nicholai hel / Dev Bodur Begonvil
5 Eklenti(ler)
Geçtiğimiz 17 Ekim günü Antalya’da oldukça şiddetli bir fırtına vardı.
Akşam evde, günün koşturmacasından yorgun düşmüş vaziyette hafif kestirir durumdayken gelen mesaj sesiyle uyandım. Telefonuma iki görüntü gelmişti. Eklenti 450864 Eklenti 450865 Gönderen yakın dostum, forum üyelerimizden 07sçs07 idi. Eve dönüş yolunda rastlamıştı bu fırtınadan devrilmiş, ardından da kalan kökleri kesilip yola, çöp tenekesinin dibine atılmış begonvile. “Gel kurtaralım” diyordu. İhtiyaç olabilecek ne varsa bir koşuda toplayıp yaklaşık 2 dakika içinde kapıda, 10 dakika sonra da ağacın başındaydım. :) Fotoğraflardan algıladığım ağaç daha küçük gibi gelmişti, meğer gerçek bir devmiş. Eklenti 450866 Eklenti 450867 Üzerinde maalesef sadece 3-5 cılız kök parçası kalmıştı. Hemen ıslak havluyla onları korumaya alıp ağacın üst dallarını kesmeye başladık. İki elden çalışmamıza rağmen bir saat kadar sürdü. Kestiğimiz bazı dalların çapı 12 cm kadardı. Eklenti 450868 |
5 Eklenti(ler)
Fırtına sonrasındaki soğuk havaya rağmen kan ter içinde kalmıştık. Çok kalın ve yaşlı dalları el tipi testerelerle kesmek kolay olmadı.
İşimiz bittiği gibi ağacı kucaklayıp bagaja zor da olsa sığdırdık. Tek kişi zorlukla taşıyabiliyordu. Ağacı eve getirip güç bela küvete yatırdım. Bol suyla tüm çamurunu yıkadım. Eklenti 450869 Ağaçtaki tüm kök bu fotoğrafta görüldüğü kadardı. İlk fotoğraflarda görüldüğü gibi, arka yüzünde maalesef hiç kök yoktu. Malzeme yönünden hep tedarikliyimdir ama, böyle bir ağaca uygun saksı ayarlamak, pek tedarikli olunabilecek bir durum değil, özellikle de sıradan bir apartman dairesinde yaşıyorsanız. :) Ancak bahara toprak karışımı hazırlayıp stoklamak için geçenlerde aldığım bu 50 litrelik kova gözüme çarptı. Denedim, alt bölümdeki kesilmiş kalın kökleri kovayı biraz kastırıp dışa doğru esnetse de dibe ulaşıp oturabildi. Eklenti 450870 Eklenti 450871 Kovanın dibine dremelle geniş drenaj delikleri açıp hemen toprak hazırlamaya giriştim. Bir yandan kökleri nemli tutarak yine yaklaşık iki saatlik bir uğraşla uygun bir toprak karışımı hazırlayıp kovayı doldurdum. İşim bittiğinde perlit çuvalı boşalmış, torf ve bahçe toprağı stoklarım tükenmişti. Bu kovanın altına tabak ayarlamak da elbette mümkün olmadı, iyi ki en büyük boy kedi kumu kabı yedekte duruyordu. :) Eklenti 450873 İşlem bittiğinde saat gece 01:00 olmuş, yaklaşık 4 saat süren operasyondan sonra ben de bitmiştim. Ama hala yapılması gereken işlemler vardı, öncelikle fungusit ve IBA ile 5 litrelik bir karışım hazırlayıp tamamını verdim. Ardından kesik yerlerini aşı macunu ile kapatarak ağacı nihayet dinlenmeye bıraktım. Sağlığına kavuşana kadar dışarıdaki gündüz güneşi ve gece soğukları onun için ölümcül olabileceği için bir süre salonda misafirimiz olacak. Ağacın bodur begonvil olması değerini daha da arttırıyor. Diğer varyetelerden daha yavaş gelişip yavaş kalınlaşan bir türün bu kadar büyümüş olmasından dolayı bu ağaç 30-35 yaşında vardır diye tahmin ediyorum. Hem hatıra, hem de çelik olması adına ağacın üst kısımlarından aldığım bir dal. Umuyorum ileride kendi üzerinde de bu görüntüleri görmek nasip olur. Eklenti 450872 |
