02-11-2013, 10:13 | #31 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Aslında fungusit kullanımı ile ilgili önerileriniz olursa bilmek isterim. Daha önce pek ihtiyacım olmadığı için kullanmamıştım, ama bu ağaçta şart olduğu için ilk günden itibaren kullandım. Yalnız sonuçta mantar sporlarını etkisizleştirirken topraktaki faydalı oluşumları da etkiliyordur gibime geliyor. Çok bilgi sahibi değilim bu konuda. Her sulamada kullanmak yerine atlayarak kullanmanın daha güvenli olacağını düşünüyorum şu an. IBA'nın ise doz aşımı yapılmadığı sürece şu an için her sulamada kullanılmasının bir sorun yaratmayacağını düşünüyorum. Hatta ağaçtaki bu sürgün patlamasında etkisi olduğunu sanıyorum. Aslında bizler içimizdeki bu sevgi ve hevesle, sahip olduklarımızdan çok daha iyi ağaçları hakediyoruz sevgili badrobot. Ne yazık ki ülke şartlarımızda kaliteli materyallere ulaşmakta güçlük çekiyoruz, bireysel imkanlarımızla bir şeyler üretmeye çabalıyoruz. Yurtdışında, tabii özellikle Avrupa ve Amerika'da biliyorsunuz bonsai fidanlıkları var, Sn. tourkana'nın da Türkiye için temellerini attığı şekilde. Buralarda birbirinden güzel ve değerli bonsai adayları sahiplenilmeyi bekliyorlar. Bir hobici aradığı türü, üstelik de aradığı yaşlarda rahatlıkla bulabiliyor ve kolleksiyonuna katıp üzerinde çalışıyor. Ayrıca yamadori yapan ve satan şahıs firmaları var. Adamlar güzel adaylar bulabilmek için taa İngiltere'den kalkıp İtaya'nın, Balkanların dağlarını gezip, uygun türleri yamadori yapıp yasal şekilde bunları kendi ülkelerine getirip satışını yapıyorlar. Biz de Antalya'da haftalardır alıç bulacağız diye yırtınıyoruz örneğin. Nereye sorsak yok, değil yaşlısı, fidanı bile yok. İmkansızlıklar içinde olduğumuz gerçek. Ama imkanlarımızı kendimiz yaratacağız bu durumda. Araştırıp, öğrenip, çalışıp, sabredip gelişeceğiz, çevremizi de geliştireceğiz. Bana sorarsanız doğru yoldayız, eski yıllara göre ellerimizdeki adaylar daha yüksek potansiyele sahipler. İnanıyorum ki çok değil, 5 sene sonra her birimiz gururla sergileyeceğimiz ağaçlara sahip olacağız. Yıllar geçtikçe de her birimiz eşsiz kolleksiyonlarımızla, yeni nesillerin ufkunu açan, Türkiye'de bu sanata öncülük yapan bireyler olacağız. İleride en kötü ağacımızın bu begonvil kadar güzel olması dileklerimle. |
|
02-11-2013, 10:51 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2012
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 978
|
Bu güzel ağacın öyküsünü okudum..Sizi yürekten tebrik ediyorum..Bende bu ağacın takipçisiyim artık..İyi günler dilerim.. |
02-11-2013, 11:45 | #33 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Görüşmek üzere... |
|
02-11-2013, 15:59 | #34 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
|
Alıntı:
Evdeki tum zevkim tropikal turler;size bahsetmek istedigimse Florida'li Cocos Nucifera'm.20 gunden fazla yolculukta nemli bir pakette bitkin bir halde geldi.9 ay boyunca cekmedigim aci kalmadi;ama sevgiyle onu hayata dondurdum,dondurduk.Geldiginde koksuz hali buydu Hindistan Cevizi haliyse Hindistan Cevizi budur ve bu hale de Cekmekoy'de gelmistir.Mine Pakkaner'de burada yetistirmenin zor oldugunu bizzat forum basliginda bahsetmisti ama isteyince oluyor,ama sirf istemekle degil baya ugrasla belki binbir dertle oluyor demek istiyorum.Fakat sonuc;tarif edilemez bir mutluluk. Benim kendi deneyimlerimden size tavsiyem Mine Pakkaner'in oksijenli su karisimidir,puskurtmeli spreye koydugum karisim ilac gibi geliyor