agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Yeni başlayanlar için yardım (http://www.agaclar.net/forum/yeni-baslayanlar-icin-yardim/)
-   -   Bonsai Gölgesinde Sohbetler (http://www.agaclar.net/forum/yeni-baslayanlar-icin-yardim/2002.htm)

jeomeo 19-04-2010 10:57

Hatta şöyle bir şey de buldum:

"Asit Yağmurları kükürt ve azot dioksitlerin atmosferdeki nemle birleşerek sülfürik ve nitrik asitli yağmur, kar ya da dolu oluşturması biçiminde kirliliğe yol açmasıdır. Bu tür yağmurda tanecikler siste asılı olarak süspansiyon oluşturabilir ya da en kuru halde birikebilirler.

Asit yağmurlarının verdiği ileri sürülen zararın bir bölümünün aslında bazı doğal nedenlerden kaynaklandığı yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmışsa da, petrol ve kömür yanmasından oluşan kükürt dioksit ile otomobil motorlarından çıkan azot oksidin, asit yağmuru sorununu büyük ölçüde şiddetlendirdiği kesindir.

Kirliliğe yol açan tanecikler, kaynaklarından binlerce kilometre uzağa rüzgarla taşınabilir. Sözgelimi A.B.D‘nin kuzey doğusundaki asit yağmurlarına, Kanada'dan yayılanlar da katılmış, Kanada'nın doğusundaki kükürt içeren yağış, A.B.D 'den kaynaklanmıştır.

Bilim adamlarının tümü asit yağmurlarının denetlenmesi için bir an önce yasalar çıkarılmasını istemektedirler. Ne var, ki söz konusu yasaların yol açacağı harcamalar çok yüksektir, bu yüzden de sorunun çözülmesi sürekli ertelenmektedir.

Ekonomik faaliyet, kıtlığa karşı yapılan bir savaştır. İnsan bu savaşta bir takım değerleri üretip tüketirken başka bir değer olan kaliteyi ÇEVRE ’yi de tüketmektedir. Hava, su, yeşil ve toprak gibi ...... Biri kirlendiği zaman beraberinde, zincirleme olarak, diğerleri ve bunlardan yararlanan insanlar da kirlenmekte ve yok olmaktadır.

Görüldüğü gibi hava doğal ve yapay etmenlerce kirletilmektedir. Yapay etmenlerin temelinde insan bulunmaktadır. Fabrikadan, evlerden ve araçlardan çıkan dumanlar tarafından atmosfer durmadan kirlenmektedir. Bu kirlilik doğrudan olduğu gibi asit yağmurları yoluyla da bitkiye, insana, suya, toprağa ve taşa etki etmektedir.

Termik santrallerde, ısıtmada ve endüstri kurumlarında kullanılan kömür atmosfere kül (kadmiyum, arçelik, kurşun) CO2 ve SO2 yaymaktadır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de kömür ve petrol tüketimi giderek artmaktadır. Artan taşıt sayısı da petrol tüketimini dolayısıyla atmosferdeki karbon monoksit gazını yükseltmektedir. Yanardağlar da havadaki SO2 ve CO2 gibi gazların miktarını arttırmaktadır. Bu gazlar havadaki su buharı ile birleşirler.




H2O+SO2 ______ H2SO4 (sülfirikasit) ve

H2O+NO2 ______ HNO3 (nitrik asit) olarak yere düşerler.

Hava kirliliği, ışınların yere ulaşmasını ve atmosfere yayılmasına da engelleyerek iklim üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.Asit yağışları yapraklardaki klorofilin bozulmasına ve bitkinin sararıp kurumasına neden olmaktadır.




Bilindiği gibi bitkiler, fotosentez sırasında CO2 tüketir. Asit yağmurları, bitkileri kurutarak, diğer yandan atmosferdeki CO2 (karbondioksit) tutarının artması için ortam hazırlamaktadır. Başka bir anlatımla, bir olumsuzluk bir başka olumsuzluğu üretmektedir.

Bu asit yağışlarının etkilerini görebilmek için iki aşamadan oluşan deneylere girişilmiştir :

Birinci aşamada 16 saksıya kızıl çam, 20 saksıya fasulye ve nohut ekildi.