3 Eklenti(ler)
27 Ekim 2013 Pazar günü, operasyonun henüz 10. günü.
Eklenti 450874 Üzerinde bıraktığım tüm yapraklar kuruyarak düştüler. Bu zaten beklediğim bir durumdu. Yalnız ağacın en az bir ay süreyle bocalamasını, yaşam savaşı vermesini beklerken bana inanılmaz bir sürpriz yaptı. Eklenti 450875 Bu kadar çabuk kendini onarması, böylesine sık şekilde gözler patlatması gerçekten şaşırtıcı. Aslında aklıma kötü senaryolar da gelmiyor değil, ama sonra aklımdan çıkarıyorum bu olumsuz düşünceleri. Negatif enerjiyi çağırmamak için dillendirmiyorum bile o ihtimalleri. :rolleyes: Onca emeğin bu kadar kısa sürede sonuca ulaşmış olması bir yana, bu kadar yaşlı ve güzel bir ağacın o gece o çöp tenekesinin dibinde ölüp gitmesini önlemiş, yeniden yaşama dönmesini sağlamış oldum. Eklenti 450876 Muhtemelen ben doğmadan önce hayata başlamış bu ağaç, ellerimde hayata tutundu ve belki, umuyorum benim ölümümden sonra da yaşamaya devam edecek. |
Hikaye çok dramatik ve etkileyici... Umarım bu çabalarınız sonucu şahane bir bonsaiye dönüşür... Kolay gelsin...
|
süpersiniz
|
Sn.nicholai hel.
Çok sanslısınız hemde iki kere...birincisi böyle bir begonvili hiç bir yerde bulamzsınız, ikincisi ağaç yaşamaya çalışıyor ve yaşayacakta... Sizdeki bu malzeme tamda aradığım şey doğrusu. Nazar değmesin diyor ve allah bizede nasip etsin diyorum. Bu ağacınızı merakla takip etmek istiyorum. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. |
Eğer yaşayabilirse gerçekten çok güzel olacak gibi duruyor. Ben de ilk fırtınada sokaklarda dolaşıyor olacağım :)
kolay gelsin |
Çok güzel bir begonvil. Hayırlı olsun.
İyi çalışmalar dilerim... |
Alıntı:
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Alıntı:
|
Alıntı:
Çok teşekkür ederim. Bu ağaçla ilgili olarak sizin kulaklarınızı çınlattık bile.:) Operasyondan birkaç gün sonra Sn. Sakaki ile konuşuyorduk, ağaçtan bahsettim. İlk verdiği tepki "eğer yaşarsa badrobot bunu görmesin!" oldu. :D İşin şakası tabii, begonvillere olan hastalığınız beni aratmayacak düzeyde olduğu için akla ilk olarak geliyor olmanız normal. ;) Umarım yaşayacak. Aslında sürgünler patlatmasına rağmen bahara kadar emin olamayacağım. Kökleri gerçekten çok azdı ve belki daha önemlisi toprak altındaki bölümde gerçekten devasa yaraları bulunuyor. Bu sebeple her iki sulamadan birinde fungusit kullanmaya devam etmeyi düşünüyorum. IBA kullanımı da elzem durumda. Umuyorum mantari enfeksiyonlarla uğraşmayız. İnşallah size de nasip olur. Aslında hepimiz böyle adayları, daha güzellerini hakediyoruz. Ve eminim sabrettiğimiz ve çalıştığımız sürece hepimiz o hayalimizdeki ağaçlara ulaşacağız. Görüşmek üzere... |
Alıntı:
Teşekkür ederim. Size de kolay gelsin. Alıntı:
Ağaç güzel ve üzerinde yapılabilecek çok şey var gerçekten. Eğer hayırlsıyla baharı görürsek gönül rahatlığıyla çalışmaya başlayacağım. Daha güzelleri sizlere nasip olsun inşallah... |
Nihayet oda bir canlı size teşekkür etmiş. Teşekkür etmeye devam edecek gibi. Emeklerinize sağlık..