bitkilerime;haftalik sulamamin cogu onunladir.Bir de gelisim icin sn.alacakaranlik'tan aldigim bir urun var onu da kullaniyorum baska bir puskurtmeli spreyde.Size bir baska tavsiyem de koklendirme hormonunu saksi degisim zamaninda kullanmaniz.Koklendirme hormonunu kullandiktan sonra alacakaranlik / dükkan, ev cocos nucifera'min koklu halide burada,geldikten 2 hafta falan sonradir diye dusunuyorum.Tabi bu benim tropikal bitkilerle yasadigim deneyimler;onlarda da yere uyum gibi sorunlar cikabiliyor ne de olsa kendisi has Florida'li ailenin ellerinde yetismis simdi yasadigi yerse Cekmekoy .Kendi deneyimlerimin size bu benzerlikleri yuzunden yardimci olabilecegimi dusundum,umarim da yardimci olabilmisimdir. Sevgiler |
|
03-11-2013, 18:50 | #35 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Sn. Charlaux, ilginiz ve önerileriniz için çok teşekkür ederim. Nucifera'nız gerçekten çok stresli bir süreç atlatmış, tabii sizde. Şu an aynı stresi biz yaşıyoruz tahmin ettiğiniz gibi. İklim yönünden sorun yok ama mevsim sorununu iç mekanda atmaya çalışıyoruz. Asıl sorun ise neredeyse yok denecek kadar az kök yapısı ve toprak altındaki dev yaralar. Umarım siz ve Nucifera'nız gibi biz de bu süreçten başarıyla çıkarız. Görüşmek üzere... |
03-11-2013, 18:53 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Bir haftayı daha geride bıraktık. Sürgünler gelişiyor. Bu sabahki görüntü bu şekilde. dev begonvil 03.11.2013.jpg Umarım bir aksilik yaşamadan gelişmeye devam eder... |
03-11-2013, 21:33 | #37 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: izmir
Mesajlar: 338
|
nicholai hel bende diğer arkadaşlar gibi yaşayacağını düşünüyorum, üzerine birde nazar boncuğu takın bence tüm doğa severlerin gözü üzerinde yakından takip ediyor olacaklardır başarılar dilerim. |
05-11-2013, 13:39 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 279
|
Çabalarınız ve azminizden dolayı sizi tebrik ederim. |
09-11-2013, 22:32 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
|
Sn.nicholai hei,Artik begonviliniz yeni bir haftayi daha geride birakiyor,bir fotograf koysaniz da sevinsek |
11-11-2013, 17:19 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Sn. Charlaux, ilginiz için teşekkür ederim. Ağacın gelişimi gayet iyi gidiyor, gün geçtikçe yaşayacağına dair umudum da artıyor. Üzerinde uzun uzun kafa yorarak, neyin faydalı olacağını düşünerek ağacı rahat ettirmeye çalışıyorum. Uzun süredir yetiştirdiğim diğer begonvillerimin neyi sevdiklerini, neye nasıl tepki verdiklerini düşünerek ilerliyorum, onlar üzerinde edindiğim tecrübelerim şu ana kadar bu ağaç üzerinde de oldukça işe yaramış görünüyor. Şu ana kadar NPK haricinde çok çeşitli takviyeler yaptım. Aldığım tepkiler olumlu oldu. Ağacı yormadan, ama hiçbir yoksunluk da çektirmeden ilerlemeye çalışıyorum. Haftasonu şehir dışında olduğum için fotoğraf çekememiştim. Bu sabah işe gitmeden önce sizin için bir kare aldım. Ağacımız şu an bu durumda... dev begonvil 11.11.2013.jpg Daha birçok yerinden minik gözler uyanmaya devam ediyor. Umuyorum geleceğin kalın ana dalları olarak ağaç ömrünü tamamlayana kadar üzerinde kalacaklar... |
19-11-2013, 09:26 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Sn.nicholai hel. Zaman su gibi akıyor ve en son mesaj ve fotoğrafın üzerinden 8 gün geçmiş bile. Ağacınızla ilgili merakımı af edin. Ağacınız ne durumda? Eğer yeni ve güzel haberler verirseniz çok mutlu olacağım. |
