09-02-2013, 20:28 | #271 |
/
Giriş Tarihi: 17-01-2013
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 929
|
Teşekkür ederim.Hepimiz birbirimizin ustasıyız. Benim bilmediğini sen senin bilmediğini başkası.Mart 15 bekliyorum.Tohum ekme için.Siz ne yapacaksınız.Bir ay da toparlanır. Viyollere geçirip havanın durumuna göre dışarı çıkartmayı düşünüyorum.Ne dersiniz? |
09-02-2013, 20:49 | #272 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Viyollere ekmek gözümü korkutuyor sayın gülenyüz. Geçen sene ektiğim tüm tohumları şaşırtırken telef etmiştim. Bu sebeple Mart sonu gibi direkt yerlerine atayım diyorum tohumları ya da hazır fide alacağım sanırım. Bunun yanın da deneme amaçlı viyollere ekmeyi düşündüklerim de var, başarılı olabilirsem tohumdan yetiştirmeye devam ederim ya da çok yıllıklara yönelirim, ilk sınavımı bu bahar vereceğim Allah kısmet ederse.. |
09-02-2013, 20:59 | #273 |
/
Giriş Tarihi: 17-01-2013
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 929
|
Mart sonu çok erken Dışarıda donarlar.Mayıs başı en iyisi bence Ankara geceleri soğuk.Daha havalar soğuyacak belki kar bile yağabilir diye düşünüyorum. |
09-02-2013, 21:13 | #274 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Donar mı diyorsunuz? Hımm.. acele etmeyeyim diye planlıyorum ama hava öyle yumuşak ki dayanamayacağım sanırım.. Don vuracak Ankara'yı diye ben de endişeliyim.. Korktuğum başıma gelmez inşallah.. Geçen sene dökülen tohumlarından kendi kendine çimlenenler nasıl donmuyor aklım almıyor.. |
09-02-2013, 21:43 | #275 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-06-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 295
|
Ankara'da herkes hasta, havalar bahar havası gibi, ben de martta ciddi bir tokatla sarsılacağız diye korkanlardanım. Az biraz anlarım bahçe işlerinden arkadaşlar havaların böyle gitmesine aldanmayın mart 15 ten önce tohumlar atılmaz nisan son hafta mayıs başından önce de bahçeye şaşırtılmaz. Tüm bitkilerini inşaAllah sağlıkla mutlulukla büyütürsün çok keyif aldım ben de misafirliğinden her zaman beklerim, küçük kızını da öpüyorum canım arkadaşım. Yeni bitkilerinin tamamı çok güzel yalnız o kalaonçenin yaprakları gerçekten farklı, ona iyi bak. Kendine ve kızına da, görüşmek üzere. |
09-02-2013, 21:59 | #276 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Aaa, hoş gelmişsin Denizardacan Tavsiyelerini küpe yaptım kulağıma taktım, Yakışıklı oğluşlarını benim yerime de öp, kucakla, sarıl lütfen, Teşekkür ediyorum uğradığın için.. |
10-02-2013, 00:03 | #277 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Sudenur, Önceki sayfalarda Güler Hanım'ın gül için yazdığı bilgiler, viyollerde yetiştirilen fideleri toprağa ya da asıl saksılarına şaşırtırken de geçerli. Transfer sırasında kök boğazını , yani fidenin toprak üzerinde kalan bölümünün tamamını yine toprak üstünde bırakmak gerekiyor. Daha derine dikildiğinde fide genellikle yaşamıyor. Sevgili gülenyüzün'ün söylediği gibi, birbirimizden öğrenerek, deneyimlerimizi paylaşarak aşıyoruz yaşadığımız sorunları kgursan kök boğazına dikkat etmem gerektiğini söyleyene kadar şaşırtma sırasında ben de çok fide kaybetmiştim. |
10-02-2013, 00:44 | #278 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Öneriniz çok işime yarayacak sevgili maki01. Duacınız olacağım, teşekkür ederim, sevgiler.. |
13-02-2013, 08:43 | #279 |
/
Giriş Tarihi: 17-01-2013
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 929
|
Günaydınlar ,kahve içmeye gelmiştim bahçenizde ama uyuyorsunuz galiba hiç rahatsız etmeyeyim arkadaşım.Sevgi ve Saygılar... |
18-02-2013, 07:48 | #280 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-04-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 407