|
Alıntı:
Düşünebiliyor musunuz, onlarca yıl, tutunduğu yerden bir milimetre kıpırdamadan, güneş her gün aynı noktadan doğup aynı açıyla batarken, mevsimler aynı seyirde, rüzgarlar aynı yönde, sarıldığı duvar, gölge yapan ağacın yeri ömrü boyunca hiç değişmemişken... Bir gecede tüm herşey yerle bir oluyor. Metrelerce derinlere indirdiği köklerinin hepsi yırtılıp kopuyor. Baltalarla yerinden koparılıp yerlerde sürüklenerek çöpe atılıyor. Yıllardır büyüttüğü tüm dalları kesiliyor. Alışık olduğundan apayrı bir toprağa yeniden dikiliyor. Binde biri bile kalmamış hayat damarlarıyla o ortamdan faydalanmaya, bir yandan da kendini onarmaya gayret ediyor. Üstelik büyük ihtimalle bebeklik çağlarında bile hiç görmediği bir ortamda, bir apartman dairesinin salonunda... Şimdi bu canlılar saygıyı, sevgiyi haketmiyor mu? |
Çok güzel bir kurtarma öyküsünü güzel bir dille yazmışsınız, ilerde daha güzel halini gördükçe bu yazılarınızın önemi daha da belli olacak.
Teşekkürler. En geniş plastik arajman saksısını ayarlayabilirim isterseniz, ben de bu şekilde katkıda bulunmak isterim, bu kova çok sağlıklı değil , kökler düşey yönde gelişir bu kovanın içinde. |
Sn nikolai hel
Sürgünlerin çıkmasına çok aldanmayınız. Önemli olan köklerin durumu. Fotoğraflarda 3 kılcal kök görebildim. Umarım bu köklerle hayata tututunur. Dal sayısını azaltmanız hayata tutunma şansını artıracaktır. Kolay gelsin |
Teşekkürler Sn. tourkana.
Evet kovanın çok sağlıklı olmadığı açık, zaten zor sığdı içine. :( O anda elimin altında sadece bu vardı. Köklerin gelişimi beni de düşündürüyor. Dediğiniz gibi kısa sürede yan duvarlara çarpıp aşağı yönelerek saksı dibinde kök sarmalı oluşturacaktır. Zaten ağacın ana gövdesi de ağırlıktan dolayı dibe oturmuş vaziyette, kökler kendi gövdesinin etrafına dolanacaktır yani. Elbette çok isterim onun daha sağlıklı olacağı bir saksıyı. :) Yalnız ölçüleri nasıl olacaktır bu saksının? Şu anki büyük kova oldukça derin de, anca destekliyor ağacın toprak altında kalması gereken kısmı, elinizdeki saksının yüksekliği bu kadar olmayacaksa onu belki bir sonraki değişimde, ağacın boyu alttan kısalınca kullanırım. Ancak eğer yüksekliği yeterli gelir derseniz isterim elbette. :) Birkaç ay sonra bahar başında ağaç kendini tam toparlayınca işlemi gerçekleştirebilirim. Daha iyi geleceği muhakkak. Teşekkür ederim ilginize... |
Alıntı:
Dal olarak zaten çok az bir yapı bırakmıştım üzerinde, onu da ağacın tepkilerini ölçebilmek için, sinyal vazifesi görmesi ve az da olsa fotosentez yapabilmesi için bırakmıştım. Şu an beslemesi gereken hiçbir yaprağı kalmadı zaten ama bol miktarda yeni sürgün uçları çıkartıyor. Madem öyle istiyor, sürgünlere dokunmayıp ne yapacağına bakacağım. Sürgünlerle birlikte kök yapısı da güçlenecektir mutlaka. Uyarınız için tekrar teşekkürler. Öneriniz olursa (ilaç, vitamin vs.) yine almak isterim. Görüşmek üzere... |
Bu ağacın alındığı yerde bir benzeri daha mevcut.Bir apartmanın girişinde çok sağlıklı şekilde hayatta umarım onun gibi sağlığına bir an önce kavuşur ve güzel bir bonsai olur.