20-11-2013, 07:49 | #42 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-11-2013
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 20
|
Soluksuz okudum valla. Çok süper yaa... |
20-11-2013, 18:00 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
İlginiz için çok teşekkür ederim değerli dostlar. Sn. badrobot ve Günüm Hanım için bu sabah ağacımızın yeni bir fotoğrafını çektim. Allah nazardan saklasın, şu an gayet iyi gidiyor. dev begonvil 20.11.2013.jpg |
20-11-2013, 18:30 | #44 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-01-2012
Şehir: kdz.ereğli zonguldak
Mesajlar: 455
|
Sayın nicholai hel Heralde tehlikeli dönemi atlattı , bundan sonra bir hata yapılmazsa sağlıklı gelişmesine devam edecektir umarım. Sizin adınıza sevindim saygılarımla.. |
20-11-2013, 19:00 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-08-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,013
|
Maşallah. Allah nazardan saklasın. Bu kış kızım için de sizin için de çok mutlu geçecek. |
21-11-2013, 12:54 | #46 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-11-2012
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 223
|
Gövdesi ağır, en ufak kaymada köklere zarar verebilir. Yerinden oynamaması için özel önlem alınmalı. |
21-11-2013, 13:04 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-11-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 347
|
ne kadar güzel görünüyor Maşallah yeniden hayata tutunmuş.. ama kökleri açısından sanki derin değilde kovanın yarısı kadar ama biraz daha yayvan bir kaba dikililebilir... |
21-11-2013, 13:38 | #48 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Benim de umudum o yönde. Ağacın eve gelişinin 35. günündeyiz. Elbette bu geçen bir aylık süreç çok kritik ve ölüm ile yaşam arasındaki çizginin oldukça ince olduğu bir dönemdi. Bu süreci sanıyorum olabilecek en iyi şekilde atlattık. Sürgünlerin sayısı ve gelişim hızları oldukça umut verici yönde ilerliyor. Ama toprağın altını göremiyoruz tabii. Umuyorum orada da aynı hızda kök gelişimi sürüyordur, yaraları iyileşme gösteriyordur. Bu ağaç üzerinde düşünürken aklıma geldi, röntgen tarzı bir teknolojiyle saksıdaki canlı kök sisteminin bir fotoğrafını elde edebilsek ne harika olurdu. Şu an kökler için ancak üst yapının durumunu değerlendirerek bir tahminde bulunuyorum. Şimdilik bir sıkıntı varmış gibi de görünmüyor. Eğer toprak altındaki yaraları da iyileşme gösteriyorsa ne mutlu ona, ve elbette bana. Ama bu ikinci ayın da sonunu sağlıklı şekilde görmeden ağacın sağlığından tam manasıyla emin olamayacağım. Artık ölüm ile yaşam arasındaki çizginin biraz daha genişlediği bir gerçek. Ama yine de hata kaldırmaz durumda. Teşekkür ediyorum ilginize. |
|
21-11-2013, 13:49 | #49 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Kolay bir kış olmayacak. Şartları, özellikle de ısıyı mümkün olduğu kadar stabil tutmalıyım. Henüz doğalgazın olmadığı evimizde elektrikle ısınma sağlıyoruz, bu da elbette stabil olamıyor, ısı düzeyinde çok dalgalanma yaratan bir ısınma şekli. Sanıyorum bazı soğuk gecelerde sırf bu kız için salonu gece boyu ısıtmaya devam etmem gerekecek. O iyi olsun, baharı sağlıklı şekilde görsün de, gerisi önemli değil... Çok teşekkür ederim ilginiz ve gönülden desteğinizi esirgemediğiniz için. O da teşekkür ediyor. |
|