|
Günaydın, bu bahçeye sevgi dolu ellerin dokunduğu hemen belli olmuş. Çayımı bahçenizde içmek zevkliydi, elinize sağlık |
18-02-2013, 09:16 | #281 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-01-2011
Şehir: ordu
Mesajlar: 915
|
Sn Sudenur bahçenizin her köşesi bir başka güzel emeğinize ve ellerinize sağlık. Güzel günlerde oturun İnşallah. |
18-02-2013, 12:14 | #282 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Hani çimlenme sonrası, ışık filan alamazsa fidelerin boyu öyle upuzun incecik uzayıp gidiyor ya. İşte benimkilerin çoğu da öyle devekuşu boynu, flamingo boynu/ bacağı misali uzayıp gittiler. E tabi öyle kalmıyorlar, yatıveriyorlar. Öyle bir sürü filiz öldü. Ben de bahsettiğim şekilde, belki de yanlış hatırlayarak, birkaç tanesinde şöyle yaptım: Şaşırtma sırasında öyle normal aktarırsam toprak üstünde kalan kısım gene çok uzun kalacağı için yatıp ölecekler diye, o uzun boyun kısmının da büyük kısmını toprağa gömdüm. Yani toprak üstünde kalan kısmı şaşırtma öncesi kalan kısmına göre daha kısa oldu, bir de öyle deneyeyim dedim. Nedir doğrusu bu işin? Bu konuyla ilgili doğru bilgiye hangi bölümde ulaşabilirim ve bu konuda tavsiyeniz varsa aktarabilir misiniz acaba? |
|
18-02-2013, 12:33 | #283 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Bir önceki yılın sonbaharında çiçeklerden toprağa dökülen tohumlar için ise konu başka. Onların donacağını sanmıyorum gerçekten. Çünkü 1.si normalde hani doğanın kendi döngüsü zaten böyle - aşağı yukarı. 2.si de Kozmos ile ilgili bir başlıkta Adalet Hocacığım'ın bu yönde tavsiyesi olmuştu. Sonbaharda tohumlar gelişigüzel toprağa düşünce baharda kendiliğinden yeşerirler diye. Sonbaharda ve ardından kış ile toprakta uykuya dalıyorlar, ki o zamana kadar zaten o ortamdaki ısıya alışıyorlardır Bu sene pek kar olmadı ama karın altındaki toprakta kalmaları da faydalı diye düşünüyorum. Karın altında aslında üşümüyorlar toprakta, aksine kar onları bir yorgan gibi sıcak tutuyor. Beni de en strese sokan şey o çimlendikten sonra uzayıp yatıp devrilemeleri ve şaşırtma hadisesi sevgili Sudenur. Bir de tabi böcek, haşarat Bunlar olmadıktan sonra, insanın kendi tohumdan emekle yetiştirdiği bitkinin çiçek açması bir başka, o çiçeklerin verdiği mutluluk hazır alınanlardan daha başka oluyor |
|
19-02-2013, 00:13 | #284 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Aaa.. ziyaretçilerim olmuş, uğradığınız için teşekkür ederim...
Sayın gülenyüz, ne zaman isterseniz buyurun ama önceden haber verin ki hazırlık yapayım. ) Hoşgeldiniz Canan hanım, ziyaretinizle mutluluk verdiniz, çok zarifsiniz teşekkür ederim.. Siz de hoşgeldiniz gülsu hanım. Temennilerinize "Aminn" diyor, sevgilerimi gönderiyorum Ordu'ya.. ) Sevgili Cymbelina, ne iyi ettiniz de uğradınız. Tohumdan başarı sağlayan üyelere, özellikle Adalet hanım ve işinin erbabı üstadlarımıza öyle özenmekte ve imrenmekteyim ki, tohumdan üretim sayfasını kaç kez hatim ettim bilmiyorum.. "Laf aramızda kalsın, biz bu iş bilmezliğimizle nasıl faydalı olacaksak sevgili Adalet hanıma?" |
19-02-2013, 00:23 | #285 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Cymbelina, Boyun uzaması bildiğim kadarıyla ışık eksikliğinden kaynaklanıyor. Ben de arada özenip, erken tarihte tohum ekiyorum ve yeterince ışık almadıkları için fasulyeye benziyorlar. Minik çöplerle destek filan versem de sonuç genellikle hüsran oluyor. Üstüste yaşadığım başarız çimlendirmelerden sonra çimlendirme tarihi olarak önerilen tarihlere dikkat etmeye ve toprak karışımı olarak havadar, hafif bol perlit içeren karışımlar kullanmaya başladım. Kullandığım çimlendirme harcım, gübre katkılı değilse, ilk iki yapraktan sonra yeliş bitkiler için hazırlanmış sıvı gübreleri seyreltik olarak kullanıyorum. Sorunsuz büyüyorlar. |