Kızıl çam ve fasulyeler 4 ’er saksıdan oluşmak üzere 5 ’er gruba ayrıldı. Her grup PH3, PH4,5, PH6, yağmur suyu ve çeşme suyu gibi asidik değeri farklı sularla sulandı. Çalışma 2 ay sürdü. Çalışmalara çeşitli sınıflardan 15 öğrenci katıldı.

Çalışmalarımızda kullanılmak üzere, topladığımız yağmur suyunun asidik değeri ölçüldü: İlk yağış PH5,5, ikinci ve daha sonraki yağışlar PH6 olarak saptandı. Bu da bize hava kirliliği ve onun oluşturduğu asit yağmurlarının çevremizde bir realite olduğunu kanıtlamaktadır.

AŞAMA
A ) TOHUM GRUBU

20 saksıya fasulye ile nohut karışık olarak ekildi. Bu 20 saksı, her biri 4 saksıdan oluşacak şekilde 5 gruba ayrıldı. Ekildiği tarihiden itibaren, her grup asidik değeri PH3, PH4,5, PH6 olan sularla, normal su (musluk) ve yağmur suyu ile sulandı. Her grupta 3 saksı esas alındı. İki ay boyunca gözlem ve ölçümler yapıldı.

Tohum – 1 Grubu (Yağmur suyu)

15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000
1. Saksı Ekim – Dikim
Çimlenme Nohut = 22 cm
Fasulye = 4 cm Nohut = 23 cm
Fasulye = kuru
2. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 30 cm
Fasulye = 5 cm Nohut = 30 cm
Fasulye = 17 cm
İkisi de solgun
3. Saksı Ekim – Dikim
Çimlenme Nohut = 26 cm
Fasulye = 8 cm Nohut = 38 cm
Fasulye = 8 cm

Tohum – 2 Grubu (PH3)

15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000
1. Saksı
Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 20 cm
Fasulye = 4 cm Nohut solgun,
Fasulye kuru, toprakta beyazcıklar
2. Saksı
Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 31 cm
Nohut = 24 cm
Fasulye yok Sararmış ve kurumuş
3. Saksı
Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 10 cm
Nohut = 10 cm
Fasulye yok İkisi de kurumuş

Tohum – 3 Grubu (PH4,5)

15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000
1. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok
2. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok
3. Saksı Ekim – Dikim Yok Yok Yok

Tohum – 4 Grubu (PH6)

15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000
1. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 20 cm 22 cm 23 cm
2. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 18 cm
Fasulye = 11 cm 19 cm
13 cm 20 cm
13.5 cm
3. Saksı Ekim – Dikim Fasulye = 19 cm
Fasulye = 19 cm 20 cm
20 cm 21 cm
21cm

Tohum – 5 Grubu (PH6)

15.11.1999 22.12.1999 03.01.2000 24.01.2000
1. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Nohut = 18 cm Nohut = 21 cm
2. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Fasulye = 9 cm Fasulye=11 cm
3. Saksı Ekim – Dikim Çimlenme Fasulye = 5 cm Fasulye=7 cm



GENEL GÖZLEMLER :

a) Gövde ve renkte görülen değişimler

• PH3 = Çimlenme yavaş, önce hızlı olan büyüme yavaşlıyor. İki ay sonra sararma ve kuruma başlıyor.

• PH4,5 = Çimlenme yok.

• PH6 = Fasulye ve nohut diğer gruplara göre erken çimleniyor ve hızla büyüyor.

• Normal su : Nohut ve fasulye normal sürede çimleniyor ve büyüyor.

• Yağmur suyu : Normal sürede çimleniyor. Büyüme hızı normal. Ancak 2 ayın sonunda sararma başlıyor.

b) Bazı bitkiler topraktan çıkarıldı ve kök gelişmeleri incelendi

• PH3 = Köklerin ince, seyrek ve yukarıya doğru kıvrıldıkları gözlendi.

• Yağmur suyu (PH5,5-6) = Gövde daha kalın, köklerin sık ancak kısa olduğu gözlemlendi.

• Normal su = Köklerin uzun, kalın ve sık olduğu gözlendi.

• SONUÇ = Suyun asitlik değeri arttıkça köklerin uzunluk, kalınlık ve sıklık özelliklerinde normal olmayan gelişmeler görülmektedir.







