agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Zeytin
(https)




Beğeni Düzeni1190Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 21-04-2008, 08:08   #511
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Karınca varsa mutlaka bir zararlı var demektir. Siz çıplak gözle görmeyebilirsiniz. Aydın'da olduğunuza göre pek çok imkanınız var. Tarım il müdürlüğü bitki koruma şubesine, veya ilçedeyseniz tarım ilçe müdürlüğüne örnek ve fotoğraf götürün size ilaç tavsiyesinde bulunacaklardır.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-04-2008, 20:40   #512
Yeni Üye
 
thebe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-10-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 23
Merhaba,
Daha önce yazdığım fiyat bilgilendirme mesajıma hiç cevap gelmedi. Ben de external bir araştırma yaparak bilgilendim. Onları paylaşmak isterim:
Yurtdışına dökme zeytinyağı yollamak için 190 Lt'lik, içi AB standartlarına uygun konteynırlar varmış. Ayrıca 0,8 diziem, 1.naturel yağ için de 6.5 YTL fiyat aldım. Şişeleme ve şişe fiyatları için hala bilgi topluyorum.
İlgilenenlere bilgilendirme..
Saygı ile..

Zeyno waffle beğendi.
thebe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2008, 16:09   #513
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Sn. Mine Hanım ,
İlginiz için çok teşekkür ederim , kamuda çalıştığım ve işlerimizin yoğun olması nedeniyle İl/İlçe Tarım Müdürlüğüne gidemedim ama görüştüğüm bir ilaç bayisi ziraat mühendisi arkadaş Deltamethrin etkili maddeli bir ilaç (Decis vb.) kullanmamı önerdi , onu kullanmayı düşünüyorum , tek korkum fidanlarda zararlanma (yanma vb.) yaparmı diye düşünüyorum. Bugün cuma , yarın cumartesi günü uygulamayı düşünüyorum , sonuçtan size bilgi vereceğim. Saygı ve Selamlarımla . . .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2008, 17:52   #514
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Sn. Mine Hanım ,
İlginiz için çok teşekkür ederim , kamuda çalıştığım ve işlerimizin yoğun olması nedeniyle İl/İlçe Tarım Müdürlüğüne gidemedim ama görüştüğüm bir ilaç bayisi ziraat mühendisi arkadaş Deltamethrin etkili maddeli bir ilaç (Decis vb.) kullanmamı önerdi , onu kullanmayı düşünüyorum , tek korkum fidanlarda zararlanma (yanma vb.) yaparmı diye düşünüyorum. Bugün cuma , yarın cumartesi günü uygulamayı düşünüyorum , sonuçtan size bilgi vereceğim. Saygı ve Selamlarımla . . .
Birkaç gün önce bana üzerinde Zeytin kara koşnili olan zeytin örnekleri geldi.
Ayrıca zeytin pamuklu biti havaların ılık ve nemli gitmesi nedeniyle çok fazla bu sene. karıncaların bu dönemde bulunma sebepleri bu iki zararlı olabilir. Önce zeytinlerinizi iyi gözleyin, sonra gidin. (Bu arada ben ilçe Tarım müdürlüğünden emekliyim) Özellikle incelemeden sonra giderseniz en güzeli olur. Ayrıca zararlıları bir üretici olarak tanımanız gerekir. Tüm sorunlarda bu çok önemlidir.
kolay gelsin

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2008, 16:07   #515
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Sn. İzzet Bey ,
İlginiz nedeniyle teşekkürlerimi arz ederim. Zeytin kara koşnilini ve pamuklu bitini ve bunlara karşı kullanabileceğim ilaçları biliyorum , ama bunları çıplak gözle görebiliriz , çıplak gözle yaptığım kontrolde zararlı göremedim. Saygı ve selamlar . .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2008, 07:22   #516
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: Balıkesir / Altınoluk
Mesajlar: 212
ZEYTİN AĞAÇLARINDA TOPRAKTAN VE YAPRAKTAN GÜBRELEME

Zeytin ağaçlarında gübreleme konusunu tartışmadan önce, zeytin ağaçlarının yetiştirildiği yöredeki genel karakterlerini bilmek çok önemlidir. Yörenin iklimi, toprak koşulları, üretim tekniği, ürünün değerlendirme koşulları, zeytin ağaçlarının genel yapısına doğrudan etkili olduğundan, hazırlanacak gübreleme programında köklerin dağılımı ve toprak karakteri belirleyici faktördür.

Ülkemizde Akdeniz ikliminin etkili olduğu yörelerde, kireçli kıraç topraklarda, tesis edilen zeytin bahçelerinde genelde sulama yapılmaz. Taban suyunun çok derinde olduğu kıraç alanlarda yetiştirilen zeytin ağaçlarının kökleri 6-7m toprak derinliklerine kadar ulaşmaktadır. Bu derinliğe potasyum ve fosfor gübresinin ulaştırılması imkansızdır. Zeytin ağacının kökleri yatay ve dikey olarak büyük bir alana yayıldığından, toprakta fosfor ve potasyum az da olsa, ağaçlar muazzam kök yapısıyla topraktan yeterli potasyum ve fosforu alabilirler. Ancak ilk baharda ağaçlar uyandığında, toprağın derin kısımları henüz ısınmadığından, derindeki kökler soğuk koşullarda topraktan bitki besin maddelerini alamaz. Çiçek gözlerinin uyandığı, polen tozlarının oluştuğu, döllenmenin meydana geldiği, meyve tutumunun sonuçlandığı bu kritik dönemde, ihtiyaç duyulan bitki besin maddelerinin noksanlığı büyük ürün kayıplarına neden olur. Meyve tutum dönemi sonrasında, noksan olan bitki besin maddelerinin verilmesi, yeniden çiçek getirmez. Önemli olan noksanlık görülmeden bitkinin ihtiyacı olan bitki besin maddelerinin verilmesidir.

Zeytin ağacında, sürgün ve çiçek gözlerinin oluşumu, ocak ayındaki soğuklardan hemen sonra başlar. Bu dönemde bitkide yeterli miktarda bor yoksa, çiçekler zayıf döllenme gösterecek şekilde gelişir. Yeterli miktarda çinko yoksa, sürgün ve çiçek gözlerinin büyük bir kısmı uyanmaz. Yeterli azot yoksa daha sonra oluşan soğuklardan, şiddetle etkilenirler. Fosfor noksan ise ağacın uyanması gecikir ve çiçek açımı, sürgün oluşumu gecikir ve sıcak döneme sarkar, meyve tutumu engellenir.