19-02-2013, 08:19 | #286 |
/
Giriş Tarihi: 17-01-2013
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 929
|
Günaydın çiçek sever arkadaşım.Biz kalktık bahçemize indik çiçeklerimizle konuştuk siz uyuyorsunuz halen. |
19-02-2013, 09:08 | #287 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Ama Allah'ın izniyle hiç değilse arada gene de yaşattığımız şeyler de oluyor acemiliğimize rağmen. Zaten deneye yanıla, zamanla oluyor bunlar. Ama işte sabretmekte zorlanıyorum bazen de Bakın eğer tohumdan en az sorunla birşey yetiştireyim, hatta denemelerimde kullanayım kobay niyetine derseniz kadife ve kozmosu öneririm, oncağızlar yazık ne kadar ihmal etsek de hiç nazlanmıyorlar - genel olarak. Az kayıpla mutlaka yüzümüzü güldürüyorlar. O kadar da iş bilmez filan değiliz canım yapmayın Adaletciğim zaten bize ona göre görev taksimi yapar sanıyorum |
|
19-02-2013, 14:04 | #288 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-03-2012
Şehir: Denizli
Mesajlar: 963
|
Alın benden de o kadar sevgili dostlar. Ektiğim tohumlar hala çimlenmedi ve umudumu kestim Geçen sene sebze yetiştirmiştim bulunduğumuz yerin hobi bahçesinde ama çiçek yetiştiremiyorum tohumdan. |
19-02-2013, 14:27 | #289 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Hoşgeldiniz sevgili ziyaretçilerim ve ilk mesajını bırakan Gökçe hanım.. Beklemeye dayanamadım ve Bauhause'dan aldığım sardunya tohumlarımı buluşturdum az evvel torf-viyol ikilisiyle. Bismillah dedim başladım. Denemeye devam, yılmak yok. Fena halde takığım bu aralar sardunyalara. Sayın Seyfi beyin ve Esin hanımın gönderdikleri çeliklerim de tutarsa inşallah, hayallerim gerçek olacak.. |
19-02-2013, 14:32 | #290 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Tam gün güneş istiyorlar ma değil mi bu ikili? Yarı gölge alanda da olur diyorsanız deneyeceğim mutlaka. |
19-02-2013, 14:45 | #291 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Hadi hayırlısı bakalım Ben de sardunya tohumu eksem mi ekmesem mi kararsızım. Çelikle daha kolay, hani büyümesi çiçeklenmesi için daha az bekliyoruz o zaman ama tohumdan da hiç denemedim, merak ediyorum. Fi tarihinde eski sardunyamdan topladığım tohumlar duruyor sanırım, tabi aradan epey zaman geçti, çıkmayabilirler de. Bu arada o tohumunu aldığım emektar sardunyamız da sanırım gidici(( Birşeyler oldu birkaç aydır, toparlamıştı ama şu an bir sorun var. Neyse, uzatmayayım. Şu bağlantıda sardunya çeliğine kişisel bakış açım nedir paylaşmıştım 87. mesaj: Sardunya kış bakımı Bu olaydan çok daha öncesinde ise, emektar başka 2 sardunyamızı budamıştık, o dalları atarız diye bir kenara koyduk, unuttuk gitti sonra. Bir iki gün sonra ben onları suya koydum. İş güç derken epey suda kaldılar, sonra diktik tuttu. Bazen de dediğim gibi suya koymadan direkt diktiklerimiz de tutuyor. İleride çelik yapmak isterseniz bence en garantisi birden fazla deneyin biri suda olsun, diğeri direkt saksıda. Ben budarsam, budama sonrası çelikleri kıyamayıp atmazsam, çelikleri suda bile bekletmeyeceğim sanırım. |
19-02-2013, 14:54 | #292 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-03-2012
Şehir: Denizli
Mesajlar: 963
|
İlk mesajım mıymış bu sevgili Sudenur, oysa ben sizin bahçenizin sıkı takipçilerindenim. Bana hep fide almak çok hazırcılık gibi geliyor. Ama tabi fide alanlara da sözüm yok ben de bazı bitkilerimi fide olarak aldım. Herkes sabırlı olmak zorunda değil. Ama eğer bu işle uğraşacaksam tohumdan da çelikten de bitki yetiştirebilmeliyim diye düşünüyorum. Ben sardunyalarımı çelikten yetiştirdim. Sonbaharda 4 çelik buluşturmuştum toprakla, ama ikisi tuttu. Bu bahar inşallah çiçeklerini de görürüm. Çiçek tohumu konusunda da sanırım zaman uygun bir zaman değil bulunduğum yer için, çıkmadı filizler daha. Oysa yediğim meyvelerin çekirdeklerini saksılara attığımda onlar filizleniyor. Anlamıyorum nerede yanlış yapıyorum. Sevgiler. |