B) KIZILÇAM GRUBU

Kızıl çam –1 Grubu (PH3)

9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark
1.Saksı 8.5 cm 9.5 cm 9.8 cm 13 mm
2. Saksı 15 cm 15.5 cm 16 cm 10 mm
3. Saksı 2 cm 2.2 cm 2.3 cm 3 mm
4. Saksı 1 cm 1.5 cm 1.9 cm 9 mm

Ortalama Büyüme : 8.75 mm
Aylık Büyüme : 7.1 mm

Kızıl çam –2 Grubu (PH4,5)

9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark
1.Saksı 8 cm 8 cm 8 cm 0 mm
2. Saksı 6 cm 6 cm 7 cm 11 mm
3. Saksı 4.5 cm 4.5 cm 5 cm 11 mm
4. Saksı 5 cm 5 cm 6 cm 11 mm

Ortalama Büyüme : 8.5 mm
Aylık Büyüme : 6.083 mm

Kızıl çam – 3 Grubu (Normal Su)

9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark
1.Saksı 5 cm 5.5 cm 6 cm 11 mm
2. Saksı 1 cm 3 cm 4 cm 21 mm
3. Saksı 5.5 cm 6 cm 8 cm 25 mm
4. Saksı 4,5 cm 5 cm 6 cm 15 mm

Ortalama Büyüme : 18 mm
Aylık Büyüme : 14.875 mm









Kızıl çam – 4 Grubu (PH6)

9.12.99 22.12.99 12.01.2000 Fark
1.Saksı 3 cm 3.7 cm 5 cm 20 mm
2. Saksı 3 cm 3.8 cm 4 cm 20 mm
3. Saksı 1.5 cm 2 cm 2.5 cm 15 mm
4. Saksı 5 cm 6 cm 6.6 cm 16 mm

Ortalama Büyüme : 17.75 mm
Aylık Büyüme : 3.8416 mm



Tablolardan ve grafikten de anlaşılacağı gibi kızıl çamlardaki büyüme oranı, PH değeri arttıkça azalma gösteriyor. Ayrıca renkte koyulaşma ve az da olsa yaprak azalması görülüyor. Bilindiği gibi hava kirliliği ve asit yağışları öncelikle yapraklardaki klorofili olumsuz olarak etkilemekte, bu nedenle yaprak fotosentez yeteneğini yitirmekte; besin üretemez duruma gelen bitki kurumaktadır.
Gerçekten, asit yağışlarının yaygın olduğu yerlerde çamların gövdesi kesilmek suretiyle incelenecek olursa (Resim – 5) yalnız kabuk çevresi (2 ile gösterilen yerler) kuru, orta kesimler aşırı derecede ıslaktır. Böyle bir ağacın kereste değeri yoktur. Halk arasında bu şekilde hiçbir işe yaramayan insanlar için “su yutkunan adam” nitelendirilmesi yapılır. Görülüyor ki hava kirliliği ve yağışlar bitkilerin yalnız morfolojik yapısını bozmakla kalmıyor, aynı zamanda örneğin bir ağacı “ekonomik” olmaktan da uzaklaştırabiliyor"

Kaynak: www.tubitak.gov.tr

jeomeo 13-05-2010 18:40

Volkanik Kül
 
2 Eklenti(ler)
Malum İzlanda'da patlamalar devam ediyor ve kül bulutları Avrupa'yı geçip Türkiye'ye gelmeye devam ediyor.

Birkaç gündür İstanbul'da ince ince yağmaya devam eden kükürtlü tanecikler, bitkileri olumsuz etkiliyor.

Sulama için su dinlendirmekte kullandığım kabın kenarında biriken kalıntıları ve bu volkanik külü fotoğraflayıp paylaşmak istedim.

Eklenti 143893

Sapsarı rengi ile de kendini belli eden külden biraz alıp yaktım ve kokusuyla kükürt olduğunu tekrar belli etti.

Parmağımın ucunda kendisini daha iyi belli ediyor.

Bonsailerinin yapraklarında bu veya bunun gibi tortular/tozlar bulan arkadaşlara tavsiyem içme suyu ile toprağa gelmeyecek şekilde ağaçlarını yıkamaları.