Sonbaharda yaprak analizleri yapılarak, zeytin ağacının element noksanlıkları saptanmalıdır. Zeytin yaprak örnekleri, ağaçların durgun döneme girdiği ekim kasım aylarında alınır. Örnekler ağaçların 1.5 – 2 m yükseklikteki sürgünlerinden, aynı yılın mayıs ve haziran aylarında oluşan yapraklarından, bir ağaçtan en fazla 4 yaprak olmak üzere, her çeşitten ayrı örnek almak şartıyla toplam 200-400 yaprak olarak alınmalıdır. Tahlil sonuçları, aşağıda verilen referanslara göre değerlendirilmelidir.





noksan düşük normal yüksek toksik

azot % 1 den az 1-1.5 1.5-2.0 2-2.6 -

potasyum % 0.4 den az 0.4-0.8 0.8-1.2 1.2 den fazla

fosfor % 0.08den az 0.08-0.09 0.09-0.1 0.1 den fazla

kalsiyum % 1.4 den az 1.4-2 2- 4.5 4.5 den fazla

magnezyum % 0.12 den az 0.12-0.14 0.14-0.6 0.6 dan fazla

bor ppm 15 den az 5-20 20-150 150-185 185den fazla

çinko ppm 15 den az 15-20 20-60 60 dan fazla

mangan ppm 15 den az 15-25 25-80 80 den fazla

bakır ppm 3 den az 3-6 6 -

Tahlil sonuçlarına göre bor veya çinko seviyeleri, noksan olarak saptanırsa, yapraktan aralık ocak aylarında bir, çiçek açmadan önce bir kez olmak üzere, toplam iki kez yapraktan çinko ve bor verilmelidir. Eğer çinko ve bor seviyeleri düşük olarak saptanırsa, aralık ocak aylarında bir kez çinko ve borun yapraktan verilmesi gerekmektedir. Mangan seviyesi noksan olarak saptanırsa çiçekten önce ve çiçekten sonra toplam iki kez mangan yapraktan verilmelidir. Mangan seviyesi düşük olarak saptanırsa çiçekten sonra bir kez yapraktan verilmesi yeterlidir. Makro besin maddeleri için toprak analiz sonuçlarına gereksinim vardır. Toprakta kalsiyum oranı yüksek ve toprak PH sı 8 den yüksek ise ve toprak taban suyu çok derinde ise, bu koşullarda 50 cm’den derinde olan köklere, topraktan verilen kimyasal gübrelerdeki potasyum ve fosforun ulaştırılması imkansızdır. Toprakta ve yaprakta fosfor seviyesi düşük ise, hasat sonrası budamaların çok sert yapılmasını takiben çiçek açmadan hemen önce yapraktan alınabilir bir fosforun yapraktan verilmesi gerekir. Eğer toprakta fosfor yeterli ve yaprakta fosfor yetersizse, çok sert budama yapmadan, çiçek açmadan önce yapraktan fosfor verilmesi yeterli olacaktır. Toprakta ve yaprakta potasyum düşük ise torakta hızla eriyebilen ve asit karakterli potasyum gübresi ile ürün durumuna göre yapraktan 2-3 kez alınabilir kalitede potasyumun yapraktan verilmesi gerekir. Topakta yeterli potasyum varsa, yapraktan 2-3 kez potasyum uygulanabilir. Toprak PH sı nötr ise, yukarıda belirtilen öneriler yeterlidir. Toprak PH sı 8 ve daha yukarı değerlerde ise yukarıda belirtilen uygulamalarda yapraktan verilen dozlar % 50 arttırılmalıdır. Toprak geçirgenliğinin normal olduğu topraklarda fosfor gübresinin hareketi yılda toplam 7-10 cm’ yi geçemez, potasyumun hareketi ise 15-20 CM yi geçmez. Toprağın 1 -3 M derinliklerine potasyum ve fosforun ulaşması için onlarca yıla gereksinim vardır. Ancak damlama sulama yapılan yerlerde veya taban suyunun yüksek olduğu düz alanlarda kökler belli bir alanda sınırlı geliştiğinden, köklerin bulunduğu alanlara potasyum ve fosfor ulaştırılabilir. Su baskısı altında yetişen zeytin ağaçları genelde kaliteli ürün vermediğinden, sulama yapılan yerlerde bile taban suyunun derinde olması, zeytin üretiminde çok önemlidir.

Yaprak analizlerinde, kuru maddede makro besin elementlerinin % de oransal miktarları çeşitlere göre faklı olsalar da ortalama olarak azot (% 1.8 -2.3 ), fosfor (% 0.32- 0.35 ), potas (% 1.05 – 1.2 ) seviyeleri arasında değişmektedir. Yaprakta bu seviyelerde bulunmalarına karşın toprakta yıkanma ve bağlanma koşullarına, mevsim içerisinde kullanılma oranlarına göre farklı oranlarda, toprağa kimyasal azot gübresi uygulanmaktadır. Genellikle ürünlü yıllarda azot daha fazla kullanılmakta, toprağa çok sıkı bağlandığından fosfor en az potasyum kadar kullanılmaktadır. Potasyum ürünlü yıllarda verilmekte diğer yıllarda unutulmaktadır.

Görülen ürüne göre yapılan gübreleme ve bakım programları, toplamada yapılan hatalar, ürün alınmayan yıllarda özellikle hastalıklarla mücadelenin yapılmaması nedenleriyle, ürünlü ve ürünsüz yıllar şeklinde 2 yılda bir ürün alınmaktadır. Dikkat edilirse aynı mahalde herhangi bir nedenle aynı yılarda değil ayrı yıllarda ürün veren ağaçlara her zaman rastlanır. Ancak ürün veren ağaçlarda güve ve sinek mücadelesi yapılmadığından bu ağaçlar da giderek diğerleri ile birlikte ürün vermeye başlar. Gübreleme ve bakımda, mücadele ve hasatta her yıl aynı itina gösterilen zeytin bahçelerinden her yıl ürün alınmaktadır. Zeytin üreticilerinin bitki besin maddelerinin noksanlıklarında oluşan semptomları ve yapılması gereken uygulamaları bilmeleri önemlidir.