19-02-2013, 15:08 | #293 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Çimlenme aşaması diyorsanız 1e basın. For English p lease press nine Ben de bilmiyorum, birden yazıvereyim dedim Neyse, çimlenme aşaması diyorsanız EVET yazıp 2360a kısa mesaj gönderin o zaman Tamam tamam, çimlenme aşaması diyorsanız, kadife ve kozmos için çimlendirirken ben güneş alan pencereye koyuyorum, bir sorun olmuyor. Ama bu iki tür için - gölgede mi güneşte pencere kenarında mı çimlenmesi daha kısa süreli sonuç verir onu bilemiyorum. Ben o ikisini yıllardır yetiştirdiğim için açıkçası o kadar üstlerine düşmüyorum, hatta hoyrat davranıyorum. Bu noktada şunu da ileteyim: Ben herhangi bir tohumu çimlendirirken normal pencere kenarında çimlendirsek olur sanıyordum. Ve bu bahsettiğim kadife ve kozmos için geçerli bana göre. Ancak bunlar bir şekilde yıllar önce edindiğimiz çiçekler, kuruduklarında tohumlarını toplamıştım, halen de onları kullanıyorum Ama marketten hazır aldığım tohumlar oldu, onların talimatında direkt güneş almayan hatta gölge bir yerde çimlendirin yazıyor genelde. Ben de o talimatlara göre davranıyorum satın alınan tohumlarda. Dolayısıyla satın alınan tohumun çimlenmesi ile bir şekilde evde ya da bahçede olan (emektar) çiçeklerden alınan tohumların çimlenme istekleri farklı olabilir - yani benim kadifem ile marketten alınmış kadifenin çimlenme istekleri veya süresi farklılaşabilir. Ez cümle, benim söylediklerim ev kadifesi ve ev kozmosu ile ilgilidir. Ama sorunuz şaşırtma sonrası normal zamandaki güneş istekleri ile ilgili ise o konuda şunu yapın diyemem, en güzeli onların konu başlıklarına göz atın isterseniz. Ancak benim tecrübem, balkonda güneşte de kalsalar belli süre güneş alıp belli süre gölgede kalsalar da sorun yaşatmadılar bana. |
|
19-02-2013, 15:18 | #294 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Sevgili Cymbelina, namı diğer Tambelina'cığım.. "Sizi her gördüğüm vakit o sevimli çiçek perisi canlanıveriyor gözlerim önünde.. her seferinde böyle oluyor.. ) " Geçen sene yapı marketlerden aldığım beyaz, kırmızı ve ceylan göz sardunlarımdan hiç biri kışı çıkaramadılar. Sulamayı azalttım, havalar serinlemeye başladığı anda içeri aldım, aydınlık ve ısıltılmayan pencere önümde konumlandırdım ama yine de olmadı, köklerinden başladı kararmalar, sonra da öldüler. Yakın bir komşum tohumdan üretmeyi denememi, o vakit soğuklara karşı daha dayanıklı olduğunu ve dallanıp budaklandığını söyleyince bir de öyle deneyim dedim, ektim bakalım, inşallah başarabilirim.. İlgili başlıkların hepsini okudum, ezberledim. Yeşil elli olmak gerekiyor sanırım biraz da, kimi kupkuru bir dal sokuyor toprağa yemyeşil oluyor, kimi de benim gibi gözünün içine bakıyor olmuyor.. |
19-02-2013, 15:36 | #295 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Sevgili gökçe, evet ilk mesajınız. ) Ziyaret ettiğinizi görüyordum ama mesajınızı okumak bu güne kısmetmiş.. Fide almak kolayımıza geliyor haklısınız fakat çok çeşit, çok çiçek istiyorsak eğer mutlaka öğrenmemiz gerekiyor çimlendirebilme becerisini. Sabredip tekrar tekrar deneyeceğiz başka yolu yok. Kıracağız mutlaka şeytanın bacağını.. Çiçek pericim,çimlendikten sonra ki konumu açısından sordum. Cosmos tam güneş görmezse fasulye sırığı gibi uzarmış ama çiçeklenme olmazmış, yarı gölge alan pek bir fazlaya bahçem de.. |