Eklenti 143894

kalambaklı 13-05-2010 20:18

Sevgili jeomeo, her ne kadar orada olmasam da bilgilerin için çok teşekkür ederim.
İyi akşamlar, sağlıcakla kal,

memet 17-05-2010 19:07

Fidanlarımın saksılarında bolca ot çıkıyor, ortam kırlık olunca.

Mürverin dibindeki otu almak için elimi attım. Bir akrepi de kuyruğundan tutmuş oldum.
Korkudan ölecek gibi oldum.

msgurkan 17-05-2010 21:44

Geçmiş olsun mehmet bey, ucuz atlatmışsınız.

Ben de benzer şekilde yılanla iki-üç kez karşılaştım. Son olarak da geçtiğimiz hafta sonu köye ziyarete gittiğimde hayvan gübresi yığınını görünce dayanamayıp iki torba yanmış gübre aldım.

Eve getirdiğimde torbalardan yere düşen karınca kadar küçük bir böcek dikkatimi çekti. Yakından bakınca iki kıskacını farkettim ve ürperdim.

Akrep Kıbrıs'ta çok seyrek rastladığım bir tür. İnşallah onları eve de taşımamışımdır. Eğer öyleyse yakında sizin tecrüblerinize ihtiyacım olabilir:D.

wadaa 26-05-2010 03:12

Bilgisayarda orman tasarlamayı deneyeniniz oldumu ? Gerçeğinin yerini tutmasada bu gidişle iyi modellemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Hem odun hammaddesini kullanırken az kayıp için hem ormanları tüketince sanal ormanlarımız olsun diye :(

kirangokhan 12-06-2010 17:25

Merhabalar,

Acaba bu bonsai gölgesinde banada bir yer var mı? Malum havalar gayet sıcak :)

Öncelikle bonsailer hakkında neredeyse forumun hepsini okudum (okuldayken bu kadar çok yazı okumadığımı söyleyebilirim :)) Kabul görürseniz bende kendi fikirlerimi ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım yardımcı olur.

Benim gibi bu konu hakkında bilgisi olmayan kişiler internet aramaları ile bu siteyi bulup, foruma üye oldukları kanaatindeyim. Genel olarak kesin bir bilgi sahibi olunmadığı için aklındaki sorulara mesala hazırlanacak toprak, sulama şekli, budama tarzı telleme, saksı değişimi ... gibi konularda kesin cevap bulacağımızı zannediyoruz. Bu soruyu forumda bir yere yazdığımız zamanda gelen cevapta 'forumda bu konu var arama kısmından bulabilirsin' denildiği zaman ister istemez insanın o için şevki kırılıyor. Daha sonra yapılan aramalarda örneğin, toprak konusunda bir çok üyenin farklı toprak yapılarını kullandıklarını düşünmekteyim. Sonuçta bu gibi çeşitlilikler ister istemez bu işin çok zor olacağı izlenimi veriyor. Belki hangisini kullandığı fark etmeyecek ama işte bunların açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Bazı konular gereksiz yerlere çok fazla gidebiliyor. Ayrıca şunuda belirltemek isterim çoğu insanın bütün forumu okuyacak kadar yeterli zamanıda olmayabiliyor (yeni muayenehane açtığım için benim yeterli zamanım var:)) Çoğu emek vermiş bonsai sever için önemli olmuyacak sorularda bizler için önemli olabiliyor. Kabul görürseniz eğer benim düşüncem bonsai ana başlığının altında geniş kapsamlı makale tarzı bir yaznın hazırlanması olacaktır ya da soru cevap gibi bir kısımda olabilir. Örneklerinin olduğunu biliyorum ama daha dikkat çekici ve kapsamlı birşey olmasının yararı olabilir diye düşünüyorum

Bir ikincisi ise Ali Bey'in 2007 yılında sorduğu 10 yıl sonra sizce Türkiye'de bonsainin nerede olup olamıyacağı ile ilgili bir soru. Bence gayet hızlı bir şekilde ilerliyor. Hem bilgi birikimi (sizin onlarca senede yabancı kaynaklardan zar zor edindiğiniz bilgiler artık Tükçe olarak çok daha erişebiliyoruz) hem ülkemize gelen ithal bonsai sayısı hemde Türkiye'de üretilmeye çalışılan bonsailer... Sadece büyük şehirlerimizde satılan bonsaileri artık bir çok şehirde görmemizde mümkün. Konuyu hemen bağlıyayım. Dahada iyi yerlere geleceğine inancım sonsuz.