Azot:

Zeytin bahçelerinde en çok kullanılan bitki besin maddesi azottur. Azot tek başına veya diğer besin maddeleri ile kompoze edilerek kullanılmaktadır. Zeytin ağacı azot gübrelerine en kolay yanıt veren bitkidir. Doğada organik maddelerin parçalanmasıyla zeytin köklerinin kolayca alabileceği nitrat formunda azot gübresi oluşmaktadır. Azot nitrat formunda suda kolayca çözündüğünden su ile birlikte köklere kadar kolayca taşınmaktadır. Ancak su miktarının fazlasıyla, su ile birlikte kök bölgesinin dışına taşınarak, kolayca yıkanabilmektedir. Zeytin ağacı ihtiyacı olan azotun hepsini mart ve temmuz ayları arasında kullanır. Ağustos ve daha sonraki aylarda azot mahsul kalitesini bozar ve takip eden yılda çiçek gözlerinin oluşumunu engeller. Ocak ayındaki soğuklardan sonra oluşmaya başlayan çiçek tomurcukları, yapraklardaki azot miktarı yeterli ise daha sağlıklı oluşur. Durgun dönemdeki bitkinin enerji ihtiyacının karşılanması için bitkide amino asit ve türevlerinin yeterli olması şarttır. Durgun dönemde semptomolojik olarak herhangi bir belirti görülmeyebilir ancak azot noksanlığında ağaç ilkbahar aylarında yeterli tane tutamaz. Baharda zeytinin uyanması ile birlikte, ağaçtaki yeni sürgünlerde, genel bir renk açıklığı görülür. Bu dönemde azotu normal alabilen ağaçların sürgünleri daha uzun yaprakları daha iri, sürgünleri daha güçlü oluşur. Azot noksanlığında meyve tutumuyla birlikte sürgün gelişimi durur ve ertesi yıl ürün verecek sürgünleri miktarında azalmalar dikkati çeker. Azot takviyesi zamanında yapılmasa tanelerin irileşmesi de durur. Ağacın renk açıklığı daha kolay fark edilir.

Azot noksanlığı semptomu görülmeden yapraktaki azot miktarının saptanması ile bitkiye verilmesi gereken azot miktarı hemen saptanabilir. Tahlillerde azot noksan olarak saptanırsa, bir önceki yılda oluşan ürün verecek sürgünler yeterli uzunlukta ise aralı ve ocak ayları içerisinde yapraktan100 lt suya 400 – 500 cc TRİSERT-CB (26 - 0 - 0 - 0.5B W / W, 31.5 - 0 – 0 – 0.6B W / V) ilave ederek ağaçlar yapraktan gübrelenmelidir. Topraktan ağaç başın 1 – 1.5 kg % 21 lik amonyum sülfat verilmelidir. Azot gübrelemesinde geç kalınırsa ( mart – nisan ) amonyum nitrat gübresi kullanılmalıdır. Çiçek öncesi yaprak gübrelemesi yapılacaksa veya çiçek döneminde pamuklu bite karşı mücadele yapılacaksa yayıcı yapıştırıcı olarak 100 lt suya 300 cc TRİSERT- CB ilave edilmelidir. Zeytin ağacı çiçeklenme ve meyve tutumu zamanında, yıllık ihtiyacı olan azotun 1/3 nü kullanırlar. Ağaçlar uyanmadan önce verilen azot gübreleri yağışların çok olduğu yıllarda hızla yıkanacağından , kök bölgesi dışına çıkar. Yağışların çok az olduğu yıllarda ise köklere ulaşamaz. İyi bir üretici topraktaki azot durumunu hemen saptar ve gerekli olan azot takviyesini yapraktan uygular. Bu dönem çok kritik bir dönemdir. Çiçek gözlerinin kabarıp,zincir oluşumu, çiçek açımı ve döllenme, havalar sıcak ve güneşli ise 20 - 25 günde, soğuk ve yağışlı ise 30 – 40 günde tamamlanır. Bu dönemdeki azot ihtiyacı mutlaka karşılanmalıdır. Zaten açan çiçeklerin meyve tutma oranı % 1-5 arasında değişmektedir. Görüldüğü gibi meyve tutma oranları arasındaki fark beş kat daha fazla olabilmektedir. Meyve tutumunun az olduğu dönemlerde, olumsuz koşullar daha baskın olduğundan, tutan meyvelerdeki haziran döküm oranı % 55-65 seviyelerde olunca ağaçlarda yeterli ürün kalmayacak ve üretici ürün azlığından dolayı gerekli azot gübrelemesini yapmaktan kaçınacaktır. Yeterli azot alamayan ağaçlarda temmuz ve eylül meyve dökümü daha şiddetli olacaktır. Yaz aylarında sulama yapılmayan bahçelerdeki topraktan verilen azotun köklere ulaşması çok zor, hatta imkansızdır. Ürün az da olsa gereli olan azotun yapraktan TRİSERT –CB ile verilmesi çok önemlidir. Bu uygulamalar verimli yıllarda daha çok önem arz eder.

Meyve tutumundan temmuz ayına kadar olan dönemde, azotun geri kalan 2/3 ü verilmelidir. Temmuz ayından sonra ağaçlar topraktan azot almaya devam ederse veya azot normalden fazla uygulanırsa, ağaçlarda dip sürgünleri artar yapraklar kalınlaşır ve sertleşir koyu yeşil bir renk alır, ürün kalitesinde bozulma, aşırı sürgün, çiçek gözlerinde azalma meydana gelebilir. Toprakta azot birikimini önlemek için ilkbahar ve erken yaz aylarında kullanılan azotların nitrat formunda olmasına dikkat edilmelidir. Ağacın ihtiyacı olan azotun çiçeklenmeden sonraki sulamada veya yağış durumuna bağlı olarak ilkbaharda verilmesi gerekir.

Normalde azot kaybı söz konusu olmasa 100 kg zeytin danesi 1 kg saf azot gerekmektedir. Kış aylarındaki uygulamalarda % 21 lik amonyum sülfat, ilk baharda % 26 lık amonyum nitrat kullanılmalıdır. Bu tarihten sonra yapraktan azot verilebilir. Kısa zamanda azot takviyesi için yapraktan azot verilebilir. Yaprak uygulamalarında daima TRİSERT-CB kullanılmalıdır.

Toprak derinliklerinde organik madde olmadığından, nitrifikasyonla organik maddeden nitrat oluşumu da olmaz. Azot gübrelemesi yapılmadan ağaçlar topraktan azot alamaz. Ancak toprakta potasyum ve fosfor, toprak kolloidlerinde her zaman az veya çok bulunduğundan, zeytin ağaçlarının kökleri de çok büyük toprak kitlesiyle temasta bulunduğundan, ağaçlar potasyum ve fosfor gübrelemesi yapılmasa da topraktan potasyum ve fosfor alabilir.

Fosfor :

Özelikle taban suyunun derinde olduğu, sulanmayan veya yılda en çok 2-3 kez sulanan zeytin bahçelerinde, uzun yıllardan beri 2-3 yılda bir fosfor gübrelemesi yapılıyorsa fosfor noksanlığı görülmez. Ancak zamanında kökler tarafından fosfor alınamadığından, fosfor noksanlığı görülmese de üründe artış sağlanamaz. Zeytin ağacının kökleri toprağın derinliklerine yayıldığından, toprağın ısınması ile birlikte zeytin ağacının kökleri yeterli fosforu topraktan alabilmektedir. Toprakta alınabilir fosfor 6 ppm’den az olduğunda köklerle alınan fosfor yeterli olmamaktadır.