|
Alıntı:
O gece çevrede keşif yapmaya vaktimiz yoktu ama sen daha sonra yerini bulduğunu söyledin. Uygun bir zamanda gündüz gözüyle gidelim de görelim, fotoğraflayalım eski yerini. Oradaki eski dostunu da görelim, meraklanmıştır, selamını iletelim bizimkinin. :) |
Alıntı:
Nihayet eklemişsiniz ağacı, iki haftadır merakla bekliyordum ben de! :) Yaşamasını gönülden umuyor ve diliyorum öncelikle! Elbette yaşadığını veya yaşayacağını düşünmek için çok erken, benim de benzer şekilde yaşadığım 1-2 kötü tecrübe olmuştu ama yaşadığınız il ve ağacın türünü göz önünde bulundurunca bence de biraz pozitif olmak en iyisi. Bu adaydan sonra badrobot artık begonvil yüklemeyecektir sanırım :) (İşin şakası tabii ki) Başarılar ve bol şans dilerim |
Ben de öyle umuyorum Sn. Sakaki.
Umuyorum çıkarttığı sürgünler günden güne güçlenerek büyürler, şu anda minik yapraklar çıkartmış durumdalar ama her gün eve döndüğümde içten içe bir endişeyle gidiyorum yanına. Allah'a şükür şu an için bir aksilik görünmüyor. Bu adaydan sonra balkonumda bir yıldır eğitimde olan ve kolum kalınlığındaki diğer begonvillerim gözüme fidan gibi görünmeye başladılar. :D Onların ana gövdesinden daha kalın yan dalları kestik bu ağaç üzerinde. :) Ama elbette her ağacın yeri ayrı ve her biri özel. Bu ağacın da bonsai olma yolunda en az onlar kadar, hatta daha fazla zamana ihtiyacı olacak, o da yaşayabilirse... İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Görüşmek üzere... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
|
Sn.nicholai hel.
Bu ağaçla ilgili bir görüşümü belirtmek isterim. Bence bu kış bu ağacı UYUTMAYIN. Şöyle düşünüyorum: Diğer sağlıklı ağaçlarda kök budamasını ne zaman yapıyoruz? Cevap basit: Mart ortası-sonu gibi. (Havai köklendirmede başarının en çok havanın ısınmaya başladığı ve doğanın uyanmış olduğu Nisan döneminde elde edildiğinide hatırlatmak isterim.) Bunun nedeni, kök budamasıyla aslında ağacı oldukça ciddi bir ameliyat geçmiş bir insan durumuna düşünüyoruz. Ağaç kendi kök sitemini tekrar düzenleme fırsatını doğanın uyanmaya başladığı Nisan ayında başlıyor. Eğer herşey yolunda giderse kıştan çıkıp tekrar aktif hale gelen kök sistemi kendini toparlıyor ve ağaç büyük ihtimalle yaşıyor. Buradaki zamanlama; ağacın kök sisteminden aldığı yarayla kendini iyileştirmeye başlama sürelerinin arasındaki boşluğun çok az olması. İşin özü aslında bu. Gelelim sizin ağaca; elbette sizin bu ağacınızla ilgili bir seçme hakkınız yoktu, ağacın çıkarılma zamanıda tam olarak doğru olmasada başta ben olmak üzere herkesin yapacağı gibi ağacı aldınız. İster istemez kök sistemi ciddi anlamda bir nevi kök budaması yaşamış durumda. Havalar yavaş yavaş soğuma eğiliminde, daha da soğuyacak. İşte tamda o dönemde siz bu ağacınızı soğuk bir ortamda bırakırsanız ya tam olarak uyuyacak veyahut yarı uykuya yatacak. Buda kendini onaramamış olan pasif kök sistemini çok olumsuz ekileyecek ve ağacınız büyük ihtimalle ölecek. Sonuç: Siz vermiş olduğunuz Amino asitler, Humik asit gibi hormonları vermenizin yanı sıra önümüzdeki soğuk kış günlerinde bu ağacı ısıtmanın bir yolunu bulun. Eğer ağacı ısıtmanın yolunu bulursanız ağacınızın aktif kalacak kök sistemi uykuya dalmayacağından ağaç önümüzdeki bahara yeni sürgünler ve yapraklar vererek girecek, tıpkı şu an vermiş olduğu küçük sürgünler gibi...Aksi halde soğuk nedeniyle çalışmayan kök sisteminden dolayı beden su kaybedecek ve kalın ana gövde zaman içinde kuru bir kütük hale gelecek. |
Bonsai yetiştirmekten kesinlikle hiç anlamam. Yetiştiren kardeşlerimi hayretle izlerim.