Okuyacaklar için bu kadar uzun bir yazıyı okuttuğum için özür dilerim. Hepinize nice güzel bonsaili günler dilerim

Gökhan KIRANARTLIOĞLU

memet 27-07-2010 12:46

Lindsay Farr's World Of Bonsai Series

youtube'de seri, oldukça bilgilendirici bölümler.

Jezebel 27-07-2010 13:39

Bence bu konuda konuşarak fazla zaman harcamak yerine her şehrin etkin bir bonsai kulübü olması daha fazla sonuç verecektir .
İzmirde olduğu gibi , tecrubeli arkadaşların yol göstericiliğinde herkes kendi fidanını getirse ve atölye çalışması yapılsa ...toplantılar aylık düzenlense .
Teorik olarak ne kadar bilgi edinirseniz edinin uygulamaya geçmeden , hata yapmadan tecrube edinemezsiniz .
İlk teorik çalışmalara 2005 ' te başladım , ilk fidanımı 2008 ' de telledim .
Eğer bana yol gösterip cesaretlendirecek kimseler olsaydı şimdi 5 yıllık ağacım olacaktı ...
Saygılar .

memet 27-07-2010 13:41

Bu toplantıları zaten yapıyoruz. Yaz dönemi olduğu için ara verdik. Sonbaharda devam edeceğiz.

malina 27-07-2010 15:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kirangokhan (Mesaj 657253)
Merhabalar,

Acaba bu bonsai gölgesinde banada bir yer var mı? Malum havalar gayet sıcak :)

Öncelikle bonsailer hakkında neredeyse forumun hepsini okudum (okuldayken bu kadar çok yazı okumadığımı söyleyebilirim :)) Kabul görürseniz bende kendi fikirlerimi ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım yardımcı olur.

Benim gibi bu konu hakkında bilgisi olmayan kişiler internet aramaları ile bu siteyi bulup, foruma üye oldukları kanaatindeyim. Genel olarak kesin bir bilgi sahibi olunmadığı için aklındaki sorulara mesala hazırlanacak toprak, sulama şekli, budama tarzı telleme, saksı değişimi ... gibi konularda kesin cevap bulacağımızı zannediyoruz. Bu soruyu forumda bir yere yazdığımız zamanda gelen cevapta 'forumda bu konu var arama kısmından bulabilirsin' denildiği zaman ister istemez insanın o için şevki kırılıyor. Daha sonra yapılan aramalarda örneğin, toprak konusunda bir çok üyenin farklı toprak yapılarını kullandıklarını düşünmekteyim. Sonuçta bu gibi çeşitlilikler ister istemez bu işin çok zor olacağı izlenimi veriyor. Belki hangisini kullandığı fark etmeyecek ama işte bunların açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Bazı konular gereksiz yerlere çok fazla gidebiliyor. Ayrıca şunuda belirltemek isterim çoğu insanın bütün forumu okuyacak kadar yeterli zamanıda olmayabiliyor (yeni muayenehane açtığım için benim yeterli zamanım var:)) Çoğu emek vermiş bonsai sever için önemli olmuyacak sorularda bizler için önemli olabiliyor. Kabul görürseniz eğer benim düşüncem bonsai ana başlığının altında geniş kapsamlı makale tarzı bir yaznın hazırlanması olacaktır ya da soru cevap gibi bir kısımda olabilir. Örneklerinin olduğunu biliyorum ama daha dikkat çekici ve kapsamlı birşey olmasının yararı olabilir diye düşünüyorum

Bir ikincisi ise Ali Bey'in 2007 yılında sorduğu 10 yıl sonra sizce Türkiye'de bonsainin nerede olup olamıyacağı ile ilgili bir soru. Bence gayet hızlı bir şekilde ilerliyor. Hem bilgi birikimi (sizin onlarca senede yabancı kaynaklardan zar zor edindiğiniz bilgiler artık Tükçe olarak çok daha erişebiliyoruz) hem ülkemize gelen ithal bonsai sayısı hemde Türkiye'de üretilmeye çalışılan bonsailer... Sadece büyük şehirlerimizde satılan bonsaileri artık bir çok şehirde görmemizde mümkün. Konuyu hemen bağlıyayım. Dahada iyi yerlere geleceğine inancım sonsuz.