21-11-2013, 13:56 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Bence bu süreçte artık hiç bir müdehalede bulunulmamalı. Ağacın yeri kesinlikle değiştirilmemeli, saksı yerinden oynatılmaya çalışılmamalı. Hatta sulamada bile su ağacın yerinden oynamaması için çok yavaş bir şekilde dökülmeli. Önlem olarak ilk başlarda ağaç bulunduğu kovaya dört yönden iplerle bağlanıp biraz daha sabitlenseydi daha güzel olurdu. Bence şu aşamadan sonra ağaca dokunmak değil parmak bile sürmeyin. Olsa olsa ağacın bulunduğu kovanın üst kısmındaki 4-5 cmlik boşluğa çok dikkatli bir şekilde biraz daha taş ağırlıklı bir toprak karışımı ilave edilebilinir. Birde hepimiz ağacın güzel ve sağlıklı gelişimini görüyoruz. Artık bu saatten sonra saksı değişimi, iple bağlama vb. radikal işlemler yapılmamalı. |
21-11-2013, 14:13 | #51 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Ama tabii ağaca herhangi bir çarpma olursa mutlaka oynayacak ve yeni oluşan incecik köklere büyük zararı olacaktır. Bunun için de ağacı odanın en izole köşesine, elden ayaktan uzak olacağı bir yere konumlandırmıştım. Hiç kıpırdamadan orada duruyor. Aklıma gelen korkunç senaryolardan biri, evdeki kedimizle ilgili. Ama Allah'tan ağaçlara alışık ve kesinlikle hiçbirine dokunmuyor. Bu ağaç da şimdiye kadar hiç ilgisini çekmedi. Teşekkür ederim düşündüğünüz ve uyardığınız için... İnşallah hep iyi haberlerle görüşmek üzere. |
|
21-11-2013, 14:33 | #52 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Dayanmaya çalışıyor ağacımız. Gerçekten çok güçlüymüş, açıkçası ilk başta oldukça umutsuzdum. Beni çok kısa sürede şaşırtmayı başardı. Keşke o şekilde bir kök yapısı olsaydı da öyle bir saksıya dikebilseydim. Ağacın gövdesi şu an gördüğünüz derin kovanın tabanına oturur vaziyette. Yani ağacın neredeyse yarısı toprağın altında ve gövdesi aynı kalınlıkta tabana kadar gidiyor. İlk sayfadaki fotoğraflarda durumu gözlemleyebilirsiniz. Hayırlısıyla ağaç sağlığına kavuşup güçlenirse, 2015 bahar aylarında yapılacak bir operasyonla saksı yüksekliği en az yarı yüksekliğine indirilir. Tabii bunun için öncelikle kök boğazı köklendirme yapılır, ardından toprak altındaki fazla kısım kesilebilir. Bu işlemin ardından genişçe bir bonsai saksısına geçebilir ağacımız. Umarım o günleri hep birlikte görebiliriz. Teşekkür ederim ilginize. |
|
21-11-2013, 14:51 | #53 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Ağacın mevcut toprağının en üst 10 cm'lik kısmı 70% oranında lav taşı içeriyor. Böyle yapmamdaki amaç tam da bahsettiğiniz konuydu, hem saksıyı en üstten ağırlaştırıp biraz daha dengeli, oturaklı hale getirmek, hem de ağacın sağa sola oynamasının bir miktar önüne geçmeyi hedeflemiştim. Şimdi tabii sulamalarla toprak biraz daha yerleşti ve biraz çöktü. Açılan boşluğa birkaç cm yüksekliğinde bu kez 70% değil tamamen lav taşı koyabilirim. Sabitlemek açısından faydası olur. Elimdeki diğer tüm begonvillerimde bu yöntemi bahar başından beri uyguluyor ve faydasını görüyorum. İlginiz ve önerileriniz için çok teşekkür ederim. Lütfen aklınıza başka ayrıntılar gelirse yazmakta, hatta aramakta çekinmeyin. Bu ağacı yaşatırsak hep birlikte yaşatacağız. |
|
21-11-2013, 15:27 | #54 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-11-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 347
|
Alıntı:
|
|
21-11-2013, 15:34 | #55 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 241
|
merak ve heyecanla konunuzu takip ediyorum duyarlılığınız içinde ayrıca tebrik ederim |
30-12-2013, 17:27 | #56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-07-2013
Şehir: antalya/alanya
Mesajlar: 373
|