Ancak sevgili nicholai hel yaralı ağacınızla ilgili tuhaf bir gönül iletişimine girdim. Gönlüme gelen yoğun ilham sanki yaşayacağını müjdeliyor. Ne olur ara sıra haberdar edin bizi olur mu? |
Sn. badrobot,
Elbette aramızdaki samimiyete ve dostluğa istinaden takılıyoruz sadece ;) Uyku konusunda sizinle tamamen hemfikirim. Daha o gece bu ağacın köklerini gördüğüm anda arkadaşım Çağrı'ya demiştim, "bu ağaç kışı salonda geçirecek" diye. Söylediklerinizde ve öngörülerinizde tamamen haklısınız, ağacın bu kış uyuması ne yazık ki sonu olur. Dediğiniz gibi, o gövdeyi besleyecek damarlar malesef şu an yoklar ve en kısa sürede oluşmaları gerekiyor. Aslında şu an o kökler sağlıklı şekilde oluşsa bile gövdenin bazı bölümlerinin kısmi ölüm ihtimali yine bulunuyor bence. Elimden gelen herşeyi yaptıktan sonra oturup beklemekten başka çarem de olmayacak bu konuda. Aslına bakarsanız Antalya ikliminde dışarıdaki begonviller de tam bir uykuya girmiyorlar. Geçen kış balkonda sert rüzgarlar ve yağışlardan etkilenmeyen ve günde 3-4 saat güneş gören kuytu bir bölüme aldığım begonvillerim yapraklarının yeşilliklerini kaybetmeden kışı geçirdiler. Elbette yeni sürgün vermiyorlar ama yaprak da dökmüyorlar. Yani yarı uyku pozisyonunda bekliyorlar. Her ağacın uykuya girmek için belirli bir periyodda belirli bir ısıya ihtiyacı var biliyorsunuz. Örneğin bir hafta boyunca 10 derecenin altında seyreden sıcaklıklar belirli bir türü uykuya yönlendiriyor. Antalya'da, özellikle de şehir merkezinde bu şartları sağlamak malesef pek mümkün değil. Bu sebeple uyku ihtiyacı olan pek çok ağaç türünü yetiştiremiyoruz. Begonviller tropik bir bitki oldukları ve uyku ihtiyaçları olmadığı için iklimimizde rahatlıkla yetiştirilebiliyorlar. Bol güneş alan güney cepheli bahçelerde kışın bile çiçekli begonviller görmek mümkün olabiliyor. Bu ağaç içinse değil uyku, gece soğukları bile tehlike arzediyor şu aşamada. Kökler gelişimini durdurmak bir yana, yavaşlatmamalı bile. Bir an önce bu dev gövdeyi besleyecek damar ağları oluşmalı, gövdenin her noktasına besin yürümeli. Bu kış boyunca ağaç, salonumuzun 1 metrekarelik bölümünde daimi misafirimiz olarak kalacak.:) Fotoğrafta gördüğünüz köşeyi ona ayırdık, oradan kıpırdatmayı bile düşünmüyorum. Salon güney cepheli ve tüm gün güneş aldığı için, akşamları da biz yatana kadar ısıtılacağı için gece ısıları 20 derecenin altına düşmeyecektir. Bu da ağacı ideale yakın ısılarda tutmamı sağlar diye düşünüyorum. Elbette şu an aylardan mart olsaydı çok daha rahat olurdum. Hatta ağacın gelişimine göre belki bir ay sonra ağacı kademeli olarak balkona çıkarırdım. Ama şu anki durumda nisan'a kadar içeride yapay bir bahar havası yaşayarak kendini onaracak. Ardından yine duruma göre kademeli olarak balkondaki yerini alacak diye planlıyorum. Öneri ve uyarılarınız için çok teşekkür ederim. Yine önereceğiniz işlem, ilaç vs olursa mutlaka bilmek isterim. İnşallah hep birlikte ayağa kaldıracağız bu ağacı.:) Görüşmek üzere... |