Fosfor noksanlığında, ağacın gelişmesinde duraklama, yapraklarda küçülme ve daralma, boğum aralarında kısalma, köklerde zayıflama, çiçeklerde azalma ve çiçek açılmasında gecikme, çekirdeklerde küçülme ve meyvelerde küçülme görülür. Ancak bu semptomlar görülmeden de yaprak analizlerinde fosforun kritik seviyelere yakın olduğu üretim koşullarında, çiçek açma döneminde, köklerin bulunduğu alanda toprak soğuk olduğundan, kökler yeterli fosforu alamaz. Böyle koşullarda noksanlık semptomları görülmese de çiçek açımı az olacağından çok az meyve tutacaktır ve mayıs haziran aylarındaki meyve dökümü şiddetli olacaktır. Toprağın ısınması ile birlikte kökler, topraktan daha kolay fosfor alacağından, fosfor noksanlığı görülmeyecektir. Çiçek açmadan önce yapraktan 100 lt suya 500-750 cc POLY-N ( 11-37-0 W / W, 15-52-0 W / V ) ilave edilerek yapraktan uygulanırsa, kritik dönemdeki fosfor ihtiyacı karşılanmaktadır.

Köklerden veya yapraktan alınan fosfor bitki bünyesinde çok hareketlidir. Ağacın biyolojik olarak uyanan dokularında yoğunlaşır ve aktif hale geçer. Gözlerin uyanması ile bitkinin fosfor ihtiyacı artar. Havaların soğuk alması ve meristem dokulardaki hızlı hücre bölünmeleri için ve köklerde yeni besleyici kılcal kök oluşumu için enerjiye ihtiyaç vardır. Bitkinde enerji oluşumunda ve transferinde olmasa olmaz tek mineral, fosfordur. Bu nedenle zeytin ağacının uyanma döneminde yapraktan fosfor takviyesi çok önemlidir.

Zeytin ağacı 100 kg zeytin meyvesi için 200-250 gr saf fosforu topraktan kaldırır. Ancak fosforun topraktaki, özellikle kireçli ve bazik topraklardaki hareketi çok sınırlı olduğundan, zeytin üreticileri, kimyevi fosfor gübrelerini zeytinin ihtiyacından çok fazla miktarlarda kullanmaktadır. Gerçekte, kullanılan gübrenin toprağın 1 m’den daha derinlerine ulaşması imkansızdır. Zeytin üreticileri fosfor ve potasyumu birlikte, kompoze gübrelerle kullanma alışkanlığındadır. Ürün bekledikleri yıllarda ağaç başına 1.5 – 2.5 kg 15-15-15 NPK gübresini taç izdüşümüne, toprağa 20-25 cm gömerek şerit halinde uygularlar.

Damlama sulama yapılan zeytin bahçelerinde ilkbaharda çiçek gözleri kabarmaya başlayınca dekara damlama ile 2-3 lt POLY-N verilmelidir. Azami çiçeklenme döneminde aynı dozda POLY-N uygulaması tekrarlanmalıdır.

Potasyum :

Taban suyunun derin olduğu topraklarda ,sulanmayan veya yılda 2-3 kez sulanan zeytin bahçelerinde, ağaçların ürünlü olduğu yıllarda temmuz ayından sonra potasyum noksanlığı nedeniyle büyük ürün kayıpları meydana gelir. Potasyum zeytin ağacının en fazla ihtiyaç duyduğu besin maddesidir. Meyve bağlama, meyvenin gelişmesi, kaliteli ürün hasadı ve meyvedeki yağ oranının artması için zeytin ağacının potasyuma mutlak gereksinimi vardır.potasyum zeytin ağacındaki tüm doku hücrelerindeki hücre öz suyunun yoğunluğunu artırarak kış aylarındaki soğuklara karsı zeytinin direnç sağlamasında etkili rol oynar. Soğuklara dayanıklı olan yaraklar genelde hastalıklara karsı da dayanıklıdır. Potasyum oranı arttıkça zeytinin kuraklığa karşı da direnci artar. Hücrelerarası organik bileşiklerin transferini hızlandırarak, meyvelerin irileşmesini, meyvede yağ birikiminin aratmasını potasyum sağlar. Bu özellikleri ile zeytin hasadının daha erken yapılmasında potasyum çok etkilidir. Kış aylarına sarkan zeytin hasadı büyük ürün kayıplarına ve dane dökümüne sebep olur.

Çekirdek sertleşmeye başladıktan sonra potasyum ihtiyacı hızla artar. Bu dönemde zeytinin potasyum ihtiyacı karşılanırsa, zeytin meyvesinin meyve eti oranı hızla artarak, tane büyümesi sağlanır. Aksi halde çekirdek iri meyve küçük olur. Potasyum noksanlığında zeytinin su kaybı nedeniyle meyvelerde buruşma görülür. Topraktan aldığı suyu fotosentezde kullanamayan zeytin, organik madde oluşturamaz. Meyvede karbonhidrat ve yağ birikimi engellenir. Kayıp zaman meyve hasadının gecikmesine de neden olur.

Diğer bölümde belirtildiği gibi, potasyuma ihtiyaç olduğu dönemde, köklere potasyumu ulaştırmak imkansızdır. Zeytin kökleri çok geniş bir alanda hem derine hem de yanlara doğru yayıldığından, toprakta 225 ppm’den fazla potasyum olduğunda, zeytinin ihtiyacı olan potasyumu, ağaç kökleri ile topraktan alabilir. Türkiye toprakları potasyumca zengindir. Ancak zeytin verimli olduğu yıllarda bol ürün tutar, potasyum ihtiyacı ürün alınmayan yıllardan en az iki kat daha fazla olur. Ürün fazla olduğunda kalitenin daha iyi olması için yapraktan en az üç kez potasyum verilmelidir. Zeytin güvesi mücadelesinde , haziran sonunda 100 lt ilaçlı suya 300 cc KTS ( 0-0-25-17 S W / W, 0-0-35-24 S W / V ) +350 cc TRİSERT-CB, Ağustos ayında zeytin sineği mücadelesinde 100 lt ilaçlı suya 350 cc KTS + 200 cc TRİSERT-CB, Eylül ayında zeytin sineği mücadelesinde 100 lt ilaçlı suya 450 cc KTS ilave ederek ilaçlamalar yapılırsa, potasyum ihtiyacı sağlandığı gibi ürün kalitesi de arttırılır. Bu uygulamalar erken hasadın garantisidir. Hasat dönemi ekim ayında tamamlanır. KTS’nin içerisindeki kükürt bazı amino asitlerin ana maddesidir. Bu amino asitler thiamine’nin yapı taşıdır. Thiamine RNA ve DNA nın ¼ ana maddesidir. KTS verildikten sonra zeytinin biyolojik aktivitesi artar ve soğukların başladığı sonbahar aylarında meyve olgunlaşması için yağ birikimini hızlandırır.