Umarım bu konuyu uzun yıllar takip ederiz. Geçen gün yaklaşık 3 hafta kadar önce alanyada yine benzer bir havada, yine nicolai helin ağacına benzer, yine bodur bir begonvil binanın kenarına atılmış durumdaydı. Ama malesef ki iyice kuruduktan sonra atılmış. Pazar sabahı sinava giderken gördüm ve içim cız etti. Ağaç tamamen kurumuş, kökleri iyice kurumuş durumda idi. Çok üzüldüm. Sınav boyunca aklımdan çıkmadı, sınav çıkışı koşar adımlarla giderek bir ümit tekrar kontrol ettim, ama nafile. Çok geç kalmışım. Daha doğrusu iyice kuruduktan sonra dışarıya atılmış. Nicholai helin ağacı şanslı imiş ki onu sevgili dostlarımız bulmuş. Bonsaiye merak saldıktan sonra şunu fark ettim ki bu şekilde çok fazla ağaç telef oluyor , ve sanki insanlar onlar birer canlı değilmiş gibi bir kenara atıyorlar. İnsanlar ve hayvanlar ilk yardım görüyorsa, bitkilerinde ilk yardım almaları hakları vardır. Bu sebeple sizi ve arkadaşınızı gönülden tebrik ediyorum |
17-01-2014, 00:27 | #57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
|
Merhaba sn.nicholai hei, Su anda begonvilin durumu nedir acaba ? Sevgiler |
17-01-2014, 09:13 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Sn. murat doğan, size sonuna kadar katılıyorum. Keşke kurtarabilmiş olsaydınız, ne yazık ki onun için artık çok geçmiş. Ağaçlar yerlerinden sökülüp açık kökleriyle sokağa atıldıktan sonra malesef onları kurtarmak için çok kısıtlı bir zaman aralığı kalıyor. Hava şartlarına göre bu süre onbeş dakikaya kadar düşebilir. Biz bu yönden şanslıydık. İlginiz için teşekkür ederim. Sn. Charlaux, ağacımız gelişimine devam ediyor. Sürgünleri oldukça uzadı. Aslında bir problemi de var, uçlardan gelişime devam ederken alttan en eski yapraklarından başlayarak karartıp döküyor bir süredir. Aslında beklediğim de bir durumdu, bu kadar yapay bir ortamda herşeyin kusursuz gitmesi elbette pek mümkün değildi. Ağacın maruz kaldığı olumsuzluklar var. Örneğin en başta, direk ışık almaya aşık bir ağacın tam gölgede kalıyor olması. Ağacı dış etkenlerden korumak için mecburen iç mekanda bakıyorum, direk ışık alması da başlarda sakıncalı, terlemeyi arttırıp ağacı yoracaktır diye gün içinde direk ışığı hiç almadan, mümkün olduğunca aydınlık bir noktaya konumlandırmıştım. Farkettim ki ağacın camdan daha uzak kalan tarafında bariz şekilde daha fazla dökülme var. Bende geçtiğimiz hafta, artık ağacın gücüne de güvenerek onu tam balkon kapısının önüne çektim. Aslında bulunduğu yerden sadece bir metre kaydırdım fakat burada çok daha fazla aydınlık alacağı gibi günbatımından önceki son bir saatte yatay güneş ışınlarını direk olarak da görebilecek. Bunun büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum. İç mekanda hava akımlarından yoksundu. Bu durum bazı besinlerin yukarı taşınmasında olumsuz etki yapar. Son iki haftadır yeni aldığım bir fanla ağaç üzerinde hava akımı yaratıyorum. Ağacı yormayacak şekilde, yapraklarını hafifçe titretip, yeni ince sürgünlerini belli belirsiz kımıldatacak kadar bir akım oluyor bu. Şimdilik bu kadarı kafi diye düşünüyorum. İster istemez ısı farklılıkları oluşuyor. Gün içinde makul bir ısıda olan ev akşam soğumaya başlıyor. Biz eve gelip ağacın bulunduğu salonu 26-27 derecelere kadar ısıtıyoruz. Ardından sabaha kadar 6-7 derece kadar bir düşüş yaşıyor ve gündoğumuyla tekrar biraz yükseliyor. Bölgemizde doğalgaz olmadığı için elektrikle ısınıyoruz malesef, o da sürekli olmadığı için stabil bir ısı sağlayamıyoruz. Bu durum gelişmiş bir ağaç için çok sorun olmasa da böyle hassas bir ağacı, saydığım diğer şartlar kadar olmasa da bir miktar olumsuz etkiliyordur diye düşünüyorum. Ancak çok da endişelenmiyorum. En önemlisi, gelişim devam ediyor. Durmadığı sürece çok da korkmaya gerek yok. Bu yaptığım ortam geliştirmelerinin de etkisini kısa sürede göreceğimi sanıyorum. Ayrıca ağaç artık kritik süreçten çıkmaya yaklaşıyor. Hatta şimdi takvime bakınca farkettim, bugün tam üçüncü ayı doluyor. 