve batı yöneyleri, donun ani çözünmesi nedeniyle kavrulma denilen olayın oluşmaması açısından iyidir. Güney ve güneydoğu yöneyleri ise bağcılığa en uygun yöneylerdir.

Bağlar %5’ten %30 meyile kadar değişen sahalarda kurulabilir. Ormandan açma sahalarda toprak derin işlenmeli, krizma yapılmalıdır. Meyilli arazilerde toprak erozyonunu engellemek amacıyla teraslama ile birlikte yine krizma yapılmalıdır.

Yaylalarda fidan dikimi için uygun zaman Mart sonudur. Dikilen fidanlar o yılın ilkbaharında sürmeye başlar. Süren sürgünler 20-25 cm olunca hereğe bağlanmalıdır. Aşılı köklü fidanlarda köklerin iyi gelişmesi ve derine gitmesini sağlamak için boğaz köklerinin temizlenmesi gereklidir. Sonbaharda toprak sürülerek yağmur sularının muhafazası sağlanır.

İkinci ilkbaharda tutmamış fidanların yerine yenileri dikilmelidir. Dikim yılında bırakılan sürgün iyi gelişmemişse Şubat ayında 1-2 göz üzerinden kesilir. Böylece daha iyi gelişmesi sağlanmış olur.

Süren sürgünler 20-25 cm. olunca kuvvetli gelişen bir tanesi bırakılıp diğerleri kesilir. Bırakılan sürgün uzadıkça hereğe iple bağlanır.

Toprak işleme, gübreleme ve sulama işleri yapılır. İkinci yılda terbiye şekli için direkler dikilir. Direkler 3 asmada bir dikilir. Yayla bağında asmanın gövde yüksekliği 60-90 cm. arasında tutulur. Yerden 60-90 cm. yukarıda bırakılacak kolların sarılacağı ilk terbiye teli ve bu telin 30 cm. üzerinden yeşil sürgün teli çekilir. Guyot sisteminde olduğu gibi 2. telin 40 cm. üzerinlen 3. bir tel geçirilir. Üzerinden 3. bir yeşil sürgün bağlama teli çekilir.

Toprak İşleme : Yaylalarda kış ayları sert ve yağışlı geçtiğinden ilk toprak işleme hava şartlarının iyi olduğu zamanda derin işleme şeklinde yapılır. Sulama imkanı varsa her sudan sonra 2-3 defa yüzlek toprak işlemeleri yapılabilir.

Direk dikiminden sonra gelişen sürgünün boyu ilk terbiye telini geçtiğinde telin 10 cm. kadar altından tepesi alınır. En üstte gelişen iki yan koltuk sürgünü ilk terbiye teline sağlı sollu uzatılarak bağlanır. İki kotuk dışındaki koltuklar temizlenerek gövdenin gelişmesi sağlanır. Bu şekilde ilk terbiye verilmiş olur.

Budama mevsiminde terbiye şekline göre budama yapılır.

Yayla Bağcılığında Uygulanacak Terbiye Şekilleri :
Guyot, kordon, lenz mozer gibi terbiye şekilleri uygundur.

Guyot Sistemi : İlk terbiye telinin üzerindeki sağlı sollu tek yıllık çubuklar ikişer göz üzerinden budanır.

Bunlardan süren yeşil sürgünler 1. telin 30-40 cm. üzerindeki yeşil sürgün bağlama teline bağlanırlar. Bir sonraki budama mevsiminde 2 sürgünden ilki 2 diğeri 8-10 göz üzerinden kesilerek 1. tele bağlanır. Sağlı sollu olmak üzere budamada bırakılan 8-10 gözlü ürün çubuğu ile 2 adet 2 gözlü yedek (yenileme çubuğu) kısa çubuk ve bu telin 30-40 cm. üstünden geçen yeşil sürgün bağlama telinden meydana gelen sistem oluşturulur. 8-10 gözlü ürün çubukları her yıl yedeklerdeki sürgünlerden yenilenirler.

Kordon Sistemi : Büyük salkımlı sofralık üzüm çeşitleri için uygundur. Cardinal, Alfons, Razakı gibi.
Dikimin 2. yılında iyi gelişen sürgün 1-2 göz üzerinden budanır. Diğerleri dipten çıkarılır. Bu gözlerden süren sürgünler 20-25 cm. olunca iyi gelişen düzgün birtanesi hereğe bağlanır. Diğer sürgünler temizlenir.