Okuyacaklar için bu kadar uzun bir yazıyı okuttuğum için özür dilerim. Hepinize nice güzel bonsaili günler dilerim

Gökhan KIRANARTLIOĞLU

Başka bir konuda bunları yazsanız anlayabilirim ama bonsai ile ilgileniyorsanız uzun bir süreci göze almayı baştan kabul etmiş demektir.

Durum böyle olunca, neden hazır reçeteler yok, iki dakkada okuyup çıkalım demeniz doğru olmuyor... :)

Sakaki 27-07-2010 16:10

Sn kirangokhan,
Aslinda ben de bu konuda sn malina'ya katiliyorum. Benim bonsai konusu ile tanisikligim birkac sene onceye dayansa da bu ise fiilen baslamam henuz birkac ay sayilir. Ve sanirim bu forumdaki konular arasinda en cok mesakkat ve sabir isteyen ve uzun yillar calisma gerektiren konu da bonsai konusu olsa gerek. Ancak benim bonsai ile ilgili olarak simdiye kadar ogrendigim bir numarali kural: teroik bilgilerle bir yere kadar gidilebilecegi o noktadan sonra ilerlemenin sartinin pratik oldugudur. VE bir makale yerine uyelerin bu sekilde hem fotograflarla, hem anlatimlariyla hem de soru-cevaplarla tecrubelerini paylasmalari bir bakima yeni baslayanlara tecrube kazandirici nitelikte.

Bir makale veya kitabi okudugumuzda bize verecegi seyler sadece genel bilgilerden ote gidemez, ancak her agac icin yapilan uygulamalar, kullanilan ilac ve gubreler, uygulamalarin yapildigi tarihler vs. ayrıca bölgelere göre hangi agacin ne tur bir tepki verdigi agactan agaca degisen bir sey ve bunu da en iyi diger uyelerin aktarimlarindan ogrenebiliriz.

Ben bonsai konusunda yeryuzundeki tum agaclar icin ayrintili bilgilerin, fotograflarin verildigi bir kitap bilmiyorum ancak forum vasitasiyla bu konulara ulasabiliyorum. Ve daha da onemlisi performansimi asama asama resimleyerek benden daha deneyimlilerden oneri ve gorus almak da ayrica kitaplarda bulamayacagim birsey!

Emre Kuzu 27-07-2010 20:29

1 Eklenti(ler)
Arkadaşlar şu bonsainin boyutuna bakın :)
P. afra olduğunu düşünüyorum.

jeomeo 27-07-2010 22:48

Evet P.Afra. Gelişimi kolay kontrol edilebilir, yaşatması kolay. Bu boy çalışmalar için crassula ve portulacaria uygun türler. Bence bu boyda çalışmalarda önemli, yani işin zor kısmı olan tür, aynı işi çam ile yapabilmenin imkanı yok sanırım.

bonsaisan 27-07-2010 23:52

Var çam örnekleride var.
Müsait olduğumda örneklerini eklerim.

bonsaisan 28-07-2010 10:04

1 Eklenti(ler)
Bir "kuromatsu" karaçam örneği iğnelerinden boyunu anlamak mümkün

takribi 9 cm lik bir ağaç
Eklenti 163096
dahada küçükleri var tabi

melih1721 08-08-2010 01:46

ben yeni bir bonsai aldım adıda sanırım zelkova ama ne yapıcağımı bilmiyorum biraz bonsailer hakında bilgim var ama ilk ne yapmam lazım toprakda gübre olarak ne kulanmalıyım nasıl budamalıyım bonsainin türü s bonsai si lütfen yardım edin

memet 08-08-2010 07:36

Şu an sulamaya dikkat edin en önemlisi o. Toprak karışımı kışa gerekli olacak.