17 Ekim'den beri bizimle. Mevsim itibariyle sıkıntılı bir dilimde olsak da bu geride kalan süreyi gelişerek atlatmış olması sevindirici. Hatta ağaç uyanık ve gelişim gösteriyor olmasından dolayı, geçen sürede köklerini yeterince oluşturduğunu da düşünerek bu haftasonu yapacağım sulamayı güvendiğim bir gübreyle yapmayı planlıyorum. Bu, ağacın alacağı ilk gübre olacak. Şimdiye kadar sadece IBA, fungusit, vitamin, eser element ve aminoasit takviyeleri ile son sulamasında şelatlı demir takviyesi aldı. Artık düşük dozlu NPK almaya hazır olduğunu düşünüyorum. Daha bol ışık, daha iyi bir hava sirkülasyonu, biraz daha etkili bir gübrelemeyle umarım bahar aylarına kadar devam edeceğiz. Ardından balkona çıkacak ve umuyorum coşacak. Umuyorum daha fazla sorun yaşamadan o günleri görürüz. Bir fırsatta güncel bir fotoğrafını eklerim. İlginiz için teşekkür ederim. |
17-01-2014, 17:56 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-07-2013
Şehir: antalya/alanya
Mesajlar: 373
|
Sayın nicholai hel benzer bir konuda yardım istemiştim ama yardım alamadım. Japon gülü ve ficus benjamin için bakım önerileriniz gerçekten özellikle bir tane oldukça kötü durumda olan japon güllerini saksıya aldık. Ancak söken arkadaş oldukça hoyrat davranmış. Ben iki kere sulama suyuna iba hormonu koyarak suladım. Çok sulayarak var olan köklerini çürütmekten korkuyorum. Anladığım kadarı ile bu konudaki bilginiz iyi. Sizin kullandığınız destek ürünlerini ve nasıl kullandığınızı tarif eder misiniz. Benim ağaçlar sizdeki gibi yeni sürgün vermedi. Uyku döneminde olduklarını ümit ediyorum. Bahar ile birlikte canlanacakları anı dört gözle bekliyorum. Bakım için Ürün ve uygulamalarınızı paylaşırmısınız. Diğer bir sorumda şu olacak. Ben ilerde havai köklendirme ile de ikinci bir agaç edinirim düşüncesi ile boyunu biraz uzun bıraktım. Acaba hata ettim mi. Var olan kökler kısa bir gövdeyi daha mı kolay beslerdi. Bilmeden ağaca zarar mı veriyorum dersiniz. Eğer öyle ise şimdi kısaltmam fayda sağlar mı. Yoksa yeterince zedelendiler, daha fazla hırpalamamak mı lazım. Fikrinizi merak ediyorum. GT-N8005 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
17-01-2014, 21:54 | #60 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Sn. murat doğan, Bir ağacı riskli bir durumdan kurtarmakta genel bakım bilgilerine hakim olmanın yanında o türün özel isteklerini bilmek de büyük önem taşır. Begonviller konusunda, bonsai denemelerimin öncesine dayanan bakım tecrübelerimle bir miktar yol katettiğimi ve artık bu türü biraz tanıdığımı düşünüyorum. Bunun faydasını da bu ağaç dahil mevcut dokuz bonsai adayı begonvilimde görmekteyim. Fakat japon gülleri konusunda malesef tecrübeli değilim, bu konuda size çok daha fazla yardımcı olabilecek, japon gülleri üzerinde tecrübeli üyelerimiz mevcut. Umuyorum onlar size yardımcı olacaklardır. Dilerseniz açtığınız konudan devam edip neler yapılabileceğine bir bakalım. Umarım ağaçlarınızı hep birlikte kurtarabiliriz. Görüşmek üzere. |
Etiketler |
begonvil, bodur, bonsai, yamadori |
|
|