100 kg kaliteli ürün için zeytin ağacı toraktan 600-650 gr potasyum kaldırır. Toprakta potasyumlu gübrelerin hareketi sınırlıdır. Her yıl verilen potaslı gübreler yılda, en fazla 7 cm toprak derinliğine doğru hareket eder. Toprakta 225 PPM seviyesinde potasyum varsa her yıl ağaç başına 500-750 gr K2O kış yağmurlarından önce verilmelidir. 300 ppm potasyum varsa 250 – 350 GR K2O kış yağmurlarından önce verilmelidir. Potasyumlu gübreler toprağa gömülerek uygulanmalıdır. Damlama ile sulanan zeytin bahçelerinde haziran ayından itibaren her ay dekara 2-3 lt KTS damlama ile verilmelidir.

Bor Ve Çinko :

Ülkemizde Akdeniz iklim bölgesinde zeytin üretimi yapılan alanlar genelde kireçli ve kalkerli topraklar olarak vasıflandırılmaktadır. Bu topraklar havanın kolaylıkla işleyebileceği geçirgenlikte olup, gece boyu havadaki rutubetin yoğunlaştığı topraklardır. Zeytin ağacı yaprakları kalın kutikulasıyla en az su kaybeden ve çok az su ile hayatta kalabilen, her dem yeşil ve ölümsüz, her türlü zorluklara karşı koyan bir bitkidir. Zeytin bu topraklarda karakterini bulmuştur ve zeytinle bu koşullarda hiçbir bitki rekabet edemez. Ancak bu koşulların zeytin üretimi üzerinde olumsuz bir etkisi de vardır. Bu topraklarda bor ve çinko hemen hemen hiç yoktur. Bu topraklarda zeytin ağacının kökleri çok derinlere ve çok geniş bir alana yayılmıştır. Bu mikro besin elementlerinin bu kadar geniş bir toprak kitlesine ulaştırılması da imkansızdır. Bor ve çinko her ikisi de noksanlıklarında ürün tutumuna ve meyve dökümüne doğrudan etkilidir. Bor meyve tutumundan sonra doğrudan ürün kalitesine, çinko ise takip eden yılda meyve verecek sürgünlerin oluşumuna doğrudan etkilidir.

Her ikisinin de ocak aylarından sonra oluşmaya başlayan çiçek gözleri üzerinde doğrudan etkisi olması nedeniyle, hasattan sonra yapraktan takviyesi yapılmazsa, çok geç uygulamalardan sonuç alınamayacağından, üretim kayıpları telafi edilemeyecek seviyelerde meydana gelecektir. Eğer yapraktan takviye yapılmazsa, ağaç ürün vermediği yıllarda her iki mikro elementi depolayacak ve ürün verdiği yıllarda depoladığı bor ve çinkoyu kullanacaktır. Ve ertesi yıl ürün vermeyecektir. Zeytindeki alternansa neden olan sebeplerden biride çinko ve bor noksanlığıdır. Birinci bölümde belirtildiği gibi noksanlık seviyeleri, yaprak analizleri ile saptandıktan sonra, noksanlığın şiddetine göre yapraktan çinko ve bor takviyesi yapılmalıdır.

Ekim- kasım ayında alınan yapraklardan yapılan yaprak analizlerinde, çinko ve bor seviyeleri noksan olarak saptanırsa, aralık – ocak ayalarında birinci, mart – nisan aylarında ikinci kez olmak üzere 100 lt suya 250 cc TRİSERT-CB + 250 cc NZN ilave edilerek yapraktan uygulama yapılmalıdır. Bu mikro elementlerden biri düşük saptanırsa mart – nisan ayındaki uygulamadan çıkarılmalıdır. Her ikisi de normal seviyelerde ise ilaçlama dozları 200 cc ye düşürülür ve bir kez aralık ocak uygulaması yapılmalıdır. Her ikisi de yüksek saptandıysa, uygulama dozları 150 cc’ye düşürülerek aralık – ocak ayında bir kez ilaçlama yapılmalıdır.

Zeytin ağacının verimli olduğu yıllarda, ağacın bor tüketimi çok fazladır. Bu nedenle ağustos ayı sonuna kadar yapacağınız ilaçlamalarda yayıcı yapıştırıcı olarak 100 lt ilaçlı suya 300 cc TRİSERT- CB ilave etmeniz gerekmektedir. Trisert-CB dozunu arttırırsanız meyve gelişmesine de destek olursunuz. Ağustos ayından sonra Trisert-CB uygulanırsa, tane olgunlaşması erken döneme çekilemez. Yağlık ve sofralık çeşitlerde ağustos ayından sonra Trisert- CB kullanılmamalıdır.

Demir.

Zeytin ağaçlarında genelde demir noksanlığı görülmez. Kış aylarında su baskısı altında kalan, toprak PH sı 8.5 den fazla olan ve her yıl çok fazla fosforlu gübre verilen bahçelerde ilk bahar sürgünlerinde kısa bir dönem görülebilir. Havaların ısınmasıyla birlikte, noksanlık belirtileri kaybolur. Zeytin ağaçlarının köklerine şelat formunda demir gübrelerini ulaştırmak çok zordur. Zeytinde demir noksanlığına karşı kültürel önlemlerle, noksanlık nedenlerinin kaldırılması yönünde çalışmalar yapılması daha ekonomiktir. Eğer toprak PH sı çok yüksek ise hasattan hemen sonra ağaç başına 0.5 lt KPS ( 0-0-21-22 S W / W, 0-0-28.6-30 S W / V ) 20 lt su ile taç izdüşümüne verilmelidir. Bu uygulama ile toprak PH sı düşürülebilir. Kış yağmurları toprakta birikiyorsa drenaj yapılmalıdır. Fosfor miktarı fazla ise fosforlu gübreler uygulanmamalıdır. Bu uygulama ile ağacın kükürt ihtiyacı da karşılanmaktadır.