Alıntı:
Sizdeki o pürüzsüz, o tarifsiz çiçek sevgisini biliyorum. Eğer bu ağaç böyle hisler uyandırabildiyse sizde, şimdi inanın ben de daha rahatım. :) Eminim hisleriniz size doğruyu söylüyordur ve yanıltmayacaklardır. Ağaç, kendisini izleyen ve hakkında yorum yapan biz insanlar içinde telepatik bir iletişim kurmak için birini seçecekse, bu kişinin siz olması beni hiç şaşırtmaz doğrusu. ;) Merak etmeyin, gelişmeler oldukça bu başlık altında sizlere aktarmaya devam edeceğim. Eğer nasip olursa ağacın bonsaiye dönüşüm aşamalarını da yine bu başlık altında göreceksiniz. Beni mutlu ettiniz, umutlandırdınız. Size de mutlu, keyifli bir haftasonu dilerim. Görüşmek üzere... |
Sayın nicholai hel
Begonviliniz hayırlı olsun, epey değerli bir ağaç. Elmastan sarraf anlar dedikleri bu olsa gerek, başkalarının çöpe attığı bir ağacın bizler için değerini anlatmaya gerek. Küçük bir hazine desek yeterli olur heralde :). Mevsim durumu biraz sıkıntılı ama verdiğiniz emeğe karşılık yaşama savaşından galip çıkması tek temennim. Bu arada begonvil çıtasını epey yükselttiniz, olan arkadaşlarla mesafeyi açtınız :) Başarılar dilerim. |
Sevgili dostum nicholai hel,
"Aklın yolu birdir" derler. Ağacınızı salonunuzun güneş alan bir köşesine alma fikri tamda benim söylemek istediğim gibi bir şeydi. Elbette sizin yaşadığınız bölge itibariyle iklim avantajınızda olduğu ve bölgenizdeki açıktaki begonviller hakkında yazdıklarınızda bir gerçek. Ziraat Mühendisi arkadaşımada mesajı yazarken sizin için telefondan sordum. İzlediğiniz yol doğru; ağacı uyutmamak ve mantar için fugusit kullanmanızı onayladı. Ama kök gelişimi için en önemlisi IBA (Indol Butirik Asit) kullanılmasını özellikle tavsiye etti. Siz dostların ellerinde böyle ağaçlar gördükçe mutlu oluyor ve gururlanıyorum. Bu tür ağaçlara sizin ellerinizde güzel şekillerde verildimi Türkiyemde bonsai çıtasının dahada yukarılara çıkacağını düşünüyorum. Sevgiler ve saygılar sunarım |
Alıntı:
Hem de ne değerli. :rolleyes: Hiçbir fidanlıkta bu kadar yaşlısını görmedim. Hatta bahçelerde bile böyleleri oluyor en fazla. Dediğiniz gibi, mevsim durumu sıkıntılı. Ağacın iç mekana uyum sağlamasını bekleyeceğim mecburen. Şu anki yerinin hemen yanında balkon kapısı var. Mümkün olduğu kadar havalandırıp soluk almasını, dolaylı olarak ışık almasını, ısıyı kontrol altında tutabilmeyi amaçlıyorum. Bir yandan toprağa ne katkılar yapsam diye düşünüyorum, uyguluyorum. İlk iki sulamayı fungusit ve IBA karışımlı suyla yaptım. Üçüncü sulamada hiçbir katkı kullanmadım. Sıradaki sulamayı Supervit ve sıvı humik asit kullanarak yapmayı düşünüyorum şu an. Aklımdan 0-14-15 gibi bir gübre almak da geçiyor. Begonvillerin hepsi güzeldir Adem Bey :) Bu sadece "Dai" boy bir bonsai olacak. Kalınlık ve boy oranı da ona uygun olmak durumunda. :) Daha iyileri size nasip olsun. ;) Görüşmek üzere... |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 09:38. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024