Sürgün boyu 60-90 cm.’den çekilen 1. teli 35-40 cm. geçtiğinde telin 10-15 cm. altından tepesi vurulur. Gelişen üst koltuklardan ikisi sağlı sollu tellere bağlanır. Diğer koltuklar temizlenir. O yılın sonbaharında 1.tele sarılan kollar 8-10 göz üzerinden budanır. İlkbaharda süren gözlerden yere bakan alt sürgünler temizlenir. Yukarıya doğru gelişen sürgünlerden 20-25 cm. aralıklarla başlar teşkil edilir.

Kış budamasında kollar üzerindeki sürgünler 2-3 gözden budanırlar. Böylece kordon sistemi oluşturulur. Bu sistemde ilk telin 30-35 cm. üzerinden yeşil sürgün bağlama teli, gerekirse 2. telin 35-40 cm. üzerinden 3. bir sürgün teli çekilir.

Lenz Mozer : Yerden 90 cm. yükseklikten geçen tel üzerinde sağlı sollu kollar üzerinde 25-30 cm. aralıklı kısa başlar oluşturulur. Bu başlardan süren iki sürgünden 2 sürgünden ilki 2 göz, diğeri 4-6 göz üzerinden budanır. 1. telin 40-45 cm. üstünde yeşil sürgün bağlama teli vardır. Bazı hallerde bu telin 40-45 cm. üzerinden 2. yrşil sürgün bağlama teli de geçirilir.

Kaynak: İzmir Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Eğitim ve Yayım Şb. Müdürlüğü

mtarslan beğendi.
Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-12-2009, 20:25   #2
Ağaçsever
 
tevhit06's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-11-2009
Şehir: Kırşehir
Mesajlar: 94
Rakımı 850 olan yerler yayla sayılırmı.

tevhit06 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-12-2009, 21:50   #3
Ağaç Dostu
 
Samsunlu55's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-08-2009
Şehir: Samsun
Mesajlar: 1,231
Galeri: 1
Bir yerin yayla sayılabilmesi için 500 metreden yüksekte bulunması gerekiyor. Tabi 500 metreden yüksek olan heryerde yayla sayılmaz, bunu konumu belirler.

Samsunlu55 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-10-2023, 15:20   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tevhit06 Mesajı Göster
rakımı 850 olan yerler yayla sayılırmı.
bu erenköy beyazı asması nerede bulunur.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2024, 08:46   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Üç yıl önce güz başlarında yayla köylüsünden üzüm satın aldım. Ekim ayı başından sonra olgunlaşan üzüme takıntılıyım. Salkım ve tane görüntüsü mükemmel olan bu üzüm lezzet olarak da özeldi. Ertesi hafta aynı üzümden bir kaç kilo daha getirmiş aldım tekrar sordum cinsini bilmiyorum abi biz razaki deriz, bunlar son zaten dedi. Bana çubuk getirirmisin dedim olur dedi ama iki kış geçti alamadım çubuk, nihayet bu sene her hafta sattığı elmalardan satın alırken başını şişirmemden kurtulayım diye bir öbek çubuk yapmış getirdi. Çubukları hem köyde hemde evimizde saksılara diktim köyden iki komşuma verdim diktiler bunun yanında çubuğu dikip ilgileneceğine emin olduğum bir kaç kişiye daha verdim. Sizlerede duyuruyorum ki bende çok güzel bir yayla üzümü asması yetişmekte. İsmini de yayla razakisi diye bilelim, benden bu mesajımı unutmayacak olan ertesi seneye yazsın onlara çubuk yollarım.

Üstte yazılan çeşitlerden ipek üzümü tarifi bu asmayı işaret ediyor, gene aynı yerde tarifi verilen razakinin tek uymadığı taraf kalın kabuklu değil yoksa işte tarif yukarıda derdim.