Sulamayı düzenli olarak değil toprağın ihtiyacına göre yapmalısınız. Eğer toprak kuruyorsa günde iki kere de sulama gerekebilir, iki günde bir de sulamak gerekebilir.

melih1721 08-08-2010 09:46

peki ya budamayı daha sonra mı yaparım yoksa hangi mevsimlerde budayım?

memet 08-08-2010 10:38

Budama genellikle şubat mart gibi uygun, ama ağacına göre farklılık gösterir. Belirli bir ğaç üzerinde konuşmak daha uygun.
Bir başlık açıp ağacını orayafotoğraflarsan daha kolay olur fikir üretmek.

melih1721 08-08-2010 14:28

fotoraflar
 
1 Eklenti(ler)
[sıze="2"][/sıze][/sıze]
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi memet (Mesaj 681219)
budama genellikle şubat mart gibi uygun, ama ağacına göre farklılık gösterir. Belirli bir ğaç üzerinde konuşmak daha uygun.
Bir başlık açıp ağacını orayafotoğraflarsan daha kolay olur fikir üretmek.

Eklenti 164944

melih1721 08-08-2010 14:36

fotoraf
 
1 Eklenti(ler)
zelkova bonsai im [ATTACH]:D[/ATTACH]

memet 08-08-2010 20:13

Evet, bonsainiz biraz rock yıldızlarına özenmiş. Yine de sulamayı sürdürün. Şu an oldukça sağlıklı görünüyor.
Kimi gübre önerilerim olacak ama, bir tek ağaç için abartılı olur. Uygun oranlarda bir sıvı gübre alıp kullanın, zaten bir ay sonra gübrelemeyi keseceğiz.
Cesaretinizi topladığınızda da budama yaparız.

bonsaisan 08-08-2010 20:59

Sayın melih1721

ağaçınızın türü fukien tee yani carmona.
Carmonolar tropik türler olup budama yanda teleme işlemlerini gelişm süreçleri içinde yapabilirsiniz.
Sadece çok derin budama gerektiren durmlarda yani ağacın kütlesinde açık su kaybı yaşayaçak düzeyde budamalarını yarı uyku dönemi içinde ya da başlanğıçında yapınız.

Carmona suyu sefer ama torpak drenaj9ın iyi durmda ise çünkü sürekli ıslak kalan bir toprakda kökler sorun çıkaraçak ve ağaçınız solaçaktır.

ŞEhir suyu kireç düzey bakımından srıonlu ise kaynak suyu yağmur suyu gibi bir su kullanınız.

Gelime dönemi olan nisan ayında eylül sonuna kdar 15 ila 20 günde bir gübreleme yapınız.

Eylülden nisan ayına kdar ise ayda bir olmak üzere gübreleme yaoabilirsiniz.

Carmona bahardan yaz sonuna kadar 18 derecelik ısılarda gelişimine devam eder dışarıda durabilir.

Kış ise ortam ısısı 18 derecenin altına düşmemelidir.

Saygılar.

melih1721 09-08-2010 11:04

yarın 2 tanedaha bonsai almayı düşünüyorum sizçe ne tür almalıyım?ayrıca içinde ufak beyaz bir böçek gördüm bu bi sorun olurmu?

Ali H. ALI 09-08-2010 12:17

Iyi gunler Melih1721.

Bitane bonsai almissiniz. Bence o yeterli, simdi de bonsai yapmak icin iki tane uygun fidan secin, Fidancilarda aradiginiz fidanlari bulabilirsiniz. Yerli agaclar(endemik) uzerinde daha az sorun yasarsiniz ve alacaginiz fidanlarla istediginiz tarzlarda bonsailer yapma imkaniniz olur.

Kolay gelsin.

melih1721 10-08-2010 22:21

yardımlarınız için teşekürederim :D

memet 16-08-2010 19:15

İzmir'li bonsaiciler, toplantılarda kullanmak için projeksiyon makinası alalım diyorum

Burada bir başlık açtım

memet 07-10-2010 07:30

Sim derma granül saçak köklerin gelişminde etkili bir ürün.
Bonsaicilerin çok işine yarayabilir.

memet 11-10-2010 18:16

1 Eklenti(ler)
Bonsai konusunda yaratıcılığı kışkıracak bir ağaç.

Mame bonsai, boyu bir metreden biraz fazla.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:19.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024