Mangan:

Mangan noksanlığı zeytin ağaçlarında semptomolojik olarak görülmez. Ancak yapılan yaprak analizlerinde genelde mangan noksanlığı çok sık görülmektedir. Mangan birçok bitki enziminin aktivasyonunda doğrudan etkilidir. Ancak mangan zeytin tanesinin irileşme ve yağlanma dönemindeki biyokimyasal işlemlerde aktif olan enzimlerin ko faktörüdür. Yaprakta mangan noksanlık seviyelerinde ise, zeytin tanesinin olgunlaşması ve yağlanması gecikir. Mangan noksanlığında hasat kasım- aralık aylarına kadar sarkabilir. Geç hasat çok risklidir. Hasadın normal zamanda yapılabilmesi için yaprakta mangan noksan ise çiçeklenmeden önce 100 lt suya 250 cc MANVERT MANGAN (% 3 N+ % 6.5 MN ) ilave edilerek ilaçlama yapılmalıdır. Uygulama mayıs- haziran ayında tekrarlanmalıdır. Yaprak analizlerinde mangan seviyesi düşük ise çiçeklenmeden önce bir kez veya mayıs ayında bir kez ilaçlama yapılmalıdır.


Alıntıdır...

Özcan2007 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2008, 16:13   #517
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
Merhaba Mine hanım,benim takribi olarak 100 civarında zeytin ağacım mevcut.Bunlardan 60 adetiEdremit geri kalanıda yöresel memecik zeytinidir.Edremit olanlar henüz 6-7 yıllık ancak memecik olanlar 30-40 yaş arasınalar.Memeciklerde sıksık görünen rahatsızlıklardan biriside dal kurumasıdır.Ben bu ağaçların gövde ve dallarına bakıyorum herhangi bir kanser ile ilgili emare yok.Kuruyan dalı kesmek zorununda kalıyorum üremesin diye,ancak yinede dallarda kuruma devam ediyor.Daha önceden bu şekilde üremeyi önlemiştem.acaba sorun sizce nedir ve nasıl bir önlem alabilirim.teşekkürler

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2008, 16:36   #518
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
Özcan bey verdiğiniz bu doyurucu bilgiler için çok çok teşekkürler ediyorum.Peki bu yaprak analizini bizlerin yapma olasılığı mevcutmudur.şayet yoksa nerede yaptırabiliriz,çünkü verimde düşme olayı çok oluyor engellemek lazım,teşekkürler

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2008, 19:32   #519
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: Balıkesir / Altınoluk
Mesajlar: 212
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mesut5555 Mesajı Göster
Özcan bey verdiğiniz bu doyurucu bilgiler için çok çok teşekkürler ediyorum.Peki bu yaprak analizini bizlerin yapma olasılığı mevcutmudur.şayet yoksa nerede yaptırabiliriz,çünkü verimde düşme olayı çok oluyor engellemek lazım,teşekkürler
İl ve ilçe tarımdan yaptırabilirsiniz.10 ağaçtan bir yaprak alıyorsunuz mesala 100 ağacınız varsa 10 yaprak alıyorsun.
http://www.erzincanbk.gov.tr/yaprakanz.htm

Zeyno waffle beğendi.
Özcan2007 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2008, 07:08   #520
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
teşekkür ederim özcan bey,saygılar

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2008, 02:05   #521
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sempre82 Mesajı Göster
Merhaba Mine Hanim,

Gemlik Cinsi Zeytin Ağaçlarimin Meyveleri Hergün Dökülüyor Ve Kuruyor..sik Sulamama Rağmen Bir Türlü önüne Geçemiyorum..yanliş Yaptiğim Birşey Mi Var? Saygilar...
Merhaba sempre, Yazınızı okudum cevap verme ihtiyacı duydum,Zeytin ağacı bir defa 15 günde bir sulanmaz. bilhassa çiçek döneminde su verilmez.Su verirsen döker, ikinci birşey her ağaç meyve döker dökmiycek diye birşey yok,(Nedenleri çoktur) **** siz budamada yanlış yapıyor olabilirsiniz,**** zeytin güvesi,zeytin sineği ile mücadele etmiyorsun.Böyle forumlara yazarak çare bulacağınızı zannetmiyorum, Çünkü ağacı tanımak toprağı tanımak lazım. Benim behçemde zeytin bağçesi ama içindeki ağaçların herbiri gelişimine göre bakım ve budaması yapılır. toprak yapısına göre sulama ve gübreleme yapılır. (Herşey su ve gübre değildir) Biz sizin toprağınızı, ağaçınızı, tanımadan şudur demek yanlışın en büyüğüdür. Diyende benim karşıma çıksın. Size tavsiyem önce toprağınızı çok iyi tahlil ettirin, ve edin toprağınızı siz tanıyın, (nasıl bir toprak neye ihtiyacı var) Sonra ağaçlarınızı sevin, ve ona göre müçadele edin. Göreceksiniz herşey düzelecek.Size iyi ürünler almanız dileğiyle HOŞÇAKALIN

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2008, 13:23   #522
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
Nail bey merhaba.Affınıza sığınarak size birşey sormak istiyorum.Ben 6yıl önce Edremitten fide alıp diktim,şu an ağaçlar güzel,ancak bir tanesi bir garip üzüm salkmı gibi meyve veriyor,buralarda alşk olmadıgımız bir ağaç.<<<<<<<<oralarda böyle cins varmı,taneleri küçük küçük,aşılamak gerekirmi,kalsınmı.aydınlatırsanız memnun kalırm saygılar

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2008, 14:55   #523
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Sn. İzzet Bey ,
İlginiz nedeniyle teşekkürlerimi arz ederim. Zeytin kara koşnilini ve pamuklu bitini ve bunlara karşı kullanabileceğim ilaçları biliyorum , ama bunları çıplak gözle görebiliriz , çıplak gözle yaptığım kontrolde zararlı göremedim. Saygı ve selamlar . .
merhabalar.
Zararlıyı tespit ettinizmi veya ettirdinizmi ?
Bu sorunuzun devamı gelmedi.
Merak ettim doğrusu. Söylediğim her iki zararlı da yoksa sorun neydi?
Bilgilendirirseniz memnun olurum.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2008, 17:51   #524
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
[QUOTE=mesut5555;233024]Nail bey merhaba.Affınıza sığınarak size birşey sormak istiyorum.Ben 6yıl önce Edremitten fide alıp diktim,şu an ağaçlar güzel,ancak bir tanesi bir garip üzüm salkmı gibi meyve veriyor,buralarda alşk olmadıgımız bir ağaç.<<<<<<<<oralarda böyle cins varmı,taneleri küçük küçük,aşılamak gerekirmi,kalsınmı.aydınlatırsanız memnun kalırm saygılar[/QUOTE Mesut bey böyle bir zeytin çeşidi yok biliyorum, anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla sizinki ya yağlık bir çeşit **** yabani, aşının altıntan patlamadığına eminmisin. Görmeden birşey söylemek yanlış olur. En doğrusu küçük bir dal kesip bölge ziraat mühendisliğine götürüp göstermek olur. SAYGILARIMLA..