(Mesajımın başında geç olan asma üzümüne merakım nereden geliyor yazayım. Aydında doğdum büyüdüm lise bitince ayrıldım o ayrılış. Aydınlılar bilir yukarılarında Paşa yaylası vardır. Çocukluğumun geçtiği ellili altmışlı senelerde o dağın köylerinden atlarla gelen dağlı dediğimiz efe görünümlü heybetli amcalar selelerde bu razakilerden getirir satarlardı bizimkiler de beklerlerdi güz gelsinde razaki yiyelim diye. Bunun yanında 1980 li yılların ortalarından itibaren yaklaşık on yıl yaz sezonu boyunca her hafta sonu Söke Sazlıköyden geçtim. Sazlıköye girince sağda bir okul vardır o okulun duvarının asfalta bakan köşesine bir yaşlı köylü her yaz sonunda keletirle yazdığım razakiye benzer üzüm çıkarırdı ama sadece iki hafta sonu denk getirebilirdim. O üzüm de muhteşemdi ama izini sürmek mümkün değil. Netice olarak Güz üzümlerine takılmamak zor....)


Düzenleyen hosseda : 24-03-2024 saat 10:21
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2024, 22:13   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-08-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 880
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hosseda Mesajı Göster
Üç yıl önce güz başlarında yayla köylüsünden üzüm satın aldım. Ekim ayı başından sonra olgunlaşan üzüme takıntılıyım. ....Salkım ve tane görüntüsü mükemmel olan bu üzüm lezzet olarak da özeldi. ....Sizlerede duyuruyorum ki bende çok güzel bir yayla üzümü asması yetişmekte. İsmini de yayla razakisi diye bilelim, benden bu mesajımı unutmayacak olan ertesi seneye yazsın onlara çubuk yollarım.

Üstte yazılan çeşitlerden ipek üzümü tarifi bu asmayı işaret ediyor, gene aynı yerde tarifi verilen razakinin tek uymadığı taraf kalın kabuklu değil yoksa işte tarif yukarıda derdim.

Netice olarak Güz üzümlerine takılmamak zor....)
Selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum, gönlü güzel insan.

Dutlubahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2024, 12:42   #7
Ağaç Dostu
 
cemilsisik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-12-2019
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 169
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hosseda Mesajı Göster
Üç yıl önce güz başlarında yayla köylüsünden üzüm satın aldım. Ekim ayı başından sonra olgunlaşan üzüme takıntılıyım. Salkım ve tane görüntüsü mükemmel olan bu üzüm lezzet olarak da özeldi. Ertesi hafta aynı üzümden bir kaç kilo daha getirmiş aldım tekrar sordum cinsini bilmiyorum abi biz razaki deriz, bunlar son zaten dedi. Bana çubuk getirirmisin dedim olur dedi ama iki kış geçti alamadım çubuk, nihayet bu sene her hafta sattığı elmalardan satın alırken başını şişirmemden kurtulayım diye bir öbek çubuk yapmış getirdi. Çubukları hem köyde hemde evimizde saksılara diktim köyden iki komşuma verdim diktiler bunun yanında çubuğu dikip ilgileneceğine emin olduğum bir kaç kişiye daha verdim. Sizlerede duyuruyorum ki bende çok güzel bir yayla üzümü asması yetişmekte. İsmini de yayla razakisi diye bilelim, benden bu mesajımı unutmayacak olan ertesi seneye yazsın onlara çubuk yollarım.

Üstte yazılan çeşitlerden ipek üzümü tarifi bu asmayı işaret ediyor, gene aynı yerde tarifi verilen razakinin tek uymadığı taraf kalın kabuklu değil yoksa işte tarif yukarıda derdim.

(Mesajımın başında geç olan asma üzümüne merakım nereden geliyor yazayım. Aydında doğdum büyüdüm lise bitince ayrıldım o ayrılış. Aydınlılar bilir yukarılarında Paşa yaylası vardır. Çocukluğumun geçtiği ellili altmışlı senelerde o dağın köylerinden atlarla gelen dağlı dediğimiz efe görünümlü heybetli amcalar selelerde bu razakilerden getirir satarlardı bizimkiler de beklerlerdi güz gelsinde razaki yiyelim diye. Bunun yanında 1980 li yılların ortalarından itibaren yaklaşık on yıl yaz sezonu boyunca her hafta sonu Söke Sazlıköyden geçtim. Sazlıköye girince sağda bir okul vardır o okulun duvarının asfalta bakan köşesine bir yaşlı köylü her yaz sonunda keletirle yazdığım razakiye benzer üzüm çıkarırdı ama sadece iki hafta sonu denk getirebilirdim. O üzüm de muhteşemdi ama izini sürmek mümkün değil. Netice olarak Güz üzümlerine takılmamak zor....)
Merhaba,
mesajı yeni okuyabildim, çubuk zamanı geçti mi acaba?

cemilsisik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 08:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024