19-02-2013, 15:38 | #296 |
Ağaç Dostu
|
Sudenur'cuğum bende sardunyaları çok severim, en çokta sakız sardunyaları. Bende sakızları bir türlü yaşatamıyorum, ne kadar çok istediysem olmayınca olmuyormuş. Sardunyayı tohumdan ekip büyütmek kolay, merak etme 1 hafta ile 10 gün arasında tohumların hepsi çıkarlar. Ben geçen sene kendi sardunyam dan aldığım tohumu ektim ve çok güzel büyüdü. Güzel haberlerini bekliyorum, sevgilerimle... |
19-02-2013, 15:46 | #297 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Çok teşekkür ederim) Siz de çok sevimlisiniz Ben marketlerden saksıyla alınan çiçekler konusunda öyle aman aman deneyimli değilim, birkaç sefer farklı türler biz de aldık. Ancak kişisel fikrim, bu satılan çiçekler sizin de dediğiniz gibi çok uzun ömürlü olmuyorlar. Bana göre zaten satıcının da amacı uzun ömürlü - normal çiçek satmak değil. O an şahane renkleri, çiçekleri olan bitkiyi satıp para kazanmak. Satmak için de o bitkiye her tür hormonu, ilacı filan basıyorlar. Biraz abartı olacak belki ama bu tıpkı tavuk çiftliklerinde üretilen, güvendiğimiz marka olsa da, tavuk niyetine aldığımız ilaçlarla normal doğal sürecinden çok daha önce gelişen ve ilaçlı yemlerle beslenmiş piliçlerin durumuna benziyor. Hatta aynısı balık çiftiliklerinde yetişen balıklar için de geçerli bence. Yediğimiz şey normal piliç bile değil, tatsız tutsuz saman gibi birşey ve sırf ilaç, o ilaç kalıntıları vücudumuzda kalıyor. İşte hazır alınanların çoğu da böyle bence. Hatta artık hazır alınan çiçek tohumları bile işlemlerden geçiyor. Belki bazı işlemler gereklidir ama paket tohumdan yetişen çiçeklerin tohumu kısır olabiliyor, benim mesela hazır aldığım gece sefası tohumlarından çıkan çiçeklerinin tohumlarını aldım, ektim çıkmadılar. Oysa paketteki tohumu ekersem pıt diye hemen çıkıyor. O zaman amaç ne? Sürdürebilir bir tohum döngüsü yerine, sürekli yeni tohum almaya mecbur etmek/ daha çok satmak. Aynı şey aslında bu GDOlu tohum (sebze- tahıl) olayında da geçerli malesef Biz de hazır çiçek alıyoruz bazen ama bir süre sonra ölüyorlar. Marketten begonyalar almıştık, başka şeyler de almıştık ama artık yoklar. En güzeli bir şekilde, işlem görmemiş emektar ve doğal yollarla tabiat koşullarında yetişmiş (ve böylece direnç kazanmış) bitkilerin tohumlarına veya çeliklerine ulaşmak. Dediğiniz sardunyadaki çürüme olayı büyük ihtimalle benim şu an yaşadığım sorun, öyle tahmin ediyorum en azından. Ben de bir köküne bakacağım, çünkü bu yazdan beri diğer dalında benzer bir sorun oldu, üstten kessem de alta ilerledi filan. Allah'tan işte eskiden onun tohumlarından almıştım. Belki çıkarlar ekersem Ama o ilk göz ağrımız, gene de üzülüyorum O yeşil el olayına da hem biraz inanıyorum hem de inanmıyorum gibi |
19-02-2013, 16:01 | #299 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
İşte yeşil elli bir hanımefendi.. Hoşgeldin ipektuğçe'cim. Sakızlar soğuklara karşı daha dayanıksızmış. Hiç sakız tecrübem olmadı, çeliklerim tutarsa bu yıl yetiştireceğim inşallah. O rengarenk sarkık görüntülerini hayranlıkla izliyorum. Bir püf noktası daha varmış Cymbelina'cığım sardunya yetiştirme hususunda. Derin ve paslı saksı severlermiş, yağ tenekesi biriktirmekteyim.. İpektuğçe'ciğim bak senden heveslendim bir kalanchoe daha aldım. Çiçekleri geçmiş diye 1,5 liraya satıyorlardı Bauhause'da. Solmuş çiçeklerini çimdikleyip, toprağını değiştirdim, bir haftaya kalmadan toparladı. |
19-02-2013, 16:03 | #300 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-01-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,397
|
Alıntı:
Sayın h_dogan, çelikleyip çelikleyip bu tarafa kargolayın o vakit.. Hoşgeldiniz bu ara da.. ) |
|
|
|