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2008, 11:28   #525
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: Balıkesir / Altınoluk
Mesajlar: 212
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Nail Çimen Mesajı Göster
Merhaba sempre, Yazınızı okudum cevap verme ihtiyacı duydum,Zeytin ağacı bir defa 15 günde bir sulanmaz. bilhassa çiçek döneminde su verilmez.
Nail çimen zeytin çiçekte su ihtiyacı duyar birde kurak gidiyor ve sulamazsanız çicekleri atar. Ben zeytin ağaçlarını sularken bazı çiftciler çicekte zeytin ağacı sulanmaz diolardı ve mahsül oranlarına baktılar, yaklaşık halkın 3/2 sulamaya başladı. Zeytin fidanı günde 1 lt're suya ihtiyaç duyar. 10 günde 10 lt su ile sulanmalıdır. Yaklaşık iki sene önce gastede böyle yazı çıkmıştı ''Toprağın Kanı Sudur''

Özcan2007 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2008, 13:33   #526
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Sn. İzzet Bey ,
Sorunuma göstermiş olduğunuz ilgi için öncelikle teşekkürlerimi arz ederim. Çevremdeki bazı konuyla ilgili kişiler ile yaptığım görüşmeler sonucu , zannedersem zararlıyı tespit etti diye düşünüyorum. Bazı fidanlarda küçük salyangozlar vardı , bunun fidanlara özellikle filizlere zararlı olacağını söylediler , doğruluğunu bilemiyorum ama , bana inandırıcı geldi. Bir kaç tane resim ekliyorum (Resimlerde salyangoz yok) , orada fidanların sürgünleri sanki biraz deforme olmuş gibi . Malumunuzdur Delthametrin etkili maddeli ilaçlar zeytinde , zeytin güvesi , zeytin kara koşnili vb. zararlılara karşı kullanılmaktadır . Bu nedenle daha önce Delthametrin etkili maddeli bir ilaç kullandım ama etkili olmadığı düşüncesindeyim , sonradan biraz daha araştırınca buna salyangoz zararlısının neden olduğu ve buna da Delthametrin terkipli ilaçların etkili olmadığını öğrendim. Ancak hafta sonları müsait olmam nedeniyle zamanım kısıtlı olduğundan geçen hafta sonu elimde önceden kalmış olan Methidathion etkili maddeli Supracide adlı ilaç ile 15 kg. lık sırt tulumbasına 15 gr. dozajında uygulama yaptım , hafta sonu durumu inceliyeceğim , sonuçtan sizi de bilgilendiririm. Saygı ve selamlar . .

Eklenen Resimler
   
syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2008, 18:48   #527
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Sn.syıldıran
Ben resimlerde bir şey göremiyorum, bir sorun olduğunu sanmam.Salyangozlar doğanın asıl sahipleri, biz zararlılardan arta kalanı yeriz. Zararlılar konusuda biraz sabırlı olun.Önemli (bitkiyi etikleyen) bir sorun yoksa birkaç yaprak yenmesinin bir önemi yoktur. tabii bu tüm zararlılar için geçerli değil. Zeytinin yaprağı nasıl olsa çoktur, yenilse de yenisi çıkabilir, sonuçta bitki yapraksız değil ya.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-05-2008, 22:50   #528
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
merhaba nail bey sualime cevap verdiğiniz için teşekkür ederim,fideleri edremitten satın almıştım,yağlık olarak bana verdiler,aşı yapmadımdı.ama meyve olunca ilgili mercilere götüreceğim teşekkürler

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-05-2008, 02:57   #529
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Özcan2007 Mesajı Göster
Nail çimen zeytin çiçekte su ihtiyacı duyar birde kurak gidiyor ve sulamazsanız çicekleri atar. Ben zeytin ağaçlarını sularken bazı çiftciler çicekte zeytin ağacı sulanmaz diolardı ve mahsül oranlarına baktılar, yaklaşık halkın 3/2 sulamaya başladı. Zeytin fidanı günde 1 lt're suya ihtiyaç duyar. 10 günde 10 lt su ile sulanmalıdır. Yaklaşık iki sene önce gastede böyle yazı çıkmıştı ''Toprağın Kanı Sudur''

Özcan bey siz bildiğiniz gibi yapmaya devam edin efendim, size söyliycek bir şeyim yok.
Saygılarımla...

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-05-2008, 23:06   #530
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: Balıkesir / Altınoluk
Mesajlar: 212
ZEYTİN’DE DAMLA SULAMA

Zeytin ağaçlarında yurt dışında ve içinde yapılan çalışmalarda hiç sulanmayan ağaçlara göre damla sulama sistemi ile sulanan zeytin bahçelerinde verimde %50-75 oranında artış olmuştur.

Edremit ve Ayvalık’ta yaptığımız damla sulama projelerinde sofralık zeytin kalitesi %25’den %50’ye çıkmıştır. Bir diğer müşterimiz ise ortalama ağaç başına 40-45 kg meyve hasat etmiştir.

Kontrollü bir damla sulama ve gübreleme programı ile Yağlık ve Sofralık zeytinlerde hem meyve tutumu arttırılmış hem de meyve büyüklükleri artmıştır.

Su stresinin Zeytin Ağacına Etkisi :

Gelecek yılın çiçek tomurcuğu gözlerinde azalma yaparak Periyodisiteye ( var-yok yılı) sebep olur.
O yılın çiçeklenme ve meyve tutumu az olur.
Sürgün gelişimi azalır.
Meyve kalitesi, büyüklüğü ve verimi düşer, dolayısıyla gelirimiz de düşer.
Fazla Suyun Zeytin Ağacına Etkisi:

Drenajı iyi olmayan ağır bünyeli, taban arazilerde verilen yalak, karık veya salma sulama usulü verilen sular toprak kaynaklı patojenlerin ve pytophora, verticillium solgunluğu gibi hastalıkların oluşma ve yayılma ihtimalini arttırır. Zeytin yağı birlik başkanı Sn.Cahit Çetin’in basındaki açıklamalarına göre 300.000 ağaç zeytin ( verticillium) solgunluğu sebebiyle kurudu. Bu rakamın 500.000’e çıkmasından korkuluyor.

Manisa genelinde 53.000 ha.zeytin alanında %3, Akhisar’da %4, Gölmarmara’da ise %5 oranında zeytin ağaçları kurumuştur. Zeytin hasarındaki maddi zararın 5 trilyon lirayı bulacağı belirtiliyor. Yine yapılan bir araştırmada hastalığın hiç sulanmayan zeytin bahçelerinde çıkma ihtimalinin %9 olduğu, normal sulama yapılan bahçelerde ise %21 olduğu açıklanmıştır. Yani aşırı ve yanlış sulama solgunluk riskini %12 arttırabilir.

Özcan2007 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-05-2008, 12:51   #531
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi izzeterisen Mesajı Göster
Sn.syıldıran
Ben resimlerde bir şey göremiyorum, bir sorun olduğunu sanmam.Salyangozlar doğanın asıl sahipleri, biz zararlılardan arta kalanı yeriz. Zararlılar konusuda biraz sabırlı olun.Önemli (bitkiyi etikleyen) bir sorun yoksa birkaç yaprak yenmesinin bir önemi yoktur. tabii bu tüm zararlılar için geçerli değil. Zeytinin yaprağı nasıl olsa çoktur, yenilse de yenisi çıkabilir, sonuçta bitki yapraksız değil ya.
Sn. İzzet Bey ,
Geçen hafta sonu fidanlara Supracide uyguladığımı , sonuçtan size bilgi vereceğimi söylemiştim. Hafta sonunda yaptığım kontrolde gördüğüm kadarı ile , sonuç çok iyi. Ne bir salyangoz , nede başka bir zararlı veya karınca yoktu. Ve de fidanlar sanki stresten kurtulmuşlar gibiydi (Belki de ben öyle istediğim için öyle görmek istediğim için öyle görmüş de olabilirim.) , o nedenle bayağı keyiflendim , ilginiz için teşekkürler . Saygılar ..

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-05-2008, 11:20   #532
Yeni Üye
 
mamba0's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2007
Şehir: manisa
Mesajlar: 6
Ben yeni üyeyim uslu zeytin hakkında bilgisi olan arkadaşlar var mı,pazar payı nasıl , iyi bir çeşit mi yardımcı olurmusunuz

mamba0 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-05-2008, 12:31   #533
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
Sayın mambaO;uslu Akhisar'ın üç zeytin çeşidinden biridir. Büyük ve kuvvetli ağaç oluşturur,verimi yüksektir.Hasatında geç kalmamak gerekir,çok erginleştiğinde dökülmeye başlar.Kuyu ve sele zeytini yapmaya uygundur.Son zamanlarda yeşil toplanıp konfit tipi zeytin olarakda işleniyor.BU bölgenin en ucuz zeytini olmasına rağmen gectiğimiz sezon yağlık zeytini 0,80 ytl.diğerleri sıradan 1,40 ytl ye satıldı.Genelde ihalelerde fiyatı uygun olduğu için teklif verilir.Kaliteli işlenenler'' yasemin '' adı ile satılır.Hoşçakalın

Melih Bakırlıoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-05-2008, 19:38   #534
Yeni Üye
 
mamba0's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2007
Şehir: manisa
Mesajlar: 6
Melih Bey bilginiz için teşekkür ederim.Anladığım kadarıyla ucuz bir piyasası var keşke edremit veya trilyeyi tercih etseydim. dikimi yapıldı 15 gün önce olmazsa yağlık değerlendiririm artık.

mamba0 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2008, 18:40   #535
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
İzzet Bey Merhaba..!Yöreden olduğunuzdan dolayı sizden bir konuda yardım talep edeceğim.Biliyorsunuz ki yöremizde zeytinler çiçekten meyveye dönüşmeye başladılar.Bu nedenle bu aşamadan sonra ne gibi bir ilaçlama yapmamı öneririsiniz.**** bu konu daha önce zuhur etmişse bir link verebilirmisiniz.Daha önceden bir defa bordo bulamacı,pamuk hastalığı için ilaçlama ve yaprak gübresi vermiştim.(Her ne kadar bu ilaçlamaları çiçekten önce yaptımsada biliyorsunuz yağmur yediler)Bana bu hususta yardımcı olursanız sevinirim.Şimdiden teşekkür ederim.Saygılar...!

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2008, 18:55   #536
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mesut5 Mesajı Göster
İzzet Bey Merhaba..!Yöreden olduğunuzdan dolayı sizden bir konuda yardım talep edeceğim.Biliyorsunuz ki yöremizde zeytinler çiçekten meyveye dönüşmeye başladılar.Bu nedenle bu aşamadan sonra ne gibi bir ilaçlama yapmamı öneririsiniz.**** bu konu daha önce zuhur etmişse bir link verebilirmisiniz.Daha önceden bir defa bordo bulamacı,pamuk hastalığı için ilaçlama ve yaprak gübresi vermiştim.(Her ne kadar bu ilaçlamaları çiçekten önce yaptımsada biliyorsunuz yağmur yediler)Bana bu hususta yardımcı olursanız sevinirim.Şimdiden teşekkür ederim.Saygılar...!
http://www.zae.gov.tr/bitkisagligi/
Bu site size fazlasıyla yardımcı olur.
Eğer bilemediğiniz bir şey olursa veya tanıyamadığınız bir zararlı hastalık olursa İl Tarım Müdürlüğündeki arkadaşlarımız ki burda isim vermek istemem size yardım için her zaman hazırlar.
Zeytinde çiçek dökümünden sonra zeytin güvesi zararı olabilir. Zeytinlerinizde ne var ne yok bilmediğim için bir şey söyliyemem. Zararlılara karşı hiç bir zaman "olmasın, gelmesin" diye ilaç kullanılmaz.
Fotoğraf eklerseniz gördüğünüz şeylerle ilgili burada herkez yardımcı olabilir.
Geçen pazar kendi zeytilerime baktım, hiç bir şey yoktu. Benim zeytinlerin dağda. Ama evimde bir ağacım var, sürekli sulanıyor, halkalı leke hastalığından epey zarar gördü, ,ilaçlamanın düzenli yapılması gerekirdi ama ben yapamadım.
Kolay gelsin.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2008, 21:00   #537
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
Teşekkür ederim İzzet Bey ilginiz için.

mesut5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2008, 17:18   #538
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 03-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 65
Her cins toprakta çıkmıyor sanırım.Bahçeme ektiğim zeytin çıkmadı.

deniz-kızı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-05-2008, 12:32   #539
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
Sayın mambaO;bana soror iseniz ,üzülmenize gerek yok.Benim köyümde arkadaşlar trilye ağaçlarını aşı ile cinslerinideğiştiriyorlar.Uslu zeytin ağacı bereketli bir ağaçtır,aradaki fiyat farkını bu yönü ile kapatabilir.Yinede memnun kalmaz iseniz aşı ile cinsini değiştirebilirsiniz.Hoşçakalın.

Melih Bakırlıoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-05-2008, 12:36   #540
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: akhisar/manisa
Mesajlar: 489
Sayın deniz-kızı;eğer zeytinin cekirdeğini ekti iseniz işiniz çok zor.Fidan dikti iseniz biraz sabredin.fidan size birşeyler anlatacaktır.Hoşçakalın.

Melih Bakırlıoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:29.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024